Hamas: Netanyahu esirlerin kaderleriyle oynuyor
Hamas Hareketi Siyasi Büro Üyesi Hamdan, Cezayir de düzenlediği basın toplantısında, İsrail le yapılacak esir takası anlaşmasının uygulanacak kuralları var ve bu kurallara göre İsrail esirlerini alacak, biz de esirlerimizi alacağız. Ama elbette ki bir anlaşma olmadan esirlerini sağ olarak geri alamayacak. dedi. AA nın haberine göre; Netanyahu nun, başarı imajı arayışında esirlerin kaderiyle oynadığı, onları serbest bırakmak istemediği ve onları öldürmeyi arzuladığı değerlendirmesinde bulunan Hamdan, Hamas ın İsrail in ne istediğini umursamadığını ve kendileri için önemli olanın saldırıların sona ermesi ve İsrail in Gazze Şeridi nden çekilmesi olduğunu vurguladı. Hamdan, İsrail işgalinin planlarının Filistin halkını aştığı ve artık tüm bölgeyi tehdit ettiği uyarısında bulunarak, Biz işgale karşı üzerimize düşen görevi sonuna kadar yapıyoruz ve kardeşlerimizden de görevlerini yapmalarını bekliyoruz. Herhangi bir ihmal, sadece Filistin halkını değil, ihmalkar halkları da olumsuz yönde etkileyecektir. dedi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken 8 Ocak ta İsrail ve Hamas arasında müzakereler sürerken Gazze de ateşkes anlaşmasına çok yakın olduklarını söylemişti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ve uluslararası kamuoyunda siyasi nedenlerle Hamas ile esir takası anlaşması yapmamakla suçlanıyor. Muhalefet ve esirlerin aileleri Netanyahu yu, esir takası anlaşması dahil olmak üzere Hamas la savaşı durdurmaya yönelik bir anlaşma yapılmasını baltalayacak imkansız koşullar koyarak esirlerden vazgeçmek ve onları Gazze Şeridi nde ölüme terk etmekle suçluyor.
Source: Habertürk
Trump”tan “Putin ile görüşme” açıklaması
ABD nin seçilmiş başkanı Trump, Florida daki malikanesi Mar-a-Lago da Cumhuriyetçi valilerle görüşmesinin ardından basın mensuplarına kısa açıklama yaptı. AA nın haberine göre; Trump, açıklamasında, Rusya-Ukrayna Savaşı na değindi ve Rusya Devlet Başkanı Putin in kendisiyle görüşmek istediğini belirtti. O (Putin) benimle görüşmek istiyor; bu görüşmeyi ayarlıyoruz. Devlet Başkanı Putin görüşmeyi istiyor, bunu açıkça da dile getirdi. Bizim bu savaşı sona erdirmemiz gerekiyor, çok kanlı bir savaş. diyen Trump, söz konusu görüşmenin ne zaman olabileceğine ilişkin detaya girmedi. Trump, daha önceki açıklamalarında da başkanlık koltuğuna oturduktan sonra kısa sürede Rusya-Ukrayna Savaşı nı sona erdirmek istediğini ve bunun için Putin ile görüşmeye hazır olduğunu dile getirmişti. *Haberin fotoğrafı İHA tarafından servis edilmiştir.
Source: Habertürk
Şara ilk ziyaretini Türkiye’ye yapacak
Suriye”deki yeni yönetimin lideri Ahmed Şara”nın ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye”ye yapacağı iddia edildi. İran yarı resmi Mehr ajansında yer alan iddiaya göre, Suriye”deki yeni yönetimin liderliğini yapan Heyet-i Tahrir”üş Şam”ın lideri Ahmed Şera”nın ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye”ye yapacağı öne sürüldü. Şara”nın Türkiye yapacağı belirtilen ziyaretinde “Türkiye”nin verdiği her tür desteğe karşılık bu ziyaretin sembolik olduğu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”a teşekkür edeceği” ileri sürüldü. Ziyaretle ilgili Suriye veya Türkiye tarafından bir açıklama yapılmadı. Suriye”de yeni yönetimin başa geçmesi sonrası ilk kez MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şara”yı başkent Şam”da ziyaret etmişti.
Source: Sabah
Soykırım dansı
İsrailli sözde bir sanatçı konserinde sahnede arka planda Gazze soykırımını gösterirken katılımcıların insanın yüreğini burkan görüntüler eşliğinde dans etmesi dünya çapında infiale yol açtı. Siyonist zihniyetin sivil, asker, dinleyici, şarkıcı, işçi ve memur fark etmeksizin aynı olduğunu kanıtlayan rezil görüntülere dünyadan tepki yağdı. Sosyal medyadaki yorumlarda “Bunlar artık kirli siyonist zihniyet değil, bunlar soykırımcı” yorumları yapıldı. Yorumlarda İsrailli siyasetçiler, sanatçılar, gazeteciler ve sıradan halkın sık sık Gazze”de soykırım çağrıları yaptığı, çocuk ve kadınların barbarca katledilmesine destek verdiği hatırlatılarak insanlığın bu kirli zihniyeti cezalandırması için harekete geçmesi istendi. KATİLLERİ GİZLEYECEKLER Öte yandan İsrail”in 7 Ekim 2023″ten bu yana süren saldırılarında hayatını kaybeden Filistinli sayısı 46 bin 6 kişiye yükseldi. Gazze Şeridi”ndeki yaraların sayısı ise 100 bini aştı. İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze Şeridi”nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği “3 katliamda” 70 kişinin yaşamını yitirdiği, 104 kişinin yaralandığı belirtildi. Bu arada İsrail ordusu, uluslararası alanda yargılanmamaları önlemek için Gazze”de saldırılarında yer alan askerlerinin kimliklerini gizleme kararı aldı. Son olarak Brezilya”da Federal Mahkeme, 5 Ocak”ta Hind Receb Vakfı”nın (HRF) suç duyurusu üzerine 10 ülkede binden fazla İsrail askerine savaş suçu davası açtı. HASTANELER MEZARLIĞA DÖNÜYOR SINIR Tanımayan Doktorlar (MSF), Gazze Şeridi”nin güneyinde bulunan Nasır Hastanesi”nde yakıtın bitmesi nedeniyle yenidoğanların ve hastaların risk altında olduğu bildirildi. İsrail”in insanlık dışı saldırıları nedeniyle hastaneler bile mezarlığa dönmüş durumda. Uluslararası Kızılhaç Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC), Gazze”deki ağır kış şartlarının, şiddetli yağmur ve selin binlerce kişinin koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, bölgeye acil erişim çağrısında bulundu. İŞGAL HARİTASINA TEPKİ İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), İsrail Dışişleri Bakanlığı”nın sosyal medya hesaplarından Bilad-üş Şam ülkeleri olarak tanımlanan Filistin, Ürdün, Lübnan ve Suriye topraklarını, İsrail”in “tarihi sınırları” içinde gösteren bir harita yayımlanmasını kınadı. ABD”YE GÖRE SUDAN”DA SOYKIRIM VAR GAZZE”DE YOK ABD yönetimi, Sudan”daki Hızlı Destek Kuvvetleri”nin (HDK) soykırım suçu işlediğinden emin olduklarını, ancak İsrail”in Gazze”deki saldırılarının soykırım olarak değerlendirilemeyeceğini savundu.
Source: Sabah
Biden”dan “Gazze”de ateşkes” açıklaması
Beyaz Saray da düzenlediği basın brifinginde Gazze deki son duruma değinen Biden, ateşkesten umutlu olduğunu söyledi. AA nın haberine göre; Biden, Bir esir takası anlaşması yapabileceğimizden ümitliyim. (Gazze de ateşkes konusunda) Gerçek bir ilerleme kaydediyoruz. ifadesini kullandı. Lübnan da Cumhurbaşkanı seçilen Joseph Avn ile de görüştüğünü ve kendisini tebrik ettiğini dile getiren Biden, Avn ın başarılı olacağına inandığını vurguladı. *Haberin fotoğrafı Associated Press tarafından servis edilmiştir.
Source: Habertürk
Hamas”tan esir açıklaması! “İsrail tek şartla geri alabilir”
İşgalci İsrail güçlerinin Gazze Şeridi”nin çeşitli bölgelerine kara, hava ve denizden yürüttüğü saldırılar, ardında ölü ve yaralıların yanı sıra büyük yıkımlar bırakarak 462. gününde sürüyor.Hamas Hareketi Siyasi Büro Üyesi Usame el-Hamdan, İsrail”in esirlerini takas anlaşması dışında geri alamayacağını belirterek, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”yu esirlerin kaderleriyle oynamakla suçladı.Hamdan, Cezayir”de düzenlediği basın toplantısında, “İsrail”le yapılacak esir takası anlaşmasının uygulanacak kuralları var ve bu kurallara göre İsrail esirlerini alacak, biz de esirlerimizi alacağız. Ama elbette ki bir anlaşma olmadan esirlerini sağ olarak geri alamayacak.” dedi.Netanyahu”nun, başarı imajı arayışında esirlerin kaderiyle oynadığı, onları serbest bırakmak istemediği ve onları öldürmeyi arzuladığı değerlendirmesinde bulunan Hamdan, Hamas”ın İsrail”in ne istediğini umursamadığını ve kendileri için önemli olanın saldırıların sona ermesi ve İsrail”in Gazze Şeridi”nden çekilmesi olduğunu vurguladı.Hamdan, İsrail işgalinin planlarının Filistin halkını aştığı ve artık tüm bölgeyi tehdit ettiği uyarısında bulunarak, “Biz işgale karşı üzerimize düşen görevi sonuna kadar yapıyoruz ve kardeşlerimizden de görevlerini yapmalarını bekliyoruz. Herhangi bir ihmal, sadece Filistin halkını değil, ihmalkar halkları da olumsuz yönde etkileyecektir.” dedi.ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken 8 Ocak”ta İsrail ve Hamas arasında müzakereler sürerken Gazze”de ateşkes anlaşmasına “çok yakın” olduklarını söylemişti.Batı Kudüs”te toplanan yüzlerce kişi, Gazze”de ateşkes ve esir takası anlaşması için gösteri düzenlendi. Başbakan Binyamin Netanyahu”nun Kudüs”teki konutu yakınında toplanan göstericiler, ellerinde yakınlarının fotoğraflarını ve savaş karşıtı dövizler taşıdı.İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ve uluslararası kamuoyunda siyasi nedenlerle Hamas ile esir takası anlaşması yapmamakla suçlanıyor.Muhalefet ve esirlerin aileleri Netanyahu”yu, esir takası anlaşması dahil olmak üzere Hamas”la “savaşı durdurmaya yönelik” bir anlaşma yapılmasını baltalayacak imkansız koşullar koyarak esirlerden vazgeçmek ve onları Gazze Şeridi”nde ölüme terk etmekle suçluyor.06:10 Hamas Hareketi Siyasi Büro Üyesi Usame el-Hamdan, İsrail”in esirlerini takas anlaşması dışında geri alamayacağını belirterek, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”yu esirlerin kaderleriyle oynamakla suçladı.04:31 ABD Başkanı Joe Biden, Gazze”de ateşkese ulaşılması konusunda umutlu olduğunu ve bu konuda “gerçek bir ilerleme” kaydettiklerini belirtti.01:22 İngiltere merkezli sivil toplum kuruluşu Filistinliler İçin Tıbbi Yardım (MAP), İsrail ordusu tarafından alıkonulan Gazze Şeridi”nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi Müdürü Dr. Hüsam Ebu Safiyye ile sağlık çalışanlarının serbest bırakılması çağrısında bulundu.00:07 Farklı ülkelerden 14 doktor, İsrail”in soykırımının devam ettiği Gazze Şeridi”ndeki yaralı ve hastalara yardım sağlamak üzere “Rahma Worldwide” işbirliğiyle bölgeye ulaştı.Hamas”ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail”e 7 Ekim 2023″te kapsamlı saldırı düzenledi.İsrail, 7 Ekim”deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.İsrail”in 7 Ekim”den bu yana Gazze Şeridi”ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 841″i çocuk, 12 bin 298″i kadın olmak üzere 46 bin 6 Filistinli şehit oldu, 109 bin 378 kişi yaralandı.Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.İsrail ordusu, Gazze Şeridi”ne saldırılarının başladığı 7 Ekim”den bu yana 393″ü karadan işgal sürecinde olmak üzere 828 askerinin öldüğünü duyurdu.Çatışmalara 24 Kasım 2023″te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs”te de 7 Ekim 2023″ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 167″si çocuk 837 Filistinli hayatını kaybetti.
Source: Www.star.com.tr
Hamas”tan İsraili esirlerle ilgili kritik açıklama
Hamdan, Cezayir”de düzenlediği basın toplantısında, “İsrail”le yapılacak esir takası anlaşmasının uygulanacak kuralları var ve bu kurallara göre İsrail esirlerini alacak, biz de esirlerimizi alacağız. Ama elbette ki bir anlaşma olmadan esirlerini sağ olarak geri alamayacak.” dedi. Netanyahu”nun, başarı imajı arayışında esirlerin kaderiyle oynadığı, onları serbest bırakmak istemediği ve onları öldürmeyi arzuladığı değerlendirmesinde bulunan Hamdan, Hamas”ın İsrail”in ne istediğini umursamadığını ve kendileri için önemli olanın saldırıların sona ermesi ve İsrail”in Gazze Şeridi”nden çekilmesi olduğunu vurguladı. Hamdan, İsrail işgalinin planlarının Filistin halkını aştığı ve artık tüm bölgeyi tehdit ettiği uyarısında bulunarak, “Biz işgale karşı üzerimize düşen görevi sonuna kadar yapıyoruz ve kardeşlerimizden de görevlerini yapmalarını bekliyoruz. Herhangi bir ihmal, sadece Filistin halkını değil, ihmalkar halkları da olumsuz yönde etkileyecektir.” dedi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken 8 Ocak”ta İsrail ve Hamas arasında müzakereler sürerken Gazze”de ateşkes anlaşmasına “çok yakın” olduklarını söylemişti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ve uluslararası kamuoyunda siyasi nedenlerle Hamas ile esir takası anlaşması yapmamakla suçlanıyor. Muhalefet ve esirlerin aileleri Netanyahu”yu, esir takası anlaşması dahil olmak üzere Hamas”la “savaşı durdurmaya yönelik” bir anlaşma yapılmasını baltalayacak imkansız koşullar koyarak esirlerden vazgeçmek ve onları Gazze Şeridi”nde ölüme terk etmekle suçluyor.
