İsrail”den Tahran”a yeni saldırı dalgası
İsrail ordusundan yapılan kısa yazılı açıklamada, İsrail Hava Kuvvetleri şu anda Tahran bölgesinde bir dizi saldırı gerçekleştiriyor. ifadesi yer aldı. AA nın haberine göre; bu açıklamadan kısa bir süre önce İsrail ordusu, saldırı tehdidinde bulunarak Tahran’da geniş bir bölgenin boşaltılmasını istemişti. Öte yandan, İsrail ordusu gün boyu başta başkent Tahran olmak üzere İran ın farklı noktalarına saldırılarını sürdürdü.
Source: Habertürk
İran”dan İsrail”e yeni misilleme saldırıları
İran dan İsrail in kuzey ve orta bölgesine yeni bir füze saldırısı gerçekleştirildi. Ülkenin kuzeyinde ve merkezinde alarmların devreye girmesinin ardından İsrail hava savunma sistemleri, İran’dan iki dalgada atılan 25 civarında füzeyi engellemeye çalıştı. AA nın haberine göre; İsrail e ilk dalgada 15 civarında, ikincisinde 10 füze fırlatıldı. İran füzelerinden bazılarının hedefi başkent Tel Aviv oldu. İsrail in Kanal 12 televizyonunun haberinde, ülkenin merkezinde füzenin isabet etmesinden kaynaklı bir binada hasar olduğu, kuzey bölgesinde ise bir binaya şarapnel isabet ettiği belirtildi.
Source: Habertürk
Rusya: İsrail”in saldırıları nükleer felakete sürüklüyor
Rusya Dışişleri Bakanlığı, İsrail”in İran”a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışmaya ilişkin yazılı açıklama yaptı. “İran ve İsrail arasında gerginliğin artmasının öncelikle İsrail ve İran ile sınır ülkeler ve tüm bölge için riskler oluşturduğuna” işaret edilen açıklamada, Batılı ülkelerin, İsrail”in yıkıcı eylemlerini desteklediği ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansına (UAEA) kendi görüşlerini empoze ettiği kaydedildi. Açıklamada, “Batı”nın, küresel nükleer yayılmanın önlenmesi rejimini manipüle etme ve bunu uygun olmayan ülkelerle siyasi hesaplaşma amacıyla kullanma yönündeki girişimleri uluslararası topluma pahalıya mal oluyor. Bu kabul edilemez.” ifadelerine yer verildi. İsrail”in İran”a yönelik eylemlerinin eleştirildiği açıklamada, şunlar aktarıldı: “İsrail”in İran”daki barışçıl nükleer tesislere yönelik devam eden yoğun saldırıları uluslararası hukuk açısından yasa dışı. Bunlar, uluslararası güvenliğe kabul edilemez tehditler oluşturuyor ve dünyayı sonuçları İsrail dahil her yerde hissedilecek nükleer felakete sürüklüyor. Rusya, İsrail yönetimini aklını başına almaya ve UAEA”nın denetimine tabi olan nükleer tesislere yönelik saldırıları derhal durdurmaya çağırıyor.” Açıklamada, UAEA”nın, en kısa zamanda İran”daki nükleer enerji tesislerine verilen zararla ilgili tarafsız değerlendirmelerde bulunması gerektiği vurgulandı. İran”ın, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması”na (NPT) bağlı kaldığına, İsrail”in saldırılarını durdurması şartıyla ABD ile nükleer programı konusunda temasları yeniden başlatmaya hazır olduğuna işaret edilen açıklamada, Moskova”nın bu yaklaşımı desteklediği, meselenin ancak diplomasi ve müzakere yoluyla çözülmesinden yana olduğu kaydedildi.
Source:
Emperyalizm, kuklaları ve haydutlar!
Ortadoğu’nun jeopolitik dengelerini kökten değiştirecek Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), İsrail’in İran’a saldırısıyla yeni bir aşamaya geçti. Amaç açık: Irak, Suriye, İran ve Türkiye’de oluşturulacak Kürt özerk bölgelerini tek bir siyasi-militer blok altında birleştirmek. ABD’li yetkililer kamuoyuna ne derse dersin, terör devleti İsrail’in arkasında ABD var. İsrail’in İran’a yönelik saldırısı, üst düzey Devrim Muhafızları komutanlarına, askeri ve güvenlik görevlilerine karşı gerçekleştirilen nokta atışı suikastlar, İran’daki rejimi yıkarak ülkeyi iç karışıklığa sürüklemeyi ve böylelikle istenilen bölünmeyi yaratmayı amaçlıyor. Bir yandan da İran’ın nükleer silah sahibi olmak için yürüttüğü çalışmaları da gerekçe olarak gösteriyorlar. İsrail, kendisi nükleer silah sahibi olup her ülkeyi bu yolla tehdit etmek ve bölgeyi kendi çıkarları doğrultusunda düzenlemek istiyor. Buna HAYDUTLUK denir! Netanyahu hükümeti, Filistin’de on binlerce insanı katlederek Gazze’de tüm dünyanın gözleri önünde soykırım sürdürüp aynı anda İran’a saldırırken arkasını her zamanki gibi emperyalizme dayıyor. Haydutların arkasında daha büyük haydutlar var! Amerika’nın yakın dönemde Afganistan, Irak, Lübnan, Yemen ve Suriye’de yaptığı haydutlukları anlatmaya gerek yok. İsrail’in güvenliğini sağlama gerekçesiyle Ortadoğu’yu kana bulamadıkları tek bir gün yok. KAPİTALİST AÇGÖZLÜLÜĞÜN SİMGESİ TRUMP Öncelikle bir düşüncemin altını çizeyim: Ben kesinlikle savaş karşıtı bir insanım. Silahlar, bombalar, füzeler, İHA’lar ve nükleer silahlarla yaratılan şiddetten, masum insanların devletleri yönetenlerin kararlarıyla canlarından olmasından, insan türünün yeryüzünü cehenneme çevirmesinden, hayvanlara ve doğaya da bu yüzden büyük bedeller ödetilmesinden nefret ediyorum. Ne var ki savaş karşıtı olmayan, kandan ve şiddetten beslenen canilerle dolu bu dünya… Ben Gazze’den gelen videolara bakmaya dayanamazken Trump İsrail’in İran’a saldırısını, “en hafif tabirle çok başarılı bir saldırı” olarak nitelendirdi ve “Piyasalar için harika olacak çünkü İran nükleer silaha sahip olmayacak” dedi! “Gazze’deki Filistinliler çevre ülkelere yerleşsin, bölgeyi devralıp Ortadoğu’nun Rivierası olarak yeniden biz inşa edelim” diyenden de bu beklenir. Kapitalist açgözlülüğün ve gaddarlığının simgelerinden biridir Trump! Tam da bu noktada Atatürk ’ün 16 Mart 1923’te söylediği sözleri hatırlamak gerekir: “Savaş zorunlu ve hayati olmalı. Gerçek kanaatim şudur: Ben milleti savaşa götürünce vicdanımda azap duymamalıyım. ‘Öldüreceğiz’ diyenlere karşı ‘Ölmeyeceğiz’ diye savaşa girebiliriz. Lakin millet hayati tehlikeye maruz kalmadıkça, savaş bir cinayettir.” DİNCİ FAŞİST MOLLA REJİMİNİ Mİ DESTEKLİYORSUNUZ? Bazıları yukarıdaki soruyu sorabilir. Bana bunu soranın beni hiç tanımadığını ve yazılarımı okumadığını varsayarım. Ama olayları iyi çözümleyemediğini de görürüm. İran, temel olarak, emperyalizmin desteğini alan İsrail’in bölgeyi yeniden şekillendirecek bir operasyon dizisi nedeniyle saldırı altında. Kuşkusuz emperyalizme karşıyım; İran halkının da içerideki dinci faşist rejimden dış müdahale ile değil, kendisinin vereceği mücadele ile kurtulmasından yanayım. Amerika’nın ve emperyalizmin işin içinde olduğu hiçbir müdahaleden halklara fayda gelmedi, gelmez. Olsa olsa Suriye’de gördüğümüz gibi eli kanlı teröriste kravat takıp onların emirlerini uygulayacak bir kuklayı iş başına getirirler. Kendi ülkesinde şeriat yasalarını uygulayan o kukla da böylece Siyonist bir terör devletinin başka bir İslam ülkesine saldırısı için hava sahasını kullanmasına izin verir. Dinci, etnikçi ve mezhepçi faşizm ve onların kuklalarının emperyalizm ile işbirliği sona ermedikçe, Ortadoğu yangın yeri olmaya devam eder. Bu kirli oyunu halkı yanına alarak bozan ve laik ulusal devleti kuran ilk ve tek lider de Atatürk’tü. Bu grupların ona olan nefretinin nedeni de budur.
Source: Zülal Kalkandelen
Savunma değil, halka sesleniş!
Adı savunma olsa da hücum etti Ekrem İmamoğlu , başsavcı Akın Gürlek ’e yönelik sözleri nedeniyle yargılandığı davada. Üzerine atılı suça takılı kalmadan hakkındaki 7-8 davaya toptan yanıt verdi. Halka seslendi sanık sandalyesinden. Öncelikle, CHP ailesi İmamoğlu’nun yanındaydı duruşmada. Savunmasını yaparken Silivri yerleşkesinin önünde toplananların “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” sloganları yankılandı duruşma salonunda. Tam o sırada, “Resmim yasak, sesim yasak, sosyal medya yasak ama beni milletin gönlünden silemezsiniz” cümlesini kullanması bir rastlantı değil, anlık etki-tepkiydi. Sabahın ilk saatlerinde gelip içeri girebilen şanslı CHP’liler İmamoğlu’nun, “Cumhurbaşkanı adayı olduğum için buradayım” sözleri sonrası, duruşma uygulamalarının da dışına çıkarak tezahürat yaptı ki mahkeme başkanı iki kez uyarıda bulunmak zorunda kaldı. Peki İmamoğlu ne dedi, ne demek istedi? Öncelikle 90 gündür, bir tür yargı tacizine hedef olduğunu söyledi. “ Yargılanmıyoruz, cezalandırılıyoruz” sözleri de davanın siyasi yapısına vurgu. Keza, “İstanbul’un muhafızı olduğum için, Kanal İstanbul’a karşı durduğum için buradayım” cümlesi gibi. Ahmak davası, seçim iptali, Büyükçekmece davası, bilirkişi davası ve “19 Mart sivil darbe” davasındaki hiçbir suçlamayı kabul etmediğini belirtmesi yargı yoluyla yılmayacağının sinyaliydi. Yargı sisteminin başındakiler için de “Aklını peynir ekmekle yemişler” i fadesinin hemen ardından lafı gizli tanıklara ve “İtirafçı ol” baskısıyla karşı karşıya kalanlara getirmesiyse ana dava iddianamesine yönelikti. Sözün özü tarihi bir savunmaydı, savunmadan öte halka seslenişti. Şimdi gözler 16 Temmuz’daki duruşmada; karar çıkabilir, normalde ceza almaması gereken bir dosya ancak İmamoğlu her türlü karara hazır olduğunu da hem söylemleri hem vücut diliyle sergiledi. ÖNCELİKLİ KONU İMAMOĞLU! CHP, ısrarla çarşamba-cumartesi mitinglerini sürdürüyor. Dozajı artırıp müzikli eylemlerden ziyade, neden-sonuç ilişkili demeçlerin verildiği platforma geçmeliler. Genel başkan Özgür Özel , her söyleminde İmamoğlu’nun en azından tutuksuz yargılanması gerektiğini dile getiriyor, partinin tüm organları Özel’in bu konudaki hassasiyetine önem vermeli. Keza 7. genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu ’nun Silivri ziyareti ve hem İmamoğlu hem aynı yerleşkede bulunan ilçe belediye başkanlarla görüşmesi ve “Özgürlüğünüz için hepimiz mücadele ediyoruz” sözü çok değerli. Ki Kılıçdaroğlu’nun bazı akademisyen hukukçularla İmamoğlu dosyasını görüşüp belediye başkanlarının serbest bırakılmaları için usulen alternatifler aradığı biliniyor. O yüzden CHP’nin diğer üst akılları farklı bir gündeme bakmadan İmamoğlu’nu “öncelikli mesele” olarak sıcak tutmalı ve yorumcu görünümlü trollerin yarattığı kavga ortamından uzak durmalı. SAVAŞ EKONOMİSİ! Ekonomi, zaten “Enflasyon düşüyor” yalanları nedeniyle kritik çizgideydi; İsrailİran gerginliği işin tuzu biberi oldu. Akaryakıt zamları savaşın ekonomiye etkisinin ilk adımı. Sırada doğalgaz var. Eğer Hürmüz Boğazı kapanır ve petrolün varil fiyatı artarsa Türkiye üretim zinciri kırılır, cari açık büyür. Varildeki her 10 dolarlık artışın Türkiye’ye bedeli 4 milyar dolar civarı. 1970’lerdeki petrol krizi 55 yıl sonra yaşanmaz umarız! Şu an için en önemli gelir kaynağı olan turizm de füzeler Akdeniz üzerinde uçmaya devam ederse kritik bir sürece girer. Çünkü son yıllarda İran, Irak, İsrail, Suriye, Ürdün, Lübnanlı turist sayısı Avrupalı turistleri yakalamıştı. O bölgeden uçuş yok. Avrupalı tercihini İtalya, İspanya, Cezayir, Fas’a çevirmiş durumda. Gerçi bunlar kötü senaryo, ama faiz düşürmeye niyetlenen Mehmet Şimşek, umarız krizin simülasyonunu yapmıştır. Ayrıca çarşıpazardaki savaş fırsatçılarına da göz açtırılmamalı çünkü füzeler nedense bizim kiraz, çilek, karpuzu vurdu ilk tahlilde! UÇAKLAR UÇMASIN MI! PKK’nin feshedilmesi sürecinde densizin biri, TV yayınında, “Artık Diyarbakır’da savaş uçakları uçmasın, kime bu gözdağı?” demişti. Satır arasında kaldı. Eğer o F-16’lar uçmasa, günlerdir İsrail tanker ve savaş uçakları Türkiye sınırını elini kolunu sallaya sallaya geçerdi. Ki denediler, sınırın 5 km ötesinden geri çevrildiler DEM’linin beğenmediği savaş uçakları sayesinde. Ülkede bazı kesimler ne yazık ki ulusal güvenliğin ne anlama geldiğini bilmiyor ya da olası İran’ın da dağılması sonucu bölgede oluşacak “sözde” bir federe devletin altlığını yapıyor. O yüzden Ankara temsilcisi Sertaç Eş ’in “Hava savunması alarm veriyor” manşeti iyi irdelenmeli ve yerli üretim silahlara geçilmeli. Çünkü olası bir İsrail çatışmasında yazılımları ABD ve İsraillilerce modernize edilen F-16 Block’larla alımı halinde F-35’ler hangardan bile çıkamaz!
Source: Arif Kızılyalın
ABD ni-Çin zorlanıyor?
Yarın İran-İsrail savaşının birinci haftası dolacak. Rusya’nın en çok bir iki hafta içinde bitireceğini düşündüğü “Ukrayna’yı işgal” savaşının üç yılı geçtiği dikkate alınırsa, İsrail’in saldırısıyla başlayan savaşın ne zaman biteceğine ilişkin öngörüde bulunmak zor. İsrail, pazar günü başlayacak müzakerelere 48 saat kala masayı ateşe verdi. Belki de ilk gün yaptığı şok saldırılarının sonuç vereceğini, İran’ın son derece zayıflamış bir elle, sürünerek masaya geleceğini düşündü. Gelinen noktada iki taraf da gücünü sonuna kadar kullanıp karşı taraftan daha üstün olduğunu, daha çok zarar verdirdiğini kanıtlama peşinde. Bu uğurda kirli bilgi de geçerli. Belki de tarihte ilk kez bir savaşta kandan çok kir akıyor! *** Kendini savaşın baş kontrolcüsü olarak gören Trump , tarafsız bir şekilde İsrail’i tutuyor. İran’a diyor ki: – Bak, bu Netanyahu denen huysuz, senin dini liderini bile öldürmeye kalkıyor. Ben zor durdurdum. Gel, dediklerimizi kabul et. İtaat et, rahat et. Yoksa seni ben de kurtaramam! İran’ın buna evet demeyeceği görülüyor. Ne var ki İsrail’in İran’da elde ettiği istihbarat gücü de karşı konması çok zor bir seviyede. İsrail, İran’ın hem sınır hem sinir sistemini bozmuş durumda. En iyi koruduğu komutanları, en mahrem yerde vuruluyor. Buna karşın İsrail-ABD de istediğini alabilmiş değil! Trump işbaşına geldiğinde uygulamaya başladığı yöntem devam ediyor. Öngörülemezlik… Bunun en somut örneği Çin’le ilişkisi. Arama motoruna, “Trump’tan Çin’e vergi şoku” yazın, onlarca haber geliyor. “Trump’la Çin vergide anlaştı” yazın, yine kadar haber geliyor. Çünkü ABD’nin başlıca hedefi, Çin’i ikincilleştirmek. Bunun için önce Rusya’yı yanına çekmeye çalıştı, yarım yamalak oldu. Ortadoğu’yu istediği kıvama getirip, Çin yolunu temizlemek istedi, bunda da zorlanıyor. Bir haftadır her akşama, “Bu gece en hareketli gece” diye başlanıyor ama ertesi gün daha “hareketli” geçiyor. Bu arada haberlerin gerisinde kalsa da Çin’in İran’ın mevcut statüsünde değişiklik olmasını istemediği “Çin usulü” vurgulanıyor. Kimi kargo uçaklarının Avrupa rotasıyla yola çıkıp Türkmenistan üzerinde dümen kırdığı bilgisi füze hızında yayıldı! Enerji bağlamında Hürmüz Boğazı’na en çok gereksinim duyan ülkelerin başında Çin geliyor. *** Yukarıda sözünü ettiğimiz “Trump Çin’le anlaştı” haberlerinin sonuncusu büyük bir rastlantı sonucu İsrail’in İran saldırısından bir gün önceydi! Genel ölçekte bakıldığında 1991’de Sovyetler Birliği’nin çökmesinden sonraki en ciddi “yeni dünya düzensizliği” nin içinde olduğumuzu söyleyebiliriz! Bu düzensizliği yönetecek bir dünya lideri olmasından vazgeçtik asgari saygı gören bir lider de yok! Küresel aktörlerin neredeyse tümü Tanrı’yı kıyamete zorluyor! İran’da da İsrail’de de halkının desteğini kaybetmiş liderler varlıklarını kabul ettirmenin başlıca yolu olarak sertleşmeyi, krizleri büyütmeyi görüyorlar. ABD-Çin kutuplaşmasının altında kalan coğrafyalarda cephenin nerede olduğu bilinmeyen savaşlar var. İsrail diyor, “Tahran’ı boşaltın”… İran diyor, “Tel Aviv’i boşaltın” … Bilim ve teknoloji de bu çılgınlık yarışının esiri yapılmış durumda. Başka bir dünya mümkün haykırışının tam zamanı!
Source: Mustafa Balbay
Sykes-Picot, Sevr, BOP ve Lozan
İsrail İran’a saldırdı. İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Komutanı, Hava ve Uzay Kuvvetleri Komutanı ile nükleer araştırmalarda çalışan bazı uzmanlar öldürüldü. Bunun üzerine İran da İsrail’e yönelik yoğun bir füze saldırısı başlattı. Önce Irak, sonra Suriye, Filistin, Lübnan ve şimdi de İran… Ortadoğu’da kan ve gözyaşı durmak bilmiyor. Ortadoğu’da ölüm kol geziyor. Bölgede I. Dünya Savaşı hiç bitmemiş gibi… Emperyalizmin, I. Dünya Savaşı’ndaki “böl, parçala, yönet” planı hala masada… SYKES-PİCOT”TAN SEVR”E (1916-1920) 1. Dünya Savaşı’nda İngiltere , Ortadoğu’da Osmanlı’ya karşı Arapları isyan ettirmek istiyordu. Ocak 1916’da İngiliz McMahon, Mekke Emiri Şerif Hüseyin ’le bir antlaşmaya vardı. Şerif Hüseyin , Suriye ve Irak’ı içine alan bağımsız bir Arap devleti kurup başına geçecekti. İngiltere’nin bu faaliyetlerinden haberdar olan Fransa hemen harekete geçti. Fransız Başkonsoloslarından Charles François Georges Picot , Kasım-Aralık 1915 ve Ocak 1916’da Londra’ya giderek İngiliz Albay Sir Mark Sykes ile görüştü. Bu görüşmelerin sonunda 9-16 Mayıs 1916’da Osmanlı’yı parçalayan Sykes-Picot Antlaşması imzalandı. Mart 1916’da Petrograd Protokolü ’yle Rusya da bu paylaşıma dâhil edilmişti. 26 Nisan 1916’da Rus Dışişleri Bakanı Sazanov , İngiliz-Fransız payının fazla olduğunu belirterek Boğazlara ek olarak Erzurum, Trabzon, Van, Muş, Bitlis’i de istemişti. Buna karşılık Kayseri’den Elazığ ’a kadar olan bölgeyi Fransa ’ya teklif etmişti. (Bkz. David Fromkin, Barışa Son Veren Barış , s. 143-168.) Sykes-Picot Antlaşması ’na göre Adana, Antakya, Suriye kıyıları, Lübnan ve Musul Fransa ’ya; Musul hariç Irak ve Ürdün İngiltere ’ye: Suriye’nin diğer bölgeleri Fransız ve İngiliz koruyuculuğunda Büyük Arap Krallığı ’na verilecekti. Kerkük-Akka hattının kuzeyi Fransız , güneyi İngiliz nüfuz bölgesi olacaktı. Filistin ise Fransa, İngiltere ve Çarlık Rusyası’nın ortak sorumluluğunda olacaktı. I. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Bolşevik İhtilali’yle Çarlık Rusya yıkılınca, Kasım 1917’de Bolşevikler tüm gizli antlaşmalarla birlikte SykesPicot’u da açıkladılar. I. Dünya Savaşı sonunda İngiltere ve Fransa Sykes-Picot ’ta bazı değişiklikler yaptı. Sonunda Sykes-Picot ruhuyla Fransız mandasında bir Suriye , İngiliz mandasında bir Irak kuruldu. Arap coğrafyası Osmanlı’dan koptu. Sykes-Picot’un Türkiye planları ise bazı değişikliklerle 1920’de Sevr Antlaşması ’yla ete kemiğe büründü. Sykes-Picot Antlaşması’nın Türkiye planlarını (Sevr projesini) Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kazanılan Kurtuluş Savaşı bozdu. (Bkz. D. K. Fieldhouse, Ortadoğu’da Batı Emperyalizmi , s. 99-101.) Bugünkü Türkiye topraklarını etnik ve dinsel olarak parçalayan ve Türkleri Anadolu’nun ortasında sıkıştırıp orada etkisiz hale getirmeyi amaçlayan Sevr Antlaşması , önce Kurtuluş Savaşı’nı kazanılması sonra Lozan Antlaşması ’nın imzalanmasıyla etkisiz hale getirildi. Ancak emperyalizmin SykesPicot Planı, 1920’lerde yapılan bazı değişikliklerle, Türkiye dışında Ortadoğu’da büyük ölçüde uygulandı. Atatürk’ün Nutuk’a koyduğu Sevr haritası Bugün, 21. yüzyılda, emperyalizm, bölgeyi, bu sefer Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) çerçevesinde yeniden şekillendiriyor. Bu süreçte Sevr yeninden gündeme getirilirken Lozan hedef alınıyor. Çünkü Lozan Barış Antlaşması, tam bağımsız, toprak bütünlüğüne sahip, üniter, laik ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güvencesidir. Geçtiğimiz ay terör örgütü liderinin açıklamasında “Lozan öncesinde dönmekten” söz etmesi, geçtiğimiz günlerde ABD Büyükelçisi Tom Barrack’ın, “yüz yıl önceki antlaşmaların Kürtlerin haklarını vermediğini” söylerken Sykes-Picot ve Sevr ile birlikte Lozan’ı da sayması ve İran’ın İsrail’e saldırısı sonrası sosyal medyada dolaşıma sokulan bölünmüş, parçalanmış Türkiye haritaları eşliğinde Lozan’a saldırılması hep bu nedenledir. Sykes-Picot Antlaşması’nın Türkiye planlarını (Sevr projesini), Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kazanılan Kurtuluş Savaşı bozdu. ORTADOĞU”NUN TEMEL SORUNU Geçen yıl yine bu sayfalarda yayınlanan “Ulus Olabilmek” başlıklı yazımda şöyle demiştim: “20. yüzyılın başında, Birinci Paylaşım Savaşı sırasında, Batı emperyalizminin sınırlarını adeta cetvelle belirlediği yapay Arap-İslam devletleri ve onların ortasına özenle yerleştirilen Yahudi İsrail devleti arasındaki sürekli çatışma ortamı, Ortadoğu’da kalıcı barışın kurulmasını ve istikrarı engelledi, engelliyor. Arap İslam devletleri, içlerinde petrol zengini ülkeler olmasına karşın, gizli açık emperyalist saldırılara ve İsrail’e karşı direnmekte zorlanıyor. Peki, ama neden? Çünkü sınırları cetvelle belirlenen o devletler hiçbir zaman gerçekten tam bağımsız olamadılar ve kendi ayakları üstünde duramadılar. Önce İngiliz ve Fransız mandası, sonra ABD güdümü derken hiçbir zaman din, mezhep, cemaat, aşiret, kabile aşamasından kurtulup gerçekten uluslaşamadılar; uluslaşamadıkları için de hiçbir zaman ulusal egemenliği gerçekleştirip demokratikleşemediler; ulusların kendi kaderlerini kendilerinin belirledikleri bir çağda, Arap halkı hiçbir zaman kendi kaderini kendi eline alamadı, hep birilerinin ağzına baktı. En önemlisi de Araplar, aklın zincirlerini kırıp, düşünceyi özgürleştirip bilime dayanıp, laik bir devlet kurup gerçekten çağdaşlaşamadılar. Bu yöndeki bazı çabalar ise uzun vadede sonuçsuz kaldı. Kısacası yüzyılın başında Türklerin, Atatürk’ün önderliğinde başardığı dönüşümü, (tam bağımsız, laik, çağdaş ulus devlet) Araplar başaramadı. Ortadoğu’da Arap-İslam dünyasında Atatürk rolüne soyunan liderlerin hiçbiri kendi halkının Atatürk’ü olamadı.” “Ortadoğu’nun artık şu gerçeği görmesi gerekir: Din ve mezhep bağı, aşiret, kabile aidiyeti, cemaat kültürü, din ve mezhep temelli çeşitli örgütler, akıl ve bilim dışılık ‘kurtuluşu’ sağlamadı, sağlamayacak; ‘din kardeşliği’ ve “ümmet olmak” yetmedi, yetmeyecek; uluslaşma, ulusal egemenlik, demokratikleşme, laiklik ve çağdaşlaşma olmadan, uluslararası saygınlığa ve caydırıcılığa sahip tam bağımsız ve güçlü devlet kurmak asla mümkün olmadı, olmayacak. Petrol ve maddi zenginlik; kalkınma, barış, refah ve kurtuluş için yetmedi, yetmeyecek. (…) Emperyalist işgale ve sömürüye başkaldırmadan tam bağımsız olunamaz, uluslaşmadan da demokratik ve çağdaş bir devlet kurulamaz, kalıcı barış sağlanamaz. Gerçek şu ki, Ortadoğu’nun asıl talihsizliği, Atatürk’ün yaklaşık 100 yıl önce gördüğü bu evrensel gerçeği, 100 yıl sonra bile görebilen bir lider çıkaramamış olmasıdır.” (Sinan Meydan, “Ulus Olabilmek”, Cumhuriyet, 2.10.2024) LÜBNAN MODELİ Ortadoğu devletlerinin sınırlarını cetvelle çizen emperyalizm, hiçbir zaman bu devletlerin tam bağımsızlığına, ulusal birlik ve bütünlüğüne ve gerçekten demokratik ve çağdaş görünüm kazanmasına taraftar olmadı. Emperyalizmin tek derdi bölgedeki kendi emperyal çıkarlarını korumak oldu. Bunun için de gerektiğinde söz konusu devletler içinde etnik köken, din ve mezhep ayrılıkları körüklendi. Hatta bu konuda –bugün de kullanılan- bir “Lübnan modeli” geliştirildi. Emperyalizmin, sınırlarını 1920 yılında çizdiği Lübnan’da, 1926 yılında Fransız mandasında Lübnan Cumhuriyeti kuruldu. 23 Mayıs 1926’da, Fransızların ilan etiği Lübnan Anayasası , temsilde mezhep oranlarını esas alıyordu. Lübnan’da Fransız mandası döneminde, 1932’de yapılan tek nüfus sayımına göre ülkenin yüzde 28.8’i Hıristiyan Marunilerden, yüzde 22.4’ü Sünnilerden, yüzde 19.6’sı Şiilerden, yüzde 9.7’si Rum/Grek Ortodokslardan, yüzde 6.8’i Dürzilerden, yüzde 5.9’u Rum/Grek Katoliklerden ve yüzde 3.2’si Ermeni Ortodokslardan oluşuyordu. Lübnan Anayasası’na göre 17 dini cemaate parçalı özerklik tanındı. Böylece Lübnan demokrasisi “mezhep temsilini” esas aldı. Lübnan’ın siyasi yapısı mezheplere göre şekillendirildi. Lübnan’da millet vekillikleri, devlet görevleri, liyakate göre değil mezhep oranlarına göre dağıtıldı. Lübnan Anayasası’na göre Cumhurbaşkanı Marunilerden, Başbakan Sünnilerden ve Meclis Başkanı Şiilerden seçilecekti. Anayasaya göre mezhepler kendi okullarına sahip olabilecekti. 1943 yılında bağımsızlığını kazanan Lübnan Cumhuriyeti, ulusal bütünlüğü esas alan, yeni bir anayasa yapmak yerine, Fransızların hazırladığı anayasayı temel alarak mezhepler arası bir “Ulusal Pakt” imzaladı. Ancak bu pakt, Lübnan’ın demokratikleşmesini değil, bölünmesini hızlandırdı. (Mustafa Lamba, Tuğçe Hisoğlu Koç, “Lübnan’In Yönetsel Yapısı”, Aydın İktisat Fakültesi dergisi, https://dergipark. org.tr/tr/download/articlefile/2038529; Hakkı Uyar, “Ortadoğu Nereye Gidiyor”, Ege Meclisi, 16.06.2025) Her ne kadar Lübnan Anayasası’nda Lübnan’ın kimliğinin Arap olduğu belirtilse de Lübnan, mezhepçi yapısıyla hiçbir zaman uluslaşamadı, ulusal birlik ve bütünlüğünü sağlayamadı ve gerçekten demokratikleşemedi. SEVR”DE TÜRKİYE”YE DAYATILAN MODEL İlginçtir! Emperyalizm, “Lübnan modelini” Lübnan’dan önce Türkiye’de uygulamak istemişti. Şöyle ki? Türkiye’yi paramparça eden Sevr Antlaşması’nda, “soy, dil ve din azınlıkları” kavramına yer verilmişti. Böylece Türkiye etnik köken, din ve hatta mezhep ayrımı ile parçalanmak istenmişti. İngiltere bu konuyu Lozan’da da gündeme getirdi. Hatta bir de “Müslüman azınlık” kavramı ileri sürdü. Türkiye Lozan’da “soy, dil ve Müslüman azınlık” tanımlamalarını reddetti. Sadece Müslüman olmayanları azınlık olarak kabul etti. Ayrıca Türkiye Lozan’da, “dinlere göre hukuk” , yani çok hukuklu sistem dayatmasını da reddetti. Aşamalı biçimde Türkiye’de herkesin laik, çağdaş tek bir hukuka bağlı olacağını bildirdi. Lozan sonrasında yapılan hukuk devrimi ile Türkiye’de hukuk birliği sağlandı ve yabancıların ayrıcalıklarına, Patrikhane’nin hukuki yetkilerine son verildi. Böylece tam bağımsız, hukuk birliğine sahip, çağdaş ulus devletin temeli atıldı. BOP VE TÜRKİYE 2000’lerin başında ABD, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ile 5 yıl içinde; aralarında Irak, Suriye ve İran’ın da olduğu 7 devletin parçalanmasını amaçlamıştı. Bu süreçte –bölgede zaten hiçbir zaman güçlü olmayan- l aiklik, ulusal bilinç, kamucu ekonomi ve bağımsızlık gibi ilkeler sistemli biçimde hedef alınırken “demokrasi” adı altında etnik, din ve mezhep temelli ayrışma körüklendi. Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ ’ın, geçen günkü tarihi savunmasında ayrıntılı biçimde ortaya koyduğu gibi, BOP, Ortadoğu’daki diğer devletleri de Lübnanlaştırmayı esas aldı: “Ortadoğu ülkeleri, Lübnan gibi etnisite ve mezhebi siyasal temsil ile yeniden örgütlenmeliydi. Böylece Ortadoğu’yu bölmek ve yönetmek daha kolay olacaktı. Milli kimlik zayıflayacak, milli devlet ve ordular zayıflayacak, milli birlik yok edilecekti.” Irak ve Suriye, Lübnan modeliyle; etnik, din ve mezhep temelinde ayrışmayla parçalandı, şimdi sıra İran’da… Ya sonra? *** Sonuç olarak şu gerçeği iyi görmek gerekir ki, Sykes-Picot’tan Sevr’e, Sevr’den BOP’a, Türkiye’yi bölüp parçalamaya yönelik planların önündeki en güçlü kalkan hâlâ Lozan Antlaşması’dır. BOP ile bölgede haritaları değiştirmeyi amaçlayanlar, Türkiye Cumhuriyeti’ni parçalayabilmek için Lozan’ı hedef almak zorundadırlar. Çünkü sınırları belli, tam bağımsız, ulusal egemenliğin esas olduğu, ulusal birlik ve bütünlüğe sahip, üniter, laik, sosyal hukuk devleti durumundaki Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası dayanağı Lozan Antlaşması’dır. Son günlerdeki, terör örgütü liderinden ABD Büyükelçisine kadar Lozan’a yönelik saldırıları da bu bağlamda değerlendirmek gerekir.
Source: Sinan Meydan
İsrail Hakan Fidan’a nasıl bakıyor?
Geleceği kimi zaman geçmişte görürüz. İsrail’in İran’a saldırılarını Ankara’nın kınaması da buna örnekti. Zira Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında şu cümle önemliydi: “Saldırıların, İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin yoğunlaştığı bir dönemde gerçekleşmesi, Netanyahu hükümetinin herhangi bir meselenin diplomatik yollarla çözülmesini istemediğini ve kendi çıkarları doğrultusunda bölgesel istikrarı ve küresel huzuru riske atmaktan kaçınmadığını göstermektedir.” Ne mi demek istiyorum? Şunu: Hakan Fidan ’ın İran’ın nükleer programına dair kafa yorması dışişleri bakanı olmasıyla başlamadı. Hatta sırf bu konuya dair mesaisinden dolayı hedefe kondu ve “İran ajanı” olmakla itham edildi. Açayım… Hakan Fidan 2010’da MİT müsteşarı olunca ilk tepki gösteren ülke İsrail’di. Dönemin İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak , Hakan Fidan’ı İran yanlısı olmakla suçlamış ve başkent Tahran’ın İsrail sırlarına ulaşmasından endişe duyduğunu dile getirmişti. Kısacası İsrail’e göre Fidan, İran için çalışıyordu! Aslında tartışmanın özeti şuydu: Hakan Fidan’ın uzmanlık alanı nükleer silahlanmaydı. İran’ın nükleer programıyla ilgili 16 yıl önceki görüşmelerde Hakan Fidan Türkiye’yi temsil etmişti. İsrail o dönem de İran’ı nükleer bomba yapmakla itham ediyor ve Fidan’ın İran’ı engellemeyeceğini düşünüyordu. Biraz detaya gireyim… Tarih 17 Haziran 2009. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) yönetim kurulunda İran’ın nükleer programı tartışılıyordu. AB adına yapılan sert açıklamada, “İran’ın BM Güvenlik Konseyi kararları uyarınca uranyum zenginleştirme ve ağır su reaktörünün inşaat faaliyetini derhal durdurması” isteniyor, İran’dan Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’nın ani denetimleri öngören ek protokolünü de onaylaması talep ediliyordu. Salonda Türk heyetinin başındaki isim olarak, Başbakan Erdoğan ’ın dış politika danışmanlarından Hakan Fidan da vardı. Fidan toplantıda söz alarak “AB’nin açıklamasına katılmadıklarını” söyledi. “İran’ın taraf olduğu antlaşmanın kendisine tanıdığı nükleer enerjiyi barışçıl amaçla kullanma hakkına sahip olduğunu” da belirterek konuşmasına devam etti. Fidan, İran’ın komşusu olarak Türkiye’nin, “İran ile uluslararası kamuoyu arasında sürmekte olan güven krizinin barışçıl ve diplomatik yollarla aşılmasında katkı yapmaya hazır olduğunu” anlatıyordu. Kuşkusuz, Hakan Fidan’ın İran konusunda Batı’ya eleştirel tavrı, hem İsrail’den hem de İran’ı karşısına alan başta ABD olmak üzere Batılı devletlerden tepki görüyordu. “ESEFLE” KARŞILANDI 6 gün sonra… ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey Washington’a gönderilmek üzere bir kripto hazırladı ve şunları yazdı: “(ABD Büyükelçiliği’nde görevli) maslahatgüzar, Başbakan Erdoğan’ın dış politika danışmanı ve Türkiye’nin UAEK yöneticisi Hakan Fidan’la Türkiye’nin İran hakkındaki ulusal demecini konuşmak üzere 22 Haziran’da buluştu. maslahatgüzar Türkiye’nin açıklamasının İran’ı şeffaflığa ve UAEK’nin denetimine çağırmamasını, Ek Protokolü ve ilgili BMGK (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi) ve UAEK Kurulu kararlarını uygulamaya çağırmamasını esefle karşıladıklarını belirtti.” Sözün özü, ABD’li diplomat İran’a karşı yumuşak tavrından ötürü Hakan Fidan’a sert çıkıyordu. Fidan’ın bu duruma dair izahını ise büyükelçi Jeffrey kriptoya şöyle not etti: “Fidan konuya bir açıklama getirmeye çalıştı: Türkiye’nin kendi konumunu ABD ve AB’den ayrı tutacak şekilde bilinçli bir karar aldığını söyledi. Türkiye İran’ın uzlaşmaz tavrından endişe duymaya devam etse de, İran’a keskin bir tonla seslenmenin ters tepici bir etkisi olacağını düşünüyor. ‘İran’ın Batı’yla hiç değilse bir yakılmamış köprüsü kalsın istedik’ dedi Fidan.” Bu ve benzeri onlarca kriptoya WikiLeaks’te rastlamak mümkün. FETHULLAHÇILAR NEDEN DEVREYE GİRDİ? Geleyim yazının başına, yani “İran ajanlığı” suçlamasına… 17 Aralık 2013’teki operasyonun ardından Fethullahçıların servis ettiği ses kayıtları ve belgelerin bir kısmı yolsuzluk ve rüşvetle ilgiliyken, bir diğer kısmı Tevhid Selam soruşturmasındandı. Bu kayıtların tamamında iktidara “İran’la işbirliği” ithamında bulunuluyor, AKP’den “Acem Uşakları” diye söz ediliyordu. Hakan Fidan da Fethullahçılara göre bu “Acem Uşakları”nın arasındaydı ve hatta önde gidenlerindendi! Fethullahçıların Hakan Fidan’a yönelik “İran bağlantılı” iddiaları, Türk istihbaratına ve AKP iktidarına bu iddiaların İsrail kaynaklı olduğunu düşündürüyordu. Haksız da değillerdi. Fethullahçıların Fidan’ı İran üzerinden vurması, kriptolara bakıldığında oldukça stratejik görünüyordu. Bu adımın içerde muhafazakâr tabanı iknadan çok dışarıya bir mesaj niteliği taşıdığı açıktı. Ancak… Her zaman olduğu gibi çıkarların ve dahası düşmanların örtüşmesi de söz konusuydu. Zira, Fethullah Güle n’in tüm dünyaya yayılan okullarının olmadığı sayılı ülkelerden biri de İran’dı. Gülen’in okul açmasına izin vermeyen İran için “İran hep fitneler tarihi olmuştur. İran İslam’ı zorla kabul etmiş, mukavemeti entrikada bulmuştur” demesini, Fethullahçıların İran öfkesinin vücut bulmuş hali olarak okuyabilirdik. Özetle Hakan Fidan’ın İsrail saldırısına dair bakışını anlamak için bu yakın tarihi de bilmek gerekir.
Source: Barış Pehlivan
İran”ı özgürleştirmek! – Doğan Ergenç
İsrail’in İran’a saldırısının ardından Binyamin Netanyahu, İran halkına şöyle seslendi: “İsrail, ‘Yükselen Aslan’ operasyonu kapsamında rejimin bize karşı kullandığı nükleer ve balistik tehditleri ortadan kaldırmayı hedefliyor. Biz görevimizi yerine getirirken aynı zamanda sizin özgürlüğünüze giden yolu da açıyoruz.” Hiç yabancı gelmedi değil mi? Afganistan, Irak, Libya, Suriye gibi ülkeler için de benzer sözleri duymuştuk. ABD bu ülkelere, demokrasi ve özgürlük getireceğini iddia ediyordu. Anlaşılan o ki şimdi sıra İran’da! ABD ve İsrail’den demokrasi bekleyenler olmayacak duaya amin demektedir. ABD Irak’ı işgal etti ama bu ülkeye demokrasi gelmedi. Bugün Irak istikrarsız, parçalanmış ve başarısız bir devlet. Bu ülkede çoğulcu bir demokrasi söz konusu değil. Ya Suriye? Evet, Esad baskıcı bir rejimin lideriydi. Suriye’de insan hakları ve özgürlükler konusunda sorunlar vardı. Ama şimdi ne oldu? Emperyalistlerin desteğiyle rejim değişti ama bu ülkeye demokrasi gelmedi. Haberlerden, Suriye’deki kadınların plajlarda mayo ve bikini giymesinin yasaklandığını öğreniyoruz… Emperyalistlerin ve Siyonistlerin demokrasiyle, insan haklarıyla uzaktan yakından bir ilgisi yok. Onlar için önemli olan tek şey var: Bir ülkenin kendileriyle “uyumlu” olması. Kendileriyle uyumlu olan bir ülke; gerici bir düzene sahip olabilir, baskıcı olabilir, kendi halkına kan kusturan uygulamalara imza atabilir. Bunun bir önemi yok! Ancak, herhangi bir ülke emperyalistlerin tekerine çomak sokarsa, işte o zaman o ülke demokratik olsa dahi hedef tahtasına konur. İSRAİL”İN SİCİLİ Peki, İran’ı “özgürleştireceğini” iddia eden İsrail’in sicilinde ne var? Abluka var; insanların gıda ürünlerine ve temel gereksinimlerine ulaşmalarını engelliyorlar. Irkçılık var; Filistin’de bir tür “apartheid”(ayrımcılık) rejimi kurmuş durumdalar. Dincilik var; “vaat edilmiş topraklar” anlatısına sık sık vurgu yapıyorlar. İnsanların en temel hakkı olan yaşam hakkını ihlal etmek var; açık açık, bilerek ve isteyerek sivilleri öldürüyorlar. İşgalcilik var; başka ülkelerin topraklarına saldırıyorlar. Böyle bir sicili olan ülkenin herhangi bir ülkeye demokrasi ve özgürlük getirmesi mümkün mü? İsrail kendisini uygarlığın temsilcisi olarak gösteriyor. Bu doğru değil. Bir ülkenin rejimi ne kadar demokratik ve özgürlükçü olursa olsun -ki İsrail için böyle bir durum söz konusu değil- eğer o ülke bir başka ülkenin egemenliğine göz dikerse buradan uygarlık ya da çağdaşlık çıkmaz. Çağımızda uygar bir ülke işgalcilik yapmaz; başka ülkelerin egemenliğine, toprak bütünlüğüne zarar verecek davranışlardan kaçınır. Özetle, demokrasi ve insan hakları emperyalistlerin, Siyonistlerin işgalleriyle gelmez. Bir ülkeye eğer demokrasi ve özgürlükler gelecekse, bu, o ülkenin halkının mücadelesiyle olacaktır. Başka türlüsü olanaklı değildir. DOĞAN ERGENÇ SOSYOLOG
Source: Olaylar Ve Görüşler
Çizgilik – 18 Haziran 2025
eGazete Giriş
Okuma Listem
Resmi İlanlar
Cumhuriyet”in Egesi
Kültür Sanat
Cumhuriyet Pazar
Sürdürülebilirlik
Cumhuriyet Kitap
Hava Durumu
Namaz Vakitleri
Çizgilik – 18 Haziran 2025
Cumhuriyete Özel
Çizgilik – 18 Haziran 2025
18.06.2025 04:00:00
Güncellenme: 18.06.2025 04:00:00
Kamil Masaracı
İlgili Konular:
En Çok Okunanlar
Özgür Özel “lüks yat”ı sordu, Akın Gürlek”e seslendi!
Partisinin haftalık grup toplantısında konuşan CHP lideri Özgür Özel, kürsüden Ferdi Zeyrek”e söz verdi, “Yüzyıl sonra bir kez daha hep birlikte Atatürk”ün partisini iktidar yapacağız. Sana söz veriyorum” dedi. “Altın hesabı” yaparak “asgari ücret” tartışmalarına değinen Özel, konuşmasında Akın Gürlek”e de seslendi. “Lüks yat”ı soran CHP lideri, “İspatı elimde, inkar etmesini bekliyorum!” dedi.
Jandarma şükür namazını engellemiş!
Son dakika haberi… 148 gündür Silivri Marmara Cezaevi”nde tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, tahliye edildi. Tahliye edilen Ümit Özdağ açıklama yaptı. Özdağ, “Buradan çıkar çıkmaz ilk yapmayı planladığım şey şurada camide bir şükür namazı kılmaktı fakat jandarma izin vermemiş” dedi.
İsrail ile İran arasında karşılıklı saldırılar!
İsrail”in saldırısıyla başlayan İran-İsrail gerilimi sürüyor. Çatışmalar beşinci gününde devam ederken, ABD Başkanı Trump “İran dini liderinin nerede saklandığını biliyorum. Hamaney”in nerede olduğunu biliyoruz. Şimdilik öldürmeyeceğiz ancak sabrımız tükenmek üzere” ifadelerini kullandı. İsrail ordusunun İran”da başkent Tahran ve birçok bölgeye şiddetli saldırılar düzenlediği bildirildi. İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü Tuğgeneral Effie Defrin, İsrail Hava Kuvvetleri’ne ait 60 savaş uçağının birkaç saat önce İran’a saldırı düzenlediğini açıkladı. Söz konusu gerilimde karşılıklı saldırılar sürüyor.
Ümit Özdağ’dan sert savunma
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkındaki kararını açıklayan mahkeme, herhangi bir adli kontrol hükmü uygulamadan Özdağ”ın tahliyesine karar verdi.
Source: Kamil Masaracı
Kim Kime Dum Duma – 18 Haziran 2025
eGazete Giriş
Okuma Listem
Resmi İlanlar
Cumhuriyet”in Egesi
Kültür Sanat
Cumhuriyet Pazar
Sürdürülebilirlik
Cumhuriyet Kitap
Hava Durumu
Namaz Vakitleri
Kim Kime Dum Duma – 18 Haziran 2025
Cumhuriyete Özel
Kim Kime Dum Duma – 18 Haziran 2025
18.06.2025 04:00:00
Güncellenme: 18.06.2025 04:00:00
İlgili Konular:
En Çok Okunanlar
Özgür Özel “lüks yat”ı sordu, Akın Gürlek”e seslendi!
Partisinin haftalık grup toplantısında konuşan CHP lideri Özgür Özel, kürsüden Ferdi Zeyrek”e söz verdi, “Yüzyıl sonra bir kez daha hep birlikte Atatürk”ün partisini iktidar yapacağız. Sana söz veriyorum” dedi. “Altın hesabı” yaparak “asgari ücret” tartışmalarına değinen Özel, konuşmasında Akın Gürlek”e de seslendi. “Lüks yat”ı soran CHP lideri, “İspatı elimde, inkar etmesini bekliyorum!” dedi.
Jandarma şükür namazını engellemiş!
Son dakika haberi… 148 gündür Silivri Marmara Cezaevi”nde tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, tahliye edildi. Tahliye edilen Ümit Özdağ açıklama yaptı. Özdağ, “Buradan çıkar çıkmaz ilk yapmayı planladığım şey şurada camide bir şükür namazı kılmaktı fakat jandarma izin vermemiş” dedi.
İsrail ile İran arasında karşılıklı saldırılar!
İsrail”in saldırısıyla başlayan İran-İsrail gerilimi sürüyor. Çatışmalar beşinci gününde devam ederken, ABD Başkanı Trump “İran dini liderinin nerede saklandığını biliyorum. Hamaney”in nerede olduğunu biliyoruz. Şimdilik öldürmeyeceğiz ancak sabrımız tükenmek üzere” ifadelerini kullandı. İsrail ordusunun İran”da başkent Tahran ve birçok bölgeye şiddetli saldırılar düzenlediği bildirildi. İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü Tuğgeneral Effie Defrin, İsrail Hava Kuvvetleri’ne ait 60 savaş uçağının birkaç saat önce İran’a saldırı düzenlediğini açıkladı. Söz konusu gerilimde karşılıklı saldırılar sürüyor.
Ümit Özdağ’dan sert savunma
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkındaki kararını açıklayan mahkeme, herhangi bir adli kontrol hükmü uygulamadan Özdağ”ın tahliyesine karar verdi.
Source: Behiç Ak
Önce İsrail sonra İran! Açıklamalar peş peşe geldi, ortalık daha da kızıştı
İsrail ordusundan yeni bir açıklama geldi. Kısa olarak verilen yazılı açıklamada “İsrail Hava Kuvvetleri şu anda Tahran bölgesinde bir dizi saldırı gerçekleştiriyor.” ifadeleri yer aldı.
TAHRAN”I BOŞALTIN UYARISI
Öte yandan, İsrail ordusu gün boyu başta başkent Tahran olmak üzere İran”ın farklı noktalarına saldırılarını sürdürdü.
İRAN DA “TEL AVİV”İ TAHLİYE EDİN” DEDİ
İsrail’in Tahran’da bir bölgeye tahliye duyurusu yayımlamasının ardından İran ordusu da Tel Aviv”deki Never Tzedek bölgesi için tahliye uyarısı yayımladı. İran ordusu, Tel Aviv”deki “Siyonist” yerleşim birimi Never Tzedek bölgesi için tahliye duyurusu yaptı.
Duyuruda, “.” ifadelerine yer verildi.
İSRAİL – İRAN SAVAŞI
İsrail, 13 Haziran”da İran’ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi.
İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede 24 kişinin öldüğü, 500″den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.
Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail”i kınadı.
– Almanya, İngiltere, Hollanda’nın da bulunduğu birçok Avrupa ülkesi İsrail’de bulunan vatandaşlarını tahliye etmeye çalışıyor.
– İran’da İsrail’e casusluk iddiasıyla 28 kişi gözaltına alındı. İran İstihbarat Bakanlığı vatandaşlara “Maske ya da gözlük takan, pikap araç kullanan, büyük çantalar taşıyan, görüntü kaydı alan yabancıları ihbar edin” çağrısı yaptı.
– Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), İsrail’in İran’a yönelik 13 Haziran’daki saldırılarında, Natanz Nükleer Tesisinin yer altı bölümünde de hasar tespit edildiğini bildirdi.
– ABD’de Senatör Tim Kaine, Başkan Donald Trump’ın, Kongre onayı olmadan askerî güç kullanmasını engellemeyi hedefleyen bir yasa tasarısı sundu.
– Ürdün Kralı II. Abdullah, Avrupa Parlamentosunda yaptığı konuşmada, “İsrail’in saldırısını İran’ı da kapsayacak şekilde genişletmesi dünyanın her yerindeki insanlar için bir tehdittir” dedi.
– Çin, İran-İsrail çatışmasının yayılmasının önlenmesi için İsrail üzerinde etki sahibi ülkelere sorumlu davranmaları çağrısında bulundu.
Source: Sevda Altunbaş
Tahran”da halk sokaklara döküldü! Herkes aynı sloganı attı…
İran’ın başkenti Tahran’da halk, ülke yönetimine destek için sokaklara döküldü. İran lideri Ayetullah Ali Hamaney’in konutuna yakın bir yerde bulunan Filistin Meydanı’nda gece yarısı toplanan vatandaşlar, ülke yönetimine desteklerini iletti. İSRAİL VE ABD ALEYHİNE SLOGAN ATILDI İran lideri Hamaney’in posterlerini ve İran bayraklarını taşıyan vatandaşlar, İsrail ve ABD aleyhine sloganlar attı. ABD Başkanı Donald Trump’ın “Tahran’ı tahliye edin” tehdidine rağmen gösteriye bazı ailelerin çocuklarıyla gelmesi dikkati çekti. Bazı polis ve askerlerin de gösterilere katıldığı görüldü. İSRAİL – İRAN SAVAŞINDA 6. GÜN İsrail, 13 Haziran”da İran’ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi. İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken, toplam sivil kaybı 224 olarak açıklandı. İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede 24 kişinin öldüğü, 500″den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı. Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail”i kınadı. NOTLAR – Almanya, İngiltere, Hollanda’nın da bulunduğu birçok Avrupa ülkesi İsrail’de bulunan vatandaşlarını tahliye etmeye çalışıyor. – İran’da İsrail’e casusluk iddiasıyla 28 kişi gözaltına alındı. İran İstihbarat Bakanlığı vatandaşlara “Maske ya da gözlük takan, pikap araç kullanan, büyük çantalar taşıyan, görüntü kaydı alan yabancıları ihbar edin” çağrısı yaptı. – Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), İsrail’in İran’a yönelik 13 Haziran’daki saldırılarında, Natanz Nükleer Tesisinin yer altı bölümünde de hasar tespit edildiğini bildirdi. – ABD’de Senatör Tim Kaine, Başkan Donald Trump’ın, Kongre onayı olmadan askerî güç kullanmasını engellemeyi hedefleyen bir yasa tasarısı sundu. – Ürdün Kralı II. Abdullah, Avrupa Parlamentosunda yaptığı konuşmada, “İsrail’in saldırısını İran’ı da kapsayacak şekilde genişletmesi dünyanın her yerindeki insanlar için bir tehdittir” dedi. – Çin, İran-İsrail çatışmasının yayılmasının önlenmesi için İsrail üzerinde etki sahibi ülkelere sorumlu davranmaları çağrısında bulundu.
Source: Sevda Altunbaş
Trump ölümle tehdit etmişti, Hamaney”den açıklama geldi: Siyonistlerle asla…
Orta Doğu”da gerilim tırmandı, karşılıklı saldırıların devam ettiği İsrail – İran savaşında 6. güne girilirken flaş açıklamalar peş peşe geldi. “YERİNİ BİLİYORUZ AMA ÖLDÜRMEYECEĞİZ” Kanada”daki Liderler Zirvesi”nden apar topar dönen ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray”daki Acil Durum Odası”ndaki toplantının ardından çarpıcı açıklamalarda bulundu. Trump”ın konuşmasındaki en çarpıcı yer ise İran lideri Ayetullah Ali Hamaney hakkındaki sözleri oldu. Trump “Hamaney”in nerede olduğunu biliyoruz. Şimdilik öldürmeyeceğiz ancak sabrımız tükenmek üzere” ifadelerini kullandı. HAMANEY”DEN NET MESAJ: ASLA PAZARLIK YAPMAYACAĞIZ İran lideri Ayetullah Ali Hamaney”den gelen son açıklamada geri adım atılmayacağının sinyalleri verildi. Sosyal paylaşım platformu X hesabından Arapça paylaşımda bulunan Hamaney, ” Terörist siyonist rejimle kararlılıkla mücadele edilmelidir. Siyonistlerle asla pazarlık yapmayacağız .” ifadeleri kullanıldı. İSRAİL – İRAN SAVAŞINDA 6. GÜN İsrail, 13 Haziran”da İran’ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi. İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken, toplam sivil kaybı 224 olarak açıklandı. İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede 24 kişinin öldüğü, 500″den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı. Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail”i kınadı. NOTLAR – Almanya, İngiltere, Hollanda’nın da bulunduğu birçok Avrupa ülkesi İsrail’de bulunan vatandaşlarını tahliye etmeye çalışıyor. – İran’da İsrail’e casusluk iddiasıyla 28 kişi gözaltına alındı. İran İstihbarat Bakanlığı vatandaşlara “Maske ya da gözlük takan, pikap araç kullanan, büyük çantalar taşıyan, görüntü kaydı alan yabancıları ihbar edin” çağrısı yaptı. – Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), İsrail’in İran’a yönelik 13 Haziran’daki saldırılarında, Natanz Nükleer Tesisinin yer altı bölümünde de hasar tespit edildiğini bildirdi. – ABD’de Senatör Tim Kaine, Başkan Donald Trump’ın, Kongre onayı olmadan askerî güç kullanmasını engellemeyi hedefleyen bir yasa tasarısı sundu. – Ürdün Kralı II. Abdullah, Avrupa Parlamentosunda yaptığı konuşmada, “İsrail’in saldırısını İran’ı da kapsayacak şekilde genişletmesi dünyanın her yerindeki insanlar için bir tehdittir” dedi. – Çin, İran-İsrail çatışmasının yayılmasının önlenmesi için İsrail üzerinde etki sahibi ülkelere sorumlu davranmaları çağrısında bulundu.
Source: Sevda Altunbaş
PJAK: Silahları bırakma çağrısını kabul etmiyoruz
İsrail’in İran’a yönelik başlattığı saldırı sonrasında gündeme gelen rejim değişikliği tartışmalarına terör örgütü PKK’nın İran kolu PJAK da dahil oldu. PKK’nın fesih kongresiyle silah bırakma kararı alması sonrasında örgütün Suriye, İran, Irak ayağını oluşturan yapılanmalarının da silah bırakmasıyla ilgili PJAK’ın elebaşlarından Peyman Viyan kod adlı kadın terörist, “Türk devletinin silah bırakma çağrısı kabul edilemez. Biz mücadeleye devam edeceğiz” derken İran’daki Kürt nüfusun da kendi öz savunmasını geliştirmesi çağrısında bulundu.
İran’daki Kürtleri demokratik örgütlenmeye çağıran Peyman Viyan şöyle devam etti: “Eğer rejim daha fazla direnirse saldırılar yoğunlaşır. İran’ın dışarıdaki kolları kesildi ve bu aşamada içerideki kolları da birer birer vuruluyor. Çok sayıda komutan ve yöneticileri öldürüldü. İslam Cumhuriyeti’nin paradigması zaten çelişkili. Ekonomik kriz hem halkı hem de devleti oldukça zorluyor. Kürt halkı İran’daki en örgütlü ve dikkatli kesimdir. Kürtler, İran’da temel haklarını istiyor. Rejimin iddia ettiği gibi ‘ayrılıkçı’ değiller. Şu anda İran’da en örgütlü ve dikkatli halk, Kürtlerdir.”
Peyman Viyan, PKK’yla olan bağlarını da doğrulayarak şöyle dedi: “Türkiye’nin PJAK’a silah bırakma çağrısı ve bu dayatması kabul edilemez. Türk devleti, Apo’nun çağrısının değerini bilmeli. Türk devleti, eski zihniyetine göre hareket ediyor. Kürtlerin iradesini ve gücünü tanımak zorunda. PJAK, İran’da Kürtlerin hakları için mücadele eden bir partidir. Biz PJAK olarak Apo’nun felsefesi ve paradigmasına göre mücadele ediyoruz. Açıkça söyledik, bir kez daha söylüyoruz: Mücadelemize devam edeceğiz ve elimizden geleni yapacağız. Türk devleti önce kendi sorunlarını çözsün” dedi.
Source: Özgür Cebe
İsrail”in ABD”den istediği bomba! Sadece o uçak taşıyabiliyor! Özellikleri neler?
ABD”nin, İran”a saldırılarında İsrail”e “doğrudan” destek vermek istemesi halinde Fordo Nükleer Tesisi”ne saldırılarda kullanılabilmesi için Tel Aviv”e sığınak avcısı bombalar (bunker buster) sağlayabileceği düşünülüyor.Associated Press”in (AP) haberine göre, Washington yönetiminin İsrail”e sağlayabileceği düşünülen “sığınak katili” de denilen bombaların ABD”ye ait bir hava aracından bırakılması gerekiyor.61 METRE DERİNLİĞE ULAŞABİLİYORPeki söz konusu sığınak avcısı bombalarının özellikleri nelerdir?ABD Hava Kuvvetlerinin verilerine göre, ülkenin cephaneliğindeki Tel Aviv yönetimine verilebileceği düşünülen GBU-57 A/B “Büyük Ordonat Delici” bomba, yaklaşık 13 bin 600 kilogram ağırlığında ve hassas güdümlü.Bu bomba, patlamadan önce yer altında ilerleyebilmesi ve yer altının derinliklerindeki “sertleşmiş” sığınak ve tünellere saldırması için tasarlandı.”Sığınak avcısı” bombaların, patlamadan önce yaklaşık 61 metre derinliğe ulaşabildiği, bombaların peş peşe bırakılabileceği ve böylece daha derine ulaşmasını sağladığı düşünülüyor.SADECE O UÇAK TAŞIYABİLİYORGBU-57″nin teorik olarak bu ağırlığı taşıyabilecek herhangi bir bombardıman uçağı tarafından atılabileceği ifade edilse de ABD Hava Kuvvetleri, ülkede şu an yalnızca “B-2 Spirit” uzun menzilli hayalet bombardıman uçaklarının bu bombayı atabilecek şekilde programlanmış olduğunu açıkladı.”B-2 Spirit” ise yalnızca Hava Kuvvetleri tarafından kullanılmakta ve ABD”li Northrop Grumman firması tarafından üretilmekte.Firmanın verilerine göre, her ne kadar “B-2 Spirit” 18 bin kilograma kadar yük taşıyabilse de ABD Hava Kuvvetleri, bu uçakların yaklaşık 27 bin 200 kilogram ağırlığına denk gelen iki “GBU-57 A/B” bombası ile başarılı şekilde test edildiğini belirtti.Veriler, “B-2 Spirit” bombardıman uçağı yakıt ikmali yapmadan yaklaşık 11 bin kilometre menzile, bir yakıt ikmaliyle ise yaklaşık 18 bin 500 kilometre menzile sahip olduğunu gösteriyor.İran”ın nükleer tesislerinden “Fordo”İran”ın ana nükleer tesislerinden biri olan Natanz”ın ardından ikinci tesis olarak Fordo öne çıkıyor. Bu iki nükleer merkez de İsrail tarafından füze saldırılarıyla hedef alındı.Başkent Tahran”a yaklaşık 95 kilometre mesafede bulunan Fordo, bir dağın içine inşa edildi ve burasının 2009″da faaliyete geçtiği tahmin ediliyor.Yaklaşık 80 kilometre derinlikte yer alan Fordo Nükleer Tesisi”nin Natanz”dan daha küçük olduğu biliniyor ve İran ile Rusya tarafından sağlanan karadan havaya füze sistemiyle korunduğu düşünülüyor.İsrailli yetkililer, “İran”ın nükleer programına son vermek” için saldırı planlarında Fordo”nun yer aldığını belirtmişti.İsrail”in Washington Büyükelçisi Yechiel Leiter, Fox News”e verdiği demeçte, “Bu operasyonun tamamlanması Fordo”nun ortadan kaldırılmasıyla sonuçlanmalıdır.” demişti.
Source: Mehmet Küçükkahveci
İsrail, İran füzelerini durduramadı! Şehir merkezine düştü, binalar yanıyor…
İsrail”in, 6 gün önce İran”ın başkenti Tahran”a düzenlediği saldırıların ardından başlayan savaş karşılıklı olarak sürüyor. İran gece yarısı İsrail”de kritik noktaları hedef aldı. #r-1124440# İSRAİL, İRAN FÜZELERİNE KARŞI KOYAMADI! İsrail hava savunma sistemleri ise İran”dan gelen füzelere karşı koymada başarısız oldu. Füzelerden bazılarının şehir merkezine düştüğü öğrenildi, sonrasında yangın çıktığı ve binaların hasar aldığı aktarıldı. İsrail ordu radyosu, bazı haberlerde İran”a ait birkaç füzenin İsrail”e düştüğünün belirtildiği ifade edildi. #r-1124442# Ordu radyosu füzelerin düştüğü yerleri belirtmezken, İsrael Hayom gazetesi ilk belirlemelere göre en az iki füzenin Kudüs”e ve Tel Aviv yakınlarındaki Şaron bölgesine düştüğünü bildirdi. ARAÇLAR YANIYOR Kanal 12″nin haberinde ise İran”ın füze saldırıları sonucu İsrail”in orta kesimindeki bir binada hasar meydana geldiği, itfaiye ekiplerinin de yangın çıkan 20 araca müdahale ettiği aktarıldı. Haberde, kuzey bölgesinde bir binanın üzerine füze parçaları düştüğü, açık alanlarda ise İran füzeleri veya parçalarının düşmesi sonucu çok sayıda yangın çıktığı kaydedildi. İSRAİL”E AĞIR FATURA! Öte yandan Washington Post”un ABD”li ve İsrailli yetkililere dayandırdığı haberine göre, İsrail”in İran saldırılarına karşı kendini sadece 10-12 gün savunabilecek kadar füzesi bulunduğu öne sürüldü. İsrail”in TheMarker gazetesi, her bir dalgayı püskürtmenin İsrail”e maliyetinin 287 milyon dolar olduğunu iddia etti. İSRAİL – İRAN SAVAŞINDA 6. GÜN İsrail, 13 Haziran”da İran’ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi. İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken, toplam sivil kaybı 224 olarak açıklandı. İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede 24 kişinin öldüğü, 500″den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı. Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail”i kınadı.
Source: Sevda Altunbaş
Kendi halkını canlı kalkan yaptı! Ülkeden çıkmaları yasaklandı
Haydut devlet İsrail’in 13 Haziran’da İran’daki nükleer tesisler ve askeri noktalara başlattığı saldırılar, İran’ın karşı füze saldırılarıyla kapsamlı savaşa dönüşürken, İsrail’deki yerleşimciler kaçış yolları arıyor. İran’ın 5 gündür sık sık gerçekleştirdiği sürü balistik füze ve insansız hava aracı (İHA) saldırıları, başta başkent Tel Aviv ve stratejik liman kenti Hayfa olmak üzere İsrail’de büyük bir yıkıma sebep oldu.Demir Kubbe ve ABD’nin bölgeye konuşlandırdığı hava savunma sistemlerinin yetersiz kalmasıyla İsrailliler, ülkeden kaçış yolları aramaya başladı. İsrail hükümeti, 13 Haziran’dan beri havalimanlarını kapalı tutarken, sivil uçakları da yurt dışına göndererek çıkışları engellemeye çalışıyor. İsrail Ulaştırma Bakanı Miri Regev de yabancı uyruklular ve turistler hariç, İsrail vatandaşlarının ülkeden çıkmasını yasaklayan bir kararname yayınladı. Buna karşılık İsrail medyasında Tel Aviv’in boşaltılması yönünde çağrılar artıyor. Çok sayıda İsrailli de deniz yoluyla kaçmaya çalışıyor. Haaretz gazetesinin geçtiğimiz ay yayınladığı bir anket, Gazze savaşının sebep olduğu kriz ve ekonomik kırılganlık nedeniyle İsrail vatandaşlarının yüzde 40’ının fırsat bulmaları halinde ülkeden çıkışı düşündüğünü ortaya koymuştu.ÇİFTE VATANDAŞLARA ENGELİsrail’in çeşitli yerlerine yağan füzelerin ardından istilacı İsrail vatandaşları çıkış yolları ararken, İsrail işgaline destek olan müttefik ülkeler de kendi vatandaşlarını tahliye etmeye çalışıyor. Bu ülkelerin başında ise ABD geliyor. ABD’nin Tel Aviv Büyükelçisi Mike Huckabee, 14 Haziran’da yaptığı açıklamada, İsrail’de en az 700 bin Amerikan vatandaşı olduğunu bildirmişti. ABD basınında yer alan haberlerde ise ABD’nin işgal altındaki Kudüs’teki büyükelçiliğinin İsrail’den ayrılmak isteyen Amerikan vatandaşları hakkında bilgi toplamak için ön çalışma yaptığı bildirildi. Amerikan Büyükelçisinin çifte vatandaşlığa sahip Amerikalıları tahliye etmek için Netanyahu ile görüştüğü ancak sonuç alamadığı da medyaya yansıdı. Netanyahu”nun amacının Batılı ülkelerden İsrail çifte vatandaşlarını savaşta bir koz olarak kullanmak olduğu değerlendiriliyor.AVRUPALI ÜLKELER DE ÇIKARMAYA ÇALIŞIYORİsrail’in bir başka müttefiki olan Almanya ve İngiltere, yapılacak olası bir tahliye operasyonunda ülkeden çıkarılacak vatandaşlarına büyükelçiliklerde tutulmaya başlanan kriz listelerine isimlerini kaydetme çağrısı yaptı. İki ülke, havayolunun kapalı olması, Lübnan ve Suriye’den tahliye yapılamaması nedeniyle vatandaşlarını Ürdün üzerinden tahliye etmeye hazırlanıyor. Slovakya ve Portekiz, tahliye için GKRY’yi kullanacaklarını ilan ederken Litvanya da alternatif aradığını bildirdi.40 BİN TURİST MAHSUR KALDIİran ile İsrail arasındaki karşılıklı saldırıların başlamasıyla çıkış yollarının kapanmasının ardından yaklaşık 40 bin yabancı turistin de ülkede mahsur kaldığı bildiriliyor. Bazı turistler deniz yoluyla GKRY”ye ulaşmaya başladı ancak bu yolculuklar sınırlı sayıda ve oldukça yüksek fiyatlarla gerçekleşiyor. Facebook grupları üzerinden organize edilen bu geçişlerde, yüksek talep nedeniyle bilet fiyatları yüzlerce avrodan binlerce avroya yükseldi.GELDİKLERİ YERDEN GİDİYORLARHavayollarının kapalı olmasıyla denize yönelen İsrailli yerleşimciler, Hayfa, Askalan ve Herzliya gibi kentlerden bindikleri teknelerle Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) kaçmaya başladı. Söz konusu çatışma ortamından kaçış dalgasına hem yabancı turistler hem de bazı İsrailliler dahil oldu. Tel Aviv yakınlarındaki Herzliya marinasında deniz yoluyla ülkeden çıkış için pazarlık yapan insanların bir kısmı ülkelerine dönmek isteyen turistler olurken, bazıları ise yurt dışındaki çocuklarının yanına gitmeye çalışanlardan oluşuyor. Sosyal medyada, kaçmak isteyen İsrailliler bu kentlerdeki limanlarda yaptığı pazarlıklara ve teknelere binişine dair görüntüler yayınlandı. Bu görüntüler, Filistin’in işgal edildiği 1948 savaşı sırasında, Avrupa ve diğer bölgelerden gemilerle gelerek Filistin’e yerleşen Yahudi istilacılara ait görüntüleri hatırlattı. Filistinli aktivistler, 1948 yılına ait görüntüleri paylaşarak, tarih tersten tekerrür ediyor yorumları yaptı.YURT DIŞINA GİDENLER DÖNMÜYORİsrail hükümetinin resmi verilerine göre, 13 Haziran itibarıyla, İsrail’de yerleşik olan ancak yurtdışında bulunanların sayısı 100 bini aşıyor. Ancak sadece 3 bin İsrail vatandaşının dönmek için başvurduğu geri kalan binlerce kişinin ise Filistinlilerden gasbettikleri mülklerini satıp tamamen ikinci vatandaşı oldukları ülkelere yerleşmeyi tercih edebileceği kaydedildi.
Source: Mehmet Küçükkahveci
Siyonist İsrail’in ‘sinsi’ planı
“İran’ın nükleer tesislerini hedef alma bahanesiyle girişilen saldırının aslında çok kapsamlı ve sinsi amaçları olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılıyor.”Peki Siyonist İsrail’in “çok kapsamlı sinsi planı” ne?İsrail’in planı aslında gizli değil, sadece yöntemi sinsi…İsrail, Gazze’den sonra Lübnan, ardından Suriye şimdi İran’da aynı sinsi planını uyguluyor.Hamas’ın saldırısı bahanesiyle Gazze’deki işgal ve soykırım, Hizbullah bahanesiyle Lübnan’da katliam, Suriye’de yönetim değişikliği sonrası işgal ve nükleer bahanesiyle İran’a saldırı aynı sinsi plana hizmet ediyor: Vadedilmiş topraklar ya da ‘Siyonist Büyük İsrail’ projesi.Nitekim, İsrail’in en az 20 üst düzey komutan, dokuz nükleer bilimci, yüzlerce sivilin hayatını kaybettiği saldırılarla yetinmeyeceği açıklaması; hedefinin sözde nükleer tehdidi ortadan kaldırmaktan öte çok daha büyük ve sinsi olduğunu gösterdi.Siyonist soykırımcı İsrail Başbakanı Netanyahu’nun bir yandan saldırıları sürdüreceğini açıklayıp, diğer yandan İran halkına ayaklanma ve rejimi devirme çağırısı bu sinsi planın parçası. İran dini lideri Hamaney’e suikast düzenleyebileceklerini bile açıklarken ABD Başkanı Trump’ın seçim kampanyasındaki slogana atıfla “İran’ı yeniden büyük yapalım. Bunu yapabiliriz.” (Let’s make Iran great again. We can do it) demesi de aynı sinsi planın parçası.Filistin, Gazze, Lübnan, Suriye ve İran’dan sonra İsrail’in sinsi planının hedefinde hiç kuşkusuz, şimdilik açıkça dile getirmeye cesaret edemediği Türkiye var.1 EKİM UYARISI Nitekim, yine Cumhurbaşkanı Erdoğan 1 Ekim 2024 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışında yaptığı konuşmada bunu açıkça şöyle ifade etmişti: “‘Vadedilmiş topraklar’ hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer, açık söylüyorum, bizim vatan topraklarımız olacaktır. Birileri ısrarla görmek istemese de Netanyahu hükümeti Anadolu’yu da içine alan bir ham hayal kurmakta, ütopya peşinde koşmakta, bu niyetlerini de çeşitli vesilelerle ifşa etmektedir. 7 Ekim’den beri yaşanan her gelişme, bu tehdidin boyutunu biraz daha artırmaktadır. İsrail’in, Filistin ve Lübnan’daki saldırılarını çok yakından takip ederken, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde, bölücü örgütü maşa olarak kullanmak suretiyle, nasıl birer küçük uydu yapı kurmak istediğini de çok net görüyoruz.”Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adana’da 2-6 Ekim tarihlerinde düzenlenen Teknofest organizasyonunda yaptığı konuşmada bunu detaylandırdı: “Bölgemizde sadece Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’la sınırlı kalmayacak sinsi bir plan uygulamaya konulmuştur. Bu planın nihai hedefinin neresi olduğunu görmek ve anlamak için kâhin olmaya gerek yoktur. Tarih bilen, dinler tarihi bilen, siyaset ve diplomasi bilen herkes meselenin Kudüs’le, Mescidi Aksa’yla, vadedilmiş topraklar hezeyanıyla bağlantısını zaten kolayca idrak edecektir. Mevcut İsrail yönetimi yaptığı her açıklamayla, paylaştığı her haritayla asıl niyetlerini ortaya koyuyor. Biz de sahadaki gelişmeleri bu zaviyeden anbean takip ediyoruz.”CHP TEHDİT SAYMADI Hatırlayacaksınız, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu uyarıları yapmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “TBMM’nin derhal bilgilendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz, tüm spekülasyonları ortadan kaldıracak şekilde bilgilendirme yapmalarını diliyoruz” dedikten sonra yapılan kapalı oturum sonrası İsrail’in hedefini hafife alan şu açıklamayı yapmıştı: “Türkiye, Erdoğan’ın söylediği sözden endişe etmesin, anlattıklarının altını dolduracak bir şey yok, bilmediğiniz bir şey yok. Bugünden yarına Türkiye’ye saldıracaklarına dair hiçbir şey yok. Söylenmeyenleri söylüyorum. Zaten bilmediğiniz bir şey de söylemediler.” Aradan sadece 7 ay geçti ve soykırımcı İsrail, binlerce kilometre uzaktan Türkiye’nin sınır komşusu İran’ı füzelerle, SİHA’larla, F35 uçaklarıyla vurdu.ESİR YAŞAMAKTANSA ŞEREFLİCE ÖLÜMYani soykırımcı İsrail tehdidini hafife almamak gerekiyor. Çünkü İran’dan sonraki hedefinin Türkiye olacağını tahmin etmek için kâhin olmaya gerek yok.İsrail’in bölge ile ilgili planlarını hafife alan ve İran’dan sonra hedefinin Türkiye olduğunu görmeyenler için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasındaki şu sözler önemli uyarılar içeriyor: “Şayet siyasi, sosyal, ekonomik, askeri olarak güçlü değilseniz; kendinize yeterli değilseniz, caydırıcılık seviyesine ulaşamamışsanız işiniz çok zor. Her an kendini sizden daha güçlü gören birisi tepenize yumruğu indirebilir, sizi boyunduruğu altına alabilir, haraca bağlayabilir, zelil bir duruma düşürebilir. Millet olarak biz böyle bir utançla yaşamaktansa ölmeyi tercih edecek karaktere sahibiz. Daha önce de söyledim; toprağın üstünde onursuzca yaşamaktansa toprağın altında şereflice yatmayı yeğleriz. Bu irademizi mücadelelerle dolu tarihimizde defalarca ortaya koyduk. Elbette bu duruma düşmemek, kimilerinin yaptığı gibi öyle lafla, edebiyatla, mangalda kül bırakmayan afaki söylemlerle olmuyor. Bunun için çalışacaksınız, geliştireceksiniz, üreteceksiniz, ter dökeceksiniz. Rüştünüzü tüm dünyaya ispat edeceksiniz.”BAHÇELİ’NİN UYARISI İsrail’in sinsi planlarının ne olduğu konusunda MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin dünkü açıklaması da oldukça ilginçti: “İsrail’in siyasi ve stratejik amacı Anadolu coğrafyasını çevrelemek, Terörsüz Türkiye hedefini efendiler hesabına baltalamaktadır.”İsrail’in sinsi planlarından birisi de terör örgütü PKK’nın Irak, Suriye ve İran yapılanmalarını kullanarak asıl hedefi olan sözde büyük İsrail projesini gerçekleştirmek. Buna karşı Türkiye’nin tutumunu Bahçeli’nin sözleriyle ortaya koyalım: “İsrail’in, İran’a karşı 13 Haziran saldırısı göstermiştir ki, her an tedbir ve teyakkuz halinde olmak coğrafyamızın bize yüklediği sorumluluktur.”
Source: Nedim Şener
ABD, İran’ı vuracak mı
Trump’ın, “İran anlaşmayı kabul etmeliydi. Ateşkesten daha iyi bir çözüm için çalışıyorum” şeklindeki sözleri ise endişeye neden oldu. İran-İsrail savaşı başladığı günden bu yana yaptığı çelişkili açıklamalar nedeniyle Trump’ın tavrı endişeleri artırıyor.Trump bu tür durumlarda “havuç-sopa” yöntemini kullanıyor. “İran’a 60 gün süre verdim ama onlar, ‘Hayır’ dedi. 61. günde ne olduğunu gördünüz” dedi. ABD’nin 30 tanker uçağını ve savaş gemisi USS NIMITZ’ı bölgeye göndermesi ABD müdahalesi ihtimalini güçlendirdi. 4 KRİTİK NOKTA1. Trump, İran’ı anlaşmaya zorlamak için baskıyı artırıyor. Trump, “İran’da nükleer silah istemiyorum ve gerekli adımları atıyoruz” demişti. Peki Trump tam olarak ne istiyor?2. Trump, İran’ın nükleer faaliyetlerini durdurduğu ilan etmesini ve elinde bulunan zenginleştirilmiş uranyumu, üçüncü bir ülkeye göndermeyi kabul etmesini istiyor.3. İran bunu kabul etmeyeceğini bildirdi. Bu durumda Trump’ın, İran’ın nükleer tesislerinin yok edilmesi için talimat vermesinden endişe ediliyor.4. Trump, “İran nükleer silaha sahip olamaz. Tahran’daki herkes derhal tahliye edilmeli” sözleriyle İran’ı vuracaklarının sinyalini verdi.SİYONİST LOBİ TRUMP’I KIŞKIRTIYOR 5. Trump, ABD’nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee’nin, “Siz seçilmiş bir kişisiniz” diye kendisine, “mesih” övgüsünde bulunup, “Göklerden bir ses duyacağınıza inanıyorum” diye devam eden, ABD’yi İran’ı vurması için kışkırtan mesajı paylaştı. Aynı zamanda bir rahip olan Mike Huckabee’nin mesajında İkinci Dünya Savaşı’nda Nagazaki ve Hiroşima’ya atom bombasının atılması kararı veren Truman’a benzetmesi de önemli bir mesaj veriyor. Trump’a Hiroşima’yı vuran Truman gibi İran’ı vur diyor. Trump bu gazla İran’ı vurur mu? Vurur…HAMANEY’İ ÖLDÜRECEKLER Mİ?İsrail’in katil başbakanı Netanyahu, İran’ın dini lideri Ali Hamaney’e suikast düzenlemeyi göz ardı etmediklerini söyledi. Ali Hamaney’in vurulması sadece İran için değil, Irak’ta, Lübnan’da, Yemen’de ve dünyanın değişik bölgelerinde bulunan Şiiler açısından ağır bir darbe olur. Çünkü Ali Hamaney, 12 İmam’ın günümüzdeki gölgesi olarak görülüyor. Peki Şiilerin ayaklanmasına neden olacak böyle bir şeyi göze alabilir mi?NETANYAHU İSTERAlır. Bu tam da Netanyahu’nun istediği bir şeydir. İran’ın dini liderini öldürerek tarihe geçmek ister. Şiilerin ayaklanmasıyla Ortadoğu’da yaşanacak olan kaosu ise körüklemek ister. Çünkü Netanyahu kandan ve kaostan beslenir. Ayrıca Şiilerin ayaklanması ise Amerikan’ın sorunudur. Çünkü o bölgelerde İsrail üsleri yok.İsrail 7 Ekim’den bu yana iki stratejiyi birlikte yürütüyor. Hem hava kuvvetleri ağırlıklı olarak cephe savaşı yapıyor, hem de eşzamanlı olarak lider doktrini stratejisini uyguluyor. Liderleri vurup, ülkelerde kaosa neden olmak ve kitleler üzerinde moral çöküntü meydana getirmek bir savaş taktiği. İsrail bunu uyguluyor.LİDERLERİ HEDEF ALIYOR1- Hamas lideri İsmail Haniye’yi Tahran’da şehit etti.2- Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı, Beyrut’ta öldürdü.3- Hamas lideri Yahya Sinvar’ı Gazze’de şehit etti.4- Hasan Nasrallah’ın halefi Haşim Seyfettin’i öldürdü.5- İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakiri’yi vurdu.6- İran’ın yeni Genelkurmay Başkanı Ali Şadmani’yi öldürdü.7- Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Hüseyin Selami’yi vurdu.HAMANEY’İ KORUMALI Listeyi uzatmak istemiyorum. Netanyahu, Ali Hamaney’i öldürmek ister mi istemez mi tartışması boşuna. Netanyahu ister hem de çok ister. Bu işin şakası yok. Trump bile, “Hamaney’in saklandığı yeri biliyoruz ama şimdilik öldürmeyeceğiz” dedi. İran şimdiye kadar liderlerini koruyamadı. Ama dini liderini korumalı.SINIRLARIMIZ KORUNUYOR MUİsrail-İran savaşı hemen sınırımızın dibinde gerçekleşiyor. Kimi zaman atılan füzeler ve savaş uçakları Türkiye’den izlenebiliyor. Ayrıca Kürecik Üssü nedeniyle bölgede olanları, “BBG evini izler gibi izliyoruz”.Peki savaş başladığı andan itibaren sınırlarımızda gerekli tedbirler alındı mı? Bu sorunun cevabını araştırdım, savaş ihtimali doğduğu andan itibaren sınırlarımızda ek önlemler alınmış, sınır koruması takviye edilmiş.Suriye ve İran sınırında İHA ve SİHA’larımız 24 saat esasına göre gözetleme yaparken, savaş uçakları ve Awacs erken ihbar ve kontrol uçaklarımızın da sınır boyunca görev yaptığı ifade ediliyor.TÜRKİYE’NİN BAŞINDA KİM OLSAYDI ERDOĞAN MI ÖZGÜR ÖZEL MİHemen yanı başımızda İsrail-İran savaşı yaşanıyor. Savaşın ne zaman biteceği ise bilinmiyor. İsrail-İran savaşının bölgeye yayılmasından endişe ediliyor. ABD’nin savaşa girme ihtimali konuşuluyor.Böylesine karışık bir dönemde Türkiye’nin başında kimin olmasını isterdiniz?24 saat içinde 12 devlet başkanı ile görüşen, ABD Başkanı Trump’la ve İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan ile üst üste 2 kez konuşan, iki lideri barış anlaşması yapmak üzere İstanbul’a davet eden, 23 yıldır Türkiye’yi yöneten, dünyanın en tecrübeli liderlerinden biri olan, aynı zamanda Batı dünyası tarafından da dünyanın en güçlü dört liderinden biri olarak gösterilen Erdoğan’ın mı? Yoksa CHP’yi yönetmekte zorlanan, Ekrem İmamoğlu’nun emanetçisi olmaktan kurtulamayan Özgür Özel’in mi?
Source: Abdulkadir Selvi̇
Beka sorunu yok muymuş
Çin, her an yanı başındaki ‘yavrusu’ Tayvan’a saldırsın diye bekleniyor; el altından teşvik edici her çaba sarf ediliyor.Rusya, ‘diplomatik zemin bozmalarla’ Ukrayna’ya girişe itiliyor; kızışan bir savaşa devam ediyor, ettiriliyor ama o esnada ABD araya girerek ‘değerli madenleri’ adeta üzerine geçiriyor.2100 yılında (eğer bir bütün olarak kalabilirse) dünyanın en kalabalık (1.5 milyardan fazla) ülkesine dönüşecek olan Hindistan, Pakistan ile savaş ‘denemeleri’ yapıyor(du).İsrail, boyuna, nüfusuna bakmadan tarihi ve ırki şımarıklığı, pervasızlığı ve vahşiliği, hükümranlığına aldığı görünür veya gizli işbirlikçi ülke ya da rejimlerin de varlığı ile birçok ülkeye saldırı ve soykırım uyguluyor; Filistin, Lübnan, Irak, Yemen, Suriye, İran.Afrika’da çeşitli çatışma veya savaş eşiği durumlar devam ediyor.Böyle bir dünyada Türkiye, ‘terörsüz’ hale dönmek için özverili, siyasi risk alan, cesur Erdoğan -Bahçeli ikilisi ile çok kutuplu, çok taraflı, değişken dengelere göre temel hata içermeyen bir rota ile ilerliyor.Bu ülkede yıllarca, Milli Şef’e methiye düzücüler, ülkeyi 2. Dünya Savaşı’na sokmamış olmasını, sabah koyu Hitler dostu iken akşam Churchill ile gizli buluşmasını ‘diplomatik deha’ diye açıklarken, bu ‘reel politik’ yaklaşımı önemseyip kutsarken, aynı ‘kör kafa’ daha birkaç yıl öncesine kadar bütün Yunanistan’ı saldırı üssüne çevirenlerin, Suriye’ye düşman ordusu kuranların, bugün nasıl çaresiz, yorgun ve yılgın olduğunu görmüyor, Erdoğan -Bahçeli ve Cumhur İttifakı sayesinde ülkenin iç ve dış güvenlik zaaflarının yok olduğunu kabullenmek istemiyor.Vicdanı nasırlı, yaklaşımı çifte standartlı, kendine yontma ve narsistik bozukluk zirvesi olanların Erdoğan’ın hayalini anlamaları, Türkiye Yüzyılı’nın nasıl geliştiğini kabullenmeleri mümkün değildir.Bu yüzyılın ikinci çeyreğinde Moğolistan bozkırlarında dahi patlak verecek mücadelenin Türkiye’nin müdahalesiyle gelişeceğini ve sona ereceğini nasıl ve ne şekilde anlayabilirler ki?Aynı körler gerçeği göremezken, başkasını hayal dahi kuramamakla suçlayan densizdirler.Dünya savaşın içindedir. Bu fasılalarla, coğrafya ve yoğunluk farkları ile devam edecektir. Bazen askeri, bazen ekonomik vb. krizlerle saldırılarla var olacaktır.Böyle bir dünyada ‘varlık’ sorunu en önemli konudur; geçici ekonomik durgunluk veya memnuniyetsizliklerle görmezden gelinemez.Yıllardır duyduğumuz ve körlerin görüp anlamadığı beka sorununu o körler de yakında anlar. Savunma sanayisinde vizyonu yükselten Özal’ı ‘hakir görenler’ Özal’dan, İsrail’in art niyetini söyleyen Erdoğan’ı hayalcilikle suçlayanlar Erdoğan’dan kalan ömürlerince özür dileseler azdır.
Source: Fuat Bol
İsrailli gazeteciden skandal sözler: Finalde Türkiye var
İsrail ile İran arasında devam eden çatışmalar altıncı gününe girerken, Tel Aviv merkezli bir televizyon kanalında Türkiye’yi hedef alan çarpıcı açıklamalar gündeme oturdu.
KANAL 13 YAYININDA SKANDAL: SIRADA TÜRKİYE VAR
İsrail’in Kanal 13 televizyonunda yayınlanan bir programda konuşan gazeteci Eyal Berkovitch, Türkiye’yi hedef gösteren açıklamalarda bulundu. Program sırasında Berkovitch, “Sırada Türkiye var” ifadelerini kullandı.
Sözlerini esprili bir dille sunmaya çalışan Berkovitch, gelişmeleri bir futbol turnuvasına benzeterek şu skandal ifadeleri kullandı:
“Dinleyin, bu sabah bir espri aldım. Çeyrek finalde Hamas ile berabere kaldık ve onları penaltılarda yendik. Sonra yarı finalde İran”ı yendik. Finalde ise Türkiye var.”
Bu ifadeler kısa sürede sosyal medyada büyük tepki toplarken, gazetecinin söylemi Türkiye’ye yönelik açık bir tehdit ve provokasyon olarak değerlendirildi.
Source: Haber Merkezi
ABD savaşa dahil olacak mı? Trump ne yapacak? ABD basını duyurdu
ABD”nin İsrail”in İran”a yönelik saldırılarına katılmayı değerlendirdiği iddia edildi. ABD basınında yer alan haberlerde, ABD Başkanı Donald Trump”ın İsrail”in İran”ın nükleer tesislerine yönelik saldırılarına dahil olmayı değerlendirdiği öne sürüldü.Haberlerde, Trump”ın Ulusal Güvenlik Konseyi ile yaptığı toplantının ardından muhtemel bir saldırı da dahil olmak üzere bir dizi seçeneği değerlendirdiği ifade edildi.
Source: Mehmet Küçükkahveci
Trump ve Netanyahu telefonda görüştü
Bir Beyaz Saray yetkilisi, Trump ile Netanyahu nun telefon görüşmesi yaptığını teyit etti ancak görüşmenin detayına girmedi. AA nın haberine göre; İsrail’in İran’a düzenlediği saldırıya ABD’nin katılıp katılmayacağına dair soruların gündeme geldiği görüşmeyle ilgili İsrail ve ABD tarafından henüz somut bir açıklama yapılmadı. Öte yandan, yerel saatle öğleden sonra Durum Odası nda ulusal güvenlik ekibini toplayan Trump ın, İsrail-İran gerilimine ilişkin bu akşam bir açıklama yapıp yapmayacağına ilişkin de Beyaz Saray dan bir açıklama yapılmadı.
Source: Habertürk
İran ordusu, İsrail”in Tel Aviv”deki bir bölgesine yönelik tahliye uyarısı yayımladı
İran ordusu, Tel Aviv”deki “Siyonist” yerleşim birimi Never Tzedek bölgesi için tahliye duyurusu yaptı. Duyuruda, “İşgalciler, bu işgal altındaki bölgeyi derhal terk etmelidir.” ifadelerine yer verildi. İsrail ordusu, Tahran’ın güneyindeki 18. Bölge için tahliye duyurusu yayımlamış ve bu bölgeye saldırı düzenleyeceğini açıklamıştı.
Source: Internet Haber
Savaşta yeni boyut! 60 savaş uçağıyla saldırı! Başkent semalarında ilk kez görüldü
İsrail-İran savaşı karşılıklı hava saldırılarıyla altıncı gününde sürüyor. Gece boyu İsrail Tahran”ı, İran ise Tel Aviv”i yoğun biçimde vurdu. İsrail’in İran’a yönelik saldırıları devam ediyor. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Tuğgeneral Effie Defrin, İsrail Hava Kuvvetleri’ne ait 60 savaş uçağının birkaç saat önce İran’a saldırı düzenlediğini belirterek, saldırıda balistik füze rampalarının hedef alındığını söyledi.İsrail”in son günlerdeki saldırıları nedeniyle İran güçlerinin İran”ın merkezine çekildiğini aktaran Defrin, “Şimdi İsfahan”dan füze fırlatmaya çalışıyorlar. Batı İran”dan çekildiler ama biz peşlerinden geliyoruz” dedi.TAHRAN”DA PATLAMA SESLERİ: İLK KEZ SAVAŞ UÇAKLARI GÖRÜLDÜTahran”ın batısından şiddetli patlama sesleri duyuldu. Tahran”ın merkezinden duyulan patlama sesleri başkentin batısından gelirken son yarım saatte hava savunma sistemleri yoğun olarak çalışıyor. Öte yandan başkentin semalarında ilk kez savaş uçakları görüldü.
Source: Mehmet Küçükkahveci
İsrail-İran çatışmasına ilişkin TBMM kararı Resmi Gazete”de
TBMM Genel Kurulu nda oybirliğiyle kabul edilen kararda, TBMM tarafından, İsrail in uzun yıllardır sürdürdüğü hukuka aykırı, soykırımcı politikaların tüm dünyayı tehdit ettiğinin hassasiyetle takip ettiği belirtildi. Gazze de on binlerce masumun katledilmesine neden olan saldırıların ardından İran a yapılan saldırıların, İsrail yönetiminin bölgesel barışı topyekun hedef alan bir çatışma stratejisi yürüttüğünü açıkça ortaya koyduğu vurgulanan kararda, şu ifadelere yer verildi: On yıllardır devam eden işgal, sistematik baskı ve ayrımcılığa ek olarak artık soykırımla mücadele eden ve yardıma erişemediği için açlıkla sınanan Filistin halkı varoluş mücadelesi vermeye devam etmektedir. İsrail hükümeti ve ordusu, yardım sırasında bekleyen sivilleri ve çocukları hedef alarak insanlığa karşı işlenen suçlar kategorisinde yer alan uygulamalarına ağır bir suç daha eklemiştir. Öte yandan İsrail in İran a yönelik saldırıları, bölgedeki gerilimi tırmandırmakta ve geniş çaplı savaş riskini beraberinde getirmektedir. Bu saldırı, uluslararası işbirliği ve nükleer müzakereler konusunda devam eden sürece karşı yapılmış provokatif ve tehditkar bir adımdır. İşgalci İsrail in bölgesel savaşın da faili olduğu açıkça görülmektedir. Filistin in yanı sıra Suriye, Lübnan ve Yemen de süregelen İsrail saldırılarının, Netanyahu hükümetinin çatışmayı yayma niyetinin yansımaları olduğuna işaret edilen kararda, bu süreçte TBMM nin, bölgedeki tüm masum halkların yanında, savaşın ve İsrail katliamlarının karşısında olduğu vurgulandı. Kararda, şunlar kaydedildi: Kuşkusuz, Netanyahu ve bazı hükümet üyeleri hakkında hem ülkesinde hem de uluslararası yargı organlarında devam eden hukuki süreçler, bu yönetimi soykırımcı olarak tescil edecektir. İsrail in bu saldırganlığı ve uyguladığı devlet terörü İsrail i ve ona destek veren emperyalist güçleri halklar nezdinde çoktan mahkum etmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, İsrail in başta Gazze halkına karşı sürdürdüğü soykırım olmak üzere bölgesel barışı tehdit eden tüm eylemlerini ve son olarak İran a yönelik saldırılarını en güçlü şekilde kınıyoruz. İsrail in saldırganlığı karşısında sessiz kalan tüm uluslararası kurumları ve hükümetleri, uluslararası hukuk ve diplomasi temelinde sorumluluk almaya çağırıyoruz. Bilinmesini isteriz ki barışı önceleyen ve insan hayatını esas alan bir anlayışla, bölgede kalıcı bir çözümün tesisi için girişimlerimizi sürdüreceğiz. Bu çerçevede, uluslararası toplumdan da İsrail in durdurulması için kararlı ve ilkeli bir duruş sergilemesini bekliyoruz. Bölgede adil, kalıcı ve hakkaniyete dayalı bir barışın tesisi için gösterdiğimiz diplomatik çabaların arkasında durduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. *Haberde AA nın arşiv görseli kullanılmıştır.
Source: Habertürk
TUSAŞ teknolojileri vitrinde
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), dünyanın en prestijli havacılık ve savunma sanayi fuarlarından biri olan Paris Airshow 2025″e 504 metrekarelik iki katlı chalet (özel tanıtım alanı) ile katılım sağlıyor. Şirket, statik alanda Jet Eğitim Uçağı HÜRJET, Temel Eğitim Uçağı HÜRKUŞ, Çok Amaçlı Helikopter GÖKBEY, insansız hava araçları AKSUNGUR ile ANKA Yer Kontrol İstasyonu”nu sergiliyor. Chalet alanında ise şirketin özgün platformlarına ait ölçekli maketler yer alıyor. Bunlar arasında KAAN (1/7), HÜRJET (1/7), HÜRKUŞ-C (1/7), T129 ATAK (1/7), 10 Ton Sınıfı Genel Maksat Helikopteri (1/7), AKSUNGUR (1/7), ANKA III (1/7), GÖKTÜRK 3 (1/8), TÜRKSAT 6A (1/10) ve GÖKTÜRK Yenileme Uydusu (1/4) bulunuyor. Şirket, Türkiye”nin uzaya bağımsız erişim hedefi doğrultusunda, Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi ile millî uydu projelerinde de etkin rol üstleniyor. Airbus”un A220, A320, A330 ve A350; Boeing”in ise 737, 767, 777 ve 787 Dreamliner modellerinde kullanılan pek çok kritik bileşeni üreten TUSAŞ, hafif ve çevre dostu kompozit malzeme üretim yetkinliğiyle küresel tedarik zincirinin önemli bir parçası haline geldi. KAAN”A YENİ BİR TALİP Mİ VAR? Endonezya”ya 48 adet KAAN ihracatını yapacak olan TUSAŞ”ın Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu, millî muharip uçak KAAN”ın ihracatına yönelik farklı ülkelerle görüşmelerin sürdüğünü ifade etti. Açıklamasında söz konusu satış için Körfez ülkelerini işaret eden Demiroğlu, “Henüz kesinleşmiş bir şey yok. Umarım bu yıl ya da gelecek yılın başında Endonezya kadar büyük bir haberi duyarız” dedi. Demiroğlu, HÜRJET”le ligili odak noktalarının ise eğitim uçağını İspanya”dan öteye, Latin Amerika”ya ve diğer NATO ülkelerine taşımak olduğunu kaydetti.
Source: Sabah
FETÖ’ye ağır darbe
Ankara”da FETÖ”nün Kara Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasında düzenlenen operasyonda 10 şüpheliden 7″si gözaltına alındı, diğerlerinin yakalanmasına devam ediliyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturmalar kapsamında, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün Kara Kuvvetleri Komutanlığı”nı hedef alarak içerisinde yuvalanan ve “mahrem hizmetler” olarak adlandırılan yapılanmasına ilişkin iltisakı ve irtibatı olduğu anlaşılan, Ankara genelinde çeşitli semtlerde bulunan büfe, bakkal, market gibi umuma açık işyerlerinde bulunan kontörlü sabit hatları kullanmak suretiyle sivil imamlar ile iletişim sağladıkları ve haberleştikleri tespit edilen daha önce ihraç ilişiği kesilmiş, 2 albay, 1 binbaşı, 1 astsubay ve 6 askeri öğrenci olmak üzere toplam 10 şüpheli tespit edildi. Şüphelilerden 7″si gözaltına alınırken, diğer şüphelilerin yakalanmasına ve Cumhuriyet Başsavcılığına sevklerine yönelik işlemlere Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince devam ediliyor. Diğer taraftan İstanbul”da örgütün öğrenci yapılanmasına yönelik operasyonda 11 şüpheli gözaltına alındı. 6 İLDE 59 GÖZALTI İzmir ve Konya merkezli yürütülen FETÖ operasyonlarında toplam 59 şüpheli gözaltına alındı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlükleri, FETÖ/PDY”nin güncel eğitim yapılanmasını ve yurt dışına kaçış arayışlarını hedef aldı. İzmir merkezli 6 ilde düzenlenen operasyonlarda hücre evlerinde saklanan 40 şüpheli yakalandı; 3 kişinin yurt dışında olduğu, 2 kişinin ise firari durumda bulunduğu belirtildi. Aynı gün Konya merkezli 9 ilde ise 19 şüpheli gözaltına alındı. Operasyonlarda çok sayıda dijital materyal ve nakit paraya el konuldu. Gözaltına alınan şüpheliler hakkında adli işlemler sürüyor. YEĞEN GÜLEN GÖZALTINDA FETÖ elebaşı Fetullah Gülen”in kuzeni Kemalettin Gülen”in, sosyal medya hesabı üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mustafa Kemal Atatürk”e yönelik hakaret içerikli paylaşımları tespit edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Kemalettin Gülen hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “Atatürk aleyhine işlenen suçlar”dan soruşturma başlatarak gözaltına aldı. Deniz YUSUFOĞLU/ SABAH
Source: Umay Sena Sümer
Yardım bekleyenleri tanklarla katlettiler 80 ölü
Günlerdir İran”ı ağır bir şekilde vuran soykırımcı İsrail, 7 Ekim 2023″ten bu yana kan gölüne çevirdiği Gazze”deki soykırıma da devam ediyor. İnsanların toplu halde yaşadığı hastaneleri, okulları ve çadırları hedef alan katliam ordusu, haftalardır açlıkla mücadele eden ve yardım arayanları öldürüyor. Yardım merkezlerini ölüm merkezlerine çeviren İsrail güçleri, dün de Gazze Şeridi”nin güneyindeki Han Yunus”ta yardım bekleyenleri tanklarla vurdu. Saldırıda en az 80 kişi yaşamını yitirdi. Yaklaşık 200 kişi de yaralandı. Saldırıdan hayatta kalan Said Abu Liba, “Çocuklar da dahil olmak üzere onlarca sivil öldürüldü ve kimse onlara yardım edemedi, kurtaramadı” dedi. Olayı bir “katliam” olarak nitelendiren Yusuf Nofal, askerlerin kaçan insanlara da ateş ettiğini belirtti. BEDENLERİ PARÇALANDI Ölenlerin cenazeleri ile yaralılar Nasır Tıp Kompleksi”ne getirildi. Hastane yetkilileri, saldırıda “parçalara ayrıldıkları” için birçok kurbanın kimliğinin belirlenemediğini aktardı. İsrail ablukası ve bombardımanı nedeniyle hastanelerdeki durum kritik seviyede. Yetkililer, acil servislerin ve yoğun bakım ünitelerinin kapasitelerinin çok üstünde çalıştığını, oldukça kısıtlı imkânlar ve ilaçlarla sağlık hizmeti verilmeye çalışıldığını kaydetti. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Filistin Temsilcisi Rik Peeperkorn, Gazze”de kısmen hizmet verebilen 17 hastanede, 2 milyon nüfus için sadece 1500 yatak kapasitesinin olduğunu bildirdi. Sınır Tanımayan Doktorlar tarafından yapılan açıklamada Gazze”ye 100 günden uzun süredir yardım girmemesi nedeniyle mevcut stokların tükendiğine işaret edilerek, bu durumun tüm kurumların faaliyetlerini zorlaştırdığını belirtti. İsrail ordusunun Gazze Şeridi”ne 7 Ekim 2023″ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 61 artarak 55 bin 493″e çıktı.
Source: Sabah
Zengin İsrailliler yatlarla kaçıyor
İşgalci İsrail yönetimi, geçtiğimiz cuma günü İran”a saldırılara başladıktan sonra hava sahasını kapattı. Bu süreçte Tel Aviv yönetimi, yerel hava yollarından “İsraillilerin uçakla yurtdışına çıkışına izin vermemelerini” istedi. İsrail basınına göre de zengin Yahudiler binlerce dolar karşılığında denizden kaçış rotası buldu. Lüks yatlarla binlerce İsraillinin, Hayfa üzerinden Güney Kıbrıs”a kaçtığı öğrenildi. Diğer taraftan Jerusalem Post gazetesindeki habere göre Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan, yurtdışındaki İsraillilerin sığındığı yerler oldu. ABD, İtalya, Almanya gibi ülkelerde çeşitli sebeplerle bulunan 100 ile 150 bin İsrailli”nin Güney Kıbrıs ile Yunanistan”da bekletildiği aktarıldı.
Source: Diş Haberler
Tahran”da Mossad adına faaliyet yürüten terör timi yakalandı
Baharistan Kaymakam Yardımcısı Murad Muradi, Tesnim Haber Ajansına yaptığı açıklamada konuya ilişkin bilgi verdi. Kaymakam Yardımcısı Muradi, “Eylem hazırlığındaki Mossad’a bağlı bir terör timi, Tahran”ın Baharistan ilçesine araçla giriş yaparken yakalandı.” dedi. Muradi, şüpheli araçta yapılan ilk incelemede büyük miktarda patlayıcı madde, hedefleme sistemlerine sahip mini dronlar, ileri seviye savaş silahları, gelişmiş haberleşme ekipmanları ve uzaktan kumandalı sistemler ele geçirildiğini söyledi. İranlı yetkili, söz konusu grubun bu ekipmanlarla kalabalık merkezlerde büyük çaplı intihar saldırıları düzenlemeyi planladıklarını kaydetti. İran emniyet güçleri geçen günlerde Tahran”a bağlı Reyşehri”nde 2 ve Elborz eyaletinde 2 kişinin Mossad adına çalıştıkları gerekçesiyle gözaltına alındığını duyurmuştu.
Source: Internet Haber
İsrail-İran savaşında 6. gün! Trump'ın tehdidine Hamaney'den olay yanıt
İsrail”in 13 Haziran”da başlattığı “Yükselen Aslan” saldırısı ve İran”ın “Gerçek Vaat” adını verdiği misillemeyle başlayan savaş 6. gününe girdi. BİLANÇO AĞIRLAŞIYOR İsrail”in saldırılarında İran Genelkurmay Başkanı Bakıri ve Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Selami gibi üst düzey askeri yetkililerin de aralarında olduğu en az 224 kişi öldü.İran ise insansız hava araçlarının (İHA) yanı sıra yüzlerce balistik ve hipersonik füze fırlattığı misillemesinde ise Tel Aviv, Kudüs ve Hayfa”yı hedef aldı. İsrail”in hava savunma sistemi “Demir Kubbe”yi aşan füzeler nedeniyle İsrail”de en az 24 kişi hayatını kaybetti. KUDÜS VE TEL AVİV”E FÜZELER DÜŞTÜ İran”dan atılan onlarca füzeden bazıları İsrail hava savunma sistemlerini aştı. İsrail ordu radyosunun haberinde, bazı haberlerde İran”a ait birkaç füzenin İsrail”e düştüğünün belirtildiği ifade edildi. Ordu radyosu füzelerin düştüğü yerleri belirtmezken, İsrael Hayom gazetesi ilk belirlemelere göre en az iki füzenin Kudüs”e ve Tel Aviv yakınlarındaki Şaron bölgesine düştüğünü bildirdi.Kanal 12″nin haberinde ise İran”ın füze saldırıları sonucu İsrail”in orta kesimindeki bir binada hasar meydana geldiği, itfaiye ekiplerinin de yangın çıkan 20 araca müdahale ettiği aktarıldı. Haberde, kuzey bölgesinde bir binanın üzerine füze parçaları düştüğü, açık alanlarda ise İran füzeleri veya parçalarının düşmesi sonucu çok sayıda yangın çıktığı kaydedildi. İSRAİL İMAM HÜSEYİN ÜNİVERSİTESİ”Nİ VURDU İsrail güçleri Tahran”ın kuzeydoğusundaki İmam Hüseyin Üniversitesine saldırı düzenledi. Tahran”ın kuzeydoğusundaki Hakimiye semti yakınlarında yer alan Devrim Muhafızları Ordusu”na bağlı İmam Hüseyin Üniversitesi”ne saldırının ardından bölgeden dumanlar yükseldi. ABD BÜYÜKELÇİLİĞİNİ KAPATTI ABD Dışişleri Bakanlığı, Kudüs”teki İsrail Büyükelçiliği”nin bugünden cumaya kadar kapalı olacağını duyurdu. İngiltere de Orta Doğu”daki önlemlerini artırdığını duyurdu. Bölgeye ilave Kraliyet Hava Kuvvetleri jetleri gönderildiği açıklandı. RAFİNERİ VE FÜZE ÜRETİM TESİSLERİNE BOMBA YAĞDI İsrail medyası jetlerin Tahran”da petrol rafinerilerini vurduğunu duyurdu. Ayrıca Reuters, İsrail güçlerinin ekim ayında da saldırı düzenlediği füze üretim tesisini vurduğunu belirtti. Tahran”da şiddetli patlama sesleri duyulmaya devam ediyor. Tel Aviv”de de gece boyu uyarı sirenleri çalmaya devam etti. “FETTAH FÜZELERİMİZ DÜŞMAN HAVA SAHASINA HAKİM OLDU” Karşılıklı saldırılar devam ederken, ilerleyen saatlerde İran Devrim Muhafızları “Fettah füzelerimiz düşman savunmasını aşarak İsrail hava sahasında tam hakimiyet sağladı” açıklaması yaptı. HAMANEY: SİYONİSTLERLE ASLA PAZARLIK YAPMAYACAĞIZ İran lideri Ayetullah Ali Hamaney, İsrail”in saldırılarına karşılık vermeye devam edeceklerini ve onlarla asla pazarlık yapmayacaklarını vurguladı. Hamaney”in sosyal meyda hesabından Arapça paylaşım yapıldı. Paylaşımda, “Terörist siyonist rejimle kararlılıkla mücadele edilmelidir. Siyonistlerle asla pazarlık yapmayacağız.” ifadeleri yer aldı. İSRAİL”DEN GENİŞ BİR BÖLGEYE SALDIRI TEHDİDİ İsrail ordusu gece yarısı İran”ın başkenti Tahran”da geniş bir bölge için tahliye uyarısı yayınlayarak saldırı tehdidinde bulundu. İsrail Ordusu Sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medya hesabından Tahran”ın bir bölgesinin kırmızı renkle işaretlendiği bir harita yayınladı. Tahran”ın 18″inci bölgesinde bulunanlara burayı terk etme çağrısı yapan Adraee, İran yönetiminin altyapılarına saldıracaklarını açıkladı. TRUMP NETANYAHU İLE GÖRÜŞTÜ ABD ve İsrail medyasına göre, ABD Başkanı Donald Trump”ın, İsrail”in İran”a yönelik saldırılarına katılmayı değerlendirdiği öne sürüldü. “Hamaney”in nerede saklandığını biliyoruz. İran”ın “sözde” lideri kolay bir hedef” diyen Trump, “Hamaney”i en azından şimdilik ortadan kaldırmayacağız ama sabrımız tükeniyor” diyen ve İran”a yönelik “Kayıtsız şartsız teslim olun” çağrısı yapan Trump ilerleyen saatlerde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”yla telefonda görüştü. Beyaz Saray yetkilileri, ulusal güvenlik toplantısının ardından Trump-Netanyahu görüşmesini teyit etti. ABD BASINI: TRUMP SAVAŞA GİRMEYİ DÜŞÜNÜYOR ABD medyasında yer alan haberlere göre Donald Trump, İran”a yönelik saldırılara katılma seçeneğini değerlendiriyor. Haberlere göre İran da ABD üslerine yönelik misillemeye hazırlanıyor. Ortadoğu”daki Amerikan askerlerinde üst düzey alarm durumuna geçildi. TRUMP: HAMANEY”İ ŞİMDİLİK ORTADAN KALDIRMAYACAĞIZ ABD Başkanı Donald Trump, İran”ın dini lideri Ali Hamaney”i öldürmekle tehdit etti. Hamaney”in yerini bildiklerini ancak şimdilik öldürmeyeceklerini belirte Trump, sabırlarının taştığını ifade etti. Trump, şunları söyledi: “Hamaney”in nerede saklandığını tam olarak biliyoruz. Kolay bir hedef ama orada güvende. Onu ortadan kaldırmayacağız, en azından şimdilik. Sabrımız taşıyor.”
Source: Erdem Aksoy
İran gece 25 füzeyle misilleme yaptı! İsrail”den Tahran”a haritalı tehdit
Soykırımcı İsrail”in İran”a yönelik 13 Haziran”da başlattığı ve buna karşılık İran”ın misillemesiyle devam eden savaş 6. günde de devam ediyor.İSRAİL”E İRAN FÜZELERİ DÜŞMESİ SONUCU FARKLI YERLERDE YANGIN ÇIKTI VE BİR BİNADA HASAR MEYDANA GELDİ06:17 İsrail ordu radyosunun haberinde, bazı haberlerde İran”a ait birkaç füzenin İsrail”e düştüğünün belirtildiği ifade edildi. Ordu radyosu füzelerin düştüğü yerleri belirtmezken, İsrael Hayom gazetesi ilk belirlemelere göre en az iki füzenin Kudüs”e ve Tel Aviv yakınlarındaki Şaron bölgesine düştüğünü bildirdi. Kanal 12″nin haberinde ise İran”ın füze saldırıları sonucu İsrail”in orta kesimindeki bir binada hasar meydana geldiği, itfaiye ekiplerinin de yangın çıkan 20 araca müdahale ettiği aktarıldı. Haberde, kuzey bölgesinde bir binanın üzerine füze parçaları düştüğü, açık alanlarda ise İran füzeleri veya parçalarının düşmesi sonucu çok sayıda yangın çıktığı kaydedildi.İSRAİL, TAHRAN”IN KUZEYDOĞUSUNDAKİ İMAM HÜSEYİN ÜNİVERSİTESİNE SALDIRI DÜZENLEDİ05:01 İsrail, Tahran”ın kuzeydoğusundaki Hakimiye semti yakınlarında yer alan Devrim Muhafızları Ordusu”na bağlı İmam Hüseyin Üniversitesine saldırdı. Saldırı sonrasında bölgeden dumanlar yükseldi.İSRAİL”DEN, “ÖLÜDENİZ BÖLGESİNDE 2 İHA”YA KARŞI KOYDUK” İDDİASI04:56 Hava Kuvvetleri”nden yapılan açıklamada, yerel saatle (GMT+3) 02.20-02.22 ile 02.30 arasında Ölü Deniz bölgesinde 2 düşman İHA”ya karşı konulduğu belirtildi. Açıklamada, söz konusu 2 İHA”yı gönderen tarafın adına yer verilmezken, sadece İHA”ların doğudan geldiği belirtildi. Yedioth Ahronoth gazetesinin haberinde ise söz konusu İHA”ların İran”dan gönderildiği ve Ürdün hava sahası üzerinden gelerek Ayn Ciddi kasabasına sızdığı ifade edildi.İRAN”IN BAŞKENTİ TAHRAN”DA HALK, ÜLKE YÖNETİMİNE DESTEK İÇİN TOPLANDI04:32 İran lideri Ayetullah Ali Hamaney”in konutuna yakın bir yerde bulunan Filistin Meydanı”nda gece yarısı toplanan vatandaşlar, ülke yönetimine desteklerini iletti. İran lideri Hamaney”in posterlerini ve İran bayraklarını taşıyan vatandaşlar, İsrail ve ABD aleyhine sloganlar attı. ABD Başkanı Donald Trump”ın “Tahran”ı tahliye edin” tehdidine rağmen gösteriye bazı ailelerin çocuklarıyla gelmesi dikkati çekti. Bazı polis ve askerlerin de gösterilere katıldığı görüldü.HAMAS: ABD”NİN İRAN”A YÖNELİK ASKERİ MÜDAHALE TEHDİTLERİ BÖLGEYİ İSTİKRARSIZLIĞA SÜRÜKLER03:21 Hamas, ABD”nin İran”a yönelik askeri müdahale tehditlerini kınayarak, böyle bir adımın bölgeyi daha fazla tırmanışa ve istikrarsızlığa sürükleyeceğini vurguladı.İRAN LİDERİ HAMANEY: SİYONİSTLERLE ASLA PAZARLIK YAPMAYACAĞIZ02:39 İran lideri Ayetullah Ali Hamaney sosyal paylaşım platformu X hesabından Arapça paylaşımda bulunuldu. Paylaşımda, “Terörist siyonist rejimle kararlılıkla mücadele edilmelidir. Siyonistlerle asla pazarlık yapmayacağız.” ifadeleri kullanıldı.İSRAİL ORDUSU, TAHRAN”DA GENİŞ BİR BÖLGE İÇİN SALDIRI TEHDİDİNDE BULUNDU02:09 İsrail Ordusu Sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından, Tahran”ın bir bölgesinin kırmızı renkle işaretlendiği bir harita yayınladı. Tahran”ın 18″inci bölgesinde bulunanlara burayı terk etme çağrısı yapan Adraee, söz konusu alanda İran yönetiminin altyapılarına saldıracaklarını açıkladı. Adraee, İran halkını “Bu bölgede bulunmanız hayatınızı tehlikeye atmaktadır.” ifadeleriyle tehdit etti.ABD”NİN SALDIRMASI DURUMUNDA İRAN”IN HÜRMÜZ BOĞAZI”NI MAYINLAYABİLECEĞİ İDDİASI01:59 Amerikan New York Times (NYT) gazetesine konuşan ve adı açıklanmayan ABD”li yetkililere dayandırılan haberde, İsrail”in İran”a saldırılarıyla başlayan çatışmaya ilişkin yeni değerlendirmelere yer verildi. ABD”li yetkililer, haberde, ABD”nin, İran”ın nükleer tesislerine yönelik olası bir saldırısı halinde, İran”ın Hürmüz Boğazı”nı mayınlamaya başlayacağını düşündüklerini belirtti. Aynı haberde, Yemen”deki İran destekli Husilerin Kızıldeniz”deki gemilere ve bölgedeki bazı ABD üslerine saldırmaya başlamasının da beklendiği kaydedildi.ABD BAŞKANI TRUMP İLE İSRAİL BAŞBAKANI NETANYAHU TELEFONDA GÖRÜŞTÜ01:50 Bir Beyaz Saray yetkilisi, Trump ile Netanyahu”nun telefon görüşmesi yaptığını teyit etti ancak görüşmenin detayına girmedi. İsrail”in İran”a düzenlediği saldırıya ABD”nin katılıp katılmayacağına dair soruların gündeme geldiği görüşmeyle ilgili İsrail ve ABD tarafından henüz somut bir açıklama yapılmadı. Öte yandan, yerel saatle öğleden sonra Durum Odası”nda ulusal güvenlik ekibini toplayan Trump”ın, İsrail-İran gerilimine ilişkin bu akşam bir açıklama yapıp yapmayacağına ilişkin de Beyaz Saray”dan bir açıklama yapılmadı.İRAN, İSRAİL”E 25 FÜZEYLE YENİ BİR MİSİLLEME SALDIRISI GERÇEKLEŞTİRDİ01:45 İsrail basınında yer alan haberlere göre, İran”dan İsrail”in kuzey ve orta bölgesine yeni bir füze saldırısı gerçekleştirildi. Ülkenin kuzeyinde ve merkezinde alarmların devreye girmesinin ardından İsrail hava savunma sistemleri, İran”dan iki dalgada atılan 25 civarında füzeyi engellemeye çalıştı. İsrail”e ilk dalgada 15 civarında, ikincisinde 10 füze fırlatıldı. İran füzelerinden bazılarının hedefi başkent Tel Aviv oldu. İsrail”in Kanal 12 televizyonunun haberinde, ülkenin merkezinde füzenin isabet etmesinden kaynaklı bir binada hasar olduğu, kuzey bölgesinde ise bir binaya şarapnel isabet ettiği belirtildi.İRAN: TAHRAN”DA MOSSAD ADINA FAALİYET YÜRÜTEN TERÖR TİMİ YAKALANDI01:00 Baharistan Kaymakam Yardımcısı Murad Muradi, Tesnim Haber Ajansına yaptığı açıklamada konuya ilişkin bilgi verdi. Kaymakam Yardımcısı Muradi, “Eylem hazırlığındaki Mossad”a bağlı bir terör timi, Tahran”ın Baharistan ilçesine araçla giriş yaparken yakalandı.” dedi. Muradi, şüpheli araçta yapılan ilk incelemede büyük miktarda patlayıcı madde, hedefleme sistemlerine sahip mini dronlar, ileri seviye savaş silahları, gelişmiş haberleşme ekipmanları ve uzaktan kumandalı sistemler ele geçirildiğini söyledi. İranlı yetkili, söz konusu grubun bu ekipmanlarla kalabalık merkezlerde büyük çaplı intihar saldırıları düzenlemeyi planladıklarını kaydetti.İSRAİL ORDUSU, İRAN”DAN KISA SÜRE ÖNCE ATEŞLENEN FÜZELERİ DURDURMAYA ÇALIŞTIĞINI DUYURDU00:47 İsrail ordusundan yapılan açıklamada, İran”dan İsrail”e füze ateşlendiğinin tespit edildiği ve hava savunma sisteminin füzeyi durdurmak için çalıştığı aktarıldı. Başkent Tel Aviv dahil ülkenin büyük kısmında alarmlar devreye girerken tüm ülkede talimatlara uyulması uyarısı yapıldı.İRAN: SALDIRILARIN YAPILDIĞI HAVA ÜSLERİNİ HEDEF ALDIK00:35 İran devlet televizyonuna göre, Devrim Muhafızları Ordusu, İsrail”e yönelik başlatılan misilleme saldırılarının onuncu dalgasına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, “Siyonist rejimin İran topraklarına yaptığı küstahça saldırıya misilleme olarak Devrim Muhafızları Hava Kuvvetleri savaşçıları, Gerçek Vaat 3 operasyonunun onuncu dalgasında etkili bir harekat planlayarak ve uygulayarak, bu saldırının (İsrail saldırılarının) kaynaklandığı hava üslerini hedef aldı.” ifadelerine yer verildi. Açıklamanın devamında misilleme saldırılarının “sürekli, çok katmanlı ve kademeli bir şekilde devam edeceği” belirtildi.İRAN”IN BM DAİMİ TEMSİLCİSİ İRAVANİ, İSRAİL”İN SALDIRILARINA ABD”NİN YEŞİL IŞIK YAKTIĞINI SÖYLEDİ00:01 İran”ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Said İravani, İsrail”in, ABD”den aldığı yeşil ışık ile saldırılarını başlattığını belirterek, çatışmada saldırganın korunduğunu, kurbanın da suçlandığını söyledi.
Source: Www.star.com.tr
ABD”de konuşulan konu… İran Hürmüz Boğazı”nı mayınlamayı planlıyor
Amerikan New York Times (NYT) gazetesine konuşan ve adı açıklanmayan ABD”li yetkililere dayandırılan haberde, İsrail”in İran”a saldırılarıyla başlayan çatışmaya ilişkin yeni değerlendirmelere yer verildi.ABD”li yetkililer, haberde, ABD”nin, İran”ın nükleer tesislerine yönelik olası bir saldırısı halinde, İran”ın Hürmüz Boğazı”nı mayınlamaya başlayacağını düşündüklerini belirtti.Aynı haberde, Yemen”deki İran destekli Husilerin Kızıldeniz”deki gemilere ve bölgedeki bazı ABD üslerine saldırmaya başlamasının da beklendiği kaydedildi.- İSRAİL”İN İRAN”A ŞİDDETLİ SALDIRILARIYLA BAŞLAYAN ÇATIŞMAİsrail, 13 Haziran”da İran”ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi.İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken, toplam sivil kaybı 224 olarak açıklandı.İran ordusunun İsrail”e balistik füzelerle yaptığı misillemede 24 kişinin öldüğü, 500″den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail”i kınadı.- AVRUPA GAZ FİYATLARI ARTIŞ EĞİLİMİNDEİsrail”in İran”a yönelik saldırılarıyla başlayan çatışmanın ardından Hürmüz Boğazı”nda, LNG arzının tehlikeye girebileceğine yönelik endişeler nedeniyle Avrupa gaz fiyatlarında yükseliş eğilimi görülüyor.Avrupa”da derinliği en fazla olan Hollanda merkezli sanal doğal gaz ticaret noktası TTF”de temmuz vadeli kontratlarda megavatsaat başı gaz fiyatı 39,7 avroya kadar yükselerek, nisan başından beri görülen en yüksek seviyeye çıktı.Fiyatlar, dünkü kapanışa göre yaklaşık yüzde 3 artarken, çatışma öncesi seviyenin yaklaşık yüzde 8 üzerinde seyrediyor.
Source: Www.star.com.tr
İsrail-İran savaşı altıncı gününde: Karşılıklı saldırılar devam ediyor
İsrail’in 13 Haziran’da başlattığı “Yükselen Aslan” operasyonu ve İran’ın misilleme saldırıları altıncı gününde karşılıklı kayıplarla devam ediyor. Bölgedeki ABD üsleri alarma geçerken, olası müdahale senaryoları tartışılıyor.Gece boyunca yoğun saldırılar yaşanırken, İsrail Tahran’ı, İran ise Tel Aviv başta olmak üzere Kudüs ve Hayfa’yı hedef aldı. İsrail kaynaklarına göre, İran’ın insansız hava araçları (İHA) ve hipersonik füzelerle gerçekleştirdiği saldırılar sonucu en az 24 kişi hayatını kaybetti. İran ise İsrail’in saldırılarında aralarında İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ve Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami’nin de bulunduğu üst düzey isimlerin öldüğünü, toplamda 224 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu.İran, son 24 saatte 9 ayrı saldırı düzenlerken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran’ın hedef aldığı Bat Yam bölgesini ziyaret ederek “Sivillere kasıtlı saldırının bedeli ağır olacak” açıklamasında bulundu.Siyasi gerilim ABD’ye sıçrıyorÇatışmalar yalnızca askeri değil, siyasi cephede de sertleşiyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz günlerde İsrail’in İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’i hedef alan operasyon planını veto ettiği iddia edilmişti. Trump son açıklamasında, “İran semalarında mutlak kontrol sağladık. Hamaney’in nerede olduğunu biliyoruz ama şimdilik hedef almayacağız” dedi.İran dini lideri Hamaney ise gece yarısı yaptığı açıklamada savaş ilanını ima eden ifadelerle “Siyonistlere merhamet göstermeyeceğiz” dedi. İran Devrim Muhafızları da İsrail semalarında “tam kontrol” iddiasında bulundu.ABD müdahil olabilirİsrail devlet televizyonu ve New York Times’ın haberlerine göre, ABD’nin İran’a yönelik operasyonlara doğrudan katılımı gündemde. Washington, bölgedeki askeri üslerinin alarm seviyesini artırırken, olası bir saldırı durumunda İran’ın Hürmüz Boğazı’na mayın döşeyerek ABD donanmasına karşılık verebileceği öngörülüyor.Kudüs ve Tel Aviv’e füze düştü, yangınlar çıktıİran’dan atılan onlarca füzeden bazıları İsrail hava savunmasını geçti. İsrail Ordu Radyosu, İran’a ait birkaç füzenin İsrail topraklarına düştüğünü doğruladı; İsrael Hayom’a göre en az iki füze Kudüs ve Tel Aviv yakınlarındaki Şaron bölgesine indi. Kanal 12, orta İsrail’de bir binada hasar ve 20 aracın yangına maruz kaldığını bildirdi.İsrail, İmam Hüseyin Üniversitesi’ni vurduİsrail güçleri, Tahran’ın kuzeydoğusundaki Hakimiye semti yakınlarında yer alan/Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı İmam Hüseyin Üniversitesi’ne saldırı düzenledi.ABD’den, İsrail Büyükelçiliğini geçici kapatma kararıABD Dışişleri Bakanlığı, Kudüs’teki İsrail Büyükelçiliği’ni bugünden 20 Haziran’a kadar kapattı. İngiltere de Orta Doğu’daki önlemlerini artırarak bölgeye ilave Kraliyet Hava Kuvvetleri jetleri gönderdiğini açıkladı.İran: Fettah füzeleri savunmayı aştıİran Devrim Muhafızları, “Fettah füzelerimizin savunmayı aştığını, İsrail hava sahasında tam hakimiyet sağladığını” iddia etti.İsrail, Tahran’a yeni saldırı başlattıİsrail ordusu, Tahran bölgesine yönelik yeni hava saldırısı dalgasını duyurdu. Hemen ardından Tahran semalarında şiddetli patlama sesleri kaydedildi.Hamaney: Siyonistlerle asla pazarlık yokİran”ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, sosyal medya üzerinden “Siyonistlerle asla pazarlık yapmayacağız, onlarla müzakere yok” mesajı verdi.Trump ile Netanyahu görüştüBeyaz Saray kaynakları, ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun telefon görüşmesi yaptığını açıkladı. Trump, “Hamaney’in nerede saklandığını biliyoruz ama şimdilik öldürmeyeceğiz” dedi; aynı zamanda İran’a “kayıtsız şartsız teslim olun” çağrısında bulundu.
Source: Dünya Gazetesi
Bazı kanunlarda değişiklikler yapılmasını içeren kanun teklifi TBMM Genel Kurulunda
Kabul edilen maddelere göre, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı teşkilatının Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği olarak değiştirilmesi dolayısıyla Harcırah Kanunu”na, “Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri” ibareleri eklenecek.Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun”daki değişiklikle, bayiliklerin nerede kurulacağını ve sayısını tespit etmek, bayi müracaatlarını değerlendirerek uygun görülen kişilerle sözleşme işlemlerini yapmak ve ruhsatlarını düzenlemek, bayi listelerini sürekli izleyerek bayi sayılarındaki değişiklikleri takip ve tespit etmek, bayilik teşkilatının mevzuata uygun ve düzenli şekilde işlemesi için gerekli olan ve yönetmelikte öngörülecek veya Teşkilat Başkanı tarafından istenecek denetim ve kontrolleri yapmak görev ve yetkileri, Spor Müsabakalarına Dayalı Sabit İhtimalli ve Müşterek Bahis Oyunlarının Özel Hukuk Tüzel Kişilerine Yaptırılması Hakkında Kanun”un ilgili maddesi kapsamında Teşkilat Başkanlığınca kısmen veya tamamen özel hukuk tüzel kişilerine devredilebilecek veya mal ve hizmet satın alma yoluna gidilebilecek.Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu”ndaki değişiklikle, çeşitli nedenlerle kuvvet komutanlıklarının rütbe karşılama oranlarında eksiklik veya fazlalık oluşması halinde personel ihtiyacının karşılanabilmesi amacıyla rütbe bekleme süreleri Cumhurbaşkanı kararıyla değiştirilebilecek.Askeri Okullar, Askeri Öğrenciler, Askeri Fabrikalar ve Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun”daki değişiklikle, Milli Savunma Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen insani amaçlı mayın ve/veya patlamamış mühimmat temizliği faaliyetleri kapsamında kullanılmak üzere yurt dışından getirilecek her türlü araç, makine, teçhizat ve mayın aramak üzere eğitilmiş hayvanlar, gümrük vergilerinden muaf olacak.- YÜKSEKÖĞRETİM KURULU ÜYELERİ İLE REKTÖRLERE YÖNELİK DÜZENLEMELERTeklifle, Yükseköğretim Kanunu”nda düzenlemelere gidilecek. Bu kapsamda, Yükseköğretim Kurulu, Cumhurbaşkanınca, rektörlük ve öğretim üyeliğinde başarılı hizmet yapmış profesörlere öncelik vermek suretiyle seçilen 7, temayüz etmiş üst düzeydeki devlet görevlileri veya emeklileri arasından seçilen 7, Üniversitelerarası Kurulca, Kurul üyesi olmayan profesör öğretim üyelerinden seçilip Cumhurbaşkanı tarafından atanan 7 olmak üzere 21 kişiden oluşacak. Üniversitelerarası Kurulca seçilenlerden 1 ay içinde Cumhurbaşkanı tarafından atanmayanların yerine yeni adayların seçimleri 2 hafta içinde yapılmadığı takdirde, Cumhurbaşkanınca doğrudan atama yapılacak. Kamu kurum ve kuruluşlarında görevli olanlardan üyeliğe seçilenlerin kurumlarıyla ilişkileri devam edecek.Yürütme Kuruluna katılacak diğer 6 üyenin 4″ü Cumhurbaşkanınca doğrudan seçilen, 2″si ise Üniversitelerarası Kurul tarafından seçilip Cumhurbaşkanınca atanan üyeler arasından Genel Kurul tarafından seçilecek.Devlet ve vakıf üniversitelerine rektör, Cumhurbaşkanınca atanacak. Vakıflarca kurulan üniversitelerde rektör ataması, mütevelli heyetinin teklifi üzerine yapılacak. Rektör, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü tüzel kişiliğini temsil edecek.Teklifin 6 maddesinin kabul edilmesinin ardından TBMM Başkanvekili Tekin Bingöl, Genel Kurulun çalışma süresinin sona erdiğini belirterek, birleşimi saat 14.00″te toplanmak üzere kapattı.
Source: Www.star.com.tr
İsrailli eski futbolcudan skandal benzetme: Yarı finalde İran’ı yendik finalde ise Türkiye var
Batı dünyasını arkasına alarak Orta Doğu halklarına bela olan İsrail”de, şımarıklık, ve küstahlık toplumun her katmanında kendisine yer buluyor. İsrailli eski futbolcu ve televizyon sunucusu Eyal Berkovic, İsrail televizyonu Kanal 13″te katıldığı bir programda, Türkiye”ye yönelik skandal ifadeler kullandı. Askerî operasyonları futbol turnuvasına benzeten Berkovic, “İsrail”in finalde Türkiye ile karşılacağını” ileri sürdü. Berkovic, “Bu sabah bir şaka aldım: Çeyrek finalde Hamas’la berabere kaldık, penaltılarda eledik. Yarı finalde İran’ı yendik. Finalde ise Türkiye var” dedi.
Source: Internet Haber
ABD ordusu savaşa dahil mi oluyor? Gözler Trump'ta
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail ile İran arasında tırmanan gerilime ABD”nin daha fazla müdahil olup olmayacağını değerlendiriyor. Trump”ın Beyaz Saray”daki Kriz Odası”nda ulusal güvenlik ekibiyle yaptığı toplantı sona erdi. Toplantının ardından Beyaz Saray”dan ayrılan yetkililer bir açıklama yapmazken gözler Trump”a çevrildi.ABD Basınında yer alan iddialara göre Başkan Trump konuyla ilgili bir açıklama yapmaya hazırlanıyor. ABD ÜSLER ALARMDA Ulusal Güvenlik Toplantısı devam ederken yayılan haberlerde ABD”nin bölgedeki üslerinde olası bir İran saldırısına karşı alarm seviyesine geçirildiği aktarıldı. CNN: TRUMP SALDIRIYA SICAK BAKIYOR CNN”e konuşan iki üst düzey ABD”li yetkili, Trump”ın İran”ın nükleer tesislerine yönelik askeri operasyon seçeneğine giderek daha sıcak baktığını bildirdi. Yetkililere göre, Trump yönetimi İran”a karşı doğrudan bir saldırıyı ciddi biçimde değerlendiriyor.Planlamalar, İran”ın nükleer altyapısını hedef alan hava saldırılarını içeriyor. Bu saldırıların doğrudan ABD askeri varlıkları tarafından gerçekleştirilmesi seçeneği masada. Henüz nihai karar alınmasa da, Trump”ın danışmanlarıyla yaptığı görüşmelerde bu seçeneğin öne çıktığı bildiriliyor. NYT: İRAN ABD İÇİN HAZIRLANIYOR New York Times”a konuşan iki üst düzey Amerikalı yetkili, İran”ın, ABD”nin savaşa müdahil olması durumunda Ortadoğu”daki Amerikan üslerine saldırmak üzere askeri teçhizat ve silahlar hazırladığını aktardı.
Source: Erdem Aksoy
Nükleer silah yalanı deşifre oldu! “Geri dönülmez nokta” iddiası çürütüldü
ABD istihbaratı, İsrail”in nükleer silah iddiasını çürüttü. İsrail, İran”ın nükleer silah edinme yolunda “geri dönülmez noktaya” yaklaştığını savunsa da ABD istihbaratı İran”ın aktif olarak nükleer silah edinmeye çalışmadığını, öyle olsa bile bunun yıllar alacağını ortaya koydu.İsrail, cuma günü İran”a kapsamlı bir saldırı başlattığında Tahran”ın nükleer silah edinme çaba ve çalışmalarında “geri dönülmez noktaya hızla yaklaştığını” ve bunu engellemek için saldırı düzenlediklerini ileri sürdü.Savaşta yeni boyut! 60 savaş uçağıyla saldırı! Başkent semalarında ilk kez görüldüİsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da “Biz saldırmasak bir hafta içinde İran nükleer silahı yaparak bize saldıracaktı” dedi. ABD istihbaratı ise durumun farklı olduğunu ortaya koydu.EN AZ 3 YIL GEREKİYORCNN International sitesinin haberine göre, ABD istihbaratı, İran”ın nükleer çalışmaları konusunda farklı bir sonuca vardı. Buna göre, İran aktif bir şekilde nükleer silah yapma peşinde değildi.Aynı değerlendirmeye göre, İran”ın bunun gibi bir silahı üretmesi ve seçtiği bir noktayı böyle bir silahla hedef alması için 3 yıla kadar zaman gerekiyor.Söz konusu istihbarat değerlendirmesi konusunda bilgi sahibi dört kaynaktan biri, CNN”e yaptığı açıklamada, İsrail”in günlerdir devam eden saldırılarının İran”ın nükleer programını sadece birkaç ay sekteye uğratabildiğini anlattı.Buna göre, İsrail Natanz”daki tesise zarar verse de İran”ın “nükleer kalbi” olarak da bilinen Fordo “el değmemiş” durumda. Savunma uzmanlarına göre de İsrail”in belirli ABD silahları ve hava desteği olmadan Fordo”ya zarar verme kapasitesi bulunmuyor.MARTTAN BERİ NE DEĞİŞTİ?Trump ve selefi Joe Biden”ın dönemlerinde Ortadoğu”da üst düzey diplomat olarak görev almış olan Brett McGurk, “İsrail bu nükleer tesislerin üzerinde uçabilir, onları işlemez hale getirebilir. Ama onları gerçekten parça parça etmek istiyorsa bu ya ABD”nin askeri saldırısıyla ya anlaşma ile olur” dedi.CNN”e konuşan kaynaklardan biri, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı”nın (CENTCOM), İsrail”in son saldırısı öncesinde, İran”ın bu amaca doğru hızla ilerlemesi halinde kullanılabilir bir nükleer silahı daha hızlı elde edebileceğini bildirdiğini anlattı. Öte yandan, ABD”li ordu ve istihbarat yetkilileri, aralarında bilgi paylaşımı olsa da uzun zamandır İran”ın nükleer programı ile ilgili bilgileri nasıl yorumladıkları konusunda ayrı düşüyor.Trump yönetiminde Ulusal İstihbarat Direktörü olarak görev yapan Tulsi Gabbard, mart ayında verdiği ifadede, ABD istihbarat çevrelerinin değerlendirmesine atıfla, “İran”ın nükleer silah inşa etmediğini ve İran”ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney”in 2003 yılında askıya aldığı nükleer silah programı için yeniden onay vermediğini” söylemişti.Netanyahu”ya pazar günü Fox News haber kanalına verdiği röportajda, İsrail”in istihbaratının neden Gabbard”ın Kongre”de verdiği ifadeden farklı olduğu, mart ayından bu yana bir şeyin değişip değişmediği sorulmuştu. Netanyahu ise bu soruya yanıtında, “Aldığımız ve ABD ile paylaştığımız istihbarat kesinlikle açık ve net: Uranyumu silah haline getirmek için gizli bir planla çalışıyorlar. Çok hızlı bir şekilde ilerliyorlar” iddiasında bulunmuştu.
Source: Mehmet Küçükkahveci
İsrail”den, “kuzeydeki Celile bölgesine sızan bir İHA”ya karşı koyduk” iddiası
Ordudan yapılan açıklamada, bu sabah Celile bölgesindeki birkaç kasabada “bir sızma tespit edilmesi üzerine” sirenlerin aktifleştirilmesinin ardından hava kuvvetlerinin bir düşman İHA”sına karşı koyduğu ifade edildi. Açıklamada, söz konusu İHA”yı gönderen tarafın adına yer verilmezken, sadece İHA”nın doğudan geldiği belirtildi. İsrail Hava Kuvvetleri, bu gece ülkenin doğusundaki Ölü Deniz bölgesinde 2 insansız hava aracına (İHA) karşı koyduğunu iddia etmişti.
Source: Internet Haber
Savaşta korkulan oldu! İran'dan nükleer tehdit
İsrail”in 13 Haziran”da başlattığı “Yükselen Aslan” saldırısı ve İran”ın “Gerçek Vaat” adını veridği misillemesiyle başlayan savaş altıncı güne girdi.İsrail, 13 Haziran”da İran”ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi. İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken, toplam sivil kaybı 224 olarak açıklandı. İran ordusunun İsrail”e balistik füzelerle yaptığı misillemede 24 kişinin öldüğü, 500″den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı. Karşılıklı saldırılar altıncı gece de devam etti.İşte dün gece İsrail-İran çatışmasında yaşananlar: İRAN”DAN NÜKLEER TEHDİT İran devlet medyası, minyatür bir nükleer savaş başlığının görüntüsünün yer aldığı videoyu “Belki” başlığıyla yayınladı. HANGİ ÜLKENİN KAÇ NÜKLEER BAŞLIĞI VAR? Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) “Silahlanma, Silahsızlanma ve Uluslararası Güvenlik” başlıklı 2025 yılı raporunu yayımladı. ABD ve Rusya, dünya genelindeki tüm nükleer silahların yaklaşık yüzde 90″ına sahip. Kullanılabilir savaş başlıklarının sayısı 2024 yılında nispeten sabit kalmış gibi görünse de, her iki devlet de gelecekte cephaneliklerinin boyutunu ve çeşitliliğini artırabilecek kapsamlı modernizasyon programları yürütüyor. Stoklarını sınırlamak üzere yeni bir anlaşmaya varılmazsa, mevut anlaşmanın Şubat 2026″da sona ermesinden sonra, stratejik füzelere konuşlandırılan savaş başlığı sayısının artması muhtemel.ABD: Toplam 5 bin 177 nükleer savaş başlığı ile dünyanın en büyük ikinci nükleer cephaneliğine sahip. Bu savaş başlıklarının 1770″i konuşlandırılmış, 1930″u depolanmış, 1477″si ise emekliye ayrılmış (Askeri stoktan çıkarılmış ancak henüz sökülmemiş savaş başlıkları) durumda. ABD, hem konuşlandırılmış savaş başlığı sayısında hem de toplamda oldukça yüksek bir seviyede kalmayı sürdürüyor.Rusya: Toplam 5 bin 459 savaş başlığı ile dünya sıralamasında ilk sırada yer alıyor. 1718 savaş başlığı konuşlandırılmış, 2 bin 591″i depolanmış, 1150″si emekliye ayrılmış durumda. Modernizasyon çabalarını sürüdren Rusya, envanterinde büyük bir nükleer güç barındırıyor.Birleşik Krallık: Toplam nükleer savaş başlığı sayısı 225 olarak kaydedildi. Bunların 120″si konuşlandırılmış, 105″i depolanmış durumda. Emekliye ayrılmış başlık bilgisi paylaşılmadı. Ülke, yakın gelecekte cephaneliğini artırma planlarını sürdürüyor. İşçi Partisi hükümeti, seçim kampanyası sırasında, dört yeni “Balistik Füzelerle Donatılmış Nükleer Denizaltı” (SSBN) inşa etme planına bağlı kalacağını, Birleşik Krallık”ın nükleer caydırıcılığını sürdüreceğini ve gelecekte İngiltere”nin nükleer cephaneliğine “gerekli tüm yükseltmeleri” sağlayacağını beyan etti.Fransa: SIPRI verilerine göre 10″u depolanmış, 280″i konuşlandırılmış halde 290 adet nükleer savaş başlığına sahip. Herhangi bir emekliye ayrılma bilgisi sunulmadı. Ülke, 2024 yılında üçüncü nesil SSBN geliştirme ve yeni bir havadan atılan seyir füzesi üretme programlarını sürdürdü. Mevcut sistemlerin yenilenmesi ve yükseltilmesi devam etti.Çin: Nükleer savaş başlığı sayısı 2025 itibarıyla 600″e ulaştı. Bu başlıkların yalnızca 24″ü konuşlandırılmış, geri kalan 576″sı depolanmış durumda. SIPRI”ye göre Çin, dünyanın en hızlı büyüyen nükleer cephaneliğine sahip ülke konumuna geldi. 2023″ten beri nükleer cephaneliğine her yıl 100 yeni savaş başlığı ekliyor. Ancak ülke, 2035 yılına kadar öngörülen en yüksek sayı olan 1500 savaş başlığına ulaşsa bile, bu yine de mevcut Rus ve ABD nükleer stoklarının yalnızca yaklaşık üçte biri kadar olacak.Hindistan: Ülkenin nükleer savaş başlığı sayısı 180 olarak açıklandı. Bunların tamamı depolanmış durumda. 2024″te nükleer cephanelik bir miktar genişledi ve Hindistan”ın yeni türde nükleer taşıma sistemleri geliştirmeye devam ettiği düşünülüyor.Pakistan: Ülkenin nükleer cephaneliği Hindistan”la benzer biçimde 170 savaş başlığından oluşuyor ve bunların tamamı depolanmış halde. Pakistan da 2024 yılında yeni taşıma sistemleri geliştirmeye ve nükleer silah için gerekli maddeleri biriktirmeye devam etti. Hindistan ile Pakistan arasındaki gerilimin kısa süreliğine silahlı çatışmaya dönüşmesi nükleer saldırı endişesine yol açmıştı.Kuzey Kore: Ülkenin nükleer cephaneliği SIPRI”ye göre 50 savaş başlığına ulaştı. Tamamı depolanmış durumda ve konuşlandırma bilgisi yok. Kuzey Kore”nin nükleer kapasitesini artırmaya devam ettiği bildiriliyor. SIPRI”ye göre ülke yaklaşık 40 savaş başlığı daha üretebilecek kapasiteye sahip ve gerekli madde üretimini hızlandırdığı tahmin ediliyor.İsrail: Nükleer silaha sahip olduğunu kamuya açık şekilde kabul etmese de SIPRI verilerine göre İsrail”in 90 adet depolanmış nükleer savaş başlığı bulunuyor. İsrail”in de nükleer cephaneliğini modernize ettiği düşünülüyor. Ülke, 2024 yılında nükleer kapasiteli Jericho balistik füzeleri ailesiyle bağlantılı olabilecek bir füze tahrik sistemi testi gerçekleştirdi. Ayrıca Dimona”daki plütonyum üretim reaktörü tesisini de yükseltti. İSRAİL, İRAN FÜZELERİNİ BU GECE DURDURAMADI İsrail hava savunma sistemlerinin bu gece İran”dan atılan füzelere karşı koymada başarısız olması üzerine, birkaç füzenin İsrail”e düşmesi sonucu yangın çıktığı ve bir binada hasar meydana geldiği bildirildi.İsrail ordu radyosunun haberinde, bazı haberlerde İran”a ait birkaç füzenin İsrail”e düştüğünün belirtildiği ifade edildi.Ordu radyosu füzelerin düştüğü yerleri belirtmezken, İsrael Hayom gazetesi ilk belirlemelere göre en az iki füzenin Kudüs”e ve Tel Aviv yakınlarındaki Şaron bölgesine düştüğünü bildirdi.Kanal 12″nin haberinde ise İran”ın füze saldırıları sonucu İsrail”in orta kesimindeki bir binada hasar meydana geldiği, itfaiye ekiplerinin de yangın çıkan 20 araca müdahale ettiği aktarıldı.Haberde, kuzey bölgesinde bir binanın üzerine füze parçaları düştüğü, açık alanlarda ise İran füzeleri veya parçalarının düşmesi sonucu çok sayıda yangın çıktığı kaydedildi. İSRAİL, ÜNİVERSİTEYİ VURDU İsrail ile İran arasında karşılıklı saldırılar devam ederken İsrail, Tahran”ın kuzeydoğusundaki İmam Hüseyin Üniversitesine saldırı düzenledi.AA muhabirinin bölgedeki kaynaklardan aldığı bilgiye göre, İsrail, Tahran”ın kuzeydoğusundaki Hakimiye semti yakınlarında yer alan Devrim Muhafızları Ordusu”na bağlı İmam Hüseyin Üniversitesine saldırdı.Saldırı sonrasında bölgeden dumanlar yükseldi. HALK TAHRAN”DA TOPLANDI İran”ın başkenti Tahran”da kalabalık gruplar, İsrail”e karşı saldırılara destek için Filistin Meydanı”nda toplandı.İran lideri Ayetullah Ali Hamaney”in konutuna yakın bir yerde bulunan Filistin Meydanı”nda gece yarısı toplanan vatandaşlar, ülke yönetimine desteklerini iletti.İran lideri Hamaney”in posterlerini ve İran bayraklarını taşıyan vatandaşlar, İsrail ve ABD aleyhine sloganlar attı.ABD Başkanı Donald Trump”ın “Tahran”ı tahliye edin” tehdidine rağmen gösteriye bazı ailelerin çocuklarıyla gelmesi dikkati çekti. Bazı polis ve askerlerin de gösterilere katıldığı görüldü. İRAN TEL AVİV İÇİN UYARI YAYINLADI İsrail”in Tahran”da bir bölgeye tahliye duyurusu yayımlamasının ardından İran ordusu da Tel Aviv”deki Never Tzedek bölgesi için tahliye uyarısı yayımladı.İran ordusu, Tel Aviv”deki “Siyonist” yerleşim birimi Never Tzedek bölgesi için tahliye duyurusu yaptı.Duyuruda, “İşgalciler, bu işgal altındaki bölgeyi derhal terk etmelidir.” ifadelerine yer verildi.İsrail ordusu, Tahran”ın güneyindeki 18. Bölge için tahliye duyurusu yayımlamış ve bu bölgeye saldırı düzenleyeceğini açıklamıştı. İSRAİL TAHRAN”I VURDU İsrail ordusu, İran”ın başkenti Tahran”a yönelik yeni bir hava saldırısı dalgası başlattığını açıkladı.İsrail ordusundan yapılan kısa yazılı açıklamada, “İsrail Hava Kuvvetleri şu anda Tahran bölgesinde bir dizi saldırı gerçekleştiriyor.” ifadesi yer aldı.Bu açıklamadan kısa bir süre önce İsrail ordusu, saldırı tehdidinde bulunarak Tahran”da geniş bir bölgenin boşaltılmasını istemişti.Öte yandan, İsrail ordusu gün boyu başta başkent Tahran olmak üzere İran”ın farklı noktalarına saldırılarını sürdürdü. HAMANEY: SİYONİSTLERLE PAZARLIK YAPMAYACAĞIZ İran lideri Ayetullah Ali Hamaney, İsrail”in saldırılarına karşılık vermeye devam edeceklerini ve onlarla asla pazarlık yapmayacaklarını belirtti.Hamaney”in sosyal paylaşım platformu X hesabından Arapça paylaşımda bulunuldu.Paylaşımda, “Terörist siyonist rejimle kararlılıkla mücadele edilmelidir. Siyonistlerle asla pazarlık yapmayacağız.” ifadeleri kullanıldı. İRAN HÜRMÜZ BOĞAZINI MAYINLAYABİLİR İDDİASI ABD”nin, nükleer tesislere yönelik bir saldırısı durumunda İran”ın Hürmüz Boğazı”nı mayınlayabileceği iddia edildi.Amerikan New York Times (NYT) gazetesine konuşan ve adı açıklanmayan ABD”li yetkililere dayandırılan haberde, İsrail”in İran”a saldırılarıyla başlayan çatışmaya ilişkin yeni değerlendirmelere yer verildi.ABD”li yetkililer, haberde, ABD”nin, İran”ın nükleer tesislerine yönelik olası bir saldırısı halinde, İran”ın Hürmüz Boğazı”nı mayınlamaya başlayacağını düşündüklerini belirtti.Aynı haberde, Yemen”deki İran destekli Husilerin Kızıldeniz”deki gemilere ve bölgedeki bazı ABD üslerine saldırmaya başlamasının da beklendiği kaydedildi. GAZ FİYATLARI ARTIŞ EĞİLİMİNDE İsrail”in İran”a yönelik saldırılarıyla başlayan çatışmanın ardından Hürmüz Boğazı”nda, LNG arzının tehlikeye girebileceğine yönelik endişeler nedeniyle Avrupa gaz fiyatlarında yükseliş eğilimi görülüyor.Avrupa”da derinliği en fazla olan Hollanda merkezli sanal doğal gaz ticaret noktası TTF”de temmuz vadeli kontratlarda megavatsaat başı gaz fiyatı 39,7 avroya kadar yükselerek, nisan başından beri görülen en yüksek seviyeye çıktı.Fiyatlar, dünkü kapanışa göre yaklaşık yüzde 3 artarken, çatışma öncesi seviyenin yaklaşık yüzde 8 üzerinde seyrediyor. İRAN, 25 FÜZE İLE MİSİLLEME SALDIRISI YAPTI İsrail”in saldırılarına devam ettiği İran, art arda iki saldırıda 25 civarında füzeyle yeni bir misilleme saldırısı düzenledi.İsrail basınında yer alan haberlere göre, İran”dan İsrail”in kuzey ve orta bölgesine yeni bir füze saldırısı gerçekleştirildi.Ülkenin kuzeyinde ve merkezinde alarmların devreye girmesinin ardından İsrail hava savunma sistemleri, İran”dan iki dalgada atılan 25 civarında füzeyi engellemeye çalıştı.İsrail”e ilk dalgada 15 civarında, ikincisinde 10 füze fırlatıldı.İran füzelerinden bazılarının hedefi başkent Tel Aviv oldu.İsrail”in Kanal 12 televizyonunun haberinde, ülkenin merkezinde füzenin isabet etmesinden kaynaklı bir binada hasar olduğu, kuzey bölgesinde ise bir binaya şarapnel isabet ettiği belirtildi.
Source: Abdullah Karlıdağ
Tahran”da şiddetli patlama sesleri… İsrail, İran”ın birçok bölgesine saldırı başlattı!
İsrail “in İran “a saldırılarıyla başlayan çatışmalar 6. günü nde de devam ediyor. İsrail ordusunun, İran”da başkent Tahran ile birçok bölgeye şiddetli saldırılar düzenlediği kaydedildi. Tahran’ın batı bölgesinden patlama sesleri duyulurken, hava savunma sistemlerinin yoğun bir şekilde faaliyet gösterdiği bildirildi. PETROL RAFİNERİSİNDE BÜYÜK PATLAMALAR İsrail”in bu gece İran hedeflerine yönelik düzenlediği hava saldırılarının ardından, Tahran”ın kuzeydoğusundaki tepelerde ile bir petrol rafinerisinde büyük patlamalar yaşandığı ve ardından yangın çıktığı bildirildi.
Source:
İran'ın vurduğu kentte kriz! İsrailliler birbirine girdi
İsrail ve İran arasındaki karşılıklı saldırılar şiddetlenerek devam ediyor. İran, İsrail”in önceki hamlelerine yanıt olarak füze ve kamikaze İHA”larla Tel Aviv ve Hayfa”yı hedef aldı. Bu saldırılar kapsamında Hayfa”daki petrol rafinerisi ağır hasar gördü. İsrailli yetkililer, rafineriyle birlikte ona bağlı tüm tesislerin faaliyetlerinin durdurulduğunu açıkladı. Rafinerinin kapanmasıyla ülkede akaryakıt krizi baş gösterdi. Kriz, birçok bölgede kaosa neden oldu. İSRAİLLİLER BENZİN İÇİN BİRBİRİNE GİRDİ Araçlarının depolarını doldurmak için akaryakıt istasyonuna akın eden İsrailliler, benzin kuyruğunda birbirine girdi. Çıkan kavgada ortalık savaş alanına döndü. Kavga edenler birbirlerine yangın tüpü sıktı. Cep telefonu kamerasına yansıyan görüntüler ise sosyal medyada paylaşıldı.
Source: Haberler
İsrail-İran savaşının bize dönük yüzü
Bildiğiniz üzere gündemin hukuki yönüne değinen yazılar yazma gayretindeyim. Bugün bu durumun biraz dışına çıkacağım müsaadenizle. Malum yaşanan kriz büyük. Öngörülebilme kabiliyetini gittikçe yitiriyor da. Bu sebeple gerçekleşen saldırıların bize gösterdiği birkaç hususa, bir yazar olarak bana düşündürdüklerine değinerek başlamak istiyorum.Birincisi: 15 Temmuz”a bir de buradan bakmalıyız.Evet, sistemin içinden kurumsal casusluk şebekesinin sökülmesinin üzerinden 10 yıl geçti. Ancak İran”ın içinden destek gelmeden hele de askeri bürokrasisi “göz yummadan” böylesine bir saldırının yapılması imkansızdı. 15 Temmuz meselesine bu açıdan geriye link atarak bakmak gerekiyor. Böyle bir tasfiye olmasaydı, halimiz neydi? Bir de “tam bir temizlik” sağlandı mı sorusunu sormak zorundayız daima!İkincisi: Savunma sanayi “gerçekten” önemlidir.Caydırıcılık için elde tuttuğunuz askeri güçten daha mühim olanı, milli savunma sanayinizin gelişmişlik düzeyidir. Bunca yıldır, başta engellenen, sonra yok edilen ve şimdilerde ise küçümsenen savunma sanayi çalışmalarının ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz. Hava savunma sistemi, “egemenliğimizin” varlığı-yokluğu meselesidir. Milli uçakların ve droneların varlığı siyasetin değil güvenliğin konusudur. Muhalif olmak bir haktır. Ama bu asla ülkenin güvenliği için atılan adımları engellemek olmamalıdır!Üçüncüsü: F35″lerimiz olmayabilir.İsrail”in sızması ve etki alanını genişletmesinin, drone fabrikası kurabilmesinin altında yatan neden F35″lerinin olmaması değil İran”ın güvenliğini satabilecek, gözünü kırpmadan işbirlikçi olabilecek kimselere sahip olmasıdır. Hatırlayalım MİT”in yaptığı MOSSAD operasyonunu. Yakalananların tiplerini anımsayın lütfen. Birkaç gazetecinin “böyle ajan mı olur” dediğini görmüştük. Demek ki oluyormuş, hatta böyleymiş bu işler… Veya “SİHA”lar insan haklarına aykırı” naralarını atanların sonuçta neye hizmet ettiğini düşünelim biraz da…Dördüncüsü. İsrail saldırgandır!”Kim bize saldıracak?” diye soran siyasetin ufkuyla meseleye bakılsaydı ne olurdu? Savunma sanayiinde yeniden fetret devrine geçiş yaşardık. Meseleye yaklaşımı itibarıyla İsrail başta olmak üzere Türkiye”nin gerek kendini korumak ve gerekse Orta Doğu”da düzeni sağlamak için caydırıcı olması dışında bir seçeneği yok! Bunun aksini iddia etmek en basit ifadeyle “bu coğrafyayı tanımamak”…Beşincisi: Terörsüz Türkiye”nin önemi.Çatışmasızlık halini öğüt verebilmenin daha fazla anlam ifade edebilmesi için ülkemizin kendi iç meselelerini çözmesi gerekiyordu. Düşünelim bu karmaşada Terörsüz Türkiye sürecinin başlamamış olduğunu. Bir büyük istismar alanı, bir toplumsal fay hattı bulunacaktı ortada. Bu yönüyle bir ihtiyacın giderilmesi ve bir aklın tezahürü olarak “Terörsüz Türkiye” sürecini daha net anlıyoruz. İsrail”in bu süreci kendi başına çözebilen bir Türkiye istememesi kadar normal bir şey yok. Zira elinden bir kozu, bir kaşıma çubuğu alınıyor…ŞİMDİ NELER GEREKİYOR?Bahsettiklerim gözlemlerim. Bunlardan farklı veya daha fazla da söylenecek şey olabilir ama bu kendimce en önemli gördüklerim. Değişen dünyanın eşiğindeyiz. Birçok tabu yıkılıyor. Tüm gerçekliği ile Türkiye ayakta durmak zorunda.Yaşanan bu karmaşayı da gözeterek birkaç tespit ve öneride bulunmak istiyorum:► Belirli bir ivmeye ulaşan ve artık hukuki tartışma evresine gelen milli birliğin güçlenmesine dönük çabaların vatandaş-devlet ilişkisini tahkim edecek döneme girmesi ve bu sürecin hızlanması gerekiyor.► Daha önce gündeme gelen “devletin güvenliğine veya siyasi yararları aleyhine suç işlemek” başlıklı yasa teklifinin hukuki sorunları gözden geçirilmeli ve gündeme tekrar gelmelidir.► İsrail”de soykırıma bulaşmış kimselerin vatandaşlıktan çıkarılması ile ilgili yasa tasarısının tekrar konuşulmasında fayda olduğu kanaatindeyim.► Dezenformasyonla mücadele kapsamında hem devlet güvenliği hem de kişilik hakları bağlamında daha uygulanabilir ve somut düzenlemelere ihtiyaç olduğu çok nettir.► Savunma sanayiinde “bürokratik engelleri” aşacak ve ülkenin tüm kapasitesini kullanabilecek bir sisteme geçmek ve bunu yasal zemine kavuşturmak gerekiyor. Zira bu alanda “seri üretim” ihtiyacı çok net ancak yasal ve bürokratik yaklaşım sorunu her zaman potansiyel olarak bir yerde duruyor.Ve son olarak, Siber Güvenlik Teşkilatı ile önemi resmileşen bu konuya daha çok eğilmek ve bağımsız alt yapı gelişimini çoğaltmak zorundayız. Geleceğin savaşı, siber savaşlar olacak. Çağrı cihazlarının nasıl birer bombaya dönüştüğünü asla unutmamalıyız.
Source: Cüneyd Altıparmak
Türkiye ve dünya gündemi
1- Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı”na katılacak.
(TBMM/12.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)
1- CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Memleket Partisini ziyaret edecek, partisinin “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingine katılacak.
(Ankara/11.00/İstanbul/20.30) (Fotoğraflı-Görüntülü)
YASAMA YÜRÜTME SİYASET
1- Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, AK Parti Kadın Milletvekilleri ile İstişare Programı”na, Türkiye”de Depremlerden Etkilenen Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddete Karşı Önleyici ve Koruyucu Hizmetlerin Yeniden Yapılandırılması ve Güçlendirilmesi Proje Tanıtım Toplantısı”na katılacak, Blok Mermer Fuarı”nı ziyaret edecek.
(Ankara/09.30/10.30/Afyonkarahisar/15.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)
2- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Azerbaycan Mahallesi”nde basın açıklaması yapacak.
(Kahramanmaraş/14.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)
3- İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan”ı parti genel merkezinde ziyaret edecek, ardından ortak basın toplantısı düzenlenecek.
(Ankara/15.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)
4- TBMM”den
– Genel Kurul, gündemindeki konuları görüşmek üzere toplanacak.
– İYİ Parti ve Yeni Yol Partisi Meclis Grup toplantıları gerçekleştirilecek.
(TBMM/14.00/10.30/09.30) (Fotoğraflı-Görüntülü)
EKONOMİ FİNANS
1- Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bulgaristan”da temaslarda bulunacak, Bulgaristan”ın Avrupalı Gelişimi İçin Vatandaşlar Partisi Başkanı Boyko Borisov ve Bulgaristan Başbakanı Rosen Jelyazkov ile ikili görüşme gerçekleştirecek.
(Sofya) (Fotoğraflı-Görüntülü)
2- Türkiye İstatistik Kurumu, nisan ayı dış ticaret endekslerini, mayıs ayı motorlu kara taşıtları verilerini ve 2024 yılı satın alma gücü paritesi geçici sonuçlarını açıklayacak.
(Ankara/10.00/12.00)
3- Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, nisan ayına ilişkin özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcunu duyuracak.
(İstanbul/10.00)
4- ABD Merkez Bankası, faiz kararını açıklayacak.
(Washington/21.00)
DÜNYA DİPLOMASİ
1- İsrail”in İran”a başlattığı saldırıların ardından İran’ın misillemesiyle şiddetlenen çatışmalar takip ediliyor.
(Kudüs/Tahran) (Fotoğraflı-Görüntülü)
2- İsrail”in ateşkesi bozarak kalıcı işgal hedefiyle Gazze Şeridi”ne düzenlediği şiddetli saldırıların yansımaları ve yardımların girişini engellemesi sonucu yaşanan insani krize ilişkin gelişmeler izleniyor.
(Gazze/Kudüs) (Fotoğraflı-Görüntülü)
1- Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İcazet Merasimi”ne iştirak edecek.
(Konya/18.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)
1- FIBA Kadınlar Avrupa Basketbol Şampiyonası; Çekya, Almanya, İtalya ve Yunanistan”ın ev sahipliğinde başlayacak. A Milli Takım, Yunanistan”ın ev sahipliği yaptığı A Grubu”ndaki ilk maçında Fransa ile karşılaşacak.
(Pire/17.30) (Fotoğraflı)
2- Voleybolda Kadınlar 2025 Milletler Ligi”nin ikinci hafta maçları İstanbul”da başlayacak. Organizasyonun ilk günü Sinan Erdem Spor Salonu”nda; Güney Kore-Kanada, Belçika-Brezilya ve Dominik Cumhuriyeti-Türkiye maçları oynanacak.
(İstanbul/12.30/16.00/19.30) (Fotoğraflı-Görüntülü)
3- Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdal Adalı, olağanüstü genel kurula ilişkin Tüpraş Stadı”ndaki White Pepper restoranda basın mensuplarıyla sohbet toplantısı gerçekleştirecek.
(İstanbul/13.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)
4- FIFA Kulüpler Dünya Kupası”na ABD”de devam edilecek. G Grubu”nda Manchester City-Wydad ve H Grubu”nda Real Madrid-El Hilal maçları oynanacak.
(Philadelphia/19.00/Miami/22.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Bu gece akaryakıta çifte zam geliyor
İsrail-İran savaşından en çok enerji fiyatları etkilendi. İsrail”in İran”ın sahalarını vurması ve İran”ın Hürmüz Boğazı”nı kapatma endişesi ile savaşın seyri de ekonomik olarak bütün dünyayı zorluyor. AKARYAKITA ART ARDA ZAMLAR GELİYOR Türkiye”deki akaryakıt fiyatları da savaşın etkisiyle art arda zamlar almaya devam ediyor. Bu gece yarısından itibaren benzine 1 lira 56 kuruş, motorine ise 1 lira 87 kuruş zam gelmesi bekleniyor. İSTANBUL”DA BENZİN 50 LİRAYA DAYANDI Gece yarısı pompaya yansıyacak zamlarla birlikte İstanbul”da benzinin litresi 49 lira 85 kuruştan, motorinin litresi ise 51 lira 25 kuruştan satılacak.
Source: Erdem Aksoy
ABD”de İran çatlağı! İstifa tehdidi
İran-İsrail savaşı altıncı gününe girerken ABD”de istihbarat servislerinin başındaki Tulsi Gabbard merkezli bir çatlak senaryosu güçlü şekilde dolaşıyor.Washington”daki kaynaklarına sık sık atıfta bulunan siyasi yorumcu Travis Akers”e göre Gabbard, Trump”ın ABD Silahlı Kuvvetlerine İran”a karşı İsrail askeri operasyonlarına katılma emri vermesi halinde istifa etmeyi düşündüğü iddia ediliyor.Bu bilgi resmi olarak doğrulanmadı ancak Ortadoğu”da gerilimin tırmandığı bir dönemde ve ABD”nin Tel Aviv”e aktif askeri destek verebileceği söylentilerinin ortasında gelmesi nedeniyle sansasyonel olarak değerlendiriliyor.ÇEKİNCELERİNİ DİLE GETİRMİŞTİTrump tarafından Şubat 2025″te Ulusal İstihbarat Direktörü (ODNI) olarak atanan Gabbard, geçmişte açık bir yasal ya da ulusal dayanağı olmayan askeri müdahaleler konusunda çekincelerini dile getirmişti.Gabbard, konuyla ilgili olarak kamuoyuna bir açıklama yapmadı ve ofisinden herhangi bir resmi tepki gelmedi ancak istifasının doğrulanması halinde Trump”ın istihbarat yönetimine, özellikle de küresel güvenlik açısından son derece hassas bir dönemde, ciddi bir darbe vurulmuş olacak.ABD”nin İran ve İsrail arasında devam eden savaşa aktif olarak dahil olması halinde, Ortadoğu”daki güç dengesinin kökten değişeceği belirtiliyor.İLK KEZ ÇELİŞTİLERTrump, dün Ulusal İstihbarat Direktörü Gabbard”ın, İran”ın nükleer silah yapmadığı yönündeki değerlendirmesini reddederek ilk kez casus şefiyle kamuoyu önünde çelişti.İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran”a karşı saldırıya geçme gerekçesi olarak Tahran”ın nükleer silah üretmeye çok yakın olduğunu iddia etmişti. Trump da bu iddiayı benimsedi ve Tahran”ın bir savaş başlığına sahip olmanın eşiğinde olduğuna inandığını söyledi.
Source: Mehmet Küçükkahveci
ABD için “savaşa girecek” iddiası… Ordular alarma geçti
İran-İsrail savaşında 6. güne girildi. İsrail savaş uçakalrıyla İran”ı yoğun bombardımana tutarken, İran ise füzelerle İsrail kentlerini hedef alıyor. Çatışmalar giderek şiddetlenirken “bölgesel savaş” riskine karşı Orta Doğu”daki tüm ülkeler alarm durumuna geçmiş durumda.
TRUMP AÇIK AÇIK TEHDİT ETTİ
Gözler ise ABD”ye çevrildi. ABD Başkanı Donald Trump”ın İran ve İran dini lideri Hamaney için tehdit gibi açıklaması gündeme oturdu. İran”a teslim olmaları için çağrı yapan Trump Hamaney için de “Nerede saklandığını biliyoruz. Kolay hedef ama şimdilik onu öldürmeyeceğiz” dedi.
ABD SAVAŞA MI GİRİYOR?
Trump”ın açıklamaları sonrası ABD ordusu alarma geçerken “ABD savaşa mı katılacak? ABD İran”ı mı vuracak?” sorularına yanıt aranmaya başlandı. İsrail ve ABD basını ise ABD”nin savaşa gireceğini yazıyor.
Peki bölgede son durum ne? İşte İran-İsrail savaşında saat saat yaşanan son gelişmeler:
İRAN: FETTAH FÜZELERİMİZ DÜŞMAN HAVA SAHASINA HAKİM OLDU
Karşılıklı saldırılar devam ederken, ilerleyen saatlerde İran Devrim Muhafızları “Fettah füzelerimiz düşman savunmasını aşarak İsrail hava sahasında tam hakimiyet sağladı” açıklaması yaptı.
İSRAİL, TAHRAN”A YENİ SALDIRI BAŞLATTI
İsrail ordusu, İran”ın başkenti Tahran’a yönelik yeni bir hava saldırısı dalgası başlattığını duyurdu.
İsrail ordusundan yapılan kısa açıklamada, “İsrail Hava Kuvvetleri şu anda Tahran bölgesinde bir dizi saldırı gerçekleştiriyor.” ifadesi kullanıldı.
TAHRAN”DA ŞİDDETLİ PATLAMALAR
Tahran”da şiddetli patlamalar meydana geldi.
İsrail medyası jetlerin Tahran”da petrol rafinerilerini vurduğunu belirtti.
HAMANEY: SİYONİSTLERLE ASLA PAZARLIK YAPMAYACAĞIZ
İran lideri Ayetullah Ali Hamaney, İsrail’in saldırılarına karşılık vermeye devam edeceklerini ve onlarla asla pazarlık yapmayacaklarını vurguladı.
Hamaney’in sosyal meyda hesabından Arapça paylaşım yapıldı.
Paylaşımda, “Terörist siyonist rejimle kararlılıkla mücadele edilmelidir. Siyonistlerle asla pazarlık yapmayacağız.” ifadeleri yer aldı.
BEYAZ SARAY YETKİLİSİ DUYURDU: TRUMP VE NETANYAHU GÖRÜŞTÜ
ABD ve İsrail medyasında çıkan haberlerde, ABD Başkanı Donald Trump’ın, İsrail’in İran”a yönelik saldırılarına katılmayı değerlendirdiği öne sürüldü.
“Hamaney”in nerede saklandığını biliyoruz. İran”ın “sözde” lideri kolay bir hedef” diyen Trump, “Hamaney”i en azından şimdilik ortadan kaldırmayacağız ama sabrımız tükeniyor” ve İran”a yönelik “Kayıtsız şartsız teslim olun” çağrısı yapan Trump ilerleyen saatlerde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”yla telefonda görüştü.
Beyaz Saray yetkilileri, Trump-Netanyahu görüşmesini teyit etti.
İRAN YENİ FÜZELER ATEŞLEDİ, İSRAİL”İN BAZI BÖLGELERİNDE YANGINLAR ÇIKTI
İsrail ordusu, İran”dan yeni füzelerin Tel Aviv”e doğru ateşlendiğini duyurdu.
Başkent Tel Aviv”de yine sirenler çalıyor.
İsrail yönetimi İran”ın son füze saldırısının ardından ülkenin orta, güney ve kıyı bölgelerinde yangınların çıktığını açıkladı.
ABD BASINI: TRUMP SAVAŞA GİRMEYİ DÜŞÜNÜYOR
ABD medyasında yer alan haberlere göre Donald Trump, İran”a yönelik saldırılara katılmayı değerlendiriyor.
Habelere göre, İran, ABD üslerine yönelik misillemeye hazırlanıyor. Ortadoğu”daki Amerikan askerleri üst düzey alarm durumuna geçirildi.
Source: Devrim Karadağ
Bir selam bin selam
Bundan böyle her hafta burada dünyanın dört bucağından “bizim hikâyemizi” anlatmaya çalışacağım. Hürriyet benim için aslında yeni bir adres değil. Tam 21 yıl önce çiçeği burnunda bir gazeteci olarak bir muhabirlik sınavıyla Hürriyet dünyasına adım attım. Mutfakta ve sahada farklı görevler yaptım. Halen Hürriyet Daily News yayın yönetmenliğini üstleniyorum. Bir süredir de CNN Türk’ün Birleşik Krallık temsilciliği için İngiltere’deyim. Bu köşe Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’ın fikri ve önerisiyle ortaya çıktı. Umarım keyifle okursunuz. NETANYAHU’NUN SİYASİ ‘SURVİVOR’ SAVAŞI Aslında Netanyahu için her şey, çok boyutlu ve kaçınılmaz bir planın parçası.Bir süredir işler istediği gibi gitmiyordu. Gazze’deki katliam için ilk kez dünya çapında ortak bir ses yükselmeye başlamıştı… İçeride zaten sallantıda olan desteğine karşı keskinleşen bir muhalefet söz konusuydu…Diğer tarafta en büyük destekçisi ABD Başkanı Trump’la aralarında Elon Muskvari bir ilişki yaşanıyordu…Siyasi ikbali için yeni bir hamle yapmalıydı.Oyun sahasının uygun hale gelmesini bekledi. İran’ın istihbarat zaaflarını kullanarak Hizbullah’ı, Gazze’deki katliamla Hamas’ı yıprattı. Sonrasında İran’a saldırdı.Artık dillere sakız olmuş, ‘önleyici savaş doktrinini’ kullanarak.İran doğal olarak saldırılara karşılık verince bir bakıma Netanyahu istediğini almış oldu.Evet, Hayfa’dan Tel Aviv’e İran füzelerinin vurduğu şehirler ‘kâğıttan kaplan’ tezini çürüttü. Evet, İsrail’deki yıkıntılar ‘Demir Kubbe’nin aşılmaz olmadığını kanıtladı. Ancak çok muhtemel ki Netanyahu’nun oyun planında bunlar hesaplanmıştı.Bugün itibarıyla manzara, Netanyahu açısından üç aşağı-beş yukarı şöyle:- BM’deki ‘İki Devletli çözüm’ konferansını erteletmeyi başardı.- İran-ABD müzakerelerinde masayı devirdi.- İsrail muhalefetinin sesini (şimdilik) kısmış oldu.- Bir süredir kaybettiği Batı’nın desteğini aldı.- Ve en önemlisi Gazze’de sağ kalanların açlığa, susuzluğa mahkûmiyeti birkaç gündür konuşulmaz oldu.Peki bu böyle sürer mi?Unutmamak gerekir ki uzayan çatışmalarda kimin neyi kaybedeceği önceden kolay kestirilemez.İran halkının üzerine bomba yağdırıp rejimi değiştirmeye çalışan Netanyahu’nun koltuğu, Tel Aviv’e ya da Hayfa’ya düşen balistik füzelerin etkisi arttıkça bir süre sonra ciddi şekilde sallanabilir. OPERA OPERASYONU’NU HATIRLAYAN VAR MI? İran’ın mevcut rejimi İsrail açısından bir zamanlar ‘Şeytan’ değil, ‘Müttefik’ olarak görülüyordu.İran-Irak savaşı başladığında İsrail, Batı’nın aksine İran’ı desteklemişti.Çünkü o zamanlar Irak, İsrail için daha büyük bir tehditti. İran ise silah satılabilecek yeni bir pazar…İki ülke Irak’a karşı ortak askeri operasyon bile düzenledi. İran istihbaratının desteğiyle İsrail hava kuvvetleri 1981’de Irak’taki Osirak nükleer tesisini vurdu. Evet, tıpkı bugün İsrail’in İran’a yaptığı gibi bir nükleer tesis vurdu…Tarihe ‘Opera Operasyonu’ olarak geçen bu hamle Batı’da büyük bir infial yarattı.ABD öncülüğündeki BM Güvenlik Konseyi’nin 487 sayılı kararı kabul edildi ve Batılı devletler nükleer tesislere yapılan saldırı için “İsrail’i şiddetle kınadı.”Şaka gibi değil mi?Ama İsrail bu kınamayı üstüne almak yerine operasyonu düzenleyen İsrail Başbakanı’nın adıyla hatırlanacak ‘Begin doktrini’ni yarattı.O doktrinde açıkça şöyle deniyor: “Opera Operasyonu İsrail’de gelecekteki her hükümet için bir emsal olmalı.”Herhalde Netanyahu’nun bu yıkıcı mirasa da sahip çıktığı söylenebilir. AVRUPA IRKÇILIĞININ YENİ HEDEFİ TÜRK BERBERLER Birleşik Krallık siyaseti bugünlerde Nigel Farage testinden geçiyor.Farage ve partisi Reform UK, bir süredir ırkçı rüzgârlarla yükselen Avrupa aşırı sağının rafine bir temsilcisi.Nigel FarageAlmanya’daki AfD, Fransa’daki Ulusal Cephe, Hollanda’daki Özgürlükler Partisi ile kol kola yürüyor.Partisinin sloganı: “Net, sıfır göçmen!”Aslında söylemek istediği: “Dostum, biz bu topraklarda hiç yabancı istemiyoruz!”Özellikle kendini dışlanmış hisseden yaşlı seçmenlerden, eğitim düzeyi daha düşük işsiz kesimden ve tüm ekonomik sorunların sebebini ülkedeki yabancılarda arayanlardan oy toplamaya çalışıyor.Farage’ın partisi geçen ay İngiltere’deki yerel seçimlerde kimsenin beklemediği bir başarı kazandı.Muhalefetteki Muhafazakâr Parti’yi sildi süpürdü, iktidardaki İşçi Parti’siyle kafa kafaya geldi.Farage, ülkesinin bütün sorunlarının yabancılardan kaynaklandığına iman ettiği için seçimden hemen önce Türk berberleri kendine dert edindi.Graeme SounessSokak sokak dolaşıp “Türk olmayan berber” aradı.Nihayet bir İngiliz berber bulduğunda yıllar önce kaybettiği kardeşini bulmuş gibi sevindi ve kameralara dönüp şöyle dedi: “Bakın sonunda Türk olmayan bir berber buldum. Üstelik vergisini veriyor ve kapısında Lamborghini arabası yok.”Farage, her fırsatta Türk berberlerin ve restoranların sadece karapara akladığını, hiç vergi vermeden lüks araçlara sahip olduklarını iddia ediyor.Aslında ortalama bir İngiliz’e “neden Türk berber” diye sorsanız, büyük olasılıkla “Güzel tıraş yapıyorlar da ondan” cevabını verir.Neyse ki aşırı sağcı Farage’a gereken cevap, yolu Türkiye’den geçmiş bir isimden geldi.Galatasaray’ın eski teknik direktörü ve İskoçların efsane futbol adamı Graeme Souness, geçen hafta İskoçya’daki yerel seçim öncesinde aşırı sağcı lidere sert çıktı.“Farage tam bir oportünist. Sadece kameralara konuşur, kameralar gittiğinde ortadan kaybolur. Ey vatandaşlar, bu tuzağa düşmeyin!”İskoç gazeteleri bu çağrıyı manşete taşıdılar.Ve sonuç: Zaten tartışmalı ırkçı bir kampanya yöneten Farage ve ekibi İskoçya’da istediğini alamadı. Souness’ın “ırkçılara kırmızı kart” çağrısı karşılığını buldu.Aslında Galatasaray’ın eski teknik adamı, 1996’daki bayrak hadisesi dolayısıyla benim de aralarında bulunduğum Fenerbahçe taraftarının gözünde pek sevilen bir figür değil.Ama Sezar’ın hakkı Sezar’a. Türkiye’de kısa bir süre görev yapmış olsa da Souness hâlâ her fırsatta İstanbul ve Türkiye’den övgüyle bahsediyor.Türk düşmanı Farage’a attığı bu klas gol de kayıtlara geçmeli.
Source: Gökçe Aytulu
ABD”nin İran”a karşı “Kara gücü” dediği YPG/PYD mi?
İsrail’in İran’ı 200 uçakla vurduğu gecenin sabahında Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasındaki şu ifade konunun nirengi noktasıdır; “(Saldırı) Bölgenin stratejik istikrarsızlaştırılması amaçlı provokasyondur!”
Yine aynı konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “İsrail’in sinsi planları var” cümlesini de buraya not edelim.
Bu cümlenin tevilini ya da açıklamasını MHP lideri Bahçeli yaptı. Dedi ki, “Nihai hedef Türkiye’dir!”
Hal böyle olunca, geriye yaslanıp düşünmek gerekiyor.
7 Ekim’deki Hamas huruç harekatından bu yana yaşadıklarımızda “Kim kimi, ne maksatla nasıl güdülüyor?”
Olayın sıcaklığı şayet geçerse daha sakin kafayla düşünme fırsatı bulacağız ama…
İran’ın müzakere masasındayken, “İsrail’in nükleer programının dosyasını ele geçirdik” açıklamasını hangi saikle yaptığı kocaman bir muammadır.
İsrail’in 200 savaş uçağı ile İran semalarında belirdiğinde aynı anda içerideki ajan ve işbirlikçileri ile noktasal suikastlara girişmesi…
Körleştirilmiş İran’da neredeyse ellerini kollarını sallayarak dolaşan İsrail ajanlarının varlığının izahı mümkün müdür?
Bir gün sonra Tel Aviv başta olmak üzere İsrail şehirlerine yönelik İran’ın başlattığı füze akını “umut” olarak görülmekle birlikte, “kurmaylarının neredeyse çoğunu” kaybetmiş İran açısından büyük bir zafer olarak ilan edilmesinin anlamı var mıdır?
NETANYAHU KATİLİ TRUMP’I SAHAYA ÇEKMEYİ BAŞARDI
İsrail’deki faşist iktidarın başı olan Netanyahu, ne yapıp edip Amerika’yı ve iktidara gelirken “savaşları durduracağım” diyen Trump’ı bu işe bulaştırmayı başardı.
Bu yazıyı yazdığımız saatlerde Amerika’nın savaşa müdahil olmasının an meselesi olduğu konuşuluyordu, televizyon ekranlarında.
Türkiye’nin ve lideri Erdoğan’ın olağan üstü diplomatik çabası bir tarafa…
Şu anda, hem bölgemiz hem dünya İsrail-Amerika ikilisinin İran’a çullanmasını…
İran’ın can havliyle ateşlediği balistik ve hipersonik füzeler yolu ile İsrail’le baş etmeye çalıştığı anları izliyor.
Dün gece itibariyle savaşın seyri değişiyor. Amerika sahaya iniyor. Muhtemeldir ki ağır bombardıman uçaklarıyla yeraltındaki nükleer tesisler hedeflenecek.
Ama vurulan göreceksiniz Tahranlı, Tebrizli, Hamedanlı, İsfahanlı siviller olacak.
Zira, Amerika girdiği her savaşta züccaciye dükkanına giren fil gibi davranıyor.
Irak’ta öyle yaptı. Milyonlarca insanın kanı Amerikalıların elinde. Afganistan’da öyle yaptı. Yüzbinlerce insanın kanı ellerinde.
Şimdi havadan ağır bombardımana tabi tutulacak İran’da kaç bin insanın öleceği üzerine kafa yoruluyor.
Peki bu saldırıların nihai hedefi ne?
İlk gün “Yeni bir Colin Powell” aranıyor demiştik. Yine “Kimyasal silah” ve ya “Nükleer silah” yalanı üzerinden “Bir işgalden söz edilecek” demiştik.
İran’ı İsrail’in işgal etme şansı yok. Hiç yok.
Amerika’nın İran’a asker çıkartma şansı da yok!
Peki saldırıların nihai hedefi ne?
Sadece İran’ın nükleer kapasitesini sınırlamak ya da sıfırlamak mı?
Hiç alakası yok. Bu işin bahanesi.
O halde, rejim değişikliği ya da Tahran’ın düşmesi mi?
Son Suriye örneği Amerika ve Batılı müttefikleri açısından çok kötü bir tecrübe. Etkileri tüm dünyada ve özellikle de Kıta Avrupası’nda hissedildi.
Suriye modeli İran’a uymaz. Çünkü hem nüfus olarak çok daha büyük bir ülke, hem siyasi tablo çok daha farklı.
O halde, Irak’tan ve Suriye’den bir “güç” oluşturulup İran’a sokup orada iç savaş çıkartmayı deneyebilirler mi?
Neden olmasın!
AMERİKA “KARA GÜCÜM” DEDİĞİ YPG/PYD’Yİ İRAN’A SOKAR MI?
Peki o güç kim?
Ne yazık ki o güç Türkiye’nin “tasfiyesi” için yoğun çaba sarf ettiği YPG/PYD ile Irak’taki PKK olabilir!
Açıkçası sahadan gelen bilgiler bu konuda teyakkuzda olunmasına dair işaretlerle dolu.
Amerika, “Kara gücü” dediği ve DEAŞ ile mücadele için desteklediğini öne sürdüğü YPG/PYD’yi İran için ağır silahlarla donatmış olamaz mı?
Şimdi değil bu tam 10 yıldır konuşulan bir mevzu.
Öyle bir şey olursa, İran sahası çok kanlı bir ortama döner.
Böyle bir ortamdan Türkiye, Suriye, Irak ve Suudi Arabistan doğrudan etkilenir.
İran’daki ateş bölgeyi yakar. Dünyayı yakar!
“İSRAİL KENDİ VARLIĞINI RİSKE EDİYOR”
Peki bu arada İsrail rahatlar mı?
Tam tersi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesiyle, “İsrail döktüğü kanla, adım adım kendi varlığını ve toplumunun geleceğini riske etmektedir!”
Melese İsrail-İran savaşı değildir.
İSTİLACILAR DEFOLUP GİDİNCEYE KADAR…
Mesele, Ortadoğu’nun yerlileriyle, istilacıları arasındaki mücadeledir.
Burada yerimiz bellidir.
İstilacılar defolup gidinceye kadar mücadeleye devam etmek boynumuzun borcudur.
Hasan Öztürk / Haber7
Source: M Yazilari
Benzin ve motorine bir büyük zam daha! Akaryakıtta tabela yine değişiyor
İsrail-İran savaşıyla petrol fiyatlarında yaklaşık 10 dolarlık bir yükseliş oldu. Savaş öncesi 64-65 dolar bandında olan brent petrolün varil fiyatı 75 dolara kadar yükseldi. Bu gelişme akaryakıt fiyatlarına zam üstüne zam olarak yansıdı. AKARYAKITA PEŞ PEŞE ZAMLAR 13 Haziran Cuma günü benzine 1 lira 47 kuruş, 14 Haziran Cumartesi günü motorine 1 lira 47 kuruş, 17 Haziran Salı günü motorine 1 lira 70 kuruş zam gelmişti . Bu gece yarısı itibarıyla benzin ve motorine bir zam daha geliyor. BENZİN VE MOTORİNE ÇİFTE ZAM GELİYOR 19 Haziran Perşembe gününde itibaren geçerli olmak üzere benzinin litre fiyatına 1 lira 56 kuruş, motorinin litre fiyatına 1 lira 87 kuruş zam bekleniyor. Böylece Türkiye genelinde 50 liranın altında benzin ve motorin olmayacak. 18 HAZİRAN GÜNCEL AKARYAKIT FİYATLARI Şehir Benzin Motorin Otogaz İstanbul Avrupa 48,44 49,51 25,09 İstanbul Anadolu 48,29 49,39 24,49 Ankara 49,10 50,36 24,99 İzmir 49,44 50,70 24,94 AKARYAKIT FİYATLARI NASIL HESAPLANIYOR? Türkiye”de benzin ve motorin fiyatları hesaplanırken; Gümrüksüz rafineri fiyatına ÖTV ve EPDK payının eklenmesiyle KDV hariç rafineri satış fiyatı bulunuyor. Gümrüksüz rafineri fiyatı hesaplanırken ise, Akdeniz-İtalyan piyasasında yayınlanan günlük CIF Akdeniz ürün fiyatları ve günlük dolar kuru takip edilerek, belli bir fiyat değişim farkında gümrüksüz rafineri tavan satış fiyatı elde ediliyor.
Source: Mesut Şahin
İsrail’in İran’a saldırılarıyla başlayan çatışma 6. gününde
İsrail ordusu, İran”ın başkenti Tahran”da bir santrifüj üretim tesisine hava saldırısı düzenlediğini ileri sürdü.
Trump: “(İran lideri Hamaney) Onu ortadan kaldırmayacağız, en azından şimdilik”İran lideri Hamaney: Siyonistlerle asla pazarlık yapmayacağız
Ordudan yapılan açıklamada, İran”da çok sayıda silah üretim tesisinin de hedef alındığı iddia edildi.
Son birkaç saat içinde 50″den fazla uçakla Tahran ve çevresinde “istihbarata dayalı bir dizi saldırı” gerçekleştirildiği aktarılan açıklamada, İran”ın başkentinde uranyum zenginleştirilmesinde kullanılan santrifüj üretim tesisinin hedef alındığı kaydedildi.
Bu kapsamda, İran”ın füze kapasitesine yönelik karadan karaya füzelerin montajı için ham madde ve bileşenlerin üretildiği bir tesis, hava savunma füzeleri bileşenleri üreten bir tesis ve bazı silah üretim tesislerine saldırı gerçekleştirildiği öne sürüldü.
İranlı yetkili: Tahran”da İsrail”e ait bir F-35 düşürüldü
Tahran”ın güneyindeki Veramin İlçe Kaymakamı Hüseyin Abbasi, İsrail”e ait bir F-35 savaş uçağının düşürüldüğünü söyledi.
İran resmi haber ajansı IRNA”ya konuşan Abbasi, konuya ilişkin bilgi verdi.
İranlı yetkili, İsrail”e ait bir F-35 savaş uçağının Veramin çevresinde imha edilerek düştüğünü belirtti.
İran: İsrail ajanlarının kullandığı 14 insansız hava aracı imha edildi
İran Polis Sözcüsü Said Muntazerulmehdi, İsrail ajanlarının kullandığı değerlendirilen 14 insansız hava aracının (İHA) tespit edilerek imha edildiğini belirtti.
İranlı İşçiler Haber Ajansına (ILNA) göre, Muntazerulmehdi, Tahran, Elburz ve İsfahan”da, İsrail ajanlarınca kullanılan “intihar amaçlı” İHA, dron ve patlayıcı malzeme üreten atölyelerin tespit edildiğini ve burada 14 İHA”nın imha edildiğini belirtti.
Elburz ve Tahran”da İHA ve patlayıcı madde taşıyan 3 aracın da ele geçirildiğini ifade eden Muntazerulmehdi, Irak polisinin de sınırda 3 İHA yüklü aracı tespit ettiğini ve faillerini yakaladığını kaydetti.
Düşürülen İsrail SİHA’sına ait olduğu belirtilen görüntüler yayımlandı
İran Devlet televizyonun haberine göre, hava savunma birlikleri İsfahan eyaletinin doğusunda bir İsrail SİHA”sını düşürdü.
Hermes 900 tipi olduğu kaydedilen İHA”nın üzerinde 8 adet gelişmiş olduğu aktarılan füze olduğu kaydedildi.
İsrail ordusu: Gece 50″den fazla savaş uçağı İran”a saldırı düzenledi
İsrail ordusu, gece saatlerinde 50″den fazla savaş uçağının İran’daki çeşitli hedeflere saldırı düzenlediğini duyurdu.Ordudan yapılan yazılı açıklamada, “Son birkaç saat içerisinde, hava kuvvetlerine ait 50″den fazla savaş uçağı İran’daki askeri hedeflere yönelik bir dizi saldırı başlattı.” ifadelerine yer verildi.İsrail, bu saldırıların İran’ın nükleer programını engellemeyi amaçladığını öne sürerek, Tahran’daki bir santrifüj üretim tesisinin de hedef alındığını bildirdi.Açıklamada, “Hedef, İran rejiminin nükleer silah üretme amacıyla uranyum zenginleştirme kapasitesini artırma çabasını engellemekti.” denildi.İsrail ordusu ayrıca, İran’ın İsrail’e fırlattığı ve atmaya devam ettiği karadan karaya füzelerin montaj üsleri ile hammadde üretim tesislerinin de vurulduğunu iddia etti.Açıklamada, uçaksavar sistemlerine ait ekipmanların üretildiği tesislerin de saldırıya uğradığı belirtildi.
İsrail”den “kuzeydeki Celile bölgesine sızan bir İHA”ya karşı koyduk” iddiası
İsrail ordusundan yapılan açıklamada ise bu sabah Celile bölgesindeki birkaç kasabada “bir sızma tespit edilmesi üzerine” sirenlerin aktifleştirilmesinin ardından hava kuvvetlerinin bir düşman İHA”sına karşı koyduğu ifade edildi.
Açıklamada, söz konusu İHA”yı gönderen tarafın adına yer verilmezken, sadece İHA”nın doğudan geldiği belirtildi.
WSJ: İsrail”in Arrow hava savunma sisteminde kullandığı füzeleri azalıyor
ABD merkezli Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, İsrail”in İran”dan gelen balistik füzelerini durdurmak için kullandığı Arrow hava savunma sistemindeki füzelerin tükenmek üzere olduğunu belirtti.
WSJ”nin konu hakkında bilgi sahibi ABD”li bir yetkiliye dayandırdığı haberine göre, İsrail”in Arrow balistik füze savunma sisteminde kullandığı füzeleri tükeniyor.
Yetkili, ABD”nin bu durumun farkında olduğunu ve bu nedenle İsrail”in savunmasını karadan, denizden ve havadan gelecek saldırılara karşı güçlendirmeye yönelik adımlar attığını söyledi.
ABD Savunma Bakanlığının (Pentagon) İsrail”in İran”a yönelik saldırılarının başlamasından bu yana ülkeye savunma sistemleri sevk ettiğini belirten yetkili, ABD envanterindeki önleyici füzelerin de tükenme riskiyle karşı karşıya olduğunu kaydetti.
İran”a saldırılar nedeniyle yurt dışından dönemeyen İsrailliler, Tel Aviv”e inmeye başladı
Yedioth Ahronoth gazetesinin haberine göre, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi”nin (GKRY) Larnaka Havalimanı”nda kalkan ilk uçak Tel Aviv”e geldi.
İran”a saldırıların başlatılması nedeniyle yurt dışında kalan ve ülkeye dönemeyen İsrailliler, Larnaka Havalimanı”ndan kalkıp Ben Gurion Havalimanı”na indikten sonra hızlı giriş işlemlerinden geçerek ülkeye giriş yaptı.
İsrail Ulaştırma Bakanı Miri Regev, dönmek isteyen tüm İsraillileri geri getirecek bir hava köprüsü kurmak için hazırlık yaptıklarını belirterek yolcu yakınlarına yoğunluk oluşturmamak için havalimanına karşılamaya gitmemeleri çağrısında bulundu.
İsrail”in İran”a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışma
İsrail, 13 Haziran”da İran’ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi.
İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken, toplam sivil kaybı 224 olarak açıklandı.
İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede 24 kişinin öldüğü, 500″den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.
Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail”i kınadı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
İran'ın füze saldırıları İsrail kabinesini karıştırdı! 2 bakan birbirine girdi
İsrail”in 13 Haziran Cuma günü başlattığı operasyon ve misilleme yapan İran arasında başlayan savaşta 6. güne girildi. KABİNE ÜYELERİ PANİKTE İran”ın iyiden iyiye artan balistik ve hipersonik füze saldırıları İsrail”de en az 24 kişinin hayatını kaybetmesine neden olurken yaşanan panik kabine üyelerinin tavırlarına da yansıdı. “İRAN”I NEDEN PROVOKE ETTİN?” İsrail kabinesinde yer alan 2 bakan kameraların önünde ulu orta birbirine girdi. Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, Savunma Bakanı Amir Bar-Lev”e “İran”ı neden provoke ettin?” diye sordu. TANSİYON ZAMAN ZAMAN YÜKSELDİ Bu soruya tepki gösteren Bar-Lev ise “İran”ın füze kapasitesinin bu kadar güçlü olduğunu fark etmedik” yanıtını verdi. Gazetecilerin ve güvenliklerin önünde yaşanan tartışmada zaman zaman tansiyon da yükseldi.
Source: Erdem Aksoy
İran”da Mossad ajanı olmakla suçlanan 5 kişi gözaltına alındı
İran”ın resmi haber ajansı IRNA, Loristan Devrim Muhafızları Ordusu istihbarat birimi tarafından yapılan yazılı açıklamayı yayımladı.Sosyal medyada faaliyet gösteren 5 kişi, İsrail”in İran”a saldırılarında halkı endişe ve korkuya sürüklemek ve rejimi yıpratmakla suçlanıyor.Aynı eyalette dün benzer suçlamayla 18 kişi emniyet güçleri tarafından gözaltına alınmıştı.
Source: Mehmet Küçükkahveci