“Uluslararası Çatışmalar: Savaş, Göç ve Felaketler”

Suriyeli Beyan Reyhan, devrik rejimin hapishanesindeki işkence günlerini anlattı

Reyhan, 2012 yılında Şam”da tutuklanmasının ardından cezaevinde yaşadıklarını ve Suriye hapishanelerindeki insanlık dışı koşulları Anadolu Ajansı (AA) muhabirine anlattı.39 yaşındaki Beyan Reyhan, 25 Eylül 2012″de Kafr Suse”deki devrik rejimin işkenceleriyle meşhur 215. Şube”de “Ölüm Birliği” diye bilinen birimde gözaltına alındıktan sonra çeşitli işkencelere hem maruz kaldı hem de şahit oldu.CİNSEL TACİZLE TEHDİT EDİLDİReyhan, hapishanede kadın tutukluların maruz kaldığı fiziksel ve psikolojik işkenceleri detaylarıyla anlatarak, alıkonan suçsuz kadınların dövüldüğünü, ellerinin ve ayaklarının bağlandığını, ahlaksız küfürlerle hakarete uğradıklarını ve cinsel tacizle tehdit edildiklerini söyledi.Reyhan, küçücük hücrelerde 10 ila 15 kişinin kaldığını ve her gün işkencede hayatını kaybeden tutukluların bilinmeyen yerlere götürüldüğünü, 14 yaşındaki masum küçük kız çocuklarının tutuklanıp hücrelerine getirildiğini belirtti.Türkiye”nin arabuluculuğuyla gerçekleştirilen takas sayesinde serbest kalan Reyhan, bu süreçte İHH İnsani Yardım Vakfının önemli rol oynadığını kaydetti.”ERKEK MAHKUMUN ETİNİN YANIK KOKUSUNU UNUTAMIYORUM”Hapishanedeki ilk sorgusunu ve sonrasında hücrede yaşadıklarını unutamayan Reyhan, bazı mahkumlara elektrik verilerek işkence edildiğini dile getirdi. Reyhan, “Bir gece, hücrelerinin önünde ıslatılıp elektrik verilen bir erkek mahkumun etinin yanık kokusunu unutamıyorum.” dedi.Hücre arkadaşları arasında en ağır işkenceye maruz kalan kişinin Mirvet Esed isimli kadın olduğunu belirten Reyhan, her gece saat 00.00″da işkence için hücreden çıkarıldığını ve vücudunun morluklar içinde kaldığını dile getirdi ve sürekli Beşşar Esed”in akrabası olduğunu ve çocuklarının elinden alındığını söylediğini aktardı.Kardeşi Halil”in de devrik rejim tarafından tutuklandığını, bir daha da haber alamadıklarını belirten Reyhan, bu acının kendisini derinden yaraladığını anlattı.

Source: Muhammet Binici


ABD”de Rümeysa Öztürk”ün sınır dışı edilmesi kararı durduruldu

ABD de Massachusetts Bölge Mahkemesi Yargıcı Denise Casper, Öztürk ün avukatının mahkemeye başvurusu üzerine yazılı kararını açıkladı. Casper, iki sayfalık kararında, Öztürk ün sınır dışı edilmesinin Kişinin hukuka aykırı olarak özgürlüğünden yoksun bırakıldığı iddiasıyla mahkemeye yapılan başvuru sonuçlanana kadar durdurulmasına hükmetti. AA nın haberine göre; kararda, hükümet tarafının 1 Nisan gün sonuna kadar mahkemeye gerekli savunmayı yapması istendi. Massachusetts eyaletindeki Tufts Üniversitesinde doktora eğitimi alan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk, 25 Mart akşamı arkadaşlarıyla iftar yapmaya giderken yüzleri maskeli 6 ICE görevlisi tarafından gözaltına alınmıştı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Öztürk ün öğrenci vizesinin iptal edildiğini ve sınır dışı edileceğini açıklamıştı. Rubio, Hamas destekçisi ve (İsrail karşıtı) deliler olarak tanımladığı 300 den fazla yabancı öğrencinin vizesinin iptal edildiğini belirtmişti. *Haberin fotoğrafları Associated Press tarafından servis edilmiştir.

Source: Habertürk


İsrail ordusunun Batı Şeria”da düzenlediği baskın sırasında 3 Filistinli yaralandı

İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria”nın kuzeyindeki Nablus”ta düzenlediği baskın sırasında 3 Filistinliyi gerçek mermiyle yaralarken, Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler de camide namaz kılanlara saldırdı.

Filistin Kızılayından yapılan açıklamada, El Halil kentindeki ekiplerin, El Halil”in kuzeyindeki Beyt Emr kasabasında İsrail güçlerinin gerçek mermilerle ateş açması sonucunda ayağından yaralanan 3 kişiye tıbbi müdahalede bulunarak hastaneye kaldırdığı belirtildi.

Açıklamada ayrıca, gazdan etkilenen bir kişinin de özel bir kliniğe kaldırıldığı dile getirildi.

Filistin resmi ajansı WAFA”nın haberinde de İsrail ordusunun baskın düzenlediği Nablus”un güneyindeki Beyta kasabasında olaylar çıktığı kaydedildi.

Olaylar sırasında İsrail askerlerinin ateş açması sonucu bir gencin ayağından yaralandığı belirtilen haberde, ambulans ekiplerinin yaralı genci hastaneye kaldırdığı aktarıldı.

WAFA”nın haberinde ayrıca, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, İsrail ordusunun himayesinde Nablus”un doğusundaki Beyt Furik kasabasına bağlı Hirbetu Tana köyündeki Beyt eş-Şeyh Camisi”nde namaz kılanlara ses ve göz yaşartıcı gaz bombaları ile saldırdığı ifade edildi.

Öte yandan görgü tanıkları, İsrail güçlerinin Nablus”un doğusundaki Burin kasabasına baskın düzenlediğini belirtti.

Batı Şeria”nın güneyinde ise görgü tanıkları, El Halil”in kuzeyindeki El-Arrub Mülteci Kampı”nın merkezinde Filistinliler ile İsrail güçleri arasında olaylar çıktığını, İsrail askerlerinin gerçek mermi ve göz yaşartıcı gaz bombaları attığını ancak herhangi bir yaralanmanın yaşanmadığını kaydetti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Ada yönetimi tepki göstermişti: Vance ve eşi Grönland’da

Başlangıçta ada ülkesinin başkenti Nuuk ve en büyük ikinci şehir Sisimiut’u da içeren gezi planı, Grönland ve Danimarka liderlerinin tepkisi üzerine sadece Pituffik’teki ABD askeri üssüyle sınırlandırıldı.VANCE: ABD İLE İŞBİRLİĞİ YAPILMALIÜsteki ABD Uzay Kuvvetleri personeliyle bir araya gelen Vance çifti burada görev yapan askerlerle öğle yemeği yedi. Yemekte kısa bir konuşma yapan Vance, ABD Başkanı Donald Trump’ın ‘Arktik güvenliğini’ önemsediğini söyledi. Yemeğin ardından Pituffik Uzay Üssü’ndeki yetkililerden birifing alan Vance sonrasında açıklamalarda bulundu. Vance, Danimarka’nın Grönland’ın güvenliğine “yeterince yatırım yapmadığını” belirterek, “Danimarka’ya mesajımız çok basit: Grönland halkına yeterince yatırım yapmadınız. Bunun değişmesi gerekiyor” dedi. ABD’nin Grönland’ın güvenliğini sağlamak için başka “seçeneği” olmadığını belirten Başkan Yardımcısı, “Grönland’ı daha güvenli hale getirebiliriz. Buna ekonomik konular da dahil. Evet, Grönland halkı kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olacak. ABD ile işbirliği yapılmalı çünkü dünya üzerinde Grönland’ın egemenliğine saygı duyacak tek ulus biziz” dedi. Vance, ABD’nin Grönland’daki askeri varlığını arttırmak için acil planı olmadığını ekledi. Ancak hedefler kapsamında bölgeye yatırım yapmanın önemini de vurguladı. Ziyarette ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve Enerji Bakanı Chris Wright da yer aldı.TRUMP: ADA’YA İHTİYACIMIZ VARDiğer yandan Vance’in ziyaretinden kısa süre önce ABD Başkanı Trump, Grönland’ı ABD’ye bağlama yönündeki isteğini yeniden dillendirdi. Trump, bunun için “gerektiği kadar ileri gideceklerini” söyleyerek ABD’nin ulusal ve uluslararası güvenlik gerekçeleriyle Ada’ya ihtiyacı olduğu tezini tekrar etti. Trump’a yanıt veren Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen ise Grönland’ın kendilerinin olduğunu ve” bunun değişmeyeceğini” söyledi. Vance’in ziyaret ettiği Pituffik Uzay Üssü, Grönland’ın kuzeybatısında bulunan ve ABD’nin en kuzeydeki askeri tesisi. Üs, balistik füze erken uyarı sistemi ve uzay enkazı izleme gibi stratejik görevlere sahip ve yaklaşık 150 ABD personeli görev yapıyor.KREMLİN’DEN ‘BEYAZ SARAY’I CİDDİYE ALIN’ UYARISI RUSYA’nın Murmansk şehrinde düzenlenen Uluslararası Arktik Forumu’nda konuşan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “ABD’nin Grönland için ciddi planları var” dedi. Kuzey Denizyolu üzerinden nakliye hacminin son 10 yılda yaklaşık 9 kat arttığına işaret eden Putin, ABD’nin Grönland konusunda attığı adımlara ilişkin “Bu planlar, uzun süredir devam eden tarihsel köklere sahiptir. ABD’nin Arktik bölgesinde jeostratejik, askeri, siyasi ve ekonomik çıkarlarını sistematik olarak öncelemeye devam edeceği açıktır” diye konuştu. Putin, bu konudaki gelişmeleri, “yeni ABD yönetiminin abartılı bir konuşması” olarak değerlendirmenin yanlış olacağını söyledi.

Source: Hurriyet.com.tr


Putin’den Ukrayna’ya ‘BM yönetimi’ teklifi

Rusya lideri Vladimir Putin, Ukrayna savaşında barış müzakerelerinin başarıyla sonuçlanabilmesi için Kiev’e Birleşmiş Milletler nezaretinde geçici dış yönetim atanmasını önerdi. Rusya’nın kuzeyinde Murmansk kentinde düzenlenen Uluslararası Arktik Forumu’nda konuştu.‘BENZERLERİ YAPILDI’Murmansk limanında demirleyen stratejik nükleer denizaltı Arhangelsk’in güvertesinde konuşan Putin, “Ukrayna ihtilafına çözüm bulunması yollarından biri BM nezaretinde bu ülkeye geçici yönetim atanması olabilir. Şu anda Ukrayna’da görev başında bulunan sivil yönetim ülkede yaşayan halkın çoğunluğunu temsil etmiyor. Rusya, ABD, Avrupa Birliği, Çin ve diğer BRICS ülkeleri birlikte çalışarak BM denetiminde Ukrayna’ya dıştan yasal bir yönetim tayin etmeli” ifadelerini kullandı. Sürecin devamında “yabancı gözlemcilerin denetiminde Ukrayna’da seçimlerin düzenlenebileceğini” söyleyen Rusya lideri, “Tarihte benzer uygulamalar Gine ve Yugoslavya’da yapılmıştı” diye konuştu. Rusya tarafı geçen yıl görev süresi dolan ancak Ukrayna Anayasası gereğince savaş halinde seçimleri askıya alma hakkı bulunan Volodimir Zelenski yönetiminin meşruiyetini kaybettiğini savunuyor.ABD’DEN YANIT GELDİÇıkmaza giren barış müzakerelerinde topu ABD Başkanı Donald Trump’a geri atan Putin, “Ukrayna ihtilafında Rusya uzun vadeli çözüm istiyor. Batılı devletler arasında bizi en iyi anlayan ABD Başkanı Donald Trump. Geride kalan Batı ülkeleri de aynı samimiyetle konuya yaklaşmalı” dedi.Putin’in Ukrayna’ya BM yönetimi çıkışına ABD’nin yanıtı ise gecikmedi. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, “Ukrayna’da devlet yönetim şekli anayasa ve bu ülkenin halkı tarafından belirleniyor” dendi. RUSYA: UKRAYNA ATEŞKESİ BOZDURusya Savunma Bakanlığı, ABD aracılığında Ukrayna ile Rusya arasında sözlü anlaşma şeklinde uygulanması kararlaştırılan 30 günlük enerji altyapısı ateşkesinin Ukrayna tarafından ihlal edildiğini iddia etti. Rus bakanlık, Ukrayna ordusunun Amerikan yapımı HIMARS füzeleriyle Rusya’nın Kursk bölgesindeki Suca kasabasında yer alan doğalgaz pompa istasyonunu ve Rusya’nın Saratov bölgesinde bir petrol işleme tesisini vurduğunu duyurdu. Rus tarafının ateşkes ihlali olarak gösterdiği iki saldırı hakkında Kiev yönetiminden resmi açıklama yapılmadı. Bu arada Rus ordusunun önceki gece bir İskender füzesi ve 170 civarında kamikaze dron ile Ukrayna topraklarına saldırdığı bildirildi.

Source: Nerdun Hacioğlu


Myanmar”daki depremlerde can kaybı bini geçti

Myanmar”daki askeri yönetimin enformasyon ekibi, ülkede dün meydana gelen depremlere ilişkin açıklamada bulundu.

Açıklamada, depremlerde şu ana dek 1002 kişinin öldüğü, 2 bin 376 kişinin yaralandığı, 30 kişinin ise halen kayıp olduğunun tespit edildiği belirtildi.

Myanmar”ın orta kesimindeki Sagaing bölgesi yakınlarında 7,7 ve 6,4 büyüklüğünde iki deprem meydana gelmişti.

Depremler ülkede büyük yıkıma yol açarken, can kaybı sayısının artmasından endişe ediliyor.

Çin, Rusya ve Hindistan yardım ekiplerini sevk etti

Myanmar”daki askeri yönetimin depremin ardından yaptığı uluslararası yardım çağrısından sonra ülkeler kurtarma ekipleri ve yardım malzemelerini sevk etmeye başladı.

Çin ajansı Xinhua”nın haberine göre, Çin”in Yünnan eyaletinden 37 kişilik yardım ekibi sabah saatlerinde Myanmar”ın Yangon şehrine ulaştı. Beraberinde ısı detektörleri, deprem uyarı sistemleri ve dronlar taşıyan ekibin kurtarma ve afet yardım faaliyetlerine destek olacağı kaydedildi.

Myanmar”da 7,7 ve 6,4 büyüklüğünde iki deprem meydana geldiTayland”ı da vuran şiddetli depremin sarsıntılarıyla bir havuzun taşması görüntülendihttps://t.co/g3c1gzElz1 pic.twitter.com/lcuPexMJOn— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) March 28, 2025

Rus ajansı TASS”ın haberine göre, Rusya”nın Acil Durum Bakanlığı da 120 kurtarma görevlisi ve yardım malzemeleri taşıyan iki uçağı bölgeye sevk etti.

Hindistan Dışişleri Bakanı Vikram Misri, sosyal medya platformu X”te yaptığı paylaşımda, ülkesinin bir kurtarma ekibi ve sağlık ekibi ile birlikte battaniye, muşamba, hijyen kitleri, uyku tulumları, güneş enerjisiyle çalışan lambalar, gıda paketleri ve mutfak gereçleri gibi ihtiyaç malzemelerini gönderdiğini duyurdu.

BM, 5 milyon dolar acil durum fonu ayıracak

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Acil Durum Yardım Koordinatörlüğü, bölgedeki afet yardım faaliyetleri için 5 milyon dolar acil durum fonu ayrıldığını bildirdi.

BM Sözcüsü Stephane Dujarric, depremin halihazırda 20 milyon insanın insani yardıma ihtiyaç duyduğu Myanmar”daki insani durumu daha fazla zorlaştıracağını öngördüklerini belirtti.

Myanmar”daki askeri yönetim afet nedeniyle 6 bölgede acil durum ilan ederken halen iç savaş içindeki ülkenin bazı bölgelerine yardım ulaştırılıp ulaştırılamayacağı bilinmiyor.

Kızılhaç”tan yapılan açıklamada, sağlık ekiplerinin depremin en fazla yıkıma yol açtığı Mandalay ve Sagaing bölgeleri ile güneydeki Şan eyaletinde elektrik hatlarının hasar görmesi sebebiyle erişimde sıkıntılar yaşadığı belirtildi.

Açıklamada, sahadan gelen ilk raporlarda depremlerin büyük hasara yol açtığının bildirildiği aktarıldı.

Tayland”da depremde yıkılan binada arama kurtarma çalışmaları sürüyor▪️ Myanmar’daki 7,7 ve 6,4 büyüklüğündeki depremler Bangkok’ta da hissedildi▪️ Çöken binada 3 kişi hayatını kaybetti, 90 kişiye ulaşılamıyor▪️ Tayland, “acil durum bölgesi” ilan edildi▪️ Bangkok’ta 170… pic.twitter.com/fJDzwiEx8G— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) March 28, 2025

Myanmar”ın orta kesimindeki Sagaing bölgesi yakınlarında dün öğle saatlerinde 7,7 ve 6,4 büyüklüğünde iki deprem meydana gelmişti. Depremler Myanmar”ın yanı sıra komşu Tayland ve Çin”de de şiddetli şekilde hissedilmişti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Türkiye”ye karşı terör örgütü kurdular! Rumların nefreti terörü besliyor

Güney Kıbrıs Rum Kesimi”nde Türkiye”ye karşı savaşacak “Devrimci Özgürlük Savaşçıları Hareketi” yeni bir terör örgütü kuruldu.Gelişmeyi Akşam Gazetesi”ne değerlendiren Londra Yunus Emre Enstitüsü, tarihçi Dr. Yasin Cemal Galata şunları söyledi: Türk düşmanlığı temelinde yapılan bu tarz örgütler dönem dönem türüyorlar. Bu terörize örgütler bir şiddete dönüşmüyor belki ama ideolojik anlamda Güney Kıbrıs”takileri örgütlüyorlar. İsimleri değişen ama hep var olan bu Rum grupları kilise önderliğinde aşırı uç örgütler destekliyor. Rumların eğitim müfredatı ve din adamlarının Türklere yönelik nefret söylemleri sonlanmadıkça terör gruplarının da sonu gelmeyecek.BİLDİRİ DAĞITMIŞLARDIKendilerine “Devrimci Özgürlük Savaşçıları hareketi” adını veren Türk düşmanları, kuruluş amaçlarını “adadaki sözde işgale karşı savaşmak” olarak duyurmuştu. Örgüt evlere bildiriler atmış, panolara ve duvarlara afişler asmıştı. Bildiride, “Vatanımızın yarısı işgalci Türk çizmeleri altında kalmıştır. Esaret altındaki topraklarımızı kurtarmak için savaşacağız” ifadeleri yer almıştı. 62 yıl önce de Rum terör örgütü EOKA mensupları Kıbrıs Türklerine yönelik etnik temizlik hareketi başlatmış; aralarında çocukların da olduğu yüzlerce Türk”ü öldürmüştü.Örgüt, Yunanlıların Osmanlı Devleti”ne baş kaldırışının simgesi olan “Ateş ve Balta” figürlerini sembol olarak kullanıyor.Türk düşmanı terör örgütü kurdular

Source: Www.star.com.tr


Türkiye ve dünya gündemi

1- CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Maltepe Sahili Etkinlik Alanı”nda düzenlenecek “Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu”na Özgürlük Mitingi”ne katılacak.

(İstanbul/12.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

YASAMA YÜRÜTME SİYASET

1- Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Barış ve Güven Yılı: Çocuklar İçin Uluslararası Faaliyetlerin Geliştirilmesi Uluslararası Konferansı Açılış Töreni ve oturumlarına katılacak, ikili görüşmelerde bulunacak.

(Aşkabat) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Erzurum Şehitliğini, AK Parti İl Başkanlığını, Erzurum Gazeteciler Cemiyetini ziyaret edecek, AK Parti İl Başkanlığı Vefa İftarı ve Bayramlaşma Programı”na iştirak edecek.

(Erzurum/14.00-18.43) (Fotoğraflı-Görüntülü)

DÜNYA DİPLOMASİ

1- İsrail”in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi”ne yönelik saldırılara yeniden başlamasına ilişkin gelişmeler izleniyor.

(Gazze/Kudüs) (Fotoğraflı-Görüntülü)

1- Trendyol Süper Lig”in 29. haftasına; Net Global Sivasspor-Adana Demirspor, Reeder Samsunspor-Kasımpaşa, Trabzonspor-Göztepe ve Beşiktaş-Galatasaray maçlarıyla devam edilecek.

(Sivas/13.30/Samsun/Trabzon/16.00/İstanbul/20.30) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- Trendyol 1. Lig”in 31. haftasına; Fitmens Gömlek Yeni Malatyaspor-Solwie Energy Fatih Karagümrük, Emre Gökdemir İnşaat Ankara Keçiörengücü-Amed Sportif Faaliyetler, Siltaş Yapı Pendikspor-Ahlatcı Çorum FK ve Adanaspor-Uğur Okulları İstanbulspor maçlarıyla devam edilecek.

(Malatya/Ankara/13.30/İstanbul/Adana/16.00) (Fotoğraflı)

3- Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi”nin 23. haftasına; Yukatel Merkezefendi Belediyesi Basket-Darüşşafaka Lassa, Karşıyaka-Bursaspor Yörsan ve TOFAŞ-Manisa Basket Divissa maçlarıyla devam edilecek.

(Denizli/15.30/İzmir/18.00/Bursa/20.30) (Fotoğraflı)

4- ING Kadınlar Basketbol Süper Ligi play-off çeyrek final ikinci maçları tamamlanacak. Nesibe Aydın-Çimsa ÇBK Mersin ve BOTAŞ-Galatasaray Çağdaş Faktoring müsabakaları oynanacak.

(Ankara/14.00/16.30) (Fotoğraflı)

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


ABD ile ilişkilerde yeni dönem: F-35 projesine geri mi dönüyoruz?

Hafta içerisinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan”ın gerçekleştirdiği Washington ziyareti ve akabinde yapılan açıklamalar, önümüzdeki süreçte Türkiye-Amerika ilişkilerinin nasıl şekilleneceği hakkında bizlere sinyaller vermiş oldu. Türkiye ile Amerika, özellikle ticari ilişkilerde yeni bir sayfa açma kararlılığında.

Trump”ın Türkiye”ye büyükelçi olarak atamayı düşündüğü isim Tom Barrack Lübnan kökenli bir iş insanı. Trump, yakın dostu Barrack”ı Ankara”da görevlendirerek aslında yeni dönemde Türkiye ile doğrudan ilişki kurulacağını ve bu ilişkinin temelinde de ekonomi olacağını söylüyor. Barrack ile son yaptıkları toplantıda da Trump”ın Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan”a yönelik “İyi bir ülke; lideri de iyi” dediğini hatırlatalım.

TÜRKİYE F-35 PROJESİNE Mİ DÖNÜYOR?

Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki ilk telefon görüşmesinde daha sonra ise Dışişleri Bakanı Hakan Fidan”ın Washington”daki temaslarında öne çıkan başlıklardan biri F-35 meselesiydi. Türkiye ve ABD arasında ciddi krize neden olan F-35 başlığı, CAATSA yaptırımlarını da beraberinde getirmişti.

ABD tarafının, Türkiye”yi CAATSA yaptırımlarından muaf tutma, yaptırımları kaldırma, F-35 Programına Türkiye”nin geri dönüşü ve Türkiye”ye F-35 Satışının gerçekleşmesi gibi maddelerde Ankara lehine adım atacak pozisyona geldiğini söyleyebiliriz. Trump yönetimi, bu anlamda atılacak adımların olası sonuçlarına ilişkin Kongre”den rapor talebinde bile bulundu. Peki, Amerika”yı katı tutumundan vazgeçiren ne oldu?

ABD”NİN TÜRKİYE İLE İŞBİRLİĞİ ARAYIŞININ ALTINDA HANGİ SEBEPLER VAR?

Öncelikle zamanında uygulanan yaptırımların, Türkiye”nin hayrına bir sonuç doğurduğu ortada. Savunma Sanayii”nde yerlileşme oranı fazlasıyla arttı. Türkiye tam bağımsızlık yolunda oldukça mesafe kat etti.

Türkiye, bilindiği üzere envanterde F-35″in yerine tasarlanan KAAN projesinde sağlanan ilerleme ve F-35″e alternatif arayışları neticesinde Avrupalı ortaklarıyla anlaşma zemini kurduğu Eurofighter hamlesiyle, ABD”nin dikkatini çekmiş gözüküyor.

Amerika Türkiye”ye özellikle F-35 konusunda yanaşıyor Çünkü, savaş uçaklarını satamamaya başladı. Hükümet Verimliliği Bakanı Elon Musk, F-35″ler için “gereksiz” dedi. Üretim stoğunun azaltılması gerektiğini söyledi. F-35″in güvenilirliği Avrupa”da tartışılmaya başlandı. “Kill switch” dedikodusu, yani F-35″in hem raporlama hem de karar mekanizmasında ABD tarafıyla kurduğu bağlantı ve satın alım gerçekleştiren ülkelerin ABD”ye bağımlı olma durumu, İspanya ve Norveç gibi ülkelerin anlaşmayı durdurmasına ya da süreci askıya almasına sebep oldu. Bu uçakları satacak yeni pazar arayışında yani Amerika.

Diğer taraftan F-35 projesinin ortaklarından Kanada ile yaşadığı sorunlar ABD”nin Kanada yerine projeye yeniden Türkiye”yi dahil edebileceği yorumlarına da yol açtı. Türkiye, F-35 projesinin ortağıyken uçağın çeşitli bölümlerinde yaklaşık 900 parçanın tedarikçisi konumundaydı ve Türkiye”nin projeden çıkarılması bu noktada da tedarik sorunlarına yol açmıştı.

TÜRKİYE F-35 PROJESİNE GERİ DÖNMELİ Mİ?

Amerika tarafından hikaye böyle. İşbirliği geliştirilecekse F-35 krizinin rafa kaldırılması elzem. Peki Türkiye”nin tutumu ne olacak?

F-35 anlaşması yeniden gündemdeyken akıllara haklı olarak, “KAAN projesi böylesine başarılı bir şekilde yürürken, Hürjet, Anka, Kızılelma gibi projelerle Türkiye”nin önü oldukça açıkken neden F-35″e yatırım yapılsın?” sorusu geliyor.

Bu noktada Ankara”dan gelen açıklamalarda, özellikle F-35 satışına ilişkin bir vurgunun bulunmadığını belirtmek gerekiyor. Altı çizilen nokta daha çok, CAATSA yaptırımlarının hukuksuzluğu, yaptırımların kaldırılmasının gerekliliği, F-35 tedarik sürecine geri dönülmesi, ABD ile savunma sanayii alanındaki işbirliğinin geliştirilmesi şeklinde.

Şayet F-35 satın alımı Ankara”nın gündemindeyse, bu hususun da hangi şartlar bağlamında gerçekleşebileceği pazarlık konusu olabilir. Ankara, KAAN ve zikrettiğimiz diğer değerli projeleri akamete uğratabilecek herhangi bir hamleye imza atmayacaktır. Türkiye”nin F-35 projesinde alacaklı olduğunu ve uçakların bir kısmının parasının ödendiğini de hatırlatalım.

F-35″ler tersine mühendislik için değerlendirilebilir. S-400″te tersine mühendisliğin savunma sanayii projelerine olumlu yansıdığını dile getirebiliriz. KAAN”ın envantere giriş süresini hızlandıracak bir süreç olacak ayrıca anlaşmaya geri dönülmesi, dolayısıyla yaptırımların kaldırılması ve ABD”den parça tedariki.

Satın alım üzerine yapılan yorumlar “politik bir girişim” şeklinde isimlendirilebilir. Türkiye bölgesinde stratejik bir satranç ustası olmak zorunda. Ayrıca görüldüğü üzere öncelik yaptırımların kaldırılması. Çünkü bu konu halledilmedikçe ülkeye yapılacak yatırımların da önü kesilmiş oluyor. Dolayısıyla Türkiye”nin kendini çeşitli alanlarda geliştirmesi için de mühim bir durum buradaki işbirliği.

F-35 projesine geri dönülmesiyle birlikte parça tedarikinden ekonomiye artı yazacak 10 milyarlarca dolar da var. F-35″in proje ortaklığına geri dönmek Türkiye için ciddi gelir kapısı kısacası.

Türkiye ve ABD arasında bu anlamda başlayacak ticaret ortaklığında yeni atanacak büyükelçi Barrack”ın da etkin rolü olabilir. Türkiye ve ABD ilişkileri arasında seyredecek olumlu ivme, Türkiye”ye bölgesinde hareket alanı açabilir.

İşin Yunanistan tarafı da var. Biden döneminde Atina yönetimi ile yapılan F-35 anlaşması ile 2028″de Yunanistan”a F-35″lerin teslim edilmesi bekleniyor. Dolayısıyla Ege”deki hava gücü dengesinin Yunanistan tarafına kayma tehlikesi var. Türkiye bu işbirliği ile KAAN ve diğer yerli projeler envantere girene dek hava üstünlüğü hususunda da kendini koruma altına alabilir.

CAATSA YAPTIRIMLARI KALKAR MI?

CAATSA yaptırımlarının kalkması uzak bir ihtimal değil. Ancak S-400 Hava Savunma Sistemlerine yönelik Washington”ın tutumu, işleri karmaşık bir hale sokma tehlikesi taşıyor. Türkiye, Çelik Kubbe ile S-400″lerin sağlayacağı avantajı da yerli teknolojiyle giderme uğraşında. Bu noktada yolun umut dolu olduğu fakat zamana ihtiyaç olduğunu da dile getirmek gerekiyor. Yani S-400″lerden hızla vazgeçmek, Türkiye”nin güvenliğine olumsuz yansıma ihtimali taşıyabilir.

Yine de Türkiye”deki S-400″ler için Suriye ve Azerbaycan gibi ülkelerin zaman zaman gündeme geldiği, Türkiye ve Rusya arasında S-400″lerin 3. ülkelere satışını yasaklayan anlaşma olsa da burada, özellikle de Suriye”de Rusya”nın ikna edilebileceği dillendirilebilir.

Orta Doğu”da F-35 sahibi tek ülke olan İsrail”in, Türkiye”nin F-35 sahibi olmasını istemeyeceğini ve bu anlaşmaya engel olmak için lobi faaliyetleri yürütecekleri de ortada. Fakat Amerika”nın Türkiye”yi dengeleyici bir unsur olarak görmesi ve Tel Aviv”in Washington”un sözünden çıkmasını engellemek adına anlaşma, ABD elinde bir koza dönüşebilir.

TÜRKİYE EN AVANTAJLI SEÇENEĞE YÖNELECEK!

ABD ile ilişkiler ilerletiliyor. Avrupa ile keza aynı şekilde hem de Yunanistan”a ve Rum kesimine rağmen. Suriye”de merkez hükümet ile ortak harekat merkezi kuruluyor ki bu durum İsrail”de derin endişeye sebep olmuş durumda. Somali”ye bakıyoruz Türkiye, ABD”ye rağmen savunma alanında tercih edilmiş. Sudan”a bakıyoruz Türkiye”nin desteklediği ve savunma desteği verdiği hükümet, Batı destekli darbecileri hezimete uğratmış.

Diğer taraftan Türkiye”nin stratejik öneminin nişanesi olarak, Amerika ve Avrupa arasında Ankara”yı kendi saflarına çekme yarışını gösterebiliyoruz. Yerli ve Milli savunma hamlesiyle tam bağımsızlığa adım adım yaklaşan Türkiye”nin önüne çıkan tüm seçeneklerde kendisi için en avantajlı olana yöneleceği de ortada. Sözlerime burada son verirken, Ramazan Bayramı”nızı tebrik eder, hayırlı bayramlar dilerim. Kalın sağlıcakla.

Source: Akif K


Trump”ın Grönland ısrarı sürüyor: Videolu mesaj gönderdi

Trumpın, TruthSocial hesabından yaptığı paylaşımda, ABD ile Grönlandın ortak tarihine işaret edildi.Videoda, ABDnin 2. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin Arktik rekabetine karşı Grönlandı savunduğu belirtilerek, iki ülke arasındaki ilişkinin anlaşmalarla değil kan ve cesaretle kurulduğu değerlendirmesinde bulunuldu. pic.twitter.com/i1rW9HroWn— Donald J. Trump (@realDonaldTrump) March 28, 2025Fethetmek için değil korumak için ABD sürece dahil oldu ifadesi kullanılan 1,5 dakikalık videoda, Ortak değerlerimiz hala yaşıyor ancak bugün Grönland Rusyanın saldırganlığı ve Çinin yayılmacılığı tehdidi altında denildi.Videoda, Şimdi tekrar barış, güvenlik ve gelecek için dayanışma içinde olmalıyız ifadesi kullanıldı.TRUMPIN GRÖNLAND AÇIKLAMALARIYeniden göreve gelmesinden bu yana Grönlandı ülkesinin kontrolüne alma isteğini sıkça dile getiren Trump, en son bugün Beyaz Sarayda, uluslararası güvenliğin sağlanması için Grönlanda sahip olmaları gerektiğini söylemişti.Trump, Grönlandın her yerinde Çin ve Rus gemilerinin dolaşmasından rahatsızlık duyduğunu belirterek, bu durumla ilgilenmesi için Danimarkaya veya başka birine güvenmediklerini kaydetmişti.Öte yandan, eşi Usha Vance, ABD Enerji Bakanı Chris Wright ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ile Grönlandı ziyaret eden ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, burada yaptığı açıklamada, Danimarka yönetiminin Grönlandın güvenliğine yeterince yatırım yapmadığını savunmuştu.Vance, Hepinizin bildiği gibi bu büyük bir mesele ve önümüzdeki on yıllar boyunca daha da büyüyecek. Grönlandda daha fazla pozisyona sahip olmamız gerekiyor demiş, askeri güç kullanmaya gerek kalmadan Grönland halkının nihayetinde ABDnin ve (ABDnin) Adanın kontrolüne ilişkin arzusunun yanında yer alacağına inandığını belirtmişti.

Source:


Depremde ölenlerin sayısı bini aştı: Myanmar”da felaket yaşandı

Myanmar”daki askeri yönetimden yapılan açıklamaya göre, depremlerde şu ana kadar binden fazla kişinin hayatını kaybettiği, 1670 kişinin yaralandığı tespit edildi.

Öte yandan depremin şiddetli hissedildiği Tayland”ın başkenti Bangkok”ta çöken yüksek katlı binanın inşaatında 6 kişinin öldüğü, 22 kişinin yaralandığı belirtildi.

Merkez üssü Myanmar”ın orta kesimindeki Sagaing bölgesi olan depremlerde hayatını kaybedenlerin sayısı bini geçerken can kayıplarının daha fazla artmasından endişe ediliyor.

Depremler, Myanmar ve Tayland dışında Çin”in Myanmar”a komşu Yünnan eyaletinin bazı bölgelerinde de hasara sebep oldu. Sarsıntıların yaralanmalara yol açtığı eyalette henüz can kaybı bildirilmedi.

SİVİLLER BİNALARIN ALTINI ELLERİYLE KAZDI

Cuma günü öğle saatlerinde meydana gelen deprem, Mandalay’ın çevresindeki düzlüklerden Shan tepelerine kadar uzanan geniş bir bölgeyi etkiledi. Bu bölgelerin bazıları askeri rejimin tam kontrolü altında değil.

Mandalay’da, ülkenin ikinci büyük kentinde, kurtarma görevlileri ve siviller enkaz altındaki insanlara ulaşmak için çalışmalar başlattı.

Ancak ağır iş makinelerinin az sayıda olması işleri zorlaştırdı. Mahalle sakinlerinin yardımıyla yıkılmış bir duvarın altından çıkarılan 25 yaşındaki Htet Min Oo, enkaz altındaki büyükannesi ve iki amcasını kurtarabilmek için çökmüş bir binanın molozlarını kendi elleriyle temizlemeye çalıştığını söyledi.

Min Oo, “Hala hayatta olup olmadıklarını bilmiyorum,” dedi. Gözyaşlarına boğulunan kadın, “Bu kadar zaman geçtikten sonra umudumu korumak zor” diye konuştu.

YIKILAN GÖKDELENDE ÇALIŞAN İŞÇİLERİ ARIYORLAR

KOMŞU ÜLKELERDEN YARDIMLAR SEFERBER OLDU

Myanmar”daki askeri yönetimin depremin ardından yaptığı uluslararası yardım çağrısından sonra ülkeler kurtarma ekipleri ve yardım malzemelerini sevk etmeye başladı.

Çin ajansı Xinhua”nın haberine göre, Çin”in Yünnan eyaletinden 37 kişilik yardım ekibi sabah saatlerinde Myanmar”ın Yangon şehrine ulaştı. Beraberinde ısı detektörleri, deprem uyarı sistemleri ve dronlar taşıyan ekibin kurtarma ve afet yardım faaliyetlerine destek olacağı kaydedildi.

Rus ajansı TASS”ın haberine göre, Rusya”nın Acil Durum Bakanlığı da 120 kurtarma görevlisi ve yardım malzemeleri taşıyan iki uçağı bölgeye sevk etti.

Hindistan Dışişleri Bakanı Vikram Misri, sosyal medya platformu X”te yaptığı paylaşımda, ülkesinin bir kurtarma ekibi ve sağlık ekibi ile birlikte battaniye, muşamba, hijyen kitleri, uyku tulumları, güneş enerjisiyle çalışan lambalar, gıda paketleri ve mutfak gereçleri gibi ihtiyaç malzemelerini gönderdiğini duyurdu.

BM, 5 MİLYON FON AYIRDI

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Acil Durum Yardım Koordinatörlüğü, bölgedeki afet yardım faaliyetleri için 5 milyon dolar acil durum fonu ayrıldığını bildirdi.

BM Sözcüsü Stephane Dujarric, depremin halihazırda 20 milyon insanın insani yardıma ihtiyaç duyduğu Myanmar”daki insani durumu daha fazla zorlaştıracağını öngördüklerini belirtti.

Myanmar”daki askeri yönetim afet nedeniyle 6 bölgede acil durum ilan ederken halen iç savaş içindeki ülkenin bazı bölgelerine yardım ulaştırılıp ulaştırılamayacağı bilinmiyor.

Kızılhaç”tan yapılan açıklamada, sağlık ekiplerinin depremin en fazla yıkıma yol açtığı Mandalay ve Sagaing bölgeleri ile güneydeki Şan eyaletinde elektrik hatlarının hasar görmesi sebebiyle erişimde sıkıntılar yaşadığı belirtildi.

Açıklamada, sahadan gelen ilk raporlarda depremlerin büyük hasara yol açtığının bildirildiği aktarıldı.

NE OLMUŞTU?

Myanmar”ın orta kesimindeki Sagaing bölgesi yakınlarında dün öğle saatlerinde 7,7 ve 6,4 büyüklüğünde iki deprem meydana gelmişti. Depremler Myanmar”ın yanı sıra komşu Tayland ve Çin”de de şiddetli şekilde hissedilmişti.

ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’nda çalışan bilim insanı Susan Hough, Reuters’a yaptığı açıklamada bir depremin can kaybını önceden tahmin etmenin zor olduğunu söyledi.

Bu belirsizliğin nedenlerinden biri de depremin gerçekleştiği zaman dilimi. Hough, “Deprem gündüz meydana geldiğinde, insanlar uyanıktır, daha soğukkanlıdır, tepki verme şansları daha yüksektir” dedi. Myanmar’da yaşanan son deprem de gündüz saatlerinde oldu.

Source: