Türkiye-Azerbaycan kardeşliği uzay yolunda
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, her alanda ilişkilerini güçlendirecek adımlar atan iki ülke, bilim ve teknolojinin yanı sıra uzay ve havacılık sektörlerinde de ortak çalışmalarını artırmaya yönelik projelerini uygulamaya alıyor.2022 yılında TEKNOFEST Bakü ile başlayan ve 2023″te Bakü”deki 74. Uluslararası Uzay Kongresi”nde (IAC) Türkiye”nin 2026 için ev sahibi olacağının açıklandığı programla pekişen birlikteliklere uzay sektörü de dahil oldu.Azerbaycan Uzay Ajansı (Azercosmos) ile Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM) arasında imzalanan “Startech” işbirliği kapsamında Azerbaycan”ın 6 üniversitesindeki gençlerden oluşan 26 kişilik heyet Bursa, Ankara ve İstanbul”da savunma ve teknolojinin önde gelen şirketlerini gezdi.14 Mart”ta başlayan ve bugüne kadar devam eden program kapsamında astronotlar Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever ile de tanışma imkanı bulan heyet, işbirliği kapsamında GUHEM”de 2 günlük eğitim aldı.- “GERÇEKTEN GURURLANDIK”Azercosmos Bilim ve Yükseköğretim ile Devlet Ajansı Yükseköğretim Kurumlarıyla İş Bölümü Müdürü Doç. Dr. Elza Samedli, projenin temel amacının Türkiye”nin teknoloji alanında en iyi kurumlarını incelemek olduğunu söyledi.Burada bilgisayar, yazılım ve yapay zeka çalışmalarını görme imkanı bulduklarını belirten Samedli, Türk kurumlarıyla uzun süreli staj programlarını yapmak için de görüştüklerini bildirdi.Samedli, bunun gelecekte iki ülke arasında işbirliklerini kurmak için bir “temel atma programı” olduğuna işaret ederek, iki ülkenin her zaman kardeş olduğu sözünü yerinde deneyimlediklerini dile getirdi.Karabağ Savaşı”nda bu kardeşliği yakından hissettiklerini vurgulayan Samedli, şöyle devam etti:”Ekipte babası şehit olan 3 evladımız var. Onlar Türkiye”deki savunma sanayisi ürünlerini gördükçe çok duygulandı. Biz de gerçekten tek bir millet olduğumuzu hissettik. Babası şehit olan evlatlarımızdan biri bana ASELSAN ve HAVELSAN”daki sunumlardan sonra “Başlangıçtan beri böyle muhteşem bir teknolojiye sahip olsaydık, çok daha az şehit verirdik.” dedi. Hiç kimse savaş olsun istemez, hepimiz barıştan yanayız ama bir ülkenin gücü kesinlikle savunma sanayisinden geçiyor. Gerçekten gururlandık. Sunumlardan sonra öğrencilerimiz yüksek sesle alkışladı. Sunumu yapan kişi dahi şaşırdı, “Başarılarımızı bu kadar yüksek takdir eden kimseyi görmedik.” dediler. Öğrencilerimiz alkışları gurur hislerinden kaynaklanıyor. Biz hiçbir zaman Türkiye ile Azerbaycan”ı ayırmadık. Türkiye ne kadar güçlü olursa Türk dünyası o kadar güçlü olur. Türkiye”nin başarılarını gördükçe çok mutlu oluyoruz.”Samedli, kendisinin 30 yıl önce Azerbaycan”dan Türkiye”ye eğitim için gelen ilk öğrenci grubunda olduğunu anımsatarak, şimdi öğrencilerini buraya getirmenin gururunu yaşadığını ve Türkiye ile işbirliği ne kadar sıkı olursa her iki ülkenin de o kadar faydalanacağını sözlerine ekledi.- “AZERBAYCAN VE TÜRKİYE”NİN KARDEŞLİK İŞBİRLİĞİ ÖNEMLİ”Azercosmos Kosmik Akademi Müdürü İmran Muhtarov da iki ülke arasındaki kardeşlik ilişkilerinin çeşitlenerek güçlendiğini ifade etti.Program kapsamında Türkiye”nin savunma, uzay ve teknoloji alanında önde gelen şirketlerini ziyaret ettiklerini belirten Muhtarov, “Azerbaycan ve Türkiye arasındaki kardeşlik işbirliği çok önemli. Öğrenciler, üniversiteler, şirketler birbirini tanıma imkanı buluyor. Milli kozmik ekosistemin kurulması için bilgi ve tecrübe ediniyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.Karabağ Savaşı”nda şehit düşen Tümgeneral Babek Samidli”nin oğlu Metlep Samidli de birkaç gündür Türkiye”de savunma ve uzay alanında tecrübe edindiklerini anlattı. Türkiye”de savunma sanayisinin gelişmiş olduğuna dikkati çeken Samedli, Karabağ Savaşı”nda BAYRAKTAR İHA”ları gördüklerinde de anladıklarını söyledi.- “İNŞALLAH DİĞER ÜLKELER DE BU PROJEYE DAHİL OLACAK”GUHEM Genel Müdürü Halit Mirahmetoğlu da imzaladıkları protokol çerçevesinde öğrencilerin GUHEM”de havacılık ve uzayın temelleri konulu eğitim aldığını aktardı.Özellikle Azerbaycan”ın Türkiye”ye bu eğitimler için sık sık geleceğini bildiren Mirahmetoğlu, şunları kaydetti:”Biz geçen yıl Türk Devletleri Teşkilatı ile başladığımız programlarla birlikte Azerbaycan”ın yanı sıra Kırgızistan, Özbekistan, Kazakistan gibi kardeş ülkelerden gelen pek çok öğrenciyi ağırladık. İnşallah diğer ülkeler de bu projeye dahil olacak ve çok daha fazla kişiyi Türkiye”nin Milli Teknoloji Hamlesi”nde edindiğini tecrübeleri aktarmak için buraya getirme fırsatı bulacağız.”
Source: Www.star.com.tr
Türkiye-Azerbaycan kardeşliği uzay yolunda
2022 yılında TEKNOFEST Bakü ile başlayan ve 2023″te Bakü”deki 74. Uluslararası Uzay Kongresi”nde (IAC) Türkiye”nin 2026 için ev sahibi olacağının açıklandığı programla pekişen birlikteliklere uzay sektörü de dahil oldu.
Azerbaycan Uzay Ajansı (Azercosmos) ile Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM) arasında imzalanan “Startech” işbirliği kapsamında Azerbaycan”ın 6 üniversitesindeki gençlerden oluşan 26 kişilik heyet Bursa, Ankara ve İstanbul”da savunma ve teknolojinin önde gelen şirketlerini gezdi.
14 Mart”ta başlayan ve bugüne kadar devam eden program kapsamında astronotlar Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever ile de tanışma imkanı bulan heyet, işbirliği kapsamında GUHEM”de 2 günlük eğitim aldı.
“Gerçekten gururlandık”
Azercosmos Bilim ve Yükseköğretim ile Devlet Ajansı Yükseköğretim Kurumlarıyla İş Bölümü Müdürü Doç. Dr. Elza Samedli, projenin temel amacının Türkiye”nin teknoloji alanında en iyi kurumlarını incelemek olduğunu söyledi.
Burada bilgisayar, yazılım ve yapay zeka çalışmalarını görme imkanı bulduklarını belirten Samedli, Türk kurumlarıyla uzun süreli staj programlarını yapmak için de görüştüklerini bildirdi.
Samedli, bunun gelecekte iki ülke arasında işbirliklerini kurmak için bir “temel atma programı” olduğuna işaret ederek, iki ülkenin her zaman kardeş olduğu sözünü yerinde deneyimlediklerini dile getirdi.
Karabağ Savaşı”nda bu kardeşliği yakından hissettiklerini vurgulayan Samedli, şöyle devam etti:
“Ekipte babası şehit olan 3 evladımız var. Onlar Türkiye”deki savunma sanayisi ürünlerini gördükçe çok duygulandı. Biz de gerçekten tek bir millet olduğumuzu hissettik. Babası şehit olan evlatlarımızdan biri bana ASELSAN ve HAVELSAN”daki sunumlardan sonra “Başlangıçtan beri böyle muhteşem bir teknolojiye sahip olsaydık, çok daha az şehit verirdik.” dedi. Hiç kimse savaş olsun istemez, hepimiz barıştan yanayız ama bir ülkenin gücü kesinlikle savunma sanayisinden geçiyor. Gerçekten gururlandık. Sunumlardan sonra öğrencilerimiz yüksek sesle alkışladı. Sunumu yapan kişi dahi şaşırdı, “Başarılarımızı bu kadar yüksek takdir eden kimseyi görmedik.” dediler. Öğrencilerimiz alkışları gurur hislerinden kaynaklanıyor. Biz hiçbir zaman Türkiye ile Azerbaycan”ı ayırmadık. Türkiye ne kadar güçlü olursa Türk dünyası o kadar güçlü olur. Türkiye”nin başarılarını gördükçe çok mutlu oluyoruz.”
Samedli, kendisinin 30 yıl önce Azerbaycan”dan Türkiye”ye eğitim için gelen ilk öğrenci grubunda olduğunu anımsatarak, şimdi öğrencilerini buraya getirmenin gururunu yaşadığını ve Türkiye ile işbirliği ne kadar sıkı olursa her iki ülkenin de o kadar faydalanacağını sözlerine ekledi.
“Azerbaycan ve Türkiye”nin kardeşlik işbirliği önemli”
Azercosmos Kosmik Akademi Müdürü İmran Muhtarov da iki ülke arasındaki kardeşlik ilişkilerinin çeşitlenerek güçlendiğini ifade etti.
Program kapsamında Türkiye”nin savunma, uzay ve teknoloji alanında önde gelen şirketlerini ziyaret ettiklerini belirten Muhtarov, “Azerbaycan ve Türkiye arasındaki kardeşlik işbirliği çok önemli. Öğrenciler, üniversiteler, şirketler birbirini tanıma imkanı buluyor. Milli kozmik ekosistemin kurulması için bilgi ve tecrübe ediniyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.
Karabağ Savaşı”nda şehit düşen Tümgeneral Babek Samidli”nin oğlu Metlep Samidli de birkaç gündür Türkiye”de savunma ve uzay alanında tecrübe edindiklerini anlattı. Türkiye”de savunma sanayisinin gelişmiş olduğuna dikkati çeken Samedli, Karabağ Savaşı”nda BAYRAKTAR İHA”ları gördüklerinde de anladıklarını söyledi.
“İnşallah diğer ülkeler de bu projeye dahil olacak”
GUHEM Genel Müdürü Halit Mirahmetoğlu da imzaladıkları protokol çerçevesinde öğrencilerin GUHEM”de havacılık ve uzayın temelleri konulu eğitim aldığını aktardı.
Özellikle Azerbaycan”ın Türkiye”ye bu eğitimler için sık sık geleceğini bildiren Mirahmetoğlu, şunları kaydetti:
“Biz geçen yıl Türk Devletleri Teşkilatı ile başladığımız programlarla birlikte Azerbaycan”ın yanı sıra Kırgızistan, Özbekistan, Kazakistan gibi kardeş ülkelerden gelen pek çok öğrenciyi ağırladık. İnşallah diğer ülkeler de bu projeye dahil olacak ve çok daha fazla kişiyi Türkiye”nin Milli Teknoloji Hamlesi”nde edindiğini tecrübeleri aktarmak için buraya getirme fırsatı bulacağız.”
Source: Eda Koyuncu
9 ay sonra dünyaya dönen astronotların asıl çilesi şimdi başlıyor
ABD”li astronotlar Suni Williams ve Butch Wilmore, Boeing”in Starliner uzay aracında yaşanan teknik sorunlar nedeniyle 9 ay boyunca Uluslararası Uzay İstasyonu”nda (ISS) mahsur kaldı. Normalde sadece bir hafta kalmaları planlanan ikili, beklenmedik aksaklıklar nedeniyle Dünya”ya dönemedi.
Ancak uzun bekleyiş sona erdi. Wilmore ve Williams, ISS”den ayrıldıktan sonra yaklaşık 17 saatlik yolculuğun ardından Florida açıklarında okyanusa iniş yaptı. NASA”nın gönderdiği SpaceX Crew Dragon kapsülüyle geri dönen astronotlar, ilk müdahaleler için sağlık kontrolüne alındı.
ASTRONOTLARI ONLARCA SORUN BEKLİYOR
Uzayda aylarca süzülerek yaşamak insan vücudu üzerinde ciddi fiziksel ve biyolojik değişikliklere neden oluyor. Yerçekimsiz ortamdan Dünya”ya dönüş yapan astronotları kas kaybı; denge problemleri, bulanık görme ve psikolojik etkiler gibi birçok zorluk bekliyor. Ancak en dikkat çekeni, “bebek ayağı” sendromu…
BEBEK AYAĞI SENDROMU NEDİR?
Dünya”da sürekli yürüyen ve yerçekimine maruz kalan insanların ayak derisi zamanla sertleşir. Ancak uzayda ayaklar yere basmadığı için, astronotların tabanındaki sert deri yavaş yavaş dökülmeye başlar.
Eski NASA astronotu Leroy Chiao, bu durumu şöyle açıklıyor: “Uzayda altı ay ya da daha uzun süre kaldığınızda ayaklarınızdaki sert ve nasırlı deri soyulmaya başlar. Dünya”ya döndüğünüzde ayaklarınız bebek cildi gibi hassas hale gelir.”
Bu yüzden astronotların, ilk günlerde yere basmakta ve yürümekte oldukça zorluk çekmesi oldukça muhtemel. Ayak tabanlarının yeniden sertleşmesi haftalar hatta aylar sürebilir.
BAŞKA HANGİ SORUNLAR ORTAYA ÇIKIYOR?
Denge problemleri: Uzayda iç kulaktaki denge sistemi yerçekimsizliğe uyum sağlar. Ancak Dünya”ya dönüşte, ani değişim baş dönmesi ve mide bulantısına yol açar. Eski NASA astronotu Terry Virts, bu durumu “Dünyaya döndüğümde inanılmaz bir baş dönmesi yaşadım, ayakta durmak bile zordu” diye anlatıyor.
Kas ve kemik kaybı: Yerçekimsiz ortamda bacak kasları ve omurga kasları çalışmadığı için vücut bu kasları gereksiz görerek küçültmeye başlar. Buna “kas atrofisi” denir. Dünya”ya dönen astronotlar, haftalar süren fizik tedavi ve egzersizlerle eski kas kütlelerine kavuşmaya çalışır.
Kalp küçülmesi: Uzayda kalp, kan pompalamak için daha az enerji harcar ve zamanla küçülmeye başlar. Dünya”ya dönüşte, kalbin eski işlevine uyum sağlaması zaman alır.
Bulanık görme: Uzayda vücut sıvıları farklı şekilde hareket eder ve göz sinirine baskı yaparak görüşü bozabilir. Uzun uzay görevlerinden dönen bazı astronotlar, kalıcı görme problemleriyle karşılaşabiliyor.
Psikolojik etkiler: Uzayda aylarca kapalı bir ortamda kalmak, insan psikolojisini zorlayan bir deneyimdir. Astronotlar Dünya”ya döndüklerinde izolasyona bağlı stres, kaygı ve depresyon belirtileri gösterebilir.
Source: Sonuç Sürmeli