“Uluslararası Çatışmalar: Savaşlar, Barış Arayışları ve Stratejik Gelişmeler”

Devrem kaç şehit verdi haberiniz var mı?

Harp Okulunu bitirip Türk Silahlı Kuvvetleri’nde aynı dönemde göreve başlayanlar birbirine “devrem” der. Mezun olduklarında bastırılan yıllık, öğrencilik döneminin en önemli hatırası olarak kalır. Hele emekliye ayrıldıktan sonra, geçmişi anarsınız, şehit olan ya da vefat eden arkadaşlarınızın fotoğrafına bakar, yıllıkta onun için yazılanları okursunuz. Gözleriniz dolar, anılarınız canlanır.

Zahit Binbaşının yıllığını görmüştüm. Şehit olan arkadaşlarının fotoğrafının altına, şehit edildiği tarihi ve olayın geçtiği ilçenin, köyün, hatta bölgenin adını yazmıştı. Onların devresi de çok şehit vermişti. O gün yine bir arkadaşının şehit edildiğini öğrendiğinde, “Eyvah, bir kişi daha eksildik” demişti. Birlikte Cebeci Şehitliği’ne gittiğimizde, arkadaşlarının kabirlerini ziyaret ettik, onlara dua ettik.

GÖZLERİNİ KIRPMADAN

O gün bir başka olaya da tanık olmuştum. Henüz mezarı yapılmamış, toprağının üzerine bırakılan çiçekler kurumamış olan kabrin yanında bir kadın, yanında iki küçük çocuğu vardı. Anne, ağlayarak, “Beyaz giyme toz olur/Siyah giyme söz olur/Gel beraber gezelim/Muradımız tez olur” türküsünü söylüyordu. Meğer, eşiyle birlikte bu türküyü severlermiş, bu onların ortak türküsüymüş.

O anı ilk yaşadığımda değil, şimdi yazarken bile göz yaşlarıma hakim olamıyorum. O gün babalarının mezarı başında oynayan o çocuklar şimdi büyümüştür. Şehit babaları onların övüncü olmuştur.

Emekli Albay Murat Tulga, Balyoz Davasından cezaevinde yattı. Sonra bu davanın kumpas olduğu ortaya çıktı. Yaşadıklarını yazmakla kalmadı, bir yayınevi kurdu, orada daha çok askerlerin, gazetecilerin kitaplarını yayımlıyor. Gündemdeki olaylarla ilgili zaman zaman görüşlerini bize de aktarıyor.

KİMİ KANDIRIYORSUNUZ?

Adı konulmamış “süreç”le ilgili olarak gelişmelerini emekli de olsa askerler yakından izliyor. Murat Tulga, şunları aktarıyor:

“1985 Kara Harp Okulu İç Güvenlik Bölgesinde Şehit ve Gazi olan devre arkadaşlarım gözlerimin önünde. Kimi üsteğmenken, kimi yüzbaşı, kimi yarbayken gözlerini kırpmadan bu vatan, bayrak ve Türk Milleti için seve seve genç yaslarında şehit, gazi oldular. Nur içinde yatsınlar…

Bugün tüm kamuoyunun gözünden, bilgisinden gizli yürüyen, kapalı kapılar ardında ne olduğu belli olmayan görüşmeleri kabul etmemiz mümkün değil. Ne oldu da birden bu görüşmeler, bu silah bırakma girişimleri yine gündemimize girdi? Bu görüşmelerin ardında hangi dış güçler var? Hangi verilecek tavizler var? Yeni Anayasa girişimiyle bir ilgisi var mı? AKP oyları düşerken halka yeni bir umut mu verilmek isteniyor? AKP’li Cumhurbaşkanı bir kez daha mı başkan seçtirilmek isteniyor? Biz bu senaryoyu daha önce gördük. Bu devre arkadaşlarımızın nezdinde, affetmeyiz, müsaade etmeyiz, Türk Milleti huzurunda hesap da sorarız.

‘En kötü barış, savaştan, çarpışmadan iyidir’ diye kimi kandırıyorsunuz? Bu vatanı böldürmemek için mücadele eden şehit ve gazilerimiz ne çabuk unutuldu? Terör örgütüyle barış olmaz, örgüt yok edilir. Şehit ailelerinin yüzüne nasıl bakacaksınız?”

Emekli Albay Murat Tulga, Sözcü Medya Grubu Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk’ün sorularını yanıtladı.

BİR LİSTE YAPMIŞ

Murat Tulga, 1985 devresinden şehit olanların rütbelerini, isimlerini, şehit olduğu tarihleri bir sayfaya yazmış. Ancak, onlar sayfaya sığmamış. Gazileri başka bir kağıda yazmış. Bakıyorum şehit olduğu tarihlere, rütbelerine. Hemen hepsi mesleklerinin daha başlangıcında. Üç yıllık teğmenlik döneminden sonra üsteğmen olunuyor. Şehit oldukları dönemdeki rütbelerine baktığımda 14 kişiden 10’u üsteğmen, bir yüzbaşı, iki kıdemli yüzbaşı, biri de yarbay. 29 Ekim 1989’da Jandarma Üsteğmen Ruşen Ülker, devrenin ilk şehidiydi. Tulga, “Onun şehit olduğu haberi, 1985 devresinde bomba gibi patlamıştı. Arkasından yeni şehit haberleri geldi” diyor.

1985 devresi İç Güvenlik Harekat Bölgesinde ilk 10 şehidi üsteğmenlerdi. Ruşen Ülker, Mücahit Kulak, Selim Cerit, Muharrem Kaleli, Tanju Baytekin, Selahattin Şen,Tayfun Sümer, Cemalettin Yılmaz, Mahir Özdemir, Aydın Aydoğmuş, Yüzbaşılar Tuncay Orhan, Ersin Bacaksız, Hayati Gültekin, Yarbay Alim Yılmaz.

Gazilerin isim ve rütbelerine bakıyorum. Ahmet Kemal Canbay, Mehmet Savaş Erçin, Cemal Mutlu, Turan Küçükkaya, Ergün Barış, Erhan Halıcı, Hayati Aydın, Yusuf Altunbulak, Ömer Savranoğlu yine üsteğmenken gazi olmuş. Aynı dönemden bir tek Recai Soluk, gazi olduğunda yüzbaşı rütbesindeymiş.

Şehitlerin tamamı, bölücü terör örgütü ile “İç güvenlik harekat bölgesi” olarak nitelendirilen Doğu ve Güneydoğu’da, sınır ötesinde bölücü terör örgütüne karşı verilen mücadelede şehit olmuş. Aynı şekilde gazilerin de vuruldukları yer yine aynı bölgeler. 1985 devresinden iki üsteğmen de görev şehidi olmuş.

SİLAH BIRAKILMASI

Şehitlerimizle, gazilerimizle ilgili anılarını anlatıyor. Murat Tulga’ya, gelinen süreçle ilgili görüşlerini soruyorum. Şunları söylüyor:

“Örgütün silahlarını bırakacağını açıklaması önemli. Ama elindeki silahların ne kadarını betonlayacaklar, bunun denetimini kimin yapacağı belirsiz. Teröristlerin elinde yalnız hafif silahlar değil, yeni nesil ağır silahlar da bulunuyor. Suriye ve Irak’taki Kürt gruplar Apo’nun çağrısının kendilerini bağlamayacağını söylüyor.

Bugün gelinen nokta TSK için büyük bir travma. Çünkü yıllarca verilen çok büyük bir mücadele var. Abdullah Öcalan’ın yakalanmasıyla birlikte terörün azaltıldığı ve bitirilme noktasına gelinen bir süreç var. İlk çözüm süreci siyasiler tarafından iyi yönetilmediği için sonunda terör yeniden hortlamıştı. Öcalan’ın tekrar öne çıkarılması anlaşılır gibi değil.

NİÇİN BUGÜNE KADAR BEKLENDİ?

Madem bu iş bu kadar kolay çözülüyor, şimdiye kadar niçin beklendi? Bu kadar insanımız neden heba oldu? Şimdi, şehit ailelerine ne söylenecek? Bu insanların travması nasıl giderilecek? Çözüm, terör örgütünün başını ortaya çıkarıp silah bırakmak değil, terörü ülke gündemlinden çıkartmak olmalı. Bunun için daha kuvvetli TSK, sınırların daha sıkı korunması, kontrolsüz göçün de engellenmesiyle olur. İç cephenin de kuvvetlendirilmesi gerekir.”

Emekli askerleri en tedirgin eden konu, görüşmelerin kapalı kapılar ardında olması, kimsenin bilgisinin bulunmaması, birilerine Anayasamızın ilk 4 ve 66 ve 42. maddeleriyle ilgili taviz verileceği söylentileri oluyor.

Devlet Bahçeli bu duruma razı olur mu? Bu da zor gözüküyor.

Source: Saygı Öztürk


Provokasyona karşı Mehmetçik alarmda

İmralı’da ömür boyu hapis cezasını çeken elebaşı Öcalan’ın, terör örgütü PKK’ya silah bırakma ve kendini feshetme çağrısı sonrası gözler bu kez Mehmetçik’in teröristlerle amansız ve kesintisiz mücadele verdiği operasyon bölgelerine çevrildi.

Terör örgütü PKK’nın sözde Medya Savunma Alanları diye adlandırdığı Pençe serisi operasyonlarının yürütüldüğü bölgelerde 27 Şubat’ta terör örgütü elebaşının çağrısından sonra sessizlik hakim.

ÖNLEMLER ÜST SEVİYEDE

SÖZCÜ’nün güvenlik kaynaklarından edindiği bilgilere göre, Irak’ın kuzeyindeki Hakkâri’nin Çukurca İlçesi’nin karşısındaki Metina ve Hiror Vadisi ile Şemdinli ve Derecik İlçeleri karşısındaki Zap, Avaşin ve Basyan bölgelerinde 17 Nisan 2022’de başlatılan Pençe Kilit hava destekli kara harekâtı bölgesinde konumlanan TSK birliklerinin üs bölgelerindeki önlemlerini en üst seviyeye çıkardığı belirlendi.

HAVADAN VE KARADAN

Öcalan’ın çağrısından sonra terör örgütü içinde silah bırakılmasından rahatsızlık duyan şahin kanadın olası saldırı ve provokasyon girişimlerine karşı teyakkuz haline geçen Mehmetçik, 24 saat kontrol altında tuttuğu bölgedeki keşif-dinleme ve gözetleme faaliyetlerine ağırlık veriyor. Mehmetçik’in, ilkbaharın yaklaşmasıyla arazide ani sis ve pus çökmesi, görüş mesafesinin daralması gibi durumlarda saldırılara maruz kalan üs bölgelerinin çevresinde Silahlı İnsansız Hava Araçları, ve insansız keşif uçaklarıyla düzenli keşif faaliyetlerinin sürdürüldüğü öğrenildi.

Pençe bölgelerine takviye gönderildi

17 Nisan 2022 günü başlatılan Pençe Kilit harekâtında şimdiye kadar 876 terörist etkisiz hale getirildi. Harekâtın üçüncü yılında Pençe Kilit harekâtında 162 güvenlik görevlisi şehit oldu.

PENÇE KİLİT BÖLGESİ: Mehmetçik, Zap Vadisi içindeki Çemço, Sida, Hakkâri tepesi, Zêve, Kinyaniş, Bagoz, Bedevi Kalesi, Nerveh, Kunişka, Verheli, Rekan, Tirvaniş, Karadağ, Cehennem Vadisi, Samura Geçidi ve Angola tepesini kontrol ediyor.

PENÇE KAPLAN BÖLGESİ: Irak-Türkiye sınırının sıfır noktasındaki Haftanin Vadisi içindeki Sinaht, Şeraniş, Keşan, Perak, Kaşuran ve Şeşdara bölgelerinde piyade birlikleri yer alıyor.

PENÇE KARTAL BÖLGESİ: Gara Dağındaki Meyroki, Çemrebotki, Soğuk Çeşme, Bergarê, Piriz, Siyani, Kafya Vadisi, Yekmal, Nehli ve Guze bölgelerindeki üs bölgeleri ile ileri gözetleme kulelerinde güvenlik önlemleri arttırıldı.

PENÇE-1 OPERASYON BÖLGESİ: Irak’ın kuzeyindeki Kandil’e açılan kapı olarak bilinen Hakurk Vadisi içindeki bölge teröristlerden temizlenerek alana kalıcı üs bölgesi kuruldu. Kandil’e yakınlığı nedeniyle de olası bir saldırı ve provasyon girişimine karşı bir dizi önlemler alındığı kaydedildi.

Source: Özgür Cebe


Mısır, Gazze”nin yeniden inşası için 5 yıla yayılacak yaklaşık 53 milyar dolarlık “Arap planı” hazırladı

Mısır, “Gazze’nin Erken İyileştirilmesi, Yeniden İnşası ve Kalkınması” başlıklı 91 sayfalık bir plan hazırladı.

Hasar tahminleri

Söz konusu plana ait raporda, İsrail”in Gazze”ye yönelik imha savaşından kaynaklanan toplam maddi hasarın 29,9 milyar doları bulduğu belirtilerek, en fazla etkilenen sektörün 15,8 milyar dolarlık maliyetle konut sektörü olduğu ve toplam hasarın yüzde 53″ünü oluşturduğu ifade edildi.

Raporda, tahminlere göre 30 bin konut binasının hasar gördüğü, bunlardan 272 bininin dairenin tamamen yıkıldığı, 58 bin 500 dairede ise kısmen hasar bulunduğu aktarıldı.

Raporda, altyapı konusunda uydu görüntülerinin, Gazze Şeridi”nin caddelerinin 1190 kilometresinin tahrip edildiğini, ayrıca caddelerin 415 kilometresinin aşırı derecede hasar gördüğünü, 1440 kilometresinin ise ciddi hasar gördüğünü ortaya koyduğu ifade edildi.

Sağlık sektöründe ise hasarın 1,3 milyar dolar olduğu, zararın ise 6,3 milyar dolar olduğu belirtilen raporda, Gazze Şeridi”ndeki hastanelerin yüzde 50″si (18 hastane) tamamen hizmet dışı kaldığı, 17 hastanenin de kısmen faaliyet gösterdiği ve bu durumun artan sağlık ihtiyaçlarını karşılamadığı kaydedildi.

Eğitim sektöründe de hasarın 874 milyon dolar, kaybın ise 3,2 milyar dolar olduğu vurgulanan raporda, okulların yüzde 88″inin yıkıldığı, geri kalanının savaştan kaçan aileler için geçici barınaklara dönüştürüldüğü, ayrıca 51 üniversite binasının da yıkıldığı dile getirildi.

Ticaret ve sanayi sektöründe ise hasarın 5,9 milyar dolar, zararın ise 2,2 milyar doları bulduğu aktarılan raporda, ulaştırma sektöründe de hasarın 2,5 milyar dolar, kaybın ise 377 milyon dolar olduğunun tahmin edildiği belirtildi.

Su ve kanalizasyon sektöründeki hasarın 15 milyar dolar, zararın ise 64 milyon dolara ulaştığı kaydedilen raporda, elektrik sektöründe ise zararların 450 milyon doları bulduğuna işaret edildi.

İyileşme ve yeniden inşa ihtiyaçları

Bu hasarlar göz önüne alınarak hazırlanan planda, Gazze”nin yeniden inşası için toplam ihtiyacın 53 milyar dolar olduğu, bunun 3 milyar dolarının “erken iyileşme” için 6 ayda kullanılması öngörüldüğü dile getirildi.

İyileşme ihtiyaçlarında en büyük payı 15,2 milyar dolarlık toplam değerle konut sektörü aldığı bildirilen raporda, onu her biri 6,9 milyar dolarla toparlanmaya ihtiyaç duyan sağlık, ticaret ve sanayi sektörü, 2,45 milyar dolarla yol ve 1,5 milyar dolarla elektrik sektörü takip ettiği ifade edildi.

Eğitim sektörünün toparlanma için 3,8 milyar dolara ihtiyaç duyduğu, tarım ve sosyal koruma sektörlerinin her birinin 4,2 milyar dolara ihtiyacı olduğu aktarılan raporda, ulaştırma sektörünün 2,9 milyar dolara, su ve sanitasyon sektörünün ise 2,7 milyar dolara ihtiyaç duyduğu belirtildi.

Raporda, enkazın kaldırılması, patlamamış mühimmatın sökülmesi, geri dönüşüm ve dönüştürme süreci olmak üzere 4 aşamadan oluşan süreç için ise 1,25 milyar dolara ihtiyaç olduğuna işaret edildi.

Planın uygulama aşamaları

Raporda, Gazze Şeridi”nin 2030 yılına kadar olan 5 yıllık dönemde, yaklaşık 3 milyon insanın yaşayabileceği şekilde 3 aşamada yeniden inşa edilmesi için bir yol haritası ve acil kalkınma planı hazırlanması gerektiği vurgulandı.

Tahmini 6 aylık bir zaman dilimi ve 3 milyar dolarlık bir maliyetle “erken toparlanma aşaması” olarak adlandırılan ilk aşamada yapılacak işler arasında, bazı bölgelerdeki molozlar kaldırılarak buranın geçici konut olarak kullanılması için onarılması, kısmen hasarlı 60 bin konutun 360 bin kişiyi barındıracak şekilde onarılması ve 1,2 milyon kişiyi barındıracak şekilde 200 bin geçici konut inşa edilmesinin yer aldığı dile getirildi.

İki yıllık bir zaman dilimi ve 20 milyar dolarlık bir maliyet öngören ikinci aşamada ise 200 bin yeni konutun inşa edilmesi, altyapısının geliştirilmesi, moloz kaldırma ve ayıklama işlemlerinin tamamlanmasının yanı sıra 1,6 milyon kişiye ev sahipliği yapabilecek 60 bin konutun restore edilmesi, 20 bin dönüm alanın ıslah edilmesi ve hizmet tesislerinin kurulmasının öngörüldüğü ifade edildi.

“Yeniden inşanın ikinci aşaması” olarak adlandırılan üçüncü aşamanın ise 30 milyar dolar maliyetle 2,5 yılda tamamlanması öngörüldüğü aktarılan raporda, bu aşamada 1,2 milyon nüfusa ev sahipliği yapacak 200 bin ilave konutun inşası ve altyapısını geliştirme çalışmalarının yer aldığı belirtildi.

Raporda, bu aşamada 600 dönümlük alanda, sanayi bölgesinin ilk etabının kurulmasının yanı sıra balıkçı limanı, ticari liman ve Gazze Havaalanı”nın kurulmasının öngörüldüğü bildirilerek, Gazze”deki Filistinlilere çeşitli sektörlerde 500 bin kişilik istihdam imkanı sağlanacağına işaret edildi.

Planın siyasi bağlamı

Planda, uluslararası alanda kabul gören iki devletli çözüm ufku korunurken, yeniden inşanın Filistinlilerin hakları ve onuruna dayandığı belirtildi.

Filistinlilerin Gazze”den çıkarılmasına yönelik her türlü girişimin reddedildiği vurgulanan planda, Gazze Şeridi”nin ve topraklarına sıkı sıkıya bağlı Filistin halkının maruz kaldığı bu feci kriz karşısında, onların bu topraklarda kalma isteği ve hakkının dikkate alınmamasının mantıksız olduğuna işaret edildi.

Gazze Şeridi”nin Filistin topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğu kaydedilen planda, Gazze”yi Batı Şeria”dan coğrafi olarak ayırma girişimlerinin daha fazla istikrarsızlığa yol açacağı uyarısında bulunuldu.

Planda, Gazze”deki Filistinlilerin yaşadığı acıların görmezden gelinmesinin bölgedeki çatışmaların tırmanmasına yol açabileceği uyarısı yapılarak, uluslararası toplumun öncelikle insani nedenlerle yeniden inşa çabalarına destek vermesi çağrısı yapıldı.

Gazze”nin yeniden inşası sırasında geçiş yönetimi

Yeniden inşa sürecinde Gazze”nin yönetimine ilişkin ise planda, Filistin Ulusal Yönetimi”nin Gazze Şeridi”ne tam olarak geri dönmesinin önünü açmak amacıyla şu an Gazze Şeridi”nde Filistin hükümeti çatısı altında bağımsız teknokratlardan oluşan 6 aylık bir süre için geçici bir yönetim komitesi kurma çalışmaları yapıldığına işaret edildi.

Planda, uluslararası toplumdan şu anda beklenenin, söz konusu idari komitenin başarılı olması ve bundan sonraki aşamayı yönetebilmesi için bu çabaları desteklemek ve teşvik etmek olduğu vurgulandı.

Gazze”de güvenliği sağlama misyonuyla ilgili olarak planda, Filistin Yönetimi”nin Gazze Şeridi”ne dönüp yönetim görevlerini yerine getirebilmesini sağlamak amacıyla Mısır ve Ürdün”ün, Gazze Şeridi”ne gönderilecek Filistin polisinin eğitimi için çalışmalar yürüttüğü kaydedildi.

Bu çabaların siyasi ve mali destek ile uluslararası ve bölgesel ortakların çabalarıyla desteklenmesi çağrısında bulunulan planda, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi”nin, Filistin devletinin kurulmasına yönelik net bir takvim çerçevesinde, Gazze ve Batı Şeria da dahil olmak üzere Filistin topraklarına uluslararası barış gücü konuşlandırılmasını değerlendirmesi önerisinde bulunuldu.

Planda, “sebepleri açık bir ufuk ve hakların sahiplerine iadesini sağlayacak inandırıcı bir siyasi süreçle ortadan kaldırılması halinde” Gazze”de çok sayıda Filistinli tarafın silah taşıması sorununun sonsuza dek ortadan kaldırılabileceğine işaret edildi.

Mısır”ın planında, bundan önceki tüm çabaların iki devletli çözümün uygulanmasına ve İsrail ile Filistin yönetimi arasında Batı Şeria ve Gazze”yi de kapsayan orta vadeli bir ateşkes sağlanması için çalışmaya yönlendirilmesinin yanı sıra yerleşim birimlerinin inşası, ev yıkımları, askeri müdahaleler gibi her türlü tek taraflı girişimin durdurulması ve kutsal mekanların hukuki ve tarihi statüsünün korunması gerektiği vurgulandı.

Planda, siyasi irade olması halinde Gazze”nin önerilen şekilde yeniden inşasının mümkün olduğu kaydedildi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Yemen”deki Husiler: ABD”ye ait bir İHA”yı düşürdük

Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, yaptığı yazılı açıklamada, Husilere ait hava savunma sisteminin, Hudeyde ili hava sahasında düşman faaliyetleri yürüten ABD”ye ait bir MQ-9 tipi İHA”yı düşürmeyi başardığını belirtti.

Gazze Şeridi”ne destek çerçevesinde ABD ve İsrail”e karşı yürüttükleri mücadelede düşürdükleri MQ-9 tipi İHA sayısının 15″e yükseldiğini kaydeden Seri, Filistin halkına desteklerini sürdüreceklerini bildirdi.

ABD”den ise konuya ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.

Kızıldeniz”deki durum

Yemen”de İran”ın desteklediği Husiler, İsrail”in Gazze”deki saldırılarına tepki gerekçesiyle 31 Ekim 2023″ten bu yana Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri ticari gemilere el koyuyor ve bazılarına da insansız hava araçları ve füzelerle saldırıyor.

Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi, Kızıldeniz”deki seferlerini durdurma kararı aldı.

ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehlikeye girdiği gerekçesiyle 18 Aralık 2023″te bir grup ülkenin katılımıyla Husi güçlerine karşı “Refah Muhafızı Operasyonu” adında çok uluslu “deniz görev gücü” oluşturulduğunu açıkladı.

ABD ve İngiltere”nin, Yemen”de kontrollerinde bulunan bölgelere saldırısı üzerine Husiler, bu iki ülkenin tüm gemilerini hedef alacağını duyurdu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Trump kongrede konuştu: Zelenski masaya gelmeye hazır, Rusya da barış istiyor

ABD Başkanı Donald Trump, yeni döneminin ilk konuşmasını Temsilciler Meclisi salonunda yaptı. Temsilciler Meclisi salonunda ilginç bir olay yaşanırken Demokrat Temsilciler Meclisi Üyesi Green, Meclis Başkanı Mike Johnson”ın uyarılarına rağmen Trump”ın konuşmasını bölmeye devam etmesi üzerine güvenlik görevlileri tarafından salondan çıkarıldı. TRUMP YUHALANDI Bu esnada Demokrat meclis üyeleri Trump”ı yuhalarken, Cumhuriyetçiler ise “ABD” sloganları attı. Biden yönetiminden enkaz devraldıklarını belirten Trump, “Enerji fiyatalrını düşüreceğiz. ABD halkının cebine daha fazla para girecek. Büyük rüyların ve cesur adımlar atmanın zamanı, ABD rüyası geri döndü.” dedi. RUSYA-UKRAYNA BARIŞ GÖRÜŞMELERİ Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski”den bir mektup aldığını belirten Trump, “Ukrayna müzakere masasına gelmeye hazır. “Trump”ın güçlü liderliği altında barış için çalışmaya hazırız” dedi. “Değerli madenler anlaşmasını imzalamaya hazırız” dedi. Rusya ile de konuştum. Onlar da barış için hazır.” diye konuştu. ALTIN KART UYGULAMASI Trump, Altın Kart uygulamasıyla birlikte 5 milyon dolarlık iş kuranların ABD vatandaşı olacağını açıkladı. “ÇİP ÜRETİMİ İÇİN FABRİKA KURACAĞIZ” Trump”ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle; “2 Nisan”dan sonra karşılıklı gümrük vergileri devreye girecek. Gümrük vergileri uygulaması ABD”yi yeniden zengin yapacak. Tayvan 160 milyar dolarluk ABD”de çip üretemi için fabrika kuracağını açıkladı. POLİS ÖLDÜRENLERE İDAM CEZASI GELİYOR Polis memurlarını öldüren herkes için zorunlu idam cezası öngören bir kararname imzaladım. Altın Kubbe savunma sistemi için Kongre”den bütçe istiyorum. Savunmamız için bu çok önemli. “GRÖNLAND BİZE KATILMAK İSTERSE SEVE SEVE KABUL EDERİZ” Panama Kanalı”nı yeniden alacağız. Panama Kanalı Amerikalılar tarafından Amerikalılar için inşa edilmişti. 38 bin Amerikan işçisi hayatını kaybetti. Tarihimizdeki en pahalı projeydi. Biz bunu Çin”e vermedik, Panama”ya vermiştik ve geri alıyoruz. Grönland çok küçük bir nüfus ve son derece büyük bir toprak parçası. Grönland bizim için önemli. Bize katılmak isterse seve seve kabul ederiz. “YÜZ MİLYARLARCA DOLAR HARCADIK AMA BİR İŞE YARAMADI” Ukrayna ve Rusya ile yaşananlarla ilgili konuşuluyor. Orada da savaşı durdurmak için çalışıyorum. ABD Ukrayna”nın savunmasına yüz milyarlarca dolar destek gönderdi. Biz 350 milyar dolar harcadık, Avrupa ise 100 milyar dolar harcadı. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski”den bir mektup aldım. Ukrayna müzakere masasına gelmeye hazır. “Trump”ın güçlü liderliği altında barış için çalışmaya hazırız” dedi. “Değerli madenler anlaşmasını imzalamaya hazırız” dedi. Rusya ile de konuştum. Onlar da barış için hazır.”

Source: Erdem Aksoy


ABD Başkanı Trump: Zelenskiy anlaşma için hazırım dedi

ABD Başkanı Trump, Kongre ortak oturumunda Amerikan halkına hitap ederken, konuşmasının dış politika bölümünde Rusya-Ukrayna Savaşı”na değindi. Trump, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın artık sona ermesi gerektiğini ve bu savaşın bitmesini çok istediğini vurgulayarak, iki tarafla da görüşmelerin sürdüğünü söyledi. Bugün Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy”den bir mektup aldığını açıklayan Trump, şunları kaydetti: “Mektupta şu ifadeler yer alıyor: Ukrayna kalıcı barış için en kısa zamanda müzakere masasına oturmaya hazırdır. Hiç kimse barışı Ukraynalılardan daha fazla isteyemez. Ben ve ekibim kalıcı bir barış için Başkan Trump”ın güçlü liderliği altında çalışmaya hazırız.” Zelenskiy”nin mektubunu okumaya devam eden Trump, Ukrayna”nın nadir toprak elementleri anlaşmasını imzalamaya hazır olduğunu, “Madenler ve güvenlikle ilgili anlaşmaya gelince, Ukrayna sizin için uygun olan herhangi bir zamanda bu anlaşmayı imzalamaya hazırdır.” sözleriyle duyurdu. Mektup için Zelenskiy”ye teşekkür eden Trump, eş zamanlı olarak Rusya ile de görüşmelerin sürdüğünü ve barış anlaşması için masaya oturmaya Rusların da hazır olduğunu düşündüğünü dile getirdi.

Source: Internet Haber


İsrail ve ABD”den İran”a mesaj niteliğinde ortak tatbikat

İsrail ve ABD hava kuvvetlerinin, Akdeniz üzerinde ortak askeri tatbikat yaptığı bildirildi.İsrail devlet televizyonu KAN”ın haberinde, İsrail ve ABD hava kuvvetlerinin, Hamas”ın 7 Ekim 2023″teki saldırısından bu yana ilk kez Akdeniz üzerinde tatbikat gerçekleştirdiği kaydedildi.Haberde, Orta Doğu”da değişen gelişmeler ve tehditlerin gölgesinde yapılan, stratejik öneme sahip hava kuvvetleri tatbikatlarının, İran”a bir mesaj niteliği taşıdığı ifade edildi.Ortak tatbikata, onlarca savaş uçağı, yakıt ikmal uçağı ve stratejik bombardıman uçağının katıldığı belirtilen haberde, tatbikatın ne zaman yapıldığına ilişkin bilgi verilmedi.ABD”den ise konuya ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.

Source: Www.star.com.tr


22 ilde terör örgütü DEAŞ”a darbe! Çok sayıda gözaltı var

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 22 ilde 2 haftadır devam eden “Gürz-48” operasyonları ile 47 DEAŞ şüphelisinin yakalandığını açıkladı.İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya”nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı Terörle Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca; Adana, Antalya, Aydın, Bursa, Çankırı, Elazığ, Erzincan, Gaziantep, Giresun, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Kütahya, Mersin, Ordu, Osmaniye, Şanlıurfa ve Yozgat olmak üzere 22 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik “Gürz-48” operasyonları düzenlendi. Düzenlenen operasyonlar sonucu 47 şüpheli yakalanırken şüphelilerin, DEAŞ terör örgütüne üye oldukları, terör örgütüne yardım ettikleri ve örgüte finans sağladıkları, sosyal medya hesapları üzerinden DEAŞ terör örgütünün propagandasını yaptıkları tespit edildi. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda örgütsel doküman ve dijital materyal ele geçirildi.”DEAŞ TERÖR ÖRGÜTÜNE OPERASYON”22 ilde son 2 haftadır Jandarma tarafından devam eden “GÜRZ-48” operasyonlarımızda; ❌47 şüpheli DEAŞ terör örgütü mensubu yakalandı.❗️️Ülkemizin her bölgesinde huzuru ve istikrarı sağlamak için Terör Örgütlerine yönelik yılın 365 günü, gece… pic.twitter.com/mY3fjuR6m3— Ali Yerlikaya (@AliYerlikaya) March 5, 2025

Source: Www.star.com.tr


Askeri hastaneler yeniden açılacak mı? Akar: Cumhurbaşkanının direktifleri var

TBMM Genel Kurulunda, Siber Güvenlik Kanunu Teklifi”nin görüşmeleri devam ediyor.Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, teklifin tümü üzerinde görüşmelerin tamamlanmasının ardından milletvekillerinin soru ve eleştirilerine cevap verdi.Türkiye”nin birliği ve bütünlüğü, devletin bekası, halkın refahı bakımından yapılması gereken ne varsa yaptıklarını vurgulayan Akar, bunları yaparken en önemli konuların başında Türkiye”nin savunması ve güvenliğinin geldiğini söyledi.Savunma ve güvenlik denildiği zaman “ana vatan”, “gök vatan”, “mavi vatan” ile ilgili çalışmaları yaparken, diğer taraftan da “dijital vatan” dan da bahsedilebileceğini belirten Akar, “Dijital vatana karşı da işlenebilecek her türlü eyleme karşı, savunmayı sağlamak bakımından siber güvenlik olmazsa olmaz bir hale gelmiştir. Dünyada komünikasyonda, dijital teknolojilerdeki gelişmeleri hep beraber yakından izliyoruz. Burada çok ciddi, önemli gelişmeler var. Bunların bir tarafı hepimiz için yararlı olmakla beraber, diğer tarafı bizim hayatımızı, ülkemizin güvenliğini, savunmasını ciddi şekilde tehdit etmekte, bizim için risk oluşturmakta. Buna karşı mutlaka tedbir almamız bir gerekliliktir.” ifadelerini kullandı.Akar, TBMM Genel Kurulunda yapılan konuşmalarda, böyle bir ihtiyacın olduğu konusunda bir mutabakatın sağlandığına işaret ederek, bunun nasıl yapılacağı konusunda tartışmaların söz konusu olduğunu kaydetti.Komisyon çalışmaları sırasında ve sonrasında yapılan değerlendirmelere çok önem verdiklerinin altını çizen Akar, kanun teklifinde herhangi bir muğlaklığın olmaması için çalışmaların sürdüğünü aktardı.Siber Güvenlik Başkanlığının denetlenmesine yönelik eleştirilere yanıt veren Akar, “Kurulan başkanlık, hiçbir şekilde Türkiye Cumhuriyeti”nin sahip olduğu denetleme birimlerinden, kurumlarından, usullerinden hiçbir şekilde azade değil. Hiçbir ayrıcalık tanınmamıştır.” dedi.Siber güvenliğin ihtiyaç olduğunu bildiklerini, bunu herkesin kabul ettiğini dile getiren Akar, nasıl olacağı konusunda ise bugün ve yarın yapılacak çalışmalarla mutabakatın sağlanacağını söyledi.Akar, komisyon olarak ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini, bundan sonra göstermeye devam edeceklerini ifade etti.- “AMACIMIZ, BU YASANIN EN UYGUN ŞEKİLDE GERÇEKLEŞMESİ”Şehit yakınları ve gazilerin özlük haklarıyla ilgili konuların da Genel Kurul”da gündeme geldiğini hatırlatan Akar, bunun üzerinde hassasiyetle durduklarını belirtti.Türkiye”nin sahip olduğu potansiyeli en üst düzeyde kullanarak, şehit aileleri ve gazilere her türlü imkanı en üst düzeyden sağlamak için gayret ettiklerini vurgulayan Akar, “Bununla alakalı yasal düzenlemeler nedir? İhtiyaçlar nelerdir? Bu konuda tüm temaslarımızı hem partilerimizde hem diğer derneklerimizle, vakıflarımızla, şehit aileleri ve gazi dernekleriyle konuşuyoruz, onları da davet ediyoruz. Onların da fikirlerini görüşlerini alıyoruz. En olumlu şekilde, kimseyi rencide etmeden gerçekten yapılan işe uygun şekilde herkesin onurunu düşünmek suretiyle çözümü üzerinde duruyoruz ve bunu da çözmekte azimliyiz ve kararlıyız.” dedi.Askeri hastanelerin yeniden açılıp açılmayacağına yönelik sorulara yanıt veren Akar, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra alınan bazı tedbirlerin olduğunu anımsattı. Bu tedbirlerin hepsini gördüklerini ifade eden Akar, şöyle konuştu:”İhtiyaç var mı? Var. Bunların hepsini bakanlık görevimiz sırasında hem de şu anda çeşitli şekillerde sayın Cumhurbaşkanımıza, ilgili kurum ve kuruluşlar çerçevesinde gerekli sorunları, ihtiyaçları aktardık. Bu konuda Sağlık Bakanlığının çalışmaları var, Cumhurbaşkanının direktifleri var. Bu konuda Milli Savunma Bakanlığı olarak ihtiyaçlarımızı, isteklerimizi koyduk ortaya. Bu çalışmalar oluyor, temennimiz bu konudaki çalışmaları sürdürmek suretiyle yapılması gereken ne varsa, bunların hepsinin gerçekleşmesi lazım. Operasyonlar bugün, şu ya da bu şekilde devam ediyor. Yarın da karşılaşabileceğimiz çeşitli durumlar var. Bütün bu hallerde ihtiyaç ne varsa, bunların hepsinin karşılanması gerçekten önemlidir, esastır, değerlidir. Bu, sağlık konusu da olduğu için ayrıca önem arz etmekte. Burada, hayatını ortaya koyan, büyük fedakarlıklarla ülkemizin, milletimizin savunması için gayret gösteren Mehmetçiğin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamak hepimizin boynunun borcu. Birinci, operasyon sahalarında, harekat sahalarında gerekli desteğin, sağlık desteğinin eksiksiz sağlanması. Diğer taraftan da günlük hayatın akışı içerisinde sadece Mehmetçiğin değil, aynı zamanda onların anne, baba ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerle alakalı da en sağlıklı şekilde hizmetin verilmesi bizim için amaçtır. Bu bakımdan da çalışmalarımızı bir bütün halinde yapıp, çalışıp, bunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz. “Kanun teklifine yönelik eleştirileri hatırlatan Akar, kanun teklifinin 6, 7, 8 ve 16. maddelerinin bir kez daha üzerinden geçtiklerini, bu maddelerle ilgili çalışmanın sürdüğünü belirtti. Akar, “Amacımız, bunla alakalı varabileceğimiz olumlu sonuçları, katkıları da yapmak suretiyle bu yasanın en uygun şekilde, ülkemizin ve milletimizin yararına olacak, güvenliğimizi sağlayacak, ihtiyaçlarımızı karşılayacak şekilde gerçekleşmesi. Bunu yapmak suretiyle ihtiyaçlarımızı karşılayacağız, yasayı da hep beraber uygun şekilde çıkarma fırsatı bulacağız.” ifadelerini kullandı.TBMM Genel Kurulu”nda, Siber Güvenlik Kanunu Teklifi”nin birinci bölümünün tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

Source: Www.star.com.tr


İsrail karıştı! “Hükümeti yanılttınız” suçlaması

İsrail”de Hamas”ın ülke tarihindeki en büyük ve sürpriz saldırılarından biri 7 Ekim”de Gazze”den başlattığı “Aksa Tufanı” saldırısının sorumluluğuna ilişkin güvenlik teşkilatından gelen değerlendirme raporlarına ilişkin tartışma devam ediyor.Ordunun ardından İsrail iç istihbarat teşkilatı Şabak”ın 7 Ekim”de siyasi iradeyi de eleştiren raporuna İsrail Başbakanlığından yanıt geldi.İsrail Başbakanlığı, teşkilatın son ana kadar hükümeti yanlış bilgilendirdiğini belirterek, Şabak”ın raporunun “teşkilat ve liderinin devasa başarısızlık ve ihmaline yanıt vermediğini” savundu.Şabak”ı “istihbarat fotoğrafını doğru okuyamamakla” suçlayan İsrail Başbakanlığı, 7 Ekim”den günler öncesinde, 1 Ekim”de, istihbaratın “Hamas”ın sükunet istediği, bir saldırı başlatmayacağı, bunun yanı sıra Hamas”a jestler yaparak barışın sağlanabileceği yönünde tavsiye aldıklarını” paylaştı.Başbakanlık, Şabak”ın, Gazze ve Lübnan”da şahin politikalardan ve suikastlerden uzak durmanın yanı sıra Gazze”ye ekonomik iyileştirmeler yapılması yönünde görüşleri savunduğunu belirtti.İsrail güvenlik teşkilatında 2018″de hazırlanan “Eriha”nın Duvarları” isimli bir raporda, Hamas”ın 7 Ekim saldırısının farkına vardığı ancak görmezden geldiğine ilişkin ihlal için Şabak”a yüklenen İsrail Başbakanlığı, “Şin-Bet Direktörü (Ronen Bar), saldırının yaşandığı gece Başbakan”ı uyandırmayı uygun görmedi. En basit ve kesin karar.” ifadesine yer verdi.İsrail hükümeti ve başta 7 Ekim”de koltuktaki Başbakan Netanyahu, 7 Ekim”e ilişkin sorumluluğu üstlenmekten kaçınmakla eleştirilirken o gün yaşananlara ilişkin devlet komisyonu kurulmasına “savaşın bitmediği” gerekçesiyle karşı çıkıyor.İsrail iç istihbarat teşkilatı Şabak, 7 Ekim 2023″teki “Aksa Tufanı” saldırısına ilişkin soruşturma ile kurumun “başarısız olduğunu” kabul ederek hükümetin Gazze politikasının 7 Ekim”deki “başarısızlıkta” rolü olduğunu savunmuştu.08.10 Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Mısır”ın tutumunun Filistin halkının yerinden edilmesini reddeden Filistin tutumuyla “örtüştüğünü” belirterek, “önceliğin ateşkes, İsrail”in çekilmesi ve Gazze”deki Filistin hükümetinin güçlendirilmesi olduğunu” vurguladı.06.48 Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Gazze Şeridi”nin yeniden inşası planında koordinasyonu sağlamak için ABD ve Avrupa ile temas halinde olduklarını açıkladı.05.21 Beyaz Saray, Arap liderlerin Gazze”nin yeniden inşasına yönelik planına katılmadıklarını belirterek, “Başkan Donald Trump”ın Gazze”yi Hamas”tan arındırarak yeniden inşa etme vizyonunun arkasında duruyoruz.” açıklamasını yaptı.05.11 Mısır”ın, Gazze Şeridi”nin yeniden inşası için “Arap planı” hazırladığı ve operasyonun maliyetinin 5 yıla yayılarak yaklaşık 53 milyar dolar olacağı bildirildi.03.50 Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, İsrail”in Gazze Şeridi”ne her türlü insani yardım malzemesinin girişini durdurma kararına tepki gösterdi.02.22 İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria”da gerçekleştirilen bir operasyonda Hamas”ın Cenin sorumlusu Isser Saadi”nin öldürüldüğünü açıkladı.01.42 İsrail ordusunun, işgal altındaki Batı Şeria”nın Nablus kentinde açtığı ateş sonucu 18 yaşındaki Filistinli bir genç hayatını kaybetti.01.26 ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesinde, ABD”nin İsrail”e verdiği desteğin “önemli önceliğe” sahip olduğunu belirtti.01.01 İsrail Başbakanlığı, Hamas”ın 7 Ekim 2023″teki sürpriz saldırısına ilişkin raporunu açıklayan İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet”in (Şabak) değerlendirmesinde “Şabak teşkilatı ve liderinin devasa başarısızlık ve ihmaline yanıt vermediğini” savundu.00.09 Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, Filistin meselesine adil ve kapsamlı çözüm getirecek bir planın benimsenmesi ve “İsrail-Filistin çatışmasının ortadan kaldırılması” için Arap ülkeleri, ABD Başkanı Donald Trump ve uluslararası toplumla birlikte çalışmaya hazır olduğunu belirtti.00.00 İsrail Dışişleri Bakanlığı, Olağanüstü Arap Zirvesi”nde kabul edilen Gazze Şeridi”nin yeniden imar edilmesine ilişkin plana karşı olduğunu duyurdu.

Source: Www.star.com.tr


Trump”a ilk Kongre konuşmasında büyük şok! Hemen salondan çıkarıldı

ABD Başkanı Donald Trump”ın Kongre”deki ilk konuşması, Demokrat Temsilciler Meclisi Üyesi Al Green”in protestosuyla kesintiye uğradı. Trump”ın seçim zaferinin kendisine geniş bir yetki verdiğini belirttiği sırada, Green ayağa kalkarak “Medicaid”i kesme yetkiniz yok!” ve “Yetkiniz yok!” şeklinde bağırdı. Cumhuriyetçi üyelerin “ABD! ABD!” sloganlarıyla karşılık vermesine rağmen, Green protestosuna devam etti. Meclis Başkanı Mike Johnson”ın uyarılarına aldırış etmeyen Green, güvenlik görevlileri tarafından salondan çıkarıldı.

Green, salondan çıkarıldıktan sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, “Medicaid, Medicare ve Sosyal Güvenlik”i kesmek isteyen bu başkana karşı duracak bazı insanların olduğunu göstermek için buna değer.” dedi. ​

Bu olay, Trump”ın konuşması sırasında yaşanan tek protesto değildi. Bazı Demokrat üyeler, “No King” ve “Save Medicaid” yazılı pankartlar taşıdı, konuşma sırasında sırtlarını döndü ve bazıları salonu terk etti. ​

Green”in salondan çıkarılmasının ardından konuşmasına devam eden Trump”ın konuşması Cumhuriyetçiler tarafından sık sık ayakta alkışlanırken, Demokratlar ise yerlerinde oturarak sessizce tepkilerini gösterdi.

“Amerika geri döndü. Amerikan rüyası durdurulamaz ve ülkemiz bir geri dönüşün eşiğinde.” diyen Trump, birçok ABD yönetiminden daha fazla işi 43 günde başardıklarını savundu.

“Modern tarihte ilk kez, Amerikalıların çoğu ülkemizin yanlış yönden ziyade doğru yöne gittiğine inanıyor.” ifadelerini kullanan Trump, ekonomiden sınır güvenliğine birçok alanda imza attığı başkanlık kararnamelerinden tek tek bahsetti.

Ayrıca Trump, kadın ve erkek olmak üzere sadece iki cinsiyetin bulunduğunu resmen kabul eden başkanlık kararnamesine de imza attığını vurguladı.

ABD Başkanı Donald Trump, Kongre ortak oturumunda Amerikan halkına hitap ederken, konuşmasının dış politika bölümünde Rusya-Ukrayna Savaşı”na değindi.

Trump, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın artık sona ermesi gerektiğini ve bu savaşın bitmesini çok istediğini vurgulayarak, iki tarafla da görüşmelerin sürdüğünü söyledi.

MEKTUPTA NELER YAZIYOR?

Bugün Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski”den bir mektup aldığını açıklayan Trump, şunları kaydetti:

“Mektupta şu ifadeler yer alıyor: Ukrayna kalıcı barış için en kısa zamanda müzakere masasına oturmaya hazırdır. Hiç kimse barışı Ukraynalılardan daha fazla isteyemez. Ben ve ekibim kalıcı bir barış için Başkan Trump”ın güçlü liderliği altında çalışmaya hazırız.”

Zelenski”nin mektubunu okumaya devam eden Trump, Ukrayna”nın nadir toprak elementleri anlaşmasını imzalamaya hazır olduğunu, “Madenler ve güvenlikle ilgili anlaşmaya gelince, Ukrayna sizin için uygun olan herhangi bir zamanda bu anlaşmayı imzalamaya hazırdır.” sözleriyle duyurdu.

Mektup için Zelenski”ye teşekkür eden Trump, eş zamanlı olarak Rusya ile de görüşmelerin sürdüğünü ve barış anlaşması için masaya oturmaya Rusların da hazır olduğunu düşündüğünü dile getirdi.

“ÖZÜR DİLEYECEK YANLIŞ BİR ŞEY YAPMADIM”

ABD Başkanı Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, geçen cuma günü Oval Ofis”teki görüşmede kameralar önünde tartışmış, daha sonra yapılacağı duyurulan ortak basın toplantısı iptal edilmişti.

Zelenski, Beyaz Saray”dan tek başına ayrılmış ve nadir toprak elementleri anlaşması da imzalanmamıştı.

Trump, Zelenski”nin “Amerikan halkına saygısızlık ettiğini” savunmuş, Zelenski ise özür dileyecek yanlış bir şey yapmadığını söylemişti.

Source: Haber Merkezi


Çin”den dev savunma hamlesi: Büyümeden fazla bütçe artışı yapacak!

Çin, 2025 yılında savunma harcamalarını yüzde 7,2 oranında artıracağını duyurdu. Pekin, ulusal güvenliği sıkı bir şekilde koruma hedefi doğrultusunda toplam 1,78 trilyon yuanlık (yaklaşık 247 milyar dolar) bir savunma bütçesi önerdi. Bu artış oranı, Çin’in yüzde 5 civarındaki ekonomik büyüme hedefinin oldukça üzerinde kalıyor. Son üç yılda düzenli artış Çin, 2024 yılında da savunma bütçesini yüzde 7,2 artırarak 1,67 trilyon yuana çıkarmıştı. Önceki yıllarda ise 2022’de yüzde 7,1, 2021’de ise yüzde 6,8 oranında artış kaydedilmişti. Bu trend, Çin’in askeri yatırımlarını uzun vadeli bir stratejiyle artırdığını gösteriyor. Batı’nın savunma hamlelerine yanıt mı?
Çin’in bu kararını, Batılı hükümetlerin kendi askeri harcamalarını artırdığı bir dönemde açıklaması dikkat çekiyor. Pekin yönetimi, özellikle ABD ve müttefiklerinin Hint-Pasifik bölgesindeki askeri varlığını artırmasına karşılık savunmasını güçlendirme ihtiyacı duyuyor. Ulusal Halk Kongresi”nin üçüncü oturumunun sözcüsü Lou Qinjian, gazetecilere yaptığı açıklamada Çin’in askeri bütçesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Lou, “Barışın güçle korunması gerekir.” ifadelerini kullanarak, Çin’in savunma yatırımlarının “gerekli” olduğunu vurguladı. Pekin’in savunma stratejisi Çin’in artan savunma harcamaları, özellikle Tayvan Boğazı’ndaki gerilimler, Güney Çin Denizi’ndeki askeri varlığını güçlendirme çabaları ve Hint-Pasifik bölgesinde ABD ile rekabeti çerçevesinde değerlendiriliyor. Pekin, modern askeri teknolojiye ve stratejik silah sistemlerine yatırım yaparak küresel savunma sahnesinde daha güçlü bir konum elde etmeyi hedefliyor.
Çin’in yeni savunma bütçesi, bölgesel ve küresel güvenlik dinamikleri üzerinde önemli etkiler yaratması beklenen kritik bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Source: Dünya Gazetesi


Çin vergilerden korkmadı: “Herhangi bir savaşta sonuna kadar savaşcağız”

Çin, 2025 yılı için yaklaşık yüzde beş büyüme hedefi belirlediğini duyurdu. Geçen yılki hedefi koruyan Pekin yönetimi, ABD”nin arttırdığı gümrük tarifelerinin ihracata dayalı ekonomisine olacak etkilerine karşı hazırlık yapıyor.

Başbakan Li Kang, Ulusal Halk Kongresi’nin (UHK) yıllık toplantısının açılışında hükümet çalışma raporunu sundu. ABD tarifelerine rağmen sunulan büyüme hedefinin “halkının ve ülkesinin iradesini yansıttığını söyledi.

Li, “ABD bir tarife savaşı, ticaret savaşı veya başka bir tür savaş dayatmakta ısrar ederse Çin sonuna kadar savaşacaktır” ifadelerini kullandı.

KARŞI VERGİLER GECİKMEDİ

Li’nin konuşması, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kongre’ye hitabından kısa bir süre önce gerçekleşti. ABD Başkanı Çin”e yüzde 20 gümrük vergisi getiren Trump, Çin”i baş rakibi olarak gördüğünü belirtmişti.

Çin yönetimi hızla misillemede bulunarak belirli ABD”den gelen gıda ürünlerine yüzde 15’e varan ek gümrük vergileri getirdi. Süt ürünlerine ise yüzde 10 vergi getirdi.

Bunun yanında Çin, 12 ABD firmasına yönelik ihracat kontrollerini genişletti ve Dünya Ticaret Örgütü’ne şikayette bulundu. Ayrıca üç büyük Amerikan şirketinden kütük ve soya fasulyesi ithalatını durdurdu.

Çin’in iddialı büyüme hedefi, ABD’nin ticaret savaşını tırmandırdığı bir dönemde istikrar mesajı verme çabasının bir parçası olarak görülüyor. Dünyanın en büyük ekonomisinden gelen baskılar artarken Pekin, ekonomisinin dirençli olduğunu göstermeye çalışıyor.

ÇİN”DE ÜRETİM PAHALILAŞACAK

Pekin’deki Renmin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Direktörü Wang Yiwei, Trump’ın tarifelerinin asıl amacının “Çin’i dünyanın fabrikası olma konumundan uzaklaştırmak” olduğunu söyledi.

Wang, düşük maliyetli ve emek yoğun üretim yapan Çinli fabrikaların kar marjlarının zaten dar olduğunu belirterek “Yüzde 10’luk bir tarife artışı bile bu tür fabrikaları Vietnam veya çevre ülkelerine taşınmaya zorlayabilir. Bu da Çin’in üretim sektörünü aşındıran bir süreç yaratır” dedi.

Bu konuda, Çin”in taşımacılık faaliyetleri de önem taşıyor. Kemer ve Kuşak Yolu projesi kapsamında Afrika”da ve Panama”da lojistiği kolaylaştıran adımlara imza atan Çin”in, ürünlerini hızla ulaştırabilmesi için Panama kanalı gibi önemli gemi ticaret yollarına ihtiyacı var.

Trump”ın özellikle Panama Kanalı”na olan ilgisi ve ABD limanlarında Çin üretimi yük gemilerine olan yaptırımlar, bu üretim pahalılığına ekleme yaparak Çin”i dünyanın fabrikası olmaktan çıkarabilir.

Source: Haber Merkezi


Ergün Yıldırım yazdı: Türkiye, İsrail”e dur diyor

İsrail, Savunma ve İçişleri Bakanları açıkça Suriye”deki dini ve etnik topluluklar üzerinde himayeden bahsettiler. Suriye”deki Dürziler ve Kürtlerle ilgili hak iddialarında bulundular. Peş peşe yaptıkları açıklamalarla doğrudan Suriye”nin iç işlerine karışıyorlar. İsrail, sadece bununla da yetinmedi. Siyonist devlet, yeni rejimi de cihadist olmakla suçladı. Onları terör örgütü olarak gösterdi. Devletin meşruiyetini sorguluyor. Sonuçta Suriye”ye müdahale etmenin kendince argümanlarını üretiyor.Dürziler ve Kürtler İsrail”in nesi olur?Her iki halk da Yahudi değil. Dürziler, Arap kökenli bir halk. Kürtler, Müslümanken Dürziler de daha karma inançlara sahip. Dürzi nüfusunun en büyük kısmı da Suriye”de yaşıyor. 650 bini Suriye”de, 200 bini Lübnan”da, 150 bini de İsrail”de. Bu etnik ve dini grupların İsrail ile hiçbir dini, tarihi ve sosyolojik bağı yok. Ancak İsrail, onların hamiliğine soyunuyor. Asıl konu başka. İsrail, Suriye”yi işgal etmek için bahane arıyor. Kürtleri ve Dürzileri koruma ve rejimin meşruiyetini sorgulama ile bunu yapıyor.Dürzi lider Velid Canbolat, İsrail”e karşı tepkisini apaçık bir şekilde ortaya koydu. Suriye”deki Kürt liderler ne diyor? Kürtleri İsrail taşeronluğuna taşımak, Kürtlere yapılacak en büyük tarihsel ihanettir. İslam topraklarında Siyonizm”le işbirliğine giren her halk, eli kanlı bir kadere mahkumdur. Müslümanların dünyasında yeri yoktur.Türkiye, İsrail”e dur diyor!Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail”in Suriye üzerindeki bu çabalarına karşı şunları söyleyerek net bir tutum ortaya koydu: “Suriye”deki etnik ve dini aidiyetleri kışkırtarak bu ülkenin istikrarsızlığından medet umanlar, hedeflerine ulaşamayacaklarını bilmelidir.” Erdoğan, Suriye”ye her zaman destek vereceklerini açıklıyor.Türkiye”nin başlattığı terörsüz Türkiye süreci de İsrail”in bölgedeki teşebbüsleriyle yakından ilgili. Cepheyi genişleten İsrail, Erdoğan”ın dediği gibi bütün etnik ve dini farklılıklarla oynamanın peşinde. Öncelikle de Kürtlerle… Buna karşı Türkiye yeni bir açılımla cevap veriyor. İç tartışmasını tamamen sonlandırmak istiyor. Daha güçlü ve daha etkili bir yapıya ulaşma çabasında. Terörsüz Türkiye projesi budur. Aynı zamanda İsrail”e de cevap veriyor. Bu nedenle bu sürece karşı en fazla rahatsızlık duyan İsrail. Siyonizm”in kullanacağı enstrüman elinden alınıyor.İsrail”in Suriye”ye doğru genişleme pratiğine karşı en net tepkiyi Türkiye veriyor. Çünkü Türkiye, Yeni Suriye ile İsrail”e komşu oldu. İsrail gelmeden Türkiye gitti! Oyunları bozuldu. İsrail”i şoke eden, kudurtan ve sinir krizine sokan da bu. İkide bir Kürtlerin haklarından bahsetmesi ve onların sahibiymiş gibi açıklamalar yapma densizliği de bundan kaynaklanıyor. Aciz kalan İsrail, soluğu ABD”de alıyor. Ona el pençe duruyor. “Türklere karşı bizi koruyun” dilenciliğinde bulunuyor.Türkiye, Suriye”dir; Suriye”de Türkiye. Devlet Başkanı Şara”nın “Erdoğan”ın sözü üzerine söz söylemeyiz” ifadesi de bunu anlatıyor. Bu nedenle Suriye”de yeni düzenin kurulması, meşruiyeti, Suriye”nin bütünlüğü ve varlığı doğrudan Türkiye”yi ilgilendiriyor. Suriye”nin güvenliği, Türkiye”nin güvenliğidir. İsrail”in bu güvenliği bozmaya yönelen her hamlesi Türkiye”yi yakından, bire bir sorumluluk sahibi yapar.İslam toplumlarının etnik ve dini yapısı İsrail”i hiç ilgilendirmez. Bu sosyolojik yapıların İsrail ile sosyolojik, dini, tarihi ve ırki hiçbir ortalığı yoktur. Müslümanların kendi iç meselesidir. Bunların sahibi yine Müslümanlardır. Şimdi Müslüman toplumların bünyesi ile oynamaya kalkan İsrail”e karşı en yüksek sesle Türkiye dur diyor. Çünkü Suriye”nin toprak ve siyasi birliği, önce Suriye”yi ve sonra da Türkiye”yi ilgilendirir. İsrail”in bu konudaki hamlelerine karşı Türkiye gerekli adımları atmaya devam edecektir.

Source: Ergün Yildirim


Trump, “öyle ya da böyle” Grönland”ı alacağını yineledi

ABD Başkanı Donald Trump, Kongre”ye hitabında Grönland”ı ABD”ye katma arzusunu yineledi. Ada halkına refah ve güvenlik vaat eden Trump, “Sizi güvende tutacağız, sizi zengin yapacağız ve Grönland”ı daha önce hayal bile edemeyeceğiniz bir noktaya taşıyacağız” ifadelerini kullandı. Grönland’ın nüfusunun küçük, topraklarının geniş ve askeri güvenlik açısından kritik bir konumda olduğunu söyledi.

Grönland”ın güvenlik için öneminin altını çizen Trump, “Kendi geleceğinizi belirleme hakkınızı güçlü şekilde destekliyoruz. Eğer tercih ederseniz, sizi Amerika Birleşik Devletleri’ne memnuniyetle kabul ederiz” dedi. Yönetiminin bu konuda ilgili taraflarla çalıştığını belirtti.

Ardından ekledi: “Bence Grönland’ı alacağız. Öyle ya da böyle alacağız.” Bu sözleri Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçiler tarafından kahkahalar ve alkışlarla karşılandı.

BAĞIMSIZLIĞA EVET, TRUMP”A HAYIR

Kamuoyu yoklamaları Grönland halkının çoğunluğunun ABD’ye katılmaya karşı olduğunu ancak Danimarka’dan bağımsızlık fikrine sıcak baktığını gösteriyor.

Trump, ilk başkanlık döneminden bu yana Grönland’ı ABD’nin bir parçası yapma niyetini dile getirmişti. NATO müttefiki Danimarka, bu fikri kesin bir dille reddetse de Trump ısrarını sürdürüyor.

Grönland’ın stratejik konumu ve zengin maden kaynakları ABD için cazip bir fırsat oluşturuyor. Avrupa ile Kuzey Amerika arasındaki en kısa rota üzerinde yer alan ada, ABD’nin balistik füze erken uyarı sisteminde kilit rol oynuyor.

Trump’ın açıklamaları Grönland’ın bağımsızlık hareketine yeni bir ivme kazandırdı. Danimarka’dan hızlı şekilde ayrılmayı savunanlar bu sürecin hızlandırılması çağrısında bulundu.

Ancak Grönland’ın iktidardaki Inuit Ataqatigiit partisi, Mart ayında yapılacak genel seçimler öncesinde bağımsızlık konusunun aceleyle gündeme getirilmesine karşı çıktı. Partiden yapılan açıklamada ekonomik ve sosyal refahın tehlikeye atılmaması gerektiği vurgulandı.

DANİMARKA DESTEKLİYOR

Danimarka’nın Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Christina Markus Lassen, Grönland halkının kendi kaderini belirleme hakkına sahip olduğunu belirtti.

Lassen, “Grönland’ın geleceği tamamen Grönland halkının vereceği bir karara bağlıdır. Bağımsızlık mümkün ve Grönlandlıların kendi kaderlerini tayin etme hakları var” dedi.

Lassen, mevcut jeopolitik ortamda Arktik bölgesinde güvenliğin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. ABD ile bu konuda uzun yıllardır işbirliği içinde olduklarını belirterek NATO çerçevesinde ortak çalışmaların süreceğini ifade etti.

Source: Haber Merkezi


Erdoğan”dan bakanlara talimat: Teyakkuz halinde olun

PKK elebaşı Abdullah Öcalan”ın “PKK ömrünü tamamladı. Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” çağrısının ardından gelişmeler peş peşe yaşanıyor. PKK”NIN KOGREYİ TOPLAMASI BEKLENİYOR Çağrının ardından ateşkes ilan eden PKK”nın elebaşlarından Mustafa Karasu, “Önderliğin ortaya koyduğu dönüşümü, PKK”nın feshini, silahlı mücadelenin sonlandırılmasını gerçekleştireceğiz. Bu konuda hiç kimsenin tereddüttü olmasın” açıklamasını yaptı. Bu gelişmelerin ardından kısa süre içinde PKK terör örgütünün kongresini toplayarak fesih kararı alması beklenirken, devletin tüm birimleri de hem provokasyonlara karşı hem de toplumu sabote edecek girişimlere karşı gereken tedbirleri alıyor. ERDOĞAN”DAN TALİMAT: HERKES DİKKATLİ OLSUN Provokasyon girişimleri olabileceği istihbaratı üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan”dan da süreçle ilgili partililere yeni talimat geldi. Türkiye Gazetesi”nden Emrah Özcan”ın haberine göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan MYK”da “Herkes dikkatli olsun, sürece sahip çıksın, destek olsun. Süreç, farklı anlaşılmalara, istismarlara yol açabilir. Bu işten rahatsız olanlar var. Onlara fırsat vermeme adına özenli dil kullanın. Süreci dikkatle izleyin ve takip edin, hassas olun” dedi. Provokasyonlara meydan verilmemesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, atılan her adımın Türkiye ve Türk milletinin istikbali için olduğunu, bu yüzden provokatörlere prim verilmemesi gerektiğini vurguladı. BAKANLARA: TEYAKKUZ HALİNDE OLUN Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın süreçle ilgili tüm bakanlara bizzat talimat verdiği, teyakkuz hâlinde olmalarını istediği ifade edildi. “İSRAİL VE İRAN RAHATSIZ” AK Parti ve üst düzey güvenlik kaynakları, birçok ülkenin de artık PKK terörün sonlandırılması noktasına geldiğini belirterek “Ama bazı ülkeler bu süreçten rahatsız. Bölgedeki istikrarsız ortamın kendi çıkarlarına hizmet ettiğini düşünen ülkeler var. Bunların başında da İsrail ve İran geliyor. Bu durumu DEM Parti de dikkatle takip etmeli” değerlendirmesini yaptı.

Source: Abdullah Karlıdağ


Trump kafaya taktı bir kere: Grönland”ı öyle ya da böyle alacağız

ABD Başkanı Trump, 1 saat 38 dakika süresiyle Kongre tarihinin en uzun başkanlık konuşmasını yaptığı ortak oturumda 2. başkanlık döneminin başladığı 20 Ocak”tan bu yana yaptığı faaliyetleri Amerikan halkına anlattı. TRUMP”A BÜYÜK PROTESTO Trump”ın konuşması Cumhuriyetçiler tarafından sık sık ayakta alkışlanırken, Demokratlar ise yerlerinde oturarak Trump”a sessizce tepkilerini gösterdi. Trump, birçok ABD yönetiminden daha fazla işi 43 günde başardıklarını savundu. GRÖNLAND HALKINA MESAJ VERDİ Trump, ABD”nin Grönland”ın kontrolünü “öyle ya da böyle” ele geçireceğini söyleyerek, kendi kendini yöneten Danimarka topraklarına yönelik aylardır süren saldırgan söylemini tırmandırdı. Trump ayrıca Grönlandlılara Amerika”nın “sizi güvende tutacağı, sizi zenginleştireceği ve birlikte Grönland”ı daha önce mümkün olduğunu hiç düşünmediğiniz yüksekliklere çıkaracağımız” sözünü verdi. “ULUSAL GÜVENLİK İÇİN GRÖNLAND”A İHTİYACIMIZ VAR” “Grönland”a ulusal güvenlik ve hatta uluslararası güvenlik için ihtiyacımız var ve bunu elde etmek için ilgili herkesle birlikte çalışıyoruz” diyen Trump, “Ancak Grönland”a gerçekten uluslararası güvenlik için, dünya güvenliği için ihtiyacımız var ve sanırım bunu elde edeceğiz. Öyle ya da böyle bunu elde edeceğiz” dedi.

Source: Erdem Aksoy


Baykar-Piaggio bütünleşmesi neden önemli?

D�nyan�n en k�kl� havac�l�k �irketleri aras�nda yer alan Piaggio”nun d�nyan�n en b�y�k silahl� insans�z hava arac� ihracat��s� olan Baykar taraf�ndan al�nmas�, esasen tecr�beyle dinamizmin b�t�nle�mesi manas�na geliyor. Sekt�rde gen� olmas�na ra�men g��l� bir misyonla h�zl� yol kat eden Baykar, bu stratejik ad�mla k�resel marka de�erini g��lendirdi�i gibi sekt�rdeki pazar pay�n� ve rekabet g�c�n� de art�rm�� oluyor.

Dr. Hac� Mehmet Boyraz/ Medipol �niversitesi ��retim G�revlisi, Cihaneri Av�ar/ Yazar

Stockholm Uluslararas� Bar�� Ara�t�rmalar� Enstit�s�”n�n d�nyan�n en b�y�k 100 savunma sanayii �irketi aras�nda g�sterdi�i Baykar, ge�ti�imiz y�l�n sonuna do�ru �nemli bir stratejik hamle yaparak “g�ky�z�n�n Ferrari”si” olarak da bilinen �talya”n�n k�kl� havac�l�k �irketi Piaggio Aerospace”i sat�n ald�. 1884″te kurulan Piaggio, ya�ad��� idari ve mali sorunlar nedeniyle 2018″den beri kayyum taraf�ndan y�netiliyordu. Bu sebeple mevcut mali yap�s� hakk�nda net rakamlar bulunmasa da 800 civar� �al��an� ve 500 milyon avro sipari� portf�y�ne sahip oldu�u tahmin ediliyor. �irket, insans�z hava ara�lar�ndan �zel u�aklara ve jet motorundan �ok ama�l� karakol u�aklara kadar geni� yelpazede �retim yap�yor. Dolay�s�yla uluslararas� kamuoyunun da yak�n ilgisini �eken bu stratejik geli�me t�m payda�lar i�in b�y�k �neme sahip.

Stratejik b�t�nle�me

�ncelikle meseleye savunma sanayii ve havac�l�k sekt�r� a��s�ndan bak�ld���nda Baykar”�n Piaggio”yu sat�n almas� bir yatay b�t�nle�me/birle�me �rne�idir. Bilindi�i �zere yatay b�t�nle�me, bir �irketin ayn� sekt�rde faaliyet g�steren ve benzer �r�n ve/ya hizmet sunan bir ba�ka �irketi sat�n almas�yla ger�ekle�ir. Bu ba�lamda savunma sanayii ve havac�l�k alan�nda derinle�en ve m��teri profilini her ge�en y�l �e�itlendirerek pazar pay�n� art�ran Baykar”�n ayn� alanda �retim yapan Piaggio”yu sat�n almas� tipik bir yatay b�t�nle�me �rne�idir. Ayr�ca s�recin taraflar� T�rk ve �talyan �irketler oldu�u i�in Baykar”�n bu do�rudan yat�r�m hamlesi, uluslararas� �apta yatay b�t�nle�me �zelli�i ta��yor.

Yatay b�t�nle�meler; �irketlerin pazar paylar�n� art�rmalar�n�, rekabet avantaj� elde etmelerini ve maliyetlerini d���rmelerini sa�lar. Buradan hareketle d�nyan�n en k�kl� havac�l�k �irketleri aras�nda yer alan Piaggio”nun d�nyan�n en b�y�k silahl� insans�z hava arac� ihracat��s� olan Baykar taraf�ndan al�nmas�, esasen tecr�beyle dinamizmin b�t�nle�mesi manas�na geliyor. Sekt�rde gen� olmas�na ra�men g��l� bir misyonla h�zl� yol kat eden Baykar, bu stratejik ad�mla k�resel marka de�erini g��lendirdi�i gibi sekt�rdeki pazar pay�n� ve rekabet g�c�n� de art�rm�� oluyor.

Ayr�ca Baykar, savunma sanayiindeki g��l� pozisyonunu sivil havac�l�k sekt�r�ne de yaymak istedi�i i�in Piaggio”yu sat�n alarak asl�nda uzun vadeli maliyetlerini �imdiden en aza indiriyor. Zira yeni ticari olu�umun bir yandan �retim hacmi geni�ledi�i di�er yandan personel, y�netim, Ar-Ge, pazarlama ve lojistik alanlar�nda kaynaklar� birle�ti�i i�in birim maliyetleri d��erken verimlili�i art�yor. Bununla birlikte Piaggio”nun fikri m�lkiyet haklar� konusunda kalifiye bir ekibe ve �talya”n�n g�neyinde bulunan �retim tesisisin hemen yan� ba��ndaki havaliman�na do�rudan eri�im imk�n� bulundu�unu unutmamak laz�m. Bu iki fakt�r Baykar”�n uzun vadede Avrupa pazar�na yeni yat�r�mlar yapmas�n� kolayla�t�rabilecek nitelikte.

T�rkiye”nin pazar pay� art�yor, markas� g��leniyor

Eyl�l 2024″te ABD merkezli Center for a New American Security taraf�ndan haz�rlanan rapora g�re T�rkiye, k�resel insans�z hava arac� pazar�n�n y�zde 65″ini kontrol ediyor. Bunun yan� s�ra T�rkiye”nin savunma sanayii ihracat� ge�en y�l itibariyle 7,1 milyar dolara y�kseldi. Baykar, bu ihracat�n 1,8 milyar dolarl�k k�sm�n� yani d�rtte birini tek ba��na ger�ekle�tirdi. Baykar, bu ba�ar�y� bug�ne kadar a��rl�kl� olarak TB2 ve Ak�nc� gibi insans�z hava ara�lar�yla elde etti. Bundan sonraysa Piaggio”nun teknolojik altyap�s�n� ve �retim kapasitesini kendi imk�nlar�yla birle�tirerek daha geni� bir pazar pay�na sahip olacak. B�ylece T�rkiye”nin savunma sanayii pazar�ndaki pay� artacak. Baykar”�n yan� s�ra di�er T�rk giri�imcilerin benzer yat�r�m hamlelerinde bulunmas� durumunda T�rkiye, uzun vadede savunma sanayii sekt�r�n�n ba�at g�c� haline gelebilir.

Baykar-Piaggio aras�nda ger�ekle�en b�t�nle�me, T�rkiye”nin savunma sanayii ve havac�l�k sekt�r�ndeki teknolojik yetkinli�ini derinle�tirmesine ve y�ksek katma de�erli �retim kapasitesini geni�letmesine olanak tan�yor. Piaggio”nun ileri m�hendislik kabiliyetleri ve havac�l�k teknolojilerindeki 150 y�la yakla�an k�kl� birikimi, T�rkiye”nin insans�z hava arac� ekosistemine entegre edilerek sekt�rdeki “know-how” transferini h�zland�racak ve �zellikle K�z�lelma gibi stratejik projelerin �retim s�re�lerine olumlu katk� sa�layacak. Bu s�re�, yaln�zca teknolojik yetkinli�i art�rmakla kalmay�p T�rkiye”nin uluslararas� savunma pazar�ndaki rekabet�ili�ini peki�tirecek ve bilhassa Avrupa pazar�na eri�iminde �nemli bir k�pr� i�levi g�recek. B�ylelikle T�rkiye, savunma sanayiinde tam ba��ms�zl�k yolunda kendi kendine yetebilen ve acil ihtiya�lara h�zl� ��z�mler �retebilen yeni bir teknolojik kapasiteye sahip olacak. Bu da do�al olarak d�� politikada sair akt�rleri de�il kendini bir eksen olarak kurgulayan T�rkiye”nin stratejik �zerkli�ini tahkim edecek.

Bu anla�ma, teknik ve ticari oldu�u kadar T�rkiye”nin savunma sanayii ve havac�l�k sekt�r�ndeki markas�n�n g��lenmesi bak�m�ndan da �nem arz ediyor. Zira Avrupa k�kenli bir �irketin T�rk sermayesi taraf�ndan sat�n al�nmas�, T�rkiye”nin yaln�za bir pazar de�il ayn� zamanda teknoloji geli�tiren ve ihra� eden bir akt�r haline geldi�ini g�steriyor. Ayr�ca bu yat�r�m, “Made in T�rkiye” etiketine olan g�veni y�kselterek T�rkiye”nin ileri teknolojiye dayal� markalar�n�n k�resel �apta tan�n�rl���n� art�r�yor. Dolay�s�yla Baykar”�n bu hamlesi, T�rkiye”nin y�ksek teknoloji temelli �lke imaj�n� g��lendiren �nemli bir ad�md�r.

T�rkiye-�talya ili�kilerinde kar��l�kl� ba��ml�l�k art�yor

T�rkiye ile �talya aras�ndaki ticaret hacmi 2024″te 32,4 milyar dolara y�kselerek �nemli bir e�i�e ula�t�. Baykar-Piaggio b�t�nle�mesinin yarataca�� ivmeyle iki �lke aras�ndaki ticaret hacmi orta vadede 40 milyar dolara ula�abilir. Ticari ili�kilerdeki iyimser tablonun yan� s�ra iki �lke aras�ndaki siyasi ili�kiler de dostane bir zemine dayan�yor. Ancak devletleraras� ili�kilerin daimi dostluk �zerine de�il ��kar prensibine dayand���n� unutmamak laz�m. Bu nedenle her devletleraras� ili�kide oldu�u gibi T�rkiye-�talya ili�kilerinde de f�rsatlar kadar riskler de bulunuyor.

Tam da burada kar��l�kl� ba��ml�l�k kuram�na de�inmek yararl� olacakt�r. Kurama g�re devletler; ekonomik, askeri ve teknolojik etkile�imler yoluyla birbirlerine ba��ml� hale gelir ve bu durum �at��ma yerine yeni i� birliklerini te�vik eder. Buna dayanarak Baykar-Piaggio b�t�nle�mesiyle Ankara-Roma aras�ndaki siyasi ili�kilerin �at��ma risklerinden uzakla�arak daha istikrarl� bir zemine oturmas� bekleniyor. Dolay�s�yla bu yat�r�m�, sadece ekonomik boyutta de�il ayn� zamanda T�rkiye-�talya ili�kilerinde s�rd�r�lebilir i� birliklerini peki�tiren bir e�ik olarak de�erlendirmek laz�m. Nitekim Baykar”�n Piaggio”nun ard�ndan �talya”n�n savunma sanayii devi Leonardo”yla insans�z hava ara�lar� konusunda ortakl�k g�r��melerine ba�lamas�, taraflar aras�ndaki i� birliklerinin artaca��na i�aret ediyor.

Son olarak Baykar”�n Piaggio”yu sat�n almas�yla �talya, do�rudan yabanc� yat�r�m yoluyla �nemli bir ekonomik kazan�m elde etti. Burada Piaggio”nun 2018″den beri kayyum y�netiminde oldu�unu tekrar belirtmek laz�m. Bundan �t�r� Baykar”�n yat�r�m�yla 1,5 as�rl�k �talyan �irket, asl�nda b�y�k bir belirsizlikten ��karak vizyon sahibi “emin ellere” teslim edildi. Di�er bir ifadeyle bu anla�ma, Piaggio”nun hayata d�nd�r�lmesi ve ekonomiye yeniden kazand�r�lmas� bak�m�ndan kritik bir geli�me olarak g�r�lmeli. K�sacas� bu b�t�nle�me ad�m� iki �lke a��s�ndan tam manas�yla bir “kazan-kazan” durumunu yans�t�yor.

Source: