“Wellness Insights – Fashion Forward & Ramadan Health Tips”

Paris’te showroom açıyorlar

Gelecek sezonun trendlerini belirleyecek 2025-2026 sonbahar/kış koleksiyonu ile birlikte, Raisa Vanessa’nın moda sahnesinde büyük yankı uyandırması beklenen haute couture koleksiyonu da ilk kez sergilenecek. Özgün tasarımları ve iddialı çizgisiyle tanınan marka, bu özel sunumuyla uluslararası moda dünyasında ses getirmeye hazırlanıyor.Modaseverler ve sektör profesyonelleri tarafından merakla beklenen bu iki güçlü koleksiyon, Raisa Vanessa’nın yaratıcı vizyonunu ve modern lüks anlayışını bir kez daha gözler önüne serecek. Paris Moda Haftası’nda dikkatleri üzerine çekecek bu özel etkinlik, markanın küresel arenadaki yükselişini de taçlandıracak.Köklü mirasa saygı gecesiİş dünyasının tanınmış ismi Elif İnci Aras, kayınpederi Celal Aras’ın miras bıraktığı vizyon ve değerlerle büyüyen şirketinin 1500 kişilik ekibiyle anlamlı bir gecede bir araya geldi.“Yeni Dünya, Yeni Biz” konseptiyle düzenlenen özel etkinlikte, geçmişin onurlandırılması ve geleceğe güçlü adımlarla ilerleme vurgusu yapıldı. Barış Baran Aras, duygularını “Celal Aras’ın (babası) bizlere bıraktığı 100 yıllık hedef, bugün 1500 kişilik büyük ailemizle 200 yıla uzanan bir vizyona dönüştü. İnanç ve kararlılığın önünde hiçbir engel duramaz!” sözleriyle ifade etti. Gecede şirketin köklü bir marka olarak geleceğe emin adımlarla ilerlediği vurgulanırken, Aras ekibiyle birlikte olmanın gururunu paylaştı.Sağlık davetinde buluştularAvrupa’nın en gelişmiş anti-aging merkezlerinden The Longevity Suite, İstanbul Akaretler’deki yeni kliniğini özel bir davetle tanıttı.Revna DemirörenDr. Massimo Gualerzi ve CEO Luigi Caterino’nun ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlik, Sevim Uyar, Emir Uyar-Elisabeth Vela, Revna Demirören, Merva Bilginer, Arzu Sabancı, Dalia Garih, Feryal Gülman, Merih Turan, Çiğdem Hitay, Ece Sükan, Ralf-Sanem Tezman, Volkan Büyükhanlı gibi cemiyet hayatının ünlü isimlerini bir araya getirdi.Massimo Guelerzi – Sevim Uyar – Aslıhan Sabancı – Merva BilginerAçılışta, bütünleşik sağlık ve uzun yaşam konularında önemli bilgiler paylaşılırken, katılımcılar merkezin yenilikçi uygulamalarını yakından tanıma fırsatı buldu.Dalia Garih – Arzu Sabancı – Sevim Uyar – Berrin Okçu – Oya Gençoğlu – Zeynep ÜstünelEmir Uyar – Morris Kohen – Volkan Büyükhanlı – Ralf TezmanElisabeth Vela – Emir Uyar – Gizem Sabancı

Source: Mehmet Üstündağ


Ramazanda mide için “korse” uyarısı

Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Deniz Armağan Deniz, ramazan ayında oruç tutarken sindirim sistemi ve mide sağlığı konusunda uyarılarda bulundu. Dr. Deniz, ramazan ayında reflü şikayetlerinde doğal olarak bir artış görüldüğünü, polikinliğe başvuruda artış olduğunu söyledi.

Dr. Deniz, “Çünkü reflünün mekanizmasında çok fazla yemek yemek, aşırı yemek yemek gibi sebepler var. Biz iftarda toplum olarak çok fazla yemek yiyoruz. Ve yemek kültürümüz de acı, baharatlı, yağlı gıdalar. Bu tip yiyecekler reflü semptomu artırıyor. Biz reflü hastalarına bu tür gıdalardan uzak durmasını, acı, yağlı, ekşi, baharatlı gıdalar, çikolata, nane, domates gibi gıdalar, şerbetli tatlılar ve bu tür reflü artırıcı gıdalarından uzak durmasını tavsiye ediyoruz. Ama bizim de iftarda hep asit ve reflüyü artıran yemekler var.

O açıdan biz bu durumlarda öncelikle porsiyonu küçültmeyi öneriyoruz. İftarı daha az yapmayı, gerekirse çorbayla başlayıp, küçük bir yemek, daha az porsiyon yemek, 2 saat sonra tekrar hafif bir yemek bu tür reflü semptomlarını azaltacaktır. Gün içinde de çok sıkı kıyafetler giymemek, korse gibi, kemer gibi kıyafetlerden ya da giyimlerden uzak durmak gerekiyor. Çünkü karın içi basıncı arttığı zaman reflü de doğal olarak artacaktır. Bu tür önlemlerle reflüyü azaltabiliriz” diye konuştu.

“SAHURU ERKENE ALMAK REFLÜNÜN ŞİDDETİNİ ARTTIRIYOR”

Dr. Deniz, sahura kalkmayıp direkt yiyip yatmak gibi alışkanlıklar olduğuna dikkat çekerek, “Bu da mide için çok yanlış bir tutum, yanlış bir davranış. Hemen yiyip yatınca zaten mide boşalmasına izin vermiyoruz. Mide boşalmasına izin vermemiz için en az 2 saat mideyi ayakta tutmamız lazım. Yemek yedikten sonra en az 2 saat mideyi ayakta tutmadan hemen yatmamamız lazım. Ama biz sahuru erkene alıyoruz. Gece 01.00″de sahur yapıyoruz. Sonra yatıyoruz. Bu da reflünün şiddetini daha çok artırıyor. O yüzden sahur yapmayacaksak bile ki sahur yapmak gerekiyor” dedi.

Dr. Deniz, reflünün yanında gastrit, ülser, hazımsızlık gibi rahatsızlıkların da ramazanda çok sık görüldüğünü söyleyerek, “Özellikle gastrit gibi bulgular yine aynı şekilde çok fazla yemek yemeye bağlı, mide asistresini artıran gıdalarla beslenerek, sodayı hazımsızlığı geçirsin diye bu dönemde çok tüketmek de hazımsızlığı artırıyor” dedi.

“İFTARTA BOL SU İÇİN”

Dr. Deniz, aktif ülseri olan ve yakın zaman ülsere bağlı kanaması olan hastalara oruç tutmayı önermediklerini söyledi. Dr. Deniz, “İftarda mutlaka bol su içmemiz lazım. Soda, kola gibi gıdalar yerine suyu tercih etmemiz gerekiyor. Mutlaka iftardan sonra yürüyüş yapmak gerekiyor. Bağırsakları hareketlendirmek gerekiyor. Kabızlık ciddi sıkıntılar yapılabiliyor o süreçte. Teravih namazları ile yürüyüş, hareket olabiliyor. Direkt yiyip yatmak hem reflüyü arttırıyor, hem gastrit ve kabızlığı ciddi anlamda artırabiliyor. Daha fazla lifli gıdalarla beslemek önemli. Çok yağlı, çok karbonhidratlı gıdalar yerine protein ağırlıklı, daha sebze ağırlıklı gıdalarla beslenmek bu tür semptomları azaltacaktır” dedi.

“SİGARAYLA ORUÇ AÇMAK RİSK FATÖRÜ”

Dr. Deniz, sigara faktörüne de dikkat çekerek, “Kimi hastalarımız sigarayla oruçlarını açıyor. Bu da ayrı bir risk faktörü. Hiçbir şey yemeden sigara içmek, bütün günün eksikliğini kapatmaya çalışmak, günde 10 tane içeceği sigarayı o sürede içmek de aynı şekilde reflü, ülserik ve birçok gastrointestinal sistem hastalığını artıran bir durum, risk faktörü. Bir de tabii bizim diğer bahsettiğim hastalıklardan ziyade, karaciğer hastalıklarında da bu süreçte bir azalma oluyor. Ramazan ayında alkol kullanımı azaldığı için polikliniğe gelen karaciğer enzimi yüksek hasta sayısı azalıyor. Çünkü gerçekten alkol kullanımında bir azalma oluyor ramazan boyunca. Aslında bu da alkolü bırakmak için bir fırsat olarak değerlendirilebilir bu süreçte” diye konuştu.

Source: