İş liderleri ve girişimciler dikkat! 2025 denge yılı olacak
Geçtiğimiz günlerde Türk İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) dikkat çektiği gibi, hızla değişen tüketici davranışlarının yanı sıra, teknolojik ve politik gelişmelerle birlikte iş dünyası, 2025’te yepyeni bir toparlanma ve odaklanma dönemine girmeyi umuyor. Dünyadaki jeopolitik gerilimler ve ekonomik zorluklara rağmen dengelenme ve iyimserlik bekliyor. Ipsos’un “Yeni Bir Uzlaşı Arayışı: Gerilimden Niyete” başlıklı çalışmasında paylaştığı veriler de bu beklentilerin alt metnini ortaya koyarken, markaların müşteri deneyimini merkeze alarak bir bütün olarak değer zinciri oluşturması gerektiğini belirtiyor. İş profesyonellerinin 2025’teki ajandalarının ilk üç sırasında sorumlu marka kimliği ve sürdürülebilirlik, yapay zeka ve etkili kriz yönetimi başlıklarının yer aldığını belirten marka ve itibar danışmanlığı şirketi ART Brand Atelier’nin Kurucusu ve İletişim Stratejisti Ali Rıza Tunçer ise markaları gelecek yıl bekleyen gündemleri ve bunlara karşı alabilecekleri önlemleri sıralıyor. 2025, ezber kavramların anlamlarını yeniden keşfetme yılı olacak Ipsos’un araştırması, 2025’in ezberlenen kavramların yeni karşılıklarını tekrar keşfetme yılı olduğunu ortaya koyarken, Ali Rıza Tunçer de markaları bekleyen trendler ve zorluklar konusunda derinlemesine bir analiz sunuyor: “Günümüzde markaların sadece finansal başarıları değil, aynı zamanda toplum üzerindeki etkileri ve sürdürülebilirlik pratikleri de tüketiciler tarafından yakından izleniyor. İzmir merkezli ART Brand Atelier olarak, markaların bu yeni tüketici beklentilerini karşılamalarına ve hedef pazarlarında itibarlarını koruyarak anlamlı başarılar elde etmelerine yardımcı oluyoruz. 2025 vizyonumuz, markaların küresel pazarda öne çıkmaları için yenilikçi stratejiler geliştirmelerine olanak tanımak ve onları bu dinamik pazar koşullarına adapte etmek. Bunu yaparken, çevresel ve sosyal sorumluluklarını yerine getirmeleri için gereken destek ve rehberliği de sağlıyoruz” dedi. “Yapay zeka, stratejik ortağımız olacak” 2025’te iş dünyasında üç önemli başlığın öne çıkacağını aktaran ART Brand Atelier Kurucusu Ali Rıza Tunçer, “Bunların ilk sırasında sorumlu marka kimliği ve sürdürülebilirlik bulunuyor. Küresel tüketicilerin çevresel ve sosyal sorumluluk konusunda artan beklentileri, markalar için stratejik bir öncelik haline geliyor. Çünkü artık markaların tüketicilerin artan çevresel ve sosyal sorumluluk beklentilerine yanıt verme şekilleri, itibarları ve pazar pozisyonları üzerinde doğrudan rol oynuyor. Şeffaflık ve hesap verebilirlik, tüketici güvenini ve marka sadakatini artırmanın anahtarı oluyor” diyerek yapay zeka ve teknolojik yeniliklerin entegrasyonuna dair şunları söyledi: “Yapay zeka ve veri analitiği, 2025’te markalar için sadece araç değil, aynı zamanda stratejik ortaklar haline gelecek. Bu teknolojiler, özellikle yapay zeka, markalar için korkulu rüya olmaktan çıkıp süreçlerdeki en yakın yardımcılarına dönüşmeli. 2025 yılında yapay zeka ve veri analitiği entegrasyonu çok daha ileri bir seviyeye taşınacak. Bu gelişmiş entegrasyon, markaların tüketici davranışlarını sadece anlamalarını değil, aynı zamanda bu davranışlardaki değişiklikleri gerçek zamanlı olarak izlemelerini ve öngörmelerini sağlayacak.” “Markalar, olası risklere karşı kriz simülasyonu kullanmalı” Etkili kriz yönetimi ve iletişim stratejilerinin markalar için her zaman ilk üçte yer aldığını vurgulayan Ali Rıza Tunçer, değerlendirmelerini şöyle sonlandırdı: “2024’te kamuoyu, özellikle de dijital mecralarda her gün yeni bir marka kriziyle uğraştı. Dijital dünyanın getirdiği riskler, markalar için daha önceden hazırlıklı olmanın, proaktif ve etkili kriz yönetimi stratejilerine sahip olmanın önemini artırıyor. 2025’te bu yetenekler, her zamankinden daha kritik bir hale gelecek. Markalar sosyal medya izleme araçları ve kriz simülasyonları kullanarak, olası riskleri önceden belirleyip, bu durumlara karşı etkili iletişim planları hazırlamalı. İzmir merkezli marka ve itibar danışmanlığı şirketi ART Brand Atelier olarak biz de 2025 yılında markaların karşılaşacakları zorluk ve fırsatlar üzerine derinlemesine bir bakış açısı sunuyoruz.”
Source: Dünya Gazetesi
OpenAI”ye bağlılığı azaltmaya çalışıyor
Microsoft, 365 Copilot u Mart 2023 te duyurduğunda, OpenAI nin GPT-4 modelini kullanarak büyük bir avantaj sağladığını vurgulamıştı. Ancak, şirketin yöneticileri maliyet ve hız endişeleri nedeniyle 365 Copilot un OpenAI ye bağımlılığını azaltmak istiyor. Bu sebeple, Microsoft hem kendi küçük modellerini eğitiyor hem de diğer açık kaynaklı modelleri özelleştirmeye çalışıyor. ALTERNATİFLER HAZIRLANDI Microsoft un CEO su Satya Nadella ve diğer liderler, bu çabaları yakından takip ediyor. Şirketin diğer iş birimleri de benzer şekilde OpenAI modellerinden uzaklaşarak farklı yaklaşımlar benimsemiş durumda. Örneğin, Microsoft un sahip olduğu GitHub, ekim ayında Anthropic ve Google dan modeller ekleyerek OpenAI’nin GPT-4 modeline alternatifler getirdi. Microsoft, 365 Copilot u daha hızlı ve verimli hale getirmek için çeşitli modelleri özelleştiriyor. Bu modellerin kullanımı, 365 Copilot un çalıştırılmasının maliyetini azaltmayı ve bu tasarrufları son kullanıcıya aktarmayı hedefliyor. Microsoft, OpenAI ile birlikte frontier modelleri üzerinde çalışmaya devam ediyor. Ancak şirket, 365 Copilot un maliyet ve hız konularında daha fazla esneklik sağlamak için yeni yaklaşımlar izliyor. Bu girişimlerin, Microsoft un AI tabanlı ürünlerini daha rekabetçi hale getirmesi bekleniyor. *Haberin görseli Reuters tarafından servis edilmiştir
Source: Habertürk
A”dan Z”ye dikkat çeken değerlendirmeler! Bakan Şimşek: Türkiye “zenginler kulübü”ne girebilir ama..
Recep ERÇİN
Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından düzenlenen geleneksel IICEC Konferansı’nda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, küresel ekonomik büyüme ve ticaretin geleceğine dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Uzun vadeli küresel büyüme tahminlerinin en düşük seviyelere gerilediğini belirten Şimşek, büyümeyi sınırlayan önemli yapısal engellerin varlığını vurguladı. Küresel ticarette artan korumacılığın, yüksek borçluluk oranlarının, yaşlanan nüfusun ve iklim krizinin, dünya ekonomisinin geleceği için ciddi tehditler oluşturduğunu ifade etti.
Ticaret kısıtlamalarının etkisi mal ticareti ile sınırlı kalmıyor!
Bakan Şimşek, özellikle ABD ve Çin arasındaki ticaret rekabetinin, çok taraflı sistemden uzaklaşmaya yol açtığını belirtti. ABD”nin binin üzerinde, Çin”in ise 800″ün üzerinde ticaret kısıtlaması uyguladığını söyledi. Bu gelişmelerin, serbest ticaret rejiminden korumacılığa doğru bir kaymaya neden olduğunu belirten Şimşek, bu eğilimin sadece mal ticaretiyle sınırlı kalmadığını; hizmetler, yatırım ve finans sektörlerine kadar yayıldığını vurguladı.
“Türkiye nispeten daha az etkilenecek”
IMF”nin tahminlerine göre, küresel ticarette yaşanan bu gerilemenin Almanya ve Fransa gibi büyük ekonomilerin büyüklüğünü kaybetmesine yol açabileceğini belirten Bakan Şimşek, Türkiye”nin dış ticaretinin büyük kısmının kural bazlı ülkelere ve dost ülkelere yöneldiği için Türkiye”nin bu gelişmelerden nispeten daha az etkilenebileceğini söyledi. Şimşek, “İhracatın yaklaşık dörtte üçü dost ve STA (Serbest Ticaret Anlaşması) olan ülkelerle yapılıyor. Bu harita, Türkiye”nin bu olumsuz gelişmelerden daha az etkilenebileceğini gösteriyor” dedi.
“Çin”in elektrikli otomotivdeki konumu göz önünde bulundurulmalı”
Çin”in küresel imalat sanayindeki gücüne dikkat çeken Şimşek, Çin”in küresel otomotiv pazarında büyük bir paya sahip olduğunu ve bunun önemli bir gelişme olduğunu belirtti. Çin”in elektrikli otomobillerdeki üretim kapasitesinin dünya genelindeki üretimin yarısına denk geldiğini söyleyen Bakan Şimşek, üreticilerin ve politika yapıcıların bu durumu göz önünde bulundurması gerektiğine dikkat çekti.
Ticarette uzun ve kısa vadeli trendler ne olacak?
Bakan Şimşek ayrıca, küresel tedarik zincirlerinde yaşanan değişimlere de değindi. Kısa vadede yakın coğrafyadan tedarik eğiliminin artacağını belirten Şimşek, ancak uzun vadede dost ülkelerden tedarik etmenin ön plana çıkacağını vurguladı.
Türkiye”nin lojistik ağlarının ve bölgesel entegrasyonun daha fazla öne çıkacağını belirten Şimşek, Türkiye”nin dünyanın merkezinde yer aldığını ve bu durumun avantaj sağlayacağını ifade etti.
Küresel borçluluk oranlarında son durum
Küresel borçluluk oranlarının yüksek olduğuna ve enflasyonun bu oranlar ile birlikte daha fazla yük getireceğine değinen Bakan Şimşek, “Milli gelirin yüzde 300″leri aşan borçluluk var. Enflasyon yüksek seyredecekse ve korumacılığın olacağı dönemde bu yüksek faiz yükü demek” dedi.
Türkiye’nin toplam borcunun milli gelire oranının yüzde 95 olduğunu ve benzer gelişmekte olan ülkelerin bu oranının Türkiye”nin 2,5 katı kadar olduğunu belirten Şimşek, bu durumun Türkiye’ye avantaj sağladığını, çünkü Türkiye”nin bilançosunun daha sağlam olduğunu vurguladı.
Yaşlanan nüfus tehlikesi
Yaşlanan nüfusun önemli bir mesele olduğunu ifade eden Bakan Şimşek, Türkiye’de doğurganlık oranının düştüğünü ancak hâlâ 18 yıllık bir fırsat penceresinin bulunduğunu belirtti. Bu süreyi reformlarla 30 yıla çıkarmanın mümkün olduğunu söyleyen Şimşek, Türkiye’nin “yaşlanmadan zenginleşme fırsatını” yakalayabileceğini ifade etti.
Kadınların iş gücüne katılımı vurgusu
En büyük potansiyelin ise kadınlardan geldiğini vurgulayan Şimşek, OECD ortalamasına yakın bir kadın iş gücü katılım oranı sağlanmasının Türkiye için önemli bir ekonomik fırsat oluşturacağını belirtti. Şimşek, “Kadınların iş gücüne katılımda yüzde 60″ları yakalarsak milli gelirde yüzde 20 artış sağlanabilir” dedi.
Türkiye”nin yapay zeka gelişmelerindeki yeri
Yapay zekanın üretkenliğe katkısı hakkında da konuşan Şimşek, bu teknolojinin dünya ve Türkiye için büyük potansiyel taşıdığını ancak gelir dağılımını bozma riskinin de bulunduğunu ifade ederek “Üretken yapay zeka bir tehdit gibi görülebilir ama siz hazırsanız uzun vadeli refaha katkı sağlayabilir. Hem dünya hem Türkiye için büyük potansiyel içeriyor” dedi.
Türkiye’nin yapay zeka hazırlık endeksinde gelişmekte olan ülkeler arasında iyi bir konumda olduğunu ancak gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında geride kaldığını belirten Şimşek, bu durumu değiştirmek için yetişmiş insan kaynağına daha fazla yatırım yapılması gerektiğini ifade etti.
Bakan Şimşek ayrıca, veri merkezlerine yapılacak yatırımların önemine de değindi. “Yatırımlar yapıldı ama veri merkezlerinde yapılacak çok şey var” diyen Şimşek, bu alandaki yatırımların hızlandırılması gerektiğini belirterek Türkiye’nin teknolojik gelişmelere hazırlanarak küresel rekabetin içinde güçlü bir konumda olacağını söyledi.
“Sanayiciler kısa vadede serzenişte bulunabilir”
Kısa vadede bazı sanayicilerin programın etkilerinden dolayı serzenişte bulunabileceğini belirten Şimşek, bunun bir kısmının dış kaynaklı, bir kısmının ise iş modeli kaynaklı olduğunu ancak programın amacının sanayicileri ve girişimcileri daha verimli hale getirmeyi amaçladığını belirtti.
“Bizim sizi zorlamamız lazım, daha inovatif ve verimli olun deyince olmuyorsunuz” diyen Şimşek bu değişimin yalnızca devlet destekli programlar aracılığıyla sağlanabileceğini ifade etti.
Bakan Şimşek”ten Türkiye için “Zenginler Kulübü” mesajı
Bakan Şimşek, Türkiye’nin önümüzdeki birkaç yıl içinde “zenginler kulübü”ne girebileceğini ancak bunun için verimlilik ve inovasyon konusunda daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye”nin, küresel ekonomik büyümeyi etkileyecek önemli faktörlere karşı hazırlıklı olması gerektiğini belirten Şimşek, küresel ısınmanın bir gerçeklik haline geldiğini ve bu sorunun ekonomik ve sosyal etkilerinin çok büyük olacağını ifade etti.
“İklim krizi konusunda OECD önerileri dikkate alınmalı”
İklim krizinin dünya ekonomisine ciddi zararlar verebileceğini söyleyen Şimşek, kuraklık, gıda krizi, artan eşitsizlikler ve fosil yakıtlardan kaçışın küresel ekonomiyi etkileyen başlıca unsurlar olduğunu dile getirdi. Küresel ısınmanın bu şekilde devam etmesi durumunda, küresel hasıla üzerinde yüzde 18’lik bir azalma ve küresel açlık oranında yüzde 20’lik bir artış yaşanabileceğini belirten Şimşek bu öngörülerin son derece dramatik olduğunu ve OECD’nin sunduğu önerilerin dikkate alınması gerektiğini söyledi.
Yıllık büyümede sürdürülebilirlik hedefi
Bakan Şimşek, Türkiye’nin yıllık büyüme oranını sürdürmesinin önemine de değinerek 1923 ile 2003 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 4,8 büyüdüklerini, sonraki 20 yılda ise bu oranı yüzde 5,5’e çıkardıklarını belirtti. Bu büyümeyi korumanın Türkiye için büyük bir hedef olduğunu ifade eden Bakan Şimşek, Türkiye’nin geleceği için inovasyon ve verimlilik odaklı programların hızla devreye alınması gerektiğini ekledi.
Source: Dünya Gazetesi
xAI hedefleri için 6 milyar dolar fon
Elon Musk ın xAI şirketi, yapay zeka hedeflerini desteklemek için önemli bir fon sağladı. Şirket, Grok modelini geliştirerek ve yeni stratejilerle AI alanında rekabetçi kalmayı hedefliyor. xAI, 97 yatırımcının katılımıyla 6 milyar dolar fon topladığını açıkladı. Yatırımcılar arasında Andreessen Horowitz, Blackrock, Fidelity, Kingdom Holdings, Lightspeed, MGX, Morgan Stanley, OIA, QIA, Sequoia Capital, Valor Equity Partners, Vy Capital, Nvidia ve AMD gibi büyük isimler yer aldı. Bu yeni fonlama, xAI nin toplam fonunu 12 milyar dolara çıkardı ve şirketin değerlemesini 50 milyar dolara yükseltmeyi hedefliyor. YAPAY ZEKA GELİŞTİRMELERİ VE GROK Elon Musk, xAI yi geçen yıl kurduğunda şirket, kısa süre sonra Grok adlı amiral gemisi generatif AI modelini piyasaya sürdü. Grok, X platformunda bir dizi özelliği desteklerken, X Premium aboneleri ile bazı bölgelerdeki ücretsiz kullanıcılar için erişilebiliyor. Musk, Grok un isyankar bir çizgiye sahip olduğunu ve diğer AI sistemlerinin reddettiği baharatlı soruları yanıtlamaya istekli olduğunu belirtmişti. Grok, özellikle çizim kabiliyetiyle ciddi ilgi görmüş ancak eleştiriler de beraberinde gelmişti. Çünkü sansürsüz ve kişilerle ilgili içerikler de burada yanıtlanıyor. Musk, ChatGPT ve diğer AI sistemlerini aşırı uyanık ve politik olarak doğrucu olmakla eleştirirken Grok un ise maksimum doğruluk arayışında olduğunu ve rakip modellere göre daha az yanlı olduğunu iddia etti. xAI, Grok un yeteneklerini geliştirmek ve daha hızlı ve verimli hale getirmek için çalışmaya devam ediyor.
Source: Habertürk
Rekabet Kurumu 2024″te 7,7 milyar lira ceza kesti
Küle, AA muhabirine, Kurumun 2024 yılında yürüttüğü soruşturmalar ve 2025 yılı hedeflerine ilişkin değerlendirmede bulundu.Mesailerinin yıl içinde yoğun geçtiğini ve 520 dosyayı karar bağladıklarını bildiren Küle, söz konusu kararlardan 156″sının rekabet ihlallerine ilişkin yürüttükleri dosyalar olduğunu söyledi.Küle, bu dosyalardan sadece 5″inde ihlal tespiti olmadığını ve bunun, işlerini ne kadar titiz yaptıklarının göstergesi olduğunu aktardı.Ciddi ihlal şüphesi olan dosyalara soruşturma açtıklarına işaret eden Küle, şu değerlendirmelerde bulundu:”İhlal tespiti yapılan dosyalarda 87 taraf, bunu kabul ederek uzlaştı. 18 dosyada ise soruşturma süreci sonunda ihlal tespit edilerek ceza verildi. Yine soruşturma kararlarının 21″i, teşebbüslerin sunduğu taahhütlerin tespit edilen rekabet sorunlarını giderecek yeterlikte bulunmasıyla sonlandırıldı. Bunların bir kısmı, ön araştırma sonunda soruşturma açılmasına gerek bulunmayan kararlar.”- “BU YIL 295 BİRLEŞME-DEVRALMA İŞLEMİNİ KARARA BAĞLADIK”Küle, soruşturma açılmasa da yürütülen ön araştırmaları rekabetin tesisi için değerli bulduklarına işaret ederek, “Görevimiz rekabet soruşturmalarıyla sınırlı kalmıyor. Bu yıl 295 birleşme-devralma işlemini inceleyip karara bağladık. Geçen yıl değerlendirilen işlem sayısının 217 olduğu dikkate alındığında, önceki yıla nazaran ekonomideki hareketliliği ve büyümeyi de görebiliyoruz.” diye konuştu.Birleşme-devralma işleminin rekabeti önemli ölçüde azaltması durumunda işlemin gerçekleşmesine müsaade etmediklerini aktaran Küle, “Bu kapsamda 7 başvuruya, rekabet endişelerini bertaraf edecek şartlar karşılığında izin verildi, 4 başvuru nihai incelemeye alındı ve daha detaylı inceleniyor.” ifadesini kullandı.- “DÜŞÜK VE ORTA GELİRLİ VATANDAŞLARIMIZI ETKİLEYEN SEKTÖRLER ODAĞIMIZDA”Küle, teşebbüslerin adil ortamda rekabet edebilmesi için idari para cezası kestiklerini bildirerek, “Bu yıl teşebbüslere verilen para cezası yaklaşık 7,7 milyar lirayı buldu.” dedi.Soruşturmalarda sadece para cezası kesmediklerini, amaçlarının tam rekabet uyumunun sağlanması olduğunu aktaran Küle, sözlerini şöyle sürdürdü:”Geçtiğimiz yılda olduğu gibi 2024″te de gıda, tarım, sağlık, inşaat, kimyasal ürünler, tekstil, bilişim ve eğitim gibi sektörler radarımızdaydı. İlaveten enerji, finans, elektrikli araç şarj altyapısı hizmetleri ile gıda kontrol laboratuvarları gibi alanlara da yöneldik. Özellikle düşük ve orta gelirli vatandaşlarımızın harcamalarını etkileyen sektörler her zaman odağımızda olacak. Bu yıl son kullanıcıların tükettiği ürünlere ek olarak bu ürünlere girdi sağlayan çok sayıda üst pazarı da incelemeye aldık.”Küle, soruşturmalar sonrasında tüketici ve teşebbüslerden olumlu tepkiler aldıklarını aktararak, “Kurum için karteller, raf fiyatlarına, çalışan emekçilerin ücretlerine yapılan müdahaleler, tekel gücünün kötüye kullanma davranışları kırmızı çizgimiz oldu. Bu tür uygulamaların her zaman üstüne düşüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.- “KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ”Rekabete aykırı uygulamaların tespitinde yapay zekayı kullanacaklarına dikkati çeken Küle, gelişen teknolojiler ile denetleme araçlarını da artırdıklarını bildirdi.Küle, bu kapsamda ikincil mevzuatı güncellediklerini, halihazırda 12 ikincil mevzuata ilişkin çalışma yürüttüklerini ifade etti.Faaliyetlerinin sadece yurt içi ile sınırlı olmadığını belirten Küle, bu kapsamda Türk Devletleri Rekabet Konseyinin kurulduğunu anımsattı.Küle, resen yürüttükleri sektör taramalarında, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ortaya çıkardığı ekonomik sorunların rekabet hukuku boyutuyla incelendiğini bildirerek, bölgedeki yeniden inşa tamamlanıncaya kadar sektör incelemesini açık tutacaklarını söyledi.Gelecek yıla ilişkin etkin rekabet ortamı temennisinde bulunan Küle, şunları kaydetti:”Adil ve yarışılabilir bir rekabet ortamını koruyarak vatandaşlarımızın daha kaliteli ve uygun fiyatlı ürünlere ulaşmasını sağlamak için çalışmalarımızı büyük kararlıkla yürütmeye devam edeceğiz. Her ne kadar tüm teşebbüslerimizin kanunu ihlal etmemelerini temenni etsek de devam eden soruşturmalarımız önümüzdeki yılın da oldukça yoğun geçeceğini, Kurumumuzun para cezaları ve yaptırımlarla gündemde kalmaya devam edeceğini gösteriyor.”
Source: Www.star.com.tr
Rekabet Kurumu”ndan 7.7 milyar lira ceza
Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, AA muhabirine, Kurumun 2024 yılında yürüttüğü soruşturmalar ve 2025 yılı hedeflerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Mesailerinin yıl içinde yoğun geçtiğini ve 520 dosyayı karar bağladıklarını bildiren Küle, söz konusu kararlardan 156 sının rekabet ihlallerine ilişkin yürüttükleri dosyalar olduğunu söyledi. Küle, bu dosyalardan sadece 5 inde ihlal tespiti olmadığını ve bunun, işlerini ne kadar titiz yaptıklarının göstergesi olduğunu aktardı. Ciddi ihlal şüphesi olan dosyalara soruşturma açtıklarına işaret eden Küle, şu değerlendirmelerde bulundu: İhlal tespiti yapılan dosyalarda 87 taraf, bunu kabul ederek uzlaştı. 18 dosyada ise soruşturma süreci sonunda ihlal tespit edilerek ceza verildi. Yine soruşturma kararlarının 21 i, teşebbüslerin sunduğu taahhütlerin tespit edilen rekabet sorunlarını giderecek yeterlikte bulunmasıyla sonlandırıldı. Bunların bir kısmı, ön araştırma sonunda soruşturma açılmasına gerek bulunmayan kararlar. BU YIL 295 BİRLEŞME-DEVRALMA İŞLEMİNİ KARARA BAĞLADIK Küle, soruşturma açılmasa da yürütülen ön araştırmaları rekabetin tesisi için değerli bulduklarına işaret ederek, Görevimiz rekabet soruşturmalarıyla sınırlı kalmıyor. Bu yıl 295 birleşme-devralma işlemini inceleyip karara bağladık. Geçen yıl değerlendirilen işlem sayısının 217 olduğu dikkate alındığında, önceki yıla nazaran ekonomideki hareketliliği ve büyümeyi de görebiliyoruz. diye konuştu. Birleşme-devralma işleminin rekabeti önemli ölçüde azaltması durumunda işlemin gerçekleşmesine müsaade etmediklerini aktaran Küle, Bu kapsamda 7 başvuruya, rekabet endişelerini bertaraf edecek şartlar karşılığında izin verildi, 4 başvuru nihai incelemeye alındı ve daha detaylı inceleniyor ifadesini kullandı. DÜŞÜK VE ORTA GELİRLİ VATANDAŞLARIMIZI ETKİLEYEN SEKTÖRLER ODAĞIMIZDA Küle, teşebbüslerin adil ortamda rekabet edebilmesi için idari para cezası kestiklerini bildirerek, Bu yıl teşebbüslere verilen para cezası yaklaşık 7,7 milyar lirayı buldu. dedi. Soruşturmalarda sadece para cezası kesmediklerini, amaçlarının tam rekabet uyumunun sağlanması olduğunu aktaran Küle, sözlerini şöyle sürdürdü: Geçtiğimiz yılda olduğu gibi 2024 te de gıda, tarım, sağlık, inşaat, kimyasal ürünler, tekstil, bilişim ve eğitim gibi sektörler radarımızdaydı. İlaveten enerji, finans, elektrikli araç şarj altyapısı hizmetleri ile gıda kontrol laboratuvarları gibi alanlara da yöneldik. Özellikle düşük ve orta gelirli vatandaşlarımızın harcamalarını etkileyen sektörler her zaman odağımızda olacak. Bu yıl son kullanıcıların tükettiği ürünlere ek olarak bu ürünlere girdi sağlayan çok sayıda üst pazarı da incelemeye aldık. Küle, soruşturmalar sonrasında tüketici ve teşebbüslerden olumlu tepkiler aldıklarını aktararak, Kurum için karteller, raf fiyatlarına, çalışan emekçilerin ücretlerine yapılan müdahaleler, tekel gücünün kötüye kullanma davranışları kırmızı çizgimiz oldu. Bu tür uygulamaların her zaman üstüne düşüyoruz değerlendirmesinde bulundu. KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ Rekabete aykırı uygulamaların tespitinde yapay zekayı kullanacaklarına dikkati çeken Küle, gelişen teknolojiler ile denetleme araçlarını da artırdıklarını bildirdi. Küle, bu kapsamda ikincil mevzuatı güncellediklerini, halihazırda 12 ikincil mevzuata ilişkin çalışma yürüttüklerini ifade etti. Faaliyetlerinin sadece yurt içi ile sınırlı olmadığını belirten Küle, bu kapsamda Türk Devletleri Rekabet Konseyinin kurulduğunu anımsattı. Küle, resen yürüttükleri sektör taramalarında, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ortaya çıkardığı ekonomik sorunların rekabet hukuku boyutuyla incelendiğini bildirerek, bölgedeki yeniden inşa tamamlanıncaya kadar sektör incelemesini açık tutacaklarını söyledi. Gelecek yıla ilişkin etkin rekabet ortamı temennisinde bulunan Küle, şunları kaydetti: Adil ve yarışılabilir bir rekabet ortamını koruyarak vatandaşlarımızın daha kaliteli ve uygun fiyatlı ürünlere ulaşmasını sağlamak için çalışmalarımızı büyük kararlıkla yürütmeye devam edeceğiz. Her ne kadar tüm teşebbüslerimizin kanunu ihlal etmemelerini temenni etsek de devam eden soruşturmalarımız önümüzdeki yılın da oldukça yoğun geçeceğini, Kurumumuzun para cezaları ve yaptırımlarla gündemde kalmaya devam edeceğini gösteriyor.
Source: Habertürk