Source: Internet Haber
Ana vatanı çevreleyen üç denizdeki gövde gösterisi panikletti: Türkler meydan okuyor
Ana vatanı çevreleyen üç denizde gerçekleştirilen “Mavi Vatan 2025” tatbikatı dosta güven, düşmana korku verdi. Dev tatbikat dün Marmaris”teki Aksaz Deniz Komutanlığı”nda Seçkin Gözlemci Günü etkinliğiyle devam etti.TCG ORUÇREİS TAM TEÇHİZATLITatbikat senaryosu gereği helikopterlerle adaya çıkarma yapılmadan önce top atışı gerçekleştirildi. Botlarla sahile taarruz edilmesinin ardından SAT timleri Marmaris Yılancık Adası”na bayrak dikti. Modernizasyonu tamamlanan TCG Oruçreis fırkateyni, ilk kez tüm radarları, hava savunma sistemleri, yakın hava savunma silahları ve bütün sensörleri yerli ve milli sistemlerle donatılmış haliyle tatbikata katıldı. 7 Ocak”ta başlayan ve 16 Ocak”a kadar sürecek olan “Mavi Vatan 2025″ tatbikatında 90 gemi, 50 hava vasıtası ve 20 bin personel yer alıyor.YUNAN BASINI: TÜRKLER EGE”DE MEYDAN OKUYOR”Mavi Vatan 2025” tatbikatı, Yunanistan”da paniğe yol açtı. Kathimerini Gazetesi, Türk Deniz Kuvvetleri”nin gücünün, Yunanistan savunma sanayiinin “kuruduğu” dönemde yükselişe geçtiğini vurguladı.CNN Greece ise tatbikatı, “Mavi Vatan: Türkler, üç yıl aradan sonra ilk büyük tatbikatla Ege”ye meydan okuyor” başlığıyla servis etti. Tatbikatın Başbakan Miçotakis”in, şubat ayındaki Ankara ziyaretinden önce yapılmasına da dikkat çekildi.”KIBRIS BİZİM MİLLİ MESELEMİZ”Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Kuvvet Komutanları tatbikatı TCG Salihreis fırkateyninden takip etti. Türkiye”nin küresel aktör haline dönüştüğünü belirten Güler, “Başta komşumuz olmak üzere herkes emin olmalıdır ki, Akdeniz ve Ege Denizi”ni istikrar ve refah bölgesi olarak görmek istiyor” dedi. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi”nin adadaki güç dengesini bozmaya yönelik silahlanma gayretlerini takip ettiklerini de belirten Bakan Güler, “Kıbrıs bizim milli meselemizdir. Kıbrıs Türkü”nün meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştuMavi Vatan-2025 Tatbikatı”nın seçkin gözlemci günü başladıMavi Vatan-2025 Tatbikatı”nın seçkin gözlemci günü geçit töreniyle sona erdiTürkiye için türünün ilk örneği! 2 bin km”lik füze hamlesi panikletti
Source: Www.star.com.tr
BM”den küresel büyümede durağanlık uyarısı
Küresel ekonomi, birbirini güçlendiren bir dizi şoka karşı direnç göstermiş olsa da, zayıf yatırım, durgun verimlilik artışı ve yüksek borç seviyeleri nedeniyle büyüme, salgın öncesi ortalama olan yüzde 3,2″nin altında kalmaya devam ediyor. Rapor, düşük enflasyon ve birçok ekonomide devam eden parasal genişlemenin 2025 yılında küresel ekonomik faaliyete mütevazı bir destek sağlayabileceğini belirtiyor. Bununla birlikte, jeopolitik çatışmalar, artan ticari gerilimler ve dünyanın birçok yerinde yükselen borçlanma maliyetlerinden kaynaklanan riskler nedeniyle belirsizliğin hala büyük olduğuna işaret ediliyor. Bu zorluklar, düşük gelirli ve kırılgan büyümenin Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine (SKH”ler) yönelik ilerlemeyi daha da baltalama tehdidi taşıdığı, düşük gelirli ve kırılgan ülkeler için özellikle ciddi görülüyor. “2025”i dünyayı rayına oturttuğumuz yıl yapalım” Raporun önsözünde Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres”ın, “Her ülke bu durumdan etkileniyor ve kaydedilen ilerlemeyi geliştirerek çözümün bir parçası olmalı. Bir yol belirledik. Şimdi teslim etme zamanı. Gelin hep birlikte 2025 yılını herkes için müreffeh ve sürdürülebilir bir gelecek için dünyayı rayına oturttuğumuz yıl yapalım” ifadeleri yer aldı. Büyüme tahminleri Mali sıkılaştırma ve zayıf verimlilik artışı ve yaşlanan nüfus gibi uzun vadeli zorluklar ekonomik görünüm üzerinde baskı oluşturmaya devam etse de, Avrupa”nın ılımlı bir şekilde toparlanması ve GSYH büyümesinin 2024″te yüzde 0,9″dan 2025″te yüzde 1,3″e yükselmesi bekleniyor. ABD”deki büyümenin, işgücü piyasasının yumuşaması ve tüketici harcamalarının yavaşlaması nedeniyle 2024 yılında yüzde 2,8″den 2025 yılında yüzde 1,9″a düşeceği öngörülüyor. Doğu Asya”nın, Çin”in yüzde 4,8″lik istikrarlı büyümesi ve bölge genelinde güçlü özel tüketimin desteğiyle 2025″te yüzde 4,7 oranında büyüyeceği tahmin ediliyor. Güney Asya”nın en hızlı büyüyen bölge olmaya devam etmesi ve Hindistan”ın yüzde 6,6″lık güçlü büyümesinin öncülüğünde GSYH büyümesinin 2025 yılında yüzde 5,7 olması beklenirken, Afrika”daki büyümenin Mısır, Nijerya ve Güney Afrika gibi büyük ekonomilerdeki toparlanma sayesinde 2024″te yüzde 3,4″ten 2025″te yüzde 3,7″ye mütevazı bir artış göstereceği düşünülüyor.
Source: Dünya Gazetesi
YPG”den Fransa”ya, Türkiye sınırına asker gönderme çağrısı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan”ın Suriye”nin kuzeyindeki SDG güçlerine yönelik askeri harekat çıkışının yankıları sürüyor. CNN Türk”e konuşan Fidan, “PKK/YPG terör örgütü Suriye”den çıkmazsa askeri harekat yaparız” demişti. Fidan sözlerine, “Türkiye”nin harekat yapması istenmiyorsa şartlar bellidir. PKK yönetim kadrosu ile tüm kadroları Suriye”yi terk etmeli. Ancak buna yönelik hazırlık veya niyet görmüyoruz” diyerek devam etti. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise Türkiye”nin Suriye”deki PKK varlığı ile ilgili meşru güvenlik endişeleri olduğunu, bu kaygıyı gidermeye yönelik girişimler bulunduğunu savundu. Blinken, “Bu biraz zaman alacak bir süreç, Suriye”de bunca olumlu şey olurken bir çatışmanın yaşanmaması gerek. Biz de bunun olmaması için elimizden geleni yapacağız” dedi. Terör örgütü YPG”nin resmiyetteki ismi SDG”nin Dış İlişkiler Sorumlusu Ilham Ahmed bu açıklamalar ekseninde Fransız televizyonuna konuştu ve Türkiye sınırının “ABD ve Fransız kuvvetlerince güvence altına alınabileceğini” savundu. TV5 kanalına konuşan Ahmed, Emmanuel Macron yönetimine çağrı yaparak, “Fransa”dan sınıra asker göndermesini ve askerden arındırılmış bölgeyi güvence altına almasını istiyoruz. Bu bölgeyi korumamıza ve Türkiye ile iyi ilişkiler kurmamıza yardımcı olur” dedi.Ahmed, Fransa”nın Türkiye”yi ikna edebilmesi halinde “barış sürecine” başlanabileceğini de savundu.Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bu hafta başında, yönetiminin, SDG”yi yalnız bırakmayacağını iddia etmişti.Türkiye, YPG”yi PKK”nın Suriye uzantısı olarak görüyor ve “terörist gruplar” listesinde bulunduruyor.Ankara”dan YPG”ye dönük mesajların tonu, 8 Aralık”ta Esad rejiminin düşüşü sonrası daha da kuvvetlendi.
Source: Internet Haber
Erdoğan-Bahçeli zirvesinde “Terörsüz Türkiye” hedefi masaya yatırıldı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün akşam saatlerinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli”ye ziyarette bulundu. Bahçeli”nin Türkmenbeyi Caddesi”ndeki evinde basına kapalı gerçekleştirilen görüşme 40 dakika sürerken MHP lideri görüşmenin ardından Erdoğan”ı konutun kapısından uğurladı. ANA GÜNDEM: TERÖRSÜZ TÜRKİYE DEM Parti heyetinin siyasi parti ziyaretlerinin ardından gerçekleşen bu sürpriz görüşmede neler konuşulduğu merak konusu olurken Türkiye Gazetesi”nde yer alan habere göre ziyaretin ana gündemi “Terörsüz Türkiye” oldu. BAHÇELİ”NİN DOĞUM GÜNÜNÜ TEBRİK ETTİ Her yeni yılın ocak ayında bir araya gelen iki lider bu yıl da geleneği bozmazken Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın 1 Ocak”ta 77 yaşına giren Bahçeli”nin doğum gününü tebrik ettiği öğrenildi. “İÇ CEPHEMİZİ SAĞLAM TUTALIM” Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın 30 Ağustos”ta “İç cephemizi sağlam tutalım” mesajının ardından dün yaklaşık 35 dakika süren görüşmede 28 Aralık Cumartesi günü DEM Parti”nin İmralı”da teröristbaşı Öcalan ile bir araya gelerek başlatılan süreç masaya yatırıldı. TERÖRİSTBAŞIYLA İLGİLİ FORMÜLLER MASAYA YATIRILDI “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda atılacak adımları değerlendiren Erdoğan ve Bahçeli”nin yol haritasını ele aldıkları ve teröristbaşına umut hakkı, ev hapsi gibi formüllerin üzerinden geçildiği öğrenildi.
Source: Erdem Aksoy
Yakup Köse yazdı: Terör Devleti”nde Türkiye paniği
Suriye”deki halk devrimi sonrası terör devleti İsrail”de büyük bir panik yaşanıyor.Suriye”den kaçan devrik lider Beşar Esad”ın uçağının vurulmaması ve hava sahasında bir engelle karşılaşmaması karşılığında İsrail”e bir liste verdi. Listede Suriye”deki silah depoları, füze başlıkları ve savaş uçaklarının saklandığı yerlerin adresleri bulunuyor.Esad”ın kendine halkına, şimdilik kaydıyla, son ihaneti terör devleti İsrail”e mezkûr listeyi vermek oldu. Terör devleti İsrail listede yer alan tüm yerleri bombaladı. Böylece Suriye halkına ait olan silah, askeri araçlar ve mühimmatlar terör devleti İsrail tarafından yok edildi.Devrim sonrası ortaya dökülen belgelerde Esad”ın karısının da İngiliz istihbaratıyla İsrail”in güvenliği için işbirliği yaptığı ortaya çıktı. İngiltere haber sitelerinden UK Declassified yayınladığı belgelerde Esma Esad”ın 1994 yılında İngiltere”de MI5 yetkilileriyle görüşmeler gerçekleştirmiş. Esma Esad”ın, dönemin İngiliz Gizli Servisi MI5″in üst düzey bir yetkilisi olan Eliza Manningham-Buller ile Chesterfield Mayfair Otel”de özel bir görüşme yaptığı belirtiliyor. Görüşmeye Beşar Esad da katılmış. Toplantıda Suriye-İsrail ilişkileri ele alınmış!Beşar”ın Suriye”ye ait askeri yerlerin listesini terör devleti İsrail”e vermesi ve karısıyla birlikte İngiltere istihbaratıyla İsrail”in güvenliği için çalışmalar yürütmesine dair çıkan haberler sonrası Dışişleri Bakanı Hakan Fidan”ın “İsrail hiçbir zaman için Esad”ın gitmesini istemedi” sözü bazıları için daha anlaşılır oluyordur!Malum ülkemizde her şeye İran zaviyesinden bakan bir güruh var. Bu güruh, Suriye”den Esad”la birlikte kaçmak zorunda kalan İran”ın karizmasını kurtarmak için devrimi İsrail”in yaptırdığını söyleme ahmaklığında bulunmuşlardı. Nedense bu sıralar sesleri kesildi!Terör devleti İsrail panikle Suriye”deki askeri hedefleri bombalayıp Suriye”deki yeni yönetimin askeri araç gereçleri kendi aleyhine kullanmasını önlüyor. İsrail”i bir de Türkiye paniği sardı. İsrail”den sürekli Türkiye”nin kendilerine sardıracağı açıklamaları geliyor. En son çıkan haberlerde, İsrail hükûmetinin görevlendirdiği Nagel Komitesi Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Israel Katz”a sunduğu raporda, “Türkiye”nin Suriye”ye müdahil olması ve muhtemelen yeni rejimin hamisi haline gelmesi nedeniyle, Türkiye ile diğer alanlara yayılma potansiyeli olan ciddi sürtüşmelerin dikkate alınması gerektiği” yazıyor.Terör devleti İsrail”de yayın yapan The Jerusalem Post”un haberine göre, çarşamba akşamı İsrail”de Türkiye ile ilgili özel bir güvenlik toplantısı düzenlenmiş. Haberde bu tür toplantıların, İsrail”in “Suriye”de Esad rejiminin yıkılması ve on yıldan uzun bir süredir Türkiye tarafından desteklenen Hey”et Tahrir el-Şam”ın yükselişinin ardından Türkiye”nin bölgedeki etkisinin artması ihtimaline ne kadar önem verdiğini ve hatta bundan korktuğunu gösterdiği” vurgulanıyor.Terör devleti İsrail panik yapmak yerine terör yapmazsa korkacakları bir şey de olmaz. Türkiye onlara dünyada insanca yaşayacakları bir yer bulur. Dünyada boş yer çok. Yeter ki terör yapmasınlar. Terör yapmaya devam ettikçe kendilerine dünyanın hiçbir yerinde yer yok. Baksanıza, kilometrelerce ötedeki Meksika”da bile terör devletine tahammül gösterilmiyor. Bir Meksikalı terör devletinin Başbakanı Netanyahu”nun heykelini balyozla parçalamış.Terör devleti İsrail vahşete devam ederse korktukları başlarına gelmesi mukadderdir, kimse bundan kaçamaz!
Source: Yakup Köse
Filiz Katman yazdı: Batı ittifakı çökü…
Almanya Fransa”ya katılarak Donald Trump”ı Grönland”ın kontrolünü NATO müttefiki Danimarka”dan alma tehditlerine karşı uyardı”BBCAlmanya Başbakanı Olaf Scholz, ABD”nin Grönland”ı Danimarka”dan alma girişimine karşı Avrupa Birliği üye ülkelerini birlik olmaya çağırdı:”Sınırlar zorla değiştirilmemelidir. Bu ilke ister Doğu”da ister Batı”da olsun, her ülke için geçerlidir. Avrupa”daki ortaklarımızla yapılan görüşmelerde, ABD”nin son açıklamalarına dair bir huzursuzluk var. Açık olan şu: Birlikte durmalıyız”Trump”ın “Batı” ittifakını çöküşe götürmeye namzet açıklamaları birbiri peşi sıra gelirken tepki Atlantik”in karşı kıyısından gelmekte gecikmedi.Önce Fransa ardından Almanya okyanusun ayırdığı iki kıtanın arasını daha da açan açıklamalar yaparken fiili hamle ise olayın bizzat muhatabından geldi.Danimarka ordusuna bağlı özel kuvvetler, Grönland”da savunma tatbikatı gerçekleştirmiş.Ha tabii konuyla ilgili bugüne kadar derinlerde kalmış bilgiler de su yüzüne çıkmaya başladı.Meğerse Danimarka daha önce İniutlara sormadan ABD üssü açılmasına izin vermiş: İniut halkı bağımsız olmak istiyormuş.İnsan düşünmeden edemiyor. Acaba 47. ABD Başkanlığı onanan Donald J. Trump acaba bir “sondaj” sonrası mı bu beyanatları vermeye başladı ki o da yetmedi oğlunun adaya indiği görüntüler sosyal medyada oldukça ilgi gördü.Herkes bu işin sonu sıcak çatışmaya varır mı diye düşünürken Donald J. Trump, Danimarka”ya yüksek gümrük vergileri uygulayabileceğini söyledi.Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de ABD”nin seçilmiş Başkanı Donald J. Trump”a, Grönland konusunda verilecek yanıtı görüşmek üzere parlamentodaki siyasi parti liderlerini olağanüstü toplantıya davet etti.Yani mesele karşılıklı hamlelerle süreceğe benziyor ama işin en can alıcı noktası Arktik”e kıyısı olup Kuzey Atlantik İttifakı NATO”ya üye olmayan İsveç ve Finlandiya”yı üye yapmak için Biden döneminde canhıraş uğraşan ABD, bu kez Trump döneminde ittifakı çatırdatmaya yönelik hamlelerini önce Kanada şimdi ise Danimarka ile atışarak ilk Trump döneminde kıvılcımını çaktığı “güven bunalımı”nı derinleştirdikçe derinleştiriyor.Demem o ki Transtlantik”i zor günler bekliyor…
Source: Filiz Katman
Dünyanın beklediği açıklama geldi! Savaşı bitirelim
ABD”nin yeni başkanı Donald Trump, görevi devralmasına günler kala Rusya”yla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Trump açıklamasında, Rusya-Ukrayna Savaşı”na değindi ve Rusya Devlet Başkanı Putin”in kendisiyle görüşmek istediğini belirtti. TRUMP: “PUTİN BENİMLE GÖRÜŞMEK İSTİYOR” “O (Putin) benimle görüşmek istiyor; bu görüşmeyi ayarlıyoruz. Devlet Başkanı Putin görüşmeyi istiyor, bunu açıkça da dile getirdi. Bizim bu savaşı sona erdirmemiz gerekiyor, çok kanlı bir savaş.” diyen Trump, söz konusu görüşmenin ne zaman olabileceğine ilişkin detaya girmedi. Trump, daha önceki açıklamalarında da başkanlık koltuğuna oturduktan sonra kısa sürede Rusya-Ukrayna Savaşı”nı sona erdirmek istediğini ve bunun için Putin ile görüşmeye hazır olduğunu dile getirmişti.
Source: Internet Haber
Birleşmiş Milletler raporunda Türkiye tahmini: Enflasyon 2025″te belirgin şeklide gerileyecek
Küresel ekonomik büyüme Birleşmiş Milletler”in (BM) “Dünya Ekonomik Durumu ve Beklentileri (WESP) 2025” raporunda yeniden değerlendirildi. BM raporuna göre, küresel ekonomik büyüme 2024″e kıyasla 2025″te yüzde 2,8″de durgun bir seyir izleyecek. DÜNYAYI RAYINA OTURTALIM Küresel ekonomi, dünyadaki durgun seyirle beraber yüzde 3,2″nin altında kalacak gibi görünüyor. Rapor, düşük enflasyon ve birçok ekonomide devam eden parasal genişlemenin 2025 yılında küresel ekonomik faaliyete mütevazı bir destek sağlayabileceğini ifade ediyor. Bununla birlikte, jeopolitik çatışmalar, artan ticari gerilimler ve dünyanın birçok yerinde yükselen borçlanma maliyetlerinden kaynaklanan riskler nedeniyle belirsizliğin hala büyük olduğuna işaret ediliyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres raporun ön sözünde “Her ülke bu durumdan etkileniyor ve kaydedilen ilerlemeyi geliştirerek çözümün bir parçası olmalı. Bir yol belirledik. Şimdi teslim etme zamanı. Gelin hep birlikte 2025 yılını herkes için müreffeh ve sürdürülebilir bir gelecek için dünyayı rayına oturttuğumuz yıl yapalım” şeklinde değerlendirmelerde bulundu. ASYA VE ABD İÇİN BÜYÜME TAHMİNLERİ Mali sıkılaştırma ve zayıf verimlilik artışı ve yaşlanan nüfus gibi uzun vadeli zorluklar ekonomik görünüm üzerinde baskı oluşturmaya devam etse de, Avrupa”nın ılımlı bir şekilde toparlanması ve GSYH büyümesinin 2024″te yüzde 0,9″dan 2025″te yüzde 1,3″e yükselmesi bekleniyor. ABD”deki büyümenin, işgücü piyasasının yumuşaması ve tüketici harcamalarının yavaşlaması nedeniyle 2024 yılında yüzde 2,8″den 2025 yılında yüzde 1,9″a düşeceği öngörülüyor. Doğu Asya”nın, Çin”in yüzde 4,8″lik istikrarlı büyümesi ve bölge genelinde güçlü özel tüketimin desteğiyle 2025″te yüzde 4,7 oranında büyüyeceği tahmin ediliyor. Güney Asya”nın en hızlı büyüyen bölge olmaya devam etmesi ve Hindistan”ın yüzde 6,6″lık güçlü büyümesinin öncülüğünde GSYH büyümesinin 2025 yılında yüzde 5,7 olması beklenirken, Afrika”daki büyümenin Mısır, Nijerya ve Güney Afrika gibi büyük ekonomilerdeki toparlanma sayesinde 2024″te yüzde 3,4″ten 2025″te yüzde 3,7″ye mütevazı bir artış göstereceği düşünülüyor. TÜRKİYE”DE ENFLASYON BELİRGİN ŞEKİLDE GERİLEYECEK Raporda, Türkiye büyümesiyle ilgili de önemli değerlendirmelerde bulunuldu. Türkiye”de enflasyonun 2024″teki yüksek seviyesinin ardından 2025″te belirgin bir şekilde gerilemesi öngörülürken, büyüme oranının da yavaşlayacağı vurgulandı. 2026 yılında ise büyümenin yüzde 3,5″e çıkacağı belirtiliyor. Türkiye”nin mali konsolidasyon tedbirlerinin, bu yıl mali açığı daraltması ve enflasyonist baskıları azaltması bekleniyor. Küresel ekonomik büyümenin 2025″te yüzde 2,8 ile sabit kalacağı tahmin edilen raporda, küresel ticaretin büyüme oranı ise yüzde 3,2 olacak. Ancak, ticari gerilimler ve jeopolitik belirsizliklerin bu dönemde risk oluşturması öngörülüyor.
Source: Sabah
İtalya Dışişleri Bakanı Tajani”den Suriye açıklaması
Tajani, İtalya”nın başkenti Roma”da Quint ülkeleri (ABD, Fransa, İtalya, Almanya ve İngiltere) arasında gerçekleştirilen toplantının ardından, Suriye”nin geleceğine ilişkin yorumlarda bulundu.Suriye”de barış ve istikrarın sağlanması için partnerler arası işbirliğinin “stratejik” bir etken olduğunu vurgulayan Tajani, Suriye halkının barış, istikrar ve refah dolu bir geleceğe umutla bakabilmesi gerektiğini kaydetti.Tajani, bunun ortak bir hedef olduğuna işaret ederek, “Diplomasilerimiz arasındaki koordinasyon ve uyum, bu ortak hedefe ulaşmak için kullanılan stratejik unsurlardır.” ifadelerini kullandı.Tajani”nin ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ile AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas da katıldı.
Source: Www.star.com.tr
Trump, Putin ile görüşme ayarlandığını duyurdu
20 Ocak”ta ABD”nin yönetimini Joe Biden”dan devralacak olan Donald Trump”ın Ukrayna”da devam eden savaşa karşı atacağı adımları dünya merakla bekliyor. Biden yönetiminin silah ve mühimmat yığdığı savaşta barış adımları atması beklenen Trump”tan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ilgili çarpıcı bir iddia geldi.Daha önce “Putin benimle görüşmek istiyor” diyen Trump, Rus lider ile bir görüşme ayarlandığını duyurdu. TRUMP: PUTİN GÖRÜŞMEK İSTİYOR, KANLI SAVAŞA SON VERMELİYİZ Florida”daki malikanesi Mar-a-Lago”da basın mensuplarının sorularını cevaplayan Trump, şunları söyledi:”Putin benimle görüşmek istiyor; bu görüşmeyi ayarlıyoruz. Devlet Başkanı Putin görüşmeyi istiyor, bunu açıkça da söyledi. Bizim bu savaşı sona erdirmemiz gerekiyor, çok kanlı bir savaş.”Trump”ın açıklaması Ukrayna-Rusya savaşının başlangıç yıldönümüne yakın bir zamanda gelmesi dikkat çekti. KREMLİN TRUMP-PUTİN GÖRÜŞMESİNİ DOĞRULAMADI Rus haber ajansı Tass, Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov”un ABD”nin henüz resmi olarak bir görüşme talebinde bulunmadığını söylediğini aktardı.
Source: Haberler
Filistin”in BM Temsilcisi Mansur”dan dünyaya “İsrail”in Filistinlilere yönelik saldırılarını durdurun” çağrısı
Filistin resmi haber ajansı WAFA’ya göre Mansur, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, bu ay BM Güvenlik Konseyi Başkanı olan Cezayir Daimi Temsilcisi Ammar bin Cami ve BM Genel Kurulu Başkanı Philemon Yang”a ayrı ayrı mektup gönderdi.
İsrail”in Gazze Şeridi”nin kuzeyinde bir okulu hedef aldığı hava saldırısında 3 Filistinli öldüBM: İsrail, Gazze”nin kuzeyine yönelik yardım operasyonlarımızı engellemeye devam ediyorAFAD, İsrail saldırıları nedeniyle gıda krizinin yaşandığı Gazze”de Filistinlilere un dağıttı
Mansur, mektuplarında, Gazze Şeridi’nde daha fazla ölüm, yıkım ve mağduriyetin önlenmesi gerektiğini belirtti ve İsrail’in insani yardım çalışanları, sağlık görevlileri ve gazetecilere yönelik saldırılarını kınadı.
Filistinli diplomat ayrıca, İsrail’in BM’ye yönelik saldırılarını, BM Yakın Doğu”daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) yönelik kışkırtma ve yasaklama girişimlerini ve insani yardım konvoylarına saldırılarını durdurmasının gerekliliğini vurguladı.
Mansur, uluslararası toplumu ve özellikle BM Güvenlik Konseyini, derhal koşulsuz bir ateşkes sağlamak, esir değişimini mümkün kılmak ve tehlike altındaki milyonlarca Filistinli sivili korumak için siyasi, hukuki ve insani tedbirler almaya çağırdı.
Ayrıca, başta UNRWA aracılığıyla olmak üzere Gazze ve işgal altındaki diğer Filistin topraklarına, Doğu Kudüs dahil, kapsamlı ve sınırsız insani yardım ulaştırılmasının sağlanması gerektiğini belirten Mansur, Filistin halkına koruma sağlanması gerektiğini belirtti.
Mansur, mektuplarını şu ifadelerle tamamladı:
“Artık İsrail’e yaptırım uygulanmasının, uluslararası bağımsız ve şeffaf soruşturmaların yürütülmesinin ve İsrail’in halkımıza karşı işlediği tüm savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırım eylemleri için tam sorumluluk üstlenmesini sağlamanın zamanı gelmiştir. Buna, tüm kayıplar, acılar ve travmalar için tam tazminat da dahildir.”
İsrail”in 7 Ekim 2023″ten bu yana Gazze Şeridi”ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 841″i çocuk, 12 bin 298″i kadın olmak üzere 46 bin 6 Filistinli öldü, 109 bin 378 kişi yaralandı.
Enkaz altında hala binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Blinken, Avrupa ülkelerinden bazı mevkidaşlarıyla Suriye, Lübnan ve Gazze”deki gündemi değerlendirdi
ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Blinken, “Transatlantik Beşlisi (Quint)” olarak bilinen ülkelerin dışişleri bakanları ve diplomatlarıyla İtalya”nın başkenti Roma”da bir araya geldi.
Toplantıya İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas”ın yanı sıra Alman ve Fransız diplomatlar katıldı.
Blinken, toplantıda Suriye”deki geçiş dönemi ve bölgenin istikrarına ilişkin son durumu ve Lübnan ve Gazze”deki gelişmeleri muhataplarıyla değerlendirdi.
Baas rejiminin çöküşünün ardından Suriye”deki geçiş dönemi ve son durumun değerlendirildiği toplantıda, Suriye’nin “komşularına tehdit oluşturmaması için gerekli adımların” atılmasının gerektiği belirtildi.
Toplantıda, ayrıca Suriye”de sivillerin, insan haklarının ve uluslararası insancıl hukukun korunması kapsamında önlemlerin alınması gerektiği yinelendi.
Lübnan”daki çatışmaların sona erdirilmesi ve çatışmasızlık ortamının sürdürülebilir bir şekilde tesis edilmesi gerektiği konusunda görüş paylaşılan toplantıda, Gazze”de de savaşın sona erdirilmesi, tüm esirlerin serbest bırakılması ve insani yardımın artırılması gerektiği ifade edildi.
“Quint” olarak bilinen transatlantik işbirliği mekanizması, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya olmak üzere beş büyük Batı ülkesinden oluşuyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
AB siyasetçisinden Musk”a: Deli gibi yalan söylüyor
ABD Seçilmiş Başkanı Donald Trump ın en büyük destekçilerinden olan Elon Musk ın Avrupa siyasetine olan müdahaleleri gündemde yer almaya devam ediyor. Elon Musk ın özellikle İngiltere ve Almanya siyasetiyle ilgili yorumları ve X adını verdiği Twitter uygulamasına sahip olması nedeniyle kamuoyu yaratma konusundaki geniş imkanları; Avrupa siyasetindeki dengeyi etkileyen unsurlar olarak olarak öne çıkıyor. ABD li milyarder sosyal medya platformunda yaptığı açıklamada, AB önce benim Başkan Donald Trump ile online bir sohbet yapmamı engellemeye çalıştı. Şimdi de insanların Almanya nın bir sonraki şansölyesi olabilecek Alice Weidel ile konuşmasını engellemek istiyorlar. Bu adamlar demokrasiden gerçekten nefret ediyor. ifadelerini kullandı. Eylül ayında Avrupa Komisyonu üyeliğinden ayrılan ancak AB nin önde gelen siyasetçilerinden olmaya devam eden Thierry Breton ise, Musk ın deli gibi yalan söylediğini ifade etti: Şimdi Bayan Weidel e bir mektup gönderdiğim için Musk AB nin insanların sohbet etmesini engellemek istediğini söylüyor. Burada bilgiyi çarpıtıyor. Deli gibi yalan söylüyor. Kimse Trump la görüşmesini engellemeye çalışmadı, kimse de Almanya temasını engellemeye çalışmıyor. Avrupa da ifade özgürlüğü her şeyden önemlidir, tüm üye ülkelerde genel demokrasi için, mahkemeler için son derece önemlidir, dokunulmaz bir şeydir. Musk ın AfD ye desteği Musk ın önümüzdeki ay Almanya da yapılacak seçimler öncesinde Nazi sempatizanı aşırı sağcı AfD nin lideri Alex Wiedel i desteklediğini duyurmuş ve onu Almanya nın kurtuluşunun anahtarı olarak gördüğünü söylemişti. Haziran ayındaki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde AfD yüzde 20 yi aşarak Almanya nın en çok oy alan ikinci partisi konumuna çıkmıştı. Almanya Federal Seçimleri için yapılan anketlerde de oy oranını kormuş gözüküyor. Musk ve Wiedel arasındaki röportajda öne çıkanlar Elon Musk ın Alice Weidel ile sohbetindeki 5 başlık öne çıktı. Bunlar şöyle: Almanya nükleer enerjiden aşamalı olarak vazgeçen tek ülke. Almanya tüm OECD ülkeleri arasında en yüksek vergilere sahip ülke. Gençler daha iyi bir eğitim sistemi için AfD ye oy veriyor. Hitler bir komünistti. Bill Gates koronavirüs pandemisi sırasında kendi mRNA aşısını satmaya çalıştı Musk kısa bir süre önce Breton la da sinir bozucu diye dalga geçmişti. Bu tartışma, Musk ın son haftalarda başlattığı ve Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ile Almanya Başbakanı Olaf Scholz a yönelik saldırıları da içeren ve Avrupa da öfke uyandıran serinin sonuncusu. Breton, liderleri yanlış bilgi ve nefretin yayılması konusunda seslerini yükseltmeye çağırdı. Özellikle bugünlerde liderliğe ihtiyacımız var. Avrupa ancak güçlü bir liderliğe sahip olursak işe yarar dedi. X, Breton tarafından şekillendirilen DSA kapsamında Avrupa Komisyonu tarafından soruşturma altında. Musk, Avrupa siyasetini hedef alıyor Elon Musk, son dönemde Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ve iktidardaki İşçi Partisi başta olmak üzere birçok konuda Birleşik Krallık ı, aynı zamanda Almanya Şansölyesi Olaf Scholz u ve Almanya merkez solunu hedef alan paylaşımlar yapmıştı. Musk, sahibi olduğu X teki hesabında yaptığı ankette, ABD nin İngiliz halkını zalim hükümetten kurtarıp kurtarmaması gerektiği sorusunu yöneltmişti. Elon Musk ayrıca, İngiltere nin özgürleştirilmesi gerektiği şeklinde paylaşımlarda bulunmuştu. Başbakan Starmer, bu paylaşımlara ilişkin gazetecilerin kendisine yönelttiği sorulara verdiği yanıtta, isim vermeden Musk ı işaret ederek yalan ve yanlış bilgi yaydığını söylemişti. İngiltere Parlamentosundaki Liberal Demokratlar partisinin lideri Ed Davey de Musk ın ülkesi hakkında hiçbir şey bilmediği halde demokrasisine müdahale ettiğini belirterek, ABD nin Londra Büyükelçisi Jane Hartley nin Dışişleri Bakanlığına çağrılmasını istemişti. Alman Hükümet Sözcü Yardımcısı Christiane Hoffmann, Elon Musk ın açıklamalarıyla ülkede yapılacak genel seçimleri etkilemeye çalıştığını belirtti. Başbakan Olaf Scholz ise Musk ın açıklamaları karşısında sakin kalınması gerektiğini vurgulayarak, İfade özgürlüğümüz var ve bu multi milyarderler için de geçerli. İfade özgürlüğü, doğru olmayan ve iyi siyasi tavsiyeler içermeyen şeyler söylemeye izin verildiği anlamına da gelir. değerlendirmesinde bulundu. Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck de Musk a tepki göstererek, Bay Musk, demokrasimizden elinizi çekin. çağrısında bulundu. Musk ın Avrupa da aşırı sağcı partilere destek veren paylaşımları tepki çekmiş ve Avrupalı liderler, milyarderi seçimlere ve ülkelerin iç işlerine müdahale etmekle suçlamıştı. Avrupalı siyasetçiler, Avrupa Parlamentosu milletvekilleri ve uzmanlar, Musk ın sosyal medyada aşırı sağı öven paylaşımlarına karşı AB ye harekete geçme çağrısında bulunmuştu.
Source: Habertürk
Eski İskoçya Bölgesel Başbakanı Yusuf, Musk ve aşırı sağ ile mücadele edilmesi gerektiğini belirtti
Yusuf, X”ten yaptığı paylaşımda, son dönemde İngiltere Başbakanı Keir Starmer başta olmak üzere birçok konuda İngiltere”yi hedef alan açıklamalarda bulunan Musk”a tepki gösterdi.
Aşırı sağcı lider Weidel ile Musk”ın X”teki canlı yayını Alman medyasında eleştirildiAlman aşırı sağcı lider Weidel, Musk”la X canlı yayınında İslam karşıtı söylemlerde bulunduBelçika Başbakanı De Croo, AB Komisyonunun Musk”a karşı harekete geçmesini istediEski AB Komisyonu üyesi Breton”a göre, X”in Avrupa”da yasaklanması hukuki olarak mümkünAvrupalı uzmana göre, Elon Musk”ın eylemleri aşırı sağı “normalleştirmeyi” amaçlıyor
Eski İskoç lider, Tesla ve X”in sahibi Musk”ın durdurulması gerektiğini vurgulayarak, “Bu sadece bir tweet ya da bireyle ilgili değil. Bu küresel olarak gördüğümüz bir modelle ilgili. Devasa platformlara sahip güçlü bireyler zararlı söylemleri güçlendiriyor. Ön yargıları normalleştiriyorlar ve dezenformasyon yayarak bölünme yaratıyorlar.” ifadesini kullandı.
İngiltere”de Temmuz 2024″te yaşanan aşırı sağcı şiddet eylemlerini körüklemekle itham ettiği Elon Musk”ın “dünyanın en tehlikeli adamlardan biri” olduğu yönünde uyarılarda bulunduğunu hatırlatan Yusuf, şu değerlendirmede bulundu:
“O zamandan bu yana yaptığı her şey sadece bu görüşü pekiştirdi. Sahip olduğu milyarları Beyaz Saray”a girmek için kullanmakla kalmadı, şimdi de İngiltere”nin demokratik yollarla seçilmiş Başbakanı”nı devirmeye çalışarak demokrasiyi yıkmaya çalışıyor. Peki Musk”ı motive eden nedir? Endişe verici şekilde, dünyanın en zengin adamı için itici güç, Müslüman karşıtı nefretin yönlendirdiği aşırı sağ görüşler gibi görünüyor. Musk”ı ve aşırı sağı görmezden gelmek seçenek değil. Onlarla mücadele etmeli ve bölücü retorikle yüzleşmeliyiz.”
Elon Musk ile Avrupa arasındaki kavga büyüyor
ABD”nin 47. başkanı seçilen Donald Trump”ın yeni yönetiminde de yer alacak Musk”a yönelik tepkiler, aşırı sağcı AfD partisini öven ve bazı Avrupalı siyasetçileri de hedef alan paylaşımlarıyla başlamıştı.
Musk”ın Avrupa”da aşırı sağcı partilere destek veren paylaşımları tepki çekmiş ve Avrupalı liderler, milyarderi “seçimlere ve ülkelerin iç işlerine müdahale etmekle” suçlamıştı.
Avrupalı siyasetçiler, Avrupa Parlamentosu milletvekilleri ve uzmanlar, Musk”ın sosyal medyada aşırı sağı öven paylaşımlarına karşı AB”ye harekete geçme çağrısında bulunmuştu.
Musk, X hesabında sıklıkla İngiltere”yi hedef alan paylaşımlar yapıyor
Elon Musk, son dönemde İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve iktidardaki İşçi Partisi başta olmak üzere birçok konuda İngiltere”yi hedef alan paylaşımlar yapmıştı.
Musk, sahibi olduğu X”teki hesabında yaptığı ankette, “ABD”nin İngiliz halkını “zalim hükümetten” kurtarıp kurtarmaması” gerektiği sorusunu yöneltmişti. Elon Musk ayrıca, “İngiltere”nin özgürleştirilmesi gerektiği” şeklinde paylaşımlarda bulunmuştu.
Başbakan Starmer, bu paylaşımlara ilişkin gazetecilerin kendisine yönelttiği sorulara verdiği yanıtta, isim vermeden Musk”ı işaret ederek “yalan ve yanlış bilgi yaydığını” söylemişti.
İngiltere Parlamentosundaki Liberal Demokratlar partisinin lideri Ed Davey de Musk”ın ülkesi hakkında hiçbir şey bilmediği halde demokrasisine müdahale ettiğini belirterek, ABD”nin Londra Büyükelçisi Jane Hartley”nin Dışişleri Bakanlığına çağrılmasını istemişti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
AB”ye aşırı sağı destekleyen Elon Musk”a karşı harekete geçmesi için baskı artıyor
ABD”nin 47. başkanı seçilen Donald Trump”ın yeni yönetiminde de yer alacak Musk”a yönelik tepkiler, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisini öven ve bazı Avrupalı siyasetçileri hedef alan paylaşımlarıyla başladı.
Eski İskoçya Bölgesel Başbakanı Yusuf, Musk ve aşırı sağ ile mücadele edilmesi gerektiğini belirttiAşırı sağcı lider Weidel ile Musk”ın X”teki canlı yayını Alman medyasında eleştirildiAlman aşırı sağcı lider Weidel, Musk”la X canlı yayınında İslam karşıtı söylemlerde bulunduBelçika Başbakanı De Croo, AB Komisyonunun Musk”a karşı harekete geçmesini istediEski AB Komisyonu üyesi Breton”a göre, X”in Avrupa”da yasaklanması hukuki olarak mümkünAvrupalı uzmana göre, Elon Musk”ın eylemleri aşırı sağı “normalleştirmeyi” amaçlıyorAlman uzmana göre Elon Musk şubattaki seçimleri manipüle etmeye çalışıyorİngiliz Bakan Phillips: Elon Musk kendi işine baksın, Mars”a gitme çalışmalarına devam etsinX”in sahibi Elon Musk ile Avrupa arasında aşırı sağa destekle başlayan kavga büyüyorİngiliz milletvekilinden Elon Musk”a tepki: Siyaset, dünyadaki zenginlerin oyuncağı olamazNorveç Başbakanı, Musk”ın diğer ülkelerin siyasi meselelerine karışmasını endişe verici buluyorİngiltere Başbakanı Starmer, Elon Musk”ı “yalan ve yanlış bilgi yaymakla” suçladı
Sosyal medya hesabından AfD”ye ilişkin “Almanya”yı sadece AfD kurtarabilir.” ifadesini paylaşan Musk, daha sonra bu görüşünü genişletti.
Musk, Welt am Sonntag gazetesinde misafir köşe yazarı olarak kaleme aldığı makalede aşırı sağcı partiye desteğini yineleyerek “Almanya için son umut kıvılcımı.” değerlendirmesinde bulundu.
İngiltere”de aşırı sağcı grupların başında gelen ve hapis cezasına çarptırılan İngiliz Savunma Ligi”nin eski lideri Tommy Robinson”ın serbest bırakılması için çağrıda bulunan Musk, aşırı sağcı liderin “siyasi mahkum” olduğunu ileri sürdü.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun Teknolojik Egemenlik, Güvenlik ve Demokrasiden Sorumlu üyesi Henna Virkkunen”e konuya ilişkin mektup yollayan Alman AP Milletvekili Damian Boeselager, Musk”ın platformun kodunda bir “çarpan” kullanmış olabileceği ve bunun da “kendi erişimi için algoritmanın tarafsızlığını zedelediği” anlamına geleceğine ilişkin endişelerini iletti.
Mektubunda X”in algoritmik kullanımının Dijital Hizmetler Yasası (DSA) kapsamındaki şeffaflık gerekliliklerini karşılayıp karşılamadığını soran Boeselager, Musk”ın eylemlerinin DSA”ya uygun olup olmadığının incelenmesini istedi.
“Başka bir ülkeden bir hükümet yetkilisinin seçimlerinizi etkilemeye çalışması, diplomatik açıdan sorunludur”
Boeselager, AA muhabirine yaptığı yazılı açıklamada, AB Komisyonunun Musk”a karşı harekete geçmemesini, “Kurallar çiğnendiğinde bir hakeme ihtiyaç duyulur.” ifadesiyle eleştirdi.
Siyasi ve ekonomik gücün kesişimi konusundaki endişelerine değinen Boeselager, bu durumun demokratik süreçler ile özgürlüklere yönelik tehditlere yol açabileceğine işaret etti.
Boeselager, “Başka bir ülkeden (gelecekteki) bir hükümet yetkilisinin seçimlerinizi etkilemeye çalışması, diplomatik açıdan sorunludur ancak muhtemelen yasa dışı değildir.” değerlendirmesinde bulundu.
Asıl endişesinin Musk”ın platform üzerindeki kontrolünün ifade özgürlüğünü bastırmak için kullanılıp kullanılmadığı olduğunu kaydeden Boeselager, milyarderin platformun algoritmalarından yararlanarak “kendi sesini başkalarının aleyhine yükseltip yükseltmediğine” ilişkin endişelerini dile getirdi.
Bu durumun ifade özgürlüğü ve adil tartışma ilkelerini zedeleyebileceğini kaydeden Boeselager, “Siyasi ve ekonomik gücün tek bir adamın elinde toplanması, her liberal zihni ürpertmelidir.” görüşünü paylaştı.
Milletvekilleri ve liderlerin baskısı büyüyor
Avrupalı liderler, AP milletvekilleri ve uzmanlar başta olmak üzere, AB Komisyonuna Musk”ın sahibi olduğu X”e yönelik harekete geçmesi çağrıları her geçen gün artıyor.
Musk”ın aşırı sağa açık desteği, Brüksel”deki AB Komisyonunda düzenlenen günlük basın toplantılarında geniş yer bulurken gazeteciler, sık sık AB”nin neden somut bir adım atmadığını veya açıklama yapmaktan kaçındığını irdeliyor.
AB Komisyonunun Çinli sosyal paylaşım platformu TikTok”a karşı harekete geçmekte daha hızlı davrandığını hatırlatan gazeteciler, X”e yönelik tutum farklılığının kaynağını sorguluyor.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Belçika Başbakanı Alexander De Croo”nun da aralarında bulunduğu Avrupalı liderler, Musk”ın eylemlerini sert bir dille eleştirirken Belçikalı lider, AB Komisyonundan “müdahelede bulunmasını” istedi.
AP milletvekilleriyse AB Komisyonuna “adım atma” çağrısı yaparken sosyalist ve liberal parti grupları, 20-23 Ocak”ta Strazburg”da düzenlenecek genel kurulda “yalan haber ve nefret söylemi” konulu oturum gerçekleştirilmesini talep ediyor.
AP”deki liberal Renew Europe (Avrupa’yı Yenile) Grubu, yaptığı yazılı açıklamada, Musk’ın X aracılığıyla Avrupa siyasetine artan müdahalesini şiddetle kınayarak bu tür eylemlerin Avrupa”daki “demokratik süreç ve siyasi söylemin bütünlüğü üzerindeki etkisinden derin endişe duyulduğunu” bildirdi.
Renew Europe”un lideri Fransız Milletvekili Valerie Hayer, “Avrupa, Bay Musk”ın aşırı sağcı ideolojileri destekleyerek AB üye ülkelerinin demokratik işlerine müdahale etmek için X”i kullanma ısrarı karşısında saf veya kör olamaz.” diyerek son gelişmelere tepki gösterdi.
Musk”ın X”te yaptığı son paylaşımlar ve bunların AB”nin içerik denetleme yasası olan Dijital Hizmetler Yasası”nı (DSA) ihlal edip etmediği konusunda acil bir oturum talep ettiklerini duyuran Hayer, “Avrupa yasalarını uygulama ve demokrasilerimizi dış müdahalelere karşı savunma sorumluluğumuz var.” şeklinde konuştu.
AP”nin ikinci büyük siyasi grubu Sosyalistler ve Demokratların (S&D) Başkanı Iratxe Garcia Perez de benzer çağrıda bulunarak, “Avrupa demokrasinin savunulması gerektiğini” ifade etti.
AB Komisyonu temkinli yaklaşıyor
AB Komisyonu, konuya ilişkin siyasi yanıt vermemeyi “tartışmayı alevlendirmemek için tercih ettiklerini” savunuyor.
AB Komisyonu sözcülerinden Thomas Regnier, Brüksel”de düzenlenen günlük basın toplantısında, Aralık 2023″te X”in DSA kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle açılan soruşturmanın sürdüğünü anımsattı ve 9 Ocak”ta X”te Musk ile AfD”nin başbakan adayı Alice Weidel arasında yapılacak canlı yayının da takip edileceğini belirtti.
Canlı yayının içeriğinde DSA kurallarının ihlali söz olduğunda bunun da süregelen soruşturmaya dahil edileceğine dikkati çeken Regnier, Birliğin dijital kurallarının “herhangi birinin canlı yayın yapmasını ve görüşlerini açıklamasını” kısıtlayamayacağını da vurguladı.
Şimdiye kadar Musk ya da X”e karşı somut bir adım atmayan AB Komisyonu, endişelere cevaben DSA”yı uygulama konusundaki kararlılığını yineliyor ve AB yasalarının olası ihlallerini araştıracağını ve uyumu sağlamak için uygun önlemlerin alınacağı konusunda güvence veriyor.
AB Komisyonunun Demokrasi, Adalet ve Hukukun Üstünlüğünden sorumlu üyesi Michael McGrath, İrlanda kamu yayıncısı RTE”ye verdiği röportajda Musk ile Weidel arasındaki canlı yayının AB yasalarını ihlal etmesi halinde Komisyonun “harekete geçmek için yetkiye sahip olduğunu” belirtti.
Bazı uzmanlar, AB Komisyonunun Musk”a karşı “temkinli yaklaşımının”, milyarder iş insanının günler içinde yeni ABD yönetiminin bir parçası olacağı gerçeğinden kaynaklandığı yorumunu yapıyor.
Uzmanlar, AB Komisyonunun Trump”ın liderliğindeki ABD yönetimiyle iyi ilişkiler kurmak istediğini ve bu sebeple Musk”ı “karşılarına almaktan” kaçındığını savunuyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Yunanistan”ın artan silahlanma çabası: Neden şimdi?
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Orhan Karaoğlu, Yunanistan”ın silahlanma eğiliminin arkasında yatan sebepleri AA Analiz için kaleme aldı.
Son yıllarda dünyada silahlanma yarışı gittikçe artıyor. Özellikle Orta Doğu ve Asya Pasifik”te silahlanmanın artışı dikkat çekiyor. Alman Dış İstihbarat Teşkilatı (BND) Başkanı Bruno Kahl, Avrupa”yı Rusya”dan doğrudan bir askeri tehdit konusunda uyararak “Rus silahlı kuvvetleri en geç bu 10 yılın sonunda NATO”ya saldırı gerçekleştirebilecek konumda olacak.” dedi.
Yunanistan 10 yıllık bir silahlanma programı planlıyor
Bu noktada, Yunan hükümeti de silahlı kuvvetleri için 10 yıllık bir silahlanma ve modernizasyon programı planlıyor. Yunanistan”ın bu programı planlamasındaki asıl amacı ordusunu “daha akıllı ve güçlü” hale getirmektir. Yunanistan”ın modernizasyon programında silahlı kuvvetler envanterine yeni fırkateynler, savaş uçakları, insansız hava araçları ve füzeler katmak var. Yunanistan Hava Kuvvetleri de mevcut envantere ilaveten yeni Rafale savaş uçakları ve F-35 hayalet jetleri satın alacak. Bu noktada Yunan ordusu, tarihinin en büyük satın alma programını hayata geçirmek istiyor. Ordu önümüzdeki 10 yıl içinde silahlı kuvvetlerini modernize etmek için 53 milyar avro harcamayı planlıyor. Bu, Yunanistan”ın 2024 yılındaki Gayrisafi Yurt İçi Hasılasının (GSYH) yüzde 23″üne tekabül ediyor.
Yunanistan uzun zamandır NATO içinde savunma harcamaları açısından önemli bir oyuncu olarak görülüyor. Ülke 2010″larda iflasın eşiğindeyken bile GSYH”nin yüzde 2″sinden fazlasını savunma ve orduya harcadı. Öyle ki Atina 2022″de savunma harcamasında yüzde 3,9″luk oranla askeri süper güç Amerika Birleşik Devletleri”ni bile geride bıraktı.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve hükümeti ülkelerinin silahlı kuvvetlerini yeniden organize etmek ve modern silah sistemleriyle daha etkin hale getirmek istiyor. Savunma Bakanı Nikos Dendias bu hedef için planlarını açıkladı. Açıklamaya göre, Yunanistan”ın özellikle Türkiye ile kara sınırında ve Ege adalarında bulunan küçük askeri üsleri kapatılacak ve daha büyük olanlar ise güçlendirilecek.
Değişen öncelikler
Geçmişte Yunanistan”ın yüksek savunma harcamalarının nedeni esas olarak komşu NATO ortağı Türkiye”den algıladığı tehditten kaynaklandığı ifade ediliyordu. Rusya”nın Ukrayna”ya saldırısı Yunanistan için de yeni bir tehdit durumu yarattı. Başbakan Miçotakis yıllardır Avrupa”nın savunması için daha fazla harcama yapması gerektiğini savunuyor. Bu görüş ABD”deki başkanlık seçimlerinin ardından daha da aciliyet kazandı. Zira, ABD”nin seçilmiş başkanı Donald Trump”ın Beyaz Saray”a dönmesiyle Washington”un gelecekte Avrupa”nın savunmasına ne kadar katkıda bulunacağı daha da belirsizleşti.
Öte yandan, Yunanistan şimdiye kadar silah sistemlerini ağırlıklı olarak ABD ve Fransa”dan tedarik ediyordu. Şimdi ise yerli savunma sanayi silahlanma programlarına daha yakından dahil olacak. Dendias parlamento komitesine yaptığı açıklamada, yerli gemi inşa sanayisinin silahlanma programından 6 ila 7 milyar avro değerinde sipariş bekleyebileceğini söyledi.
Yunanistan 2014″ten bu yana, o dönemde kabul edilen ve üye ülkelerin GSYİH’nin en az yüzde 2″sini savunmaya harcamalarını öngören NATO hedefini tutturdu. Bu yıl ise bu oran yüzde 3″ten fazla olacak.
Yunanistan neden şimdi silahlanıyor?
Miçotakis, Rusya-Ukrayna savaşından bu yana ortak bir Avrupa hava savunma sistemi kurulması çağrısında bulunuyor. Bu sistemin Avrupa Birliği”nin (AB) tüm hava sahasını düşman füzelerinden, insansız hava araçlarından (İHA) ve uçaklarından koruması öngörülüyor. Ancak AB içinde özellikle finansman yetersizliği nedeniyle henüz bir anlaşmaya varılamadı. Görünüşe göre Yunanistan artık diğer ortakları beklemek istemiyor ve İsrail ile işbirliği içinde kendi hava savunma sistemini kurmak istiyor. Söz konusu projede İsrail”in kendisini füze saldırılarından korumak için kullandığı “Demir Kubbe” model olarak alınacak ve Yunanistan sadece bu savunma sistemi için yaklaşık 2 milyar avro yatırım yapacak.
Yunanistan yönetiminin planladığı füze ve drone savunmasının öncelikle NATO ortağı Türkiye”ye yönelik olduğu, bununla birlikte Doğu Akdeniz’deki jeopolitik mücadele için de savunma planı yaptığı düşünülebilir. Ayrıca, Rusya”nın Ukrayna”ya saldırısı ve Orta Doğu”daki savaş Yunanistan için yeni bir tehdit oluşturmuşa benziyor.
Nitekim Kathimerini gazetesinde Vasilis Nedos 10 Aralık 2024″te şu satırları yazdı: “”Türkiye’nin daha önce Libya’da, Kafkaslarda, Somali’de yaptığı gibi Suriye meselesinde hareket etme tarzı belki de Yunanistan’da -kısa olması nedeniyle- derin devlet dediğimiz şeyin farkındalığına sahip olan kişileri endişelendirmesi gerekir. Bu tartışmanın bir yönü operasyonel detayları ve gizli teşkilatların faaliyetleriyle bağlantılı olan meseleleri ilgilendiriyor. Ancak doğası gereği, jeopolitik satranç tahtasındaki açık hamleler haricinde, bu boyutunu bir bütün olarak analiz etmek zordur.””
Ta Nea gazetesinden Athanasios Platias”ın 13 Eylül 2024″te silahlanmaya dair yaptığı yorumlar da dikkat çekici: “”Ankara ile temelsiz yakınlaşmanın oluşturduğu yanılsamaların bir maliyeti oldu. Yunanistan rahatlayarak silahlanma programını ihmal etti, Türkiye ise çılgınca bir silahlanma yarışına girdi. Bu, güçler oranını Yunanistan”ın aleyhine değiştirdi ve her gün gördüğümüz gibi Türk iddialarını her tür sınırı aşacak şekilde cesaretlendirdi. Yunanistan savunma hazırlıklarına ve caydırıcı gücünün güçlendirilmesine yatırım yapmadığı takdirde sürekli “geri çekilme veya savaş” ikilemiyle karşı karşıya kalacak ve Türkiye”nin aşırı bir talebine karşı geri çekilemeyeceği bir zamanda, trajik sonuçlu savaşa karışacak. “”Si vis pacem, para bellum””, yani eğer barış istiyorsanız savaşa hazırlanın.””
Bu yorumlardan anlaşılan o ki Türkiye’nin son yıllardaki jeopolitik hamleleri de Atina’yı endişelendirmişe benziyor.
Parlamentoda silahlanma konusunda fikir birliği mevcut
Yunanistan”ın kesin olarak sipariş ettiği savunma teçhizatı bile 2030″a kadar 12,8 milyar avroya mal olacak. Bunlar arasında Fransız Belharra sınıfı fırkateynler, F-35 jetler, İHA”lar, saldırı helikopterleri ve hava savunma sistemleri yer alıyor. Maliye Bakanı Kostis Hatzidakis Atina”nın bütçesinin 2024″ün ilk 11 ayında 4,38 milyar avro fazla verdiğini açıkladı. Bu rakam bütçede planlanandan 2,1 milyar avrodan daha fazla. AB Komisyonu gelecek yıl Yunanistan”ın bütçe açığının GSYİH”nın yüzde 0,1″i kadar olacağını öngörüyor.
Atina hükümeti silahlanma planları konusunda parlamentoda geniş bir fikir birliğine güveniyor. 2025 bütçesi için aralık ayında yapılan oylamada hazırlanan teklif muhalefetin 139 oyuna karşılık iktidar partisinin 159 oyla kabul edilirken; 7 gruptan 258 milletvekili savunma bütçesi lehine oy kullandı. Muhalefet partisi Radikal Sol İttifakı”nın (SYRIZA) lideri Sokratis Famellos, “Mevcut durumun ve bununla birlikte gelen sorumluluğun tamamen farkındayız.” dedi. Başbakan Miçotakis, muhalefetin savunma bütçesine verdiği desteği memnuniyetle karşıladı: “Yunanistan, uluslararası istikrarsızlık ortamında istikrar ve büyüme için kendi yol haritasını çiziyor.” dedi.
Miçotakis uzun süredir Avrupa”nın savunmasına daha fazla harcama yapması ve birlikte daha yakın çalışması gerektiği konusunda uyarıyordu. Trump”ın yakında Beyaz Saray”a dönmesiyle bu talep daha da acil hale geldi. Ayrıca Yunanistan, Almanya”nın başlattığı Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi (ESSI) hava savunma sistemine katılan 21 ülkeden biridir. Ancak Atina”da hükümet çevrelerinde programın çok yavaş ilerlediği yönünde eleştiriler var.
Görünen o ki Yunanistan küresel ve bölgesel alandaki jeopolitik gelişmelerden bir hayli tedirgin olmuşa benziyor. Bu noktada, silahlanma çalışmalarını daha da hızlandırıyor. Türkiye’nin dikkati son zamanlarda Suriye’deyken, Batı’daki komşumuz Yunanistan’ın silahlanma çabası da dikkatlerden kaçmamalı.
[Doç. Dr. Orhan Karaoğlu, Uluslararası İlişkiler Uzmanıdır.]
*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
#CANLI Dışişleri Bakanı Fidan: Suriye”de hikayemiz yeni başlıyor
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul”da aralarında TürkMedya Dijital Genel Yayın Yönetmeni Serkan Fıçıcı”nın da yer aldığı Medya Temsilcileriyle Buluşma Programı”nda açıklamalarda bulunuyor.Bakan Fidan”ın açıklamalarından satır başları şöyle; * Dış politika hedeflerimize ilerliyoruz. Suriye”de hikayemiz yeni başlıyor. Suriye politikamızla hakkı, adaleti, insanlığı savunduk.
Source: Www.star.com.tr
#CANLI Dışişleri Bakanı Fidan: Suriye”de hikayemiz yeni başlıyor
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul”da aralarında TürkMedya Dijital Genel Yayın Yönetmeni Serkan Fıçıcı”nın da yer aldığı Medya Temsilcileriyle Buluşma Programı”nda açıklamalarda bulunuyor.Bakan Fidan”ın açıklamalarından satır başları şöyle; * Dış politika hedeflerimize ilerliyoruz. Suriye”de hikayemiz yeni başlıyor. Suriye politikamızla hakkı, adaleti, insanlığı savunduk.* Suriye konusunda hikayemiz yeni başlıyor, Suriye halkı bu aşamada ülkenin yeniden imarı başta olmak üzere çeşitli büyük sınamalarla karşı karşıya.* Türkiye”nin dış politikasında ana eksen barış, iş birliği, dayanışma ve refahtır. Türkiye”nin hiçbir ülkenin toprağında gözü olmadığı gibi herhangi bir gizli gündemi bulunmamaktadır.* Önümüzdeki dönemde de temennimiz Suriye”nin toprak bütünlüğü ve birliğinin muhafazası temelinde geçiş sürecinin kapsayıcı bir anlayışla tamamlanmasıdır.* (PKK/YPG) Türkiye, bekasına yönelik tüm tehditleri kaynağında yok etme gücüne, kapasitesine ve her şeyden önemlisi, kararlılığına sahiptir.* Terörün dini ve milliyeti yoktur. Terör örgütleri için Avrupa, Amerika veya Türkiye”nin bir farkının olmadığını hep birlikte görmek zorundayız.* (Suriye”de) Bölücü örgüt ve Suriye”deki uzantıları için artık yolun sonu görünmekte. * Suriye”deki yeni düzende artık hiç kimsenin amalı fakatlı ifadeler kullanma lüksü yoktur.* Yunanistan”la mevcut fikir ayrılıklarımızı iyi işleyen ikili diyalog mekanizmalarımız çerçevesinde ele almaya devam ediyoruz, iyi komşuluk ruhuyla hareket etmemiz iki ülkenin de bölgenin de menfaatine olmaktadır.* Uluslararası Adalet Divanı”nın aldığı,İsrail”i işgali sona erdirmeye çağıran istişari karar ve Uluslararası Ceza Mahkemesi”nin çıkardığı “yakalama kararı” adaletin tecellisi ve soykırım sorumlularının cezalandırılması için önemli bir adımdır.* Filistin”de akan kan durmadıkça bölge barış ve huzura kavuşamayacaktır bu neden Gazze”de kalıcı ateşkes sağlanması için bütün çabalarımızı devam ettiriyoruz.* Rusya-Ukrayna savaşı bağlamında her zaman yangını söndürmenin, acıları dindirmenin gayreti içerisinde olduk.* Önümüzdeki dönemde başta yakın çevremiz olmak üzere uluslararası düzlemde sorun çözücü ve ara bulucu rolümüzü öne çıkaran başka girişimlere, barış platformlarına ve süreçlerine öncülük ettiğimizi göreceksiniz.* Müttefikler arasında Savunma Sanayi ticaretindeki kısıtlamaların kaldırılmasında mutabık kalınması da ülkemizin yoğun çabaları neticesinde olmuştur.
Source: Www.star.com.tr
SON DAKİKA! Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Suriye”de hikayemiz yeni başlıyor
Son dakika haberi: Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye”de yaşanan gelişmeler ile ilgili önemli açıklamalarda bulunuyor. Bakan Hakan Fidan, bölgede güvenliğin öncelik olduğunu belirterek Suriye”de hikayenin yeni başladığını kaydetti. Bakan Fidan, Türkiye”nin terörü kaynağında bitirme konusundaki kararlılığını yineledi. Bakan Fidan, “Bölücü örgüt ve Suriye”deki uzantıları için artık yolun sonu görünmekte” dedi. AYRINTILAR GELİYOR…
Source: Sabah
BM”den “Suriye”ye yönelik ekonomik yaptırımlar askıya alınmalı” çıkışı
Pinheiro, Suriye”de Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından yaşananlara ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.Suriyeli 7 milyon mültecinin durumunu yakından takip ettiklerini bildiren Pinheiro, “Türkiye”de bu konuda çok cömert davranıldı, her zaman mültecilerin Türkiye”de nasıl karşılandığını övdük. Aynı zamanda Ürdün ve Lübnan”da da. Her zaman mültecilerin sadece ülkeye döndükleri için hapse girmeyeceği garantileriyle güvenli bir geri dönüşün önemli olduğunu söyledik. Mültecilerin ülkeye gelebilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.” dedi.Pinheiro, Suriyeli mültecilerin ülkelerine döndüğünde barınma gibi büyük bir problemle karşılaşacağını kaydederek, bu insanların evlerinin geçen 13 yılda yağmalandığını, yıkıldığını veya yasadışı el koymalarla karşılaştıklarını hatırlattı.Suriye”deki yeni geçiş yönetiminin barınma sorunuyla yüzleşmesi gerektiğini belirten Pinheiro, ülke içinde yerinden edilmiş milyonlarca Suriyelinin de başka bir sorun teşkil ettiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:”İnsanların daha sonra mülklerine geri dönmeleri gerekecek. Sonra hükümetin bir iade sorunuyla karşı karşıya kalacağına inanmalıyız. Çünkü insanlar evleri yoksa nasıl geri dönecekler? Bence en büyük sorun bu. Temel olarak en çok takdir ettiğim konu; Suriye sınırlarının açılması oldu. Suriye”ye her seyahat ettiğinizde bu kadar çok kontrol noktasından sonra bunun yaşanması inanılmaz bir değişim. Hükümet, Suriye halkının dönüşünü sıcak karşıladığını ilan etti. Eğer ben bir Suriyeli olsaydım, hemen geri dönerdim. Neden böyle bir ülkeye geri dönmeyeyim? Onların geri dönme hakları var. Binlercesinin bu dönüşü yapmaya başlamasından mutluyum.”Özellikle Lübnan”daki Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönmeye başladığına işaret eden Pinheiro, bu insanların İsrail”in uçaklarla saldırılarından çok etkilendiğini kaydetti.- “İSRAİL”İN SURİYE”YE YÖNELİK SALDIRILARI DURMALI”İsrail”in Suriye”ye yönelik saldırılarının devam ettiğini kaydeden Pinheiro, “İsrail”in Golan Tepeleri ile ilgili (1974″te İsrail ile Suriye arasında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması) 50 yıllık anlaşmayı bozmaya karar vermesi, Suriye topraklarının ele geçirilmesidir. İsrail”in saldırıları durmalı çünkü uluslararası hukukta silaha karşı çıktığınız için önleyici saldırılar yapmanız gerektiğine dair bir şey yok. Lütfen şu anda Suriye”ye yönelik tüm saldırıları durdurun.” ifadelerini kullandı. Suriye”ye yönelik ekonomik yaptırımların devam ettiğini hatırlatan Pinheiro, şunları kaydetti:”(Suriye”ye yönelik) Ekonomik yaptırımların askıya alınması çok önemli. Çünkü bazı BM üyesi ülkeler tarafından tanımlanmış bu ekonomik yaptırımlar, hükümetin veya seçkinlerin egemen sınıfına değil, sıradan insanlara ve Suriye halkına zarar veriyor. Suriye”deki ekonomik durum ve sosyal durum korkunç, çok kötü bir durumda. Geçiş hükümeti, yaptırımların askıya alınmasının önemini her muhatabına iletiyor. Çünkü bu ülkenin yeniden inşasına katkı sağlamıyor. Elbette ülkenin yeniden yapılanması için uluslararası işbirliğinin olması gerekecek.”Uluslararası toplumun geçen yıl BM tarafından Suriye için başlatılan insani yardım kampanyasının sadece yüzde 23″ünü finanse ettiğini kaydeden Pinheiro, insani yardımlar için daha fazla kaynağa ihtiyaç olduğunu vurguladı.Pinheiro, uluslararası topluma, Suriye”deki süreci anlayışla takip etme çağrısında bulundu.
Source: Www.star.com.tr
Rus ekonomisinde 2025″te soğuma bekleniyor
AA muhabirinin Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı, Rusya Merkez Bankası ve ülkedeki çeşitli kurumlardan derlediği bilgilere göre, Rus ekonomisinin 2024″ü yüzde 3,9 büyümeyle kapatması bekleniyor.
Böylelikle ülke ekonomisinin iki yıl üst üste dünya ortalaması olan yüzde 3,2″nin üzerinde büyüme kaydetmesi öngörülürken, işsizlik oranı da Kasım 2024 itibarıyla yüzde 2,3 ile Rusya tarihinin en düşük seviyesinde seyretmeye devam ediyor.
Rekor işsizlik oranının ana sebeplerinden iş gücü açığı nedeniyle maaşlarda artış sürerken, 2024″ün ilk 9 ayında Rusların enflasyondan arındırılmış reel gelirleri bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9 artış kaydetti.
Rus yetkililer, ülke ekonomisinin savaş nedeniyle aşırı ısındığı görüşünde birleşirken, bunun da başlıca nedeni olarak iç talebe yetişemeyen sanayi kapasitesi ve ithalata yönelik yaptırımlar gösterildi.
Artan gelirler nedeniyle durdurulamayan iç talep, enflasyon oranını hedeflenen seviyenin üzerine taşırken, Rusya Merkez Bankası politika faizini son olarak 25 Ekim”de 200 baz puan artışla yüzde 21″e yükseltmişti.
Ülkede yıllık enflasyon 23 Aralık itibarıyla yüzde 9,5 seviyesindeyken banka bu oranı 2026 sonu itibarıyla yüzde 4″e düşürmeyi hedefliyor.
Uzmanlar, enflasyonla mücadele sürecinde durgunluk veya sıfıra yakın ekonomik büyümeyle birlikte “sert iniş” yaşanabileceği uyarısında bulunuyor.
Ekonomide aşırı ısınma dönemi
Modern tarihin en kapsamlı yaptırımlarının uygulandığı Rusya, hükümetin bütçe teşvikleri ve önemli oranda artan savunma sanayi harcamaları sayesinde güçlü bir ekonomik performans sergilemeye devam ediyor.
Başta bankacılık sektörüne yönelik olmak üzere, yaptırımlar nedeniyle ithalatta kısıtlamalarla karşılaşan hükümet, ithalat ikamesi süreçlerini hızlandırmak amacıyla çeşitli önlemler alıyor.
Söz konusu büyüme ekonomide yeni sorunların baş göstermesine yol açarken, Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, geçen yıl yaptığı açıklamada, Rus ekonomisinin aşırı ısındığını söyledi.
İş gücü rezervleri ve üretim kapasitelerinin neredeyse tükendiğine işaret eden Nabiullina, “Bu kaynakların kıtlığı, talebi teşvik etme yönündeki tüm girişimlere rağmen ekonominin büyüme hızında yavaşlamaya yol açabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya Merkez Bankası, aşırı ısınma dönemi nedeniyle para politikasını sıkılaştırırken, sabit varlıklara yatırımlar yavaşlayarak geçen yılın ilk çeyreğinde yüzde 14,5 büyüdü ve üçüncü çeyreğinde yalnızca yüzde 5,1″lik artış kaydetti.
Enflasyon ve aşırı ısınmayla mücadele için alınan önlemlerle, Ekonomik Kalkınma Bakanlığı ekonominin bu yıl yüzde 2,5, merkez bankası ise yüzde 0,5 ila 1,5 büyümesini bekliyor.
Ülkenin en büyük bankalarından VTB”nin başkanı Andrey Kostin de Aralık 2024″te AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Ekonominin yavaşlayacağını, yüzde 2 büyüyeceğini düşünüyoruz. Bunun bir trajedi olmadığına inanıyoruz.” değerlendirmesinde bulunmuştu.
İş gücü açığı sorunu çözülemiyor
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin başta olmak üzere ülkedeki yetkililer, iş gücü açığının ekonomi için ana risk faktörlerden biri olduğu konusunda çeşitli açıklamalar yapıyor.
Yapısal demografik problemler, Ukrayna savaşı ve mevcut iş gücü kaynaklarının önemli oranda savunma sanayisine kayması nedeniyle derinleşen sorun, ülkede yaşanan terör saldırılarının etkisiyle katılaşan göçmen politikalarıyla daha da kronikleşme tehlikesi barındırıyor.
Girişimciliği ve Ekonomiyi Geliştirme Enstitüsünün Nisan 2024″te yayımladığı bir raporda, ülkedeki şirketlerin yüzde 90″ından fazlasında iş gücü açığı yaşandığı ifade edilmişti.
Neredeyse tüm sektörlerde sorun yaşandığı vurgulanan raporda, maaş artışları ve maddi destek gibi bazı tedbirlerin de sınırlı etkiye sahip olduğu kaydedilmişti.
Enerjide olası yeni zorluklar
Isınan ekonomi ve iş gücü açığı sorunlarıyla boğuşan Rusya”da yetkililerin masasında büyüme tehlikesi bulunan başka riskler de mevcut.
Yaptırımların olası genişlemesiyle birlikte petrol fiyatlarının geleceğine dair belirsizlikler söz konusu riskler arasında.
Rusya”nın yılda 250 milyar dolara yaklaşan karşılıklı ticaret hacmiyle en büyük ortağı Çin”deki olası bir ekonomik yavaşlama da gündemde.
Uluslararası sermaye piyasalarına ve kritik teknolojik ürünlere erişimi engellenen Rusya’nın, ekonomik kalkınmasında güçlük yaşanırken, petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar da belirsizliği tetikliyor.
Rusya”nın ana ihracat kalemlerinden olan petrolün fiyatlarındaki olası sert düşüşler nedeniyle bütçe dengesindeki belirsizliğin artmasına yönelik tehlikeler de var. Doğal gazda Avrupa pazarında yaşanan önemli kayıpların telafisi de güçlük yaratıyor.
Rus enerji şirketi Gazprom, son olarak 1 Ocak”ta Ukrayna üzerinden Avrupa”ya doğal gaz sevkiyatının durdurulduğunu bildirmişti.
Şirketin Rus gazını Avrupa”ya taşıdığı ana boru hatları Kuzey Akım 1, Kuzey Akım 2 ve Yamal-Avrupa da Ukrayna savaşının ardından atıl duruma gelmişti.
Petrol sevkiyatında Çin ve Hindistan”ın ithalatı artırmasıyla kayıplarını bir miktar telafi eden Rusya, doğal gazda da özellikle sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) kapasitesini artırarak Avrupa”da yaşadığı kayıpları azaltma niyetinde.
Öte yandan, ABD”de başkan seçilen Donald Trump”ın Ukrayna savaşını bitireceğine yönelik vaatleri Rus piyasalarında temkinli bir iyimserlikle karşılanırken, yetkililer yaptırım baskısının en azından 2025″te de önemli oranda devam etmesine kesin gözüyle bakıyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria”nın birçok bölgesine baskınlar düzenledi
Filistin resmi haber ajansı WAFA”ya göre, İsrail ordusu Batı Şeria”nın kuzeyindeki Deyr İstiya beldesine çok sayıda askerle baskın düzenledi.
Bazı evlerde arama yapan ve eşyalara zarar veren İsrail askerleri, çok sayıda Filistinli genci bir meydanda toplayarak bağladı ve serbest bırakmadan bölgede aramalar yaptı.
İsrail askerlerinin, Batı Şeria”nın Kalkilya kentine bağlı Hacca ve Deyr el-Hatab beldelerine baskın düzenlediği, Filistinlilerin evlerine ses bombası ve göz yaşartıcı gaz attığı belirtildi.
Beytüllahim kenti yakınlarındaki Husan köyüne baskın düzenleyen İsrail ordusu, Beytüllahim”in güneyindeki Hadar beldesine yaptığı baskında ise ev ve iş yerlerine ses bombası ve göz yaşartıcı gazla saldırdı.
İsrail”in Gazze Şeridi”ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023″ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs”te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs”te bu sürede İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 167’si çocuk 837 Filistinli hayatını kaybetti.
Gazze Şeridi”nin kuzeyinde hizmet verebilen tek hastane Avde, İsrail”in saldırılarına direnmeye çalışıyor
Gazze Şeridi”nin kuzeyindeki El-Avde Hastanesi Müdürü Muhammed Saliha, İsrail ordusunun hastane ve çevresini hedef alması nedeniyle hastaların ve sağlık personelinin hayatlarının tehlikede olduğunu söyledi.
Saliha, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “İşgalci İsrail güçleri doğrudan hastaneye ve çevresine ateş açarak bomba attı. Yakındaki evleri yaktı. Hastaların ve sağlık personelinin hayatını tehlikeye attı.” dedi.
Devam eden kuşatma ve kasıtlı hedef alma sonucunda hastane içindeki durumun son derece tehlikeli bir hal aldığını vurgulayan Saliha, buna rağmen Avde Hastanesinin, 97 günden uzun süren kuşatmaya rağmen zorlu koşullar altında hizmet vermeyi sürdürdüğünü ifade etti.
Doktor Saliha, hastanede 38 hasta ve refakatçisinin yanı sıra 63 sağlık personelinin bulunduğuna, bu kişilerin İsrail”in kuşatması nedeniyle hastaneden çıkamadığına dikkati çekerek, “İşgalci İsrail”in yardım girişini engellemesi nedeniyle Dünya Sağlık Örgütünün tıbbi malzeme ve yakıt ulaştırmasına yönelik çabaları dahil olmak üzere uluslararası çabalar başarısızlığa uğradı.” diye konuştu.
İsrail ordusunun Kemal Advan ve Endonezya hastanelerini hizmet dışı bırakmasının ardından Avde Hastanesi”nin Gazze Şeridi”nin kuzeyinde hizmet veren tek hastane olduğunu vurgulayan Saliha, İsrail saldırıları nedeniyle bu hastanenin de hizmet dışı kalabileceği uyarısında bulundu.
Kısıtlı imkanlarla hizmet veriliyor
Gazze”nin kuzeyindeki diğer sağlık kuruluşları gibi Avde Hastanesinin de benzeri görülmemiş kötü bir durumda olduğunu anlatan Saliha, durumun ciddiyetinden duyduğu endişeyi dile getirdi.
Avde Hastanesinin Müdürü Saliha, son derece kısıtlı imkanlarla, bir genel cerrahla hizmet verdiklerini belirterek jeneratörlerin çalıştırılması için gerekli yakıtın her an bitebileceğini ve hastanedeki hayati hizmetlerin duracağını söyledi.
Gazze Şeridi”nin kuzeyindeki durum “felaket”
Saliha, sağlık personeli ve tıbbi malzeme eksikliği ile İsrail ordusunun hastaneleri hedef alması dolayısıyla Gazze Şeridi”nin kuzeyindeki durumun “felaket” olduğunu vurguladı.
Hastanedeki sağlık personelinin malzeme sıkıntısı çektiğini aktaran Saliha, hastane, hasta ve refakatçilere günde bir kez yemek verilebildiğini ifade ederek devam eden kuşatma nedeniyle yeterli miktarda gıdayı bulmakta zorlandıklarını kaydetti.
Saliha, uluslararası kuruluşlara bu “katliamı ve soykırımı durdurmaları, hastaneye ilaç, tıbbi malzeme ve yiyecek ulaştırılması için İsrail”e baskı yapmaları” çağrısında bulundu.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi”nin kuzeyindeki Avde Hastanesini, tahliye edilmemesi durumunda içerisindeki hasta ve yaralılarla birlikle bombalamakla tehdit etmişti.
Birleşmiş Milletler raporlarına göre son 8 ayda Gazze Şeridi’ndeki en az 27 hastane ve 12 sağlık tesisine 136″dan fazla İsrail saldırısı kaydedildi.
İsrail”in Gazze”nin kuzeyini “yok etme” planı
İsrail ordusu, Gazze Şeridi”nin kuzeyi başta olmak üzere pek çok bölge için sık sık “tahliye emirleri” yayımlayarak bölgedeki Filistinlileri zorla yerinden ediyor. İsrail’in özellikle kuzeyi için yayımladığı tahliye emirleriyle “Generallerin Planı” olarak nitelenen planı uygulamaya çalıştığı yorumları yapılıyor.
“Generaller Planı” adını taşıyan bu plan, Filistinlileri, Gazze Şeridi”nin kuzeyinden tehcir etmeyi, ardından bölgenin kuşatılması, gıda, yakıt ve temiz su girmesine izin verilmemesini öngörüyor.
Plan, bu durumda silahlı direnişçilerin “ölüm ya da teslim olma” arasında tercihe zorlanması, bölgeyi terk etmeyen veya terk edemeyen Filistinlilere de “düşman unsur olarak muamele edilmesini” içeriyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Macron kendini kandırıyor! Gerçekleri yüzüne vurdular: Stratejik güç değilsin
Afrikalı siyaset bilimcileri, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron”un Afrika”ya ilişkin açıklamalarıyla, Fransa”yı kıta üzerinde hala etkinliği olan stratejik bir güç gibi göstermeye çalıştığını ve gerçeklikten koptuğunu savunuyor.Fransa Cumhurbaşkanı Macron”un “Fransa, Afrika”ya asker göndermeseydi söz konusu ülkeler egemen olamazdı” ve “Afrikalı liderlere askeri varlığımızı yeniden düzenlemeyi biz teklif ettik” şeklindeki ifadelerine kıtadan tepkiler büyüyor.Ülkedeki Fransız askeri üslerini kapatma kararı alan Senegal ve Çad”da hükümet Macron”a sert tepki verirken, Senegalli akademisyenler de Fransa”nın bölgede gerçeklerden koptuğunu belirtiyor.AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Dakar merkezli düşünce kuruluşu WATHI”de siyaset ve güvenlik analisti Babacar Ndiaye, Macron”un, Afrika”daki bazı Fransız üslerinin kapatılması kararının müzakereyle alındığı yönündeki ifadelerinin, Senegal ve Çad için doğru olmadığını belirtti.Ndiaye, özellikle Senegal”in ülkesindeki Fransız askeri üssünü kapatma kararını kendi iradesiyle aldığını, bu nedenle Başbakan Ousmane Sonko”nun Macron”a hemen yanıt verdiğini vurguladı.Macron”un “Fransız ordusu bu bölgede konuşlanmamış olmasaydı, bugün hiçbiri egemen bir devlet olamazdı” şeklindeki açıklamalarına değinen Ndiaye, “2013”de Fransa”nın Mali”deki Serval Operasyonu silahlı grupların ilerleyişini engelledi ancak Fransa”nın askeri eylemlerine geniş bir perspektifle baktığınızda, hem Mali hem de Sahel”deki güvenlik durumu bağlamında tablo hiç de iç açıcı değil.” ifadesini kullandı.Ndiaye, Fransa”nın çeşitli askeri operasyonlar yürüttüğü Nijer, Mali ve Burkina Faso”da 2012-2022 arasında güvenlik sorununun daha da arttığına işaret ederek, sivil toplum kuruluşu Silahlı Çatışmaların Konumlanması ve Olay Veri Projesinin (ACLED) verilerine göre, söz konusu yıllarda bölgede 11 binden fazla sivilin güvenlik sorunu nedeniyle hayatını kaybettiğini bildirdi.- “FRANSA KENDİNİ KITADA HALA ÖNEMLİ BİR AKTÖRMÜŞ GİBİ GÖSTERMEYE ÇALIŞIYOR”Dakar”daki Cheikh Anta Diop Üniversitesinde siyaset bilimci Dr. Mamadou Bodian da Macron”un bazı ülkelerdeki Fransız askeri üslerinin kapatılma kararını ilgili ülkelerle ortak aldıklarını söylemesinin ardında, Fransa”nın kendisini bölgede hala kontrolü olan stratejik bir güç olarak gösterme çabası olduğunu söyledi.Bodian, “Bu ifadeler Fransa”yı, kıtadaki varlığı sorgulanan dış baskılar veya büyüyen eleştirilerle karşı karşıya bir güç olarak değil de Afrika”daki partnerleriyle hala yakın işbirliği içinde çalışan bir aktör olarak göstermeyi hedefliyor. İç kamuoyuna da Fransa”nın uluslararası arenada hala proaktif ve saygılı bir müttefik olduğunu kanıtlama amacı taşıyor.” değerlendirmesinde bulundu.Senegal”de Başbakan Sonko”nun Macron”u yalanlayan açıklamasının da Fransa”nın bölgede gerçeklikten koptuğunun kanıtı olduğunu savunan Bodian, Fransa”nın Afrika”daki askeri varlığının arka planına ilişkin de şunları söyledi:”Fransa”nın kıtadaki mevcut askeri varlığı savunma anlaşmalarıyla meşrulaştırılsa da bunlar gerçek bağlamlarında ele alınmalıdır. Fransa, bölgede sadece masumane bir dayanışma veya cömertlik duygusuyla hareket etmiyor, çoğu zaman kendi stratejik çıkarlarını korumayı hedefliyor. Örneğin, İdris Deby dönemindeki Çad örneği çok açık bir şekilde bu dinamiği gösteriyor. Fransa, Çad”da eski cumhurbaşkanının kararlarına birkaç kez karıştı. Buna da bölgesel istikrarı ve terörle mücadeleyi gerekçe gösterdi. Keza Gabon”daki 1964 darbe girişimi ve Togo”daki 1986 müdahalesi gibi örnekler de Paris”in bu çıkarcı tavrını destekliyor. Fransa”nın 2013″te Mali”deki askeri operasyonu çok önemli olsa bile iddia edildiği gibi ülke egemenliğinin temeli sayılamaz. Gerçek bir egemenlik, devletlerin kendi kendilerini yönetme kapasitelerine, halklarının ihtiyaçlarına ve dış bir güce bağımlı olmadan kendi sorunlarına çözüm üretme becerilerine dayanır.”- “PARİS”İN YENİ AFRİKA POLİTİKASI AFRİKA”NIN ÖNCELİKLERİ ETRAFINDA ŞEKİLLENMELİ”Fransa”nın benimseyeceği yeni Afrika politikasında, kolonyal yaklaşımdan tamamen ayrılması gerektiğini belirten Bodian, “Bu politika, Paris”ten dikte edilen jeopolitik veya ekonomik çıkarlar değil, Afrika devletlerinin öncelikleri etrafında şekillenmeli.” dedi.Bodian, Fransa”nın Batı Afrika ile arasındaki gerilimi, bölgedeki kalıcı üslerinin sayısını azaltarak ve yerel güvenlik güçlerine yönelik tecrübe paylaşımı ile eğitim odaklı göze batmayan işbirlikleriyle düşürebileceğini kaydetti.- MACRON”DAN AFRİKALI LİDERLERE SUÇLAMALARFransa Cumhurbaşkanı Macron, 6 Ocak”ta Paris”te düzenlenen Büyükelçiler Konferansı”nın bir bölümünde Afrika”daki Fransız askerlerinin çekilmesine ilişkin bazı açıklamalarda bulunmuştu.Fransa”nın Afrika”dan “çekilmediğini”, aksine yeni bir düzenle yoluna devam edeceğini belirten Macron, tarihsel bağları ışığında Afrika”ya taşınmayı kendilerinin seçtiğini ve bölgedeki askeri darbelerin sonunda bazılarından ayrılma kararı aldıklarını söylemişti.Macron, Afrika”da 2013″ten bu yana terörle mücadele için çok çalıştıklarını vurgulayarak, “Ancak Afrikalı liderler, bize bu konuda teşekkür etmeyi unuttu. Fransız ordusu bu bölgede konuşlanmamış olmasaydı, bugün hiçbiri egemen bir devlet olamazdı.” açıklamasında bulunmuştu.Fransa”nın bazı Afrika ülkelerinden darbe nedeniyle ayrıldığının, bazı ülkelerde de askeri varlığını yeniden düzenlemeye karar verdiğinin altını çizen Macron, “Afrikalı liderlere varlığımızı yeniden düzenlemeyi teklif ettik. Nezaket icabı da bu açıklamayı onların yapmasına izin verdik ancak bu nezaketimiz, “Afrika”dan kovuldular” yorumlarına neden oldu.” ifadelerini kullanmıştı.- SENEGAL BAŞBAKANI SONKO”DAN SERT YANITSenegal Başbakanı Ousmane Sonko, X hesabından Macron”a cevaben yaptığı yazılı açıklamada, Senegal”deki Fransız üssünün kapatılmasına ilişkin kararın kendileri tarafından alındığını vurgulayarak, “Senegal için bu iddia tamamen yanlış. Konuya ilişkin bugüne kadar hiçbir müzakere yapılmadı ve Senegal aldığı kararla, özgür, bağımsız ve egemen bir ülke olarak kendi iradesini kullandı.” değerlendimmesinde bulunmuştu.Macron”un, “Fransa asker bulundurmasaydı bugün hiçbir Afrika ülkesi bağımsız olamazdı.” açıklamasına da değinen Sonko, Fransa”nın Afrika”da güvenliği ve egemenliği sağlayabilecek meşruiyet ve gücü olmadığını belirtmişti.Sonko, Fransa”nın iddia ettiği gibi bölgede güvenliği sağlamanın aksine, Libya gibi bazı ülkelerin istikrarsızlaştırılmasına sebep olarak Sahel”in güvenliğinde faciaya yol açtığını vurgulamıştı.Macron”un, Afrikalı liderlerin “Fransa”ya teşekkür etmeyi unuttukları” yönündeki açıklamasına da İkinci Dünya Savaşı”ndan bir örnekle yanıt veren Sonko, “İkinci Dünya Savaşı”nda, Fransa saflarında zorla seferber edilen, kötü muamele gören ve nihayetinde ihanete uğrayan Afrikalı askerler olmasaydı, Fransa belki de bugün hala Almanya”nın olurdu.” demişti.Sonko”nun, Fransa saflarında bir ve ikinci dünya savaşlarında zorla savaştırılan Afrika askerlerin siyah beyaz fotoğrafının da yer aldığı paylaşımı kısa sürede yaklaşık 4,7 milyon görüntülenme ve 63 bin beğeni almıştı.- FRANSA, AFRİKA”DAN AYRILIYORFransa”nın yakın müttefiki Fildişi Sahili Cumhurbaşkanı Alassane Ouattara, ülkedeki Fransız üssünün ocak ayında Fildişi Sahili ordusuna devredileceğini duyurmuştu.Daha önce Çad ve Senegal de ülkelerindeki Fransız askerlerinin ayrılmasını talep etmiş ve bu kapsamda Çad”daki Fransız askerlerinin çekilme süreci geçen yıl aralık itibarıyla başlamıştı.Senegal Cumhurbaşkanı Bassirou Diomaye Faye da ülkede bulunan yaklaşık 350 Fransız askerinin, bu yıl içinde ülkesinden ayrılacağını açıklamıştı.Mali, Nijer ve Burkina Faso da yaşanan askeri darbelerin ardından Fransa ile askeri işbirliği anlaşmalarını feshetmiş, ülkelerindeki Fransız askerlerini göndermişti.Son gelişmeler ışığında, sömürge döneminin sona ermesinden bu yana asker bulundurduğu Afrika ülkelerinin yüzde 70″inden fazlasından ayrılmak zorunda kalan Fransa, kıtada sadece Cibuti (1500 asker) ve Gabon”da (350 asker) varlığını sürdürecek.Fransız Bakandan İslamofobik çağrıMacron yine şaşırtmadıFransız sözcü köşeye sıkıştı
Source: Www.star.com.tr
“Mekke”nin fethi”nin üzerinden 1394 yıl geçti
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cafer Acar, 11 Ocak 630″da gerçekleşen fetih dolayısıyla AA muhabirine, Hazreti Muhammed”in Mekke”deki İslam davasını ve yalnızca Allah”a kulluk edilmesi gerektiği mesajını tüm insanlığa duyurmak için mücadele verdiğini söyledi.
Hazreti Muhammed”in, davasını Medine”deki hicret hayatında da sürdürdüğüne dikkati çeken Acar, “Yine en büyük direnci, Mekkeli müşriklerden gördü. Peygamberimizi Medine”de de rahat bırakmadılar, mukim bulunan Yahudilerle işbirliği yaptılar.” diye konuştu.
Acar, Hazreti Muhammed”in Medine”ye hicretindeki 6 yılın ardından umre için Mekke”ye yola çıktığını kaydederek, şunları anlattı:
“Kabe”nin dibine kadar geldi ancak Mekkeli müşrikler, Peygamberimizi tavaf yapmaktan engelledi. Peygamberimiz, beraberinde 1400 kişiyle bu ibadet ve vazifesinin sorumluluğunu yapmak üzere yola çıkmıştı. Peygamberimiz, “Bugün Mekkeli müşrikler, benden ne isterlerse onların taleplerini uygun bir şekilde karşılık vererek karşılayacağım.” dedi ve Meşhur Hudeybiye Antlaşması o zaman gerçekleştirildi.”
Hudeybiye”den iki yıl sonra Mekkeli müşriklerin anlaşmayı ihlal ettiklerini belirten Acar, bunun üzerine Hazreti Muhammed”in Müslümanları bir araya topladığını söyledi.
Acar, yaşanan bu olayın Mekke”nin fethine giden süreçteki önemine dikkati çekerek, “Müslümanlara stratejinin gereği olarak hedefi söylemedi. Önce kuzeye doğru 200 kişilik birlik gönderdi. Rivayet odur ki 10 bin kişilik bir orduyu Mekkeli müşrikler, Müslümanların Mekke”ye geldiğini fark etmesinler diye Mekke istikametine değil kuzeye yönlendirdi. Peygamber Efendimiz, bir gizlilik içerisinde kimsenin burnu kanamasın stratejisiyle hazırlıklarını yaptı.” dedi.
Mekke”nin önemli komutanlarından Ebu Süfyan”ın yeni bir anlaşma için görüştüğü Hazreti Muhammed”in, anlaşmayı kendilerinin bozduğunu söylediğini anlatan Acar, “Peygamberimiz, Ebu Süfyan”ın Mekke”ye gönderilmemesini istedi. Büyük İslam Ordusu toparlandı, ateşler yakıldı. Müşrikler, artık bir şey yapılamayacağını anladı. Peygamberimiz, bir cuma günü herhangi bir savaş olmaksızın büyük bir sükunet içerisinde, büyük bir şükür içerisinde Mekke”ye girdi ve Mekke”nin fethi böylece gerçekleşmiş oldu.” şeklinde konuştu.
Fotoğraf: Didem Mente/AA
“İslam tarihi açısından bir dönüm noktası olmuştur”
Acar, Mekke”nin fethinin tarihi bir olay olmasının ötesinde önemli mesajlar da içerdiğini ifade ederek, “Fethi getiren şey önce gönüllerin fethedilmesidir. Peygamberimiz, Mekke”ye vardığı zaman adeta Mekke zaten fethedilmiştir.” dedi.
Mekke”nin fethinin ardından müşriklerin bağışlandığını anımsatan Acar, “Bu, şüphesiz büyük bir etki meydana getirdi. Mekke”de büyük bir tedirginlik içerisinde olan insanlar, Peygamberimizin bu şefkatiyle bir kez daha karşılaştı. Mekke”nin fethinin ifade ettiği anlamlardan biri de bağışlanma ve merhamettir.” değerlendirmesinde bulundu.
Mekke”nin fethinin İslam tarihi açısından öneminin oradaki şirk düzeninin ve putperestliğin kaldırılması olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Cafer Acar, “İslam tarihi açısından bir dönüm noktası olmuştur. Mekke”nin İslam”la buluşması, aynı zamanda diğer bölgelerdeki İslam”a karşı direncin de ortadan kaldırılmasına vesile oldu.” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source: