Yaşlanmaya karşı ‘4 koldan’ savaş

Yaşlanmaya karşı ‘4 koldan’ savaş

Baharatlar beslenme alışkanlıklarımızın vazgeçilmez bir parçası… Ancak son yıllarda bazı baharatlar alışkanlık ötesinde “her derda deva süper gıda” statüsüne terfi etmiş durumda…Bunlardan biri de zencefil…

Beslenme ve Diyet Uzmanı Harika Özkaya Yurttadur, özellikle antiaging yönüyle öne çıkan zerdeçalı enine boyuna konuştuk…

YAŞLANMA SÜRECİNİ BÖYLE YAVAŞLATIYOR

Kurkuminin antiaging (yaşlanma karşıtı) özellikleri ile hücresel düzeyde ve sistemik yaşlanma sürecini yavaşlatabilecek mekanizmalar üzerinde de etki gösterdiği bilinmektedir. Bu 4 etkiyi şöyle sıralayabiliriz:

1- Hücre onarımını ve uzun ömür mekanizmalarını destekler

Oksidatif stres ve serbest radikallerin hücrelere zararı yaşlanmanın temel nedenlerinden biridir. Bu noktada zerdaçalın içerdiği ‘kurkumin’ oksidatif stresi ve serbest radikalleri azaltarak, hücre hasarını önlemeye katkı sağlar. Araştırmalar, kurkuminin E vitamininden birkaç kat daha güçlü bir serbest radikal temizleyici olduğunu göstermektedir.

Dolayısıyla hücre yenilenmesi ve DNA onarım mekanizmalarını destekleyerek yaşlanmanın etkilerini geciktirebilir. Vücudun kendi antioksidan sistemlerini (glutatyon, süperoksit dismutaz, katalaz) desteklediği için hücrelerin daha sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Özellikle sirtuinler (SIRT1 aktivasyonu) ve AMPK gibi uzun ömürle ilişkili proteinleri aktive ederek hücresel yaşlanmayı yavaşlatabilir.

2- Cilt yaşlanmasını geciktirir

Kurkuminin antioksidan ve iltihap karşıtı özellikleri, cilt hücrelerini koruyarak kırışıklıkların ve ince çizgilerin oluşumunu geciktirebilir. Ayrıca UV hasarına karşı koruyucu etki göstererek cildin elastikiyetini artırabilir.

3- Mitokondrileri iyileştirir

Mitokondriler hücrelerin enerji merkezleridir ve yaşlanma sürecinde işlevleri azalır. Kurkumin, mitokondriyal fonksiyonu destekleyerek hücrelerin daha uzun süre enerjik kalmasını sağlayabilir.

4- Hastalıklara kalkan olur

Kurkumin birçok hastalığı engelleyerek de yaşlanma hızını yavaşlatmayı sağlayabilir. Serbest radikallerin hücrelere zarar vermesiyle ortaya çıkan oksidatif stresin inflamasyon, nörodejeneratif hastalıklar, miyokardiyal iskemi, kanser gibi pek çok hastalığın oluşumuna da zemin hazırladığı bilinmektedir.

Kurkumin, güçlü antioksidan özellikleri sayesinde zararlı bileşikleri nötralize ederek hastalıklara karşı kalkan oluşturur…

İşte etki gösterdiği hastalıklar:

Kalbe ve damarlara etkileri: Yaklaşık son 50 yılda yapılan detaylı araştırmaları özetleyen bir çalışmada, kurkuminin LDL (kötü kolesterol) seviyesini düşürürken, HDL (iyi kolesterol) seviyesini koruyarak kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucu etki gösterdiği saptanmıştır. Bu özelliği ile kalp sağlığını destekleyici doğal bileşenler arasında yer almaktadır.

Kansere karşı etkisi: Bugüne kadar yapılan 800’den fazla bilimsel çalışma, kurkuminin kanser hücrelerinin çoğalmasını ve metastazını önleyici etkiler taşıdığını ortaya koymuştur.

Diyabete karşı etkisi: Kurkumin, kan şekeri seviyelerini dengeleyerek diyabet komplikasyonlarını azaltabilir. Kurkumin uygulanan hastalarda yaşa bağlı diyabet komplikasyonlarının önlediği tespit edilmiştir. Kurkuminin ayıca kan glikozu ve glikolize hemoglobin düzeylerini belirgin şekilde azalttığı saptanmıştır.

Obeziteye etkisi: İnflamasyon, başka birçok kronik hastalıkta olduğu gibi obezite için de temel rol oynamaktadır. Fareler ile yapılan çalışmalarda bir polifenol olan kurkuminin obeziteyi önlediği bulunmuştur. Kurkumin bu yararlı etkisini insülin ve leptin direncini azaltarak, inflamatuvar sitokin salınımını azaltarak, yağ asidi oksidasyonunu hızlandırarak ve antioksidan enzim salınımını artırarak göstermektedir. Bu sayede kilo kontrolünde ve obeziteye bağlı sorunlarda mücadelede yardımcı olmaktadır.

Kurkumin nedir?

Kurkumin; halk arasında “zerdeçal, zerdeçöp, hint safranı, safran kökü” olarak bilinen curcuma longa’nın rizomlarından elde edilen, sarı-turuncu renkli, antioksidan özellikli polifenolik bir bileşiktir. Zerdeçalın en önemli ve en aktif olan ana bileşeni kurkumin maddesidir.

Doğal bir polifenol olan kurkumin, tıbbi özellikleriyle yaygın olarak bilinir. Serbest radikallerin oluşturduğu zararlı etkileri azalttığı için yüzyıllardır çeşitli rahatsızlıkları tedavi etmek için geleneksel tıpta kullanılmıştır. Yaygın olarak Çin ve Hindistan’ da yetiştirilmekte ve kullanılmaktadır.

Nasıl tüketilir?

Kurkuminin temel kaynağı zerdeçal bitkisidir. Bu bitkiden elde edilen baharatın yemeklerde kullanılmasıyla kurkuminin alımı sağlanabilir. Fakat kurkuminin düşük biyoyararlanımı nedeniyle vücut tarafından emilimi sınırlıdır. Bu nedenle piperin içeren karabiber veya sağlıklı yağlar (zeytinyağı gibi) ile birlikte tüketilmesi önerilmektedir. Böylece etkisi daha da artırılabilir. Günlük 15 gram zerdeçal, bal ile karıştırılarak tüketilebilir.

Ancak iyi bir emilim için takviye şeklinde almak daha etkilidir. Tabii kronik hastalığı olanlar mutlaka takviyeyi hekimlerine danışarak kullanmalıdır.

Güvenli doz nedir?

Kurkumin gıda takviyesi olarak kapsül veya toz şeklinde alınabilir. Amerika besin ve ilaç idaresi (FDA) kurkumini genel olarak güvenli olarak kabul edilen madde (GRAS) tanımlamasına dahil etmiştir ve şu an birçok ülkede gıda takviyesi olarak kullanılmaktadır.

Zerdeçalın en aktif bileşeni olan kurkuminin güvenilirliği ve toksik olmadığı birçok araştırmada gösterilmiştir. Güvenlik ve toksisite ile ilgili klinik araştırmalar yapan uzmanlar yine de doktora danışılarak takviye alınması tavsiye etmektedir.

Source: Nazan Doğaner Halici