“Uluslararası İlişkiler Güncesi: Gerginlikler, Ateşkes ve Stratejik Hamleler”

55 milyon kişi Öcalan’ı yaşlı ‘terörişka’ biliyor

Yılmaz Özdil, yarın SÖZCÜ’deki köşesine dönüyor. Yakında SÖZCÜ Televizyonu’nda da bir programı başlayacak olan Özdil ile dün başladığımız söyleşimizi bugün sürdürüyoruz. Özdil, Türkiye’nin içinden geçtiği ‘Terörsüz Türkiye’ sürecini de değerlendirdi.

– Adı konmayan bir süreç yaşanıyor. Çözüm süreci döneminden bir travmamız da var. Süreci birileri çok destekliyor, birileri ciddi olarak karşı. Ortada büyük soru işaretleri var. Siz böyle durumlarda Türkiye adına endişelenir misiniz?

Aslında düşüncem çok net. Türkiye’yi bölmek istiyorlar. Türkiye’nin bölünmesine Türkiye izin vermez. Kesin düşüncem bu. Yapılan nedir dersen, bence şu: Çözüm süreci denilen Apo Mapo meselelerini anlayabilmen için Kıbrıs’taki ‘Yes be annem’ referandumuna bakman lazım. Kıbrıs’ta korkunç bir EOKA zulmü, terörü yaşandı. Sonra Kıbrıs Barış Harekatı oldu. ‘Yes Be Annem’ referandumu geldiğindeyse gördük ki, o zulmü yaşayan insanlar ‘hayır’ derken, o zulmü yaşamamış olan, nüfusun kalan kısmı ‘evet’ dedi.

TERÖR NE BİLMİYORLAR

Bugün bu çözüm süreci denilen meseleyi de 10 yılda bir getirmelerinin temel sebebi şu: Türkiye’nin ortanca yaşı 34. Eğer 86 milyonsak, 43 milyon kişi 34 yaş ve altında. Çocukluk yaşlarını falan katarsak, ilkokul çağındaki insanların henüz vaziyete hâkim olamadığını da düşünürsek Türkiye’de yaklaşık 55 milyon kişi PKK terörünün ne olduğunu bilmiyor, yaşamadı.

Abdullah Öcalan’ı yaşlı bir terörişka olarak tanıyor. Bu adamın insanlık tarihinin gelmiş geçmiş en büyük terör örgütünü kurup yöneten, insanlık tarihinin en vahşi terör eylemlerini gerçekleştirdiğini Türkiye’nin 55 milyonu yaşamadı, bilmiyor.

60 YAŞ ÜSTÜNÜN CANI ACIR

Dolayısıyla sen sömürge solcularıyla, siyasal dincilerle, Avrupa Birliği fonlarından beslenen satılık kalemlerle bu işin doğru olduğunu anlatırsan o 55 milyon kişi inanır.

Mesela 10 sene önce yapılan açılımda bu işe 40 milyon kişi karşıysa, 10 sene sonraki açılımda 30 milyona düşmüştür. Zaman hadiseyi çözüyor. Sorunun ne olduğunu bilmeyen nüfus sayısı artıyor. Mesela siz bugün yaşı 60 ve üzeri olan vatandaşlarımıza Abdullah Öcalan’ı sokağa salıyorlar dediğinde ruhunda bıçaklanmış kadar acı hissediyor.

18 yaşında çocuğa “Bunu sokağa bıraksınlar mı” dediğinde, “Bıraksınlar abi, yaşlı başlı herif” diyor. İkisi arasındaki duygu boşluğu yaşla ilgili, nüfusla ilgili. Bu sene olamazsa bir 10 sene sonraki açılımda bu işi başaracaklar. Türkiye’yi mermi sıkmadan bölmeye götürüyorlar. Aslında açılım denilen bu.

Türkiye’nin temel sorunu ikiyüzlülük

– Sizce bugün Türkiye’nin en büyük sorunu ne?

İkiyüzlülük. Omurgalı duramadığımız için yaşıyoruz bütün sorunları. Dış ilişkilerde de öyle, içeride de öyle. İşte görüyoruz, mesela adam bir partiye küfür ediyor, ertesi gün o partinin rozetini takıyor. Bir de üstüne alkışlıyorlar. Bundan daha ikiyüzlü bir davranış olabilir mi? Bu kadar ikiyüzlü bir insan kitlesinin Türkiye’de herhangi bir sorunu çözebilmesi mümkün mü? Spordan diplomasiye, eğitimden sağlığa aklımıza gelen her konudaki temel sorunumuz ikiyüzlülük.

DÜRÜSTÜZ DİYEN ARKADAŞLARIN ASLINDA KORKAK OLDUĞUNU GAZETECİLER BİLİYOR

Kahraman gazeteci diye bir şey yok

– Gazetecilere son yıllarda ‘kahramanlık’ atfedilmeye başlandı diye düşünüyorum, katılır mısınız?

Evet, burada iki teknik hata yapıldı bence. AKP kırmızı ışıkta geçiyor diye bizim de geçmememiz gerekiyor. Bu, aslında AKP’yi bile hızlı şekilde kirleten bir sürece dönüştü. Ve işte “Onlar partiden para alıyorsa biz de alabiliriz” diyen bir cenah oluştu. Bu bağımsız gazetecilikte bir liyakatsizliğe sebep oldu, kahraman gazetecilik kavramı ortaya çıktı. Kahraman gazetecilerin tamamının sahtekâr olduğunu, “Cesuruz, dürüstüz” diyen arkadaşların aslında korkak olduklarını, partilerden, belediyelerden para alarak gazetecilik yaptığını en çok gazeteciler biliyor. Dolayısıyla kahraman gazetecilik diye bir şey yoktur. Bir tane kahraman var, o da vatandaş.

Egoları binaya girmez

Bugün Türkiye’de gazeteci olmayan insanlar televizyona yorumcu olarak çıkıyor, gazeteye köşe yazarı olarak giriyor, bunların altına arabalar veriliyor, çok büyük paralar veriliyor, bunların egoları binalara girmez, o kadar büyütüldü. Biz bugün evine belediye otobüsüyle, metrobüsle gitmeye çalışan, kirasını ödeyemeyen gazeteci arkadaşları ekrana çıkardığımız gün Türkiye AKP’den ve tek adam sisteminden kurtulacak. CHP de gerçek CHP olacak. Medyadaki çürümeyi, yozlaşmayı özellikle yapıyorlar. Özellikle gazetecileri meslekten uzaklaştırıyorlar ki kullanılabilir aparatlar ekranda gazeteci olarak kalsın. ‘Kahraman gazeteciyiz’ diye ekranlarda boy gösterenler Türkiye’nin en önemli aparatlarıdır.

Din devleti riski söz konusu değil, her metrekareye cami yapıyorlar, ikindide git kimse yok

Ablacım Sinan Akçıl’ın olduğu bir partide şeriat olur mu ya?

– Türkiye’de şeriatla yönetilme, laikliğin elden gideceği korkusu var ya, böyle bir risk görüyor musunuz?

Ben samimiyetle böyle bir risk, böyle bir tehlike görmüyorum. Bunun için elimde birkaç argüman var. Her metrekareye cami yapıyorlar, ikindi namazında git kimse yok. Veya istediğin kadar dindar, muhafazakâr, bir lokma, bir hırka edebiyatı yap, dinden imandan kitaptan söz et,

parmağına kuru soğan büyüklüğünde pırlanta takıyorsan Türkiye’de herhangi bir şeriat tehlikesi yok demektir.

HERMESLERE BÜRÜNDÜLER

Bugün Türkiye’de biz muhafazakârız, alnımız secdeye değiyor diyen insanlara baktığımızda ellerine geçen ilk parada ya eşlerini boşadılar ya işte Hermes çantalara büründüler, uçaklar vesaire cabası. Yani dünyevi zevkler içinde oldukları çok görülüyor. Öyle ki dünyevi zevkler peşinde koşma hırsları seküler kesimden bile yüksek. Bu anlamda Türkiye’de şeriat, din devleti gibi bir risk, bir tehdit, bir tehlike asla söz konusu değil.

Güzel ablacım Sinan Akçıl’ın olduğu bir partide şeriat olur mu ya? Mesut Özil’in olduğu bir partide şeriat olur mu? Demet Akalın’ın Bülent Ersoy’un iftar yaptığı partide şeriat olur mu? Mustafa Ceceli’nin ezan okuduğu iftardan şeriat çıkar mı? Tam tersine şunu bile söyleyebiliriz. Haçlı seferleri bile İslamiyet’e bu kadar zarar vermedi.

Source: İpek Özbey


Kuzey Kore”den ABD ve Güney Kore’ye savaş uyarısı

ABD ve Güney Kore”nin bugün başlayacağını açıkladığı ortak Özgürlük Kalkanı Tatbikatı”na Kuzey Kore”den sert tepki geldi. Kuzey Kore Dışişleri Bakanlığı”ndan yapılan yazılı açıklamada, ABD ve Güney Kore”nin Pyongyang”ın uyarılarına rağmen geniş çaplı ortak askeri tatbikatlar düzenlemekte ısrar etmesi kınanarak, “ABD ve Güney Kore”nin geleneksel olarak sahnelediği bu savaş tatbikatlarının temelinde, rejimimizin çöküşünü sağlamaya çalışan ısrarlı ve değişmez işgal hırsı yatmaktadır” denildi. Özgürlük Kalkanı Tatbikatı”nın da çatışma riskini artırdığı savunulan açıklamada, “Bu, iki taraf arasındaki gerginliği tek bir kaza atışıyla gerçek savaşa dönüştürebilecek tehlikeli ve kışkırtıcı bir eylemdir” uyarısında bulunuldu. “ASKERİ GERİLİM PATLAMA NOKTASINA GELDİ” ABD”nin hükümet değişikliğinin ardından da Kuzey Kore karşıtı politikalarını sürdürdüğü savunulan açıklamada, “ABD ile Kuzey Kore arasındaki siyasi ve askeri gerilim, ülkemize yönelik çılgın savaş oyunları nedeniyle artık patlama noktasına gelmiş, giderek daha tehlikeli bir hal almıştır” ifadeleri kullanıldı. ABD ve Güney Kore”nin bu yıl Özgürlük Kalkanı Tatbikatı”nın kapsamını genişlettiği vurgulanan açıklamada, “Açıkça görülüyor ki, ABD Özgürlük Kalkanı dâhil büyük çaplı savaş tatbikatlarını aralıksız şekilde sürdürerek gerginlikten oluşan kısır bir döngü oluşturmaya ve Kore Yarımadası”ndaki ve bölgedeki durumu yönetilemez hale getirmeye çalışıyor” ifadelerine yer verildi. “DAHA AĞIR BİR GÜVENLİK TEHDİDİ İLE KARŞILAŞACAKLAR” ABD”nin hamlelerinin bölge ülkelerinin meşru güvenlik kaygılarını artırdığı savunulan açıklamada, “ABD öncülüğündeki ikili ve çok taraflı tatbikatların gerçek bir savaşı andırması, ülkemizin düşmanlardan gelen nükleer savaş tehditlerini caydırma politikasının haklılığını ortaya koymaktadır” denildi. Kuzey Kore”nin ABD”nin askeri güç gösterilerine yanıt olarak stratejik caydırıcılık faaliyetlerini sürdüreceği hatırlatılan açıklamada “ABD, Kuzey Kore karşıtı düşmanca politikasını sürdürdükçe daha da ağır bir güvenlik tehdidiyle karşı karşıya kalacak” uyarısında bulunuldu. ABD”nin Kuzey Kore”ye yönelik tehditlerine karşı alınan tedbirlerin artırılacağı vurgulanarak, “Kore Yarımadası”nda ve bölgede kalıcı barışı sağlayabilmek için nükleer silahlar geliştirmeye yönelik sorumlu çabalarımız iki katına çıkarılacak” denildi. BUGÜN BAŞLIYOR ABD ordusundan yapılan açıklamada, 10-21 Mart 2025 tarihleri arasında Güney Kore ile birlikte ortak Özgürlük Kalkanı Tatbikatı”nın gerçekleştirileceği bildirilmişti. Tatbikatın, Washington – Seul ittifakının askeri müdahale yeteneklerini güçlendirmeyi amaçladığı vurgulanmıştı. Kuzey Kore, daha önce yaptığı açıklamalarda da tatbikatın bölgesel gerginliği artırdığını savunmuştu.

Source:


30 milyar dolar alınacak Avrupa için nöbet tutulacak

‘YİNE KULLANILIYORUZ’CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, AKP’nin, Avrupa ülkeleriyle askeri harcamalar konusunda pazarlık yürüttüğünü ve karşılığında 30 milyar dolar talep ettiğini öne sürdü. Karabat, Türkiye’nin geçmişte Avrupa’nın mülteci deposu yapıldığını, şimdi ise Mehmetçiğin Avrupa güvenliği için kullanılmak istendiğini vurguladı. Bu pazarlığın, Türkiye’nin AB üyeliğine bir kazanım getirmeyeceğini, yalnızca ekonomik anlaşma olduğunu belirtti.

ERDOĞAN AÇIKLASIN

Karabat, Mehmetçiğin Avrupa güvenliğini sağlaması halinde Türkiye’nin doğrudan Rusya’ya karşı bir cepheye sürükleneceğini iddia etti. Soğuk Savaş’ta bile Türkiye’nin dengeli bir politika izlediğini hatırlatan Karabat, AKP’nin bu dengeyi bozarak ülkeyi riskli bir sürece soktuğunu söyledi. Yapılan askeri pazarlığın kamuoyundan gizlendiğini; Erdoğan’ın TBMM’ye açıklama yapması gerektiğini dile getirdi.

Source: Zekeriya Albayrak


Gazze’de ateşkes düğümü! ABD’den 2 aylık uzatma teklifi

19 Ocak’ta başlayan ve kademeli müzakerelerle üç aşama sonunda Gazze’deki savaşı tamamen sonlandırmayı öngören anlaşmanın geleceği, Tel Aviv’in ağız değiştirmesi nedeniyle son haftalarda sürüncemeye girmiş durumda. İsrail’in uzun vadede savaşı sürdürme sinyali vererek yalnızca birinci aşamayı uzatma yönündeki yeni teklifine ABD’de Donald Trump yönetimi de destek verirken, Hamas ise “İsrail anlaşmaya bağlı kalsın” pozisyonunu koruyor.WITKOFF BEKLENİYORİsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisinden önceki gece yapılan açıklamada İsrail heyetinin bugün Katar’ın başkenti Doha’ya gideceği açıklandı. İsrail basınında yer alan haberlerde de ABD’nin ateşkesin uzatılmasına yönelik bir girişim başlattığı bildirildi. Gelişmelerin geçen hafta ABD ve Hamas arasında yürütülen doğrudan görüşmelerin etkisi olduğu belirtilirken, söz konusu ABD planının Trump’ın Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff’un bu hafta bölgeye yapacağı ziyarette gündeme geleceği aktarılıyor. Witkoff’un planı ateşkesin ilk aşamasının 60 gün uzatılması ve Hamas’ın elindeki 10 canlı rehineyi serbest bırakmasını öngörüyor. Basına konuşan Hamas yetkilisi Tahir el-Nunu ise ABD ile yapılan doğrudan görüşmelerde anlaşmanın ikinci aşamasına geçilmesine yönelik de “olumlu sinyaller” olduğunu aktardı.DÜĞÜM NASIL ÇÖZÜLÜRAncak el-Nunu’nun açıklamasına rağmen İsrail’in savaşı sürdürmeye yönelik söylemi ve Hamas’ın kalıcı barış talebi pozisyonunda bir değişiklik gözlenmiyor. Hamas’ın Gazze’nin kontrolünden çekilmesinin ise düğümü çözecebilecek bir seçenek olduğu belirtiliyor. Al Jazeera’ya konuşan İsrailli siyasi analist Yoni Ben-Menachem de Tel Aviv yönetiminin Gazze’de Hamas yönetimi sürdükçe savaşı devam ettireceğini söyleyerek bu konuya dikkat çekiyor. Gazze’nin yeniden inşasına yönelik Arap Birliği planında da Şeridin yönetiminin altı aylık bir süreyle teknokratlara ardından Ramallah merkezli Filistin Yönetimi’ne devri öngörülürken, Hamas’tan konuya ilişkin bir açıklama gelmemişti.İSRAİL AĞIZ DEĞİŞTİRDİ19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkes planının ilk aşamasında 8’i ölü 33 İsrailli rehineye karşılık İsrail hapishanelerinden 1700’ün üzerinde Filistinli tutuklu salıverilmişti. Savaşın tamamen bitmesini öngören ikinci aşama müzakereleri İsrail’in tutum değiştirmesi nedeniyle başlamamıştı.AŞIRI SAĞCI SMOTRICH: GÖÇ İDARESİNİ KURUYORUZİsrail’de aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Gazze’deki yaklaşık 2.2 milyon Filistinlinin bölgeden tehcirini sağlayacak bir göç idaresi kurulması için çalışmalara başladıklarını söyledi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Israel Katz’ın çabalara öncülük ettiğini söyleyen Smotrich, Filistinliler için Gazze’de “gelecek 10-15 yıl boyunca hiçbir şey olmayacağını” savundu. İsrail’de Smotrich başta olmak üzere Gazze’de İsrail işgalini savunan aşırı sağcı isimler, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazzelilerin tehcir edilerek bölgenin yeniden inşasını öngören skandal planı sonrası Tel Aviv yönetiminin Gazzelileri göçe teşvik edecek bir yapı kurması çağrısında bulunmuştu.İSRAİL’DEN SURİYE’DE İRAN TATBİKATISuriye’de Esad rejiminin devrildiği dönem çıkan karışıklığı fırsat bilerek bu ülkenin güneyindeki işgalini genişleten İsrail ordusu, işgal ettiği Hermon Dağı’nda İran’a saldırı tatbikatları gerçekleştirdi. İsrail medyasında yer alan haberlere göre bölgenin coğrafi koşullarının İran’la benzerlik göstermesi nedeniyle Hermon Dağı tatbikatlar için tercih edildi. Hava saldırılarının simüle edildiği tatbikatta yaralı ve kapana kısılmış askerlerin tahliye operasyonlarının icra edildiği belirtildi.

Source: Hurriyet.com.tr


Bahçeli: İmralı çağrısı bütün grupları bağlamakta

MHP Lideri Devlet Bahçeli, dün “Terörsüz Türkiye” konulu yaptığı yazılı açıklamada özetle şunları kaydetti: “Terörsüz Türkiye hedefi, tarihin ve coğrafyanın huzurla mühürlenmesi, umutla müjdelenmesi, barış ve kardeşlik ruhuyla mücehhez hale gelmesidir. On yıllardır milletimizin başına musallat olan kanlı musibetin nihayet sonu görünmüştür.Herhangi bir yol kazasının yaşanmaması, yanlış anlamaların tezahür etmemesi, hassasiyet yönü ziyadesiyle fazla olan iyimser gelişmelerin sekteye uğramaması, uğratılmaması konusunda son derece dikkat, sorumluluk, özen ve uyanıklık gerekmektedir. Önümüzde ihmali ve ihlali düşünülemeyecek altın bir fırsat bulunmaktadır. DEM’İN ÖNÜ AÇILACAKDEM Parti’nin sağduyulu, soğukkanlı, sıcak mesajlarının yanı sıra tutarlı ve istikrarlı adımlarını muhafaza gayreti sonucunda Türkiye partisi olmasının önü de açılacaktır. 27 Şubat İmralı çağrısı, PKK terör örgütüyle birlikte diğer bütün uzantı ve grupları açıkça bağlamaktadır. YPG’nin ve buna benzer terörist oluşumların anılan çağrıdan muaf ve istisna olduklarını iddia etmeleri, çatlak ses çıkaranların bu mesnetsiz görüşü bir plan dahilinde paylaşmaları örgütsel ve kurucu önderliğin doğasıyla tamamıyla çelişkilidir. Terör örgütünü kuran feshini istemiştir. Bunun dışında zamana oynamak, ortamı bulandırmak, süregelen pozitif gündemi tahrip ve tahrik edici nitelikte top çevirmek, siyasi ve hukuki düzenleme taleplerini yoğunlaştırmak aymazlıktır.SİLAHLARINI TESLİM ETMELİLERPKK terör örgütü ve iltisaklı gruplar derhal ve ön şartsız silah bırakmalı, hatta kanlı silahlarını Türkiye Cumhuriyeti’ne teslim etmelidir. Ateşkes açıklaması doğru, dengeli ve isabetli bir açıklama değildir. Çünkü ateşkes rejiminden bahsetmek için eşit ve egemen güçlerin karşılıklı münasebet ve mücadelesine sahne olan ahlaki, mantıki, meşru ve hukuki bir ortamın varlığı asla yoktur. Terör örgütünün bütün uzantı ve bağlantılarıyla silah bırakması ikamesi olmayan bir gerekliliktir.” VATANDAŞLIK TARTIŞMASI – BAHÇELİ, “Bilhassa melezleşmiş bir millet yapısını dikte etmenin peşine düşenler, yürürlükteki Anayasa’da ifadesini bulan Türk vatandaşlığı tanımını pervasızca ve peşin hükümlerle tartışmaya açanlar, terörsüz Türkiye seferberliğini kesintiye uğratmanın düşünü kuran tatlı su kurnazlarıdır. Bizim nazarımızda herkes Türkiye’dir, milletin tamamıdır” dedi.SURİYE’DEKİ ÇATIŞMALARMHP Lideri, Suriye’deki gelişmelerle ilgili de şöyle dedi: “Suriye’nin Lazkiye ve Tartus kentlerinde yaşanan kaygı veren çatışmalar yaygınlık emaresi göstermektedir. Dış bağlantılı etnik ve mezhebi provokasyonların bir yanda ülkemiz diğer yanda komşu ülkeler aleyhine kapsamlı olarak sipariş edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, İmralı tarafından yapılan tarihi çağrıya PKK’yla birlikte diğer uzantı ve iltisak halindeki örgütlerin riayet ve bağlılığı mecburidir. Terörsüz Türkiye amacı derhal gerçekleşmelidir. Aksi halde elinde kanunsuz silah taşıyan kim olursa olsun bedelini en ağır şekilde ödeyecektir.”HİÇBİR ŞART İLERİ SÜRMEKSİZİN“Bölücü terör örgütü, kurucu önderliğin 27 Şubat çağrısına müzahir hareket edip hiçbir şart ileri sürmeksizin silahla yollarını ayırmalı ve örgütsel varlığını sona erdirmelidir. Anayasa’da amir hüküm olan Türk vatandaşlığı tanımı etrafında gittikçe somutlaşan, sürekli irtifa kazanan tehlikeli ve tedirgin edici tartışmaların ifade ve düşünce hürriyetinden daha çok yıkıcı ve zehirleyici fonksiyonu vardır ve bu art niyetli keşmekeşin süratle sonlandırılması samimi beklentimizdir. Bölgesel nitelikli kaos dinamikleri son derece etkin ve faaldir.”

Source: Hurriyet.com.tr


Yılmaz: Suriye’de provokasyon kaybetmeye mahkûmdur

Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada özetle şunları vurguladı: “Son günlerde Suriye’de yaşanan olaylar hepimizi üzmektedir. Tüm unsurları ile kardeşimiz olan Suriye halkını etnik ve mezhebi kimlikler üzerinden çatıştırma ve istikrarını bozma gayreti içinde olanlar başarılı olamayacaktır. Eski rejim kalıntıları da hukuk dışı hareket eden her türlü oluşum da kapsayıcı bir siyasi yapı yönünde Suriye’nin tarihi dönüşüme set çekemeyecektir. Suriye üzerinden ülkemizde mezhepler arası provokasyon yapma çabaları da milletimizin feraseti ve devletimizin gücü karşısında kaybetmeye mahkumdur.HAKLARINI SAVUNACAĞIZTürkiye Cumhuriyeti olarak komşumuz Suriye’nin farklı dinden, mezhepten ve etnik kimlikten tüm vatandaşlarının güvenliğini, birliğini ve haklarını savunmaya devam edeceğiz. Birlik içinde istikrarlı ve müreffeh bir Suriye kardeşane temennimiz olduğu kadar, ülkemizin milli menfaatlerinin de gereğidir. Suriye hükümeti ve kurumları güçlendikçe, komşumuz Suriye’nin istikrarı da güçlenmiş olacaktır. Suriye’de yaşanan hadiselerde dışarıda suçlu arayanlar varsa, kimlerin istikrarsız ve güçsüz bir Suriye istediğine bakmaları yeterli olacaktır.”

Source: Hurriyet.com.tr


Bayram ikramiyesi, sokak köpekleri, ‘terörsüz Türkiye’, Suriye… Kabinede yoğun gündem

Toplantıda iç ve dış gelişmeler, ekonomideki son durum ile ‘terörsüz Türkiye’ ve Suriye’deki gelişmeler ele alınacak. Emeklilere bayram ikramiyesinin de toplantıda değerlendirileceği belirtiliyor. Ayrıca, başıboş sokak köpekleri sorunu da Kabine’nin gündeminde yer alıyor.SOKAK KÖPEKLERİ SORUNUCumhurbaşkanı Erdoğan, Konya’da başıboş sokak köpeklerin saldırısı sonucu 2 yaşındaki Rana el Selci’nin hayatını kaybettiği olayla ilgili önceki gün net mesajlar vermişti. Soruşturma için müfettişler görevlendirilirken, Kabine toplantısında başıboş sokak köpekleri sorunun tüm yönleriyle gündeme alınması bekleniyor.BAYRAM İKRAMİYESİ3 bin liralık bayram ikramiyesinin tutarı da Kabine toplantısında müzakere edilecek başlıklar arasında. Bayram ikramiyelerinde artış yapılması için bir kanuni düzenleme gerekiyor. Kabine toplantısında bu konunun ayrıntıları masada olacak.SURİYE’DEKİ SON DURUMSuriye’de güvenlik güçlerinin, devrik rejim yanlılarına yönelik operasyonu sürüyor. Bölgeden Lazkiye, Tartus ve Humus’ta çatışmaların devam ettiği yönünde bilgiler geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kabine üyeleri de bugün Suriye’deki son durumu ele alacak. Bölgesel ve küresel gelişmeler de toplantıda değerlendirilecek. İsrail’in saldırganlığı, Gazze’deki son durum, Ukrayna-Rusya savaşı ile Avrupa’nın güvenlik mimarisinin yeniden şekillenmesi de ele alınacak konular arasında.‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE’ ADIMLARIİmralı’dan terör örgütüne silah bırakma çağrısının ardından bu çağrının yansımaları ile ‘Terörsüz Türkiye’ için atılan ve atılması planlanan adımların da Kabine toplantısında gündeme gelmesi bekleniyor. Bu kapsamda önümüzdeki günlerde terör örgütü nasıl silah bırakacak, PYD/YPG bu süreçte nasıl bir yol izleyecek, süreç nasıl gözlemlenecek? Tüm bu sorular da yine toplantıda konuşulacak. Gözden Kaçmasın Ahmet Hakan yazdı: Anti-Erdoğan kampanyayla nereye kadar Haberi görüntüle

Source: Hurriyet.com.tr


Kabine bugün toplanıyor: Emeklilere bayram ikramiyesi masada

Kabine iki haftalık aranın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın başkanlığında Beştepe”de toplanacak.
Gündemde hükümetin “Terörsüz Türkiye” olarak olarak tanımladığı süreç olacak. İmralı”dan gelen çağrıya terör örgütü PKK”nın ateşkesle karşılık vermesi ve çağrının kamuoyundaki yankıları kabinede ele alınacak. Terör örgütünün silah bırakma süreci, bu sürecin gözlemlenmesi, olası yasal düzenlemeler kabine toplantısında ele alınacak.
Bayram ikramiyesi zammı masaya yatırılacak

Kabinede ekonomideki gelişmeler de değerlendirilecek. Ramazan ayında fahiş fiyatla mücadeleye dair atılan adımlar masada olacak. Enflasyonun seyri ve bu alanda atılacak yeni adımların detaylandırılması bekleniyor. Emeklilere yapılması planlanan bayram ikramiyesi zammı da masaya yatırılacak.
Dış politika da yoğun gündem
Dış politikada en önemli başlık Suriye. Son günlerde devrik lider Esad destekçileri ile yaşanan çatışmalar sürüyor. Özellikle Lazkiye şehrindeki çatışmalar ve Türkiye”nin süreci takibi kabinede değerlendirilecek. Kabinede Gazze”deki ateşkes sürecinin de kapsamlı şekilde değerlendirilmesi bekleniyor.
Sokak köpeklerinin durumu konuşulacak
Öte yandan Konya’da yaşanan köpek saldırısının ardından, sokak köpeklerinin durumunun da konuşulması bekleniyor. Kabine toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan kameraların karşısına geçecek ve toplantıda alınan kararlara ilişkin bir konuşma yapacak.

Source: Dünya Gazetesi


Trump”tan özerk bölgeye davet: ABD”nin parçası olun

ABD Başkanı Donald Trump, Grönland”ı ülkesine katma isteğini bir kez daha dile getirdi. Kendisine ait Truth sosyal medya platformu üzerinden açıklama yapan Trump, ABD Kongresi”nde yaptığı konuşmayı hatırlatarak, “Konuşmamda açıkça ifade ettiğim üzere, ABD Grönland halkının kendi geleceğini belirleme hakkını güçlü şekilde desteklemektedir” dedi. Grönland halkına “İkinci Dünya Savaşı”ndan bu yana olduğu gibi sizi güvende tutmaya devam edeceğiz” sözleriyle seslenen Trump, “Yeni iş alanları yaratmak ve sizi zenginleştirmek için milyarlarca dolar yatırım yapmaya hazırız. Ve eğer isterseniz, sizi dünyanın en büyük ulusu olan Amerika Birleşik Devletleri”nin bir parçası olmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı. KONGRE KONUŞMASINDA DA GÜNDEME GETİRMİŞTİDaha önce birçok kez Grönland”ın ABD”nin bir parçası olması gerektiğini ifade eden Trump, konuyu ABD Kongresi”nde yaptığı konuşmada da gündeme getirmişti. Trump, Grönland halkına seslenerek “Kendi geleceğinizi belirleme hakkınızı güçlü şekilde destekliyoruz ve eğer isterseniz sizi ABD”ye bekliyoruz” ifadelerini kullanmıştı. Grönland”ın ABD”nin ulusal ve uluslararası güvenliği için kritik önemde olduğunu vurgulayan Trump, “Öyle ya da böyle Grönland”ı alacağız” demişti.

Source: Www.star.com.tr


Bakan Fidan”dan dikkat çeken Suriye açıklaması: Bazı çevrelerin çabalarını gözlemliyoruz

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan ile Ürdün”ün ev sahipliğinde tarihi nitelikte bir toplantı gerçekleştirdiklerini belirtti.Bölgenin kronik sorunlarına ortak çözümler üretmek ve bölgesel inisiyatif almak amacıyla bir araya geldiklerini kaydeden Fidan, toplantıda, başta terörle mücadele olmak üzere Suriye”nin istikrarını yakından ilgilendiren konuları detaylıca ele aldıklarını aktardı.Hakan Fidan, Suriye”de yeni kurulan hükümete her yönüyle yardımcı olma, istikrar sağlayıcı bütün faaliyetleri destekleme konusunda hemfikir olduklarının altını çizdi.”İsrail”in bölgedeki yayılmacı politikalarına karşı durmak ve Filistin meselesini kalıcı çözüme kavuşturmak için sorumluluk almak zorundayız. Gazze, Filistin toprağıdır ve öyle kalacaktır” ifadesini kullanan Fidan, Filistinlilerin ana yurtlarından zorla göç ettirilmesine yönelik söylem ve adımların başarısızlığa mahkum olduğunu kaydetti.Fidan, toplantıda terör örgütü DEAŞ”a karşı müşterek operasyon ve istihbarat mekanizması kurulmasına yönelik karar aldıklarını anımsatarak, tarafların uzman ekiplerinin süreci detaylandırarak hızla hayata geçireceğini belirtti.”Birlikte hareket ettiğimiz sürece, bölgesel barışa ve güvenliğe daha güçlü katkılar sağlayacağız. Bugünkü Beşli Güvenlik Zirvesi, bu yönde atılmış çok önemli bir adımdır” görüşüne yer veren Fidan, bir sonraki toplantının Türkiye”nin ev sahipliğinde yapılacağını hatırlattı.Son günlerde bazı çevrelerin, Suriye”de istikrarsızlık oluşturmak amacıyla toplumsal fay hatlarını harekete geçirme çabalarının gözlemlendiğine dikkati çeken Fidan, şunları kaydetti:”Hadiseleri, herhangi bir mezhebe ya da dini gruba mal etmeye çalışmak doğru değildir. Yaşanan gerginliklerin mezhep çatışmasına dönüşmesini amaçlayan provokasyonlara karşı, itidal ve sağduyu içinde hareket edilmesi büyük önem taşımaktadır.”

Source: Www.star.com.tr


ABD ve Hamas doğrudan iletişime geçti! İsrail”i panikleten görüşme

CNN televizyonuna röportaj veren Boehler, “İsraillilerin neden öfkeli olduğunu anlıyorum ancak biz ABD”yiz. İsrail”in ajanları değiliz. Belirli çıkarlarımız var ve iletişim kurduk. Özel parametrelerimiz vardı.” dedi.Görüşmeler konusunda İsrail”in şaşkınlık ve endişesini anlayışla karşıladıklarını bildiren Boehler, Hamas temsilcileriyle görüşmenin ABD Başkanı Donald Trump tarafından önceden onaylandığını belirtti.Rehinelerin serbest bırakılmasının teşvik edilmesinde, bu görüşmelerin “yapıcı ve faydalı” olduğunu kaydeden Boehler, “Gerçek şu ki yapmak istediğim şey, çok kırılgan bir noktada olan bazı müzakereleri başlatmaktı.” diye konuştu.Görüşmelerde Hamas”a “Burada istediğiniz oyun sonu nedir? Rüya (gibi) oyun sonu değil, ama bu noktada gerçekçi olduğunu düşündüğünüz şey nedir?” sorularını yönelttiğini kaydetti.Rehineler konusunda birkaç hafta içinde bir şeyler başarılabileceğine inandığını dile getiren Boehler, sadece bölgede tutulan Amerikalılar değil, tüm tutukluların serbest bırakılabileceği bir anlaşma yapılabileceğine inandığını aktardı.- “DİYALOG, OTURMAK DEMEK”Bu arada, Boehler, katıldığı “Fox News Sunday” programında İsrail”in endişelerine rağmen ABD ile Hamas arasındaki doğrudan görüşmeleri savunarak, diyaloğun “bir şeyler vermek anlamına gelmediğini” belirtti.Boehler, “Diyalog, oturmak demek. Birinin ne istediğini dinlemek ve sonra bunun bizim istediklerimizle uyup uymadığını belirlemek. Daha sonra ortada bir yerde nasıl bir yere varılabilir ve savaş çıkmadan nasıl yaşayabiliriz?” şeklinde konuştu.- “BAZI İFADELERİM YANLIŞ YORUMLANDI”İsrail”den gelen tepkiler üzerine daha sonra X hesabından paylaşımda bulunan Boehler, bazı ifadelerinin yanlış yorumlandığına dikkati çekti.Boehler, “Bazılarının yanlış yorumlamasından dolayı net olmak istiyorum. Hamas binlerce masum insanı katletmiş bir terör örgütüdür. Tanımı gereğince kötü insanlardır. Ve ABD Başkanı”nın da dediği gibi, Hamas tüm rehineleri derhal serbest bırakmadığı takdirde tek bir Hamas üyesi bile güvende olmayacak.” ifadesini kullandı.- ABD”NİN ORTA DOĞU ÖZEL TEMSİLCİSİ WİTKOFF HAFTA İÇİ DOHA”YA GİDECEKÖte yandan, ABD ulusal basınında, Trump”ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff”un, rehine salıverilmesi ve olası ateşkesi kapsayan yeni bir anlaşma için hafta içinde Doha”ya gitmeyi planladığı aktarıldı.İsrail devlet televizyonu KAN”ın haberine göre, İsrail, Boehler ile Hamas yöneticisi Halil el-Hayya arasında gerçekleştirilen görüşmelerde ilerleme kaydedildiğini aktarmıştı.

Source: Www.star.com.tr


Son dakika… 2022″den bu yana bir ilk: Rusya kuşatma altına aldı! Trump: Ukrayna hayatta kalamayabilir

HABERLERDünya Haberleri

Son dakika… 2022″den bu yana bir ilk: Rusya kuşatma altına aldı! Trump: Ukrayna hayatta kalamayabilir

Güncelleme Tarihi: Mart 10, 2025 08:15

#Rusya#Ukrayna#Trump

TwitterLinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

HABER MERKEZİ

Oluşturulma Tarihi: Mart 10, 2025 08:15

ABD başkanı Donald Trump”ın Kiev”e askeri destek ve istihbarat paylaşımını kesmesinden sonra saldırılarını artıran Rusya, 2022″den bu yana ilk kez Ukrayna”nın Sumi bölgesinde toprak ele geçirdiğini, Kursk sınır bölgesindeki dört yeni köyü geri aldığını duyurdu. Moskova binlerce Ukrayna askerini kuşatma altına aldığını duyururken ABD başkanı Donald Trump Ukrayna”nın egemen bir devlet olarak varlığını sürdüremeyeceğini ima etti.

Trump: Ukrayna “hayatta kalamayabilir”

ABD başkanı Donald Trump,bu hafta Suudi Arabistan”da başlayacak barış görüşmeleri öncesinde yaptığı açıklamada Ukrayna”nın egemen bir devlet olarak varlığını sürdüremeyeceğini ima etti. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan ABD başkanı, askeri yardımları ve istihbarat paylaşımını askıya alarak Ukrayna”dan “uzaklaştığı” için rahat hissedip hissetmediği sorulduğunda “Ukrayna zaten hayatta kalamayabilir” cevabını verdi.

Elon Musk: ‘Starlink olmasa Ukrayna çöker’

Sosyal medya platformu X’te Trump yanlısı bazı siyasi analistlerin Beyaz Saray önünde önceki gün açılan dev Ukrayna bayrağının ABD yönetimi tarafından finanse edilmiş olabileceği eleştirilerine katılan Musk, “Özellikle Monako’da malikânede yaşayan 10 Ukraynalı oligarka yaptırım uygulayın ve bunlar anında kesilir” ifadelerini paylaştı. Starlink’i Ukrayna’nın hizmetine sunarak “Putin’e meydan okuduğunu” ve bu sistemlerin Ukrayna ordusunun “belkemiği” olduğunu söyleyen Musk, hizmeti kesmesi halinde Ukrayna cephesinin “çökeceğini” iddia etti. Bu arada Musk’ın paylaşımına yanıt veren Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, Ukrayna’nın Starlink sistemine yaklaşık 50 milyon dolar ödeme yaptıklarını hatırlatarak, “SpaceX’in güvenilmez bir tedarikçi olduğu ortaya çıkarsa başka tedarikçiler aramak zorunda kalacağız” dedi. Musk da, “Sessiz ol, küçük adam. Maliyetin çok küçük bir kısmını ödüyorsun” şeklinde karşılık verdi.

2022″den beri bir ilk! Rusya Sumi bölgesinde toprak ele geçirdi

Geçtiğimiz hafta, ABD başkanı Donald Trump”ın Kiev”e askeri destek ve istihbarat paylaşımını kesmesinden sonra saldırılarını artıran Rusya, Kursk bölgesindeki birçok köyün kontrolünü ele geçirdiğini ve güçlerinin binlerce Ukrayna askerini çevrelediğini açıkladı. AFP haber ajansının geçtiği bilgilere göre Rusya, 2022″den bu yana ilk kez Ukrayna”nın Sumi bölgesinde toprak ele geçirdiğini, Kursk sınır bölgesindeki dört yeni köyü geri aldığını duyurdu.

Rus ordusunun Ukrayna”daki cephede ilerlediği belirtilen açıklamada, “Sumi bölgesindeki Novenkoye mezrası, Donetsk Halk Cumhuriyeti”nin de Konstantinopol yerleşim yeri kurtarıldı.” ifadesine yer verildi.Son 24 saatte 143 bölgede Ukrayna”nın savunma sanayisi alanındaki doğal gaz işleme tesislerine, askeri havaalanı altyapısına, insansız hava araçları (İHA) üretim ve yönetim merkezlerine saldırılar düzenlendiği kaydedilen açıklamada, savaşın başlangıcından bu yana Ukrayna ordusuna ait 656 uçak, 283 helikopter, 45 bin 877 İHA, 600 hava savunma füze sistemi, 22 bin 90 tank ve zırhlı araç, 1525 çok namlulu roketatar, 22 bin 390 obüs ve havan topu ile 32 bin 630 özel askeri aracın yok edildiği belirtildi.

Trump bir kez daha Grönland halkına seslendi: “Sizi parçamız olmaya davet ediyoruz”

ABD Başkanı Donald Trump, Grönland’ı ülkesine katma isteğini bir kez daha dile getirdi. Kendisine ait Truth sosyal medya platformu üzerinden açıklama yapan Trump, ABD Kongresi’nde yaptığı konuşmayı hatırlatarak, “Konuşmamda açıkça ifade ettiğim üzere, ABD Grönland halkının kendi geleceğini belirleme hakkını güçlü şekilde desteklemektedir” dedi. Grönland halkına “İkinci Dünya Savaşı”ndan bu yana olduğu gibi sizi güvende tutmaya devam edeceğiz” sözleriyle seslenen Trump, “Yeni iş alanları yaratmak ve sizi zenginleştirmek için milyarlarca dolar yatırım yapmaya hazırız. Ve eğer isterseniz, sizi dünyanın en büyük ulusu olan Amerika Birleşik Devletleri”nin bir parçası olmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Canlı Anlatım Özeti

Trump: Ukrayna “hayatta kalamayabilir”

Elon Musk: ‘Starlink olmasa Ukrayna çöker’

2022″den beri bir ilk! Rusya Sumi bölgesinde toprak ele geçirdi

Trump bir kez daha Grönland halkına seslendi: “Sizi parçamız olmaya davet ediyoruz”

Haberle ilgili daha fazlası:
#Rusya#Ukrayna#Trump

BAKMADAN GEÇME!

Source: Hurriyet.com.tr


Kuzey Kore”den tansiyonu yükselten hamle

Kuzey Kore”den, bugün ortak Özgürlük Kalkanı Tatbikatı”na başlayan ABD ve Güney Kore”ye misilleme geldi.Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı”ndan yapılan açıklamada, Kuzey Kore”nin Sarı Deniz istikametine birden çok balistik füze fırlattığı belirtildi.Füzelerin yerel saatle 13.50″de Kuzey Kore”nin Hwanghae bölgesinin iç kesimlerinden fırlatıldığı aktarılan açıklamada, Ordumuz, ABD ile yakın iş birliği içinde gözlem ve analiz faaliyetlerini sürdürerek teyakkuzda kalmaya devam edecek ifadeleri kullanıldı.ZAMANLAMASI DİKKAT ÇEKTİ Pyongyang”ın son füze denemesinin, ABD ve Güney Kore”nin bölgede 11 günlük Özgürlük Kalkanı Tatbikatı”na başladığı gün gerçekleşmesi Washington-Seul ittifakına gözdağı olarak yorumlandı.Kuzey Kore, bugünkü denemeyle birlikte ABD Başkanı Trump”ın 20 Ocak”ta görevi devralmasından bu yana ilk kez balistik füze test etmiş oldu.Pyongyang, son balistik füze denemesini 14 Ocak”ta yapmış, 27 Şubat”ta ise stratejik seyir füzesi fırlatma tatbikatı gerçekleştirdiğini açıklamıştı.KUZEY KORE GERÇEK SAVAŞ UYARISI YAPMIŞTI Kuzey Kore”den günün erken saatlerinde yapılan açıklamada, ABD ve Güney Kore”nin bölgede gerçekleştireceği ortak Özgürlük Kalkanı Tatbikatı kınanarak, Bu, iki taraf arasındaki gerginliği tek bir kaza atışıyla gerçek savaşa dönüştürebilecek tehlikeli ve kışkırtıcı bir eylemdir uyarısında bulunulmuştu.ABD”nin tehditlerine karşı alınan tedbirlerin artırılacağı vurgulanan açıklamada, Kore Yarımadası”nda ve bölgede kalıcı barışı sağlayabilmek için nükleer silahlar geliştirmeye yönelik sorumlu çabalarımız iki katına çıkarılacak denilmişti.

Source: Hurriyet.com.tr


Hasan Hüseyin Öz yazdı: “Suriye”de aleviler katlediliyor” söyleminin arkasında kim var?

Kanı kanla yumazlar…Hele hele devlet olma iddiasındaysanız, hukuk tesis etme kabiliyetinizi her alanda göstermelisiniz.Ben Suriye Devrimi”nin ilk günlerinden itibaren, “savaş hukukuna riayet eden devrimcilerin” desteklenmesinin gerektiğini hep söyledim.Suriye”ye ilişkin ihtiyatlı iyimserliğimi hep korudum, ancak sahada onlarca belirsiz alanın olduğunu, dolayısıyla örgütten devlete geçişin sancılı olacağının da altını çizdim.Onlarca örgüt vardı ülkede, alışkanlıklar, kesin inançlar ve özellikle çatışmalarla şekillenen ekonomi politiğin kaosun devamını isteyeceğini, sistem içine çekilemeyen örgütlerin büyük güçlerle iş tutma ihtimalini göz ardı etmemek gerektiğini vurguladım.Bütün bunları söylemek kolay!Birkaç gündür Suriye”de iyi haberler gelmiyor.Bir de korkunç bir dezenformasyonla ortalık iyiden iyiye zehirleniyor.Oysa Perşembe”nin gelişi Çarşamba”dan belliydi.Sözgelimi son birkaç zamandır İran yönetiminin iğvalı açıklamalarına bir bakın, etnikçi ve mezhepçi çatışmanın zeminini hazırlayan beyanatlarla dolu.Daha Suriye”de, Nusayri diktatörü Esed artığı yapıların kalkışması başladığı sıralarda Hamaney”in danışmanı Ali Ekber Velayeti, aşağıdaki cümlelerle deyim yerindeyse iç savaş tehdidi yapıyordu:”Suriye”nin geleceğinin şimdiden kestirmek imkânsız ama ortaya çıkan bulgular ve görülenler, Suriye”de parçalanma hazırlıklarının başladığını gösteriyor. Orada her kesimin iddiası var.”Hakeza Siyonist İsrail”in yönetimi de “Dürziler” ve “PYD” üzerinden Suriye”nin toprak bütünlüğüne doğrudan hedef alan terörü destekleyen açıklamalarının dozajını artırdı.İran muhipleri bunu da yine görmezden gelecekler ama, İran ile İsrail arasındaki kirli network bir kere daha deşifre oldu.Yeri geldi söyleyelim… İran ve İsrail, varlıklarını birbirine bağlamış devletimsi örgütler. Meşruiyetlerini terör üreterek sağlarlar. Şimdiye kadar geliştirdikleri terör stratejisi ile birbirlerinin önünü açtılar. Dolayısıyla Batı Asya”da ne hukuk tesis edilmesine izin verirler ne de bir barış yapılmasına.Suriye, toprak bütünlüğünü sağlayarak bir düzen tesis ettiğinde, varlıklarını teröre dayandıran İran ve İsrail”in hareket alanı daralacaktır.Onun için iğva oluşturmak, fitne yaymak için meddahı, daisi, mossad ajanı kol kola çalışmalarını sürdürüyorlar.Nereden mi çıkardım…Şu Hatay”da kalabalığı tahrik etmek için “Suriye”de on bin alevi(!) katledildi bir gecede” sözünü söyleyen Nusayri Şeyhi olduğu söylenen Selim Narlı”nın “İsrail Hükümeti”nden Lazkiye”deki Nusayrilere destek talep edeceğim” sözü ile İsrail”in Dürzi ve PYD stratejisi arasında bir bağ yok mu sizce?Velayeti”nin açıklamalarını da buraya ekleyin.”Alevi katliamı” tezviratını yayanların da izini sürün nereye çıkıyor sözde Nusayri şeyhinin sözlerine bakın göreceksiniz.Dışişleri Bakanı Hakan Fidan”ın dediği gibi “dünyada artık hiçbir şey gizlenemiyor.”Her şey birbirine karıştı ama açık söyleyeyim, Türkiye”deki Alevilikle Nusayrilik arasında bir bağ kurulmak istenmesi tek başına suçüstüdür.”Suriye”de mezhepçi ve etnikçi çatışmalar günün sonunda kimin veya kimlerin işine yarıyor?” sorusunu kendi kendinize sorun, bu kirli çatışma sürecini hazırlayanları suçüstü yakalarsınız.

Source: Hasan Hüseyin Öz


Suriye”de katliam mı yapılıyor?

Suriye”de katil Beşar Esed rejiminin kalıntıları isyana kalkıştı. Yıllar sonra huzurlu bir Ramazan geçirmeye hazırlanan Suriyelilerin Lazkiye”den gelen ayaklanma haberiyle az da olsa ağızlarının tadı kaçtı.Lazkiye”deki ayaklanma Suriye”den çok Türkiye”de konuşuldu. Daha doğrusu sosyal medyada gündem edilmeye çalışıldı. Yalan bilgilerle Lazkiye ayaklanması üzerinden Türkiye”ye operasyon çekme derdindeler.Lazkiye”deki ayaklanmaya katil Esed”in ordusunda görev yapmış askerler öncülük ediyor. Çıkan isyanda onlarca polisi diri diri yaktılar.Suriye yönetimi isyanı bastırmak için Lazkiye”ye destek kuvvetler gönderdi ve isyanı bastırdı. Aslında bu beklenen bir hâdiseydi. Esed rahat dursa İran, İsrail vb. ülkeler rahat durmayacaktı. Nitekim de rahat durmadılar.Esed”in devrilip Suriye”den kaçmasında Recep Tayyip Erdoğan”ın çok büyük bir payının olduğu herkesin mâlûmu. İşte bu mâlûmun intikamını almak için Türkiye”de “Lazkiye”de Aleviler öldürüyor” yalanını servis ettiler. Mezhepçilik fitnesine oynuyorlar. Hatırlarsınız bunlar “Türkiye”de Alevilerin evleri işaretleniyor” diye belli aralıklarla yaygara yaparlar ama bir süre sonra gerçek ortaya çıkar: Kapılara işaretlemeleri kendileri yapmış!Suriye”de 13 yıldır süren katliamları dile getirenlere “Bize ne Suriye”den bizi ilgilendirmez” diyenlerin ne hikmetse Suriye hassasiyetleri depreşti! Üstelik bu güruhun geçmişlerinde Dersim katliamı var!..Ayaklanma Suriye”de ama esas kavga Türkiye”de. Henüz savaş bitmedi!

Source: Yakup Köse


Norveç Svalbard oturma izni şartları neler? Türkiye vatandaşlarına Norveç”te oturum izni veriliyor

Svalbard takımadalarının statüsünü belirleyen Spitsbergen Anlaşması, geçtiğimiz cuma günü yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Resmi Gazete’de yürürlüğe girdi. Bu karar doğrultusunda, Türk vatandaşları artık takımadalarda mülk edinme, oturma ve bilimsel araştırma yapma hakkına sahip oldu.

Norveç genel göç politikaları gereği yabancı ülke vatandaşlarına doğrudan vatandaşlık vermiyor.

NTV”de yer alan habere göre; Türk vatandaşları, Svalbard takımadalarının kara suları, fiyortları ve limanlarına giriş, adalarda oturma, bölgedeki balıkçılık ve avlanma faaliyetlerinde bulunma, denizcilik, endüstriyel faaliyetler, madencilik ve ticaret yapma hakları kazandı.

Adalarda mülk edinme, ikamet etme, balıkçılık yapma hakkı

1596 yılında keşfedilen ve neredeyse tamamen buzla kaplı olan adalar, 1925 yılında Norveç’e bağlı olarak hak tanındı. Dünyanın en kuzeyindeki idari merkez olarak bilinen bölgede, bir anlaşma çerçevesinde 40 kadar ülkeye yerleşim kurma hakkı verildi. Türkiye de bu egemen devletler arasında yer alıyor ve anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte Türk vatandaşları, bölgede oturum hakkı kazandı. Geçmişte, bu hakkı yalnızca Rusya ve Norveç gibi diğer egemen devletler kullanıyordu.

Paris”te 9 Şubat 1920 tarihinde imzalanan ve 1925 yılından bu yana yürürlükte olan anlaşma, Norveç’in Svalbard takımadaları üzerindeki egemenliğini tanırken, anlaşmaya taraf olan diğer ülkelerin vatandaşlarına adalarda mülk edinme, ikamet etme, balıkçılık ve madencilik faaliyetlerinde bulunma ile bilimsel araştırma yapma hakkı tanımaktadır.

Norveç”in resmi web sitesinde, Svalbard”a seyahat etmek için birden fazla vize almanın gerektiği belirtiliyor. Siteye göre, “Vize başvurusu yaparken 2 veya daha fazla giriş için başvurmanız önemlidir. Çünkü Svalbard, Norveç”in bir parçası olmasına rağmen Schengen bölgesine dahil değildir. Schengen bölgesine giriş için vize almanız gerekiyorsa, Svalbard ziyaretinizin ardından Norveç’e veya Schengen bölgesine geri dönüş için de vize almanız gerekecektir.”

Svalbarda”da oturum için hangi belgelere gerek var?

Norveç resmi makamlarının verdiği bilgiye göre, Svalbard”a seyahat etmek için Schengen vizesi gerekmiyor. Ancak, iş bulmak ve konut temin etmek zor olduğundan, bölgeye gitmeden önce iş ve konut düzenlemeleri yapılması gerektiği vurgulanıyor. Oturum koşullarına dair açıklamalar ise şu şekilde:

Yabancıların Svalbard”a seyahat etmek için Norveç yetkililerinden vize veya çalışma ve oturma izni almasına gerek yoktur. Ancak, Schengen Bölgesi için vize gereksinimi olan yabancı vatandaşların anakara Norveç üzerinden Svalbard’a giderken Schengen vizesine sahip olmaları gerekir. Svalbard”da kaldıktan sonra Schengen Bölgesi”ne (anakara Norveç) geri dönmek için çift girişli vize almak önemlidir.

İş bulamayan kişilerin konut edinmesi zordur. Norveç devleti, Svalbard”daki neredeyse tüm araziye sahiptir, bu nedenle pratikte kendi evinizi inşa etmek için arsa satın almak mümkün değildir. Bazı özel konutlar kiralık arazilere inşa edilmiştir ve bu konutlar özel kişilere satılmış veya kiralanmıştır. Konut fiyatları oldukça yüksektir.

Bu nedenle, Svalbard’a gitmeyi planlayan kişilere, bölgeye gelmeden önce iş ve konut temin etmeleri tavsiye edilir. Ayrıca, oturum izni almak için ada valisinin onayı da gerekmektedir.

Spitsbergen Anlaşması nedir?

Spitsbergen Anlaşması, 9 Şubat 1920’de Paris’te imzalanıp 1925’te yürürlüğe giren uluslararası bir anlaşmadır. Bu anlaşma, Norveç’in Svalbard takımadaları üzerindeki egemenliğini tanırken, taraf ülke vatandaşlarına bölgede çeşitli haklar sunmaktadır.

Türkiye’nin Spitsbergen Anlaşması’na taraf olmasıyla birlikte, Türk vatandaşları artık Svalbard’da mülk edinebilecek, oturma izni alabilecek ve belirli ticari faaliyetlerde bulunabilecek.

Anlaşmanın temel amacı, Svalbard’ın doğal kaynaklarının taraf ülkeler tarafından eşit şekilde kullanılması ve bölgenin barışçıl amaçlarla değerlendirilmesidir. Bu çerçevede, bilimsel araştırma, balıkçılık, madencilik ve denizcilik gibi alanlarda faaliyet gösteren ülkelere belirli avantajlar sağlanmaktadır.

Source: Haber Merkezi


İsrail lobisinden Türkiye düşmanlığı! ABD”de diplomatik statü oyunu devreye alındı

ABD”de gündem Türkiye olmaya devam ediyor. ABD Kongresi”nin alt kanadı Temsilciler Meclisi”ne, Helen İsrail İttifakı”nın öncülüğünde Türkiye”nin, ABD Dışişleri Bakanlığı”nda bir Avrupa ülkesi yerine Orta Doğu ülkesi olarak yeniden tanımlanmasını öngören bir yasa tasarısı sunuldu.RUSYA VE ÇİN RAHATSIZ ETTİTemsilciler Meclisi üyeleri Gus Bilirakis ve Brad Schneider tarafından sunulan “Türkiye ile Diplomatik İlişkileri Yeniden Düzenleme Yasası” ile Türkiye”nin ABD Dışişleri Bakanlığı”na bağlı Avrupa ve Avrasya Bürosu”ndan (EUR) Yakın Doğu Bürosu”na (NEA) taşınması öngörülüyor. Böylece Türkiye”nin diplomatik statüsünün İran, Suriye ve Libya ile aynı bölgede tanımlanması amaçlanıyor. Helen İsrail İttifakı yasa tasarısına gerekçe olarak, “Türkiye”nin Orta Doğu”ya yöneldiği, Rusya, Çin ve İran ile artan bağları, Doğu Akdeniz”deki anlaşmazlıklar ve artık Avrupa ile ilişkilerine öncelik vermediğini” gösterdi.

Source: Www.star.com.tr


Şara, 1000″den fazla kişinin öldüğü Lazkiye”deki olaylar için harekete geçti

Suriye Cumhurbaşkanlığı”ndan yapılan yazılı açıklamada, Lazkiye”deki olayların tüm yönleriyle incelenmesi ve sorumluların belirlenmesi amacıyla 7 üyeden oluşan bağımsız bir komitenin görevlendirildiği bildirildi. SALDIRILAR İNCELENECEK Bağımsız soruşturma komitesi, olayların çıkış nedenlerinin ve gelişim sürecinin araştırılması, sivillere yönelik ihlallerin soruşturulması ve sorumluların belirlenmesi, kamu kurumları, güvenlik güçleri ve orduya yönelik saldırıların incelenmesi için yetkilendirildi. RAPOR CUMHURBAŞKANLIĞINA SUNULACAK Komite, ayrıca gerektiğinde uzmanlardan destek alma yetkisine sahip olacak. Tüm devlet kurumlarının ise komiteyle tam iş birliği yapması zorunlu kılındı. Soruşturma komitesinin, olaylara ilişkin kapsamlı raporunu 30 gün içinde tamamlayarak Suriye Cumhurbaşkanlığı”na sunması bekleniyor. LAZKİYE VE ÇEVRESİNDE BİLANÇO OLDUKÇA AĞIR Suriye”de Lazkiye ve çevresinde çıkan olaylarda ölü sayısı artıyor. Suriye İnsan Hakları Gözlem Evi”nden yapılan açıklamaya göre ölü sayısı bini aşmış durumda. Ölenlerin 700″den fazlasının yakın mesafeden ateş edilerek öldürülen kişilerin oluşturduğu kaydedildi. Çatışmalarda Esad yanlısı unsurlardan 148, Suriye hükümeti güçlerindense 125 kişinin öldürüldüğü açıklandı. NE OLMUŞTU? Suriye”de devrik Esed rejimi unsurlarının 6 Mart”ta Lazkiye”nin Ceble ilçesinde düzenlediği saldırıda en az 11 güvenlik görevlisi hayatını kaybetmişti. Saldırının ardından Suriye ordusu, tank, zırhlı personel taşıyıcı, çok namlulu roketatar gibi ağır silahların da bulunduğu yüzlerce araçtan oluşan takviye birlikleri Lazkiye ve Tartus illerine sevk etmiş, bölgede devrik rejim unsurlarının yakalanması için operasyon başlatmıştı. Operasyonlarda en az 50 güvenlik görevlisi hayatını kaybederken, uluslararası basına ve sosyal medyaya, bazı silahlı grupların bölgede çok sayıda sivili hedef aldığı haberleri ve görüntüleri yansımıştı.

Source: Haberler


İSO İhracat İklim Endeksi şubat ayı verileri açıklandı: İhracat ikliminde iyileşme sürüyor

Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi”nin Şubat 2025 dönemi sonuçları açıklandı. Söz konusu iyileşme ocak ayındaki ile hemen hemen aynı oranda gerçekleşti.
İSO”dan yapılan açıklamada şöyle denildi: “Son dönemde devam eden eğilimlerle uyumlu şekilde, dünya genelinde ekonomik aktivitenin en hızlı genişlediği bölge Orta Doğu olurken diğer bölgelerde daha karmaşık bir tablo ortaya çıktı. Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, ulusal PMI anketlerindeki PMI üretim endekslerinin bir araya getirilerek ağırlıklandırılmasıyla hesaplanmaktadır. Ağırlıklar, ihracat pazarlarının Türk imalat sanayi ihracatından aldıkları paylara ilişkin istatistikler kullanılarak oluşturulmaktadır.
İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi Şubat’ta 51,1 olarak gerçekleşti. Endeks, 51,2 olan Ocak ayı değerine göre önemli bir değişim göstermedi ve ihracat talep koşullarında güçlenmenin sürdüğüne işaret etti. Böylece Şubat verileri ile beraber Türk imalatçılarının ihracat iklimindeki kesintisiz iyileşme trendi 14 aya ulaştı. Ekonomik aktivitenin en hızlı artış kaydettiği ülke Suudi Arabistan Şubat ayında anket kapsamındaki ekonomiler içerisinde ekonomik aktivitenin en hızlı artış kaydettiği ülke Suudi Arabistan oldu. Bu ülkede büyüme hızı Ocak’ta görülen 18 aylık zirveye göre bir miktar zayıf olmasına rağmen güçlü seyrini korudu. Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) de petrol dışı ekonomik aktivite güçlü şekilde arttı ve bir önceki aya göre sınırlı bir ivme kazandı. Diğer Orta Doğu ülkelerine bakıldığında ise üretim Kuveyt ve Lübnan”da artarken Mısır”da yatay seyretti; Katar”da ise düşüş sergiledi.
Şubat ayında en güçlü ekonomik büyüme Suudi Arabistan’da gerçekleşirken en belirgin daralma ise Türk imalat sanayi ihracat pazarının yüzde 4’ünü oluşturan Fransa’da kaydedildi. Ülkede üretim belirgin bir şekilde düştü ve söz konusu düşüş bir yıldan uzun sürenin en yüksek hızında gerçekleşti. Ekonomik aktivite Almanya”da hafif geriledi Avrupa”nın diğer bölgelerinde ise daha karmaşık bir görünüm ortaya çıktı. Ekonomik aktivite Almanya”da hafif gerilerken, Birleşik Krallık’ta değişim göstermedi. Hollanda ve Romanya gibi diğer önemli pazarlarda yaşanan üretim daralmasına karşılık, İtalya ve İspanya”da büyüme gerçekleşti. İtalya”da ise genişleme son dokuz ayın en yüksek oranında ölçüldü. ABD”de ekonomik aktivite artmaya devam etti ve kesintisiz büyüme eğilimi 25 aya ulaştı. Öte yandan Şubat’taki artış oldukça ılımlı düzeyde ve Nisan 2024’ten bu yana en düşük oranda kaydedildi. Son olarak, yeni yayınlanmaya başlayan Pakistan İmalat PMI, Şubat’ta üretimde aylık bazda güçlü bir artışa işaret etti. Bu ülkenin üretimi, endeksin başlangıç tarihi olan Mayıs 2024″ten bu yana yükseliş eğilimi gösteriyor.” Talep iklimi genel anlamda olumlu seyretti İstanbul Sanayi Odası Türkiye İhracat İklimi Endeksi hakkında değerlendirmede bulunan S&P Global Market Intelligence Ekonomi Direktörü Andrew Harker, şunları söyledi: “Türk imalat sanayi ihracatçılarının talep iklimi Şubat ayında da genel anlamda olumlu seyretti ve üst üste on dördüncü ay iyileşme kaydetti. Ancak talep koşullarındaki bu genel güçlenme, bazı önemli ihracat pazarlarındaki ayrışmaları gizlemeye devam etti. Orta Doğu önemli bir büyüme kaynağı olmayı sürdürürken, Fransa başta olmak üzere birçok Avrupa pazarında talep zayıf seyretti. Firmalar önümüzdeki aylarda daha dengeli bir büyüme tablosu görmeyi umut ediyor.”

Source: Dünya Gazetesi


Almanya”da F-35 paniği: ABD etkisiz hale getirebilir!

Berlin, ABD ile yaptığı 8,3 milyar Euro”luk anlaşma kapsamında gelecek yıl 35 adet F-35A savaş uçağı, 37 adet yedek motor ve çok sayıda savaş uçağı mühimmatı almaya hazırlanıyor.Alman medyasında yer alan haberlere göre, yetkililer ABD”nin gönderdiği F-35A savaş uçaklarını “Kill Switch”(kapatma anahtarı) adı verilen bir sistemle donatacağını ve istediği anda devre dışı bırakabileceğinden endişe ediyor. UKRAYNA”DA YAPTIĞINI YAPARSA SÖZLEŞME İPTAL EDİLEBİLİRABD”nin gönderdiği savaş uçaklarını “Kill Switch” ile istediği anda etkisiz hale getirebileceği iddiası aslında uzun süredir tartışılan bir konuydu ancak şimdiye kadar kanıtlanamadı. Ancak ABD başkanı Donald Trump”ın Ukrayna”ya askeri yardımı durdurması ve istihbarat paylaşımını kesmesi sonrası endişeler arttı. Cumartesi günü, ABD”nin tedarik ettiği F-16″ların Ukrayna”da çalışmayı bıraktığına dair haberler ortaya çıktı.Münih Güvenlik Konferansı”nın eski başkanı Wolfgang Ischinger Alman Bild gazetesine yaptığı açıklamada ABD”nin gelecekteki Alman F-35″lerine Ukrayna”ya yaptığının aynısını yapmasından endişe ediyorsak, o zaman sözleşme iptali konusu gündeme gelebilir dedi.Alman silah şirketi Hensoldt”un iletişim müdürü Joachim Schranzhofer ise “F-35″lerdeki kapatma anahtarı bir söylentiden daha fazlası” dedi. İSVİÇRE VE BELÇİKA”DAN YALANLAMATelegraph gazetesinde yer alan habere göre, İsviçre Savunma Bakanlığı, ABD”nin F-35″leri etkisiz hale getirebileceği yönündeki haberleri yalanladı ve savaş jetlerinin bağımsız olarak” kullanabileceği konusunda ısrar etti.Belçika Savunma Bakanı General Frederik Vansina da F-35″in “uzaktan kumandalı bir uçak olmadığını” belirterek söz konusu iddiaları yalanladı. AVRUPA HAVA SAVUNMASINI ETKİSİZ HALE GETİREBİLİRTelegraph Gazetesi”nde yer alan habere göre, ABD”nin bu senaryoyu hayata geçirmesi Avrupa hava savunmasını etkisiz hale getirebilir.Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü”nün (SIPRI) küresel silah transferlerine ilişkin raporuna göre, Avrupa”da savaş uçakları, uçaksavar, tanklar ve denizaltılar gibi silah ithalatı 2020-2024 döneminde 2015-2019 dönemine kıyasla yaklaşık yüzde 155 arttı. Avrupalı NATO üyelerinin silah ithalatı da 2020-2024 döneminde önceki 5 yıla kıyasla yüzde 105 artarken, bu silahların yüzde 64″ü ABD tarafından sağlandı. Bu oran 2015-2019 döneminde yüzde 52 olarak kayıtlara geçmişti.ABD şirketlerinin 2015-2019″da yüzde 35 olan küresel silah ihracatındaki payı, 2020-2024″te yüzde 43″e yükseldi. Rus şirketlerinin küresel silah ihracatındaki pay ise yüzde 21’den yüzde 7,8’e geriledi. ABD, savaş uçakları gibi gelişmiş uzun menzilli saldırı kabiliyetleri için tercih edilen tedarikçi olmaya devam etti. Savunma konusunda ABD”ye bağımlılık Avrupalı liderler için özellikle Trump”ın göreve başlamasından sonra çok daha büyük bir tehdit haline geldi. Almanya da bu konuda ciddi adımlar atmaya hazırlanıyor. Ülkenin en büyük mühimmat üreticisi Rheinmetall şu anda otomotiv parçaları üreten iki fabrikayı savunma teçhizatı üretmek üzere yeniden düzenleyeceğini açıkladı. Gözden Kaçmasın 2022″den bu yana bir ilk: Rusya kuşatma altına aldı! Trump: Ukrayna hayatta kalamayabilir Haberi görüntüle

Source: Hurriyet.com.tr