“Uluslararası İlişkiler Gündemi: Krizler, Müzakereler ve Savaşlar”

Suriye olayı biraz da muhalefet yüzünden iktidara yarıyor

Suriye olayının iktidara sağladığı moral üstünlük, çok da hırpalanmış değil.*Suriye olayının iktidara moral üstünlük sağlamasının üç temel nedeni var:*- BİR: Türkiye’nin Suriye’de baş oyuncu olduğunun dünyada kabul görmesi. Bu hükümete büyük prestij sağlıyor.*- İKİ: Türkiye’nin Suriye sınırındaki güvenlik kaygılarını giderme ihtimalinin kuvvetlenmesi. Halk, bunu heyecanla karşılıyor.*- ÜÇ: Muhalefetin Suriye konusunda ne yapacağını bilememesi. Bu da iktidara müthiş bir avantaj sağlıyor.*Gelin, muhalefetin Suriye konusunda iktidara sağladığı avantajı biraz daha açalım:*Muhalefet, şu ana kadar Suriye konusunda öfkeli bir ergen gibi davrandı.HTŞ ile görüşmeyen kalmadı. ABD’sinden Birleşmiş Milletler’ine, İngiltere’sinden İtalya’sına, Fransa’sından Almanya’sına bütün ülkeler Ahmet Şara’yla görüşmek için kuyruğa girmiş durumda.Bizim muhalefet hala “HTŞ bir terör örgütüdür” diye tutturuyor da tutturuyor.*Ciddiye alınacak, kayda değer bulunacak, göz dolduracak nitelikte bir itiraz çıkmıyor muhalefetten. Yılmaz Özdil’in bu zamana kadar kendilerine gram fayda sağlamamış laf ebeliklerinin gram ötesine geçemiyorlar.- İtiraz ediyorlar. Ama ettikleri itirazın altı boş.- Karşı çıkıyorlar. Ama karşı çıkışlarını gerekçelendiremiyorlar.- Öfkeli bir halleri var. Ama neden öfkeli olduğunu açıklayamıyorlar.*Sağlam bir itiraz yolu bulsalar, ikna edici bir karşı çıkış ortaya koysalar… İktidarın işi bu kadar kolay olmaz.Bunu başaramadıkları için “Türkiye çok başarılı ama muhalefet mızıkçılık yapıyor” algısına hizmet etmiş oluyorlar.*Kısacası halkın gözünde iktidarın Suriye politikasının daha da muteber hale gelmesinin bir nedeni de muhalefetin sergilediği bu eşi benzeri görülmemiş çapsızlıktır.ASGARİ ÜCRETENFLASYONİST ortamda… Geçim sıkıntısının devam ettiği şu dönemde. Çalışanların müthiş zorlandığı şu zamanda…Asgari ücret rakamı, hiç de tatmin edici değil.*Popülist politikalara itiraz eden en makul iktisatçılar bile 25 bin rakamını telaffuz etmişlerken…Asgari ücretin bunun bile altında kalmasına itirazım var.ZORLAMA OYTUNCOVID ilk belirdiğinde “Türklerde öyle bir gen var ki COVID Türklere işlemez” falan türü unutulmaz bir saçmalamaya imza atmıştı Oytun isimli akademisyen.*Şimdi de çıkmış…“Asgari ücret 50 olsa onu da harcar insanlar, 100 olsa onu da harcarlar. Fakir tip hayat, en sağlıklı hayattır. Kuru fasulye de protein, et de protein. Mütevazılığı öğrenmemiz gerekiyor” demiş.*Zorlama istersen Oytun.Saçmalamada zirveyi yakalamıştın.Onu geçmen imkânsız.KALABALIK YALNIZLIK… OH MİS!YALNIZLIK hiç de kötü bir şey değildir.*Telefonun gerekli gereksiz çalmaz. / Maruz kaldığın angaryalar azalır. / Kitaplarına, dizilerine gömülecek muazzam zamanların olur. / Kendinle bol bol baş başa kalırsın. / Günlük ritüellerinin bozulma riski azalır. / Seçilmezsin, seçersin. / İstediğin müziği bangırdatırsın. / Özgürce yaşarsın bilumum mahcup zevklerini. / Fazla patırtı çıkmaz etrafında.*“Kalabalık yalnızlık”, 2024’ün en fazla kullanılan kavramı seçilmiş. “Ah ki ah! Kalabalıkta yalnız kaldık komşular. Ah ki ah!” falan diye dövünen dövünene.*Yalnızlık hiç de kötü bir şey değildir: Kalabalıkta da! Tenhada da!BİRİLERİNİN HASRETLE BEKLEDİĞİ HABERSURİYE için kâbus senaryoları yazmaya meraklı dostlarım, geçen gün telefonuma mesaj yağdırdılar.Bir haberi paylaşıyorlardı benimle, “Bak, Suriye’de işler nasıl da karışmaya başladı” der gibi.*Gönderdikleri haber şuydu:*“Flaş. Flaş. Flaş. Suriye’de Noel ağacı gerginliği! Ahmet Şara, azınlıkları koruma sözü verirken Suriye’de Hıristiyanların kurduğu Noel ağacı ateşe verildi. Yüzlerce Hıristiyan, ellerinde haçlarla ayaklandı.”*Anladım ki…Suriye’deki gelişmeler nedeniyle bir süredir öfkeli, gergin, mutsuz olan dostlarıma ilaç gibi gelmiş bu haber.*Fakat çok geçmeden olayın ayrıntıları belli oldu. Dünkü Hürriyet’te yer alan haberi okuyalım:*“Suriye’nin Hama kendi yakınlarında kurulan Noel ağacının Suriyeli olmayan aşırıcı bir muhalif grup tarafından ateşe verilmesinin ardından HTŞ yönetimi, duruma müdahale etti. Bölgeye gelen bir HTŞ’li yetkili, Hıristiyan din adamlarıyla birlikte ağacın yeniden ışıklandırılacağı sözünü verdi ve dikilen haçı havaya kaldırdı.”*Durun! Bitmedi.Suriye’den kâbus haberleri bekleyenleri öfkeden çıldırtacak bir haber daha var.Onu da dünkü Hürriyet’ten aktarıyorum:*“Suriye’deki yeni hükümet, Katolik Noeli’ni resmi tatil ilan etti. Ülkedeki hükümet daireleri 25 ve 26 Aralık’ta kapalı olacak.”EKONOMİ MUHALEFETE NASIL YARAR“EKONOMİ bozulursa muhalefet kazanır” tezi, artık eskisi kadar popüler bir tez değil.*Yakın geçmişte şunu gördük ki:Muhalefet, iktidara geldiğinde ekonomiyi düzelteceğine dair umut vermezse…Ekonomideki sorunlar da iktidarı yerle bir etmiyor.*Yani muhalefetin ekonomideki sorunlara bakıp “bu bizim işimize yarar” diye hayal kurmamasında yarar var.

Source: Ahmet Hakan


Panama Kanalı”nı yeniden ABD”ye isteyen Trump Panama büyükçeçisi adayını açıkladı

ABD”nin seçilmiş başkanı Trump, Truth Social adlı sosyal paylaşım platformundan yaptığı açıklamada, başkanlığı döneminde görev yapacak Panama Büyükelçisi adayını duyurdu. Panama Kanalı üzerinden ABD”nin çok yüksek ödeme yaptığını ve kanalın ABD”ye geri verilmesi gerektiğini savunan Trump, Panama Büyükelçiliği görevine Cabrera”yı aday gösterdi. Trump”ın Florida”daki seçim ekibinde de görev yapan Cabrera, Miami-Dade Kent Komiseri olarak görev yapıyordu. Panama Kanalı tartışması Trump, 22 Aralık”ta Panama”yı, Panama Kanalı”nın kullanımı için aşırı yüksek ücret istemekle suçlamış, kanalın düzgün şekilde yönetilmemesi durumunda ABD”ye geri verilmesini talep edeceklerini söylemişti. Eski ABD Başkanı Jimmy Carter”ın, kanalın yönetimini Panama”ya devretmesini “hata” olarak tanımlayan Trump, kanalın “başkalarının yararına değil” iki ülke arasındaki işbirliğinin simgesi olarak Panama”ya verildiğini kaydetmişti. Panama Devlet Başkanı Mulino ise Trump”a yanıt olarak, “Vatandaşlarım, başkan olarak şunu kesin bir dille ifade etmek isterim ki, Panama Kanalı ve ona bağlı tüm alanlar, her metrekaresiyle Panama”ya aittir. Ülkemizin egemenliği ve bağımsızlığı pazarlık konusu değildir. Panama Kanalı Panama”ya ait ve öyle kalacak.” ifadelerini kullanmıştı.

