Uluslararası İlişkiler Gündemi – Diplomasi, Krizler ve Küresel Etkiler

Pezeşkiyan”dan ABD”ye Türkçe deyişli yanıt

İran devlet televizyonuna göre, Tahran da bir etkinlikte konuşan Pezeşkiyan, ABD ile müzakere ihtimaline değindi. ABD nin İran a karşı azami baskı politikasına işaret eden Pezeşkiyan, Biz müzakere etmeyeceğiz demedik en baştan müzakere istediğimizi söyledik ancak her şartta müzakere etmeyeceğiz. Yaptırım uygulayıp sonra füzeleriniz veya silahlarınız olmasın deyip sonra tekrar müzakerelerden bahsedemezler. dedi. TÜRKÇE DEYİŞ İLE YANIT AA nın haberine göre; Pezeşkiyan, müzakerelerin saygı çerçevesinde olması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: Türkçe bir şiirimiz var. Bu şekilde alıştık biz. Diyor ki; Geçme namert köprüsünden bırak alsın sel seni. Yatma tilki gölgesinde bırak yesin aslan seni. Yani onur ve özgürlük. Eğer insan tilkinin gölgesinde de uyusa sel insanı alıp götürse de namertlerin gölgesinde durulmaz. Tehditlerle bizi her şeyi yapmaya zorlayabileceklerini düşünüyorlar. Biz insanız ve saygılı bir şekilde konuşacağız ancak baskıya boyun eğmeyeceğiz. ABD ve İsrail in tehditlerinden korkmadıklarını söyleyen Pezeşkiyan, Bazıları İsrail den korkuyor çünkü Amerika onu destekliyor ancak biz korkmuyoruz ve korkmayacağız. Toplumumuza böyle olmak yakışır. Allah ın yardımıyla bütün sorunlarımızı çözeceğimize eminim fakat bu bir gecede olmayacak. ifadelerini kullandı. *Haberin fotoğrafı AA tarafından servis edilmiştir.

Source: Habertürk


Batı medyasından siyonist refleks

Hamas, Gazze Şeridi”nde “İsrail saldırısında ölen 4 İsrailli esirin cenazesini”, ateşkes ve esir takası anlaşması kapsamında Uluslararası Kızılhaç ekiplerine dün teslim etti. Gazze Şeridi”nin Han Yunus kentinde tabutlarla Uluslararası Kızılhaç”a teslim edilen Oded Lifshitz, Shiri Bibas, Ariel Bibas ve Kfir Bibas”ın cenazeleri İsrail”e götürüldü. İsrail ateşinde hayatını kaybeden esirlerden ikisi çocuktu. Hamas”ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, yaptığı açıklamada “Hepsi, siyonist işgal uçaklarının, tutuldukları yerleri kasıtlı olarak bombalamasından önce hayattaydı” dedi. Batı medyasının dün gün boyu manşetlerini ise bir kez daha ikiyüzlülük kapladı. Esir İsraillileri özellikle de çocukları Hamas öldürmüş gibi başlıklar atıldı. Manşetlerde “Katil Hamas” ifadelerine yer verildi. Oysaki aynı Batılı medya İsrail”in 7 Ekim 2023 ile 19 Ocak 2025 arasında katlettiği 17 binden fazla Filistinli çocuğa hiç ses çıkarmamıştı. İsrail Ordu Radyosu”na göre cenazeleri teslim edilen esirler, İsrail ordusunun 4 ay boyunca saldırılar düzenlediği bir bölgede tutulmuştu. Anlaşmaya göre 4 İsraillinin cenazesine karşılık 22 Şubat”ta da İsrail, bir grup Filistinli esiri serbest bırakacak. Öte yandan İsrail, Hamas”ın açıkladığı “Elimizdeki tüm rehineleri serbest bırakalım, kalıcı ateşkes olsun” teklifine hâlâ cevap vermedi. Halen Gazze”de tutulan 69 İsrailli rehineden 36″sının ölü olduğu düşünülüyor. NETANYAHU ÖLDÜRDÜ İsrailli ikisi çocuk dört rehineye ait tabutların teslimindeki platformun arka fonunda asılan pankartta rehinelerin Netanyahu”nun gönderdiği füzelerle öldürüldüğü yazısı dikkat çekti. MISIR-GKRY ANLAŞMASI YOK HÜKMÜNDE Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, Mısır ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasında imzalanan anlaşmaya ilişkin, “KKTC”nin taraf olmadığı, Kıbrıs Türklerinin çıkarlarını göz ardı eden ve haklarını kısıtlayan diğer anlaşmalar gibi bu anlaşma da yok hükmündedir” dedi. Kaynaklar, haftalık basın bilgilendirme toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Açıklamada “Türkiye olarak, GKRY”nin Kıbrıs Türklerinin güvenliğini ve Ada”da barış ve istikrar ortamını tehdit eden faaliyetlerine karşı garantörlüğün bize vermiş olduğu yetkileri kullanmaktan çekinmeyeceğiz” ifadelerine yer verildi. ANKARA ZULÜM SÜRÜYOR ÖTE yandan İsrail”in konteyner ev girişine izin vermediği Gazze”de Filistinliler çadırlarda soğukla mücadele ediyor. Filistinli Ahmed Muhenna “Rüzgâr çok şiddetli ve çadırları uçuruyor” derken, Filistinli kadın Vela en-Neccar da “Artık bombardıman, yıkım ve ölenler yok belki. Ama açlıkla, çadırlarla olan savaşımız devam ediyor. Geri döneceğimiz evimiz yok, konteyner evler de yok” sözleriyle içinde bulundukları zor şartları aktardı.

Source: Sabah


Altında rekor serisi devam ediyor

Altın fiyatları son dakika gelişmeleri yakından takip ediliyor. Altın fiyatları haftanın son işlem gününde de yükselişine devam ediyor. ABD deki ekonomik verilerin kötüleşmesi, ABD Başkanı Donald Trump ın ısrarcı korumacılık tavırları ve jeopolitik söylemleri, Rusya-Ukrayna arasındaki savaşta Ukrayna yı yalnız bırakması altında yükselişe neden oluyor. Bugün ons altın 2.942 TL seviyesindeyken, gram altın 3.434 TL den işlem görüyor. Peki, bugün 22 ayar bilezik, Cumhuriyet altını, tam, yarım, gram ve çeyrek altın fiyatı ne kadar, kaç TL? İşte 21 Şubat 2025 canlı altın fiyatları alış-satış rakamları…21 ŞUBAT 2025 ALTIN FİYATLARINDA SON DURUM Gram altın güne 3429 liradan başladı. Gün içinde en düşük 3426 lira, en yüksek de 3452 lira seviyesi görüldü. Böylece 3452 lirayla gram altın tarihi zirvesini görmüş oldu. Şu sıralar 3430 liradan alıcı buluyor. GÜNCEL ALTIN FİYATLARI ALIŞ-SATIŞ TABLOSU İÇİN TIKLAYINGRAM ALTIN FİYATI Alış: 3.430,0720 Satış: 3.430,5410 CANLI GRAM ALTIN FİYATLARI İÇİN TIKLAYINIZALTIN/ONS FİYATI Alış: 2.930,71 Satış: 2.931,39 CANLI ONS ALTIN FİYATI İÇİN TIKLAYINIZÇEYREK ALTIN FİYATI Alış: 5.488,1200 Satış: 5.608,9300 CANLI ÇEYREK ALTIN FİYATI İÇİN TIKLAYINIZCUMHURİYET ALTINI FİYATI Alış: 21.952,4600 Satış: 22.367,1300 CANLI CUMHURİYET ALTIN FİYATLARI İÇİN TIKLAYINIZTAM ALTIN FİYATI Alış: 22.964,00 Satış: 23.148,00 CANLI TAM ALTIN FİYATLARI İÇİN TIKLAYINIZYARIM ALTIN FİYATI Alış: 10.941,33 Satış: 11.217,45 CANLI YARIM ALTIN FİYATLARI İÇİN TIKLAYINIZZİYNET ALTINI FİYATI Alış: 21.951,26 Satış: 22.366,29 CANLI ZİYNET ALTINI FİYATI İÇİN TIKLAYINIZATA ALTIN FİYATI Alış: 23.263,44 Satış: 23.846,32 CANLI ATA ALTIN FİYATI İÇİN TIKLAYINIZ14 AYAR BİLEZİK GRAMI FİYATI Alış: 1.918,44 Satış: 2.808,14 CANLI 14 AYAR BİLEZİK GRAMI FİYATI İÇİN TIKLAYINIZ22 AYAR BİLEZİK GRAMI FİYATI Alış: 3.212,96 Satış: 3.388,44 CANLI 22 AYAR BİLEZİK GRAMI FİYATI İÇİN TIKLAYINIZGREMSE ALTIN FİYATI Alış: 57.057,00 Satış: 57.754,00 CANLI GREMSE ALTIN FİYATI İÇİN TIKLAYINIZ

Source: Habertürk


Trump”ın planına yeşil ışık yaktı: Çin’den Ukrayna için diplomatik hamle

Güney Afrika’nın Johannesburg kentinde gerçekleştirilen G20 toplantısında Çin, ABD Başkanı Donald Trump”ın Ukrayna”daki savaşı sona erdirmek amacıyla Rusya ile bir anlaşma yapma teklifine destek verdi. Toplantıya katılan Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Pekin’in Ukrayna’da barış sağlanmasına yönelik tüm çabaları desteklediğini vurguladı. Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada Wang Yi, “Çin, ABD ve Rusya arasında varılan son mutabakat da dahil olmak üzere Ukrayna”da barışa yardımcı olan tüm çabaları desteklemektedir. Çin, krizin siyasi çözümünde yapıcı bir rol oynamaya devam etmeye hazırdır” ifadelerini kullandı.
Wang, geçtiğimiz günlerde Münih Güvenlik Konferansı’nda dile getirdiği, Rusya-Ukrayna çatışmasında tüm tarafların barış görüşmelerine katılması gerektiği yönündeki açıklamasını bu kez tekrarlamadı. Çin’in bu açıklaması, Pekin yönetiminin Trump’ın girişimine temkinli bir iyimserlikle yaklaştığını gösterdi. Pekin Yabancı Çalışmalar Üniversitesi Avrupa Birliği Çalışmaları Başkanı Cui Hongjian, Çin’in genel olarak ABD ve Rusya arasındaki ilişkilerin yumuşamasından memnun olduğunu belirtti. Hongjian, “Çin, Ukrayna krizinin siyasi çözüm sürecine girmesini olumlu buluyor ancak müzakerelerin yönü ve ABD-Rusya ilişkilerinin nasıl gelişeceği konusunda dikkatli davranacaktır” dedi.
Ayrıca, Çin’in arabuluculuk sürecine katılması durumunda, ABD’nin Rusya ile ilişkilerdeki yumuşamayı Pekin’in çıkarlarına zarar vermek için kullanma ihtimalinin azaltılabileceğini ifade etti. Öte yandan, ABD’nin Avrupa’daki müttefikleri Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy”nin yanında durmaya devam etti. G20 toplantısı sırasında Ukrayna”ya yönelik desteğin sürdürüleceği vurgulandı. Çin’in barış girişimine yönelik tutumu, Pekin’in küresel diplomasideki rolünü güçlendirme stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Source: Dünya Gazetesi


“Trump-Putin görüşmesi Ukrayna”daki gelişmelere bağlı”

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında olası görüşmeye ilişkin büyük ölçüde Ukrayna daki savaşı sona erdirme konusunda ilerleme kaydedip kaydedemeyeceğimize bağlı olacak dedi. Salı günü Suudi Arabistan da Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile bir araya geldiği görüşmede bu konunun görüşüldüğünü söyleyen Rubio, Görüşmenin içeriği netleşene kadar böyle bir toplantı olmayacak dedi. Rubio, Bu yüzden bu toplantının ne zaman gerçekleşeceğinin büyük ölçüde Ukrayna daki savaşı sona erdirme konusunda ilerleme kaydedip kaydedemeyeceğimize bağlı olacağını düşünüyorum ve eğer kaydedebilirsek ve bu toplantı anlaşmayı sağlayacaksa, bence herkes Başkan Trump ın bir barış elçisi olduğunu kutlamalı dedi.

Source: Habertürk


Türkiye insanlığın kazanacağını gösterdi

Başta terör devleti İsrail”in medyası olmak üzere dünya medyasında Suriye”de kazanının Türkiye olduğu yazılıyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye”nin gerek Suriye gerekse diğer mazlum coğrafyalarda “kazanan” olmasının altında yatan sâik hasbîlik. Bir önceki yazımda Başkan Erdoğan”ın çıktığı Asya Turu”nda gördüğü alâkayı yazmıştım. Bunlar durup dururken olacak işler değil. Dünya çapında insanlığa dair umutlar tükenmişken Türkiye dünyaya insanlığın kazanacağını gösterdi. Hatırlarsanız Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Erdoğan seçimi kaybetmek pahasına Türkiye”ye sığınan Suriyelileri geri göndermeyeceğini söylemişti. Bu tavrı kendi tabanından bile tepki görmüştü ama o insanlıktan geri adım atmadı. İşte kazanan bu asil tavırdı. Bunu ne terör devleti ne de onu destekleyen emperyalist devletler anlayamaz.Çarşamba günü Ankara”da yapılan “Suriye”nin Güvenliğinde Türkiye”nin İstikrarlaştırıcı Gücü Paneli”ne katıldım. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen panelde Türkiye”nin Suriye”de izlediği siyasetin nasıl insanlığın zaferi olarak taçlandığı konuşuldu.Panelin açılışında konuşan İletişim Başkanı Fahrettin Altun Türkiye ile diğer ülkelerin arasındaki farkı şu sözlerle ortaya koydu: “Tarih, Suriye konusunda Türkiye”nin haklılığını bütün dünyaya ispat etmiştir. Son 13 yılda Suriye”de yaşanan zulüm küresel güç odaklarının hem acziyetini hem de fırsatçılığını ortaya koymuştur. Bu süreçte, sözüm ona birçok gelişmiş ülke ve uluslararası aktör Suriye”deki krizin çözümüne katkıda bulunmak şöyle dursun, vekalet savaşları aracılığıyla krizin derinleşmesine hizmet etmiştir. İnsani yardım noktasında, yerlerinden, yurtlarından, vatanlarından edilen milyonlarca Suriyelinin acılarını dindirmek bir yana, onlara kapılarını kapatmak için her türden insanlık dışı yönteme başvurmuşlardır. Ne yazık ki pek çok Batılı komşumuz, yüksek duvarlar arkasına saklanmayı, dikenli tel örgülerin arkasında huzur aramayı tercih etti. Ne evlatlarının minik cansız bedenlerine sarılan annelerin, babaların feryatları ne hapishanelerden yansıyan işkence görüntüleri ne de masum çocukların gözyaşları, maalesef birilerini harekete geçirmeye yetmedi. Bir yandan uluslararası terör örgütleriyle mücadele ederken, diğer yandan milyonlarca insana kucağımızı açtık. İnsani dış politika anlayışımızla 2011″den itibaren Suriye”de vicdanın en büyük temsilcisi olduk. AFAD, Kızılay, TİKA gibi kurumlarımız ve sivil toplum kuruluşlarımızla hem ülkemizde misafir ettiğimiz hem de sınırın ötesinde bulunan Suriyeli kardeşlerimizin hep yanında olduk.”Türkiye sadece insani yardım yapmadı. Mazlumlar aleyhindeki küresel algı operasyonlarına karşı da mücadele etti. Fahrettin Altun başkanlığındaki İletişim Başkanlığı bünyesindeki Dezenformasyonla Mücadele Merkezi ile algı operasyonlarını anında bertaraf ederken Uluslararası Medya Koordinatörlüğü ile de mazlumların seslerinin dünya çapında duyurulmasına vesile oldu. Savaşın en büyüğü medya üzerinden yapılıyor ve bu cephede güçlü olan sahada da muzaffer oluyor. Bu manada İletişim Başkanlığı muhkem bir kale.İletişim Başkanlığı bir de kitap yayımladı. Kitabın adı “Recep Tayyip Erdoğan”ın Barış Diplomasisi: Suriye Örneği”. Kitap Türkçe, Arapça ve İngilizce hazırlanmış. Türkiye”nin dünyaya emsal olacak siyasetini anlatacak bu tür çalışmalar daha da çoğalmalı ki insanlığa dair umutlar hiç sönmesin.

Source: Yakup Köse


Kral

Transatlantik ittifakı sona erdi ve şimdi Rusya ve ABD başkanları arasında Avrupa”yı yok etmek için bir ittifak var.”Avrupalı Diplomat, PoliticoAmerika Birleşik Devletleri, yeni başkanıyla farklı bir “rejim” tercihine mi gidiyor dedirtiyor bu başlık ve bu dergi kapağı.Kral nerede olur deyince de İmparatorluk kavramına gidiyor insanın aklı ister istemez çünkü Amerika Birleşik Devletleri 47. Başkanı Donald J. Trump”ın yaptığı açıklamalarla oldukça “emperyalist” hamlelere hazırlanıyor.Birer birer komşularını topraklarına katmakla başlıyor.O da yetmiyor sınırları ötesindeki ülkelerin kaynaklarına ya da daha doğru bir tabirle “milli güç unsurlarına” hem de en kritik olanlara “el koyacağı” tehdidini müdanasız söyleyiveriyor.Ha bir de işin Rusya boyutu var ki o evlere şenlik.Geçtiğimiz haftalarda önce Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanı Pete Hegseth Avrupa için ABD NATO korumasının geçerliliğini yitirdiğini duyurdu; sonra Münih Güvenlik Konferansı”nda Amerika Birleşik Devletleri Başkan Yardımcısı J. D. Vance Avrupa”ya karşı en çok endişelendiği tehdidin Rusya veya Çin gibi bir dış tehdit değil, bizzat içerden gelen bir tehdit olan Avrupa”nın en temel değerlerinden bazılarından geri çekilmesi olduğunu söyleyerek Trump”ın Rusya ile ilgili yaptığı açıklamalara sanki zemin hazırlamış oldu.Bütün bunların üzerine Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanı Pete Hegseth, Pentagon”a önümüzdeki beş yıl boyunca her yıl yüzde 8 bütçe kesintisine hazırlanması talimatını verdiği ve kesintilerin yıllık maliyetinin onlarca milyar doları bulması beklenirken Kongre”de güçlü iki partili muhalefetle karşılaşması bekleniyor.Tabii bütün bu “beyanatlar” Avrupa”nın “durumdan vazife çıkarması” ile sonuçlanması çok da şaşırtıcı olmadı:Avrupalı yetkililerinse Trump”ın ABD güçlerinin Baltık ülkelerinden çekilmesini kabul etmesini beklediğini belirtiyor Bild Gazetesi.Sadece Baltık da değil, İtalya”nın, ABD askerlerinin Kosova”dan çekilmesine hazırlandığı ve bunun sonucunda Avrupa müttefiklerinin, Sırbistan”ın Putin yanlısı lideri Vučić karşısında yalnız kalacağı bildiriliyor. Alman diplomatlar, bölgenin iç savaş geçmişi göz önüne alındığında, bunun “akla gelebilecek bir korku senaryosu” olduğunu söylediğini yazıyor Bild Gazetesi.The Telegraph”ın haberine göre Keir Starmer, Trump”a Ukrayna”ya 30 binden az Avrupa askeri gönderilmesine yönelik bir plan sunacak.Trump”tan, Rusya”nın anlaşmanın şartlarını ihlal etmesi durumunda karşılık vermek üzere Doğu Avrupa”da ABD jetleri ve füzeleri bulundurmasını isteyecek.Avrupa güçleri Ukrayna”nın şehirlerine, limanlarına ve nükleer santraller gibi kritik altyapı tesislerine konuşlandırılacak ancak cephe hatlarına değil. Poltava, Kryvyi Rih ve Dnipro”nun Avrupa birliklerinin üssü olma ihtimali yüksek göründüğü belirtiliyor.AB ülkelerinin Ukrayna için en az 6 milyar avro değerinde askeri yardım paketi hazırladığı da konuşuluyor.Tam o sırada Daily Mirror çıkıyor sahneye: “Ukrayna”ya sevgilerle. İki ordu tek bayrak İngiltere – Ukrayna”Ukrayna kapanın elinde kalacak gibi görünüyor.

Source: Filiz Katman


Spor yazarları Galatasaray – AZ Alkmaar maçını değerlendirdi

ZEKİ UZUNDURUKAN – GALATASARAY'A BİR ABİ LAZIM! Hedefi Avrupa Ligi finali olan Galatasaray'ın, Hollanda Ligi'nde 5. sırada yer alan AZ Alkmaar'a kötü bir oyunla elenmesi son derece düşündürücü… 24 yaş ortalamasına sahip bir takım, iki maçta da Galatasaray'a futbol dersi verdi. Neden böyle? Çünkü bu takımların bir sistemleri var. Takımı oluşturan oyunculara para aşkı yerine, forma aşkı öğretiliyor. Böyle olunca da 300 bin euro'luk altyapı oyuncusu Poku, seni darmadağın ediyor. Bir türlü durduramıyorsun, sana göre sıradan diyebileceğin bir oyuncuyu! Neden sıradan deriz biz? Çünkü değeri 300 bin euro… Bizim değer ve kalite kriterlerimiz artık 10 milyon euro'lardan başlıyor! Ama o altyapıdan yetişen, transferde aklına bile gelmeyecek Poku, topu 60-70 metre sürüp, ceza sahana giriyor ve arkadan gelen sağ bek Maikuma'ya golü attırıyor. Yani sağ kanat Poku getiriyor, sağ bek Maikuma golü atıyor. Tam derslik! Bizim ne sistemimiz var ne de bir planlamamız! Galatasaray devre arasında 7 transfer daha yapıyor. Neden Avrupa'da final oynayabilmek için. Ama aldığın iki kaliteli oyuncu Frankowski ve Lemina, UEFA kadrosuna yazılmadığı için Alkmaar'a karşı oynayamıyor. Üstelik de Galatasaray'ın en pahalı oyuncusu, tribünlerin sevgilisi, takımın sonsuz saygı duyduğu İcardi ortalarda yok. Yahu bir yönetici de çıkıp İcardi'ye 'Sen bu takımın yıldızısın. 10 milyon euro ödüyoruz sana. Artık gel ve şu tedavine İstanbul'da devam et. Takıma moral ver. Abilik yap' demiyor. Durum böyle olunca da takımda gözle görülür bir disiplin problemi ortaya çıkıyor. En azından dünkü görüntü böyleydi. Galatasaray'da takımın enerjisini yükseltecek, moral verecek, oyuncuların sorunlarını çözecek, abilik yapabilecek bir yönetici profili de yok. Abdürrahim Albayrak ve sonrasında Erden Timur bu işi çok iyi yapıyordu. Dün sahaya çıkan Galatasaray, 43'te golü yedi. O dakikaya kadar hiçbir Galatasaraylı'ya 'Benim takımım bu maçı kazanır, benim takımım bu turu geçer' izlenimini vermemiştir. Oyuncuların ve Okan hocanın kafası pazartesi günü oynayacağı derbide olabilir. Ama sen Avrupa'da finali hedef olarak belirlemedin mi Okan hocam? O zaman nerede o eski kükreyen Aslan? Nerede Tottenham maçındaki Galatasaray! Dünkü maçta kalede Günay değil de Muslera olsaydı yine farklı bir yenilgi alabilirdik. Çünkü Günay 8 net kurtarış yaptı. Muslera ise Hollanda'da stoper Abdülkerim Bardakcı'dan bile daha az kurtarış yaptı! O zaman Okan hocaya sormak lazım; 'Muslera bu kadar formsuzken, neden Günay'a daha fazla şans vermiyorsun?' Galatasaray bunca transfer yapmasına rağmen dün Cuesta sağ bek, Jelert sol bekte oynadı. Gerisini siz düşünün! Galatasaray Avrupa'ya çok erken veda etti. Ama Galatasaray'da gözle görülür bir düşüş var! Galatasaray, pazartesi günü tarihi bir maça çıkacak! Kazanırsa puan farkını 9'a çıkarır ve yüzde 95 şampiyon olur. Fenerbahçe kazanırsa, şampiyonluğun en güçlü adayı sarılacivertli takım olur. MUSTAFA ÇULCU – TAYLOR İÇİN KOLAY MAÇ Galatasaray istekli başladı lakin ne hücumda ne savunmada organize olamadı. Az Alkmaar ise tam aksine bir takım nasıl organize olması gerekiyorsa öyleydi. Galatasaray'ın savunma konusunda zaafları çok. Kaleci Günay alkışı fazlasıyla hak etti. Değişikliklere rağmen son bölümde derbi moduna geçildi. Ancak bu oyun derbiye yetmez. Tribünler derbi hatırına susuyor sabrediyor! Bu futbola, bu beraberlik büyük ikramiye gibi. Anthony Taylor, 46 yaşında hakemlikte sona geldi. İngiltere'nin en iyi iki hakeminden biri. Bu sezon Club Brugge-Sporting Lizbon (2-1) 8 sarı, Rapid-Braga (2-2) 8 sarı ve Bournemouth-Chelsea (0-1) 14 sarı ile kart konusunda dikkat çeken maçlar yönetti. Bu maçta ise zaman zaman fazla konuşmuş olsa da sözlü ikazlarıyla oyuncuları kontrol altına aldı tek sarı kartla oyunu tamamladı. Tatlı sert oyuna, basit temaslara izin vermesine rağmen yine de 33 faul olması ilginçti. Galatasaray 13. dakikada, Az Alkmaar 67. dakikada penaltı bekledi devam kararları doğruydu. İngiliz için kolay maç oldu. İsviçreli 36 yaşındaki Scharer 7. dakikada karşı tribünlerde çıkan arbedede ''Güvenlik zafiyeti oluştu'' tespitiyle maçı durdurdu ve soyunma odasına gitti. UEFA'nın sıfır toleransı. Kurumsal yapı, yaptırımlar ve güven tesisi böyle olur. Futbolun marka değeri böyle korunur. Scharer 15 dakika kadar bekledi. Seyirci mum gibi oldu. UEFA Delegesi onayladı. Hakem sahaya çıktı. Kaldığı yerden hakem atışı ile devam etti. VAR'ın karışamadığı Amrabat'ın Vasguez'i itmesini ve Ndiaye'nin En-Nesyri'yi itmesini penaltı için yeterli bulmadı 'devam' dedi. Topsuz alanda En- Nesyri ile kaleci Coosemans'ın kafa kafaya horozlanmalarında sadece En- Nesyri'ye kart çıkması adil olmadı! Olayı abartıp süsleyen kaleciye de sarı çıkmalıydı. Vasguez'e ve Ndiaye'e çıkmayan net sarı kartlar var. Fred'e çıkan sarı gereksiz, Osayi'ye çıkan doğruydu. Kart standardı kötü, kendisine top çarpan elit hakem Scharer'ın puanını düşürdü. LEVENT TÜZEMEN – GERİYE BAKMAMALI Galatasaray'ın AZ Alkmaar'ı geçebilmesi için Osimhen kadar coşkulu oyunculara, Osimhen kadar atletik ve fizik gücü üst düzeyde oyunculara ihtiyacı vardı. Hollanda ekibinin çok koşan oyuncularından oluşturduğu kadro, Galatasaray'ın oyuna hakim olmasını, etkili hücum yapmasını engelledi. Okan Buruk, Avrupa'da dar bir kadroya sahipti, ilk maçı deplasmanda farklı kaybeden Galatasaray, 15 dakikada 'Baskın basanındır' şeklinde ataklar geliştirdi. Çok iyi alan savunması yapan ve pozisyon alma konusunda hata yapmayan AZ Alkmaar takımını geçemedi. Özellikle, Hollanda takımının kontratakları çok etkiliydi. Muslera'nın yerine kaleye geçen Günay yaptığı müthiş kurtarışlarla Galatasaray'ı ayakta tuttu. Okan Buruk ve öğrencileri için Avrupa defteri kapandı. Geceden kalan ağızda keçiboynuzu tadı bırakan üç şey vardı… 1- 2-0 geriden gelip, beraberliği yakalamak ve evinde Avrupa Ligi'nde kaybetmemekti. 2- Soğuk ve karlı havaya rağmen Galatasaray taraftarı görevini yapıp, tribünleri doldurdu. 3-Günay kalesinde devleşti. Şeref kürsüsüne Osimhen'i koyuyorum. Nijeryalı yıldız, müthiş coşkulu ve kazanma duygusuyla oynadı. Çalışkanlığını bir golle süsledi. Okan Buruk ve öğrencileri artık geriye dönüp bakmamalı. Tamamen lige konsantre olmalı. Özellikle tribünleri dolduran Galatasaray taraftarları derbide sakin olup, rakiple uğraşmayı bırakıp kendi oyuncularını desteklemeli.

Source: Fotomaç


Yatırımcılar Trump”ın açıklamalarını takip ederken küresel piyasalar karışık seyrediyor

Trump yönetiminin dış politikasına ve tarife politikasına ilişkin haber akışı, yatırımcıların odağında kalmaya devam ediyor.
Bu sırada açıklamalarıyla dikkat çeken ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ise verdiği röportajda, Trump yönetiminin yaptığı her şeyin “dezenflasyonist” olacağını öne sürerek, enerji maliyetlerini düşüreceklerini, düzenlemeleri azaltacaklarını ve vergi indirimlerini kalıcı hale getireceklerini, böylelikle gelir artışı ve maliyet düşüşü sağlayacaklarını anlattı. Altında son durum… ABD”nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,50″de, dolar endeksi de yüzde 0,1 yükselişle 106,4 seviyesinde dengelendi. Güvenli liman altının ons fiyatı dün 2 bin 954,89 dolarla rekor tazelemesinin ardından gerileyerek 2 bin 938 dolardan kapandı. Altının ons fiyatı şu sıralarda ise yüzde 0,3 değer kaybıyla 2 bin 930 dolardan işlem görüyor. Brent petrolün varil fiyatı da önceki kapanışın yüzde 0,1 altında 76,1 dolardan satılıyor. New York Borsası”nda dün, S&P 500 endeksi yüzde 0,43, Nasdaq endeksi yüzde 0,47 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,01 düştü. ABD”de endeks vadeli kontratlar yeni güne ise negatif seyirle başladı. Almanya”nın dikkati pazar günü yapılacak erken genel seçimde
Avrupa borsalarında dün Fransa hariç negatif bir seyir izlenirken, bugün bölge genelinde bugün açıklanacak imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerinden alınacak sinyallerin bölgedeki imalat aktivitesi hakkında daha çok bilgi vermesi bekleniyor. ABD”nin tarife söylemlerinin bölgenin odağında yer alırken, Almanya”da pazar günü yapılacak erken genel seçimler de yakından izleniyor. Pazar günü gerçekleştirilecek erken genel seçimlerde 5 aday başbakan olmak için yarışacak. Dün, Almanya”da DAX 40 endeksi yüzde 0,53, İngiltere”de FTSE 100 yüzde 0,57 ve İtalya”da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,26 düşerken, Fransa”da CAC 40 endeksi yüzde 0,15 yükseldi. Avrupa”da endeks vadeli kontratlar yeni güne karışık bir seyirle başladı. Japonyanın ana gündem maddesi: Enflasyon
Japonya”da ocak ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık bazda yüzde 4 artarak beklentilere paralel gerçekleşirken ülkede güç kazanan enflasyon yatırımcıların odağında bulunuyor. Ülkede açıklanan diğer veriler de yakından takip edilirken, şubat ayı imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 48,9 seviyesinde gerçekleşerek imalat aktivitesinin zayıf kalmaya devam ettiğini gösterdi. Veriler sonrası dolar/yen paritesi yüzde 0,5 artışla 150,3 seviyesinde bulunurken, para piyasalarındaki fiyatlamalarda BoJ”un haziran ayında faiz artırımına gidebileceğine yönelik tahminler öne çıkıyor. Alibaba Group”un beklentilerin üzerinde gelen finansal sonuçlarının ardından Hong Kong”da teknoloji hisseleri öncülüğündeki artış dikkati çekiyor. Bu gelişmelerle kapanışa yakın Japonya”da Nikkei 225 yüzde 0,1, Çin”de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,7 ve Hong Kong”da Hang Seng endeksi yüzde 2,9 yükselirken, Güney Kore”de Kospi yüzde 0,2 geriledi. Yurt içinde yoğun veri gündemi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplam rezervleri, 14 Şubat haftasında bir önceki haftaya göre 5 milyar 660 milyon dolar artışla 173 milyar 152 milyon dolara, swap hariç net rezerv de 71 milyar 498 milyon dolara çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Dolar/TL, dün yatay seyirle 36,3010″dan kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında yüzde 0,3 yükselişle 36,4010 seviyesinden işlem görüyor. Analistler, bugün yurt içinde finansal hizmetler güven endeksi, yurt dışında dünya genelinde imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI verilerinin yanı sıra ABD”de Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi ve ikinci el konut satışlarının takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.900 ve 9.950 puanın direnç, 9.700 ve 9.600 seviyelerinin destek konumunda olduğunu kaydetti.

Source: Dünya Gazetesi


İsrail ordusundan şok açıklama: “İade edilen cenaze, rehineye ait değil”

İsrail ordusu Cuma günü yaptığı açıklamada, Hamas tarafından 20 Şubat Perşembe günü teslim edilen cesetlerden birinin Gazze”de rehin tutulanlardan herhangi birine ait olmadığını belirtti. Hamas’ı, zaten kırılgan olan ateşkesi ihlal etmekle suçladı.

İsrailli yetkililer, teslim edilen cesetlerden ikisinin dokuz aylık Kfir Bibas ve dört yaşındaki ağabeyi Ariel’e ait olduğunu açıkladı. Üçüncü cesedin ise anneleri Şiri Bibas’a ait olduğu düşünülüyordu, ancak İsrail”in yaptığı incelemelere göre cesedin herhangi bir rehineyle eşleşmediği tespit edildi.

İsrail ordusu yetkilileri, “Bu, Hamas terör örgütünün gerçekleştirdiği son derece ağır bir ateşkes ihlalidir. Anlaşmaya göre Hamas, dört rehinenin cenazesini teslim etmekle yükümlüdür” diyerek, Şiri Bibas ve diğer tüm rehinelerin iadesini talep etti.

Rehine Oded Lifşitz’in ailesi ise yaptığı açıklamada, iade edilen cesedinin resmi olarak teşhis edildiğini belirtti. Hamas’tan ise henüz bir açıklama yapmadı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas’ın dört rehinenin kalıntılarını teslim etmesi üzerine örgüte karşı misilleme yapılacağını açıkladı.

İSRAİL MİSİLLEMEYE HAZIRLANIYOR

Hamas militanları, cesetleri dört siyah tabut içinde kalabalık bir izleyici kitlesi önünde teslim etti. Tabutların teslim edildiği törene onlarca silahlı Hamas üyesi katıldı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, bu görüntüleri sert bir dille kınadı.

Tabutlar, geçtiğimiz ay ABD’nin desteğiyle Katar ve Mısır’ın aracılığıyla varılan Gazze ateşkes anlaşması kapsamında teslim edildi. İsrail-Gazze sınırında yağmur altında toplanan İsrailliler, cenaze konvoyonu karşıladı.

Cenaze konvoyunu karşılayan İsrail Cumhurbaşkanı İzak Herzog, “Acı, keder, tarifsiz bir yıkım. Bir millet olarak yüreğimiz paramparça” dedi.

Netanyahu, cesetlerin teslim edilmesinin ardından yaptığı konuşmada Hamas’ı yok etme sözü verdi. “Bu dört tabut, Ekim 7’de yaşananların bir daha asla tekrarlanmayacağını garanti etme sorumluluğunu bize yüklüyor. Sevdiklerimizin kanı topraktan yükselen bir çığlık gibi. Bunun hesabını soracağız” dedi.

İsrail yetkilileri, savaşın başladığı günden bu yana Hamas’ın yok edileceğini ve 2023 yılının Ekim ayında kaçırılan yaklaşık 250 rehinenin evlerine döneceğini defalarca vurgulamıştı.

Hamas militanları, cesetlerin teslimi sırasında üzerinde “Savaşın Geri Dönmesi = Esirlerinizin Tabutlarla Geri Dönmesi” yazılı bir afişin yanında durdu.

SAVAŞ BİR AİLEYİ DAHA DAĞITTI

Hamas, Kasım 2023’te Bibas kardeşlerin ve annelerinin İsrail hava saldırısında öldüğünü iddia etmiş, ancak İsrail yetkilileri bu bilgiyi doğrulamamıştı.

Baba. Yarden Bibas, bu ay yapılan esir takası anlaşmasıyla hayatta olarak serbest bırakıldı. 83 yaşındaki Oded Lifşitz de Nir Oz’dan kaçırılmıştı.

Eşi Yocheved, 85 yaşında rehin alınmış ancak iki hafta sonra bir başka kadınla birlikte serbest bırakılmıştı. Lifşitz, eski bir gazeteciydi. 2019 yılında Netanyahu hükümeti karşıtı Haaretz gazetesinde yayımlanan bir yazısında Netanyahu’nun politikalarını eleştirmişti.

İsrail”in 7 Ekim 2023″ten, ateşkesin yürürlüğe girdiği 19 Ocak 2025″e kadar Gazze Şeridi”ne sürdürdüğü saldırılarda 14 binden fazlası enkaz altında kaybolanlar olmak üzere 61 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail”in altyapıyı, hastaneleri ve yerinden edilen Filistinlilerin barındığı okulları da hedef alan saldırılarında nüfusu 2,3 milyon olan Gazze”de yaklaşık 2 milyon kişi yerinden edildi.

Source: Haber Merkezi


Güney Kore, Trump’ın gümrük vergilerinden muafiyet talep etti

ABD Başkanı Donald Trump’ın çelik ve alüminyum ithalatına yüzde 25 gümrük vergisi uygulanmasını öngören kararının ardından Güney Kore hükümeti, bu vergilerden muaf olmak için diplomatik temaslarını sürdürüyor. Güney Kore Ticaret, Sanayi ve Enerji Bakanlığı, Washington”u ziyaret eden Bakan Yardımcısı Park Jong-won”un ABD yetkilileriyle görüşerek, yeni gümrük vergilerinden muafiyet talebinde bulunduğunu açıkladı. Bakanlık açıklamasında, Park Jong-won’un temasları sırasında Güney Kore-ABD Serbest Ticaret Anlaşması’nın (KORUS FTA) önemine vurgu yaptığı ve iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğinin altını çizdiği belirtildi. Güney Koreli yetkilinin, ülkesinin ABD’ye yaptığı büyük yatırımlara dikkat çekerek, iki ülke arasındaki gümrük vergilerinin büyük bölümünün serbest ticaret anlaşması kapsamında kaldırıldığını hatırlattığı ifade edildi.
Bakanlık, sürecin takip edileceğini ve Güney Koreli şirketlerin yeni düzenlemeden olumsuz etkilenmemesi için sektör temsilcileriyle yakın iletişim kurulacağını belirtti. Açıklamada, “ABD ile ticaret konusunda üst düzey temaslarda bulunmaya devam edecek, sektör temsilcileri ile yakın iş birliği içinde çalışarak Güney Koreli şirketlerin uğrayacağı zararı en aza indirmeye çabalayacağız” ifadelerine yer verildi. Trump vergi uygulamasında kararlı ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz günlerde çelik ve alüminyum ithalatına yüzde 25 oranında gümrük vergisi getiren başkanlık kararnamesini imzalamıştı. Trump, vergi kararına ilişkin yaptığı açıklamada, “Herkesin ne anlama geldiğini tam olarak anlayabilmesi için çelik ve alüminyuma yönelik gümrük vergilerimizi istisna ya da muafiyet olmaksızın yüzde 25’e sabitleyerek basitleştiriyorum” ifadelerini kullanmıştı. Trump ayrıca, ABD’de üretim yapılması halinde gümrük vergisi uygulanmayacağını belirterek, küresel ticaret sisteminde “karşılıklı vergilendirme” ilkesini devreye sokacağını duyurmuştu. “Ticarette adalet amacıyla karşılıklı vergiler uygulanmasına karar verdim. Yani ABD”ye ne uygulanırsa biz de onlara aynısını uygulayacağız” diyen Trump, küresel ticarette yeni bir dönemin sinyallerini vermişti.
Güney Kore’nin diplomatik çabalarının nasıl bir sonuç vereceği merak edilirken, Trump yönetiminin herhangi bir muafiyet tanıyıp tanımayacağı önümüzdeki süreçte netlik kazanacak.

Source: Dünya Gazetesi