Uzman Doktor Gümüşhane’de artan kene vakalarına karşı uyardı: 28 vaka, 3 can kaybı

Uzman Doktor Gümüşhane’de artan kene vakalarına karşı uyardı: 28 vaka, 3 can kaybı

Edinilen bilgilere göre, Gümüşhane genelinde en fazla vaka Kelkit ve Şiran ilçelerinde görüldü. Şiran”da 10, Kelkit”te ise 8 vaka tespit edildi. Uzmanlar, bu iki ilçede vakaların daha sık görülmesini iklim koşulları ve hayvancılığın yoğunluğu ile ilişkilendiriyor. Kenenin sıcak ortamları sevdiğini belirten Gümüşhane Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ahmet Furkan Kurt, Kelkit”in iklim yapısının keneler için elverişli olduğunu, ayrıca bölgede yaygın olarak yapılan hayvancılık nedeniyle kenelerin konak hayvanlar (inek, koyun, köpek) aracılığıyla daha hızlı yayıldığını ifade etti. Kelkit”te kene vakalarının ilçe merkezinde ve köylerin genelinde görüldüğünü ifade eden Kurt; kenenin hayvanlar aracılığıyla taşınıp yayıldığını belirtti. Öte yandan kenelerle ilgili kamuoyunda sıkça karşılaşılan yanlış inanışlara karşı uyarıda bulunan Kurt, her kenenin aynı olmadığına dikkat çekerek, bazı türlerin diğerlerine göre daha zararlı, daha bulaşıcı ve daha tehlikeli olabileceğini ifade etti. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ahmet Furkan Kurt, “Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), keneler tarafından taşınan bir virüs nedeniyle oluşan ateş, baş ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır hastalık durumunda kanama gibi bulgular ile seyrederek ölüme neden olabilen bir enfeksiyon hastalığıdır. Ülkemizde ilk KKKA kesin tanısı 2003 yılında konulmuş olup, kenelerin aktifleştiği ilkbahar ve yaz aylarında vakalar görülmektedir. Gümüşhane ilimizin de içerisinde yer aldığı Kelkit vadisindeki keneler KKKA hastalığı için yüksek risk oluşturmaktadır. Hastalık genellikle insan vücuduna kenenin tutunmasından 1-3 gün (en fazla 9 gün) sonra, enfekte kan, vücut sıvısı ve diğer dokularla temas sonrasında ise 5-6 gün (en fazla 13 gün) içinde görülmektedir” diye konuştu. Uzm. Dr. Kurt, “Bu hastalıktan korunmak için etkinliği kanıtlanmış bir aşı veya hastalık sırasında kullanılacak spesifik bir tedavi bulunmamaktadır. Hastaların şikayetlerine yönelik destek tedavisi uygulanmaktadır. Kanıtlanmış etkin bir tedavi olmadığı için KKKA açısından riskli bölgelerde yaşayan kişilerin hastalık konusunda bilinçli olmaları, korunma önlemlerine dikkat etmeleri büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kaydetti. Kırım-Kongo Kanamalı Ateşinden korunmak için yapılması gerekenleri anlatan Kurt, “Tarla, bahçe, orman, piknik alanları gibi kene açısından riskli alanlara gidilirken mümkün olduğunca vücudu örten açık renkli giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine yerleştirilmelidir. Riskli alanlardan döndükten sonra kişiler hem kendi hem de çocuklarının vücutlarında kene olup olmadığını kontrol etmelidir. Kene ne kadar erken çıkarılırsa bulaşma riski o kadar az olacağı için, kene vücuda tutunmuşsa hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak kaydıyla kenenin vücuda tutunduğu en yakın yerinden uygun bir malzeme (bez, eldiven, naylon poşet gibi) aracılığıyla kene tutularak çıkarılmalıdır. Kene tutunan kişiler kendilerini ateş, baş ağrısı, halsizlik, kas ağrısı, bulantı, kusma, ishal gibi hastalık belirtileri yönünden 10 gün boyunca dikkatlice izlemeli ve şikayet gelişmesi halinde derhal sağlık kuruluşuna müracaat etmelidir. Eğer kişi keneyi kendisi çıkaramıyorsa en yakın sağlık kuruluşuna hızlıca başvurması gerekmektedir. Vücuda tutunan kene üzerine sigara basmak veya alkol, kolonya, gaz yağı, deterjan gibi maddeler dökmek kenenin kusmasına yol açarak virüsün kan emdiği kişiye daha kolay bulaşmasını sağlayacağı için yapılmamalıdır. Kene çıkarıldıktan sonra ise tutunma bölgesine antiseptik solüsyonlar sürülmelidir. Özetle kene hafife alınmamalı, tedbirli olunmalıdır” dedi.

Source: Dilara Firat