Vinçten düşen demir hayatını kararttı
Bir bankada 25 yıldır üst düzey yönetici olarak çalışan Bahar Karakurum Özkan (46), 22 Şubat 2019’da İstanbul Şişli’deki işyeriyle aynı sokakta bulunan bir kafede oturdu. Tuvalete gitmek için masasından kalkan Özkan, aynı alan içerisinde yürürken gökdelenin dış cephesindeki camların temizlendiği sırada 27’nci kattaki vinçten kopan 15 kilogram ağırlığındaki bir demir parçasının üzerine düşmesi sonucu ağır yaralandı.Acil olarak hastaneye kaldırılan Bahar Karakurum Özkan, 4 gün komada kalarak yaşam mücadelesi verdi. Aylarca hastanede kalan ve vücudunda sağlam bir kemik ve organ kalmayan Özkan, bugüne kadar 6 kez ameliyat masasına yattı. Uzun süre hastanelerde tedavi gören Özkan, evde de bakıma muhtaç halde yaşamak zorunda kaldı.‘BİR ÖZÜR BİLE DİLEMEDİLER’Ameliyatın ardından ağır bedensel ağrılar yaşayan Özkan, uzun süre yürüyemedi, yemek dahil hiçbir ihtiyacını tek başına karşılayamadı. Vücudunun görünür yerleri dahil kemiklerinde çöküntüler meydana gelen, sağ elini ve sağ kolunu kullanamayan Özkan’da yüzde 71 vücut engeli oluştu. Bahar Karakurum Özkan, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Bahar Karakurum Özkan, savcılık şikayetinin ardından İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak yıllardır yatağa bağımlı olarak yaşamasına sebep olan sorumlular hakkında 3 milyon 750 bin lira manevi, 185 bin lira da maddi tazminat davası açtı. Kazadan sorumlu olan kişilerin müvekkilinden bir özür dilemediğini belirten Özkan’ın avukatları, dava dilekçesinde özetle şunlara yer verdi: “Müvekkilin kalp hastası olan babası, kızının bu durumuna dayanamayıp kısa bir süre sonra hayatını kaybetmiştir. Müvekkilin sağlığına kavuşması için elinden gelen her şeyi yapan eşi ise, sürekli aldığı izinler nedeniyle işini kaybetmiştir. Kaza nedeniyle sağ el ve omzunu kullanamayan müvekkil, 2 ağır ameliyat daha geçirecektir. Müvekkil, hayatının sonuna kadar tek başına yapamayacağı ve hep birilerine muhtaç olacağı bir hayata mahkûm olmuştur. Tek başına kıyafetlerini giyememekte, saçını toplayamamakta, araba ve bilgisayar kullanamamaktadır. Anne olması sebebiyle çocuğunun bakım ve ihtiyaçlarını istediği gibi yerine getiremeyen müvekkil, eski fiziki görüntüsüne kavuşamaması sebebiyle değersizlik duygusu yaşamakta, halen psikolojik tedaviler görmektedir. Son derece korkunç ve tahammül edilemez bu olay sonucunda müvekkil, hayatının sonuna kadar yaşamının her anında korku, acı ve büyük üzüntü duyacaktır. Dolayısıyla beden ve ruh sağlığı da hiçbir zaman düzelmeyecektir.” 1.5’ER YIL HAPİSLERİ İSTENDİİstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki dava devam ederken savcılık tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı. Bilirkişi raporuna da yer verilen iddianamede, binanın yönetimini yapan gayrimenkul şirketi çalışanı Buğra T., Meltem K ve Yeşim P.’nin asli kusurlu, teknik işlerden sorumlu Medat A. ile diğer gayrimenkul şirketi çalışanı Şerife G.’nin ise tali kusurlu olduğu öne sürüldü. İddianamede, şüphelilerin ‘taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan 1.5’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında ise mahkeme eksikliklerin giderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Source: Özge Eğri̇kar