Source: Internet Haber


Soykırımcı İsrail içinde kriz! İki isme sert tepki: Müzakereleri havaya uçuracaklar

İşgalci İsrail güçlerinin Gazze Şeridi”nin çeşitli bölgelerine kara, hava ve denizden yürüttüğü saldırılar, ardında ölü ve yaralıların yanı sıra büyük yıkımlar bırakarak 447. gününde sürüyor.İsrail”in müzakere heyetindeki yetkililer, Başbakan Binyamin Netanyahu”yu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz”ı, Hamas”la yürütülen ateşkes ve esir takası müzakerelerine zarar verecek açıklamalar yapmakla suçladı.Yedioth Ahronoth gazetesinin haberine göre, İsrailli müzakere heyetindeki yetkililer, Savunma Bakanı Katz”ın Philadelphi Koridoru”na ilişkin açıklamalarının “müzakereleri havaya uçurabileceğini” söyledi.İsrailli yetkililer, “Kaçırılanların (Gazze”deki esirler) listesinin alınması gereken kritik günlerde olduğumuz açık ve bunlar esneklik ve iyi niyet gerektiren günler.” ifadelerini kullandı.Netanyahu ve Katz”a, “bu kritik noktadan hareketle savaşı bitirmeyeceklerini ve ordunun Gazze”yi kontrol edeceğini ilan etmemeleri” çağrısında bulunan yetkililer, “Bu açıklamalar çok büyük zararlara yol açtı, gerçekten şoke edici.” değerlendirmesinde bulundu.Yetkililer, bu açıklamaların anlaşma olmayacağı anlamına gelmediğini ancak Netanyahu”nun Wall Street Journal”a verdiği röportajın ardından Katz”ın yaptığı açıklamaların, anlaşmanın yapılmasına katkı sağlamadığını aktardı.- NETANYAHU”NUN OFİSİNDEN YANITNetanyahu”nun ofisinden konuya ilişkin yapılan açıklamada ise “Siyasi gündemle hareket eden müzakere ekibindeki meçhul kaynaklardan gelen Hamas propagandasının bir başka yanlış yankısı.” değerlendirmesinde bulunuldu.Açıklamada, “Netanyahu”nun kaçırılan tüm askerleri ülkelerine geri döndürmeye ve Gazze”deki savaşın diğer hedeflerine ulaşmaya kararlı olduğu”, bunların arasında Hamas”ı ortadan kaldırmak ve Gazze”nin gelecekte İsrail için bir tehdit oluşturmamasını sağlamanın da yer aldığı ifade edildi.Ofisin açıklamasında müzakerecilere, Gazze”deki İsrailli esir askerleri geri getirme görevine odaklanmaları çağrısında bulunuldu.- MUHALEFET NETANYAHU”YA YÖNELİK ELEŞTİRİLERİNİ YİNELEDİİsrail”de muhalefetteki Gelecek Var Partisi lideri ve eski Başbakan Yair Lapid, dün İsrail”in engellerine ilişkin olarak yaptığı açıklamada, Netanyahu”nun, İsrailli esir askerlerin geri gelmesi için bir anlaşmaya varmak istemediğini söyledi.Lapid, “Netanyahu anlaşmaya varmada kararlı olsaydı Kahire”ye veya Katar”a giderdi ve anlaşmaya varırdı. Kaçırılanlar her gün Gazze”de ölüyor ve Netanyahu onları ölüme mahkum etti.” dedi.İsrail ile Hamas arasında Gazze”de esir takası ve ateşkese varılması için Katar ile Mısır”ın arabuluculuğunda müzakereler sürüyor.İsrail müzakere heyeti, Gazze”de esir takası anlaşması ve ateşkes sağlanması amacıyla bir hafta süren müzakerelerin ardından iç istişarelerde bulunmak üzere 24 Aralık”ta Katar”dan İsrail”e döndü.İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ve uluslararası kamuoyunda siyasi nedenlerle Hamas ile esir takası anlaşması yapmamakla suçlanıyor.Katz, dün Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki sınırda bulunan İsrail işgali altındaki Philadelphi Koridoru”nu ziyaretinde, “Gazze”nin güvenlik kontrolü İsrail”in elinde kalacak ve Gazze Şeridi”ndeki güvenlik bölgeleri, tampon bölgeler kontrol altında tutulan yerler olacak.” demişti.Netanyahu da 20 Aralık”ta Amerikan gazetesi The Wall Street Journal”a yaptığı açıklamada, “Hamas tamamen ortadan kaldırılıncaya kadar savaşın devam edeceğini, Hamas”ın İsrail sınırlarındaki varlığını kabul etmeyeceklerini” ifade etmişti.Gazze Şeridi”nde 101 İsrailli esirin olduğu tahmin ediliyor.06:06 İsrail”in müzakere heyetindeki yetkililer, Başbakan Binyamin Netanyahu”yu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz”ı, Hamas”la yürütülen ateşkes ve esir takası müzakerelerine zarar verecek açıklamalar yapmakla suçladı. Yetkililer, Katz”ın Philadelphi Koridoru”na ilişkin açıklamalarının “müzakereleri havaya uçurabileceğini” söyledi.02:28 İsrail ordusunun Gazze”nin güneydoğusundaki Zeytun Mahallesi”nde bir eve düzenlediği hava saldırısı sonucu 5 Filistinli hayatını kaybetti, aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu 15″ten fazla kişi yaralandı.02:00 İsrail, Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus”un İsrail saldırıları altındaki Gazze”de yaşananların “savaş değil zulüm” olduğunu söylemesinin ardından Vatikan”ın Tel Aviv Büyükelçisini Dışişleri Bakanlığına çağırdı.01:00 Gazze”deki Sivil Savunma Birimi Operasyonlar Müdürü Yarbay Raid ed-Dehşan, İsrail ordusunun bombalayarak sivil savunma ekiplerinin ulaşmasını engellediği bölgelerde insanların sokak hayvanları tarafından parçalanması vakalarının arttığını söyledi.Hamas”ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail”e 7 Ekim 2023″te kapsamlı saldırı düzenledi.İsrail, 7 Ekim”deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.İsrail”in 7 Ekim”den bu yana Gazze Şeridi”ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 492″si çocuk, 11 bin 979″u kadın olmak üzere 45 bin 338 Filistinli şehit oldu, 107 bin 764 kişi yaralandı.Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.İsrail ordusu, Gazze Şeridi”ne saldırılarının başladığı 7 Ekim”den bu yana 380″i karadan işgal sürecinde olmak üzere 808 askerinin öldüğünü duyurdu.Çatışmalara 24 Kasım 2023″te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs”te de 7 Ekim 2023″ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 167″si çocuk 822 Filistinli hayatını kaybetti.

Source: Www.star.com.tr


Trump”tan alaycı Noel mesajı! Panamalılar çok kızacak

ABD”nin seçilmiş başkanı Trump, Truth Social adlı sosyal paylaşım platformundan Noel ile ilgili alaycı ifadeler içeren mesaj yayımladı.Trump, mesajında, “Herkese, özellikle de Panama Kanalı”nı severek ama yasa dışı bir şekilde işleten Çin”in harika askerlerine mutlu Noeller.” ifadesini kullandı.ABD”nin 110 yıl önce Panama Kanalı”nın inşasında 38 bin insanını kaybettiğini ve her yıl kanalın onarımı için milyarlarca dolar harcadığını, buna karşın kanalla ilgili söz hakkının olmadığını savunan Trump, bunu değiştirmenin zamanının geldiğini belirtti.Trump ayrıca, Kanada”nın ABD”nin 51. eyaleti olması gerektiği yönündeki önceki açıklamalarını yineledi ve Kanada Başbakanı Justin Trudeau için yeniden “vali” ifadesini kullandı.Donald Trump”ın açıklamalarına, Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino”nun yanı sıra Panamalılar da sokaklara inerek tepki göstermişti.TRUMP, PANAMA BÜYÜKELÇİSİ ADAYINI AÇIKLADIPanama Kanalı”nın yeniden ABD”ye verilmesini talep edebileceğini söyleyerek tartışmalara neden olan seçilmiş başkan Donald Trump, ABD”nin Panama Büyükelçisi adaylığına Kevin Marino Cabrera”yı gösterdi.ABD”nin seçilmiş başkanı Trump, Truth Social adlı sosyal paylaşım platformundan yaptığı açıklamada, başkanlığı döneminde görev yapacak Panama Büyükelçisi adayını duyurdu.Panama Kanalı üzerinden ABD”nin çok yüksek ödeme yaptığını ve kanalın ABD”ye geri verilmesi gerektiğini savunan Trump, Panama Büyükelçiliği görevine Cabrera”yı aday gösterdi.Trump”ın Florida”daki seçim ekibinde de görev yapan Cabrera, Miami-Dade Kent Komiseri olarak görev yapıyordu.- PANAMA KANALI TARTIŞMASITrump, 22 Aralık”ta Panama”yı, Panama Kanalı”nın kullanımı için aşırı yüksek ücret istemekle suçlamış, kanalın düzgün şekilde yönetilmemesi durumunda ABD”ye geri verilmesini talep edeceklerini söylemişti.Eski ABD Başkanı Jimmy Carter”ın, kanalın yönetimini Panama”ya devretmesini “hata” olarak tanımlayan Trump, kanalın “başkalarının yararına değil” iki ülke arasındaki işbirliğinin simgesi olarak Panama”ya verildiğini kaydetmişti.Panama Devlet Başkanı Mulino ise Trump”a yanıt olarak, “Vatandaşlarım, başkan olarak şunu kesin bir dille ifade etmek isterim ki, Panama Kanalı ve ona bağlı tüm alanlar, her metrekaresiyle Panama”ya aittir. Ülkemizin egemenliği ve bağımsızlığı pazarlık konusu değildir. Panama Kanalı Panama”ya ait ve öyle kalacak.” ifadelerini kullanmıştı.

Source: Www.star.com.tr


Devrik rejim unsurları pusu kurdu! Çok sayıda ölü ve yaralı var

Suriye”nin Tartus ilinde, devrik Beşşar Esed rejimi unsurlarının, yeni yönetimin güvenlik güçlerine kurduğu pusuda 14 kişinin öldüğü, 10 kişinin yaralandığı bildirildi.Yeni yönetimin İçişleri Bakanı Muhammed Abdurrahman”nın, Suriye”nin resmi haber ajansı SANA”ya yaptığı açıklamada devrik Beşşar Esed rejimi unsurlarının Tartus”ta İçişleri Bakanlığına bağlı güçlere pusu kurduğunu belirtti.Abdurrahman, “Tartus kırsalında halkın güvenliğini ve emniyetini sağlama görevini yerine getiren İçişleri Bakanlığına bağlı güçlere kurulan pusuda 14 kişi öldü, 10 kişi de yaralandı.” ifadelerini kullandı.”Türk kalkanı geliyor” diyerek duyurdular! Türkiye, Yunanistan”ın uykularını kaçırdıTürkiye”den Suriye”ye destek teklifiSuriye petrolü Türkiye hattına bağlanabilir

Source: Www.star.com.tr


Suriye yönetiminden meraklandıran açıklama: Dünya tanıklık edecek

Suriye geçici hükümetinin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, ülkesi ile bölge Arap ülkeleri arasında büyük işbirliğinin olacağını bildirdi.Şeybani, X hesabından yaptığı açıklamada, bugün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan”ın yanı sıra Kuveyt, Bahreyn ve Lübnan dışişleri bakanlarıyla telefon görüşmeleri yaptığını belirtti.Katar ve Libya hükümetindeki bakanlarla da görüştüğünü aktaran Şeybani, Suriye”nin bölgedeki uzantısı ve Arap ülkeleriyle olan derin ilişkilerini fark ettiğini vurguladı.Önümüzdeki günlerde Suriye ile muhitindeki Arap ülkeleri arasında tüm alanlarda büyük işbirliğine tanıklık edeceklerini ifade eden Şeybani, yeni Suriye”de halkın umut ve beklentilerini gerçekleştirmek için bölge ülkeleriyle işbirliğini güçlendireceklerine işaret etti.Öte yandan, Kuveyt Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Dışişleri Bakanı Abdullah Ali Abdullah el-Yahya”nın Suriyeli mevkidaşı Şeybani ile telefonda görüştüğü ifade edildi.Açıklamada, görüşmede Suriye”deki gelişmelerin yanı sıra iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme olanaklarının ele alındığı dile getirildi.Devrik rejim unsurları pusu kurduTürkiye”den Suriye”ye destek teklifi”PKK bölgeden çıkartılmalı

Source: Www.star.com.tr


Rejim güçleri Humus”ta ayaklandı, Suriye Milli Ordusu operasyon başlattı

Türkiye”nin sınır komşusu Suriye”de HTŞ, Suriye Milli Ordusu (SMO) ve beraberindeki silahlı grupların devirdiği devrik Esad rejimi güçleri, Humus kentinde Suriye geçiş hükümetine karşı ayaklandı. KURULAN PUSUDA 14 KİŞİ ÖLDÜ Yeni yönetimin İçişleri Bakanı Muhammed Abdurrahman”ın, Suriye”nin resmi haber ajansı SANA”ya yaptığı açıklamada devrik Beşar Esad rejimi unsurlarının Tartus”ta İçişleri Bakanlığına bağlı güçlere pusu kurduğunu belirtti. Abdurrahman, “Tartus kırsalında halkın güvenliğini ve emniyetini sağlama görevini yerine getiren İçişleri Bakanlığına bağlı güçlere kurulan pusuda 14 kişi öldü, 10 kişi de yaralandı.” ifadelerini kullandı. BÖLGEYE EK KUVVETLER GÖNDERİLDİ Suriye İçişleri Bakanlığı, Humus kentinde ayaklanma çağrıları yaparak sokaklara çıkan devrik rejim destekçilerine karşı operasyon başlattı. SMO, Humus kentindeki provokasyonları bertaraf etmek üzere bölgeye ek kuvvetler gönderdi. SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI İLAN EDİLDİ Yarın sabaha kadar Humus, Lazkiye, Cebele ve Tartus kentlerinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Öte yandan SMO güçleri, ayaklanma çıkartan provokatörleri yakalamaya başladı. PROVOKASYONLAR SÜRÜYOR Suriye içişleri Bakanlığı, paylaşıma sokulan görüntülerin eski tarihli olduğunu ve hükümet görevlilerinin dini mekanları korumak için elinden gelen tüm çabayı sarf ettiği ifade edildi. Suriye”nin bazı kentlerinde ayaklanma çağrıları yaparak provokatif girişimlerde bulunan şahıslardan birinin Lübnan vatandaşı olduğu ortaya çıktı. Provokasyonlar, Suriye geçiş hükümetinin, İran”ı ikaz etmesinin üzerinden 24 saat geçmeden Şii ve Hıristiyan cemaatler meydanlara çıkmasıyla başladı.Olayların, İran Dışişleri Bakanı Irakçi”nin tehditkar açıklamaları sonrası başlaması soru işaretlerine neden oldu. Irakçi, gelecekte Suriye”de çok şey değişeceğini veSuriye”de zaferden bahsedenlerin beklemesi gerektiğini belirtmişti. Suriye geçici hükümetinin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ise “İran, Suriye halkının iradesine, ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duymalı” diyerek İran”ı uyarmıştı.

Source: Erdem Aksoy


Fadime Özkan yazdı: Şam”ı özgür gördük şad olduk!

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün TBMM AK Parti Grubuna hitaben tarihi öneme sahip, mesajlarla örülü çok güçlü bir konuşma yaptı. Konuşmanın çerçevesi ve içeriği kadar taşıdığı duygu da güçlü ve etkiliydi. Samimiydi çünkü.Retoriğin gücünden bahsetmiyorum sadece. Her bir başlık hakikatle bağı dolayısıyla isabetle erişti gönüllere ve zihinlere.Nitekim peş peşe meydana gelen üzücü kazalara, 2025 bütçesine, asgari ücrete, Cumhur İttifakının ahengine ve muhalefet eleştirilerine yer verdiği kısımları çıkarırsak konuşmanın hemen hemen tamamını Suriye zaferine ve bundan sonraki sürece ayırmıştı Cumhurbaşkanı.KÜRSÜDE FETİH SURESİSözlerine “13 yıllık mücadelenin ardından muhteşem ve muazzam bir zafere imza atan Suriyeli kardeşlerimizi kemal-i hürmetle selamlıyorum” diye başlayan Erdoğan ardından Fetih Suresi”nin ilk ayetlerini okudu.Ve şükretti: “Suriyeli mazlumlarla birlikte milletimizi de bu şanlı zaferin sevincine ortak eden Rabbimize hamdüsenalar ediyorum. Bizleri bugünlere eriştiren, Suriye”nin özgürlüğe kavuştuğunu bizlere dünya gözüyle gösteren Rabb”imize şükürler olsun”.ANKARA”DAN ARAPLARA ÇAĞRIErdoğan”ın -bilhassa son aylarda- her sözü, her hamlesi küresel manada en fazla takip edilen lider olduğuna şüphe yok.Batı dünyası gibi İslam dünyası da dikkatle izliyor onu. Kuran-ı Kerim”den yaptığı alıntıların, merhamet ve adalet, muhacir ve ensar kavramlarına yaptığı atıfların asıl karşılığı Müslüman kamuoyunda var çünkü.Tam da bu yüzden Suriye”nin yeniden ayağa kalkması için gerekli olan 500 milyar doların temini konusunda Arap ülkelerinin uluslararası topluma liderlik etmesini istedi Cumhurbaşkanı.KALICI BİR REFAH VE FELAH İÇİNAnkara bu çağrısını sadece dini referanslara dayandırmıyor. Rasyonel bir okumayla muhatap ülkelere “kalıcı bir refah ve felah için coğrafyanın topyekun iyileşmesi” gerektiğini anlatıyor.Özgür Suriye”deki yeni yönetimi desteklememenin sonuçlarının yeni bir istikrarsızlık üreteceğini ve kendilerini de dibe çekeceğini hatırlatıyor.Dışişleri Bakanı Hakan Fidan”ın önce Doha”da, sonra Şam”da verdiği mesajlar tam da bu yöndeydi.COĞRAFYA UYANIYOR, DİLE GELİYORCumhurbaşkanı Erdoğan dün Suriye”nin “kardan aydınlık” zaferini kutlarken Kerkük”ten bir alıntı da yaptı. Irak Türkmen”i merhum Abdurrahman Kızılay”ın (-ki Kerkük türkülerinin derlenmesinde, Türkiye”de bilinip okunmasında çok önemli bir kaynaktır kendisi) sözleriyle tanınan “altın hızma mülayim” türküsünün nakarat kısmıydı yaptığı alıntı.Şöyle dedi Cumhurbaşkanı: “O güzel Kerkük türküsünde diyor ya; “Gün gördüm, günler gördüm, seni gördüm, şad oldum…” Biz de Halep”te, Şam”da, Hama”da, Humus”ta, Dera”da, Menbiç”te Özgür Suriye bayrağı ile ay-yıldızlı bayrağımızı yan yana gördükçe şad oluyoruz”.Kerkük”ün adının Şam”la Halep”le Humus”la Hama”yla birlikte aynı cümlede geçmesinin güzelliğini fark ettiniz mi? Coğrafya uyanıyor, dile geliyor.CUMHURBAŞKANI”NDAN MİLLETVEKİLLERİNECumhurbaşkanı TBMM”deki dünkü konuşmasında CHP”nin başını çektiği muhalefetin bitik dış politik tutumlarına da hak ettiği şekilde yer verdi. Bir manada Genel kurul oturumlarına katılacak ve muhalefetin çirkin müdahalelerine muhatap olacak AK Parti milletvekillerine veriye dayalı bir perspektif çizdi.Malum olduğu üzere CHP Karabağ, Libya ve Doğu Akdeniz”de olduğu gibi Suriye”de de son derece isabetsiz, vizyonsuz ve kalpsiz politikalarıyla öne çıktı. 13 yıl boyunca yanlış yerde durduğu yetmezmiş gibi son yirmi günde de yanlış üzerine yanlış yapıyor CHP. Ama bir yandan da Meclis”te gerçekleri manipüle etmeye, kardan beyaz Suriye zaferini lekelemeye çalışıyor.”Bir kuru sözle dahi Suriye halkını tebrik edemeyenlere, Esad”ın devrilmesinden rahatsız olanlara acıyarak bakıyoruz” dedi Cumhurbaşkanı.CHP”NİN BAAS KAFASIBaksanıza kaç gündür kararmış suratlarla, dişlerini gıcırdatarak konuşuyor muhalefet partileri. Muhalefet medyası daha da fena, karalar bağlamış durumdalar.Devrimin lideri Ahmet El Şara”nın kravatına laf ediyorlar utanmadan. “Takım elbise giydin diye seni medeni saymayız” demeye getiriyorlar.Tipik CHP zihniyeti işte. Baas zihniyeti. Gardırop laikçiliği… Esad gibi batılı görünür, etekleri uçuşan bir eş seçerseniz muhaliflerinizi asit kuyusunda eritseniz de sorun olmaz bu kafaya göre.Ama namaz kılıyorsanız, bir de sakalınız varsa “Allah”tan intikamsız bir zafer istedik, nasip oldu” demenizin, azınlıkların haklarını ilk günden teminat altına almanızın, nüfusun yüzde 10″nu oluşturan Hıristiyanlar için Noel”i resmi tatil ilan etmenizin falan bir anlamı yok. “Cihatçısın sen, cihatçı kal” mankafalılığı sürer gider.

Source: Fadime Özkan


Halime Kökce yazdı: Yurtta Sulh Cihanda Sulh”u çok yanlış anladılar!

Tabii ki CHP”den bahsediyorum!Bu sözün sahibinin Çanakkale”den Trablus”a, Sakarya”dan Büyük Taarruz”a kadar hayatının önemli bir kısmının üniformalı ve savaş komuta ederek geçtiği düşünülürse CHP”nin mevcut yöneticilerinin oldukça “nahif” olduğunu söyleyebiliriz.Bunun stratejik bir tercih olduğunu varsayabiliriz ancak arkasını dolduracak bir yaklaşım, açıklama falan da gelmiyor. Duyduğumuz şeyler “Ortadoğu bataklığı”, “Ne işimiz var Libya”da”, “Erdoğan Karabağ”a cihatçı gönderiyor” gibi mesnetsiz iddialar ya da kaba önyargılardan ibaret. Türkiye”nin devlet ve askeri kapasitesinden bihaber lakırdılar…Üstelik bu sözleri sadece onlar da söylemiyor, Türkiye”nin muarızları ile aynı cümleleri kuruyorlar. Haliyle ortada bir strateji varsa da onun Türkiye lehine olduğunu söylemek mümkün olmuyor.***Türkiye”nin sınır ötesinde terörle mücadele için Meclis”ten aldığı tezkereye ilk kez bu “yeni CHP” döneminde hayır oyu kullanıldı. CHP”nin, “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” sözünü nasıl tevil etiğini anlamak için iyi bir örnek bu.Kürt halkını PKK”ya canlı kalkan yapmak için uğraşan DEM ile aynı safta buluşmuş olan bir CHP”den söz ediyoruz artık.Nasıl oldu, bu noktaya nasıl gelindi? Uzun hikaye…Oralara girmeyelim ama yolun buraya çıkacağı bence başından belliydi. CHP”nin en temel ideolojisi, amblemindeki 6 ok falan değil. Tek kırmızı çizgisi var o da sekülerleşme ile kayıtlı modernleşme. Batılılaşma da diyebiliriz buna. Dolayısıyla başka her şey teferruat.***CHP”nin bugünkü kurmaylarına bakınca arzuladıkları şeyin “sinirleri alınmış” bir Türkiye olduğunu görmek zor değil. “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” lafını da böyle anlıyorlar. Neredeyse “savaşma seviş” şeklinde tevil edecekler.Bu yaklaşıma göre Türkiye”nin Kıbrıs”ta da işi yok. Bakmayın siz Bülent Ecevit”i “Kıbrıs fatihi” diye payelendirdiklerine. O zaman da CHP içinde Kıbrıs çıkartmasının hata olduğunu düşünenler vardı. Necmettin Erbakan olmasaydı belki Ecevit buna cesaret edemeyecekti. Bunlara kalsa Hatay”ı geri almak Atatürk”e değil belki bugün Tayyip Erdoğan”a nasip olacaktı; Karabağ hala Ermenistan toprağıydı.CHP”nin içinde Türkiye”ye yönelik “Ermeni soykırımı” suçlamasını, içinin yağları eriyerek dile getirenlerin sayısı hiç de az değil, malum.Libya”da İtalya”nın, Fransa”nın; Filistin”de, Akdeniz”de İrail”in; Suriye”de Esed ve YPG”nin, Ege”de Yunan”ın, Karabağ”da Ermenistan”ın çıkarları hilafına duruş sergilemek…. CHP bunu yapıyor işte!***Dışişleri Bakanı başta olmak üzere yeni Suriye yönetimindeki isimlere bakılınca pek çoğunun Türkiye eğitimli olduğu görülüyor. Yeni Suriye”de Türkiye”nin imzası olacağı kesin. Bundan bile mutlu olamayan bir muhalefetimiz var. İnsan sormadan edemiyor. Ne olsun istiyorsunuz? Ne olsa mutlu olursunuz?Tamam biliyoruz, AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan dünyanın en doğru işlerini yapsalar da siyaset anlayışınız gereği doğruya doğru demeyeceksiniz. Ama ortaya bir öneri koyabilirsiniz. Devrilmek üzere olan katil “Esed ile görüşün” fikrinden ya da “Suriyelilerin tümünü geri gönderin”den daha parlak bir öneriniz yok mu?Hadi geçmişi bir kenara koyalım, olan oldu. Bakın şimdi ortada çok ciddi bir konu var; YPG meselesi… Türkiye tarafı zinhar buna müsaade etmeyiz diyor. O Türkiye”nin içinde siz de varsınız! PKK-YPG”nin sürdüğü Suriyeli Kürt gruplar geri dönsün, PKK”nın Suriye Kürtleri üzerindeki baskısı son bulsun; biz ancak buna razı oluruz diyor. Suriye”nin toprak bütünlüğünden yanayız diyor.Suriye”deki yeni yönetim tüm silahlı unsurlara silahlarını bırakma çağrısı yapıyor.Belli ki bu süreçte Türkiye çok aktif olacak.Siz ne diyorsunuz bu işlere? Ne olsun istiyorsunuz?Sizi ne mutlu eder?

Source: Halime Kökce


Faik Tanrıkulu yazdı… Enerji ve yeni koridorlar: Türkiye-Suriye ilişkilerinde yeni bir dönem mi başlıyor?

Ortadoğu”da yıllardır süren çatışmalar ve istikrarsızlık, özellikle Suriye”de derin bir yıkıma neden oldu. Ancak, bu yıkımın ardından, bölge ülkelerinin ortak bir hedefe odaklanarak, yeni bir Suriye”nin inşası için harekete geçmesi gerekliliği ortaya çıkıyor. Bu süreçte, Türkiye hem coğrafi konumu hem de tarihi bağları sayesinde yeniden inşa sürecinde önemli bir liderlik rolü üstlenebilir. Suriye”nin yeniden yapılanmasında, ticaretten enerjiye, bürokrasiden askeri güvenliğe kadar birçok alanda Türkiye”nin etkin olacağı artık net bir şekilde görülüyor.Suriye”nin yeniden inşası sürecinde enerji sektörü, bölgenin geleceğini şekillendirecek en önemli başlıklardan biri olarak öne çıkıyor. Katar, 25,4 trilyon metreküplük doğal gaz rezerviyle, dünya toplam gaz rezervlerinin %14″üne sahip ve bu özelliğiyle dünyanın üçüncü büyük doğal gaz rezervine sahip ülkesi konumunda. Küçük yüzölçümüne rağmen, Katar, Rusya ve İran”ın ardından yaklaşık 25 trilyon metreküplük doğal gaz rezerviyle enerji piyasasında önemli bir aktör olarak öne çıkıyor. Enerji Bakanı Bayraktar”ın konuya dair yaptığı açıklama, bu hattın bölgesel ve küresel enerji dengeleri için taşıdığı önemi vurguluyor:”Bütünlüğünü sağlamış, istikrarına kavuşmuş bir Suriye için niye olmasın. Olağanüstü bir fırsat olabilir. Olursa o hattın güvenli olması lazım.”Bu bağlamda, Katar”dan Türkiye”ye uzanması planlanan doğal gaz boru hattı, yalnızca Türkiye için değil, Avrupa”nın enerji güvenliği için de stratejik bir öneme sahip. Hatırlanacağı üzere, bu doğal gaz boru hattı projesi, 2009 yılında Esed yönetimi tarafından engellenerek rafa kaldırılmıştı. 10 milyar dolarlık bir maliyetle 1500 kilometrelik uzunluğa sahip olması planlanan ve Suriye üzerinden geçecek bu boru hattı, Avrupa”ya satılan Rus gazına alternatif bir enerji kaynağı sunacak.Diğer taraftan, Türkiye ile Suriye arasındaki yeniden inşa süreci, ticaret ve lojistiğin omurgasını oluşturan demiryolu ve karayolu bağlantılarıyla bölgesel kalkınmaya yeni bir ivme kazandırabilir. Türkiye”nin Gaziantep, Şanlıurfa ve Hatay gibi şehirlerinden başlayan karayolu ağları, Suriye”nin Halep, Şam ve Tartus gibi merkezlerine bağlanarak ticaretin hızlanmasını sağlayacak. Türkiye”nin kara yolu yatırımları, 331 kilometrelik otoyol inşasını kapsıyor. Bu projeler, lojistik maliyetleri %20-30 oranında düşürme potansiyeline sahip.Kalkınma Yolu projesiyle, bölgedeki ekonomik toparlanma için yaklaşık 1500 kilometre uzunluğunda bir ticaret hattı oluşturulması planlanıyor. Bu hat, sadece Suriye”nin inşaat malzemeleri, enerji ve gıda ihtiyaçlarını karşılamada değil, aynı zamanda insani yardım operasyonlarında da etkili olacaktır. Örneğin, Mersin ve İskenderun limanlarından taşınacak malların Akdeniz limanlarına ve Şam”a ulaştırılması için bu yollar kritik rol oynayacaktır.Türkiye ile Suriye arasındaki mevcut demiryolu hatlarının toplam uzunluğu kilometre bazında 750 km”ye ulaşıyor. Bu hatların modernizasyonu ve yeni hatların eklenmesiyle, yük taşıma kapasitesinin iki katına çıkarılması hedefleniyor. Demiryolu üzerinden taşınacak malların maliyeti, kara yollarına kıyasla %50 daha ucuz. Örneğin, İskenderun Limanı”ndan Halep ve Şam”a uzanacak bir demiryolu hattı, 1 tonluk yükün taşınma maliyetini kilometre başına 0,02 dolar seviyesine düşürebilir.Ayrıca, Doğu Akdeniz”deki doğal gaz rezervleri ve deniz yetki alanları üzerindeki hak talepleri, Türkiye ve Suriye”nin iş birliği yapabileceği yeni bir zemin sunuyor. Doğu Akdeniz, enerji kaynakları açısından dünya siyasetinin en kritik bölgelerinden biri haline geldi. Bölgede yaklaşık 3,5 trilyon metreküp doğal gaz rezervi olduğu tahmin ediliyor. Bu rezervler, hem ekonomik kalkınma hem de enerji güvenliği açısından bölge ülkeleri için stratejik bir öneme sahip. Türkiye”nin Libya ile yaptığı deniz yetki alanı anlaşması, Doğu Akdeniz”deki dengeleri değiştirmiş ve benzer bir anlaşmanın Suriye ile yapılması, Türkiye”nin deniz yetki alanlarını genişletme hedefinde önemli bir adım olacak.Suriye”nin Akdeniz”e olan kıyıları, Tartus ve Lazkiye gibi önemli limanları barındırıyor. Türkiye”nin bu bölgelerle entegre bir enerji politikası geliştirmesi, her iki ülke için de ekonomik ve stratejik fırsatlar oluşturma potansiyeli taşıyor.

Source: Faik Tanrıkulu


M. Yalçın Yılmaz yazdı: Trump gelirken Rusya ve Çin

2. Dünya savaşından sonra Orta Doğu”da güç mücadelesi yaşanıyordu. SSCB ve ABD bölge ülkelerinde başkentlere nüfuz etmek için rekabet halindeydiler. Birçok ülkede yaşanan darbenin arkasında bu mücadele vardı. Savaş sonrası bağımsızlık hareketlerine destek veren SSCB, İngiltere ve Fransa”nın etkisini kırmayı amaçlıyordu. Mısır-İngiltere gerilimi Sovyetlerin işini kolaylaştırmıştı. 1960″lı yıllarda Mısır”da Cemal Abdü”l-Nasır idaresinde Sovyet etkisi kendini gösteriyordu. Mısır”a giden yolda Suriye ve Lübnan Sovyetler için kritik hattı. 1946″da yapılan anlaşmalarla Şam ve Lübnan Sovyetlerin silah desteğini almaya başlamıştı. Nekbe”den önce Arap ülkelerine verilen bu destek Arap-İsrail savaşlarında işe yarayacaktı. Ancak hem 1967 savaşı hem de 1972 savaşı bölgedeki dengeleri sarsacaktı. Bölgede Mısır”la ilişkileri kopan SSCB, Suriye ile ilişkilerini sürdürmeyi başardı. Soğuk Savaş sonrası kabuğuna çekilen Rusya için Suriye krizi Akdeniz”de etkin olma fırsatı verdi. Suriye”de Aralık 2024″te yaşananlar Rusya”nın Şam”da güç kaybetmesini sağladı. Şam”da bugün kaybeden Esad, İran, Rusya tekrar Suriye”de varlık gösterebilir mi? Yahut içeride dengeleri değiştirebilecek bir muhalif cephe ortaya çıkar mı? Suriye”nin şimdiki lideri Ahmet el-Şara, Ankara”nın telkinleriyle dikkatli adımlar atarsa bu soruların cevabı -Hayır olacaktır.Rusya”nın sıcak denizde Libya-Cezayir ve kısmen Mısır”la ilişkileri mevcut. Afrika”da ise yer yer önemli kazanımları olduğu unutulmamalı. Rusya Kuşatılıyor Mu?ABD”de Trump”a sayılı günler kala Rusya”nın keyfini kaçıran gelişmeler yaşanıyor. Rus general İgor Krilov evinin önüne park edilen elektrikli scooterdaki bombanın uzaktan kumandayla patlatılması sonucu öldürüldü. Rus medyasında İgor Krilov”un kritik görevi öne çıkarıldı. Rus Silahlı Kuvvetleri Radyasyon, Kimyasal ve Biyolojik Savunma Kuvvetleri Komutanı olan Krilov”un elinde Ukrayna”nın elindeki kimyasal-biyolojik silahlar ve menşeine dair raporlar olduğu vurgulanıyor. Ukrayna kaynakları ise Krilov”un kimyasal silah kullandığı için hedef alındığını vurguluyor. Şimdilik yakalanan ise Özbek asıllı bir genç.Rusya”da daha önceki olaylarda da yakalanan isimlerin Özbek, Tacik gibi Orta Asya menşeli Müslümanlar olması bizi daha etraflı yorumlara ulaştırıyor. Kendi havzası olarak gördüğü Gürcistan”daki hareketlilik ve Ermenistan”ın ABD-Fransa ikilisiyle yaşadığı süreçler Rusya”nın sıkıştırıldığını gösteriyor. Doğu Avrupa”da Polonya-Romanya-Bulgaristan cephesinde yaşanan hareketliliği ve Karadeniz sevkiyatındaki Dedeağaç-Köstence-Burgaz lojistik hattını bu köşede vurgulamıştık zaten. Trump, Biden dönemindeki çevrelemeyi sürdürecek mi yoksa Putin”le çözüm mü üretecek göreceğiz. Ancak son günlerde Panama Kanalı çıkışı dikkat çekici. Çin”in ticaret rotasına göz diken Trump”ın bu güzergâha bariyer koyacağını söylersek yanılmayız. Ağırlık merkezini Çin”le ticaret savaşına verecek bir Trump dönemi belki de Rusya”yı rahatlatacaktır.

Source: M. Yalçın Yilmaz


Türkiye ve dünya gündemi

1- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, güven mektubu takdim törenlerine katılacak, Sierra Leone Büyükelçisi Francess V. Anderson”u, Hindistan Büyükelçisi Muktesh Kumar Pardeshi”yi ve Kuveyt Büyükelçisi Abdülaziz A. Al-Adwani”yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi”nde ayrı ayrı kabul edecek.

(Ankara/14.45/15.15/15.45) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye Ormancılar Derneği 100. Yıl Sempozyumu”na katılacak.

(Ankara/09.30) (Fotoğraflı-Görüntülü)

3- Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası”na konuk olacak.

(Ankara/14.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

EKONOMİ FİNANS

1- Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye-Kuzey Makedonya İş Forumu”na katılacak, müteahhitlik firmaları ve iş insanlarıyla bir araya gelecek, çeşitli ziyaretlerde bulunacak ve ikili görüşmeler gerçekleştirecek.

(Üsküp) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Mega Ulaştırma Projeleri ile İstanbul”da Sürdürülebilir Ulaşım Çözümleri” paneline katılacak.

(İstanbul/14.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

3- Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, aralık ayına ilişkin sektörel enflasyon beklentileri, Para Politikası Kurulu toplantısında faiz kararı, haftalık para ve banka istatistiklerini açıklayacak.

(Ankara/10.00/14.00/14.30)

4- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, haftalık bankacılık sektörü verilerini duyuracak.

(Ankara/14.00)

DÜNYA DİPLOMASİ

1- Suriye”de Baas rejimi ve Esed ailesi iktidarının devrilmesinin, geçici yönetimin kurulmasının ardından ülkedeki gelişmeler takip ediliyor.

(Şam/Halep) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- ⁠İsrail”in Gazze Şeridi”ne saldırılarına ilişkin gelişmeler izleniyor.

(Gazze/Kudüs) (Fotoğraflı-Görüntülü)

1- Balıkesir”in merkez Karesi ilçesinde 11 kişinin yaşamını yitirdiği mühimmat fabrikasındaki patlamayla ilgili gelişmeler takip ediliyor. (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- Diyarbakır”da 8 yaşındaki Narin Güran”ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edilecek.

(Diyarbakır/09.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

3- Tekirdağ”da cinsel istismara uğraması ve darbedilmesi sonucu kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden 2 yaşındaki Sıla bebeğin ölümüne ilişkin annesinin aralarında bulunduğu 3 sanık ile suça sürüklenen 2 çocuğun yargılanmasına başlanacak.

(Tekirdağ/09.30) (Fotoğraflı-Görüntülü)

1- Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı ve 1. Lig Kulüpler Birliği üyeleriyle Federasyon”un Riva”da bulunan merkezinde bir araya gelecek ve ikinci yarıda devreye alınması planlanan yeni hakemlik sistemiyle ilgili istişarede bulunacak.

(İstanbul/14.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- THY Avrupa Ligi”nin 18. haftasında Anadolu Efes, Fransa temsilcisi Monaco”ya konuk olacak.

(Monako/21.00) (Fotoğraflı)

3- BKT Avrupa Kupası”nın 13. haftasında Beşiktaş Fibabanka, Almanya”nın Ratiopharm Ulm ekibine konuk olacak.

(Ulm/21.00)

4- ING Kadınlar Basketbol Süper Ligi”nin 14. haftası, Galatasaray Çağdaş Faktoring-İlkem Yapı Tarsusspor maçıyla tamamlanacak.

(İstanbul/20.00) (Fotoğraflı)

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Biden”dan Rusya”ya kınama

ABD Başkanı Biden, yazılı bir açıklama yaparak Rusya”nın Ukrayna”ya yönelik saldırısını kınadı.Biden, açıklamasında, “Bu acımasız saldırının amacı, kış aylarında Ukrayna halkının ısınma ve elektriğe erişimini kesmek ve ülkenin enerji şebekesinin güvenliğini tehlikeye atmak.” değerlendirmesini yaptı.Ukrayna Enerji Bakanı German Galuşçenko, Rus ordusunun Ukrayna”nın enerji altyapısına yoğun saldırı düzenlediğini açıklamıştı.Galuşçenko, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Düşman, tekrar enerji sektörüne yoğun saldırı düzenledi.” ifadesini kullanmıştı.

Source: Www.star.com.tr


DEM Parti İmralı”ya gidiyor! İşte Öcalan ile görüşecek isimler

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli​”nin “İmralı ile DEM grubu arasında yüz yüze temas bir an evvel yapılmalı” çağırısının ardından DEM Parti-Öcalan görüşmesine izin çıktı. DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile Van Milletvekili Pervin Buldan hava koşullarının olumlu olması halinde bugün veya yarın İmralı​”ya gidecek. “BU GÖRÜŞMENİN SAĞLANMASINDA YARAR VAR” Bahçeli, bir gazetecinin DEM Parti​”nin İmralı”da terör örgütü PKK​ elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşme talebine ilişkin değerlendirmesini sorması üzerine, “Bizim görüşlerimizde bir değişiklik yok. Bu görüşmenin sağlanmasında yarar var.” yanıtını verdi. DEM PARTİ-ÖCALAN GÖRÜŞMESİNE YEŞİL IŞIK Sabah Gazetesi”nde yer alan habere göre; DEM Parti”nin talebine olumlu yanıt verildiği ve görüşmenin bugün ya da yarın gerçekleşeceği öğrenildi. Hava koşullarının uygun olmaması halinde ise başka bir tarih gündeme gelebilecek. DEM Parti”den, İmralı”ya gidecek heyette yer alacak isimler de belli oldu. DEM Partili TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder ile Van Milletvekili Pervin Buldan görüşmeyi gerçekleştirecek.

Source: Internet Haber


Şam”da gergin gece: Esad destekçileri ile muhalifler çatıştı

Suriye”de Esad rejimini deviren muhaliflerin iktidara gelmesinin ardından hayat normale dönüyor. Esad rejiminin ardından ülkede sakinlik hakim olsa da kimi zaman rejim destekçileri ile muhalifler arasında çatışmalar yaşanıyor.

Başkent Şam”da bu gece silah sesleri yüskeldi. Kenar mahallelerde Esad yanlısı halk ile muhalifler arasında yaşanan çatışmaların ardından toplanan bir grup, “Suriye özgürdür, Suriye”de herkes eşittir, birdir” sloganları atarak, Emevi Meydanı”na yürüdü. Muhalif güçlerin yoğun önlem aldığı meydanda slogan atmaya devam eden göstericiler, bir süre sonra dağıldı.

Source: Dünya Gazetesi


İsrail ordusu Gazze”de canlı yayın aracını bombaladı! 5 gazeteci öldü

Gazze”deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan açıklamada, İsrail”in Gazze Şeridi”nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı”nda El-Kuds el-Yevm (alqudstoday-tv) televizyonuna ait canlı yayın aracına bombalı saldırı düzenlediği belirtildi. Saldırıda televizyon çalışanlarından 5″inin hayatını kaybettiği ifade edilen açıklamada, ölenlerin foto muhabiri Eymen el-Cedy ile gazeteciler Faysal Ebu el-Kumsan, İbrahim eş-Şeyh Ali, Muhammed el-Led”a ve Fadi Hassune olduğu kaydedildi. Açıklamada, söz konusu gazetecilerin öldürülmesiyle İsrail ordusunun, Gazze Şeridi”ne düzenlediği saldırılarda öldürülen gazeteci sayısının 201″e çıktığı ifade edildi. İsrail”in Filistinli gazetecileri hedef alması, öldürmesi ve suikasta uğratmasının en güçlü şekilde kınandığı açıklamada, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu, Arap Gazeteciler Federasyonu ve dünyanın tüm ülkelerindeki gazetecilik kuruluşlarına, Gazze Şeridi”ndeki Filistinli gazetecilere ve medya çalışanlarına yönelik bu sistematik suçları kınamaları çağrısında bulunuldu. Açıklamada, “Bu iğrenç ve vahşi suçun işlenmesinden” tamamen İsrail ve soykırım suçuna iştirak eden ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkeler sorumlu tutuldu. Uluslararası topluma, uluslararası örgütlere ve dünyanın tüm ülkelerindeki gazetecilik ve medya çalışmalarıyla ilgili örgütlere İsrail”in suçlarını kınamaları, onu caydırmaları, devam eden suçlarından dolayı uluslararası mahkemelerde yargılamaları ve İsrailli suçluları adalete teslim etmeleri çağrısında bulunulan açıklamada ayrıca soykırım suçunu durdurmak, Filistin”de ve özelde Gazze Şeridi”nde gazetecileri ve medya çalışanlarını korumak, onları öldürme ve suikast suçunu durdurmak için İsrail”e ciddi ve etkili baskı uygulamaları talep edildi.

Source: Internet Haber


Gram altın, çeyrek altın ne kadar oldu?

Dün, dolar fiyatındaki artışa paralel değer kazanan altının gram fiyatı, günü 2 bin 964 liradan tamamladı. Altının gram fiyatı, yeni güne yükselişle başlamasının ardından 2 bin 978 lira seviyesinde bulunuyor. Aynı dakikalar itibarıyla çeyrek altın 4 bin 950, cumhuriyet altını 19 bin 710 liradan satılıyor. Altının ons fiyatı, şu sıralarda önceki kapanışına göre yüzde 0,4 değer kazancıyla 2 bin 626 dolardan işlem görüyor. Noel tatili nedeniyle işlem hacminin düşük olduğu küresel piyasalarda temkinli bir seyir izleniyor. Devam eden jeopolitik gerilimlerin yanı sıra Trump”ın uygulayacağı politikalar nedeniyle oluşabilecek siyasi tansiyon da güvenli liman varlıklardan altın talebini destekliyor.

Source: Internet Haber


Sudan Dışişleri Bakanı Yusuf: “Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde Sudan”a karşı cömert duruş sergiledi”

Sudan”da ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmalar 15 Nisan 2023″ten beri ülkenin birçok eyaletinde sürüyor.

Ülkedeki çatışmalar sebebiyle altyapı, ekonomi, eğitim ve sağlık gibi alanlarda ciddi yıkım yaşanırken halk, türlü zorluklarla karşı karşıya kalıyor.

Ordu ile bir zamanlar ona bağlı HDK arasında askeri reform ve entegrasyon gibi konulardaki anlaşmazlıklar nedeniyle süren çatışmaların sona ermesi için başlatılan tüm çözüm girişimleri sonuçsuz kaldı.

Birleşmiş Milletlere (BM) göre, çatışmalar sonucu 20 binden fazla kişi hayatını kaybetti, ülkeden ayrılanların sayısı 3 milyonu geçti, 9 milyona yakın kişi ülke içinde yerinden edildi. 25 milyondan fazla kişi ise insani yardıma muhtaç durumda.

Sudan Dışişleri Bakanı Yusuf, AA muhabirine, ülkedeki son durumu ve Sudan-Türkiye ilişkilerini değerlendirdi.

AA”ya verdiği bu mülakat için memnuniyetini dile getiren Yusuf, bu sayede Türk halkını, Türk devletini ve Türk liderliğini Sudan”da sahada olup bitenler hakkında bilgilendirme fırsatı bulduğu için mutlu olduğunu ifade etti.

“Sudan ve Türkiye arasındaki ilişkiler güvenilir ve tarihi”

Yusuf, Sudan hükümeti ve halkı ile Türk hükümeti ve halkı arasındaki “güvenilir ve tarihi” ilişkilere değinerek, bu ilişkilerin yüzyıllar boyunca iki halk arasındaki iletişimi sağlamlaştırdığını ve devam ettirdiğini anlattı.

Türkiye”nin, Sudan”ın egemenliğini desteklediğini tüm platformlarda açıkça ifade ettiğini belirten Yusuf, “Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde, savaş döneminde Sudan halkı ile Sudan devletine cömert ve olumlu bir duruş sergiledi.” dedi.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın arabuluculuk teklifinin olumlu yansımaları olacak”

Yusuf, Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın, 13 Aralık”ta, Sudan ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesi için Türkiye”nin devreye girebileceği yönündeki açıklamasına dikkati çekerek bu teklifin, Sudan”a olumlu yansımaları olacağını vurguladı.

Sudanlı bakan, “Etiyopya ile Somali arasındaki başarılı arabuluculuktan sonra Sudan ile BAE arasında arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu ifade eden bilge ve tecrübeli lider Erdoğan”ın önerisi de dahil olmak üzere, ortaya konulan girişimlerin başarılı olacağını umuyoruz.” ifadelerini kullandı.

Ordu ve HDK arasında Mayıs 2023″te Suudi Arabistan”ın Cidde kentinde imzalanan “Cidde Bildirgesi”ne değinen Yusuf, bu anlaşmanın kararlarına HDK”nin uymadığını savundu.

Yusuf, Sudan”ın büyük bir komployla karşı karşıya olduğuna ve bu savaşa “Onur Savaşı” adını verdiklerine işaret ederek 15 Nisan 2023″ten beri ülkesinin kimliği, varlığı ve halkının hedef alındığını, bu savaşın faturasını ve ağır bedelini ödeyenin de Sudan halkı olduğunu kaydetti.

“Yaralanan, Sudan halkının onuru”

“Sudan halkı, tarihinde benzeri görülmemiş ihlallere maruz kalıyor. Sudan halkının maruz kaldığı şeye dünyada hiçbir insan maruz kalmadı. Bizim için bu savaşa Onur Savaşı deniyor çünkü yaralanan, Sudan halkının onuru.” diye konuşan Dışişleri Bakanı Yusuf, son günlerde Sudan ordusunun elde ettiği zaferlerde “halk direnişinin” temel rolü olduğunun altını çizdi.

Yusuf, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Biz bu mücadeleyi yürütürken savaşın sona ermesi, Sudan”da kalıcı barış ve istikrarın sağlanması, kurtarılabileceklerin kurtarılması için her türlü çabaya açık olduğumuzu da söylüyoruz. Ama elbette bu barışın iki temel şartı var: Birincisi tüm orduların tasfiye edilmesi ve Sudan için tek bir ordunun olması. İkinci şart ise HDK liderlerinin ve onun yanında yer alanların barıştan sonraki süreçte herhangi bir siyasi rol üstlenmemeleridir. Bu, Sudan halkının kendisini kimin yöneteceğini belirlediği özgür ve adil seçimlerle geçiş dönemi sona erdikten sonra Sudan halkına bırakılan temel bir koşuldur.”

BM Güvenlik Konseyi Uzmanlar Komitesinin raporunda, BAE”nin Çad”daki bir havaalanı aracılığıyla HDK”ye askeri yardım sağladığının belirtildiğini aktaran Yusuf, birçok ABD”li ve Batılı kurum tarafından yürütülen çalışmaların da bunu teyit ettiğini dile getirdi.

Sudan”ın Rusya ile ilişkileri “net ve iyi seviyede”

Sudan”ın Rusya ile ilişkilerinin “net ve iyi seviyede” olduğunu ve “çok olumlu yönde” ilerlediğini söyleyen Yusuf, Rusya”nın BM Güvenlik Konseyinde Sudan”ın aleyhine olduğunu değerlendirdikleri İngiltere”nin karar tasarısını veto ettiğini anımsattı.

Yusuf, Rusya”nın, bu tutumuyla ABD ve Batılı ülkelere “kendi iradelerini halklara ve ülkelere istedikleri şekilde dayatamayacakları” konusunda çok önemli bir ders verdiğini kaydetti.

“Sudan”da açlık veya kıtlık yok”

ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin, Sudan”daki savaşı iki taraf arasındaki bir çatışmadan başka bir şey olarak görmediğini veya iki general arasındaki bir savaş olduğunu düşündüğünü belirten Sudan Dışişleri Bakanı, şöyle konuştu:

“Bu, yaşananların Sudan”daki mevcut meşruiyete karşı bir savaş olduğunu görmedikleri anlamına geliyor. Bu, sahtekarlık ve çifte standarttır. Ayrıca bu ülkeler, Sudan”da insan haklarından ve kıtlıktan bahsediyorlar. Sudan”da olan şey yoksulluk. Amerika”da da yoksul insanları görebiliyoruz ve sokaklara yatıyorlar. Ancak bu ülkelerin tasvir etmeye çalıştığı şekilde bir kıtlık veya açlık yok Sudan”da.”

Bakan Yusuf, Sudan”ın, Afrika Birliği”nin kurucu ülkelerden biri olduğuna işaret ederek Afrika Birliği Barış ve Güvenlik Konseyinin, 25 Ekim 2021″de Sudan”da yaşananları darbe olarak değerlendirdiğini ve Sudan”ın Afrika Birliği faaliyetlerine katılımını askıya aldığını, Sudan”ın ise Afrika Birliği”ndeki faaliyetlerine geri dönebilmesi için çalıştıklarını ifade etti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Şam Valisi Mervan: Türkiye stratejik bir müttefik

Baas rejiminin devrilmesinin ardından kurulan yeni yönetimin atadığı Şam Valisi Mervan, başkentteki sorunları ve atılması gereken adımları AA muhabirine değerlendirdi.Mervan, “Öncelikle güveni yeniden inşa etmek gerekiyor çünkü halk ile devlet kurumları arasında büyük bir uçurum var. Genel ve özel sorunlar var. Kamu kurumlarıyla halk arasındaki güveni güçlendirmeliyiz.” değerlendirmesini yaptı.Bu güvenin yeniden tesisi için çalışacaklarını belirten Mervan, “Denetimi ve yeterliliği artırmak lazım. Vilayetimizde yaşam standartlarını iyileştirmeliyiz.” diye konuştu.Kamu çalışanlarının ve işçilerin maaşlarının yükseltilmesi, yerel yatırımların teşvik edilmesi ve halka temel hizmetlerin modern yöntemlerle sunulmasına önem verdiklerini vurgulayan Şam Valisi, “Yerel ve yabancı yatırımcıları, tüccar ve sanayicileri buraya çekmek için kolaylıklar sağlamalıyız. Şam”da ve diğer illerde gençlere istihdam olanakları sunmalıyız. Yakıt sorununu yakın zamanda çözeceğiz. Kurumlarımızda, teknolojiyi entegre ederek dünya çapında hizmet vermek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.Mervan, elektrik altyapısının iyileştirilmesi, sokakların temizlenmesi, park ve kentsel düzenleme gibi birçok alanda çalışmalar yürüttüklerini kaydetti.Altyapı ve yatırım projelerinin hayata geçirilmesinde Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanlıkları arasındaki işbirliğinin de önemli olduğuna işaret eden Mervan, “Eski rejimin baskıları nedeniyle ülkeden ayrılan yerel sanayimiz oldu. Yatırımcıların Şam”a ve Suriye”ye gelmelerini istiyoruz.” dedi.- GENÇLERİN ÖNEMİNE VURGUŞam Valisi, ülkede gençlere büyük önem verdiklerinin altını çizerek “Geleceğin mimarları olan gençler Suriye”yi daha ileri seviyeye taşıyacaktır.” değerlendirmesini yaptı.- KAMU ÇALIŞANLARIN GÖREVLERİNE DÖNMESİMervan, devlet dairelerinde ve kamu hizmeti kurumlarında çalışanların işlerine geri dönmelerine öncelik verdiklerini belirterek “Diğer bir öncelik de maaşların artırılmasıydı çünkü maaşlar çok düşüktü ve birçok yerde yolsuzluk vardı. Şu an kamu kurumlarının ihtiyaçlarını değerlendiriyoruz. Gelecek ay maaşlar yüzde 400 artırılabilir. Memur maaşı 15-20 dolar arasındaydı, çok düşüktü.” diye konuştu.Şam ile İdlib arasında ekonomik ve toplumsal açıdan farklılıklar olduğuna dikkati çeken Mervan, “İdlib”de sadece askeri alanda çalışmadık, aynı zamanda siyasi, askeri, sosyal, ekonomik ve hizmet alanlarında da birçok kurum faaliyette bulundu.” ifadesini kullandı.Vali, yeni yönetimin tüm illerde hayatın normale dönmesi için tüm alanlarda çalıştığını aktararak “Şimdi geleceği belirleyecek bir yol çiziyoruz. Geçiş dönemiyle birlikte her bakanlık ve kurumun yeniden ayağa kalkması için planlar yapılıyor.” dedi.- “SURİYE”Yİ ESKİ HALİNE GETİRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”Suriye”nin özgürleştirilmesinin ardından toplumda kaynaşmanın ve uyumun arttığını dile getiren Mervan, “Suriye eskiden bir mozaikti ancak önceki rejim, bunu bölerek mezhepçiliği ve ayrımcılığı yaymaya çalıştı. Biz, Suriye”yi eski haline getirmek için çalışıyoruz. Herkes kendisi başarmış gibi bu zaferden dolayı çok mutlu.”diye konuştu.Sosyal özgürlükler konusunun ise kanun ve anayasaya bağlı olduğunu söyleyen Mervan, “Gelecek süreçte, bu konuda ilerlemeler kaydedilecektir. Kadınlar, erkekler, çeşitli dini ve etnik gruplar, herkes şu an eşit haklara sahip. Ayırımcılığın olmadığı bir dönemdeyiz.” dedi.- TÜRKİYE-SURİYE İLİŞKİLERİDışişleri Bakanı Hakan Fidan”ın Şam”a ziyaretini de değerlendiren Mervan, söz konusu ziyaretin iki kardeş halkın geleceğe bakışını pekiştirdiğini söyledi.Şam Valisi, “Suriye ve Türk halkları kardeştir, devrimden bu yana tek yürektir. Türk halkı Suriye halkına çok destek verdi, bunu hiç unutmayacağız. Türkiye bizim için sosyal, kültürel, ekonomik ve askeri açıdan stratejik bir müttefiktir. Şu anki yönetimle işbirliği içindeler.” ifadelerini kullandı.”Dünya tanıklık edecek”Devrik rejim unsurları pusu kurdu”Türk kalkanı geliyor” diyerek duyurdular! Türkiye, Yunanistan”ın uykularını kaçırdı

Source: Www.star.com.tr


Bu da mı gol değil? Cüneyt Özdemir muhalifeti tokat manyağı yaptı! Aklın yolu bir işte!

İşte Özdemir”in sözleri; Bu adamlar ellerine silahı aldılar ve de Beşar Esad”ı devirdiler. Ne yazık ki bizim muhaliflere ve dünyanın bir kesimine buradaki halkı beğendiremiyoruz. Değişim bizim muhalefeti delirtmiş durumda. Diyorlar ki, bunlardan bir şey olmaz. Nasıl beğendireceğiz? Ne diyoruz ki? Türkiye”ye gidiyor, orada etkin bir şekilde şu anda Dışişleri Bakanı, MİT Başkanı bilmem ne; karşılıyorlar, sarayda bilmem ne yapıyorlar. Gidiyorlar hep beraber, gece yarısı Şam”da kahve içiyorlar. Ya bu adam da değişmeye çalışıyor. “Olmaz, bunlardan güven olmaz” diyorlar. Ne yapalım? “Orayı ben bilmem.” Böyle bir ruh halindeler yani. Oysa şu anda yani Türkiye”nin sadece Suriye”de olan varlığına değil, Afrika”da, Libya”da, bölgedeki varlığınıza baktığınız zaman böyle bir şeyden yakınıyorlar. Türkiye”de emperyalist bir güç oldu. Evet. Yani bütün dünyada böyle bir şey varken niye olmasın diyorsunuz? “Olmaz. Biz kapılarımızı kapatalım.” Yurtta sulh, cihanda sulh. Abicim ne yurtta sulh, cihanda sulh? Adamlar kapına dayanmışlar. Oradan yarın bir gün seni bölebilirler belki de. Neyi beğenecekler onu da bilmiyorum. Başka bir B planı var mı? Ondan da emin değilim. Abi ne istiyorsunuz? Gerçekten anlamıyorum. O da olmaz, bu da olmaz yani. Hepsini ve daha fazlasını Hadi Özışık Hadi Başlayalım”da değerlendirdi.

Source: Internet Haber


BM raportörüne göre İsrail silahlarının yüzde 99″unu tedarik eden ABD ve Almanya”ya yasal işlem başlatılabilir

Birleşmiş Milletlerin (BM) terörle mücadele konularında insan hakları özel raportörü Ben Saul, Gazze”ye saldırılar düzenleyen İsrail”e silah ve mühimmatın yaklaşık yüzde 99″unun ABD ve Almanya tarafından sağlandığını, dolayısıyla bu ülkelere karşı ulusal veya uluslararası mahkemelerde yasal işlem başlatılabileceğini belirtti.

Saul, İsrail”in yoğun saldırıları altında bulunan Gazze”de yaşananlar ve ülkelerin İsrail”e silah tedarik etmesine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Gazze”deki krizin, çok kısa sürede meydana gelen şiddet seviyesi ve yıkımın boyutu açısından “benzeri görülmemiş” olduğuna işaret eden Saul, insani durumun felaket seviyesinde olmaya devam ettiğini dile getirdi.

Saul, İsrail”in, Gazze”ye yardım sağlayan başlıca BM kuruluşu olan BM Yakın Doğu”daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) saldırılar düzenleyerek Gazze”deki insani yardım çalışmalarını ortadan kaldırmaya çalıştığını söyleyerek, “Yaklaşık 45 bin kişi öldü, 120 binden fazla kişi yaralandı. İnsanlar defalarca yerinden edilmiş ve gidecek güvenli yerler bulamamasına rağmen İsrail hala inanılmaz düzeyde şiddet kullanıyor. Bu, uluslararası toplumun yaşananları sona erdirme, ateşkesi sağlama ve rehinelerin güvenli bir şekilde serbest bırakılmasını sağlama konusundaki gerçek başarısızlığıdır. Bu gerçekten birkaç kilit ülkenin hatası. ABD, uluslararası güvenliği sağlamak için uygun organ olan BM Güvenlik Konseyi”nde İsrail”i korudu. Bu, son 15 aydır uluslararası toplumun geri kalanının iradesini gerçekten engelledi.” ifadelerini kullandı.

İsrail”e halihazırda silah tedarik eden çok az sayıda ülke olduğuna değinen Saul, “İsrail”e silah ve mühimmatın yüzde 99″unun yaklaşık yüzde 69″u ABD, yüzde 30″u ise Almanya tarafından tedarik ediliyor.” dedi.

Saul, ABD ve Almanya”nın İsrail”in “savaş makinesinin” çalışır durumda kalmasında kritik rol oynadığını, bunların, İsrail”in ihlallerini önleme ve uluslararası toplumun çoğunluğunun derhal ateşkes getirme isteğini yerine getirmek için en fazla nüfuza sahip iki ülke olduğunu anlattı.

Uluslararası hukuka göre her ülkenin “silahların uluslararası insancıl hukuku ihlal etmek için kullanılacağı başka bir ülkeye silah tedarik etmeme yükümlülüğü” olduğunu hatırlatan Saul, bunların 1949 Cenevre Sözleşmelerinden doğan ve diğer ülkelerin uluslararası insancıl hukuka saygı göstermesini sağlama yükümlülükleri olduğunu bildirdi.

“ABD ve Almanya uluslararası yasal yükümlülüklerini doğru yorumlamıyor”

Saul, “Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Gazze”de soykırım riski konusunda uyardı. Soykırım Sözleşmesi uyarınca soykırımı önleme yükümlülüğü var ve bu, o soykırımı gerçekleştirmek için kullanılabilecek silahları temin etmeme görevini de beraberinde getiriyor. Uluslararası hukukun birçok kaynağı var ve ne yazık ki ABD ve Almanya hükümetlerinin uluslararası yasal yükümlülüklerini doğru yorumlamadığı ve yerine getirmediği anlaşılıyor. Bu ülkelere karşı kanunlar uyarınca, ulusal veya uluslararası mahkemelerde yasal işlem başlatılabilir.” diye konuştu.

Hükümet yetkililerinin, insancıl hukuk ihlallerinde kullanılacaklarını bilerek silah gönderme kararları aldıkları için cezai sorumluluğu olabileceğine dikkati çeken Saul, “İsrail”in ihlallerinin, savaş suçlarının çok iyi belgelendiğini düşünüyorum. Artık bu konuda kötülüğüyle ün salmış durumda. ABD ve Almanya”nın ihraç ettiği silah türlerinin çoğu, bu ihlallerde yer alan silah türleridir.” şeklinde konuştu.

“Hükümetler, İsrail”e silah göndermeye devam etmenin tamamen kabul edilemez olduğunu açıkça belirtmeli”

Ülkelerin, BM Genel Kurulu aracılığıyla bu tür silah ihracatlarını bireysel düzeyde kınayarak bu ülkelerin sorumlu liderlerine tek taraflı yaptırımlar uygulayabileceğini vurgulayan Saul, finansal ve diplomatik yaptırımlar ile seyahat yaptırımlarının, diğer ülkelerin uluslararası hukuku ihlal etmesi halinde iyi bilinen dış politika aracı olduğunu söyledi.

Saul, bu ülkelerin doğrudan diplomatik anlamda protesto edilebileceğini de kaydederek, “Hükümetler, ikili görüşmelerinde, böyle davrandığı sürece İsrail”e silah göndermeye devam etmenin tamamen kabul edilemez olduğunu açıkça belirtmeli.” dedi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Terör örgütü YPG Münbiç çevresinde saldırılar düzenliyor

PKK/YPG”li teröristler, 20 Aralık”tan bu yana ilçenin güneydoğusuna saldırılar düzenliyor. Özgürlük Şafağı Operasyonu kapsamında 9 Aralık”ta Münbiç”i teröristlerden kurtaran SMO güçleri, ilçenin güneydoğusunda yer alan Tişrin Barajı çevresinde PKK/YPG”li teröristlerle çatışmaya devam ediyor. Teröristlerin bölgedeki yerleşimlere havan topu saldırıları düzenlemesi nedeniyle siviller evlerini terk ediyor.

Source: Internet Haber


Gökçe ve Gözde damgası! Fransa”dan Türkiye itirafı

Fransız basını, Türkiye”nin, geliştirdiği Gökçe ve Gözde Yeni Nesil Güdüm Kitleri ile jeopolitik nüfuzunu daha da güçlendireceğine dikkati çekti.Fransız haber sitesi Secret Defense”ta yayınlanan makalede, Türk Hava Kuvvetlerinin ve Silahlı İnsansız Hava Araçlarının (SİHA) “gelecekteki ihtiyaçlarına uygun” olarak tasarlanan TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsünün (SAGE) geliştirdiği Gökçe ve Gözde Yeni Nesil Güdüm Kitlerinden övgüyle bahsedildi.Bu kitlerin yerli imkanlar kullanılarak tasarlandığına işaret edilen makalede, Gökçe”nin operasyonel ihtiyaçlara bağlı yöntemleri entegre etme ve hareketli hedeflere angajman konusunda “benzeri görülmemiş” bir esneklik sergilediği kaydedildi.Makalede, Gözde”nin ise gelecek yıl Türk Hava Kuvvetleri envanterine dahil edilmesi için projede önemli ilerlemeler sağlandığı ve yerli Aksungur ve Akıncı SİHA”larına entegre edilmesi halinde bu araçların operasyonel verimliliğini ve hareket menzilini önemli ölçüde artıracağı vurgulandı.Bunun yanı sıra Türkiye”nin 35″ten fazla ülkeye dron ihracatı yaptığı ve bu pazarda “önemli bir oyuncu” haline geldiği belirtilen makalede, Baykar firmasının ürettiği Bayraktar TB2″nin küresel SİHA pazarında “öncü” hale geldiği ifade edildi.Makalede, Türkiye”nin Afrika”dan Asya”ya, Orta Doğu”dan Avrupa”ya birçok ülkeye dron ihracatı yaptığının ve Türkiye”nin ürettiği bu araçların etkinliğinin kanıtlanmış olduğunun altı çizildi.Gökçe ve Gözde Yeni Nesil Güdüm Kitlerinin Bayraktar TB2 gibi ticari ihracat başarısına dönüşebileceği aktarılan makalede, Türkiye”nin ticari alandaki bu başarısının aynı zamanda diplomatik ve jeopolitik nüfuzunu da güçlendireceği belirtildi.Seri üretime geçiliyor! Türk savunma devinden mega üstte yeni hamleSu-57 ve Su-34″ler teslim edildi: Göklerin Kralı hava üssündeBaşkentte imzalar atıldı

Source: Www.star.com.tr