“Visual Arts Spotlight: Okan Buruk & Minister Yumaklı’s Picks in ‘Yılın Kareleri'”

Okan Buruk, “Yılın Kareleri” oylamasına katıldı

Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Anadolu Ajansının (AA) gözünden 2024″e damga vuran olaylara ait ve yaşama dair fotoğrafların yer aldığı “Yılın Kareleri” oylamasına katılarak oyunu kullandı. Okan Buruk, AA muhabirleri ile foto muhabirlerinin yurt içinde ve dışında 2024 yılı boyunca çektiği, “Roketsan, Turkcell Lifebox ve Sony” katkılarıyla hazırlanan “Haber”, “Doğal Yaşam ve Çevre”, “Spor”, “Günlük Hayat” ile bu yıla özel eklenen “Özgür Suriye” kategorilerindeki fotoğrafları inceledi.- “Spor” kategorisinde oyunu “Buruk bakış” fotoğrafına verdi.Okan Buruk, “Spor” kategorisinde oyunu Ali Atmaca”nın “Buruk bakış” fotoğrafından yana kullandı.Tecrübeli adam, “Buruk bakış” fotoğrafı için oy kullanırken, “Bu fotoğraf, 3-1 kazandığımız derbi maçta çekildi. Bilinçli yapılmış bir şey değil ama müthiş bir fotoğraf. Çok ses getirdi. 3-1 kazandığımız maç sonrası güzel bir anı oldu.” ifadelerini kullandı.”İNŞALLAH SAVAŞIN BİTTİĞİ VE BARIŞIN GELDİĞİ BİR DÜNYA GÖRÜRÜZ”Okan Buruk, “Haber” kategorisinde Ali Jadallah”ın “O bakış” fotoğrafına oy verirken, “Gözlerimizin yaşardığı çok fazla fotoğraf var. En etkileyici fotoğraf da bu. İnşallah savaşın bittiği ve barışın geldiği bir dünya görürüz. Umarım masum çocukların da ölmediği bir dünya görürüz.” ifadelerini kullandı.Tecrübeli teknik adam, “Günlük hayat” kategorisinde Ahmet Okatalı”nın “Görkemli gece” fotoğrafını seçerken, “Doğal Yaşam ve Çevre” kategorisinde de Mert Alper Derviş”in “Zor imtihan” fotoğrafını beğendiğini belirtti.Okan Buruk, bu seneye özel eklenen “Özgür Suriye” kategorisinde ise oyunu Orhan Fatih Doğan”ın “Geri dönüş” fotoğrafından yana kullandı.

Source: Www.star.com.tr


Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, AA”nın “Yılın Kareleri” oylamasında “Duvar Yazıları” fotoğrafını seçti

Bakan Yumaklı, AA muhabirleri ve foto muhabirlerinin yurt içinde ve dışında 2024 yılı boyunca çektiği, “Roketsan, Turkcell Lifebox ve Sony” katkılarıyla hazırlanan “Haber”, “Doğal Yaşam ve Çevre”, “Spor”, “Günlük Hayat” ile bu yıla özel eklenen “Özgür Suriye” kategorilerindeki fotoğrafları inceledi.

“Özgür Suriye” kategorisinde Emin Sansar”ın “Duvar Yazıları” başlıklı fotoğrafını tercih eden Yumaklı, “Gerçekten bu inanılmaz bir şey, beni çok etkilemişti. Hiç kimseye, dünyadaki hiçbir millete Cenab-ı Hak böyle bir durumu, böyle bir pozisyonu göstermesin. Herhalde özgürlükten daha değerli hiçbir şey yok. Buradaki insanların büyük bir çoğunluğu da çaresizliklerini duvarlara kazımışlar. Dünyada yaşayan hiçbir millet böyle bir duruma düşmesin.” dedi.

Yumaklı, “Doğal Yaşam ve Çevre” kategorisinde Daniel Ceng”in “Yürüyüş Yolu” isimli fotoğrafını seçerek, çevre konusunda herkesin duyarlı olması gerektiğini söyledi.

“Haber” kategorisinde de fotoğrafları inceleyen Yumaklı, Ali Jadallah”ın “Evi Terk Ederken” karesine oy verdi.

Yumaklı, “Gazze”de artık herhalde içine girip yaşanacak bir metrekare yer bile kalmadı. İsrail”in bütün dünyaya meydan okurcasına, insanların hiçbir değerini gözetmeksizin, en temel hakları olan yaşama haklarını da ellerinden aldığı fotoğraf kareleri herhalde bundan daha iyi gösterilemezdi.” diye konuştu.

Bakan Yumaklı, “Günlük Hayat” kategorisinde Ahmet Okatalı”nın “Görkemli Gece” adlı fotoğrafını seçti.

“Spor” kategorisinde ise İsmail Aslandağ”ın “Arda”nın İzinde” başlıklı fotoğrafını tercih eden Yumaklı, “Bu işin duygusal tarafı daha çok etkiliyor beni. Yaşıt olarak gördüğü veya kendine yakın gördüğü Arda Güler ile kendisini özdeşleştirmiş. Neticede umudu hiç kaybetmemek lazım. Spor da bunun en önemli araçlarından bir tanesi. İnşallah en kısa zamanda bu çocuğumuz da Arda ile bir araya gelir.” değerlendirmesinde bulundu.

“Bu fotoğrafları çeken AA muhabirlerine şükranlarımı sunuyorum”

Yumaklı, AA”nın fotoğraf konusunda dünyada bir otorite olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Hem sanatsal hem de habercilik yönü itibarıyla bütün unsurları taşıyor fotoğraflar. Her bir fotoğrafın üzerine belki de saatlerce konuşabilirsiniz ama önemli olan onu sadece bir karede birkaç saniyenin içinde bütün insanların gözünün önüne getirebilmek, o duyguyu, o hissi verebilmek ya da o olayı anlatabilmek.

Hepsi harikulade. Bu fotoğrafları çeken bütün AA muhabirlerine özellikle de AA”ya şükranlarımı sunuyorum. Önümüzdeki seneyi sabırsızlıkla bekleyeceğiz. Gönül ister ki arkadaşlarımız, dünyada bütün fotoğraflar savaşın, ölümün, insanın bütün değerlerinin yıkıldığı şeylerin değil, insanların mutlu olduğu, insanlığın kendi değerlerine sahip çıktığı ve her şeyin hakikaten olması gerektiği gibi olduğu zamanları fotoğraflasın. İnşallah böyle bir dünya için bizler de ülke olarak Sayın Cumhurbaşkanı”mızın vizyonuyla, liderliğiyle gece gündüz demeden çalışıyoruz.”

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Van”da lise öğrencileri Gazze”deki dramı tuvallere yansıtıyor

İpekyolu ilçesindeki Atatürk Anadolu Lisesinde eğitim gören öğrenciler, Gazze”de yaşanan insanlık dramına sessiz kalmamak ve insanların duyarlılığını artırmak amacıyla resim yapmaya karar verdi.

Bu fikirlerini paylaştıkları okul idaresi ve öğretmenlerinin de destek verdiği öğrenciler, okul sonrası atölyede bir araya gelerek resim yapmaya başladı.

Hafta içi her gün ders bittikten sonra atölyeye giden öğrenciler ve öğretmenler, Filistin ve Gazze”de yaşanan acıları yağlı boya tablolarla anlatmaya çalışıyor.

Yaptıkları resimlerle kent merkezinde sergi açmayı planlayan öğrenciler, bu sayede insanlarda Gazze konusunda toplumsal bir bilinç oluşturmayı hedefliyor.

“Öğrencilerdeki duyarlılığı görünce umutlanıyoruz”

Okul müdürü Yusuf Sarıkaya, AA muhabirine, okulun atölyesini anlamlı bir projeye imza atan öğrencilere tahsis ettiklerini söyledi.

Gazze”de büyük bir insanlık dramının yaşandığını, binlerce insanın öldürüldüğünü belirten Sarıkaya, “Öğrencilerden böyle bir istek olduğunu duyunca gururlandım. Okulumuzda eğitim gören bütün öğrenciler bu konuya çok hassas yaklaşıyor. Ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Okulumuzda dersler bittikten sonra öğrencilerimiz atölyeye geçiyor. Çok güzel, çok anlamlı eserler ortaya çıktı. Resimlere bakınca hüzünleniyoruz, öğrencilerdeki duyarlılığı görünce umutlanıyoruz.” şeklinde konuştu.

Resim öğretmeni Abdulhadi Temizay ise öğrencilerin projesini duyduktan sonra hemen atölyede çalışmaya başladıklarını söyledi.

Dünyanın gözü önünde Filistin”in işgal edildiğini ve binlerce insanın katledildiğini belirten Temizay, “Filistin”de insanlar öldürülüyor ve göçe zorlanıyor. Her zaman söylediğimiz gibi bu savaşın en büyük mağdurları çocuklar. Resimlerimizde Filistin özelinde özellikle çocukların sesini duyurmaya çalıştık. Öğrencilerimiz çizimlerinde çocukları ön plana aldı.” dedi.

Toplumsal bilinç oluşturmak amacıyla projeye başladıklarını anlatan Temizay, “Öğrenciler böyle bir teklifle yanıma gelince çok sevindim. Okul sonrası gönüllü olarak geliyorlar. Öğrenciler, çizimleriyle Filistin”de öldürülen masumların sesi olmaya çalışıyor. Bir öğrencimizin çizdiği resim eğer toplumsal bir karşılık bulursa, bilinç ve duyarlılık oluşturursa bu bizim için bir kazanımdır. Okulda öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz ders aralarında atölyemizi ziyaret ediyorlar. Bu şekilde daha fazla insana ulaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Özellikle çocukları çizdiğimiz zaman duygusal anlar yaşıyoruz”

Okuldaki öğrencilerden Eylül Uçar, Gazze”deki katliama sessiz kalınmaması gerektiğini ifade ederek, “Biz de toplumsal bilinç oluşturmak için yaşananları resimlere aktarıyoruz. Bu konuda elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Özellikle çocukları çizdiğimiz zaman duygusal anlar yaşıyoruz. Kendimizi onların yerine koyarak resimlerimizi çiziyoruz.” diye konuştu.

Filistin halkının sesini duyurabilmek için faaliyet yürüttüklerini belirten 12. sınıf öğrencisi Emre Yaşa da saldırılarla ilgili tepkilerini ortaya koymak ve toplumu bilinçlendirmek adına çalışma yürüttüklerini vurguladı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


4 binden geriye 30 tane kaldı

Muğla nın kentsel SİT alanı içinde olan binalarında bulunan ve 165 yıl önce Rum ustalar tarafından yapılan 4 bin kapı tokmağından geriye 30 tane kaldı.Muğla nın Menteşe ilçesindeki kentsel SİT alanı içinde yer alan binaların tarihi kapı tokmakları, temsil ettikleri kültür ve yaşam biçimiyle beraber yok olmak üzere. Yaklaşık 165 yıl önce, çoğunlukla Rum ustalar tarafından yapılan, şıklığıyla göz dolduran, bir dönem büyük değer verilen kapı tokmakları, şimdilerde ilgi görmüyor. Çok azının bugüne ulaşabildiği bu sanat eserleri, teknolojiye yenik düşerek yerini otomatik kapı zillerine bıraktı. Muğla nın en güzel mimari örneklerinden tarihi evlerin çoğunda, kuzulu kapı bulunuyor.İki kanatlı büyük bir kapının içinde yer alan ve kuzu olarak adlandırılan, aile mahremiyetini esas alan ahşap kapılar, içeriye doğru açılıyor. Üzerinde bulunan ve aksesuar gibi görünen kapı tokmakları, ev halkının sosyal, kültürel ve estetik duygularına ilişkin birçok manayı içeriyor.Tokmaklar, yakın döneme kadar yerel kültürün bir parçasıydı. Muğla daki kapı tokmakları, ağırlıklı olarak halka ve genellikle de el biçiminde. Evin kadını kapıyı açmadan kimin ve ne için geldiğini anlayabiliyordu.Evin erkeği geldiğinde tokmak iki kez çalınırdı. Çocuklar hızlı ve sert aralıklarla vurur, misafirlerse daha yavaş ve aheste vurmayı tercih ederdi. Art niyetli birinin geldiğiyse kapı sesinin şiddetinden anlaşılırdı.Kapılar birbirine yakın olsa da hangi evin tokmağının çalındığı tınısından belli olurdu. Ev sahibi, kısa bir süre için bir yere gittiyse tokmağın üzerine kısa, uzun süre dönmeyecekse uzunca bir ip asardı. Yatıya gittiyse, kalın bir ip asar ve düğüm atardı. Gelen misafirler de ipe bakarak, ne zaman döneceği hakkında bilgi sahibi olurdu.Tokmakların bulunduğu Muğla evleri de tarih kokan mimarisiyle yıllara meydan okuyor. Muğla evleri 19 uncu yüzyıldan itibaren Rum ustalar tarafından yapılmaya başlanmış ve toprak ağalarınca tercih edilmiş. Muğla evlerinin yan ve arka duvarları taş, ön ve iç kısımları ahşap. Avrupa ve özellikle İtalya dan gelen neoklasik akımlar da mimari tarzlarını etkilemiş Muğla evlerinin. Sadece Muğla ya özgü değil fakat şehrin coğrafi özellikleriyle de uyum sağlamış Muğla evleri.Türkiye Yazarlar Birliği Muğla İl Temsilcisi Prof. Dr. Namık Açıkgöz, Kapı tokmakları eve dışarıdan gelenin belli olması için kullanılırdı. Artık yerini ziller aldı. Tak tak vurulduğu zaman misafirler kapıda karşılanırdı. İki tür bir özellik vardı. Kapı tokmakları tok tok diye ses çıkartırsa gelen kişinin erkek olduğu bilinirdi. Kadın misafirlerdeyse tık tık ses oluşurdu. Evin mahremiyetini için erkeği erkek, kadını kadın karşılardı. Eskiden bu şekilde gelenek vardı. Muğla da kapı tokmakları, demirci ustalar tarafından demir ve pirinç döküm olarak yapılmıştır. Tokmakların el, halka ve birçok çeşidi var. Kapı tokmakları 1860 yıllarında Rum ustalar tarafından yapıldı. Muğla da mimari zihniyet değiştiği için kapı tokmaklarının sayısı hızla azaldı. 4 bin evde tokmağın olduğu söylenirdi. Şu an 30 yaklaşık tokmak kaldı dedi.

Source: Habertürk