Uluslararası İlişkiler Gündemi – Gazze, Sınır Güvenliği ve Diplomatik Bağlar

Kanada, Trump”ın Gazze planına karşılık Filistinlilerin kaderlerini tayin hakkını desteklediğini belirtti

Kanada Dışişleri Bakanı Melanie Joly, X sosyal medya hesabından, ABD Başkanı Trump”ın Gazze”yi “devralma” ve burada yaşayan Filistinlileri zorla yerinden etme planına ilişkin açıklama yaptı.

Joly paylaşımında, ülkesinin “Gazze konusunda uzun süredir devam eden tutumunun” değişmediğini vurgulayarak, “İsraillilerin ve Filistinlilerin uluslararası kabul görmüş sınırlar içerisinde güvenle yaşayabilecekleri iki devletli çözüme ulaşması konusunda” kararlı olduklarını kaydetti.

Hamas”ın Gazze”nin yönetiminde herhangi bir rolü olmadığını belirten Joly, “Filistinlilerin Gazze”de zorla yerinden edilmeleri de dahil olmak üzere kendi kaderlerini tayin etme hakkını destekliyoruz.” ifadesini kullandı.

Trump”ın, Gazze”yi “devralma” ve Filistinlileri zorla yerinden etme planı

Donald Trump, Beyaz Saray”da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlenen ortak basın toplantısında, ABD”nin Gazze Şeridi”ni devralacağını ve oradaki patlamamış bombalar ile diğer silahların sökülmesinden ve yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağını söylemişti.

Gazze”nin artık tamamen yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, Gazze”deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere, komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını savunmuştu.

Trump, “ABD, Gazze Şeridi”ni devralacak ve orada bir iş yapacağız. Oraya sahip olacağız ve sahadaki tüm tehlikeli patlamamış bombaların ve diğer silahların sökülmesinden, yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağız.” ifadesini kullanmıştı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Güney Afrika”da düzenlenecek G20 Zirvesi”ne katılmayacağını açıkladı

Dışişleri Bakanı Rubio, X sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklamada bulundu.

ABD Başkanı Donald Trump”ın Güney Afrika”nın “topraklara el koyduğunu” ve belirli kesimlere “çok kötü” davrandığını belirterek bu ülkeye yönelik fonları askıya alacağını bildirmesinin ardından yaptığı açıklamada Rubio, Güney Afrika”nın Johannesburg kentinde 20-21 Şubat”ta düzenlenecek G20 Zirvesi”ne katılmayacağını bildirdi.

Rubio, Güney Afrika”nın “çok kötü şeyler yaptığını, özel mülkleri kamulaştırdığını, G20″yi dayanışma, eşitlik ve sürdürülebilirliği tanıtmak için kullandığını” belirterek, “Benim işim ABD”nin ulusal çıkarlarını ilerletmek, vergi mükelleflerinin parasını boşa harcamak ya da Amerikan karşıtlığını şımartmak değil.” ifadesini kullandı.

Trump, Güney Afrika”ya yönelik fonları askıya alacağını açıklamıştı

Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa”nın 24 Ocak”ta imzaladığı “2024 tarihli Toprak Kamulaştırma Yasası”, toprakların yeniden dağıtımını hızlandırmaya yönelik “tazminatsız kamulaştırma” yetkisi verdiği gerekçesiyle tartışmalara neden olmuştu.

ABD Başkanı Trump, “topraklara el koyduğunu” ve belirli kesimlere “çok kötü” davrandığını gerekçe göstererek, Güney Afrika”ya yönelik tüm fonları askıya alacağına dair açıklamalarda bulunmuştu.

Güney Afrika Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, hukukun üstünlüğü, adalet ve eşitliğe derinden bağlı bir anayasal demokrasi olduklarını belirtilerek, “Güney Afrika hükümeti hiçbir araziye el koymamıştır.” ifadesi kullanılmıştı.

Ramaphosa”nın, Güney Afrika”daki yeni arazi yasası konusunda ABD yönetimiyle yaşanan tartışmayı yatıştırmak için Amerikalı iş insanı ve X”in sahibi Elon Musk ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiği bildirilmişti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Arjantin DSÖ”den çekililiyor

Milei, X sosyal medya platformundaki paylaşımında, DSÖ”nün salgın sürecindeki uzun süreli önlemlerinin insanlığa karşı suç teşkil ettiğini savundu.DSÖ”yü sert bir dille eleştiren Milei, “Hiçbir zaman unutmayacağız ki, ilkel karantinanın fikir babalarıydılar. Bu durum, 1998 tarihli Roma Statüsü”nün 7. maddesinin (k) bendi uyarınca, talimatlarını uygulayan tüm devletlerle işbirliği içinde, tarihin en tuhaf insanlığa karşı suçlarından birinin işlenmesi anlamına gelmiştir. Bu nedenle böylesine uygunsuz bir kurumu terk etmeye karar verdik.” ifadelerini kullandı.Devlet Başkanlığı Sözcüsü Manuel Adorni basına yaptığı açıklamada, DSÖ”nün Kovid-19 döneminde uyguladığı sağlık politikalarına ilişkin “derin farklılıklar” yaşadıklarını ve bu sebeple Milei”nin DSÖ”den çekilme talimatı verdiğini söyledi.Arjantin”in DSÖ”den fon almadığını vurgulayan Adorni, “Biz Arjantinliler, bırakın sağlığımızı, uluslararası bir kuruluşun egemenliğimize müdahale etmesine bile izin vermeyeceğiz. Zaten fon almıyoruz; dolayısıyla çekilmemiz, hizmetlerin kalitesini etkilemeyecek.” dedi.Adorni, DSÖ”nün salgın yönetimi sırasında uyguladığı uzun süreli karantina önlemlerinin bilimsel temelden yoksun olduğunu ve bunun, Arjantin ekonomisine ciddi zarar verdiğini öne sürdü.

Source: Www.star.com.tr


Güçlü bağlara vurgu yapıldı! Mısır”da Türkçe talebi

Mısır Dışişleri Bakanlığı, Türkiye ile diplomatik ilişkilerin 100. yılı dolayısıyla “Türkiye ve Bölgenin Sıkıntıları” başlıklı panel düzenledi.Başkent Kahire”de 56. Uluslararası Kahire Kitap Fuarı kapsamında yapılan panele, Türkiye”nin Kahire Büyükelçisi Salih Mutlu Şen ve eski Mısır”ın Ankara Büyükelçisi Alaa el-Hadidi konuşmacı olarak katıldı.Panelde, Türkiye ile Mısır arasındaki farklı alanlardaki ilişkilerin son 100 yılda gösterdiği gelişim, iki ülke arasındaki mevcut işbirliği fırsatları, Türkiye”nin bölgesel ve küresel rolü ile bölgenin karşı karşıya olduğu sıkıntılar ele alındı.Panelde konuşan Türkiye”nin Kahire Büyükelçisi Salih Mutlu Şen, “İki ülkenin tarihi arasında güçlü bir bağ vardır ve halkları yüzyıllar boyunca aynı devletin çatısı altında yaşamıştır.” dedi.Şen, on binlerce Türk vatandaşının Arap kökenli olduğu gibi, on binlerce Mısırlının da Türk kökenli olduğunu belirterek, bunun iki halk arasındaki güçlü bağları gösterdiğini vurguladı.Mısır”ın üniversitelerinde en çok Türk dili ve edebiyatı bölümleri bulunan ülke olduğuna işaret eden Şen, Mısır”daki Yunus Emre Enstitüsünün en fazla Türkçe öğrenme talebi alan merkezleri olduğunu ifade etti. Şen, bunun Mısır halkının Türk kültürüne olan ilgisinin bir göstergesi olduğunu sözlerine ekledi.Türkiye ile Mısır arasındaki ticari ilişkiler hakkında da değerlendirmelerde bulunan Şen, ekonomik işbirliği fırsatlarının sürekli arttığını ve iki ülke arasındaki ticaret hacminin hızla 15 milyar dolara çıkarılması hedefini gerçekleştirmenin mümkün olduğunu belirtti.Türkiye”nin Mısır”daki yatırımlarının daha çok tekstil sektörü gibi geniş istihdam sağlayan alanlara yoğunlaştığını vurgulayan Şen, bu yatırımların Mısır”da binlerce kişiye iş imkanı sunduğunu ifade etti.Panelde konuşan eski Mısır”ın Ankara Büyükelçisi Alaa el-Hadidi, iki ülke arasındaki ilişkilerin özellikle son dönemde hızla geliştiğini belirtti.Türkiye”deki görev süresi boyunca Türk halkının kendisine gösterdiği misafirperverlikten büyük memnuniyet duyduğunu söyleyen Hadidi, Türkiye”deki deneyiminin bir diplomatın nadiren yaşayabileceği türden bir tecrübe olduğunu ifade etti.Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilerin geleceğine dair değerlendirmelerde bulunan Hadidi, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati”nin Türkiye”ye gerçekleştirdiği ziyaretin, bölgedeki mevcut koşullar göz önüne alındığında, iki ülke liderlerinin koordinasyon ve istişareye verdiği önemin bir göstergesi olduğunu söyledi.Hadidi ayrıca bunun iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesindeki ivmenin süreceğine işaret ettiğini aktardı.Mısır geleceğe nasıl yürüyor?Türkiye-Mısır Dışişleri Bakanları Ortak Bildirisi: Filistin halkının kendi toprakları dışına gönderilmesi reddedildiTürkiye”den Mısır”a ait 152 tarihi eserin iadesi gerçekleşti

Source: Www.star.com.tr


Beyaz Saray açıkladı: ABD, Gazze”ye asker gönderecek mi?

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, ABD Başkanı Donald Trump”ın dün Gazze”yle ilgili yaptığı açıklamalara açıklık getirdi.
Leavitt, Trump”ın “ABD”nin Gazze Şeridi”ni devralacağı” yönündeki açıklamasının, Gazze”ye ABD askeri konuşlandırmayı taahhüt ettiği anlamına gelmediğini ifade etti.

Dün Trump, Beyaz Saray”da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ortak bir basın açıklaması yapmıştı. ABD Başkanı, ABD”nin Gazze Şeridi”ni devralarak buraya “uzun vadeli” şekilde sahip olacağını ve “güvenlik amacıyla” gerekmesi halinde buraya Amerikan askerlerinin konuşlandırılabileceği kaydetmişti.
“Kendisi başlı başına bir barış yapıcıdır”
Leavitt, ABD askerlerinin Gazze”ye konuşlandırılabileceği sözlerine şöyle açıklık getirdi:
“Başkan henüz böyle bir taahhütte bulunmadı. Başkan, Filistinliler ve bölgedeki tüm insanlar için, bölgede gerçek ekonomik kalkınma ve Gazze”yi yeniden inşa etmeye hazır. Başkan Trump, buranın tüm insanların barış içinde yaşayabileceği bir yer olmasını sağlamak istiyor. Kendisi başlı başına bir barış yapıcıdır.”

Leavitt, ayrıca Trump”ın “Gazzelilerin başka ülkelere yerleştirilebileceği” ifadesini Gazze”de yaşayan Filistinlilerin bölgenin yeniden inşası için “geçici olarak yer değiştirmelerini” istediğini için söylediğini öne sürdü.
Ne olmuştu?
ABD Başkanı Trump dün, Beyaz Saray”da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda Trump, “ABD, Gazze Şeridi”ni devralacak ve orada bir iş yapacağız. Oraya sahip olacağız ve sahadaki tüm tehlikeli patlamamış bombaların ve diğer silahların sökülmesinden, yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağız.” ifadesini kullandı.

Trump, bölgedeki yaklaşık 1,8 milyon Filistinlinin komşu ülkelerde inşa edilecek birden çok yeni yaşam alanına gideceğini ve orada daha iyi şekilde yaşayacağını da savundu.
ABD”nin Gazze”deki olası pozisyonuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Trump, “Orada uzun vadeli bir sahiplik pozisyonu görüyorum ve bunun belki de tüm Orta Doğu”ya büyük bir istikrar getireceğini görüyorum.” dedi.
Öte yandan Trump, Gazze Şeridi”nde güvenliği sağlamak için ABD askerlerinin bölgeye gitmesi olasılığına ilişkin bir soruya cevap verirken, bu olasılığı göz ardı etmediğini belirtti.
Trump, asker gönderme ihtimali sorusuna, “Eğer gerekirse bunu yapacağız.” diye karşılık verdi.
ABD Başkanı Trump: ABD, Gazze Şeridi”ni devralacakDünya

Source: Dünya Gazetesi


CENTCOM ve Trump Gazze”de ters düştü: Kimse ne olduğunu bilmiyor

Wall Street Journal”ın ABD savunma yetkililerine dayandırdığı haberine göre, ABD Genelkurmay Başkanlığına böyle bir planın hazırlanması için resmi bir talep gelmedi.Savunma yetkilileri, bu fikri ilk olarak Trump”ın salı günü Beyaz Saray”da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı basın toplantısı sırasında öğrendiklerine işaret ederek, “Kimse ne olduğunu bilmiyor.” dedi.Bu arada Savunma Bakanı Pete Hegseth, Netanyahu ile görüşmesinden önce yaptığı açıklamada, Pentagon”un Gazze konusunda tüm seçenekleri değerlendirmeye hazır olduğunu söylemişti.Gazze”ye ABD askerlerinin gönderilip gönderilmeyeceğine ilişkin soruya cevaben Hegseth, “Ortaklarımız ve müttefiklerimizle hem diplomatik hem de askeri olarak tüm seçenekleri değerlendiriyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.- TRUMP”IN, GAZZE”Yİ “DEVRALMA” VE FİLİSTİNLİLERİ ZORLA YERİNDEN ETME PLANIDonald Trump, Beyaz Saray”da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlenen ortak basın toplantısında, ABD”nin Gazze Şeridi”ni devralacağını ve oradaki patlamamış bombalar ile diğer silahların sökülmesinden ve yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağını söylemişti.Gazze”nin artık tamamen yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, Gazze”deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını savunmuştu.Trump, “ABD, Gazze Şeridi”ni devralacak ve orada bir iş yapacağız. Oraya sahip olacağız ve sahadaki tüm tehlikeli patlamamış bombaların ve diğer silahların sökülmesinden, yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağız.” ifadesini kullanmıştı.

Source: Www.star.com.tr


BM raportöründen, Trump”ın Gazze”yi “devralma” ve Filistinlileri zorla yerinden etme planına tepki

Birleşmiş Milletler (BM) Konut Hakkı Özel Raportörü Balakrishnan Rajagopal, Trump”ın Gazze”yi “devralma” ve burada yaşayan Filistinlileri, başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelere zorla yerleştirme planına yönelik AA muhabirinin sorusunu yazılı yanıtladı.

Trump”ın, bu açıklamasının kötü niyetli olduğunu ve “sömürgecilik dönemine dönüş” emareleri taşıdığına işaret eden Rajagopal, şunları kaydetti:

“Onların çıkarınaymış gibi gösterilse dahi, Filistinlilerin geri dönüp dönmemesi gerektiğini veya nerede yaşayacaklarını söylemek ABD”ye veya başka bir dış güce bağlı değil. Bu, BM Şartı”nın birinci maddesinin özü olan “kendi kaderini belirleme hakkının” özüdür. Filistinliler, uluslararası hukuk ve temel etik kuralları altında kendi topraklarında yaşama ve o topraklara dönme hakkında sahip. Çok sayıda Filistinlinin, Gazze”nin yıkılmış bölgelerine döndüklerini görüyoruz.”

ABD ve İsrail”in, Gazze”de etnik temizlik yapmak yerine halihazırda devam eden ateşkes anlaşması uyarınca, Gazze halkına barınma dahil büyük ölçekli insani yardım sunması gerektiğini vurgulayan Rajagopal, Filistin”in işgaline son verilmesi ve iki devletli çözüm temelinde bir barış müzakeresinin başlatılması çağrısında bulundu.

Trump”ın Gazze”yi “devralma” ve Filistinlileri yeniden yerleştirme planı

Başkan Trump, 4 Şubat”ta Beyaz Saray”da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ortak basın toplantısında, ABD”nin, Gazze Şeridi”ni devralacağını ve oradaki patlamamış bombalar ile diğer silahların sökülmesinden ve yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağını söylemişti.

Gazze”nin, artık tamamen yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, Gazze”deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını savunmuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Avrupa”da 10 ülke Azerbaycan gazıyla ısınıyor

BAKÜ (AA) – RUSLAN REHİMOV – Azerbaycan, son yıllarda doğal gaz ihracatını batıya doğru genişleterek Avrupa”nın 10 ülkesine doğal gaz satan ülke olarak öne çıktı.

Ukrayna”daki savaş nedeniyle doğal gaz krizi yaşayan Avrupa, enerji kaynaklarını çeşitlendirmek için yeni arayışlara girdi. Bu arayışlar, başkent Bakü”den Gürcistan ve Türkiye üzerinden Avrupa”ya uzanan 3 bin 500 kilometrelik Güney Gaz Koridoru”nun paydaşları arasındaki Azerbaycan”a ilgiyi artırırken bu ülkeyle enerji alanındaki ilişkileri derinleştirdi.

Avrupa Birliği (AB) ile Azerbaycan arasında 18 Temmuz 2022″de “Enerji Alanında Stratejik Ortaklığa İlişkin Mutabakat Zaptı” imzalandı. İlk dönemde sadece Gürcistan ve Türkiye”ye doğal gaz sevk eden Azerbaycan, ilerleyen süreçte 10 Avrupa ülkesi ile anlaşmalar imzalayarak 12 ülkeye doğal gaz ihraç eden ülke haline geldi.

Bugün Azerbaycan”ın doğal gaz ihracatının yüzde 50″si Avrupa ülkelerine yapılıyor. AB liderleri Azerbaycan”ı “güvenilir ortak gaz tedarikçisi” şeklinde nitelendiriyor.

Azerbaycan; İtalya, Yunanistan, Bulgaristan, Macaristan, Romanya, Sırbistan, Kuzey Makedonya, Slovakya, Slovenya ve Hırvatistan”a doğal gaz ihraç ediyor.

Azerbaycan gazının nakli, Güney Kafkasya Boru Hattı, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) ve Trans-Adriyatik Boru Hattı”ndan (TAP) oluşan Güney Gaz Koridoru ile gerçekleştiriliyor.

Bu ülkeler, Rus gazının kesilmesi nedeniyle kış aylarında ihtiyaç duydukları enerjinin bir kısmını Azerbaycan gazıyla gideriyor. Söz konusu ülkelere komşu bazı ülkelerin de ilerleyen dönemde Azerbaycan”dan doğal gaz alacağı öngörülüyor.

Azerbaycan, 2023″te ise 23,8 milyar metreküp, 2024″te ise 25,2 milyar metreküp doğal gaz ihracatı gerçekleştirdi.

Avrupa”ya 2023″te 11,8 milyar metreküp doğal gaz ihraç eden Azerbaycan, 2024″te bu rakamı 12,9 milyar metreküpe çıkardı. Azerbaycan ayrıca 2024″te Türkiye”ye 9,9 milyar metreküp, Gürcistan”a 2,4 milyar metreküp doğal gaz ihraç etti.

AB ile imzalanan mutabakat zaptı gereği 2027″ye kadar Azerbaycan”dan Avrupa”ya gönderilen doğal gaz hacminin 20 milyar metreküpe çıkarılması bekleniyor.

– En az 100 yıl yetecek kadar doğal gaz rezervi var

Azerbaycan”ın kanıtlanmış 2,6 trilyon metreküp doğal gaz rezervi bulunuyor ve Abşeron, Ümid, Babek, Asiman ve Karabağ yataklarında yapılacak keşif işlemlerinin ardından rezervin artması bekleniyor.

Ülkedeki doğal gaz üretiminin büyük kısmı Şahdeniz havzasında yapılıyor. Bu yılın ilk çeyreğinde Azeri-Çırak-Güneşli yatağından da doğal gaz üretilmesi ve Abşeron yatağındaki üretimin yıllık 1,5 milyar metreküpten 5 milyar metreküpe çıkartılması için çalışmalar planlanıyor.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, bir konuşmasında, “Bize ve ortaklarımıza en az 100 yıl yetecek kadar doğal gaz rezervimiz var.” diyerek Avrupa”nın enerji güvenliğine katkı sunmayı sürdüreceklerini belirmişti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


ABD ve Meksika dışişleri bakanları, sınır güvenliği konusunu görüştü

ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre Rubio, Meksikalı mevkidaşı de la Fuente ile telefonda görüştü.

İki ülke arasındaki sınır güvenliğinin ele alındığı görüşmede Rubio ile de la Fuente, ABD”ye fentanil akışını, düzensiz göçmenlerin geçişini ve sınıraşan suç faaliyetlerini önlemenin yollarını değerlendirdi.

Rubio, ABD sınırına 10 bin asker göndermesi nedeniyle Meksika”ya teşekkür etti.

ABD”nin Meksika”ya yüzde 25 ek gümrük vergisi getirmesi

ABD Başkanı Donald Trump, 1 Şubat”ta imzaladığı kararnameyle Kanada ve Meksika”dan yapılan ithalata yüzde 25, Çin”den yapılan ithalata ise yüzde 10 ek gümrük vergisi getirmişti.

Trump, Meksika Devlet Başkanı Sheinbaum ile yaptığı telefon görüşmesi sonrasında, Meksika”nın sınır güvenliğini artırması karşılığında bu ülkeye getirilen gümrük vergisini 1 ay durdurduğunu açıklamıştı.

Sheinbaum basın toplantısında yaptığı açıklamada, Ulusal Muhafız ve ordu mensuplarının ABD sınırına konuşlanmaya başladığını bildirmişti.

Trump, söz konusu adımla birlikte ABD”ye fentanil ve düzensiz göçmenlerin geçişinin önleneceğini ifade etmişti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Rus uzmanlar, Trump döneminde Rusya-ABD ilişkilerinin sınırlı olacağı görüşünde

Rusya ile ABD arasındaki ilişkiler, eski ABD Başkanı Joe Biden döneminde Ukrayna”daki savaş sebebiyle en düşük seviyeye geriledi.

Trump”ın ABD”de iktidara gelmesi, Putin ile görüşme ve Ukrayna krizini çözme konusunda istekli olması ise Rusya tarafından olumlu karşılansa da ikili ilişkilerin akıbeti belirsizlik taşıyor.

Rus uzmanlar, Trump döneminde Rusya-ABD ilişkilerinin geleceğini ve Ukrayna meselesinin çözülmesi ihtimalini AA muhabirine değerlendirdi.

“İki ülkenin dış siyasetinde yapısal çelişkiler var”

Rusya Halkların Dostluğu Üniversitesine (RUDN) bağlı Uluslararası Dönüşümlerin Uygulamalı Analizi Merkezinde uzman Maksim Zinovin, Biden yönetiminin Rusya”ya baskı kurma ve yaptırım uygulama yönünde siyaset izlediğini, ikili ilişkileri bozarak “Soğuk Savaş” seviyesine getirdiğini ancak ABD”deki iktidar değişikliğinin de belirsizlikler oluşturduğunu söyledi.

Zinovin, göreve başlayan ABD Başkanı Trump”ın Rusya”ya yönelik yaklaşımını şöyle değerlendirdi:

“Trump, ilk döneminde Moskova ile diyalog kurma hedefini güdüyordu hatta Rusya”ya yönelik yaptırımları tek taraflı olarak kaldırmak istemişti. Ancak Kongre”deki baskılar nedeniyle bu adım engellenmişti. Trump’ın ikinci dönemi, iç siyasette dinamik başlasa da dış siyasette şimdilik ciddi değişiklikler hedeflemiyor. Bu sebeple Rusya-ABD ilişkilerinde belirsizlik söz konusu.”

Zinovin, Trump”ın Putin ile görüşmeye ve diyalog kurmaya hazır olduğu yönündeki açıklamalarının “olumlu” olduğuna işaret ederek “Bu yaklaşım, nükleer silah denetimi, uluslararası terörizmle mücadele, enerji sektöründeki işbirliği ve Ukrayna krizinin çözümü gibi temel alanlarında, gerginliğin azaltılması ve uzlaşma sağlanması için koşullar oluşturuyor.” dedi.

ABD”deki iç siyasi ortamın oldukça kutuplaştığını ve bunun, Trump”ın Rusya ile ilgili hedeflerini gerçekleştirme imkanını sınırlandırdığını belirten Zinovin, “İkili ilişkiler, karşılıklı çıkarlar doğrultusunda dar yelpazedeki konularda sınırlı pratik işbirliğine yönelebilir ancak derinden iyileşme veya stratejik ortaklığın sağlanması beklenmiyor. İki ülkenin dış siyasetinde yapısal çelişkiler var ve bunlar, ikili ilişkilerin doğasını etkiliyor.” diye konuştu.

Zinovin, Moskova”nın Ukrayna konusunda taviz vermeyeceğinin altını çizerek cephedeki durumun, Rusya”nın şart koşmasını sağladığını söyledi.

“Trump, öngörülemez bir siyasetçi”

Rusya’daki Siyasal Araştırmalar Enstitüsü Müdür Yardımcısı Darya Grevtsova ise Trump’ın Rusya ile diyalog kurma ve Ukrayna krizini çözme yönündeki açıklamalarını “olumlu sinyal” olarak nitelendirdi.

Grevtsova, “Yeni devlet başkanının iktidara gelmesiyle ülkeler arasındaki ilişkilerin değişeceğine dair her zaman umut var ancak Trump, öngörülemez bir siyasetçi ve bazen söyledikleri eylemleriyle uyuşmuyor.” dedi.

ABD’de “derin devlet” yapısının etkin olduğuna işaret eden Grevtsova, bu sebeple Trump’ın ne ölçüde bağımsız hareket edebileceğinin soru işareti içerdiğini söyleyerek “Bu bağlamda Trump döneminde Rusya-ABD ilişkilerinin iyileşmesi ihtimali belirsiz. Çünkü birçok şey, ABD’deki iç süreçlere ve ülkeyi yöneten elitlere bağlı.” diye konuştu.

Grevtsova, Trump’ın başkanlık görevinin ilk döneminde de Rusya’ya yönelik yaptırım uyguladığına dikkati çekerek ikili ilişkilerin, Rus ve ABD liderlerinin iradesine bağlı olduğunu belirtti.

“Rusya taviz vermezse Trump sert yaklaşım sergileyecek” diyen Grevtsova, “Ancak Rusya ile de güç kullanarak diyalog kurulamaz. Dolayısıyla Trump ve Putin’in ikili ilişkiler konusunda karşılıklı olarak taviz verip vermeyeceği soru işareti. İkili ilişkiler düşük seviyede bulunuyor. Bunu değiştirmek için her iki tarafın da güçlü irade göstermesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Grevtsova, Ukrayna’daki krizin çözülmesi ihtimaline ilişkin ise “Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’e baskı kurabilirse barışın sağlanması mümkün olacak. Çözüm süreci, Ukrayna’ya değil Rusya ile ABD’nin alacağı kararlara bağlı.” değerlendirmesinde bulundu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source: