“Uluslararası İlişkiler Gündemi: Terör, Barış ve Stratejik Hamleler”

Husileri yeniden yabancı terör örgütleri listesine ekledi

ABD Başkanı Trump, başkanlık kararnamesiyle Yemen de İran destekli Husileri yeniden terör örgütleri listesine aldığını duyurdu. Trump, açıklamasında, 2021 yılında görevinin son günlerinde Husileri söz konusu listeye eklediğini, ancak Biden yönetiminin göreve geldikten birkaç ay sonra Husileri listeden çıkardığını kaydetti. AA nın haberine göee; İran ın çeşitli yollarla terör aktivitelerini bölgeye yaydığını ve Yemen de Husiler olarak bilinen Ensarallah adlı örgütün de bu kapsamda kullanıldığını savunan Trump, özellikle Kızıldeniz deki gemilere saldırıları dolayısıyla bu örgütün artık listeye geri eklenmesi gerektiğini ifade etti. Trump ın kararnamesine göre ABD Dışişleri Bakanlığı, 30 gün içinde Husileri resmen yeniden terör örgütleri listesine ekleyecek. Eski ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 16 Şubat 2021 den itibaren geçerli olmak üzere, Ensarallah örgütünü yabancı terör örgütleri listesinden çıkardıklarını duyurmuştu. Söz konusu kararın, Yemen de insani durumun son derece kötüleşmesi nedeniyle alındığı belirtilmişti. Husiler, daha önce Donald Trump yönetiminin son günlerinde yabancı terör örgütleri listesine eklenmişti.

Source: Habertürk


Ateşkes sonrası Gazze için girişim başlatıldı

Gazze Şeridi Belediyeler Birliği Başkanı Yahya es-Serrac, Gazze”de düzenlediği basın toplantısında, girişimin hedefinin, büyük can kayıplarına ve altyapı ve temel hizmetlerde büyük kayıplara neden olan savaşın etkilerini gidermek ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için acil müdahaleleri ve stratejik planlamayı birleştiren kapsamlı bir plan geliştirmek olduğunu söyledi.Birlik Başkanı Serrac, çerçevenin, acil insani ihtiyaçların karşılanmasına ve daha dayanıklı ve sürdürülebilir bir gelecek inşa edilmesine odaklanarak, topluluk katılımının artırılmasına ve insani ve sosyal potansiyele yatırım yapılmasına dayanan yerel bir vizyonu benimsediğini aktardı.Çerçevenin Gazze”nin boş bir arazi olarak tasvir edilmesini reddettiğini vurgulayan Serrac, yeniden inşa operasyonları sırasında Gazze Şeridi”nin tarihi ve kültürel kimliğinin korunmasının önemine işaret etti.Serrac, girişimin, kapsamlı kalkınma için uzun vadeli bir vizyonu destekleyen kısa vadeli çözümler sunarken, toplumun çeşitli kesimlerinin planlama ve uygulamaya katılımını sağlamak için başta yerel mülkiyet ve topluluk katılımı olmak üzere temel ilkelere dayandığını dile getirdi.Uluslararası topluma, yerel ve uluslararası ortaklara girişimi desteklemeleri ve bunu Gazze”nin onur ve bağımsızlık temelleri üzerinde toparlanmasını sağlayacak bir gerçeğe dönüştürmeleri çağrısında bulunan Serrac, eylem çerçevesinin yalnızca bir plan değil, aynı zamanda krizi sürdürülebilir bir geleceğe yönelik bir sıçrama tahtasına dönüştürmek için bir fırsat olduğuna dikkati çekti.Gazze Belediyesi Planlama ve Yatırım Birimi Müdürü Mahir Salim ise girişimle ilgili bir sunum yaparak genel vizyon ve yol haritasını anlattı.Salim, planın daha iyi inşa etme, gelecekte genişleme, ekonomiyi geliştirme ve sürdürülebilir kavramları benimseme gibi temellere dayandığını söyledi.Filistin hükümetinin yayımladığı son verilere göre, İsrail ordusu, geçen sürede Gazze Şeridi”ne yaklaşık 100 bin ton patlayıcı attı, bu saldırılar altyapının yüzde 88″inin tahrip olmasına neden oldu.Hamas ile İsrail arasında Gazze”de ateşkes ve esir takası anlaşmasının pazar günü uygulamaya girmesine rağmen İsrail ordusu, Gazze Şeridi”nde son 24 saat içinde ateşkesi ihlal ederek 1 kişiyi öldürdüğünü kabul etti.İsrail ordusundan yapılan açıklamada, “Gazze Şeridi”ndeki tehditlere karşı” saldırıların devam ettiği kaydedildi.İsrail ordusu için tehdit oluşturan bir dizi silahlı şüphelinin tespit edildiği öne sürülen açıklamada, Ekrem Atıf Zenun isimli Filistinlinin İslami Cihad Hareketi”ne mensup olduğu gerekçesiyle öldürüldüğü iddia edildi.Açıklamada, “Filistin halkını İsrail ordusunun talimatlarına uymaya ve bölgede konuşlu güçlere yaklaşmamaya çağırıyoruz.” tehdidinde bulunuldu.Gazze Şeridi”nin güneyindeki Refah kentinde dün İsrail ordusunun “ateşkese rağmen” açtığı ateş sonucu bir Filistinlinin hayatını kaybettiği, 4 kişinin yaralandığı bildirilmişti.Gazze”deki Sağlık Bakanlığından yapılan son açıklamada, İsrail”in Gazze Şeridi”ne 7 Ekim 2023″ten bu yana düzenlediği saldırılarda yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısının 47 bin 161″e, yaralı sayısının ise 111 bin 166″ya çıktığı bildirilmişti.Sivil savunma ekiplerinin enkazda kalanlara ulaşmak amacıyla arama kurtarma çalışmalarını sürdürdüğü; hala enkazda ve yol kenarlarında cansız bedenler olduğu ifade edilmişti.İsrail”in, Gazze”de varılan ateşkes ve esir takası anlaşmasında cumartesi günü gerçekleşecek 2. tur esir takası kapsamında, Hamas”tan Arbel Yehud isimli esirin serbest bırakılmasını talep ettiği öne sürüldü.İsrail Kanal 12 televizyonu, İsrail”in arabuluculara başvurarak Hamas”tan sivil kadın esirlerden Arbel Yehud”un serbest bırakılması talebinde bulunduğunu iddia etti.Haberde, İsrail dış istihbarat teşkilatı Mossad Direktörü David Barnea ile iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet Direktörü Ronen Bar”ın, Mısır”da arabulucularla görüşmeler yaptıktan sonra bugün İsrail”e geri döndükleri aktarıldı.Sivil esir olduğu için serbest bırakılması istenen Yehud”un İslami Cihad Hareketi tarafından tutulduğu belirtilen haberde, Hamas”ın bu sebeple söz konusu kişinin serbest bırakılacağı taahhüdünde bulunmadığı ve durumu hakkında bilgi vermeyi reddettiği iddia edildi.Hamas”ın isim listesini İsrail”e arabulucular yoluyla cuma günü resmi olarak iletmesi bekleniyor.İsrail dış istihbarat teşkilatı Mossad Direktörü Barnea ve iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet Direktörü Bar”ın, dün Kahire”de Mısır İstihbarat Başkanı Hasan Reşad ile Philadelphi Koridoru”ndaki durumu görüştüğü bildirilmişti.- İSRAİL İLE HAMAS ARASINDAKİ ATEŞKES VE ESİR TAKASI ANLAŞMASIArabulucu ülkelerden Katar, 15 Ocak”ta İsrail ile Hamas arasında Gazze”de ateşkes ve esir takası konusunda anlaşmaya varıldığını duyurdu.Anlaşma, 19 Ocak Pazar günü TSİ 12.15″te yürürlüğe girdi. Üç aşamadan oluşacak ateşkes anlaşmasının ilk 42 gününde, İsrailli 33 esir ve 1900″ün üzerinde Filistinli esirin serbest bırakılması öngörülüyor.Hamas”ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, anlaşmanın birinci aşaması kapsamında dün 3 İsrailli kadını Kızılhaç ekibine teslim etti.İsrail hapishanelerinde tutulan 90 Filistinli de işgal altındaki Batı Şeria”da bulunan Ofer Askeri Cezaevi”nden serbest bırakıldı.İsrail ordusunda görev yapan Haham Zerbib”den kan donduran sözlerSuriye”de PKK/YPG”ye izin yok! MGK bildirisi yayımlandı: Terör örgütleri tasfiye edilecekYahya Sinvar”ın giydiği askeri yeleği Refah”ta bulundu

Source: Www.star.com.tr


Soykırımı Batı Şeria’ya taşıyacaklar

Filistinliler, Gazze Şeridi”ndeki ateşkese sevinemeden siyonist İsrail, soykırımı Batı Şeria”ya taşıyor. İsrail ordusu Batı Şeria”ya saldırılarını artırıyor. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Batı Şeria”daki Filistinlilerin topraklarını gasp eden İsraillilere zarar gelmemesi için şiddetli saldırılar düzenleyecekleri tehdidinde bulundu. BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, durdurulmaması halinde İsrail”in Gazze Şeridi”nde yaptığı soykırımı işgal altındaki Batı Şeria”ya da taşıyabileceği uyarısında bulundu. Katil İsrail, Gazze”de katliamlarını Hamas”ın varlığını bahane ederek gerçekleştirmişti. Batı Şeria”da Hamas bulunmuyor. İsrail vaat edilmiş Yahudi toprakları hayaliyle Batı Şeria”ya saldırıyor. CENİN”E SALDIRIYORLAR İsrail, Batı Şeria”nın kuzeyinde yer alan Cenin kentine önceki gün Demir Duvar adıyla başlattığı saldırılarını sürdürüyor. Şu ana kadar 10 Filistinli hayatını kaybetti, 40 Filistinli yaralandı. Silahlı çatışma ve patlama seslerinin duyulduğu bölgede askeri buldozerler, altyapıyı, Filistinlilere ait mülkleri ve ticari işletmeleri yıkmaya başladı. Batı Şeria”nın El Halil kentinde ise kalp krizi geçirdiği için hastaneye kaldırılmak istenen Filistinli kadın, İsrail askerlerinin kontrol noktasındaki engeli nedeniyle hayatını kaybetti. YAHUDİ TERÖRİSTLER EVLERİ GASP EDİYOR İŞGAL altındaki Batı Şeria”da İsrail polisinin koruması altındaki Yahudi yerleşimci teröristler yıllardır Filistinlilerin mülklerini gasp ediyor. Bölgede 700 bin yasadışı Yahudi yerleşimci bulunuyor. 250 Yahudi yerleşim alanı uluslararası hukuka göre yaasdışı kabul ediliyor. Yahudi yerleşimci teröristler ayrıca Filistinlilerin evlerini ve arabalarını yakıyor. Son olarak geçen gün Kudüs yakınlarındaki Filistin köyleri Cinsafut ve Funduq”a saldırdılar. 2024 yılında Yahudi yerleşimci teröristler 1860 saldırı düzenledi.

Source: Sabah


AP kürsüsünden Trump”a “Grönland” tepkisi: Defolun gidin

Danimarkalı Avrupa Parlamentosu (AP) Üyesi Anders Vistisen, Grönland”ı satın almak isteyen ABD Başkanı Donald Trump”a sert tepki gösterdi. Vistisen, Fransa”nın Strazburg kentinde dün düzenlenen AP Genel Kurul oturumunda yaptığı konuşmada, Grönland”ı ABD topraklarına katmak isteyen Trump”a parlamento kürsüsünden küfretti. İngilizce başladığı konuşmasında Vistisen, “Sevgili Başkan Trump, lütfen iyi dinleyin. Grönland, 800 yıldır Danimarka Krallığı”nın bir parçası oldu. Burası ülkemizin ayrılmaz bir parçasıdır. Satılık değildir. Bunu sizin anlayabileceğiniz şekilde ifade etmeme izin verin. Sayın Trump, defolun gidin” dedi. Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Nicolae Stefanuta, Vistisen”in konuşmasını tamamlamasının ardından bu duruma tepki göstererek, Vistisen”in kullandığı ifadelerin kabul edilemez olduğunu söyledi. Stefanuta, “Eğer tercüme doğruysa, kullandığınız ifade bu mecliste kabul edilemez ve kullanımının sonuçları olacaktır. Bu demokrasi meclisinde böyle bir şey kabul edilemez. Teşekkür ederim. Sayın Trump hakkında ne düşünürsek düşünelim, böyle bir dil kullanmak mümkün değildir” dedi. Vistisen, daha sonra sosyal medya üzerinden yayınladığı açıklamada, Avrupa Parlamentosu”nun küfürlü dil kullandığı için kendisini para cezası vermekle tehdit ettiğini söyleyerek, “Yabancılar ve suç hakkında bir gerçeği ifade ettiğinizde cezayla karşılaşıyorsunuz. Grönlandlılar hakkında bir gerçeği ifade ettiğinizde cezayla karşılaşıyorsunuz. Trump hakkında gerçeği ifade ettiğinizde cezayla karşılaşıyorsunuz” dedi. “GRÖNLAND”A İHTİYACIMIZ VAR”Trump, bu ayın başında yaptığı açıklamada Danimarka”ya bağlı yarı özerk bir bölge olan Grönland”ı ABD”nin bir parçası yapmanın ülkesi için bir ulusal güvenlik meselesi olduğunu söylemiş ve bunun için güç kullanma ve ekonomik baskı uygulama seçeneklerini göz ardı etmeyeceğini açıklamıştı. Trump, geçtiğimiz pazartesi günü başkanlık görevini devraldıktan sonra gazetecilerden Grönland”a ilişkin soru almış ve buna, “Grönland harika bir yer. Uluslararası güvenlik için Grönland”a ihtiyacımız var. Danimarka”nın buna rıza göstereceğine eminim. Oranın bakımı ve muhafazası onlara çok paraya mal oluyor” ifadelerini kullanmıştı. “GRÖNLAND”A NE OLACAĞINA ÜLKEMİZ VE HALKIMIZ KARAR VERECEK”Grönland Başbakanı Mute Egede ise dün yaptığı açıklamada, “Biz Grönlandlıyız. ABD”li olmak istemiyoruz. Danimarkalı olmak da istemiyoruz. Grönland”ın geleceğine ilişkin karar, Grönlandlılar tarafından verilecektir. Grönland”a ne olacağına ülkemiz ve halkımız karar verecek” demişti.

Source: Www.star.com.tr


Suriye”deki yeni dönemi yazdılar: Türkiye olmadan imkansız

İngiltere merkezli The Economist gazetesi, Suriye”deki yeni süreçte Türkiye”nin rolüne dikkat çeken bir analiz yayımladı.Türkiye”nin Suriye ordusunu eğitmeye istekli olduğuna dikkat çekilirken, Uluslararası Kriz Grubu”ndan Dareen Khalifa ise Suriye”deki silahlı grupların Türkiye”nin desteği olmadan aynı çatı altında toplanmasının neredeyse imkansız olduğunu söyledi. Gazeteye konuşan bir HTŞ yetkilisi ise Türkiye”ye minnettar olduklarını belirtirken, Suriye ordusunu eğitmek için başka bir Ortadoğu ülkesinden daha cazip bir teklif aldıklarını açıkladı. Suriye”de PKK/YPG”ye izin yok! MGK bildirisi yayımlandı: Terör örgütleri tasfiye edilecek”Rollerini garanti ediyorum”Terör örgütü PKK/YPG”ye net mesaj

Source: Www.star.com.tr


Türkiye ve dünya gündemi

1- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi”nde Yargı Reformu Stratejisi Tanıtım Toplantısı”na katılacak.

– Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi”nde, Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame”yi resmi törenle karşılayacak, ikili ve heyetler arası görüşmenin ardından anlaşmaların imza töreni ile ortak basın toplantısına katılacak, daha sonra Kagame onuruna resmi akşam yemeği verecek.

(Ankara/14.00/16.30/16.45/17.30/18.15/19.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

EKONOMİ FİNANS

1- Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Anadolu Organize Sanayi Bölgeleri İstişare Toplantısı”na katılacak.

(Ankara/14.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye-Çad Karma Ekonomik Komisyonu toplantısına iştirak edecek ve ikili görüşmeler gerçekleştirecek.

(Encemine) (Fotoğraflı-Görüntülü)

3- Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu toplantısında faiz kararı ile haftalık para ve banka istatistiklerini açıklayacak.

(Ankara/14.00/14.30)

4- Türkiye İstatistik Kurumu, ocak ayına ilişkin tüketici güven endeksi ile 2023″e ilişkin yıllık sanayi ve hizmet istatistikleri yatırım harcamaları bültenini yayımlayacak.

(Ankara/10.00)

5- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, haftalık bankacılık sektörü verilerini duyuracak.

(Ankara/14.00)

DÜNYA DİPLOMASİ

1- İsrail ile Hamas arasında Gazze”de yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası süreci kapsamındaki gelişmeler izleniyor.

(Gazze/Kudüs) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- Suriye”de Baas rejimi ve Esed ailesi iktidarının devrilmesinin, geçici yönetimin kurulmasının ardından ülkedeki gelişmeler takip ediliyor.

(Şam/Halep) (Fotoğraflı-Görüntülü)

1- Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi”nde 79 kişinin yaşamını yitirdiği otel yangınına ilişkin gelişmeler izleniyor.

(Fotoğraflı-Görüntülü)

1- Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi”nin yedinci haftasında Fransa”nın Olimpik Lyon takımını konuk edecek.

(İstanbul/20.45) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- THY Avrupa Ligi”nin 23. haftasında Anadolu Efes, İtalya”nın EA7 Emporio Armani Milan takımını ağırlayacak.

(İstanbul/20.30) (Fotoğraflı)

3- Kadınlar CEV Kupası play-off turu rövanş maçında Türk Hava Yolları, Belçika”nın Asterix Avo ekibini konuk edecek.

(İstanbul/17.00) (Fotoğraflı)

4- CEV Kadınlar Challenge Kupası 4″lü final turu (çeyrek final) rövanş maçında Galatasaray Daikin, Yunanistan”ın Olympiakos takımını ağırlayacak.

(İstanbul/20.30) (Fotoğraflı)

5- SMS Grup Efeler Ligi”nin 18. haftası, Kuşgöz İzmir Vinç Akkuş Belediyespor-TÜRŞAD maçıyla başlayacak.

(Ordu/15.00) (Fotoğraflı)

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Gazze”deki Sivil Savunma: Enkazlardan şu ana kadar 162 Filistinlinin cansız bedeni çıkarıldı

Gazze”deki Sivil Savunma Müdürlüğünden yapılan açıklamada, İsrail”in saldırılarıyla Gazze”de enkaza dönüştürdüğü binaların altından 9 kişinin daha cesedine ulaşıldığı belirtildi.

Söz konusu cesetlerden 2″sinin kuzeydeki Gazze kentinde, 7″sinin ise güneydeki bölgelerden çıkarıldığı aktarılan açıklamada, böylece ateşkesin yürürlüğe girdiği 19 Ocak”tan beri, binaların enkazından çıkarılanların sayısının 162″ye ulaştığı kaydedildi.

Gazze”nin dört bir yanında bombalanarak enkaza dönüşen ev ve binaların altında daha binlerce cansız bedenin olduğunun tahmin edildiği ifade edilen açıklamada, ağır iş makinelerinin olmaması nedeniyle sivil savunma ekiplerinin enkaz kaldırma imkanının çok kısıtlı olduğu aktarıldı.

İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes ve esir takası anlaşması

Arabulucu ülkelerden Katar, 15 Ocak”ta İsrail ile Hamas arasında Gazze”de ateşkes ve esir takası konusunda anlaşmaya varıldığını duyurdu.

Anlaşma, 19 Ocak Pazar günü TSİ 12.15″te yürürlüğe girdi. Üç aşamadan oluşacak ateşkes anlaşmasının ilk 42 gününde, İsrailli 33 esir ve 1900’ün üzerinde Filistinli serbest bırakılacak.

Hamas”ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, anlaşmanın birinci aşaması kapsamında 3 İsrailli kadını Kızılhaç ekibine teslim etti.

İsrail hapishanelerinde tutulan 90 Filistinli de işgal altındaki Batı Şeria”da bulunan Ofer Askeri Cezaevi”nden serbest bırakıldı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


“Türkiye”yi ziyaret etmenin tam zamanı”

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, bölgesel konular başta olmak üzere işbirliğinde önemli bir aktör olarak gördüğü Türkiye nin AB ye aday, ortak çıkarlara sahip stratejik ortak olduğunun altını çizerek; Türkiye yi ziyaret etmenin tam zamanı ve bunu gerçekten görev süremin ilk bölümünde yapacağım. Birçok konumuz var. Bölgesel güvenliğin yanı sıra örneğin enerji gibi farklı noktalarda işbirliğini görüşebiliriz. değerlendirmesinde bulundu. Kallas, 24 Ocak ta bölgesel gelişmeleri ve Türkiye-AB ilişkilerini ele almak üzere Türkiye ye yapacağı ziyaretin yanı sıra, AB nin dış politika ve savunma ajandasını, Suriye deki yeni yönetimle yürütülecek ilişkileri, Gazze deki ateşkesin kalıcı olması için çabaları ve yeni ABD yönetimi ile masaya yatıracakları ana başlıkları AA muhabirine değerlendirdi. TÜRKİYE Yİ ZİYARET ETMENİN TAM ZAMANI Soru: Türkiye yi ziyaretinizden önce; Türkiye-AB ilişkilerinin mevcut durumunu ve ilişkilerin geleceğini değerlendirebilir misiniz? Mesajınız nedir? Kallas: Türkiye, stratejik öneme sahip ortağımızdır. Dolayısıyla Türkiye ile kapsamlı ortaklıklar kurmak istediğimiz açık. Son ziyaret 2022 deydi, bu yüzden Türkiye yi ziyaret etmenin tam zamanı ve bunu tam olarak görev süremin ilk bölümünde yapacağım. Birçok konumuz var. Bölgesel güvenliğin yanı sıra örneğin enerji gibi farklı noktalarda işbirliğini görüşebiliriz. Bu nedenle daha fazla işbirliğine kesinlikle yer var. Soru: Türkiye yi sadece bölgesel işbirliği için bir aktör olarak mı görüyorsunuz, yoksa Türkiye nin AB ye aday ülke olduğu gerçeğini de dikkate alıyor musunuz? Ziyaretinizi Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog ve Türkiye-AB Ortaklık Konseyinin yeniden canlandırılmasına imkan verecek bir ön adım olarak yorumlayabilir miyiz? Kallas: İkimiz de Doğu Akdeniz de istikrarlı ve güvenli bir ortama ilgi duyuyoruz. Bu, Suriye ye ilişkin ortak çıkarımız. Ayrıca, bu ülkenin doğru yönde gelişmesine, toprak bütünlüğü ve egemenliğine olan ilgimiz de ortak. Diğer yandan Gazze de ateşkes devam ediyor ve barış, halk için önemli. Dolayısıyla bunlar eş zamanlı çalışabileceğimiz konular. Elbette, aday ülke statüsüne sahibiz. Türkiye, aday ülke statüsünde olmaya devam ediyor. Ancak bu süreç duraklamış vaziyette. 27 üye ülkeyle aynı doğrultuda çözülmesi gereken konular var. Elbette Kıbrıs hakkındaki mesele var, insan hakları, hukukun üstünlüğü, temel haklar konuları tartışmamız gereken konular. Dolayısıyla bunlar bizim temas noktalarımız. Soru: Sizce NATO dan ayrı bir Avrupa savunma sistemi kurulmalı mı; yoksa bunun, NATO nun halihazırda yaptıklarını mükerrere düşürme riski var mı? Kallas: NATO nun halihazırda yaptıklarını mükerrere düşürmemeliyiz. AB de 27 ordumuz var ve hepsi birlikte işbirliği yaptığımız bu kolektif savunmaya katkıda bulunmalı. Her ülkenin bir savunma planlaması ve bir savunma bütçesi var. Yani Avrupa ordusuna ihtiyacımız var. diyemeyiz ancak bu 27 üyenin NATO ve AB söz konusu olduğunda çok iyi bir şekilde birlikte çalışmasına ihtiyacımız var. NATO içinde 23 üyemiz var, bu da bizi (AB ve NATO) doğal ortaklar yapıyor. Ancak elbette NATO da birlikte çalışmamız gereken daha fazla müttefik var ve Türkiye de bunlardan biri. SURİYE YE YÖNELİK YAPTIRIMLARIN HAFİFLETİLMESİNİ TARTIŞMAYA HAZIRIZ Soru: İlk günden beri Suriye deki yeni yönetime destek konusunda temkinli açıklamalar yapıyorsunuz. Peki şimdi sizin gözleminiz nedir? Ülke doğru yolda ilerliyor mu? Kallas: Bir şey söylemek için henüz çok erken. Yani, doğru şeyleri söyledikleri açık. Ancak doğru yönde ilerleyip ilerlemedikleri konusunda da doğru adımları atıyorlar mı? Bu yüzden uluslararası aktörlerin yanı sıra Arap ülkeleri gibi bölgesel aktörlerin ve Türkiye nin de ortak bir anlayışa sahip olmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Suriye deki hükümetin kapsayıcı olduğunu görmek istiyoruz. Hiçbir radikalleşme görmek istemiyoruz. Ülkenin istikrarlı olması herkesin çıkarına. Bu yüzden ihtiyatlı bir şekilde iyimseriz. Yaptırımların hafifletilmesini tartışmaya hazırız ancak bunu adım adım yaklaşımıyla yapacağız. Yani, doğru şeyleri yaparlarsa, biz üzerimize düşen adımları atmaya hazırız. Yanlış yöne giden adımlar atarlarsa, o zaman bir adım geri atmaya ve bazı yaptırımları geri koymaya da hazırız. SURİYE Yİ İNŞA EDEBİLMELERİ İÇİN ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAYA HAZIRIZ Soru: Normalleşmenin yolu, ülkenin yeniden imarından geçiyor. Peki AB, Suriye nin yeni yönetimine yönelik sektörel yaptırımlarını kaldıracak mı? Kallas: Bunu 27 Ocak Pazartesi günü tartışacağız. Dışişleri Bakanları toplantımız var, ele alacağımız konulardan biri de bu. Ama biz, ülkelerini inşa edebilmeleri için üzerimize düşen adımları atmaya hazırız. Elbette, biliyorsunuz, bankacılık hizmetlerine erişim, ilk aşamada gerçekten ihtiyaç duydukları şeyler. Ama çok gerçekçi olmak gerekirse, bir sonraki adımımız onların (Suriye yönetiminin) yaptıklarına göre şekillenmeli. Herkes doğru yönde adım atıldığını görmek istiyor. KARAR ÜYE DEVLETLERE AİT Soru: AB, üye ülkelerini, Suriye de SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG tarafından tutulan AB vatandaşı DEAŞ üyelerini geri almaya ve bu teröristleri adalete teslim etmeye teşvik eder mi? Kallas: DEAŞ a geri dönülmemesinin ve terörizmin azalmasının herkesin çıkarına olduğu açıktır. Çünkü herkes, AB ve Türkiye, bölgemizde gelişen terör örgütleriyle ilgili risklerle karşı karşıya. Yani, iş vatandaşları geri almaya gelince, bunun (terörün) geri dönmemesi için her şeyi yaptığımızdan emin olmalıyız. Sonra tabii bu, bu çeşit tutuklu ve savaşçısı olan üye devletlerin kendilerinin vereceği bir karardır. Dolayısıyla karar üye devletlere aittir. GAZZE DE ATEŞKES Soru: AB, Gazze deki ateşkesi memnuniyetle karşıladı ve insani yardımını artırdı. Peki AB Gazze de sadece insani bir rol oynamayı mı tercih ediyor? Yakında AB İsrail Ortaklık Konseyi ni toplayacağınızı duyurdunuz. Bu toplantıda İsrailli meslektaşlarınıza mesajınız ne olacak? Kallas: AB-İsrail Ortaklık Konseyi miz olacak ve ardından Filistin Yönetimi ile üst düzey bir siyasi diyalog kuracağız. İki devletli çözümü aklımızda tutmamızın çok önemli olduğunu düşünüyorum. İki devletli bir çözüme sahip olmak için dengeli bir yaklaşım olması gerekiyor. Ortaklık Konseyi nin gündemi ise bölgesel durum ve aynı zamanda çok somut olarak, şu anda Gazze deki durum. Şimdi ateşkes var. Ama AB nin çıkarına olan, daha sürdürülebilir bir barışın olması. Bunu elde edebilmek için hem İsrail in güvenlik kaygılarının hem de Filistinlilerin var olma hakkının dikkate alınması gerekiyor. Soru: Ukrayna konusuna geldiğimizde; ABD Başkanı Donald Trump, savaşı durdurmak istediğini açıkça belirtti. Türkiye nin arabuluculuk girişimlerine nasıl yaklaşıyorsunuz? Kallas: Hepimizin yapması gereken şey Rusya ya büyük baskı yapmak. Çünkü şu anda Rusya barış istemiyor. Rusya Ukrayna yı, oradaki insanları, sivil altyapıyı bombalamayı bırakırsa ve askerlerini çekerse, o zaman bu savaş sona erer. Ayrıca Türkiye nin Rusya ya baskı yaparak sahada barışı sağlamada çok çok önemli bir rolü olduğunu görüyorum. YENİ ABD YÖNETİMİYLE İŞBİRLİĞİ YAPMAYA İSTEKLİYİZ Soru: Trump ın ikinci dönemi resmen başladı. Brüksel de bu süreçte endişeli bir bekleyiş olduğunu söyleyebilir miyiz? Yeni ABD yönetimiyle ele alacağınız ilk konu ne olacak? Kallas: Elbette, seçimler her zaman çok çalkantılı zamanlardır. Tabii ki, yönetim değişirse, sonuç politikada da değişiklikleri beraberinde getirir. Bu yüzden yeni yönetimle de işbirliği yapmaya istekliyiz ve sabırsızlanıyoruz. Ayrıca, yeni yönetimle ele almamız ve işbirliği yapmamız gereken ana konular elbette güvenlik ve savunmanın yanı sıra ekonomik konular. ABD ve AB büyük ticaret ortaklarıdır. Ekonomilerimiz çok iç içe geçmiş durumda. Elbette, dış politika konularına gelince; eğer ABD Çin konusunda endişeliyse, o zaman önce Rusya konusunda endişelenmeli. Dolayısıyla Ukrayna nın bu savaşı kazanması için desteklenmesinin de çok önemli olduğunu düşünüyorum. ANKARA DAKİ TOPLANTILARI DÖRT GÖZLE BEKLİYORUM Soru: Eklemek istediğiniz bir şey, Türkiye ziyaretinizle ilgi paylaşmak istediğiniz bir mesajınız var mı? Kallas: Ankara daki toplantıları dört gözle bekliyorum. Yani bu, AB ve Türkiye nin ortak olduğunu ve masaya yatırıp işbirliği yapacağımız birçok konu olduğunu gösterecek. Çok teşekkür ederim.

Source: Habertürk


Suudi Arabistan duyurdu! ABD”ye 600 milyar dolarlık yatırım planı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ülkesinin önümüzdeki dört yıl içinde ABD ile ticaret ve yatırımlarını 600 milyar dolar veya daha fazla artırma niyetinde olduğunu ABD Başkanı Donald Trump’a bildirdi. Bu bilgi, Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA tarafından kamuoyuna duyuruldu.
“Benzeri görülmemiş ekonomik refah”
Veliaht Prens’in Trump’a yaptığı tebrik telefonunda, Suudi Arabistan’ın, ABD’nin öngörülen reformlarının sunacağı ortaklık ve yatırım fırsatlarını değerlendirmeye hazır olduğu ifade edildi. Prens Selman, bu işbirliğinin “benzeri görülmemiş ekonomik refah” sağlayabileceğini vurguladı. Ancak, SPA’nın haberinde görüşmenin ayrıntılarına ya da bahsi geçen reformlara dair daha fazla bilgi yer almadı.
Ortadoğu işbirliği ve barış çabaları ele alındı

Görüşmede, iki liderin Ortadoğu’da barış ve istikrarı sağlama çabalarının yanı sıra terörle mücadele konularında işbirliği konularını masaya yatırdığı belirtildi. Prens Selman ve Trump arasındaki görüşme, iki liderin Trump’ın ilk başkanlık döneminden bu yana sıcak ilişkiler sürdürdüğünü bir kez daha ortaya koydu.
Bölgesel gelişmeler ve İran meselesi
Bu temaslar, Ortadoğu’da önemli değişimlerin yaşandığı bir dönemde gerçekleşti. Bölgedeki Suudi rakibi İran’ın, İsrail tarafından desteklenen Hamas ve Hizbullah’ın aldığı mağlubiyetlerle zayıfladığı belirtiliyor. Öte yandan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın sürgüne gönderildiği ve İsrail ile Hamas arasında geçici bir ateşkesin yürürlüğe girdiği de haberde yer aldı.
Trump’tan Suudi Arabistan’a yeni ziyaret sinyali
Veliaht Prens’in önerdiği ticaret hamlesi, Trump’ın Suudi Arabistan’a olası bir ziyarette bulunmasının önünü açabilir. Trump, başkanlık döneminde ilk yurtdışı ziyaretini 2017’de Suudi Arabistan’a yapmış ve bu ziyaret sırasında krallığın ABD’den önemli miktarda mal ve silah satın alacağını taahhüt ettiği duyurulmuştu.

Trump, Suudi Arabistan’ın 450 ila 500 milyar dolar değerinde ABD malı satın alması durumunda yeni bir ziyaret gerçekleştirebileceğini açıklamıştı. Veliaht Prens Selman’ın 600 milyar dolarlık ticaret hedefi, bu şartları fazlasıyla karşılayacak gibi görünüyor.

Source: Dünya Gazetesi


Suudi Arabistan, ABD”deki yatırımlarını artıracak

Associated Press”in (AP) Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA”ya dayandırdığı haberine göre, göreve gelmesinin ardından “Suudi Arabistan”ın yatırım yapması halinde ilk ziyaret edeceği ülke olabileceğini” belirten Trump, Selman ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.Görüşmede, bin Selman, “gelecek 4 yıl içinde ABD”deki yatırımlarını 600 milyar dolar değerinde genişletme” niyetini dile getirdi.Bu yatırımların hangi alanlarda olacağı bildirilmezken, Beyaz Saray”dan henüz görüşmeye ilişkin açıklama yapılmadı.Trump, 20 Ocak”ta yemin ederek göreve başlamasının ardından, “İlk yurt dışı gezisi genellikle İngiltere ile olmuştur ama geçen sefer bunu Suudi Arabistan”a yapmıştım çünkü 450 milyar dolar değerinde ürünümüzü almayı kabul etmişlerdi. Eğer Suudi Arabistan 450 ya da 500 milyar dolar daha almak isteseydi muhtemelen giderdim.” şeklinde konuşmuştu.- RUBİO”DAN SUUDİ ARABİSTAN VE BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ”YLE GÖRÜŞMELERÖte yandan, ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, yeni Dışişleri Bakanı Marco Rubio da bin Selman ile telefonda görüştü.Görüşmede ikili ilişkileri ele alan Rubio ve bin Selman, Suriye, Lübnan ve Gazze”deki durumu değerlendirdi.Rubio ayrıca “Suudi Arabistan”ın bölgesel barış ve istikrarı destekleme yönündeki ortaklık ve çabalarını” takdirle karşıladığını ifade etti.Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayid Al Nahyan ile de görüşen Rubio, Gazze”deki ateşkes ve insani yardım konularını ele aldı.İkili, Gazze”de ateşkes sonrası planlamanın ilerletilmesi için daha fazla görüşülmesinin önemini vurguladı.

Source: Www.star.com.tr


“Putin”in kazanmasına izin veremeyiz”

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte Ukrayna ya verilen desteğin arttırılması gerektiğini yinelerken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin in Kuzey Kore ve Çin liderlerine kazandırmasına ve Putin in kazanmasına izin vermemeleri gerektiğini söyledi. Davos taki Dünya Ekonomik Forumu nda Ukrayna konusunun ele alındığı bir etkinlikte konuşan Rutte, Ukrayna ya desteğimizi gerçekten arttırmalıyız dedi. Ancak Rutte, Ukrayna nın ön cephe hattının yanlış yönde ilerlediğini vurguladı. NATO üyesi ülkelerin savunma harcamalarını artırma ihtiyacı konusunda gerçekten bir kriz modunda olduklarını belirten Rutte, üye ülkelerin asgari harcama sınırı olan yüzde 2 den çok daha üst seviyede harcama yamalarını beklediğini bildirdi.

Source: Habertürk


Çin”de hükümetin ekonomik açıklamaları Asya borsalarında risk iştahını destekliyor

Çin”de yetkililerin pay piyasalarını canlandırmanın hükümet çapında bir çaba olduğu yönündeki açıklamaları Asya tarafında risk iştahını destekledi. Çin Menkul Kıymetler Düzenleme Komisyonu Başkanı Wu Qing, yaptığı açıklamada, halka açık şirketlerin hissedar getirilerini iyileştirmek için daha fazla hisse senedi geri alımı yapmaları ve temettülerini artırmaları için teşvik edileceğini söyledi.
Analistler, ABD yönetiminin uygulayacağını söylediği ticari tarifelerin ülkedeki şirketlerin kârlarını etkileyeceğine işaret ederek, hükümetin pay piyasalarında ortaya çıkabilecek zayıflıkları dengelemek istediğini belirtti. Güney Kore”de siyasi kriz risk algısını yükseltiyor Güney Kore”de ise 3 Aralık”ta sıkı yönetim ilanına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında devlet başkanlığı görevinden uzaklaştırılan ve 19 Ocak”ta tutuklanan Yoon Suk Yeol, savcılığa sevk edilirken, ülkedeki siyasi kriz, risk algısının yüksek kalmasında etkili oluyor. Bugün bölgede açıklanan verilere göre, Japonya”da aralık ayına ilişkin dış ticaret dengesi 130,9 milyar yen fazla ile tahminlerin üzerinde gerçekleşti. Borsada durum…
Söz konusu gelişmelerle, Japonya”da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,8 yükselişle 39.958 puandan ve Güney Kore”de Kospi endeksi yüzde 1,2 azalışla 2.515 puandan kapandı. Şu sıralarda Hong Kong”da Hang Seng endeksi yüzde 0,5 değer kaybıyla 19.685 puandan, Çin”de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,7 yükselişle 3.235 puandan işlem görürken, Hindistan”da Sensex endeksi ise yüzde 0,2 artışla 76.562 puanda bulunuyor.

Source: Dünya Gazetesi


Hindistan, Pakistan ve Bangladeş”i, Trump”ın ikinci döneminde zorlu bir dış politika sınavı bekliyor

Kasım 2024″teki başkanlık seçimlerinde yeniden seçilmesi sonrası Donald Trump, 20 Ocak”ta Washington”daki yemin töreniyle göreve başladı.

Trump”ın tarife tehditleri küresel ticarette tedirginliği artırıyorTrump”ın ikinci dönemi: Çin-ABD ilişkilerinde yeni bir viraj

2017-2021″de ilk görevi sonrası “Trump 2.0” şeklinde nitelendirilen yeni dönemde, Washington”ın Asya”daki müttefikleri hem merak hem de endişe içinde.

Uzmanlar, ABD Başkanı Donald Trump”ın ikinci döneminde Hindistan, Pakistan ve Bangladeş ile ilişkilerin seyrine dair görüşlerini AA muhabiriyle paylaştı.

İsveç”teki Uppsala Üniversitesi”nde Barış ve Çatışma Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ashok Swain, “Trump”ın yenilenen başkanlığında Hindistan”ın Hint-Pasifik stratejisindeki rolünün artması muhtemelen Çin”i dengelemeye bağlı olacaktır.” dedi.

Swain, “Hindistan”ın Çin”e karşı ABD şartlarına göre çatışmacı bir tutum benimsemesini beklemek, diğer bölgesel aktörler ve güçlerle samimi bağlar sürdürmek de dahil olmak üzere daha geniş dış politika hedeflerini zorlayabilir.” diye konuştu.

ABD-Çin rekabetinin dolaylı olarak Hindistan”ın yararına olsa da potansiyel olumsuzluklar barındırdığını dile getiren Swain, “Özellikle Çin ile sınır gerilimleri konusunda ABD”nin Hindistan”a daha fazla destek vermesi, çatışmayı caydırmak yerine tırmandırabilir.” şeklinde konuştu.

Swain, Trump yönetiminin “Önce Amerika” yaklaşımını yansıtacak şekilde Hindistan”ın sınır güvenliğine doğrudan müdahil olması veya tutarlı kaynaklar sağlamasının pek olası olmadığının altını çizerek, “ABD”nin desteğine aşırı güvenmek Hindistan”ın uzun vadeli bağlantısızlık stratejisini de tehlikeye atabilir ve ulusal çıkarlarına her zaman hizmet etmeyebilecek daha geniş bir ABD-Çin rekabetine girme riskini doğurabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

Swain, Hindistan”ın savunma tedarik politikaları da dahil olmak üzere Rusya ile tarihsel bağlarının ABD için diplomatik zorluk teşkil ettiğini belirterek, “Trump yönetimi Hindistan”ı yabancılaştırmaktan kaçınmak için pragmatik bir yaklaşım benimseyebilir ancak Rusya-ABD ilişkilerinin daha da kötüleşmesi halinde bu esneklik sınırlı kalabilir. S-400 sistemlerinin satın alınması Hindistan”ı CAATSA (Amerika”nın Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası) kapsamında ABD yaptırımlarına maruz kalma riskiyle karşı karşıya bırakıyor.” ifadelerini kullandı.

ABD”nin, Rusya ile ilişkilerini azaltması için Yeni Delhi”ye baskı yapabileceğini vurgulayan Swain, bu baskının iki ülke arasında gelişen ortaklıkta sürtüşmelere yol açabileceğini kaydetti.

Swain, Trump yönetiminin, özellikle de stratejik çıkarlar söz konusu olduğunda, dış politika gündeminde insan haklarına öncelik vermesinin olası görünmediğini dile getirerek, “Hindistan”da azınlıklara karşı artan nefret suçları ülkenin demokratik imajını zedelerken, ABD jeopolitik ittifakını korumak için bu sorunları büyük ölçüde görmezden gelebilir.” dedi.

Trump yönetiminin geçmişte Hindistan-Pakistan anlaşmazlıklarında arabuluculuk yapma girişimlerinin Yeni Delhi”de şüpheyle karşılandığını hatırlatan Swain, bu durumun, Hindistan”ın Pakistan ile anlaşmazlıklarını uluslararası bir mesele haline getirme konusundaki isteksizliğini yansıttığını söyledi.

Swain, ABD”nin Hindistan ile derinleşen ilişkilerinin bölgesel gerilimleri daha da arttırabileceğine dikkati çekerek, “Hindistan”a doğru daha güçlü bir yöneliş Pakistan”ı daha da yabancılaştırarak Çin ve Rusya”ya yaklaştırabilir ve ABD”nin Güney Asya”da nüfuzunu sürdürme çabalarını zorlaştırabilir.” diye konuştu.

“Cesaretlenen bir Hindistan, Pakistan için büyük bir güvenlik endişesi olacak”

İsminin açıklanmasını istemeyen Pakistan hükümetinden üst düzey yetkili, “ABD Pakistan”ı zor durumda bırakacak ve iki ülkenin yakınlaşma şansı çok düşük. İki ülkenin ilişki geliştirebileceği en acil konu terörle mücadelede işbirliği olacaktır.” şeklinde konuştu.

Yetkili, ABD”nin Hindistan”a karşı güçlü bir eğilimi olduğuna dikkati çekerek, “Cesaretlenen bir Hindistan, Pakistan için büyük bir güvenlik endişesi olacak ve bu durum İslamabad ile Washington arasında temel bir tartışma konusu haline gelecek.” ifadelerini kullandı.

ABD”nin Cammu Keşmir anlaşmazlığına müdahil olacağını düşünmediğini dile getiren yetkili, “Bir önceki döneminde bile Trump, sadece arabulucu olabileceğini söyledi ve daha ileriye gitmedi. Bu sefer bu bile gerçekleşmeyecek.” değerlendirmesinde bulundu.

Yetkili, Trump yönetiminin ABD”de etkili Pakistan diasporasından İmran Han”ın cezaevinden çıkarılması için baskı göreceğini vurgulayarak, “Ancak Washington ve İslamabad”daki muhataplar bir orta yol bulacaktır. İmran Han”ın ev hapsine alınacağı söylentileri de bu arka kanalın bir parçası.” dedi.

Trump”ın Çin”e karşı duyduğu nefretin çok açık olduğuna dikkati çeken yetkili, “Pakistan, ABD ile ticaretini arttırmak istiyorsa, Amerikan şirketlerine kazançlı anlaşmalar sunmak zorunda kalacaktır. Bana sorarsanız Pakistan, ABD”nin radarına girmek için Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru”nun ikinci fazını hızlandırmaya çalışacaktır.” diye konuştu.

“Pakistan”ın dışlanması, ABD”nin bölgesel politikalarını baltalayabilir”

Karaçi”deki Bahria Üniversitesinin İnsan ve Toplum Bilimleri bölümünde görev yapan Doç. Dr. Sidra Khan, Trump”ın ikinci döneminde ABD-Pakistan ilişkilerinin gidişatının muhtemelen terörle mücadele, bölgesel istikrar ve Pakistan”ın jeopolitik hizalanması gibi kilit stratejik önceliklere bağlı olacağına işaret etti.

Khan, ABD ile Hindistan arasında gelişen ortaklığın Pakistan-ABD ilişkilerinde potansiyel bir dengesizliğe ilişkin haklı endişeleri doğurduğunu vurgulayarak, “Silah satışları, istihbarat paylaşımı ve ortak askeri tatbikatlar da dahil olmak üzere ABD”nin Hindistan ile savunma alanında geliştirdiği işbirliği, özellikle Hindistan ile uzun süredir devam eden gerginlikler ışığında Pakistan”ın güvenlik hesaplarını doğrudan etkiliyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Bu durumun Güney Asya”daki kırılgan barışı daha da istikrarsızlaştırdığına dikkati çeken Khan, “Hindistan”a orantısız bir odaklanma sadece Pakistan”ı yabancılaştırmakla kalmaz, aynı zamanda güvensizliği körükleyerek ve Pakistan”ı başka yerlerdeki ittifakları güçlendirmeye teşvik ederek ABD”nin bölgedeki daha geniş hedeflerini de baltalayabilir.” ifadelerini kullandı.

Khan, ABD”nin Cammu Keşmir anlaşmazlığı da dahil olmak üzere Pakistan-Hindistan ihtilafında tarihsel olarak tutarsız bir rol oynadığını, Washington”un sınırlı arabuluculuk ile stratejik tarafsızlık arasında gidip geldiğini aktardı.

Trump”ın Cammu Keşmir meselesindeki arabuluculuk teklifini Hindistan”ın reddettiğini anımsatan Khan, ancak buna rağmen Çin”e karşı ortak stratejik hedefler doğrultusunda Washington ile Yeni Delhi arasındaki yakınlaşmanın devam ettiğini vurguladı.

Khan, Trump”ın önceki döneminde Cammu Keşmir”deki insan hakları ihlalleri gibi hassas konularda Hindistan”a baskı yapma konusunda isteksiz davrandığını, bu sebeple Pakistan”ın ABD”nin arabuluculuk rolüne şüpheyle yaklaştığını dile getirdi.

İmran Han”ın hapsedilmesi ve bunun sonucunda Pakistan”da ortaya çıkan siyasi istikrarsızlığın ABD ile ilişkiler üzerinde derin etkiler oluşturduğunu dile getiren Khan, “Tarihsel olarak Washington, Pakistan ile ilişkilerinde demokratik süreçler yerine stratejik çıkarlara öncelik verdi. ABD, genellikle ordu destekli hükümetlerle ilişkilerini sürdürdü ya da siyasi çalkantılara pragmatik bir bakış açısıyla yaklaştı.” dedi.

Khan, Trump”ın yeni döneminde terörle mücadele ve bölgesel güvenlik gibi stratejik zorunluluklara daha geniş bir şekilde odaklanılacağını, Pakistan”daki demokratik süreçler veya insan hakları ihlalleri konusunda sağlam bir duruş sergileme olasılığının sınırlı göründüğünü anlattı.

“Pakistan, ABD”ye nazaran Çin”e daha yakın” vurgusu

Gazeteci Javed Rana, ABD”nin Pakistan’a ilgisinin Çin’i baskılamak için Pakistan üzerindeki etkisini kullanmakla sınırlı olduğunu dile getirerek, “Ancak Çin’in Pakistan’a yaptığı büyük yatırımlar göz önüne alındığında, bu Pakistan için ekonomik egemenliğini feda etmek anlamına gelecektir ve bunu yapması da pek olası görünmüyor.” diye konuştu.

Pakistan”ın zamanla askeri donanım ve teknolojide Çin’e bağımlı hale geldiğini, savaş uçakları, füze programları ve askeri gemiler dahil olmak üzere birçok alanda Pekin”in İslamabad”a önemli destek sağladığını vurgulayan Rana, bu nedenle Pakistan’ın ABD’nin isteklerini dikkate alma konusunda isteksiz davranabileceğini kaydetti.

Bangladeş, ABD”nin Asya”daki önemli ortaklarından biri

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nazmul İslam da Trump yönetiminin ilk önceliğinin ABD”nin Hint-Pasifik bölgesindeki ulusal çıkarlarını ilerletmek olacağına işaret ederek, “Özellikle Bangladeş”te Çin”in yükselişini engellemeye yönelik stratejileri güçlendirecektir.” şeklinde konuştu.

İlk döneminde büyük ölçüde Modi ile kişisel ilişkileri nedeniyle Trump”ın bölgeyi Hindistan”ın gözünden görmeye çok daha yakın olduğu yorumunu yapan İslam, Çin”in bölgede artan etkisine karşı koyabilme kapasitesi açısından Hindistan”ın ABD için stratejik öneme sahip olduğunu belirtti.

İslam, Trump”ın özellikle Hint-Pasifik bölgesinde artan Çin”in etkisine karşı koymaya öncelik vermeye devam edeceğini, bunun da Bangladeş”in hem ABD hem de Çin ile dengeli bir ilişki sürdürmesini zorlaştıracağını vurgulayarak, Yunus liderliğindeki geçici hükümetin bu tür bir denge arayışına girmesinin Washington”dan ciddi bir tepki görebileceğini kaydetti.

Trump”ın Modi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin gibi liderlerle kişisel yakınlığına rağmen, daha geniş ulusal güvenlik çıkarlarından ödün vermesinin pek olası olmadığını vurgulayan İslam, ABD”nin Pakistan, Bangladeş, Myanmar ve Sri Lanka gibi diğer Güney Asya ülkeleriyle de ilişkilerini koruyacağını dile getirdi.

İslam, yeni dönemde ABD-Bangladeş ilişkilerinin şekillendirilmesinde Yunus yönetiminin tutumunun çok önemli bir rol oynayacağının altını çizerek, “ABD”nin Bangladeş”e yaklaşımını elde edebileceği faydalara göre değerlendirmesi muhtemeldir. Hindistan etkisi bu ilişkilerde bir rol oynayabilecek olsa da Trump”ın nihai odak noktası, ABD”nin Bangladeş”teki ulusal güvenlik çıkarlarını korumak ve bunları ittifaklar ya da kişisel bağlardan üstün tutmak olacaktır.” ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


MSB kaynaklarından Suriye mesajı: TSK”nın görevi devam etmektedir

Milli Savunma Bakanlığı”nda basın bilgilendirme toplantısı düzenlendi.Türk Silahlı Kuvvetlerinin, terörü kaynağında yok etme stratejisi çerçevesinde sürekli ve kapsamlı olarak operasyonlar gerçekleştirdiği belirtildi.Irak”ın ve Suriye”nin kuzeyi dahil, son bir haftada 69 teröristin etkisiz hale getirildiği açıklandı.Bilgilendirmeye göre; 1 Ocak”tan bugüne kadar ise 64″ü Irak”ın, 157″si Suriye”nin kuzeyinde olmak üzere etkisiz hale getirilen terörist sayısı 221″e yükseldi.HUDUT GÜVENLİĞİSon bir haftada hudutlardan yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 105 kişi yakalandı.1 Ocak”tan itibaren yakalanan kişi sayısı 320 oldu.5 bin 130 kişinin yasadışı geçişi engellendi.Öte yandan terör örgütünde çözülme de devam etti, 1 PKK”lı terörist Cizre Hudut karakoluna teslim oldu.Ayrıca hafta içerisinde hudutlarda yapılan operasyonlarda 135 kilodan fazla uyuşturucu ele geçirildi.”SINIRLARIMIZA TEHDİT OLUŞTURAN TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRMEKTE KARARLIYIZ”Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Aktürk, düzenlediği haftalık bilgilendirme toplantısında, Suriye”deki gelişmelere de değinerek şunları ifade etti: “Terör örgütü PKK/PYD/YPG/SDG”nin uyguladığı baskı ve şiddet sebebiyle Suriye halkı zorla yerinden edilmiş, toprakları terör örgütleri tarafından işgal edilerek doğal kaynakları sömürülmektedir. Yeni bir dönemin başladığı Suriye”de; işgal edilen toprakların terör örgütlerinden kurtarılarak gerçek sahiplerine verilmesi, göçe zorlanan Suriye halkının gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde geri dönüşlerinin sağlanması gerektiğini, Suriye”nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile sınırlarımıza tehdit oluşturan PKK/PYD/YPG/SDG ve DEAŞ”ın Suriye ve Irak”taki tüm unsurlarına karşı aldığımız önleyici ve yok edici tedbirlerle mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha vurguluyoruz”.”KALICI ATEŞKESİN SAĞLANMASINI TEMENNİ EDİYORUZ”Aktürk, Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes mutabakatına ilişkin şunları söyledi:Hamas ve İsrail arasında varılan ateşkes mutabakatına hassasiyetle riayet edilmesi ve kalıcı ateşkes sağlanmasını temenni ediyoruz. Aylardır zulme uğrayan Gazze”ye, insani yardımların kesintisiz ve yeterli şekilde ulaştırılması; iki devletli çözüm temelinde, adil ve kalıcı bir barışa yönelik sürecin başlatılması konusunda uluslararası toplum üzerine düşen sorumluluğu bir an evvel yerine getirmelidir. Ülkemiz, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Filistin halkının yanında olmaya devam edecektir.Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları cevapladı.GKRY”NİN 5. PARSELDE SONDAJ ÇALIŞMASI İÇİN NAVTEX YAYIMLAMASIMilli Savunma Bakanlığı kaynakları, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi”nin Türk kıta sahanlığına yakın bir noktada bulunan 5″inci parselde sondaj çalışması için Navtex yayımlamasıyla ilgili sorular üzerine de şunları söyledi:”GKRY tarafından yayımlanan seyir ikazı, Deniz Yetki Alanımızın dışında ve 11,5 mil yani yaklaşık 22 kilometre güneyinde bulunmaktadır. Bu kapsamda, bahse konu geminin 19 Ocak 2025 tarihinde başlayan faaliyetlerini yakından takip etmekteyiz. Ülkemizin ve KKTC”nin hak ve menfaatleri kararlılıkla savunulmaya devam edilecek, kıta sahanlığımıza karşı yapılacak ihlal sahada derhal engellenecektir Devletimiz herkesten fazla bilir. Konuyu tüm boyutlarıyla değerlendirerek atılması gereken adımları belirler. Zamanı gelince o adımları atar”.”KIŞLASIZ BEDELLİ ASKERLİĞE” YÖNELİK HERHANGİ BİR ÇALIŞMASI BULUNMAMAKTADIR”Bakanlık kaynakları, Kışlasız Bedelli Askerlik ile ilgili iddialara ilişkin olarak da “7179 sayılı Askeralma Kanunu”nun 9″uncu maddesinin birinci fıkrası hükümlerine göre bedelli askerlik hizmetine tabi olanların temel eğitim süresi bir aydır. Bakanlığımızın temel askerlik eğitiminin kaldırılmasına yani “kışlasız bedelli askerliğe” yönelik herhangi bir çalışması bulunmamaktadır” dedi.”TSK”NIN SURİYE”DEKİ GÖREVİ DEVAM ETMEKTEDİR”Bakanlık kaynakları, Suriye”deki son durum ve TSK”nın bölgedeki faaliyetlerine ilişkin sorulara yönelik de şu bilgileri paylaştı:Suriye Ordusu”nun savunma ve güvenlik kapasitesinin güçlendirilmesi kapsamında Suriye yönetimiyle temas ve karşılıklı çalışmalarımız devam etmektedir.Terör örgütünün işgal ettiği bölgelerin gerçek sahipleri olan yerel halkın terör örgütüne daha fazla tahammülü kalmamıştır. Topraklarını işgal eden örgütün derhal topraklarından çıkmasını istemektedirler.Ayrıca, TSK”nın Suriye”deki görevi devam etmektedir. İhtiyaçlara göre; Suriye”de bulunan birliklerimizin konuş değişikliğine gitmesi veya farklı bölgelerde görevlendirilmeleri söz konusu olabilir.”EN SON TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLİNCEYE KADAR MÜCADELEMİZ KARARLILIKLA DEVAM EDECEK”Bakanlık kaynakları, kilidin kapatılmasının ardından Irak”ın kuzeyindeki son duruma ilişkin sorular üzerine şunları kaydetti:Daha önce kilidin kapatıldığını ve bölgede yapılacak işlerin henüz bitmediğini ifade etmiştik. Bununla birlikte kontrol altına aldığımız bölgede arama-tarama faaliyetlerimiz devam etmektedir. Tespit ettiğimiz mağara, sığınak, barınak ve depoları kullanılamaz hale getirmeye devam ediyoruz. Ayrıca terör örgütü tarafından çok miktarda tuzaklanan mayın/EYP”leri tespit ve imha faaliyetlerimiz sürmektedir.Bu faaliyetlerin yanı sıra orada görev yapan birliklerimizin emniyetine yönelik tahkimat faaliyetlerimiz devam etmektedir. Çalışmalarımız Iraklı makamlarla koordineli şekilde sürmektedir. Harekat icra ettiğimiz bölgenin güneyinde ve yerleşim yerlerinde onların da tedbirler almakta olduğunu memnuniyetle müşahede etmekteyiz.Ayrıca, Pençe-Kilit bölgesinin güneyinde bulunan teröristlere karşı operasyonlarımız sürmektedir. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir.

Source: Www.star.com.tr


Rutte”den açık uyarı: Bize trilyonlara mal olur

Rutte, İsviçre”nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu”nun (WEF) 55. Yıllık Toplantıları kapsamındaki “Önce Ülkeniz – Bizimle Kazanın” başlıklı panelde Ukrayna”da süren savaş ve NATO”nun savunma harcamaları hakkında değerlendirmelerde bulundu.Kiev”e desteğin azalmadan sürmesi gerektiği çağrısını yineleyen Rutte, “Devam etmekte olan savaşın yörüngesini değiştirmek zorundayız ve bildiğimiz kadarıyla cephe hattı yanlış yönde ilerliyor, doğudan batıya doğru gidiyor.” dedi.Ukrayna”nın yenilgisinin ittifaka çok daha büyük bir yük getireceğine işaret eden Rutte, “Ukrayna kaybederse, NATO”nun caydırıcılığını yeniden tesis etmek milyarlara değil trilyonlara mal olacaktır.” diye konuştu.Rutte, ittifak üyesi ülkeleri “daha sonra savunulamaz bir maliyetle karşılaşmaktansa şimdi savunma harcamalarını ve üretimini artırmaya” davet etti.- “KÖTÜ BİR ANLAŞMA, PUTİN”İN KUZEY KORE, İRAN VE ÇİN LİDERLERİYLE BEŞLİK ÇAKMASI ANLAMINA GELİR”Rutte, Ukrayna”da devam eden savaşı “sadece bir Avrupa meselesi olarak değil, Çin, Kuzey Kore, İran ve Rusya gibi ülkeleri de kapsayan küresel bir jeopolitik mücadele” olarak nitelendirerek, “21. yüzyılda bir ülkenin diğerini işgal etmesine ve sömürgeleştirmeye çalışmasına izin veremeyiz. O günleri geride bıraktık.” ifadesini kullandı.”Kötü bir anlaşma, Rusya Devlet Başkanı”nın (Vladimir Putin) Kuzey Kore, İran ve Çin liderleriyle beşlik çakması anlamına gelir.” uyarısında bulunan Rutte, böylesi bir durumun hem jeopolitik açıdan hem de NATO için “büyük bir hata olacağını” söyledi.Ukrayna”nın NATO üyeliği konusuna da değinen Rutte, Kiev”i eninde sonunda İttifak”a dahil etme kararlılığını yineledi ve Putin”in herhangi bir ülkenin katılımına “veto hakkı olmadığının” altını çizdi.- UKRAYNA”DA BARIŞ “SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMALI”Rutte, gelecekte yapılacak herhangi bir barış anlaşmasının “sürdürülebilir olması” gerektiğine işaret ederek, “Putin”in bir daha asla ve asla Ukrayna”nın bir kilometrekaresini bile almaya çalışmayacağından emin olmalıyız.” şeklinde konuştu.Bazı siyasetçilerin “varsayımsal barış şartlarını” müzakere etme eğilimine yönelik eleştirilerini dile getiren Rutte, “Buradaki risk, masaya oturmadan Putin ile müzakere etmeye başlamamız ve onun Moskova”dan şartları dikte etmesine izin vermemizdir.” dedi.Rutte, bunun Ukrayna”nın pozisyonunu zayıflatabileceğine dikkati çekerek, bunun yerine Ukrayna”nın barış görüşmelerine başlamadan önce mümkün olan en güçlü konuma getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.- “SORUN, AVRUPA”DA”İttifak ülkelerinin savunma harcamalarını acilen artırmadıkları takdirde NATO”nun “uzun vadeli güvenlik riski altında olduğu” uyarısında bulunan Rutte, “Trump haklı. Sorun ABD”de değil, sorun, Avrupa”da.” diye konuştu.Rutte, birçok NATO üyesinin gayrisafi yurt içi hasılalarının (GSYH) yüzde 2″si oranındaki savunma harcaması kriterini henüz karşılayamadığını hatırlatarak, bir taraftan da bu hedefin de NATO”nun savunma kapasitesini sürdürmek için “neredeyse yeterli olmadığını” söyledi.Öte yandan, ABD için de savunma harcamaları konusunda eksiklikler olduğuna işaret eden Rutte, “Çin şu anda ABD”den daha hızlı üretim yapıyor. California”dan Ankara”ya kadar tüm NATO”nun ancak bir yılda yaptığı mühimmat üretimini Rusya 3 ayda yapıyor.” ifadelerini kullandı.Trump yönetiminin Kiev”e yardımları azaltması halinde Avrupa”nın mali yükün daha fazlasını üstlenmeye hazır olması gerektiğini belirten Rutte, “Çünkü şu anda (ABD) Avrupalılardan daha fazla ödüyorlar.” şeklinde konuştu.

Source: Www.star.com.tr