Ekrem İmamoğlu”nun tutuklama talebi yazısında dikkat çeken 3 detay: Harita, fotoğraf ve 138 kişi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında tutuklama talep edilen ‘terör’ soruşturmasının detayları savcılığın sevk yazısında ortaya çıktı. Sevk yazısında İmamoğlu’nun, belediye başkanı seçilebilmesi amacıyla desteklenmesi karşılığında terör örgütünün ’kent uzlaşısı’ faaliyetine bilerek iştirak ettiği aktarıldı.
2 AYRI SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ve Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik terör ve yolsuzluk iddiasına ilişkin 2 ayrı yürütülen soruşturma sürüyor.
Soruşturmalar kapsamında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun ve şarkıcı Ercan Saatçi’nin de aralarında bulunduğu 91 şüpheli emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından yoğun güvenlik önlemleri ile 22 Mart tarihinde Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edilmişti.
İKİ SORUŞTURMADAN DA TUTUKLAMA TALEP EDİLDİ
İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu bazı şüphelilerin savcılıktaki ifade işlemleri tamamlandı. Şüpheliler Ekrem İmamoğlu, Mahir Polat, Resul Emrah Şahan ve Mehmet Ali Çalışkan ‘terör’ soruşturması kapsamında ‘silahlı terör örgütüne yardım etmek’ suçundan tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi. Öte yandan İmamoğlu, ‘yolsuzluk’ soruşturması kapsamında ise ‘kamu kurum veya kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırmak’, ‘hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek’, ‘rüşvet almak’ ve ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’ suçlarından tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi.
“RÖPORTAJDA İTİRAF EDİLDİ”
Öte yandan tutuklama talepli terör soruşturmasının detayları savcılığın sevk yazısında ortaya çıktı. Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan sevk yazısında, CHP 27. Dönem Milletvekili Yıldırım Kaya’nın terör örgütüne müzahir bir yayın organında verdiği röportaj anlatıldı. Kaya’nın röportajda, “Cumhuriyet Halk Partisi ile DEM, HDK ittifak yaparak İstanbul’da çok açık bir şekilde açık ara seçimleri kazandı, şimdi İstanbul’u kaybetmek Türkiye’yi kaybetmek anlamına geldiği için ‘kent uzlaşısı’ olmasaydı biz İstanbul’u kazanabilirdik varsayımı üzerinden hareket ediyor, kent uzlaşısı İstanbul’da yeniden seçimleri kazandı’’ gibi sözler söylediği, şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul yerel seçimleri öncesi ittifak yaptığı tespit edilerek röportajda da itiraf edildiği aktarıldı.
“YEREL SEÇİMLERDEN BİRKAÇ GÜN ÖNCE”
Sevk yazısında, Halkların Demokratik Kongresi’nin (HDK) TBMM’ye alternatif bir meclis olarak kurulduğu, ‘kent uzlaşısı’ yoluyla terör örgütüyle yapılan anlaşma gereği belirlenen İstanbul’daki belediye meclis üyeleri ile atanan belediye başkan yardımcılarının incelendiği ve terör örgütü irtibatları bulunduğu kaydedildi. Yerel seçimden yalnızca birkaç gün önce CHP’ye üye kaydı yaptırdıkları, bu şahısların terör örgütü irtibatlarının adli olarak delillendirilmesi çalışmasında Ataşehir ve Kartal Belediye Başkan Yardımcıları ile 8 İBB meclis üyesi olmak üzere toplam 10’unun HDK verilerinde geçtiği ve HDK mensubu olduklarının tespitinin bulunduğu aktarıldı.
ELİF GÜL”ÜN KIZI VE ÖRGÜT MENSUPLARIYLA FOTOĞRAF
Terör örgütü PKK/KCK’nın yönetiminde belediyelere örgüt mensuplarının yerleştirildiği iddiasıyla düzenlenen operasyonda tutuklanan Sancaktepe belediye meclis üyesi sanık Elif Gül’ün durumunun konunun vahametinin anlaşılması açısından dikkat çekici olduğu aktarılan yazıda, şahsın terör örgütünün kırsal alanında faaliyet gösteren kızını örgüte teslim ettiği ve Kandil bölgesinde diğer örgüt mensupları ile beraber fotoğraf çekildiğine dair tespitler olduğu kaydedildi.
Yazıda, ‘’Şüphelilerin PKK/KCK terör örgütünün uzantısı olan HDK içerisinde faaliyet yürüttükleri, KCK eş başkanları ve yürütüme konseyi üyesi olan üst düzey örgüt mensuplarının talimatları ile “demokratik özerklik” planını hayata geçirmek maksadıyla ilimiz ilçe belediyelerinde kritik konumlara getirildikleri ve bu şekilde İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi olarak görev yapmalarının sağlandığı anlaşılmakla, terör örgütünün metropol illerde etkinliğini artırma amacını haiz ’kent uzlaşısı’ faaliyetinin hayata geçmesi adına iştirakleri tespit edilecek diğer tüm şahısların deşifre edilmesi için soruşturmalarımız derinleştirilerek devam edecektir” denildi.
HARİTA DETAYI
Sevk yazısında, Azad Barış ile irtibatlı olduğu tespit edilen Ekrem İmamoğlu, Ahmet Özer, Mahir Polat, Resul Emrah Şahan ve Murat Ongun’un ’kent uzlaşısı’ örgütsel faaliyetine iştirak ederek ‘silahlı terör örgütüne yardım etmek’ suçunu işledikleri, Barış’ın hakkında PKK/KCK kaydı bulunan 312 farklı kişi ile iletişiminin olduğu, Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi’nden ele geçirilen materyallerde ise Türkiye Cumhuriyeti topraklarını da içerisine alan sözde Kürdistan haritası olarak değerlendirilen bir harita ile ‘AKP ve MHP’nin 2021 Sonrası olası Kürdistan, Ortadoğu Politikaları’ ve ‘Azad Barış: Seçmenlerimizi demokrasinin adayı olan İmamoğlu’na oy vermeye çağırıyoruz’ başlıklı dokümanların fotoğraflarına değinildi.
TERÖR SUÇLARINDAN KAYDI OLAN 138 KİŞİYLE GÖRÜŞME
İmamoğlu’nun 1 Ocak 2018 ile 26 Şubat 2025 tarihleri arasında terör suçlarından adli kaydı olan 138, Şahan’ın 1 Ocak 2018 ile 4 Mart 2025 arasında 90, aynı tarih aralığında Polat’ın 116 ve Çalışkan’ın ise 38 kişiyle iletişimin olduğunun kaydedildiği yazıda, “Şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun, diğer şüphelilerle birlikte yerel seçimlerde, belediye meclis üyesi listelerinin kendisinin onayıyla belirlenmesi, kendisinden habersiz belirlenemeyeceği olgusu da nazara alındığında, kendisinin belediye başkanı seçilebilmesi amacıyla desteklenmesi karşılığında terör örgütünün yönetimince de ifade edilen metropollerde etkinliğinin arttırılması amacını taşıyan ’kent uzlaşısı’ faaliyetine bilerek iştirak etmek, bir kısım terör örgütü mensuplarının belediyelerde etkili yerlerde görev alması, diğer bir kısım terör örgütü mensubunun veya öldürülen örgüt mensubu yakınlarının sözde değer ailesi tabir edilen yakınlarının kamu görevinde yer almasını sağlamak suretiyle Yargıtay kararlarında da ifade edilen her ne surette olursa olsun örgütün hareketlerini kolaylaştıran ve yaşantısını sürdürmeye yönelik eylemlere iştirak ederek üzerlerine atılı PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçunu işledikleri anlaşılmıştır’’ ifadelerine yer verildi.
Bu içerik Ufuk Dağ tarafından yayına alınmıştır
Source: Ufuk Dağ
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ‘Gazze’ye yardım’ mesajı verecek
İİT-AL Bakanlar Komitesi Toplantısı, bugün Mısır’ın ev sahipliğinde Kahire’de yapılacak. Toplantıda Türkiye’yi Bakan Fidan temsil edecek. Mısır’ın öncülüğünde 4 Mart 2025 tarihinde düzenlenen AL Olağanüstü Zirvesi’nde Gazze’nin yeniden imarına yönelik kabul edilen plan, 7 Mart 2025 tarihli İİT Olağanüstü Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda Türkiye’nin de desteğiyle onaylanmıştı. Fidan, bugünkü toplantıda, Türkiye’nin, AL Olağanüstü Zirvesi’nde kabul edilen Gazze’nin yeniden imarına yönelik plana desteğini teyit edecek. Gazze’de ateşkesin müteakip aşamalarının bir an evvel hayata geçirilmesinin ve ateşkesin kalıcı hale getirilmesinin önemini vurgulayacak olan Fidan, Gazze’ye insani yardımların yeniden başlatılmasının bölgedeki insani krizin hafifletilmesi bakımından hayati öneme sahip olduğuna dikkat çekecek. Fidan, Filistin’in bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanınmasına yönelik ortak çabaları da, yapacağı görüşmelerde ele alacak.Gazze Temas GrubuRiyad’da 11 Kasım 2023 tarihinde düzenlenen İİT-AL Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde aralarında Türkiye, Filistin, Endonezya, Katar, Mısır, Nijerya, Suudi Arabistan ve Ürdün’ün yer aldığı 8 ülke ile İİT’in ve Arap Ligi’nin Genel Sekreterleri, Gazze’de kalıcı ve kapsamlı barışın sağlanması için uluslararası girişimlerde bulunmakla görevlendirilmişti. Gazze Temas Grubu olarak da adlandırılan İİT-Arap Ligi Bakanlar Komitesi; Londra, Paris, New York, Vaşington, Ottava, Brüksel, Oslo, Madrid ve Amman’ın da aralarında bulunduğu çeşitli merkezlerde toplam 18 girişim gerçekleştirmişti.Hamas heyetiyle görüştüDışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil el-Hayye başkanlığındaki heyet ile görüştü. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Fidan, Hayye başkanlığındaki Hamas heyeti ile bir araya geldi. Toplantının içeriğine dair açıklama yapılmadı.
Source: Gazetevatan.com
Gazze”de üst düzey Hamas yetkilisi öldürüldü
Hamas, sosyal medya platformu Telegram”da açıklama yaptı.Açıklamada, aynı zamanda Filistin Yasama Meclisi Üyesi olan Siyasi Büro Üyesi Dr. Salah el-Berdevil ve eşinin, hava saldırısında öldürüldüğü duyuruldu.Berdevil”in, eşinin ve tüm Filistinli şehitlerin kanının kurtuluş ve dönüş mücadelesinin yakıtı olacağı vurgulandı.İsrail”in Filistinlilerin kararlılığını ve azmini etkilemeyeceği vurgulanan açıklamada, işgal bitene kadar her şehit düştüğünde direniş ateşinin daha da parlak yanacağı kaydedildi.NAMAZ KILARKEN ÖLDÜRÜLDÜLERReuters haber ajansının aktardığına göre Hamas, Bardevil eşiyle birlikte namaz kılarken İsrail füzesinin çadırlarına isabet ettiğini söyledi.İsrailli yetkililer henüz bir açıklama yapmadı.İsrail ordusu, 19 Ocak”ta başlayan ateşkes anlaşmasını bozarak Gazze”ye yönelik saldırılara yeniden başladı.
Source: Özgürbayrak
ABD çark etmeye başladı! İsrail”e tepki…Gazze için yeni açıklama
ABD Başkanı Donald Trump”ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, ABD basınına gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu.Witkoff, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”yu Gazze konusunda stratejik bir plana sahip olmamakla eleştirerek, “Ortada ne bir harita ne de bir ufuk var. Bu da istikrarsızlığa neden oluyor” ifadelerini kullandı.Katar”ın müzakerelerde oynadığı rolün önemine değinen Witkoff, İsrail hükümetinin askeri baskının yanı sıra müzakerelerin de gerekli olduğunu anlaması gerektiğini söyledi. Gazze”nin sadece yardımlarla sürdürülebilir bir geleceğinin olamayacağını aktaran Witkoff, Filistinlilerin de gelecek ile alakalı hayaller kurma hakkı olduğunu kaydetti.Witkoff, “Gazze çatışması diyalog yoluyla sona erebilir. Hamas silahsızlanırsa Gazze”de siyasi bir faktör olarak kalabilir” diye konuştu.
Source: Özgürbayrak
Hamas Siyasi Büro Üyesi İsrail saldırısında öldü
Hamas Siyasi Büro Üyesi Dr. Salah el-Berdevil ve eşinin, İsrail in Gazze Şeridi nin güneyindeki Han Yunus kentine düzenlediği saldırıda hayatını kaybettiği bildirildi. Hamas ın sosyal medya platformu Telegram hesabından yapılan yazılı açıklamada konuya ilişkin bilgi verildi. Açıklamada, aynı zamanda Filistin Yasama Meclisi Üyesi olan Berdevil ve eşinin, Han Yunus un batısındaki El-Mevasi bölgesinde bulunan çadırında teheccüd namazı kıldığı sırada İsrail tarafından düzenlenen saldırıda yaşamını yitirdiği ifade edildi. Berdevil in, eşinin ve tüm Filistinli şehitlerin kanının kurtuluş ve dönüş mücadelesinin yakıtı olacağı, İsrail in Filistinlilerin kararlılığını ve azmini etkilemeyeceği vurgulanan açıklamada, işgal bitene kadar her şehit düştüğünde direniş ateşinin daha da parlak yanacağı kaydedildi. Açıklamada, Berdevil ve eşine Allah tan rahmet, ailelerine, sevdiklerine ve Filistin halkına sabır dileğinde bulunuldu.
Source: Habertürk
İsrail’den Han Yunus’a hava saldırısı!
Filistin resmi ajansı WAFA”nın haberinde, İsrail savaş uçaklarının Han Yunus”un doğusundaki El-Fehhari bölgesinde bir evi bombalaması sonucu Liliyan Cihad Ebu Dekka adlı çocuğun hayatını kaybettiği, bazı kişilerin yaralandığı belirtildi.ÇOK SAYIDA YARALI VAR!Haberde ayrıca, İsrail güçlerinin Han Yunus”un doğusundaki Gazze Avrupa Hastanesi civarını bombalaması sonucu ise çok sayıda kişinin yaralandığı ifade edildi.Gazze”deki Sağlık Bakanlığından dün yapılan açıklamada, İsrail”in Gazze Şeridi”ne 7 Ekim 2023″ten bu yana düzenlediği saldırılarda 49 bin 747 Filistinlinin öldüğü, 113 bin 213 kişinin yaralandığı bildirilmişti.İSRAİL”İN ATEŞKES İHLALLERİ SÜRÜYOR!İsrail, Hamas ile varılan ateşkes ve esir takası anlaşmasına rağmen Gazze”de ateşkesi ihlal etmeyi sürdürüyor.
Source: Fatih Yoncalık
“Yetersiz Bakiyelerin” Hezimeti
İmamoğlu, Türkiye’nin Zelenskiy projesiydi. Arkasında Vaşington ve Brüksel vardı. Aşağı yukarı altı yıldan sonra Brüksel yerli yerinde duruyor. Lakin sorun şu ki “aradığınız Amerika’ya ulaşılamıyor!”
Türkçesi, küreselciler kaybettiler. Bir süredir dünyanın her yerinde milliciler, milli devletler kazanıyordu… Sonunda Amerika’da da kazandılar.
Trump’ın zaferi basit bir iktidar değişiminden çok öte anlamlar taşıyor, hepimiz biliyoruz. Trump ne kadar iyi, ne kadar kötüdür bu tartışılabilir ancak, ABD siyasetini neredeyse 180 derece değiştirdiği açık. ABD artık postmodern ideolojilerin oyuncağı olmak istemiyor. Klasik Amerikan rüyasına, geleneksel işçi sınıfına, fabrikalara, inanca ve aile değerlerine dönmek istiyor. Kendi kimliği ile barışmak isteyen Amerika, “ortak küresel değerler” martavalından vazgeçiyor. Bu, aynı zamanda “demokrasi” ihraç etmekten de vazgeçtiği anlamına geliyor.
Dallı güllü kampanyalar ile, renkli devrimler ile dünyanın çeşitli coğrafyalarına müdahale eden Amerika yok artık. O olmayınca onun Zelenskiy’leri de olmuyor. İmamoğlu’nun da arkasındaki destek buharlaşıyor. Böylesi aktörlerin karıştığı yolsuzlukların, hırsızlıkların üzerindeki ABD koruma kalkanı kalkıyor… ABD’nin “seçilmiş” çocukları, işledikleri suçlar için yargılanabilir hale geliyor.
“İmamoğlu Suç Örgütü” iddiası ile başlatılan operasyonun dünya siyasetindeki yeri tam olarak bu. Tıkır tıkır çalışan, bağımsız Türk devletinin bağımsız yargısı. Direnen tarafta ise CHP ve Brüksel var. ABD ve Rusya çoktan kenara çekildiler, “Türkiye’nin iç işlerine saygılıyız” dediler.
O cenahta, ABD’nin dış müdahale araçlarının yokluğunu hesaba katmadan kurulan hayaller yıkılmaya mahkum. USAID olmasaydı, Soros olmasaydı, yalan imparatorluğu aşağılık Batı basını olmasaydı ne turuncu devrimler olurdu ne de pembe projeler. Şimdi ise yoklar… Geriye bizdeki yetersiz “bakiyelerin” fantezileri kalıyor.
GENÇLER NE YAPSIN?
Evet, sokakta zafer arayanların hiçbir şansı yok. Çünkü sokak, çıkmaz sokak. Ama yine de kimi halk çocuklarını kandırıp çıkmaz sokaklara sürmeyi başarıyorlar. Peki kendi çocukları nerede dersiniz? Ekrem İmamoğlu’nun, Özgür Özel’in, gençleri sokaklara çağıran, polisle karşı karşıya getiren CHP’lilerin kendi öz evlatları nerede?
Biraz DEM’li vekillere benziyorlar…
Onlar da burada yoksul Kürt çocuklarını dağa kaçırırken, kendi öz evlatları İtalya’da Fransa’da Amerika’da lüks villalarda şatafatlı bir hayat yaşıyordu.
Gençlerin fikir mücadelesi vermesi, bunun için her türlü direnişi sergilemesi sonuna kadar meşrudur. Ama gençleri hırsızlık çeteleri için meydanlara sürmek ahlaksızlıktır, vicdansızlıktır.
Zenginlerin çaldığı paralar için halkın çocuklarını feda etmeye kalkmak… İnanın sinirlerim zıplıyor da küfür etmeye dilim varmıyor…
KOMÜMNİST AKIL TUTULMASI
Türkiye’nin çakma komünistleri, Saraçhane’de eylem yapmış. “Patronlara karşı mücadele edelim” diyorlar. Çocuğum farkında mısınız, savunduğunuz adam patronun en çirkin, en üç kağıtçı, en adi versiyonu. Siz bunu hangi akla hizmet dayanışma listenize yazdınız? Ne oldu da Marks’ı mezarında ters çevirdiniz?
Ya da şöyle diyeyim… Yarın öbür gün, elli yıl aradan sonra ellinci kez toplanıp “nerede yanıldık” dediğinizde bu saçmalık gelecek mi acaba aklınıza?
Source: Gaffar Yak
Kanada, ABD ile “ticaret savaşını” kazanacağına inanıyor
Joly, ABD Başkanı Donald Trump”ın tarife uygulamalarına ilişkin BBC”ye değerlendirmede bulundu.
ABD ile “ticaret savaşını” kazanacaklarına inandıklarını belirten Joly, “ABD”nin en büyük müşterisiyiz. Çin, Japonya, İngiltere ve Fransa”nın toplamından daha çok Amerika”dan satın alıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Joly, tarifelerin ve artan fiyatların Kanadalılar için bir öncelik olduğunu kaydederek ABD ile Kanada”nın ekonomilerinin “iç içe olduğunu” belirtti.
“Nihayetinde bu savaşı kazanmamıza Amerikanların yardımcı olacağını düşünüyoruz çünkü kanun yapıcılarına mesaj verebilenler onlar.” değerlendirmesinde bulunan Joly, ülkede erken seçime gidilmesi halinde Trump”ın tarifeleriyle baş etmek için Liberal Partiye “net yetki verilmesi” çağrısında bulundu.
Öte yandan, Kanada”nın yeni Başbakanı Mark Carney”nin parlamento bu ayın sonunda yeniden açılmadan önce federal seçim çağrısı yapması ve Kanadalıların en erken nisan ayı sonlarında sandık başına gitmesi bekleniyor.
ABD, iki komşusuna ek tarifeler uygulamıştı
ABD”nin Kanada ve Meksika”dan ithal edilen ürünlere yönelik yüzde 25 ek gümrük vergisi 4 Mart”ta başlamıştı.
Trump, daha sonra söz konusu ülkelere “ABD-Meksika-Kanada Anlaşması (USMCA)” kapsamına giren ürünler için 2 Nisan”a kadar gümrük tarifesi uygulamayacaklarını açıklamıştı.
ABD Başkanı Donald Trump”ın, ülkenin çelik ve alüminyum ithalatına yönelik ek tarifeler de 12 Mart”ta yürürlüğe girmişti.
Kanada yönetimi de ABD”nin çelik ve alüminyum tarifelerine misilleme olarak, ülkeden yapılan 29,8 milyar Kanada doları tutarındaki ithalata yüzde 25 oranında gümrük vergisi uygulayacağını duyurmuştu.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source: