“Yapay Zeka ve Siber Güvenlik: Yeni Orkestrasyon Dönemi”

Siber Güvenlik Başkanlığı”yla “orkestrasyon” dönemi başlıyor

Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) Kurucusu ve Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu, Siber Güvenlik Başkanlığı kurulmasının, bu alanın önemi ve atılan çeşitli adımların koordinasyonunun sağlanması açısından çok doğru bir karar olduğunu belirtti.Küçükşabanoğlu, Cumhurbaşkanlığına bağlı Siber Güvenlik Başkanlığı kurulmasına ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, mayıs ayında Milli Güvenlik Kurulu (MGK) açıklamasında, “Yapay zeka alanında kaydedilen ilerlemenin, insanlık tarihinde yeni bir merhaleye geçilmesini mümkün kılabilecek büyük fırsatlar sunduğuna; bununla birlikte, bahse konu sahadaki potansiyelin birtakım sınamaları ve siber alanda oluşan yeni tehditleri de beraberinde getireceğine vurgu yapıldığını anımsattı. Küçükşabanoğlu, ayrıca Türkiye”nin, yapay zeka çalışmalarının ilmi, askeri, iktisadi ve içtimai neticelerine hazırlıklı olmasının ve bu alanda ileri kabiliyetler geliştirmesinin önem ve önceliğine işaret edildiğini söyledi.MGK”nın açıklamasında siber güvenliğe yer vermesinden sonra devletin bu konuya ayrı bir parantez açacağı konusunda ilk adımı attığı görüşünü dile getiren Küçükşabanoğlu, şöyle konuştu:”MGK”nın bu açıklamasından sonra eylül ayında Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan”ın da dış politikada ve istihbaratta, yapay zekanın ve siber güvenliğin öneminden bahsederek, Siber Güvenlik Başkanlığı kurulacak olmasından ilk kez bahsetmesi bizleri umutlandırmıştı.Siber güvenlik ülkeler için stratejik öneme sahiptir. Çünkü modern dünyada teknolojinin ve dijital alt yapının toplumun her alanında kullanılmaya başlanması, ulusal güvenlik ve ekonomik istikrar açısından ciddi tehditleri de beraberinde getirmiştir. Siber güvenlik ülkeler için olmazsa olmaz bir konudur. Çünkü ulusal güvenlik, ekonomik güvenlik, kritik alt yapıların korunması, kamu düzeni ve sosyal istikrar, uluslararası rekabet ve jeopolitik dengeler, bireyin güvenliği ve gizliği gibi birçok konuya doğrudan dönüştürücü etkisi vardır.Günümüz dünyasında siber güvenlik, bir ülkenin dijital çağda bağımsızlığını, istikrarını ve refahını koruyabilmesi için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle ülkeler hem yasal düzenlemeler hem de teknolojik alt yapılarla siber güvenliği öncelikle gündemlerine almalılardır.”Birçok ülkede siber güvenlik gibi konuların koordinasyonu tek elden sağlayan çeşitli kurumlar olduğuna işaret eden Küçükşabanoğlu, şunları kaydetti:”ABD”de Ulusal Güvenlik Dairesini (NSA) buna örnek verebiliriz. Türkiye”de kamudaki kurumlar başta olmak üzere, özel sektör, iş dünyası, akademik ekosistemler siber güvenlikle ilgili çeşitli adımlar atmaktalardı. Yapay Zeka Politikaları Derneği olarak sıklıkla ifade ettiğimiz gibi her alandan atılan bu adımların koordinasyonunu sağlayacak, bir nevi orkestrasyon görevi üstlenecek bir üst yapıya ihtiyacımız vardı. Siber Güvenlik Başkanlığı”nın kurulmasının bu koordinasyonu sağlayacağını düşünüyoruz. Özellikle de bu Başkanlığın doğrudan Cumhurbaşkanlığı”na bağlı olması da, konunun önemi ve işlevi açısından da çok doğru bir karardır. Nasıl enerjinin, sağlığının, dış politikanın, iklimin, medyanın politikası varsa artık günümüzde tüm alanların siber güvenlikle ilgili politikaları belirlenmeli ve istikrarlı bir şekilde uygulanmalıdır.Kurulan Siber Güvenlik Başkanlığının; siber güvenliğin sağlanması amacıyla politikalar belirlemek, siber güvenlik zafiyetinin tespit edilmesiyle ilgili çalışmalar yürütmek, siber güvenlikle ilgili acil durum ve kriz yönetim planları oluşturmak ve siber güvenlik ekosistemi ile milli ürün geliştirmek gibi ana hedeflerinin olması ülkemizin ulusal güvenliği için çok kritik hedeflerdir.”- “SİBER GÜVENLİK DİPLOMASİDE EN GÜÇLÜ KOZ””Diplomaside mesele ne kadar zorsa ve kritikse karşınızdaki kişiyle kurabileceğiniz iletişiminiz daha da kıymetli hale gelebiliyor.” ifadelerini kullanan Küçükşabanoğlu, günümüzde de bu iletişimde en güçlü kozun siber güvenlik haline geldiğini vurguladı.Diplomasiyi ilgilendiren güvenlik ve savunma, enerji, ekonomi başta olmak üzere tüm konuların merkez noktasında artık siber güvenlik olduğunu dile getiren Küçükşabanoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:”Uzun zamandır yaptığımız incelemelerde G20 ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkenin diplomatik temaslarında siber güvenlik konusunu ana gündemine aldığını, birçok ülkenin de siber güvenlik konusunda stratejik ortaklıklar kurduğunu görüyoruz. Günümüzde güçlü bir dış politika için güçlü bir siber güvenlik bilgi birikimi gerekiyor. Dış politikanın en önemli araçlarından olan güçlü askeri ve istihbarat alanları için de güçlü siber güvenlik altyapısına sahip olmanız gerekiyor. Açıkça ifade etmek gerekirse, günümüzde devletlerin siber güvenlikte insan kaynağı, bilgisi ve altyapısı ne kadar güçlüyse, diplomasi masasında da o kadar gür sesi çıkacağı bir dönemde olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz.”- “BAŞARININ ANAHTARI EĞİTİM”Siber güvenlik alanında başarı için eğitim ve farkındalığın artırılması gerektiğini vurgulayan Zafer Küçükşabanoğlu, şöyle konuştu:”Siber Güvenlik Başkanlığının bir başka ana hedefi ise siber güvenlik konusunda bilinçlendirme, eğitim ve farkındalığı arttırma çalışmaları yürütmektir. Bu çok önemli bir hedeftir. Siber güvenlik konusunda Dünyadaki ilk 10 ülke arasına girmek istiyorsak, buna ilk eğitimden başlamamız gerekmektedir. Eğitimle birlikte de kamu, özel sektör ve akademinin bu alanı daha da yaygınlaştırması için birlikte koordineli şekilde çalışmaları çok önemli bir adım olacaktır. Birçok uluslararası meslek endekslerinde siber güvenlikle ilgili mesleklerin ön planda olduğunu, bu mesleklerin daha da ön plana çıkacaklarını hepimiz biliyoruz. Gençlerimizi bu alanlara yönlendirmeliyiz. Ülkemizde siber güvenlik liselerinin açılması, üniversitelerde siber güvenlikle ilgili bölümlerin açılması lazım. Özellikle de Türkiye”de 0-21 yaş arası yaklaşık 27 milyonluk bir kitleye sahibiz. Bu kitlenin siber güvenliğe ilgisini, bilgiye çevirebilirsek, Türkiye bu alanın lokomotiflerinden birisi olabilir.”

Source: Www.star.com.tr