Uluslararası İlişkiler Gündemi – Krizler, Diplomasi ve Stratejiler

Trump, Ukrayna”nın NATO”ya girme ihtimalinin, savaşın nedenlerinden biri olduğunu söyledi

Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile Beyaz Saray”da düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan ABD Başkanı Trump, Rusya-Ukrayna Savaşı”na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Trump, Ukrayna”ya NATO üyeliği yolunun açılmasının Moskova”nın savaşa girmesinin önemli nedenlerinden biri olduğunu ifade etti.

Savaşın sona erdirilebilmesi için iki tarafın da bazı adımlar atması gerekeceğini kaydeden Trump, Ukrayna”nın daha fazla “taviz” vermesi gerekeceğini ima ederek şunları söyledi:

“İlk günden beri Devlet Başkanı (Vladimir) Putin”den bile önce, Ukrayna”nın bir NATO üyesi olamayacağını söylediler. Bunu çok güçlü bir şekilde söylediler. Aslında savaşın başlamasına neden olan şeyin bu olduğunu düşünüyorum. Bunu (Eski ABD Başkanı Joe) Biden da söyledi, (Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir) Zelenskiy de söyledi ve bence savaşın başlamasının sebeplerinden biri buydu. Ben bu bakış açısından yola çıkıyorum. Bence herkes bunu biliyordu.”

Trump, Rusya”nın böylesine bir adımı hiçbir şekilde kabul etmeyeceğini açıkça dile getirmesine rağmen bunun aksi yönde adımlar atılığını belirtti.

“Çin”le iyi ilişkilerimiz olacak”

Öte yandan ABD-Çin ilişkilerini de değerlendiren Trump, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile ilk başkanlık döneminde Kovid-19 başlangıcına kadar çok iyi ilişkilerinin olduğunu söyledi.

Trump, “Bence Çin ile çok iyi bir ilişkimiz olacak. Devlet Başkanı Şi ile çok iyi anlaşıyordum, ta ki Kovid-19 olayına kadar. Naif olmak istemem ama liderler söz konusu olduğunda Şi ile çok yakın olduğumuzu ve Çin”in dünyada çok önemli bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. Ukrayna-Rusya Savaşı”nı bitirmemize yardımcı olabileceklerini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

“Çin, Hindistan, Rusya ve bizim iyi geçinmesini umuyorum. Bu çok önemli.” yorumunu yapan Trump, Çin”in ABD ve Rusya”nın ardından nükleer silahlar konusunda hızla mesafe aldığını dile getirdi.

İlk başkanlık döneminde nükleer silahsızlanma konusunda adımlar attığını hatırlatan Trump, “(Şi) Çok güçlü bir nükleer güç inşa ediyor. Şu anda Rusya ve ABD”ye çok yakın değil ama yakında olacak. Bu yıl askeri harcamalarımız 900 milyar dolar diyelim, Rusya savaş olmadan 100″e (milyar dolar) yakın harcama yapıyordu ama savaşla birlikte ne kadar harcadıklarını söyleyemem ama çok fazla harcama yapıyorlar. Çin de 400-450 milyar dolar harcıyor. Ben de dedim ki, bu parayı birbirimize karşı harcamak gerçekten mantıklı değil. Eğer iyi geçinirsek bu parayı daha iyi amaçlar için harcayabiliriz.” şeklinde konuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Eski Pentagon yetkilisinden ABD”ye Türkiye çağrısı: Bu meşru endişeler ele alınmalı

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi”nde düzenlenen oturuma katılan Stroul, ABD”nin Ankara ile irtibatının güçlü olması gerektiğini söyledi.Suriye”de SDG adını kullanan PKK/YPG”nin bu ülkede birçok sorun yarattığını kaydeden Stroul, “SDG”nin, Türkiye sınırında bir devlet ya da özerk bir bölge kurmaya çalışan ve Türkiye”yi tehdit eden PKK gibi Suriyeli olmayan Kürt grupları bünyesine katmasından endişe ediyorlar. Bunun meşru bir endişe olduğunu düşünüyorum. Bu meşru endişeler ele alınmalı.” dedi.Stroul, “Nihayetinde SDG”nin geleceği, ancak birleşik bir Suriye”dedir.” değerlendirmesini yaptı ve “SDG ile olan ilişkimiz, sahip olduğumuz etki ve angajman dolayısıyla kilit bir kolaylaştırıcı ve arabulucu rolü oynayabilecek konumdayız.” şeklinde konuştu.Senato Dış İlişkiler Komitesi”nin kıdemli üyesi Jeanne Shaheen”in “Türkiye”nin Suriye”nin kuzeydoğusundaki rolüne ilişkin” sorusuna da yanıt veren Stroul, “Suriye istikrarlı olursa ve dışarıdan müdahale olmaksızın kendi topraklarından yükselen tehditlerle başa çıkabilirse ABD daha güvende olur.” dedi.

Source: Www.star.com.tr


Kuzey Kore”den ABD”ye uyarı: Kendi başlattığınız yangında yanmayın

Kuzey Kore”den ABD ile Güney Kore arasındaki askeri işbirliğine sert tepki geldi. Resmi Kuzey Kore basınında yer alan bir açıklamada, Güney Kore”deki sıkıyönetim krizine değinililerek, “Siyasi kaosun giderek derinleştiği bir ortamda, Güney Kore”nin Kuzey Kore”ye yönelik düşmanlık histerisi giderek daha da belirginleşiyor” denildi. “VAHİM OLANI SİLAHLANMA HAMLELERİNİN YAPILMASIDIR” Geçici Güney Kore yönetiminin Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol”un tutuklanmasının ardından dahi Kuzey Kore hakkında “ezici güçle cezalandırma” ve “ağır bedel ödetme” gibi söylemlerde bulunduğu kaydedilen açıklamada, “Daha vahim olanı ise, çatışmacı ve pervasız söylemlerle birlikte silahlanma hamlelerinin yapılmasıdır” ifadelerine yer verildi. GÜNEY KORE ORDUSU İÇİN “KUKLA” İFADESİNİ KULLANDILAR Güney Kore”nin ABD ile savunma işbirliğini sürdürdüğüne dikkat çekilen açıklamada, Seul yönetiminin Pyongyang”a karşı saldırı kabiliyetini artırmak amacıyla ABD”den helikopter satın almayı planladığı belirtildi. “Devlet başkanı sanığa dönüşen, iktidar kavgası yaşanan ve var olma mücadelesi veren kukla Güney Kore”nin ordusunun ısrarla Kuzey Kore”yi hedef alan çatışma hamlelerine başvurması önemlidir” denilen açıklamada, “ABD”nin kukla Güney Kore”nin ordusuna ilham verme rolünü üstlendiği gün gibi ortadadır” ifadelerine yer verildi. “EFENDİLERİNİN TALEPLERİNİ KARŞILAMAK ZORUNDALAR” ABD”nin Güney Kore”nin “efendisi” olduğu iddia edilen açıklamada, “ABD”nin hizmetkarları olan kukla güçler ise, efendilerinin taleplerini karşılamak zorundadır” denildi. Kuzey Kore”nin düşmanın pervasız hamlelerini asla göz ardı etmeyeceği vurgulanan açıklamada, “Değişmez baş düşmanların çaresiz çatışma hamleleri, Kuzey Kore”nin savunma kabiliyetlerini daha radikal biçimde güçlendirme yönündeki tutumunun haklı olduğunu göstermektedir” denildi. Açıklamada, “ABD rakibinin kim olduğuna ve dünyadaki değişime dikkatlice bakmalı ve kendi başlattığı yangında yanmak gibi akılsızca bir hataya düşmemelidir” ifadeleri kullanıldı.

Source: Haberler


İsrail: Hamas cumartesi günü 3 esiri serbest bırakmazsa ateşkes sona erecek

İsrail Hükümet Sözcüsü David Mencer, Gazze Şeridi’nde 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Mencer, Hamas’ın cumartesi günü sağ olan 3 İsrailli esiri serbest bırakmaması halinde ateşkesin sona ereceğini belirterek, “3 sağ esir cumartesi günü Hamas tarafından serbest bırakılmalı. Eğer bu 3 kişi serbest bırakılmazsa, Hamas esirlerimizi cumartesi öğlene kadar iade etmezse, ateşkes sona erecek” dedi. Hamas, esir takasını ertelemişti
Hamas, 10 Şubat’ta yaptığı açıklamada, İsrail’in ateşkes anlaşmasını ihlal ettiği gerekçesiyle 15 Şubat’ta yapılması planlanan 6’ncı esir takasının bir sonraki duyuruya kadar ertelendiğini kaydetmişti. Esir takasına ilişkin yapılan görüşmelerin ardından Hamas, bugün yaptığı açıklamada, “Hamas, belirlenen takvime göre esir takası da dahil olmak üzere ateşkes anlaşmasına bağlılığını teyit etti” ifadelerini kullanmıştı.

Source: Dünya Gazetesi


Macron, AB”nin geleceği için rotayı çizdi: “Trump bir elektroşok oldu, yolun sonuna geldik”

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Donald Trump’ın yeniden iktidara gelmesini Avrupa için bir “elektroşok” olarak tanımladı. Avrupa”nın kendi geleceğini güvence altına alması gerektiğini söyledi.

Elysee Sarayı’nda gerçekleştirilen bir röportajda konuşan Macron, Avrupa’nın savunma ve ekonomi alanında güçlenmesi gerektiğini vurguladı.

Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile barış görüşmeleri yapma kararına değinen Macron, Ukrayna adına müzakere edecek tek kişinin Devlet Başkanı Volodimir Zelenski olduğunu belirtti.

“Teslimiyet anlamına gelen bir barış, herkes için kötü olur” diyen Macron, “Önemli olan Putin’in kalıcı ve güvenilir bir şekilde ateşkese razı olup olmayacağıdır. Bundan sonra müzakere süreci Ukraynalıların elindedir” ifadelerini kullandı.

“YOLUN SONUNA GELDİK”

Macron, uzun süredir Avrupa’nın kendi güvenliği konusunda daha fazla sorumluluk alması gerektiğini savunuyor. Bunu sağlamanın tek yolunun ekonomik bağımsızlığı artırmak ve ABD ile Çin’e olan bağımlılığı azaltmak olduğunu dile getirdi.

Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşünü, Avrupa’nın savunma, ekonomi ve teknoloji alanlarında yatırım yapması için bir fırsat olarak gördüğünü söyledi.

1992’de AB tarafından kabul edilen mali ve parasal çerçevenin artık geçerliliğini yitirdiğini savunan Macron, “Şu an Avrupa’nın hızlanma ve harekete geçme zamanıdır” dedi.

Başarısızlığın Avrupa için bir seçenek olmadığını belirterek “Başka bir seçeneğimiz yok. Yolun sonuna geldik” diye konuştu.

“YÜKÜ ÜSLENMELİYİZ”

Macron”un açıklamalarına Avrupalı liderleren net bir yanıt gelmedi. Fransa’da yaşanan siyasi çıkmaz ve geçen yılki erken seçim sonrası yaşadığı güç kaybı, Macron’un AB içindeki etkisini zayıflatmış durumda.

Ayrıca, Fransa’nın kamu maliyesindeki sıkıntılar, savunma ve diğer alanlarda gerekli yatırımları yapma kapasitesini de sınırlandırıyor.

Buna rağmen Macron, Ukrayna”nın güvenliğinin Avrupa”ya bağlı olduğunu belirten Trump”ın açıklamalarına destek verdi.

ABD’nin dış politika önceliklerinin giderek Avrupa’dan Asya’ya kaydığını kabul eden Macron, bu eğilimin Trump’la başlamadığını söyledi.

Biden yönetiminin Avustralya ve Birleşik Krallık ile imzaladığı “Aukus” nükleer denizaltı anlaşması ya da Afganistan’dan çekilme kararı öncesinde kendisine danışılmadığını belirtti.

Macron, “Trump’ın Avrupa’ya söylediği şey şu: Yükü siz taşıyacaksınız. Ben de diyorum ki, bu yükü üstlenmeliyiz” ifadelerini kullandı.

“HERKES KENDİ ROLÜNÜ OYNAMALI”

Trump’ın Putin’le Ukrayna’daki savaşın sonlandırılması için yaptığı görüşmeler Avrupa’da öfkeyle karşılandı. Ancak Macron daha temkinli bir yaklaşım sergiledi.

Geçen hafta Trump’la telefonla görüştüğünü söyleyen Macron, ABD başkanının attığı adımlardan “şaşırmadığını” belirtti.

Trump’ın bir müzakere süreci başlatarak bir “fırsat penceresi” açtığını savundu. “Herkes kendi rolünü oynamalı” diyen Macron, ABD’nin stratejik anlamda sürece yön verebileceğini ancak Ukrayna’nın toprak ve egemenlik meselelerinde kararı alan taraf olması gerektiğini vurguladı.

Avrupa’nın burada devreye girerek güvenlik garantileri ve daha geniş bölgesel güvenlik çerçevesini tartışması gerektiğini söyledi.

Macron, bazı Avrupalı liderlerin Washington’un Putin’e fazlasıyla taviz verdiğine inandığının altını çizdi, ancak eleştiriden kaçındı.

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth’in, Ukrayna’nın NATO’ya katılımının “gerçekçi bir seçenek olmadığını” söylediğini hatırlattı.

Trump’ın da daha sonra üyeliğin “işlevsel olmadığını” düşündüğünü açıkladığını belirtti. Macron, Avrupa’nın Ukrayna’daki barışı nasıl garanti altına alacağına dair müzakerelere öncülük ediyor.

“AB BAĞIMSIZ OLMALI”

Fransa’nın, Ukrayna’ya asker göndermeyi de içeren bir caydırıcılık planı üzerinde çalıştığı biliniyor. Ancak Macron, Zelenski’nin 150 bin ila 200 bin asker gerekeceğini söylediği bir konuşmaya atıfta bulunarak, böyle büyük çaplı bir konuşlandırmanın “gerçekçi olmadığını” dile getirdi. “Atacağımız adımlar ölçülü, makul ve iyi düşünülmüş olmalı” dedi.

Avrupa’nın savunmasını güçlendirmesi gerektiğini savunan Macron, ABD’den askeri teçhizat satın almaya bağımlılığın azaltılması gerektiğini de vurguladı.

Fransız-İtalyan ortak üretimi SAMP-T hava savunma sisteminin ABD yapımı Patriot füze sisteminden daha üstün olduğunu savundu. “Tam anlamıyla entegre bir Avrupa savunma sanayi ve teknoloji altyapısı geliştirmeliyiz” dedi.

Bunun yalnızca askeri harcamalarla ilgili bir tartışma olmadığını belirterek, Avrupa’nın ABD’nin bir müşterisi olmaktan çıkıp kendi güvenliğini inşa etmesi gerektiğini söyledi.

Avrupa ülkelerinin savunma yatırımlarını artırabilmesi için daha yenilikçi finansman modellerine ihtiyaç duyduğunu ifade eden Macron, bunun pandemide olduğu gibi ortak AB borçlanması yoluyla finanse edilebileceğini söyledi.

Almanya’nın şu ana kadar bu fikre karşı çıktığını ancak yaklaşan federal seçimlerin ardından bu tutumun değişebileceğini umut ettiğini dile getirdi.

Source: Haber Merkezi


Bakan Şimşek”in yeni kaynak durağı Almanya

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Münih Güvenlik Konferansı”na katılmak ve yatırımcılarla buluşmak üzere gittiği Almanya”nın Münih kentinde yoğun temaslarda bulunuyor.

Bakanlıktan edinilen bilgiye göre, Şimşek”in dün başlayan Münih temasları 15 Şubat”ta tamamlanacak.

Münih Güvenlik Konferansı için Almanya”da bulunan Şimşek, dün Almanya Maliye Bakanlığı ev sahipliğinde düzenlenen “No Money for Terror (Teröre Finansman Yok) Konferansı”na katıldı.

ALMAN MEVKİDAŞI KUKIES İLE GÖRÜŞTÜ

Almanya Maliye Bakanı Jörg Kukies ile de görüşen Şimşek, mevkidaşıyla ikili ilişkiler, Avrupa Birliği ile işbirliği ve üçüncü ülkelerde ortak yatırım fırsatlarını ele aldı.

Bakan Şimşek, dünkü resmi temaslarının ardından bugün de Münih Güvenlik Konferansı”na katılımının yanı sıra Deutsche Bank”ın ev sahipliğinde yatırımcılarla buluşarak, Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunacak.

Şimşek, ayrıca Türk iş insanlarından oluşan kalabalık grupla bir araya gelerek, Türkiye”nin ekonomi programına dair kapsamlı sunum gerçekleştirecek.

Source:


Donald Trump, Ukrayna Rusya Savaşı”nın nedenini açıkladı

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’nın NATO”ya katılma ihtimalinin Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlıca nedenlerinden biri olduğunu söyledi.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile Beyaz Saray’da düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Trump, Moskova’nın Ukrayna’nın NATO’ya katılmasını hiçbir zaman kabul etmeyeceğini defalarca belirttiğini hatırlattı.

Trump, “ilk günden beri, Devlet Başkanı Putin’den bile önce, Ukrayna’nın bir NATO üyesi olamayacağını söylediler. Bunu Biden da söyledi, Zelenski de söyledi ve bence savaşın başlamasının sebeplerinden biri buydu. Bunu herkes biliyordu” ifadelerini kullandı.

Savaşın sona ermesi için her iki tarafın da bazı adımlar atması gerektiğini belirten Trump, Ukrayna’nın daha fazla taviz vermesi gerekeceğini ima etti.

Rusya’nın, Ukrayna’nın NATO üyeliğine yaklaşmasını bir güvenlik tehdidi olarak gördüğünü vurgulayan Trump, Batı’nın bu konuda farklı bir yol izleyebileceğini söyledi.

Trump, “Bu noktada önemli olan, Putin’in gerçekten ve kalıcı bir şekilde ateşkesi kabul edip etmeyeceği” diyerek diplomatik çözümün Rusya”ya bağlı olduğunu vurguladı.

“ÇİN”LE İYİ ANLAŞIYORDUK”

Trump, ABD-Çin ilişkilerine de değinerek Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile ilk başkanlık döneminde Covid-19’un başlangıcına kadar iyi ilişkileri olduğunu söyledi.

Trump, ““Bence Çin ile çok iyi bir ilişkimiz olacak. Şi ile çok iyi anlaşıyordum, ta ki Covid-19 olayına kadar. Çin dünya sahnesinde çok önemli bir oyuncu ve Ukrayna-Rusya Savaşı’nı bitirmemize yardımcı olabileceklerini düşünüyorum” dedi.

Çin’in ABD ve Rusya’nın ardından nükleer silahlanma konusunda hızla ilerlediğini belirtti ve bu durumun küresel güvenlik açısından dikkatle ele alınması gerektiğini ifade etti.

İlk başkanlık döneminde nükleer silahsızlanma konusunda adımlar attığını hatırlatan Trump, büyük güçlerin askeri harcamalarına dikkat çekti.

ABD’nin yıllık 900 milyar dolarlık askeri harcama yaptığını, Çin’in bu rakamın yaklaşık yarısını harcadığını ve Rusya’nın savaş öncesinde yıllık 100 milyar dolara yakın harcama yaptığını belirtti.

Trump, “Ben de dedim ki, bu parayı birbirimize karşı harcamak gerçekten mantıklı değil. Eğer iyi geçinirsek, bu parayı daha iyi amaçlar için harcayabiliriz” diye konuştu.

Source: Haber Merkezi


Rusya, Çernobil”i vurdu

İşte Merkez Bankası”nın yıl sonu için dolar ve enflasyon beklentisi

ABD”den Ankara”yı küplere bindirecek karar

Eylem Tok ve oğlu için gece yarısı yeni karar

Kur”an-ı Kerim”e küstah saldırı! Neyse ki biri çıkıp haddini bildirdi

Ayrıntılar geliyor…

Erdem Aksoy

Haberler.com – Dünya

Çernobil Ukrayna

Sıcak Gelişme:

Merkez Bankası”nın yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 27,05″ten yüzde 28,30″a yükseldi.

Yolcu otobüsü şarampole devrildi: 5 ölü, 30″dan fazla yaralı var

İşte milyonlarca kişi için en güçlü ödeme tutarı

Kur”an-ı Kerim”e küstah saldırı! Neyse ki biri çıkıp haddini bildirdi

Haberler.com”da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com”un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Evde kemikleri bulunan yaşlı kadınla ilgili tüyler ürperten detaylar

Okan Buruk”a maç sonu soğuk duş

Trump”ı açık açık tehdit etti: Kendi başlattığınız yangında yanmayın

Zincir markette şahit olduğu manzara vatandaşı küplere bindirdi

3 kadının karıştığı kavga uçağa acil iniş yaptırdı

Galatasaray maçı oynanırken telefonu eline aldı

Son Dakika Haberleri

ATV CANLI YAYIN İZLE Müge Anlı son bölümde neler oldu? 14 Şubat Cuma ATV Müge Anlı canlı izleme linki!

Cumartesi hangi diziler var? 15 Şubat TV yayın akışı

Cumartesi noter çalışma saatleri! Cumartesi günü noterler açık mı?

Cumartesi metro saatleri! Cumartesi gece metrosu var mı? Hafta sonu metro kaça kadar açık?

Başka Bir Gün 3. bölüm izle! Başka Bir Gün 3. bölüm full izle nasıl izlenir?

Ege Denizi son depremler! 14 Şubat Ege Denizi”nde deprem oldu mu?

Didem Arslan Yılmaz”la Vazgeçme CANLI İZLE 14 Şubat Didem Arslan Yılmaz”la Vazgeçme son bölümde neler oldu?

Bugün ne günü? 14 Şubat ne günü? Tarihte bugün ne oldu?

14 ŞUBAT BANKA ÇALIŞMA SAATLERİ! Bankalar saat kaçta açılıyor? Bankaların öğle arası saat kaçta?

UEFA ülke puanı sıralamasında son durum! Türkiye UEFA ülke sıralamasında kaçıncı?

SON DAKİKA DEPREM Mİ OLDU? 14 Şubat bugün deprem mi oldu? AFAD ve Kandilli anlık deprem listesi!

Gelişmelerden Anında Haberdar Olun!
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.

Source: Erdem Aksoy


Rusya Çernobil Nükleer Santrali”ni vurdu! Zelenski: Zarar büyük

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Rus insansız hava aracının gece boyunca Çernobı̇l Nükleer Santrali”ndekı̇ radyasyon sığınağını vurduğunu duyurdu.Açıklamasında, “Dün gece, yüksek patlayıcılı bir savaş başlığına sahip bir Rus saldırı uçağı, Çernobil Nükleer Santrali”nin yıkılan 4″ncü güç ünitesinde dünyayı radyasyondan koruyan sığınağı vurdu. Çernobil Nükleer Santrali”ndeki sığınak İHA tarafından hasar görmüş ve yangın söndürülmüştür. Şu an itibarıyla radyasyon seviyeleri artmamış ve sürekli olarak izlenmektedir. İlk değerlendirmelere göre, sığınakta meydana gelen hasar önemli boyuttadır” dedi.

Source: Www.star.com.tr


Trump, Tahavvur Rana kararını açıkladı: Hindistan”a iade edilecek

Trump, resmi ziyaret kapsamında ABD”de bulunan Hindistan Başbakanı Narendra Modi”yi ağırladığı Beyaz Saray”da gazetecilere açıklama yaptı.Mumbai”de 2008 yılında 160″tan fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan terör saldırılarıyla bağlantılı Pakistan asıllı Kanada vatandaşı Rana”nın adaletle yüzleşmek üzere Hindistan”a gönderileceğini ifade eden Trump, suçla mücadele konusunda Hindistan”la çalışmaların süreceğini vurguladı.İade kararının ardından Trump”a teşekkürlerini sunan Başbakan Modi de şüphelinin yargılanması için uygun adımların bir an önce atılacağını dile getirdi.Kasım 2008″de Mumbai”de birden fazla noktanın hedef alınması ve birkaç gün süren koordineli bombalı ve silahlı saldırılar sonucu 160″tan fazla kişi ölmüş, 300″den fazla kişi yaralanmıştı. Rana, terör saldırılarıyla bağlantılı olduğu gerekçesiyle 2009″da ABD”de tutuklanmıştı.- TRUMP, KANADA”NIN 51. EYALET OLMASI GEREKTİĞİNE İLİŞKİN SÖYLEMLERİNİ TEKRARLADIKanada”nın ABD”nin 51. eyaleti olabileceği yönündeki açıklamalarını yineleyen Trump, eyalet olmayı kabul etmesi durumunda “Kanada”daki vergilerin düşeceğini ve güvenliklerinin artacağını” savundu.Trump, “Eyalet olmadıkları halde neden Kanada”ya yılda 200 milyar dolar ödeyelim? Bunu eyalet için yaparsınız, başka bir ülke için değil.” ifadelerini kullandı.Başkan Trump, daha önce birçok kez Kanada”nın ABD”ye 51. eyalet olarak dahil olması gerektiğini savunmuştu. Kanadalıların da ABD”nin parçası olmayı istediklerini iddia eden Trump, Kanada Başbakanı Justin Trudeau için de defalarca “vali” ifadesini kullanmıştı.

Source: Www.star.com.tr


Türkiye”nin projeye katıldığı iddiası Yunanistan”ı tutuşturdu! Almanya”yı hedef aldılar

Almanya”nın öncülüğünde yürütülen Avrupa çapında etkili bir füze savunma sistemi oluşturmayı amaçlayan Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi”ne (ESSI) Türkiye”nin katılacağı iddiası Yunanistan”ı korkuttu.İddiayı ele alan Yunan basını, “Tamamen AB menşeili bir füze savunma sisteminin içine yerleştirilmiş Türk varlığı, Yunanistan ve Güney Kıbrıs için risk barındırıyor” ifadelerini kullandı.Türkiye”nin ESSI”ya katıldığı iddiası Yunanistan”ı tutuşturdu!Türkiye”nin AB”nin her türlü savunma planının derinliklerine nüfuz edeceğini belirten Yunan basını, “Her şekilde Yunanistan ve Güney Kıbrıs”ı savunmasız bırakacaklardır” yorumunda bulundu.Projenin önceliğini yapan Almanya”ya “Almanlar, Ege”deki Yunan çıkarları pahasına Avrupa füze hava savunmasında Türkiye”yi neden öne çıkarıyor?” başlığıyla tepki gösteren Yunan basını “Almanlar, İngilizler ve Fransızlar, Yunanistan”ın son derece stratejik konumunu göz ardı ederek, Türkiye”yi değerli ve gerekli bir ortak olarak görüyorlar” ifadelerini kullandı.Belçika merkezli Euractiv, Türkiye”nin Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi”ne (ESSI) katılması halinde, Avrupa”nın savunma kapasitesinin önemli ölçüde artacağını ve NATO ile uyumlu daha güçlü bir hava savunma ağı oluşturulacağını yazmıştı.TÜRKİYE”NİN DE OLDUĞU NATO ÜYESİ 15 ÜLKE, İKİ YENİ ÇOK ULUSLU HAVA SAVUNMA GİRİŞİMİ BAŞLATTINATO”dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Savunma Bakanları Toplantısı”nın düzenlendiği Brüksel”deki karargahta gerçekleştirilen imza töreninde 15 müttefik ülke, 150 metrenin altındaki “düşük seviyeli” hava tehditlerine karşı “daha etkili çözümler geliştirmeyi” taahhüt etti.İmzacı ülkelerin arasında Türkiye”nin dışında Belçika, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Yunanistan, Letonya, Litvanya, Hollanda, Norveç, Portekiz, Romanya, İspanya ve İngiltere yer aldı.TÜRKİYE İLE PORTEKİZ, ÇOK ULUSLU MÜHİMMAT DEPOLAMA GİRİŞİMİ”NE KATILDITürkiye ile Portekiz, mühimmat stoklarının hazırlanmasını ve yönetimini güçlendirmeyi ve kolaylaştırmayı amaçlayan ve 2021″de başlatılan Çok Uluslu Mühimmat Depolama Girişimi”ne (MAWI) katıldı.

Source: Www.star.com.tr


BM Raportörü Satterthwaite, Trump”ın UCM”ye yaptırımlarını “adalete doğrudan saldırı” olarak nitelendirdi

Satterthwaite, Trump”ın UCM Başsavcısı Kerim Han”ı yaptırım listesine almasını, yaptırımların Mahkemenin faaliyetlerine etkisini ve UCM üyesi ülkelerin yapması gerekenleri, AA muhabirine değerlendirdi.

BM Özel Raportörü, yaptırımların uluslararası adalet sistemine etkilerine dikkati çekerek “Bu Mahkeme, çatışma ve şiddet karşısında hukukun üstünlüğünü sağlamak için kuruldu. En ağır uluslararası suçları soruşturmakla görevli bir kurumu ve üst düzey yetkililerini yaptırım hedefi haline getirmek, hukukun üstünlüğüne ve cezasızlıkla mücadeleye doğrudan saldırıdır.” dedi.

Yaptırımların etkisinin gelecek aylarda daha net görüleceğini belirten Satterthwaite, “Trump”ın kararnamesi, Mahkeme üyeleri ve görevlilerine çok sert yaptırımlar uygulanmasına izin veriyor. Şimdilik sadece Başsavcı Kerim Han hedef alındı ancak etkileri çok geniş. ABD bankalarını ilgilendiren tüm fon transferleri dondurulabilir. Vize yasağı, Savcı”nın normal görevlerini yerine getirmesini, çeşitli ülkelere seyahat etmesini ve BM yetkilileriyle görüşmesini bile engelleyebilir.” ifadelerini kullandı.

“ABD, Roma Statüsü”ne taraf olmasa da Mahkemenin kuruluş konferansına katılarak desteklemişti”

Satterthwaite, ABD”nin UCM”ye yönelik çelişkili tutumuna işaret ederek “ABD, Roma Statüsü”ne taraf olmasa da Mahkemenin kuruluş konferansına katılarak desteklemişti. Özellikle Ukrayna soruşturmasında Mahkemeye önemli destekler verdi. Şimdi tüm sistemi ve özellikle Başsavcı”yı hedef alması ironik.” şeklinde konuştu.

BM Özel Raportörü, yaptırımların İsrail”le ilgili soruşturmaya tepki olarak çıktığını ancak etkisinin çok daha geniş olacağını vurgulayarak “Bu yaptırımlar belirli davalara odaklanmıyor. Hedeflenen amaca göre şekillendirilmiş yaptırımlar değil bunlar. Trump yönetiminin tüm Mahkemeye ölümcül bir darbe vurmasından endişeleniyorum.” dedi.

Satterthwaite, yaptırımlar sebebiyle UCM”ye bilgi, belge ve delil sunan kişilerin de yaptırım uygulanan kişilere yardım etme suçlamasıyla karşı karşıya kalabileceğini söyleyerek şu uyarıda bulundu:

“ABD yasalarında yaptırım uygulanan kişi veya kurumlara maddi destek sağlamayı yasaklayan düzenlemeler var. Bu yasalar normalde terörle mücadele için kullanılıyor ancak şimdi Mahkeme personelinin yaptırım listesine alınması, insan hakları savunucularının ve avukatların Mahkemeye yardım etmesi veya kanıt toplaması durumunda “maddi destek” suçlamasıyla karşılaşmalarına yol açabilir. Bu durum hem bu kişilerin insan haklarının ihlali hem de savaş suçları, soykırım ve insanlığa karşı suçları soruşturmaya yönelik uluslararası çabaların engellenmesi anlamına gelir.”

“125 üye ülke harekete geçmeli”

BM Özel Raportörü Satterthwaite, UCM üyesi ülkelerin yaptırımlara karşı harekete geçmesi gerektiğini belirterek “Öncelikle Mahkemeyi destekleyen ve yaptırımların geri çekilmesini isteyen üye ülkelerin ortak açıklamasını takdir ediyorum. 125 üye ülke, UCM”yi destekleme sözü verdi ve Mahkemeyle çeşitli şekillerde işbirliği yaptı. Bu ülkelerin şimdi net bir şekilde seslerini yükseltmeleri ve birlikte hareket etmeleri çok önemli.” diye konuştu.

Satterthwaite, “UCM Başkanı”nın da daha önce tavsiye ettiği üzere, Mahkemeyi yaptırımlara karşı korumak için Avrupa Birliği “Blokaj Yasası”nı harekete geçirmelidir.” dedi.

UCM üyesi ülkelerin atması gereken somut adımların bulunduğunu dile getiren Satterthwaite, “Ülkeler, bu yaptırımların hukuka aykırı olduğunu belirtmeli. Ayrıca Trump”ın attığı bu adımın, Roma Statüsü”nün 70. maddesi kapsamında “adaletin işleyişine saldırı” ve “adaletin engellenmesi” olarak görülebileceğini ve bu yaptırımları uygulamayacaklarını açıkça söylemeliler.” değerlendirmesinde bulundu.

Satterthwaite, özellikle ABD”nin önemli müttefiki olan ülkelerin harekete geçmesi gerektiğini vurgulayarak “Bu ülkeler, ABD yönetimiyle görüşerek “Bu, kabul edilemez. Sınırları aşıyor. Uluslararası hukukun önemli bir Mahkemesine yönelik saldırılarınız karşısında sessiz kalmayacağız” demeliler.” ifadelerini kullandı.

“Mahkemeye kaynak desteği artırılmalı”

BM Özel Raportörü, üye ülkelerin Mahkemeye desteğini artırması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Mahkemenin geçmişte yeterli kaynağa sahip olmaması ve özellikle Başsavcı”nın yürüttüğü tüm soruşturmalar için ek fona ihtiyaç duyması sorun olmuştu. Üye ülkeler, bu yaptırımların uluslararası hukuka aykırı olduğunu söylemeli ve Roma Statüsü”ne taraf tüm devletler, hangi dava söz konusu olursa olsun, Mahkemenin önemli çalışmalarını güçlü bir şekilde desteklemeye devam edeceğini açıklamalı.”

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Rusya Çernobil”i drone ile böyle vurdu

Rusya, Çernobil Nükleer Santrali”ni drone ile vururken, 4. reaktörü koruyan yapı büyük hasar gördü. Moskova”nın Çernobil”i bombaladığı görüntüler ortaya çıkarken videoda santralin çatısının bir anda alev aldığı ve büyük bir delik açıldığı görüldü. UKRAYNA LİDERİ ZELENSKIY DUYURDU Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Rusya”nın bir insansız hava aracıyla (İHA) Çernobil Nükleer Santrali”ne saldırı düzenlediğini ve santralin yıkılan 4. reaktörünü koruyan yapının hasar gördüğünü bildirdi. RADYASYON SEVİYESİNDE ARTIŞ TESPİT EDİLMEDİ İlk değerlendirmelere göre hasarın ciddi olduğu kaydedilen açıklamada, saldırı sonrası yapının hasar gördüğü ancak yangının söndürüldüğü ve radyasyon seviyesinde artış tespit edilmediği belirtildi. ÇERNOBİL”İ SALDIRI ANI KAMERADA Açıklamada Rusya”nın nükleer tesisleri hedef alan saldırılarının küresel güvenliği tehdit ettiği ifade edildi. Öte yandan Rusya”nın Çernobil”i vurma anı görüntüleri de ortaya çıktı.

Source: Erdem Aksoy


Teknoloji şirketlerinin İsrail ile çalışması, yapay zeka etiği sorununu yeniden gündeme getirdi

Çağın en büyük teknolojisi olarak kabul edilen yapay zeka, eğitimden eğlenceye kadar her alanda kullanım alanlarını genişletiyor. Yapay zekanın bazı alanlarda kullanımına dair kısıtlayıcı önlemler bulunmazken, silah ve gözetleme alanlarında ise birtakım tedbirler bulunuyor.

Bu önlemleri alan şirketlerden biri olan Google, geçen hafta yapay zekaya ilişkin etik kurallarını güncelleyerek, yapay zekanın silah veya gözetleme amaçlı kullanılmamasına dair taahhütlerini kaldırdı.

Yapay zekanın “zarar vermesi muhtemel alanlarda kullanılması” kısıtlamalarını ortadan kaldıran bu kararı bir blog yazısıyla savunan Google yetkilileri, “İşletmelerin ve demokratik hükümetlerin “ulusal güvenliği destekleyen” yapay zeka üzerinde birlikte çalışmaları gerekiyor.” açıklamasında bulundu.

Google”ın bu yeni kararının ardından büyük teknoloji şirketlerinin sahip oldukları yüksek teknoloji ürünlerini savaşlarda kullanmasının doğuracağı sonuçlar, yeniden dünya gündeminde yer almaya başladı.

Tarihte daha önce de büyük tartışma konusu olan yapay zekaların ölüme sebep olabilecek alanlarda kullanılması konusu, ilk olarak 2018″de büyük protestoya neden olmuştu.

O tarihte yaşanan büyük protestolar ve binlerce çalışanının istifa etmesinin ardından Google, Pentagon ile yapay zeka çalışmaları için imzaladığı Maven Projesi”ni yenilememe kararı almıştı.

Google”ın İsrail ordusuna yapay zeka desteği tartışmaların odağında

Bir önceki yıl İsrail”in Gazze”ye yönelik saldırılarının başlamasının ardından Google”ın ürünlerinin askeri amaçlarla kullanılması yeniden gündeme geldi.

Geçen ay Washington Post”ta yer alan bir habere göre, Google”ın bulut departmanı, İsrail”in Gazze”ye yönelik saldırılarının hemen ardından İsrail ordusuyla çalışmaya başladı. Amazon ile İsrail”e yapay zeka sağlama konusunda yarışa giren şirket, bu kapsamda İsrail”e verdiği hizmeti artırdı.

Washington Post”un ele geçirdiği belgelerden birinde yer alan bilgilere göre, bir Google çalışanı, şirketi İsrail ordusunun isteklerinin acil şekilde karşılanması konusunda uyarıyor. Aksi takdirde ise İsrail”in Amazon”un bulut hizmetini kullanacağını söylüyor.

Kasım 2023 tarihli bir diğer belgede bir çalışan, iş arkadaşına İsrail ordusunun isteklerini yerine getirdiği için teşekkür ederken, aylar sonra attığı başka bir mesajda İsrail ordusunun ihtiyaçları için yapay zeka araçlarına ek erişim talep ediyor.

Google, İsrail ile yaptığı anlaşmayı protesto eden çalışanları kovdu

Amazon, Google ve İsrail hükümeti arasında 2021″de imzalanan Nimbus Projesi de bu gelişmelerin ardından yeniden tartışmaların odağına oturdu.

Veri depolaması, toplaması, analizi, veri üzerinden motif ve özellik tanımlaması ve bu toplanan bilgilerle olası veri ve motif tahmini yapılmasını sağlayan bir bulut (Cloud) ve makine öğrenimi sisteminden oluşan proje, 2024″te Google çalışanları tarafından protesto edildi.

Google ise buna karşılık olarak 1,2 milyar dolar değerindeki Nimbus Projesi anlaşmasını protesto eden 28 çalışanını işten çıkarmıştı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Donald Trump: Rusya ve ABD Münih’te masaya oturacak, Ukrayna da katılabilir

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna-Rusya savaşının sona erdirilmesi için müzakereleri başlatmaya hazırlandığını duyurdu. Trump, Beyaz Saray’da gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD’li ve Rus yetkililerin Almanya’da düzenlenen Münih Güvenlik Konferansı sırasında bir araya geleceğini söyledi. Trump, “Münih”te bir toplantı yapacaklar. Ukrayna da davetli. Tam olarak hangi ülkeden kimin orada olacağından emin değilim ama Rusya, Ukrayna ve ABD’den üst düzey kişiler olacak” dedi. Suudi Arabistan’da da görüşmeler planlanıyor
Trump, ayrıca gelecek hafta Suudi Arabistan’da da bir toplantının düzenleneceğini belirtti. “Bu toplantı benim veya Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in katılımıyla olmayacak. Ancak üst düzey yetkililer orada olacak ve Ukrayna da sürecin bir parçası olacak.” ifadelerini kullandı. Ukrayna: Ruslarla Münih”te görüşme planımız yok Ukrayna tarafı ise toplantıya ilişkin net bir tutum sergiledi. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin danışmanı Dmytro Lytvyn, Kiev’in Münih’te Rus heyetiyle doğrudan bir görüşme yapma planı olmadığını belirtti. Lytvyn, “ABD, Avrupa ve Ukrayna’nın Rusya ile doğrudan temas kurmadan önce ortak bir tutum belirlemesi gerekiyor” dedi. Buna rağmen Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin, Münih Güvenlik Konferansı sırasında Trump’ın Yardımcısı JD Vance ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya gelmesi bekleniyor. NATO müttefiklerinden Trump’a tepki
ABD’nin NATO müttefikleri, Trump’ın geçtiğimiz günlerde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinde savaşı sona erdirmek için müzakerelere başlama konusunda anlaşmaya vardıklarını söylemesine tepki gösterdi. ABD’nin Avrupa’daki müttefikleri, Trump’ın müzakere sürecinde NATO’nun pozisyonunu dikkate alıp almayacağı konusunda endişeli. Münih ve Suudi Arabistan’daki toplantıların, Ukrayna-Rusya savaşının geleceği açısından kritik öneme sahip olacağı değerlendiriliyor.

Source: Dünya Gazetesi


Zelenskiy: Rusya, Çernobil santralini vurdu

Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy, bir Rus drone unun gece boyunca süren saldırıları sonucunda Çernobil Nükleer Santrali nin radyasyon bölümüne önemli ölçüde zarar verdiğini duyurdu. Zelenskiy, Rus insansız hava aracının santralde tahrip olan güç ünitesini vurarak yangına neden olduğunu ve yangının daha sonra söndürüldüğünü açıkladı. Saldırıda santralin yıkılan 4. reaktörünü koruyan yapının hasar gördüğünü bildiren Zelenskiy, radyasyon seviyelerinin bu sabah itibariyle artmadığını da sözlerine ekledi. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı da, saldırının ardından radyasyon seviyesinin normal olduğunu açıkladı.

Source: Habertürk