Yeni dönemin mottosu ya barışarak ya savaşarak
Öcalan ne zaman çağrı yapacak? İmralı’nın çağrısı etkili olacak mı? PKK silah bırakmaya yanaşacak mı? Umut hakkı hangi koşullarda geçerli olacak?Geçmişte yaşanan hayal kırıklıklarını dikkate alırsak bunların hepsi haklı ve yerinde kaygılar.KONJONKTÜR LEHİMİZEAncak bu kez şartlar farklı. Konjonktür Türkiye’nin lehine.1. Terörle mücadele konusunda Türkiye’nin çok güçlü olduğu bir dönemde bu süreç yürütülüyor. Amaç 50 yıllık terör belasını tasfiye etmek.Türkiye birkaç kez PKK’yı bitirme noktasına geldi. Ancak tamamen tasfiye edilmediği için yabancı güçler el altından kıvılcımı tutuşturup yangını büyüttüler.PKK’YI YENDİK2010 yılıydı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ bir basın toplantısı yaptı. PKK’nın sınırlarımız içinde 2 bin, sınırlarımızın dışında 4 bin silahlı unsurunun bulunduğunu anlattı. “Türk Silahlı Kuvvetleri olarak terör örgütünü 4 kez yendik. PKK’yı bitirme noktasına getirdik ama diğer önlemler devreye sokulmadığı için örgüt tasfiye olmadı” dedi.PKK’NIN TASFİYESİPKK’yı bu kez çok ağır bir şekilde yendik. Ama yenmek yetmiyor. Şimdi yapılmak istenen bu; PKK terör örgütünü tasfiye etmek.2. Bu süreç bir pazarlık süreci değil. Tek bir gündem maddesi var; PKK silah bırakacak.3. PKK’nın dört ana kolu var. Biri Kandil. Diğeri Suriye’deki PKK-YPG yapılanması. Avrupa ayağı ve Türkiye’de DEM Parti.4. Öcalan’ın yapacağı çağrı öncesinde dört cephedeki tablo şöyle:PKK-ÖCALAN’A KARŞIPKK’yı Öcalan kurdu. O nedenle ‘teröristbaşı’ diyoruz. Öcalan, PKK üzerinde etkili olduğunu söylüyor. Ama PKK’nın yönetildiği Kandil’deki hava pek öyle gözükmüyor. Öcalan, 21 Mart 2015 tarihinde Diyarbakır Meydanı’nda okunan çağrısında silahlı mücadele döneminin bittiğini ilan etmişi. Ama Kandil buna uymadı. Hem 23 Ekim’de Ömer Öcalan’ın İmralı’yı ziyaretinden sonra hem de 28 Aralık’ta DEM Parti heyetinin ziyaretinden sonra Kandil’den yapılan açıklamalar silah bırakmaya yanaşmayacakları yönünde.Kandil’deki terör baronlarından Murat Karayılan, çözüm değil tehdit dilini kullanarak “Savaşta ısrar ederseniz kaybederseniz” diyor.Bu aşamada görünen tablo şu; PKK, Öcalan’a karşı. Kandil, Öcalan’a karşı. PKK silah bırakmaya yanaşmıyor.Peki ne olacak? Kandil’in keyfi beklenecek mi? Silah bırakmazlarsa Kandil, tepelerine yıkılacak.SURİYE’DEKİ PKK-YPG YAPILANMASI8 Aralık’ta Baas rejimi yıkıldı. Türkiye’nin desteklediği muhalifler, Colani liderliğinde Suriye’nin yönetimini üstlendi. Yeni Suriye yönetimi, PKK -YPG’ye silahları bırakması için süre tanıdı. PKK-YPG’nin yönetiminde bulunan Mazlum Abdi’nin silahlı bırakma ile bırakmama arasında gidip geldiği söyleniyor. Kandil, İsrail ve İran silah bırakmaması için baskı yapıyor. Amerika müzakere ediyor. Şam yönetimi ve Türkiye ise bastırıyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “PKK-YPG Suriye’den çıkmazsa askeri harekât yaparız” dedi.Mazlum Abdi terörü seçerse Fırat’ın doğusuna büyük bir askeri operasyon yapılacak. Eğer silah bırakmayı kabul ederse başka bir süreç yaşanacak.DEM PARTİTülay Hatimoğulları’nın Gazze tehdidi üzerinden DEM Parti’yi eleştirmiştim. DEM Parti’den yapılan açıklamada ise çözüm karşıtı olmadıklarını ifade ettiler. Benzer yaklaşımın Avrupa kanadında da geçerli olduğu söyleniyor.SELAHATTİN DEMİRTAŞYeni sürece ilişkin olumlu bir adım da Selahattin Demirtaş’tan geldi. Demirtaş, Öcalan’a güveninin ve desteğinin tam olduğunu söyledi. Demirtaş, DEM Parti tabanında gençler ve büyükşehirlerde yaşayan yüzde 3-4’lük bir kesimin temsilcisi. O nedenle yeni sürece verdiği destek önemli.ERDOĞAN ÇERÇEVEYİ ÇİZDİPeki yeni sürecin yol haritası ne? Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni sürecin çerçevesini Diyarbakır’da çizdi. Diyarbakır, bölgede politik bilinci en yüksek şehirdir. Erdoğan tarihi çağrılarını hep Diyarbakır’dan yaptı.12 Ağustos 2005’te Erdoğan, “Kürt sorunu benim sorunumdur” dedi. Peki PKK ne yaptı? Erdoğan’ın tarihi çıkışı yaptığı Diyarbakır gezisinde kepenkleri kapattırdı. HDP’li belediye çöpleri toplamadı. Ama Erdoğan, Kürt sorununun çözümü konusunda adım atmaya devam etti.26 Şubat 2013’te Erdoğan, “Çözüm için baldıran zehirini içerim” dedi. Peki Kandil ne yaptı? Kobani çağrıları yaptı, Hendek savaşlarını başlattı.11 Ocak 2025’te Erdoğan, “Terör örgütü kendini feshetmeli” dedi.AK PARTİ GRUP TOPLANTISICumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sürece ilişkin açıklamalarının tonunu yükseltmeye başladı. Çarşamba günü AK Parti Grup toplantısında bu konuda daha kapsamlı açıklamalar yapması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da yeni sürecin yol haritasını şöyle açıkladı: “Terör örgütünün kendini feshetmesi, silahların kayıtsız şartsız teslim edilmesi, bölücü örgütün baskısıyla bir Türkiye partisi olması imkânı bulamayanların siyasete Türkiye partisi olarak girmesine fırsat verilmesi.”Burada bir müzakere yok. “Silahı bırak, siyaset yap” deniliyor. MHP’nin resmi internet sitesinde yer aldığı gibi “Barışla herkes kazanır”. FARKLAR NELERÖzal’dan başlayarak geçmiş dönemde çözüm süreçleri yürütüldü. Ama istenen amaca ulaşılamadı. Peki bu kez fark ne?1. Çözüm süreçlerinin sabote edildiği askeri vesayet dönemi sona erdirildi.2. ABD’nin içimizdeki aparatı olan FETÖ devletin içinden tasfiye edildi.3. Türkiye’nin çok güçlü olduğu bir dönemde yeni süreç başlatıldı.4. Terörle mücadelede çok büyük başarı sağlandı. Sınırlarımız içinde PKK eylem yapamaz hale getirildi.SURİYE’DEKİ GÜÇ DENGESİ5.Suriye’de güç dengesi Türkiye’nin lehine, PKK’nın aleyhine değişti.ABD Başkanı Trump’ın deyimiyle “Suriye’nin anahtarı Türkiye’nin elinde”.ABD’NİN TAVRINDA DEĞİŞİKLİKGeçmişteki çözüm süreçlerini ABD sabote etti. Bu kez ABD’den ikircikli bir tavır seziliyor. Savunma Bakanı Austin, “YPG, Suriye ordusuna eklenebilir” dedi. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı John Bass iki günlük Ankara temaslarından sonra YPG’nin Suriye ordusu içinde yer alması konusunda olumlu mesajlar verdi. Bunlar önümüzdeki hafta yok. O nedenle verecekleri sözlerin bir geçerliliği kalmayacak ama Amerikan Devleti devam edecek.TRUMP GELİNCETrump yönetimi ile temas kurulup Suriye’deki PKK-YPG varlığının ne olacağı konusunun konuşulduğu söyleniyor. Trump sözünde durduğu taktirde PKK-YPG’nin silah bırakması konusunda önemli bir engelin aşılacağını söyleyebilirim.SURİYE’YE ASKERİ HAREKÂTABD cephesini yanımıza çekmek önemli bir kazanım olacak. Peki PKK-YPG silah bırakmazsa ne olacak? B Planı devreye girecek. Fırat’ın doğusuna Suriye devleti ile işbirliği içinde askeri harekât yapılacak.Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2025’te terör sorunu bitecek” dedi. Bu bir hayal değil gerçek.
Source: Abdulkadir Selvi̇
Bir reklam aşkı nasıl kanıtlanır
Reklam aşkıymış.Bu reklam aşkı için bir iş insanı, Sarıkaya ile Demir’e Ayşe Barım üzerinden 5 milyon dolar vermiş.*İddia bu.Ve bu iddiayla ilgili savcılık, bir soruşturma başlatmış.Serenay Sarıkaya ile Mert Demir de soruşturma kapsamında ifade verecekmiş.*Savcılık, bu iddiayı nasıl soruşturacak acaba?*Savcı, mesela şöyle sorular mı soracak:- Serenay Hanım, Mert Demir Bey’le yaşadığınız aşk sahici mi, yoksa fake mi?- Mert Bey, lütfen doğruyu söyleyin. Serenay Hanım’la reklam olsun diye mi görüntü veriyorsunuz?- Serenay Hanım! Mert Bey! Ne olur söyleyin bize. Birbirinizi gerçekten aşık mısınız?- Bu aşkın yüzde kaçı gerçektir, yüzde kaçı reklamdır?*Havadan 5 milyon dolar almışlarsa… Kara para işine girmişlerse… Vergi kaçırma söz konusuysa…Tabii ki savcılık gereğini yapar.*Ama bir aşkın reklam aşkı olup olmadığını kanıtlamak, savcının işi olamaz. VİLLASI YANAN ÜNLÜLER MERAKI Los Angeles yangınında ilk üç gün en çok şu merak edildi: Acaba Hangi Hollywood ünlülerinin villaları yandı?*Los Angeles yangınında son üç gündür ise en çok şu merak ediliyor: Hangi ünlü Türklerin villaların yandı?*Her yerde villası yanan ünlüler haberleri. Neden? Çünkü bunu merak ediyoruz.O zaman hükmü verelim: Merak, insanın en tekinsiz bilmecesidir.KAFELERDE YENİ RACONEpey zamandan beri kafelerde “Bana bir latte ver” diyen kalmamış. En kıyı köşe kafelerde bile böyle bir talep yükselmiyormuş.*Onun yerine kafelerde artık “Bana bir cortado ver” deniyormuş. Böylesi çok daha havalı bulunuyormuş. Yeni trend buymuş.ŞAHAN’IN PETROL KOKLAMAYI TİYE ALMASITarafsız Bölge’de Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar’la Gabar petrolünü konuştuk.Gabar’da çıkan petrolün ne anlama geldiğini Bakan Bey, çok çarpıcı rakamlarla ortaya koydu.*Stüdyoda Gabar petrolünden bir örnek de vardı.Gabar petrolünün kalitesinden falan söz edilince aldım elime cam kavanoz içindeki petrolü.Evirip çevirip baktım ve biraz da kokladım.*Şahan, bu olayı tiye alan bir video çekmiş.Üç kere izledim videoyu.Güldüm. Beğendim. Şahane buldum. Espriyi iyi yakaladığını düşündüm. “Helal olsun Şahan” dedim.*İyi mizaha can feda! Tiye alınan ben olsam da…MUHALEFETİ AFALLATAN İKİ OLAY- BİRİNCİ OLAY: Suriye’de Beşar Esad’ın devrilmesi.*- İKİNCİ OLAY: İmralı sürecinin başlaması.*Bu iki olay karşısında da muhalefet, bir türlü ne diyeceğini tam olarak belirleyemedi. Şaşkınlık, savrukluk, afallama, kafa karışıklığı falan…*Bu nedenle…Söylem üstünlüğünü kaybetti muhalefet.Moral üstünlüğünü iktidara kaptırdı.*Oysa bu iki alanda da sergilediği tutumla…Pırıl pırıl parlayabilme imkânlarına sahipti.Yapacağı şey çok basitti aslında:İlle de iktidar karşıtlığı yapacağım diye çabalamak yerine Türkiye merkezli bir yaklaşım sergilemek. GAZZE EMPATİSİNE VESİLE OLUR İNŞALLAH Ünlü oyuncu Jamie Lee Curtis, Los Angeles yangınıyla ilgili şöyle demiş:*“Pacific Palisades’in tamamı ne yazık ki Gazze gibi ya da feci şeylerin yaşandığı savaş ülkeleri gibi gözüküyor.”*Gazze’yle bir türlü empati kuramayanlar vardı ABD’de.İnşallah bu yangın, böyle bir empatinin kurulmasına vesile olur.ERDOĞAN’IN ‘VARIM’ DEMESİAK Parti Şanlıurfa Kongresi’ne renk katan İbrahim Tatlıses ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında şöyle bir diyalog yaşandı:*- İBRAHİM TATLISES: Ama bir şey diyeceğim. Önümüzdeki dönem Cumhurbaşkanlığına var mısınız yok musunuz? Bu sözü alalım. Var mısınız, yok musunuz?*- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Sen varsan ben varım.*- İBRAHİM TATLISES: Ölümüne varım ölümüne.*Helal olsun İbo’ya…En önemli soruyu sormuş ve en önemli cevabı almış. Sonuçta manşeti çıkarmış. SELAHATTİN DEMİRTAŞ’IN SÜRECE VERDİĞİ DESTEK Halk TV’de ya da Sözcü TV’de yorum yapanların bazıları şöyle bir beklenti içindeydi:*Selahattin Demirtaş, kesin bu sürece takoz koyar. “Türkiye demokratikleşmeden ne barışı” falan diyerek sürece itiraz eder. “Ben bu işte yokum” diyerek ayrı baş çeker.*Benimse zerre kadar kuşkum yoktu Demirtaş’ın İmralı sürecine sonsuz ve koşulsuz destek vereceğine.*Çünkü DEM Parti’nin terör örgütünün tasallutundan ve vesayetinden kurtulması…Selahattin Demirtaş’ın en çok arzu edeceği şeydir.
Source: Ahmet Hakan
Bakan Fidan 10 yıllık Suriye stratejisini 3 cümlede anlattı
Türkiye, Suriye için 13 yıldır bir politika yürütüyor.Yüzlerce karar, onlarca açıklama, yüzlerce toplantı, ikili görüşmeler, peş peşe yapılan askeri harekâtlar. Göç dalgaları… Bu kadar çetrefilli bir politikayı nasıl anlatacaksınız?Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bir parti kongresinde Türkiye’nin politikasını 3 cümlede anlatıverdi.İşte o üç cümle:“Biz bu süreçte ne yaptık?-Birincisi; istikrarı sağlamayı amaçladık ve sağladık.-İkincisi; güvenliği sağlamaktı, sağladık.-Üçüncüsü; yüzyıllardır birikmiş altyapı problemlerini hayata geçirmek için ne yaptık? Sağladık. Şimdi üstyapıyı süper ülkelerin seviyesine çıkartıp sadece kendimizin zengin olduğu bir ülke değil, aynı zamanda bölgemizin de kalkındığı bir ülke, bölge haline geliyoruz.”Yıllarca MİT Başkanlığı şapkasıyla “istihbarat diplomasisi”nde başarılı çalışmalar yapan Fidan bu tecrübeyle net konuşuyor. Anlaşılır oluyor.SDG ENTEGRE Mİ YOKSA TASFİYE MİBakan Fidan’ın katıldığı Suudi Arabistan’daki “Suriye Toplantısı” çok önemliydi.O toplantıda Fidan, özellikle ABD’ye bir mesaj gönderdi: “Eğer ‘SDG’ merkezi yönetimle bütünleşme çabalarında samimiyse feshedildiğini açıklamalıdır. Terör örgütü, Fırat’ın doğusundaki Arap çoğunluk için ciddi bir tehdit oluşturmaya ve Suriye halkının en çok ihtiyaç duyduğu doğal kaynakları yağmalamaya devam etmektedir. Yeni yönetimin DEAŞ’la etkin bir şekilde mücadele etme kapasitesini güçlendirmek için birlikte çalışabiliriz.”Bu mesajın Katar’dan BAE’ye, Lübnan’dan Ürdün’e kadar Arap ülkelerin temsilcilerinin önünde ve Trump’ın yakın olduğu Suudi Arabistan’da yapılması önemlidir. Nitekim Fidan’ın şu cümlesi öne çıkıyor: “Suriye yönetiminin DEAŞ’la mücadelesinde yardımcı oluruz. Güçlendiririz. SDG’ye gerek yok.”Ancak Fidan’ın “tasfiye” önerisine ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, 9 Ocak’taki son basın toplantısında farklı bir kavramla karşılık veriyor: “SDG’nin entegre edilmesi…”Austin dedi ki: “SDG bizim için iyi bir müttefik oldu. Ancak bir noktada SDG’nin Suriye ordusuyla entegrasyonu sağlanabilir. Daha sonra Suriye tüm kampların (DEAŞ’lıların kaldığı) kontrolünü devralır ve bu kampları koruyabilir. Ancak şu anda çıkarlarımızı korumamız gerektiğine inanıyorum.”TERÖR KORİDORU HAYALİ BİTMİŞTİRGelinen noktada SDG’nin ya da PKK/PYD’nin Irak’ın kuzeyinden Suriye’nin kuzeyine doğru “Doğu Akdeniz çıkışlı” bir silahlı “özerk koridor hayali” kesilmiştir.Buradan sonrası Erdoğan-Trump zirvesine kalır.MAHMUT ÖZGENER’İN ALTAY VEFASIİzmir’in efsane takımı Altay, TFF 2’nci Lig Beyaz Grup’ta ikinci devrede düşme hattından kurtulmaya çalışıyor.Ama nasıl? Futbol değil bütçe mücadelesi veriyor.Para yok. Ama DHA İzmir’den gelen şu haberi okuyunca içim ferahladı: “Altay’ın efsane başkanlarından Esin Özgener’in oğlu ve aynı zamanda geçmişte siyah-beyazlı kulüpte ve Türkiye Futbol Federasyonu’nda başkanlık görevlerini üstlenen Mahmut Özgener mali açıdan zor bir dönemden geçen Altay’a kol kanat gerdi.”Daha ilk cümlede; “İşte vefa budur” dedim.“İşte benim tanıdığım adam gibi adam; İzmir, futbol ve Altay sevdalısı Mahmut Özgener budur” dedim.“Sen merak etme Esin Başkan, oğlun burada” dedim.Arkadaşlar Altay öyle bir takımdır ki;-Futbol tarihimizde deplasmanda maç oynayan ilk Türk takımıdır.-Altaylı Hamit Aslan, İzmir’in ilk milli futbolcusudur.-Altaylı Said Odyak, İzmir’in ilk milli atletidir.-Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın ilk üç geleneğini bozan ilk takım Altay’dır.-Türkiye Kupası’nı bu üç takım dışında kazanan ilk ekip Altay’dır.Ve “KAF SİN KAF” Karşıyaka’sıyla…“GÖZ GÖZ” Göztepesi’yle… Ve teknik bilgisi kadar insanlığıyla da öne çıkan Mustafa Denizli’nin futbol şehri “işte budur” dedim.İyi ki senin gibi bir arkadaşım var Mahmut Özgener…
Source: Fatih Çeki̇rge
İsrail, Batı Şeria”da yaklaşık 70 Filistinliyi gözaltına aldı
İsrail askerleri, Batı Şeria nın kuzeyinde yer alan Selfit kentine bağlı Deyr İstiya beldesinde pek çok evi bastı. AA nın Filistin resmi haber ajansı WAFA ya dayandırdığı haberlere göre; Deyr İstiya beldesine sürekli baskınlar düzenlediği ve beldenin giriş çıkışlarını bariyerlerle kapattığı belirtildi. Haberde, İsrail güçlerinin Deyr İstiya beldesinde aralarında yaşlıların da olduğu yaklaşık 70 Filistinliyi gözaltına aldığı ifade edildi. İsrail askerlerinin Selfit kentine bağlı Haris köyünde de bir dükkana baskın yaptığı, Cenin kentinde de Filistinlilere ateş açtığı belirtildi. Öte yandan, Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Batı Şeria nın Kalkilya kentinde Filistinlilerin araçlarına taşla saldırarak zarar verdi. İsrail in Gazze Şeridi ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023 ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.
Source: Habertürk
BM’nin Kıbrıs raporu Rumları endişelendirdi
Rum yönetimi mart ayında toplanması planlanan garantör ülkelerin de katılacağı Kıbrıs konferansı öncesinde yayınlanan son rapordaki bu ayrıntının, Türk tarafının istediği gibi ‘federasyon öldü’ tezine destek anlamına geldiği endişesine kapıldı.İKİ DEVLET DE YOKAlithia gazetesinin manşetten verdiği haberde, “Ne iki devlet ne federasyon” başlığını kullandı ve raporda Kıbrıs’ta federasyon temelinde çözüm öngören BM Güvenlik Konseyi kararlarına da atıfta bulunmadığına işaret etti. Gazete Guterres’in çok uzun süredir federasyon çözümünü de açıklamalarında kullanmadığına dikkat çekti.BM raporunu “nahoş gelişme” diye niteleyen gazete, Guterres’in 20 Ocak’ta Lefkoşa’da bir araya gelecek KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Rum lider Nikos Hristodulidis’in en azından iki taraf arasında yeni geçiş kapıları açılması yönünde uzlaşmalarını beklediğini kaydetti.
Source: Ömer Bi̇lge
Zelenski duyurdu: İki Kuzey Kore askerini esir aldık
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Rusya’nın Kursk bölgesinde ilk kez iki Kuzey Koreli askeri yaralı olarak ele geçirdiklerini açıkladı. Zelenski, Rus güçlerinin Kuzey Kore’nin Ukrayna’ya karşı savaşta yer aldığına dair kanıtları yok etmek için yaralıları infaz ettiğini, birliklerin iki askeri esir alabilmek için zorlu bir mücadele verdiğini kaydetti. Zelenski yaptığı açıklamada, Rusya’nın elinde bulunan savaş esirleri karşılığında Koreli esirleri Kim Jong Un’a teslim edeceklerini duyurdu. BİRİ 20 DİĞERİ 26 YAŞINDAUkrayna Güvenlik Servisi’ne “medyanın mahkûmlara erişimine izin vermesi” talimatını verdiğini aktaran Zelenski, esirlerin fotoğraflarını paylaştı. Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU) da başkent Kiev’de bir hücrede tutulan iki askeri gösteren videoyu yayınladı. Kuzey Korelilerden birinin 9 Ocak’ta Ukrayna özel kuvvetleri tarafından, diğerinin ise Ukrayna paraşütçüleri tarafından yakalandığı belirtildi. Askerlerden birinin çenesinden yaralı olduğu, diğerinin ise bacağının kırık olduğu kaydedildi. SBU sözcüsü, tercüman aracılığıyla konuştukları askerlerden birinin 2005, diğerinin ise 1999 doğumlu olduğunu açıkladı. BİR HAFTA EĞİTİM GÖRMÜŞAskerlerden birinin üzerinde Rusya’nın Tuva bölgesinde başka bir kişinin adına düzenlenmiş bir Rus askeri kimlik kartı çıktı. Asker, söz konusu kimliğin geçen sonbaharda Rusya’da kendisine verildiğini; ayrıca Rus birlikleriyle beraber sadece bir haftalık eğitim aldığını söyledi. Üzerinden belge çıkmayan diğer asker ise SBU’nun açıklamasına göre, “Kuzey Kore ordusunda olduğunu ve eğitim için Rusya’ya gönderildiğini sandığını” anlattı. Ukrayna istihbaratı, geçen yılın ağustos ayında Kursk’a sınır ötesi operasyonun başlamasından sonra Rusya’nın yaklaşık 11 bin Kuzey Kore askerini bölgeye konuşlandırdığını belirtiyor.
Source: Hurriyet.com.tr
Gazze’de ateşkes umudu arttı… Müzakerelerde kısırdöngü kırılıyor mu
İsrail ve Arap basınında çıkan haberlere göre Hamas ile İsrail’in dolaylı olarak yürüttüğü ateşkes müzakerelerinde somut ilerleme kaydedildiği ve anlaşma ayrıntılarının yüzde 90’ı üzerinde mutabakat sağlandığı iddia edildi. Yedioth Ahronoth gazetesinin siyasi kaynaklara dayandırdığı habere göre, İsrail ile Hamas arasındaki esir takası anlaşmasının ayrıntılarının yüzde 90’ı üzerinde anlaşmaya varıldı. Taraflar arasındaki temel anlaşmazlığın, Hamas’ın İsrail’in anlaşmanın ikinci aşamasını uygulayacağına dair garantiler istemesinde yattığı ileri sürüldü.İSRAİL ASKER Mİ ÇEKECEKİsrail medyasında çıkan haberlere göre iki aşamalı ateşkes taslağının ilk aşamasında insani nedenlerle yaşlı ve hastaların serbest bırakılması, ikinci aşamasında ise askeri personelin serbest bırakılması öngörülüyor. Öte yandan Haaretz gazetesinin haberine göre ise İsrail ordusu Gazze Şeridi’nden askerlerin hızla çekilmesi için çeşitli planları onayladı. Ordunun yönetim kademesi, Gazze Şeridi’ni ikiye bölen Netzarim Koridoru üzerinden de dahil Gazze’den asker çekmek için farklı seçenekleri inceledi. İsrail ordusu askerlerin Gazze’den hızla çekilmesi de dahil hükümetin yapacağı her türlü anlaşmayı uygulamaya hazır olduğunu duyurdu. Katar merkezli El Araby TV’nin Hamaslı yetkililere dayandırdığı haberinde de ateşkes görüşmelerinde sona yaklaşıldığı iddia edilirken, İsrail ordusunun anlaşmanın ilk aşamasında Refah Sınır Kapısı’ndan ve Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki sınır hattını oluşturan Philadelphi Koridoru’ndaki bazı noktalardan çekileceği belirtildi. HAMAS GARANTİ İSTİYORİsrail tarafı anlaşma durumunda Gazze’deki askeri varlığını sürdürme konusunda uzun süredir ısrarcı davranıyordu. Times of Israel gazetesi de dün Başbakan Binyamin Netanyahu’nun, aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’le olası anlaşmaya karşı çıkmaması konusunda ikna etmek için görüştüğünü yazdı. Gazze’nin kalıcı olarak işgal edilmesini savunan Smotrich, savaşın sona ermesi halinde Netanyahu’yu hükümetten ayrılmakla tehdit ediyordu.Ancak Hamas’ın Netanyahu’nun anlaşmanın ilk aşamasını uygulayıp kendi çıkarlarına yönelik siyasi hedeflere ulaştıktan sonra Gazze’ye yönelik saldırılara devam etmesinden endişe ediyor. Hamas’ın bu doğrultuda İsrail’den yazılı garantiler istediği aktarılıyor.Bu arada ABD Başkanı Joe Biden ve Netanyahu dün ateşkes görüşmeleri konusunda bir telefon görüşmesi yaparken, Trump’ın yardımcısı James David Vance da ateşkesin birkaç gün içerisinde açıklanmasını beklediklerini söyledi.20 OCAK HAREKETLİLİĞİÖte yandan Son günlerde yaşanan hareketlilikte Donald Trump’ın 20 Ocak’ta göreve başlayacak olmasının da etkili olduğu belirtiliyor. Kendisi göreve başlayana kadar bir anlaşma sağlanmaması halinde Hamas’ı “cehennemi yaşatmakla” tehdit eden Trump’ın bu tavrının, Tel Aviv yönetimi üstünde de baskı oluşturduğu kaydediliyor. Al Jazeera’ya konuşan İsrailli politika yorumcusu Ori Goldberg, Trump göreve başlayana kadar savaşı bitirme baskısının Hamas’tan çok İsrail’in üzerinde olduğunu belirterek, Netanyahu’nun da kendi siyasi istikbali için “savaşı bitirip rehineleri kurtaran” adam olmak istediği değerlendirmesinde bulundu. İSRAİL ORDUSUNDA İNTİHAR VAKALARIİsrail ordusu, Gazze’deki savaşın başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana binlerce İsrailli askerin psikolojik stresi gerekçe göstererek muharip rollerde savaşmayı bıraktığını bildirdi. İsrail ordusu, bununla ilgili tam bir sayı paylaşmadı. Haaretz’in aktardığına göre İsrail ordusunun paylaştığı verilerde intihar sayılarında da ciddi bir artış görüldü. 2023 yılında 17, 2024 yılında ise 21 asker intihar etti. Bu artış, 2011’den bu yana bir yılda görülen en yüksek artış olarak kayıtlara geçti.
Source: Hurriyet.com.tr
Yeni Suriye için dönüm noktası! Riyad’da Fidan’ın da katılımıyla tarihi toplantı
Suudi Arabistan’ın Riyad kenti, pazar günü üç toplantıya ev sahipliği yaptı. İlk olarak Suriye’nin de aralarında olduğu Arap ülkeleri kendi aralarında toplandı. İkinci toplantı ise yine Suriye’nin de katılımıyla Türkiye ve Arap Ligi üyesi ülkeler arasında gerçekleşti. Üçüncü toplantı ise Riyad’da bulunan ABD’den AB’ye kadar ülke ve kuruluşlardan temsilcilerin katılımıyla gerçekleşti.Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Arap Ligi ve Suriye temsilcileri ile yapılan toplantıda sözlerine, “Suriyeli kardeşimiz Şeybani’nin masada bizimle birlikte olması bir dönüm noktası ve tarihi bir andır” diye başladı. Suriye’deki gelişmelerin doğru yöne yönlendirilmesinde bölge ülkelerinin büyük bir sorumluluk taşıdığını da vurgulayan Fidan, “SDG bütünleşme çabalarında samimiyse feshedildiğini açıklamalı” dedi ve şu mesajları verdi:NORMALLEŞME GÜÇLENİYOR“Suriye’nin toprak bütünlüğü, birliği ve egemenliği, tüm çabalarımızı üzerine inşa ettiğimiz temel ilkeler olmaya devam etmektedir. Ülkedeki normalleşme işaretleri her geçen gün güçleniyor. Bu kritik dönemde, uluslararası toplumun beklentileri ile Suriye’deki yeni yönetimin karşılaştığı gerçekler arasında dikkatli bir denge kurarak dengeleyici bir güç olarak hareket etmeliyiz. Çabalarımızı daha etkin kılmak için bir eşgüdüm mekanizması ya da komiteler oluşturabiliriz. Önümüzdeki dönemde yaptırımlardan daha fazla muafiyet sağlamak için öncelikli sektörleri belirlemeliyiz. Toprak bütünlüğünün ve birliğin korunması ana odağımız olmaya devam etmelidir.SDG FESHEDİLDİĞİNİ AÇIKLASINEğer SDG, merkezi yönetimle bütünleşme çabalarında samimiyse feshedildiğini açıklamalıdır. Terör örgütü Fırat’ın doğusundaki Arap çoğunluk için ciddi bir tehdit oluşturmaya ve Suriye halkının en çok ihtiyaç duyduğu doğal kaynakları yağmalamaya devam etmektedir. Yeni yönetimin DEAŞ’la etkin bir şekilde mücadele etme kapasitesini güçlendirmek için birlikte çalışabiliriz. Türkiye olarak Suriye halkının önündeki zorlu yolu kolaylaştırmak için üzerimize düşeni yapmaya hazırız.”Hakan Fidan, Riyad’da, Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ile de görüştü. Fidan ayrıca Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la telefon görüşmesi yaptı.HEM BATI HEM ARAP DÜNYASI KATILDITürkiye’yi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın temsil ettiği toplantıya Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan Al Suud, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah Bey in Zayed Al Nahyan, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah Yahya, Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif bin Raşid el-Zeyani, Umman Dışişleri Bakanı Bedr bin Hamed el-Busaidi, Suriye Geçici Hükümeti Dışişleri Bakanı Esaad Hasan Şeybani, Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen da katıldı.FİDAN’DAN PKK/YPG DELİLLERİSuriye yönetiminin toplumun muhtelif unsurlarıyla bir araya geldiğini belirten Fidan, “Silahlı grupları ulusal ordu çatısı altında toplamaya çalışıyorlar. Suriye sahasında herhangi bir terör örgütüne yer olmamalı” dedi. Fidan, YPG’nin terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olduğunu delilleriyle anlatarak “Türkiye olarak PKK ve uzantıları konusundaki hassasiyetlerimizi ve beklentilerimizi açıkça ortaya koyuyoruz. Ülkeyi terk etmeliler. Türkiye, Suriye’nin kuzeydoğusundaki kampların kontrolü konusunda daha fazla sorumluluk üstlenmeye hazırdır” diye konuştu. Bakan Fidan, Riyad’da İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock (fotoğrafta), ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Vekili John Bass, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Farhan Al-Saud dahil ikili görüşmeler yaptı.TÜRKİYE’NİN KRİTİK ROLÜTürkiye hem açık toplantılarda hem de Bakan Fidan’ın başbaşa görüşmelerinde bir bölge ülkesi olarak bölgesel sahiplenme rolüyle sahanın durumu, önemi ve ihtiyaçlarını uluslararası kamuoyunun dikkatine getirdi. Hürriyet’in ulaştığı kaynaklar, “Türkiye’nin Suriye’nin yeniden yapılanması, imarı ve insani yardımlar konusunda uluslararası alanda hareketliliğin sağlanmasında öncü rol oynadığını” belirtti. Kaynaklar, pek çok ülkenin dışişleri bakanı düzeyinde temsil edildiği toplantıda Türkiye’nin rolünün, yeni yönetimin uluslararası entegrasyonu açısından önemini vurguladı.YENİ BAYRAKLA İLK AİLE FOTOĞRAFISuriye’de yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ilk defa bir uluslararası toplantıda ülkesini temsil etti. Aile fotoğrafında Suriye’nin yeni bayrağına da yer verildi.
Source: Gonca Şenay