“Yemek ve İçecek Gündemi: Almanya’da Kahverengi Yumurtaya Kısıtlama, Gaziantep’te Ekmek Fiyatlarında İndirim!”

Almanya”da kahverengi yumurta satılması kısıtlandı

Son yıllarda Almanya”da yumurta fiyatlarındaki artış tartışmaları da beraberinde getirdi. Ülkede süpermarketlerde satılan yumurtaların yaklaşık %30″u kahverengi iken bu oran yakında değişmeye başlayacak. Alman Yumurta Üreticileri Federal Birliği Başkanı Henner Schönecke, artık kahverengi yumurtaların satışının maliyet artışları nedeniyle kısıtlanacağını belirtti. Schönecke, kahverengi yumurtaların üretim maliyetlerinin arttığını, bu nedenle üreticilerin ve süpermarketlerin ekonomik olarak beyaz yumurtalara yönelmeyi tercih ettiğini belirtti. KAHVERENGİ YUMURTA ÜRETİMİ DAHA MALİYETLİ Başkan Schönecke, özellikle kahverengi yumurtaların geleneksel üretim yöntemleriyle yetiştirilmesi nedeniyle daha pahalı olduğunu vurguladı. Önümüzdeki 5 yıl içinde süpermarketlerde kahverengi yumurta bulmanın giderek zorlaşacağını belirterek kahverengi yumurtaların daha büyük bir tüketici kitlesi tarafından sağlıklı ve doğal olarak algılandığına dair yaygın bir inanç olsa da, bu algının artık ticari açıdan sürdürülebilir olmadığına dikkat çekti. Süpermarketlerde kahverengi yumurta satışı dursa da kahverengi yumurtalar bazı özel organik pazarlar ve çiftliklerden temin edilebilecek. Süpermarketlerdeki bu değişiklik, tüm Avrupa”daki yumurta alışverişi alışkanlıklarını etkilemesi beklenen bir adım olarak dikkat çekiyor.

Source: Abdurrahman Yazıcı


Gaziantep”te ekmem fiyatlarına indirim geldi! İşte yeni fiyat

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Haydi Büfelerinde satışa sunulan ekmeklerde indirime gidildiğini duyurdu

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği Haydi Büfeleri için Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’den bir açıklama geldi.

EKMEK FİYATLARINDA 50 KURUŞ İNDİRİME GİDİLDİ

Buna göre, hali hazırda piyasaya göre yüzde 25 indirimli satılan ekmek fiyatlarında 50 kuruş daha indirim yapılacağı müjdelendi.

HAYDİ BÜFELERDE EKMEK 7 TL OLDU

Başkan Şahin açıklamasında, Türkiye’nin en büyük 3 ekmek fabrikasından birini şehre kazandırdıklarını hatırlatarak, “En kaliteli ekmeği en ekonomik biçimde sunmak için yüzde 25 piyasanın altında bir fiyat anlayışı benimsemiştik. Şimdi bir indirim daha yaparak taptaze ekmeğin fiyatını 7,50 TL’den 7 TL’ye düşürüyoruz.” ifadelerini kullandı.

77 NOKTADA HİZMET VERİYOR

Mevcutta kent genelinde 77 noktada hizmet veren HAYDİ büfelerinde gerçekleştirilen bu indirim ile vatandaşın ekmeğe daha uygun fiyatla ulaşması sağlanıyor.

Source:


Tavuk göğsü nasıl pişirilir?

Ayrıca, düşük yağ içeriğiyle, kalp sağlığını korumak isteyenler ve kilo kontrolü yapanlar için de harika bir alternatiftir. İçeriğindeki protein, kas kütlesini artırmaya yardımcı olurken, sağlıklı bir metabolizma için gerekli olan besin öğelerini sunar. Eğer tavuk göğsü fırınlama, ızgara veya haşlama gibi düşük yağda pişirme yöntemleriyle hazırlanırsa, kalori miktarı daha da düşük olur. Bu nedenle, tavuk göğsü, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek isteyenler için mükemmel bir besin seçeneğidir. TAVUK GÖĞSÜ NASIL PİŞİRİLİR? Tavuk göğsü, sağlıklı ve hafif bir et seçeneği olarak oldukça popülerdir. Ancak, tavuk göğsünü pişirirken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, etin kuru olmadan, lezzetli ve yumuşak bir şekilde pişirilmesidir. Pişirme yöntemine göre farklı teknikler ve marinasyonlar kullanarak, tavuk göğsü çok daha lezzetli hale getirilebilir. İlk olarak, tavuğun taze olmasına dikkat edilmelidir. Taze tavuk göğsü, etin doğru şekilde pişirilmesi için gereklidir. Tavuk göğsünü pişirmeden önce, etin kalitesini artırmak için marinasyon yapmak idealdir. Zeytinyağı, tuz, karabiber, limon suyu ve taze otlar gibi malzemelerle hazırlanan marina, tavuk etinin daha lezzetli ve yumuşak olmasını sağlar. Tavuk göğsünü, marinada yaklaşık 20-30 dakika bekletmek, bu tatların ete geçmesini sağlar. Izgara tavuk göğsü, en sağlıklı pişirme yöntemlerinden biridir. Izgara yapılmadan önce, tercihe göre ince dilimler halinde kesilebilir veya bütün bırakılabilir. Tavuk göğsünü ızgarada pişirirken, ızgarayı önceden ısıtmak ve etin her iki tarafını da 4-5 dakika kadar pişirmek gereklidir. Izgarayı fazla sıcak tutmamaya dikkat edin, çünkü çok yüksek ısıda pişirilen tavuk dıştan yanabilir, içi ise çiğ kalabilir. Izgarada pişirirken tavuk göğsü üzerinde marinayı bırakmak, dışının lezzetli ve nemli kalmasını sağlar. Bir başka popüler yöntem ise tavada pişirme yöntemidir. Tavada pişirirken, öncelikle tavayı ısıtın ve üzerine az miktarda zeytinyağı veya tereyağı ekleyin. Tavuk göğsünü tavaya koymadan önce tuz, karabiber ve baharatlarla tatlandırmak faydalı olur. Tavuğun her iki tarafı da altın rengi olana kadar pişirilir. Tavanın kapağını kapatmak, etin içinin pişmesini ve sulu kalmasını sağlar. Tavuk göğsü pişirildikten sonra birkaç dakika dinlendirilirse, etin suyu içine çekilir ve daha lezzetli olur. Fırınlama yöntemi de tavuk göğsü için harika bir pişirme tekniğidir. Bal, limon, sarımsak ve baharatlarla yapılan bir marinasyon, etin tatlarını iyice içselleştirmesini sağlar. Fırını 180-200 dereceye önceden ısıtın ve tavuk göğsünü fırın tepsisine yerleştirin. Tavuk göğsünü yaklaşık 20-30 dakika arasında pişirmeniz yeterli olacaktır, ancak fırın ısısına göre pişirme süresi değişebilir. Fırında pişirirken, etin kuru olmaması için üzerini alüminyum folyo ile kapatmak da faydalı olabilir. Buharda pişirme de sağlıklı bir alternatif olup, tavuk göğsünün lezzetini ve besin değerlerini korur. Buharda pişirme işlemi sırasında, tavuk göğsünü hafifçe baharatlayarak 10-15 dakika kadar pişirebilirsiniz. Bu yöntem, etin doğal lezzetini kaybetmeden yumuşacık olmasını sağlar. Tavuk göğsü pişirme tekniğinde dikkat edilmesi gereken nokta, aşırı pişirmemek ve etin kurumasını engellemektir. Ayrıca, tavuk piştikten sonra birkaç dakika dinlendirmek, etin suyunun içinde kalmasını sağlar ve yumuşaklık açısından büyük fark yaratır. TAVUK GÖĞSÜ PİŞİRMENİN PÜF NOKTASI Tavuk göğsü pişirme yönteminin püf noktası, etin kuru olmadan yumuşak ve lezzetli bir şekilde pişirilmesini sağlamaktır. Tavuk göğsü, düşük yağ içeriğiyle sağlıklı bir seçenek olmasına rağmen, pişirilirken genellikle kuruma eğilimindedir. Bunun önüne geçmek için birkaç teknik vardır. İlk olarak, tavuk göğsünü pişirmeden önce marinasyon yapmak, etin lezzetini artırırken aynı zamanda nemli ve yumuşak olmasını sağlar. Zeytinyağı, limon suyu, sarımsak, tuz, karabiber ve taze otlar gibi malzemelerle hazırlanan marina, tavuk etine tat verirken, etin dokusunu da yumuşatır. Tavuk göğsünü marinada 20-30 dakika kadar bekletmek, etin içine bu tatların iyice işlemesini sağlar. Marinasyon süresi çok uzun olmamalıdır çünkü tavuk eti zaten hassas bir yapıya sahiptir. Tavuk göğsünü ızgarada pişirirken, ızgaranın iyi ısındığından emin olun ve tavuk göğsünü doğrudan ızgaraya yerleştirmeden önce hafifçe yağlayın. Etin her iki tarafını da 4-5 dakika kadar pişirmeniz yeterli olacaktır, ancak tavuk göğsünün kalınlığına göre bu süre değişebilir. Izgarada pişirirken, tavuk etini sıkça çevirmemek gerekir, çünkü fazla çevirmek etin suyunun kaybolmasına yol açabilir. Fırında pişirirken, tavuk göğsünü önceden ısıtılmış 180-200 derece fırına yerleştirerek yaklaşık 20-30 dakika pişirebilirsiniz. Fırınlama sırasında, etin kurumasını önlemek için üzerini alüminyum folyo ile kapatmak iyi bir yöntem olabilir. Ayrıca, pişirme süresini çok uzatmamaya dikkat etmelisiniz; tavuk göğsü, fazla pişirilirse kurur ve lezzetini kaybeder. Bir başka püf noktası ise tavada pişirme yönteminde, tavayı önceden iyice ısıtmak ve tavuk göğsüne çok fazla yağ eklememektir. Sadece az miktarda zeytinyağı veya tereyağı kullanarak, tavuk göğsünü altın rengi alana kadar pişirebilirsiniz. Tavanın kapağını kapatmak, etin içinin pişmesini ve sulu kalmasını sağlar. Pişirme sırasında tavuk göğsünü fazla çevirmemek, etin suyunun kaybolmaması için önemlidir. Tavuk göğsü piştikten sonra, birkaç dakika dinlendirmek de etin suyunun içinde kalmasını sağlar ve daha lezzetli bir sonuç elde edilir. Kısacası, tavuk göğsünü pişirirken püf noktası, doğru pişirme süresi ve marinasyonla etin lezzetinin derinleşmesi, böylece tavuğun sulu ve yumuşak kalmasını sağlamaktır. Tavuk göğsü, hafif ve sağlıklı bir protein kaynağı olduğundan, yanında taze ve dengeli garnitürler ile harika bir uyum yakalar. En iyi eşlik eden yan lezzetler, tavuk göğsünün doğal tadını öne çıkarırken aynı zamanda yemeği daha zengin hale getirir. Yeşil salata özellikle taze roka, marul, domates, salatalık, zeytinyağı ve limon ile hazırlanarak tavuk göğsünün hafif yapısıyla mükemmel bir uyum sağlar. Salatadaki asidik tatlar, tavuğun hafifliğini tamamlar ve yemeği ferahlatır. Tavuk göğsüyle çok iyi giden bir diğer seçenek ise zeytinyağlı sebzelerdir. Fırında pişirilmiş patates, havuç, kabak ve mantar gibi sebzeler, tavuğun yanında hem doyurucu hem de lezzetli bir alternatif oluşturur.

Source: Habertürk


Dana yüreği nasıl pişirilir?

Dana yüreği sakatat dendiğinde çoğu kişinin geri adım attığı, ama ustalıkla işlendiğinde sofralarda yer bulan bir ürün. Peki, dana yüreği pişirirken hangi aşamalara dikkat edilmeli, nelerden kaçınmak gerekir, hangi hatalar tadı bozar? Merak edilen tüm detayları sizler için yazımızda derledik. DANA YÜREĞİ NASIL PİŞİRİLİR? Dana yüreği, mutfağımızda çok sık tercih edilmeyen ancak doğru tekniklerle hazırlandığında sofrada fark yaratan özel bir sakatat türüdür. Pişirme işlemine geçmeden önce en kritik aşama doğru temizlenmesidir. Yüreğin iç yüzeyinde bulunan damarlar, kan pıhtıları ve sert zarlar tamamen ayıklanmalıdır. Aksi halde pişirme aşamasında yoğun ve kötü bir koku ortaya çıkabilir. DANA YÜREĞİ PİŞİRME TEKNİĞİ Dana yüreğini pişirirken dikkat edilmesi gereken temel unsur, yapısal olarak kaslı ve lifli bir dokuya sahip olmasıdır. Bu da pişirme süresini ve tekniğini doğrudan etkiler. Yüksek ateşte kısa sürede pişirme yöntemi, yüreğin sertleşmesini engeller ve suyunun içinde kalmasını sağlar. arasında yer alır. Yavaş pişirme yöntemi özellikle kavurma ya da güveç tarzı tariflerde tercih edilir. Bu teknikte yürek önce yüksek ateşte mühürlenir, ardından düşük ısıda, biraz su ya da et suyu eklenerek uzun sürede pişirilir. Bu şekilde hem lezzet daha derinleşir hem de yumuşaklık garanti altına alınır. Dana yüreği ayrıca fırınlanarak da hazırlanabilir. Fırında pişirme esnasında, kurumasını önlemek için yağlı bir sosla kaplanması veya üzerinin kapalı tutulması önerilir. Bu, iç dokunun sulu kalmasına yardımcı olur. Özellikle kimyon, kekik, karabiber ve sarımsak yüreğin aromasını zenginleştiren baharatlardır. Taze otlar da pişirme sonunda eklendiğinde tazelik katar. DANA YÜREĞİ TARİFİ Malzemeler: 500 gr dana yüreği 1 adet büyük soğan 2 diş sarımsak 1 adet yeşil biber 2 yemek kaşığı zeytinyağı 1 tatlı kaşığı kimyon 1 çay kaşığı karabiber 1 tatlı kaşığı pul biber Tuz Yapılışı: Yüreği damarlarından arındırarak temizleyin ve ince şeritler halinde doğrayın. Derin bir kapta zeytinyağı, kimyon, sirke/nar ekşisi ve karabiberle karıştırıp yüreği marine edin. En az 30 dakika dinlendirin. Tavada zeytinyağını kızdırın, doğranmış soğan ve biberleri kavurun. Ardından yüreği ekleyin. Yüksek ateşte birkaç dakika soteleyin, sonra sarımsak ve baharatları ilave edin. Ağzını kapatıp 10 dakika kadar pişirin. Servisten önce üzerine doğranmış maydanoz eklenebilir. DANA YÜREĞİ PİŞİRMENİN PÜF NOKTASI İç zarlar, damarlar ve kan pıhtıları, sadece görünüş değil, lezzet açısından da olumsuz etkiler yaratır. Bıçak yardımıyla bu bölümler mutlaka çıkarılmalıdır. Marine süreci sadece yumuşatmaz, kokuyu da bastırır: Sirke, limon suyu, sarımsak gibi malzemeler yüreği hem yumuşatır hem de kendine has kokusunu hafifletir. Yüksek ateş = hızlı mühürleme tekniği uygulanmalı. Bu teknik, etin suyunu kaybetmeden dışının hafif karamelize olmasını sağlar. Çok kalın kesilen yürek, iç kısmı çiğ kalabileceği için homojen pişirme açısından ince ve eşit dilimler tercih edilmelidir. Dana yüreği baharatı kaldırır. Kişisel zevke göre kekik, acı biber, sumak ya da tütsülenmiş paprika gibi aromalar denenebilir. Pişirildikten sonra bekleyen dana yüreği sertleşebilir. Bu yüzden servis hemen yapılmalı, yeniden ısıtılmamalıdır. DANA YÜREĞİ FAYDALARI Yüksek B12 vitamini içeriği vardır. Sinir sistemi fonksiyonları ve kırmızı kan hücresi üretimi için kritik öneme sahiptir. B12 eksikliği yaşayan bireyler için doğal bir takviyedir. Zengin demir kaynağına sahiptir. Emilimi yüksek heme formunda demir içerir, bu da kansızlık riskini azaltır. Koenzim Q10 barındırır. Hücresel enerji üretiminde görev alan bu madde, kalp sağlığı açısından çok değerlidir ve dana yüreğinde bol miktarda bulunur. Protein zenginliği yüksektir. Kas gelişimi ve dokuların onarımı için önemli olan yüksek kaliteli protein içerir. Çinko, selenyum ve fosfor gibi mikro besinler içerir. Bağışıklık sistemini destekler, antioksidan etkiler sağlar.

Source: Habertürk


İlk hasat başladı, günde 500 ton toplanıyor! 81 ilden talep patladı, 4 bin 900 TL”ye satıyor

Türkiye”nin en bereketli toprakları arasında yer alan Hatay”da havaların ısınmasıyla açık alanda yetişen ürünlerin hasadına başlandı. Kırıkhan ilçesi Kızılkaya Mahallesi”nde siyah havuç hasadı başladı. Bu yıl don ve kuraklık etkili olmasına rağmen siyah havuçtaki verim, geçen yıla göre daha çok artmış durumda. Geçen yılda dönümün verime oranı 2 ton iken bu yıl ise 4 ton verim alınıyor. Çoğunlukla sanayide gıda boyaması olarak kullanılan siyah havucun ton başına 4 bin 900 TL fiyatıyla Konya gibi şehirlere gönderiliyor. Tarım işçilerinin yerine 3 havuç söküm makinesiyle yapılan siyah havuç hasadı dronla görüntülendi. Kuraklığın olmasına rağmen geçen yıla göre bu yıl siyah havuçta rekoltenin daha iyi olduğunu ifade eden Mehmet Altan, Kırıkhan ilçesi Kızılkaya Mahallesi”nde siyah havuç hasadı yapıyoruz. Siyah havuç hasadı çok iyi gidiyor. Yağmurların az yağması ve kuraklık da olmasına rağmen siyah havuçta güzel bir verim alıyoruz. Siyah havuçlar daha çok sanayide gıda boyasında kullanılması için gidiyor. Bu havuç şalgam veya yemeklik olarak kullanılmıyor. Sadece sanayide gıda boyası olarak kullanılıyor. Burada toplam 3 araçla hasat yapıyoruz. Ortalama günlük 400 ila 500 ton arasında söküm gücümüz var. Siyah havuçlar fabrikadan işlemlerden sonra Konya iline gönderiliyor. Siyah havucun fiyatı tonu 4 bin 900 TL”den satılıyor. Geçen yıl verim çok düşüktü ama bu yıl verim daha çok oldu. Geçen yıl dönüme verim oranı 1,5 ila 2 ton iken bu yıl ise 4 ve 5 tonu buluyor dedi. Siyah havuçta kolay ve verimli hasat için makinelerin kullandığını söyleyen İbrahim Başçoban, Burada siyah havuç üretiyoruz. Bu yıl hasat çok iyi maşallah. Geçen yıla göre hasat, çok daha iyi oluyor. Siyah havuç hasadımız yaklaşık 15 gün önce başladı. Hasadın veriminden çok memnunuz. Makinenin topladığı kadar, insan gücüyle toplanmıyor. En kolay ve en verimli şekilde makineyle toplanmasıyla oluyor ifadelerini kullandı.

Source: Gazetevatan.com


Dil balığı nasıl pişirilir?

Hafifliğiyle öne çıkan ama mutfakta özen isteyen dil balığı yüzeyde kolay gibi görünse de pek çok püf noktasını içinde barındırıyor. Bu noktalar atlandığında, yemeğin sonu genellikle hayal kırıklığı olabiliyor. Sizler için hazırladığımız yazımızda Dil balığı nasıl pişirilir? Dil balığı pişirmenin püf noktaları nelerdir, nelere dikkat etmek gerekir? Sorularının cevaplarını derledik. DİL BALIĞI NASIL PİŞİRİLİR? Dil balığı, hassas ve ince yapısıyla doğru pişirme yöntemi uygulanmadığında kolayca dağılabilen özel bir balıktır. Pişirme süresi oldukça kısa olmalıdır. Fileto şeklindeki bir dil balığı genellikle her iki yüzü 2-3 dakika pişirilerek servise hazır hale gelir. Uzun süre pişirmek, balığın kurumasına ve aromasını kaybetmesine neden olur. DİL BALIĞI PİŞİRME TEKNİĞİ Tavada kızartma yöntemi en sık tercih edilen yöntemdir. Burada balığın iki yüzü çok az unla kaplanır. Bu hem balığın tavada yapışmasını önler hem de dışını altın sarısı bir renge dönüştürür. Tavaya zeytinyağı ve bir miktar tereyağı karışımı koymak, hem kızarma kalitesini artırır hem de ekstra bir aroma katar. Balığın fileto kısmı tavaya konmadan önce fazla un silkelenmeli; aksi halde yağda un yanabilir ve lezzeti bozabilir. Sağlıklı beslenmek isteyenler fırında pişirme tekniğini kullanabilir. Fırında pişirmek isteyenler için düşük sıcaklıkta, 170-180 derecede 10-12 dakika arasında pişirmek idealdir. Balığın üzerine limon dilimleri, defne yaprağı ve zeytinyağı eklemek; içeriden nemli ve aromatik kalmasını sağlar. Yanına domates, kabak veya patates dilimleri eklenerek dengeli bir tabak hazırlanabilir. Buğulama yöntemi de kullanılabilir. Soğan, defne yaprağı, tane karabiber ve birkaç damla beyaz şarap ile yapılan klasik bir buğulama tekniği, dil balığının zarif aromasını ön plana çıkarır. Kapağı kapalı bir tavada, çok kısık ateşte, buharla pişirildiğinde balık, adeta yumuşacık bir kıvama ulaşır. DİL BALIĞI TARİFİ Malzemeler: 2 adet dil balığı filetosu 3 yemek kaşığı un (arzuya göre mısır unu da kullanılabilir) 3 yemek kaşığı zeytinyağı 1 yemek kaşığı tereyağı 1 diş sarımsak 1 limonun suyu ve kabuğu Tuz, taze çekilmiş karabiber Kıyılmış taze maydanoz Yapılışı: Balıkları temizledikten sonra kağıt havluyla iyice kurulayın. Tuz ve karabiberle her iki tarafını tatlandırın. Balıkları hafifçe una bulayın. Fazla unları silkeleyin. Genişçe bir tavaya zeytinyağı ve tereyağını birlikte koyun. Orta ateşte yağı ısıtın. Balıkların önce cilt tarafını tavaya yerleştirip 2-3 dakika kızartın. Ardından diğer tarafı da aynı şekilde pişirin. Pişmeye yakın limon suyu ve limon kabuğu rendesini ekleyin. Tavayı ocaktan aldıktan sonra kıyılmış maydanozu serpiştirin. Yanına roka salatası, fırınlanmış bebek patates ya da hafif bir püre ile mükemmel bir akşam yemeği tabağı hazırlanabilir. DİL BALIĞI PİŞİRMENİN PÜF NOKTASI Dil balığı pişirmenin püf noktaları, hem balığın yapısal hassasiyetine hem de aromasına saygı duymayı gerektirir. İşte dil balığı pişirirken dikkat edilmesi gereken noktalar. Etinin diri, kokusuz ve parlak olması gerekir. Taze olmayan balık pişirildiğinde hem dağılır hem de lezzetsiz olur. Islak kalan balık, tavada kızartılırken yağa su bırakır, bu da hem lezzeti bozar hem tehlikeli olabilir. Kalın bir un tabakası değil, ince bir kaplama idealdir. Bu hem çıtırlık verir hem de balığın doğal tadını gölgelemez. Limon suyu veya sirke gibi asidik bileşenler eti sertleştirebilir. Bu nedenle pişirme tamamlanmadan önce eklenmemelidir. Balığın kırılmaması için bir spatula yardımıyla, dikkatli şekilde çevrilmelidir. Filetoysa daha da hassas davranılmalı. DİL BALIĞI ÖZELLİKLERİ Dil balığı, yassı ve ince yapılı olmasıyla tanınır. Genellikle kumluk ve sığ deniz tabanlarında yaşar. Avrupa mutfağında sole ismiyle bilinen türleri en çok tercih edilen deniz ürünlerindendir. Beyaz etli ve düşük yağ oranına sahiptir. Bu nedenle hem diyet yapanlar hem de sindirim sorunu olanlar için uygundur. Kılçıksız yapıya sahiptir. Fileto formunda satıldığında neredeyse hiç kılçık içermez. Çocuklar veya ileri yaştaki bireyler için idealdir. Besin değeri yüksektir. Protein içeriği ile kas gelişimini destekler. Omega-3 değeri orta düzeyde olsa da içeriğindeki fosfor ve B grubu vitaminleriyle zengindir. Hafif deniz aromalı, yumuşak dokulu bir et yapısına sahiptir. Baharat veya soslarla kolay uyum sağlar ama kendi tadı da baskın ve zarif olduğu için aşırı tatlandırmaya gerek kalmaz. Pişirme uygunluğuna göre farklı teknikler kullanılabilir. Kızartma, buğulama, fırın ve ızgara gibi pek çok pişirme yöntemiyle uyum sağlar. Özellikle Fransız mutfağında şarapla buğulama sıkça uygulanır.

Source: Habertürk


Kuzu böbrek nasıl pişirilir?

Mutfakta sakatatla çalışmak cesaret ister; ama aynı zamanda bilgi ve denge de gerektirir. Pek çok kişi bu malzemeyi merak etse de, işin incelikleri konusunda yeterince bilgi sahibi değil. Özellikle doğru temizleme yönteminden başlayarak pişirme aşamasına kadar atılacak her adım, yemeğin sonucunu doğrudan etkiler. Peki, bu süreci nasıl yönetmeli? Merak edilen tüm detaylar ve dikkat edilmesi gereken noktalar yazımızda sizlerle. KUZU BÖBREK NASIL PİŞİRİLİR? Kuzu böbrek, sakatat dünyasında damakta bıraktığı zengin tat ve yoğun aromayla öne çıkan bir lezzet. Ancak doğru şekilde pişirilmediğinde, lezzetinden çok kokusuyla akılda kalabilir. İşin sırrı ise temizlik ve pişirme sürecinde gizli. Kuzu böbrek pişirmeye karar verdiyseniz, öncelikle içindeki zarların, damarların ve idrar kanallarının titizlikle ayıklanması gerekiyor. Bu adımı atlamanız, ne kadar güzel pişirirseniz pişirin hoş olmayan bir sonuçla karşılaşmanıza neden olabilir. KUZU BÖBREK PİŞİRME TEKNİĞİ Kuzu böbrek pişirme yöntemi bu ürünü tanımaktan geçer. Yoğun aromalı, kendine özgü bir dokusu olan bu et parçası, klasik etlerle aynı kurallarla pişirilmez. Öncelikle böbrekleri hazırlarken soğuk su altında dikkatlice yıkamalı, zarlarını bıçak yardımıyla temizlemeli ve içindeki damarları çıkarmalısınız. Ardından 1-2 saat süreyle suda veya sirkeli-karbonatlı suda bekletmek iyi bir ilk adımdır. Pişirmeye geçmeden önce böbrekleri dilimleyebilir veya bütün olarak bırakabilirsiniz. Eğer marine etmeyi düşünüyorsanız limon suyu, sarımsak, kekik ve biraz zeytinyağıyla kısa süreli bir marinasyon lezzeti artırabilir. Tavsiye edilen pişirme şekli hızlıca mühürleme tekniğidir. Bunun için önceden ısıtılmış döküm tava idealdir. Tereyağı veya zeytinyağı eşliğinde, yüksek ateşte, her yüzünü 1-2 dakika pişirmek böbreğin hem suyunu içinde tutar hem de dış katmanına hafif bir çıtırlık verir. Eğer kuzu böbreği sebzelerle harmanlamak istiyorsanız, mühürleme işleminden sonra kısık ateşe alabilir, soğan, biber ve domates gibi malzemelerle birlikte kısa süreli bir tencere yemeğine dönüştürebilirsiniz. Ancak bu durumda dahi toplam pişirme süresi 10 dakikayı geçmemelidir. KUZU BÖBREK TARİFİ Malzemeler: 500 gram kuzu böbrek 2 yemek kaşığı tereyağı 1 yemek kaşığı zeytinyağı 1 adet büyük kuru soğan 2 diş sarımsak 1 çay kaşığı kekik pul biber Tuz, karabiber Hazırlanışı: Böbrekleri zarlarından ve damarlarından ayıklayın. Bol suda veya sirkeli suda 2 saat kadar bekletin. Suyunu süzüp havlu kağıtla kurulayın. Orta büyüklükte doğrayın. Tavada tereyağını ve zeytinyağını ısıtın. Soğanları ekleyip yumuşayana kadar kavurun. Sarımsakları ve ardından böbrekleri ilave edin. Yüksek ateşte 4-5 dakika boyunca böbrekleri soteleyin. Baharatları ve kekiği ekleyip karıştırın. Ocaktan almadan önce arzu ederseniz taze maydanozla son dokunuşu yapabilirsiniz. Yanında közlenmiş sebzeler, tereyağlı bulgur pilavı veya sade makarna ile servis edebilirsiniz. Lezzet dengesi açısından yanında limon da sunabilirsiniz. Aynı zamanda kokusu ağır geldiği takdirde kimyon da kullanabilirsiniz. KUZU BÖBREK PİŞİRMENİN PÜF NOKTASI Kuzu böbreğini lezzetli bir ana yemeğe dönüştürmek isteyenler için dikkat edilmesi gerekenler: Temizlenme aşamasında dikkat edilmelidir. Zarları, damarları ve idrar yolları mutlaka çıkarılmalı. Aksi takdirde istenmeyen koku ve sertlik oluşur. En az 1 saat, tercihen tuzlu-sirkeli suda bekletmek böbreğin kan ve kokusunu azaltır. Yağ seçiminde doğru tercih yapılmalı. Tereyağı aromayı yumuşatır ve geleneksel bir lezzet katar. Zeytinyağı ise daha nötr ve sağlıklı bir seçenek. Yüksek ateşte fazla pişirmeyin. 5-6 dakikadan uzun süre tavada kalan böbrek, lastik gibi sertleşir. Baharatlarda ölçülü olun. Baharat, böbreğin tadını maskelememeli. Kekik, kimyon, karabiber ideal tercihlerdir. Taze tüketin. Böbrek piştikten sonra bekletilmemeli. Servis ederken sıcaklığı ve kıvamı çok önemli. KUZU BÖBREK YEMEK İSTEYENLER NELERE DİKKAT ETMELİ? Kuzu böbrek gibi sakatatlar, herkesin damak zevkine uygun olmayabilir. Bu nedenle ilk kez tüketecek olanlar dikkatli tüketmeli ve alerjen hassasiyetine dikkat etmelidir. Aldığınız böbreğin rengi canlı, dokusu sıkı olmalı. Gri veya kahverengiye dönük renk değişimleri tazelik kaybına işaret eder. Bu yüzden evde alıp pişirmek isteyenler de dışarıda tüketmek isteyenler de güvenilir yerlerden alım yapmalıdır. Sakatatlar, hijyen koşullarına en duyarlı ürünlerdir. Güvenilir kasaplardan veya et reyonlarından alınmalıdır. Kolesterol, gut hastalığı veya böbrek rahatsızlığı olan bireyler sakatat tüketmeden önce doktorlarına danışmalıdır. Kuzu böbreğin kokusu ve aroması yoğun olabilir. Bu nedenle ilk denemede az porsiyonla başlamak daha iyi bir deneyim sunar. Böbrek, klasik bir akşam yemeğinden ziyade daha meraklı damaklara hitap eder. Bu nedenle doğru eşlikçilerle servis edilmelidir.

Source: Habertürk


İstanbul”un zam şampiyonu belli oldu – 2 Mayıs 2025

İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından açıklanan Nisan ayı perakende fiyat verilerine göre, gıda ve alkolsüz içecek grubunda yer alan limon, yüzde 43,97’lik artışla ayın zam şampiyonu oldu. Aynı dönemde fiyatı en fazla düşen ürün ise yüzde 41,15’lik gerilemeyle patlıcan olarak kayıtlara geçti.

Limonun ardından, en çok fiyat artışı görülen ürünler arasında eğlence ve kültür harcamaları grubunda yer alan ücretli dijital abonelikler (yüzde 41,95), kadın çanta (yüzde 36,49), kadın pardösü (yüzde 29,32) ve kadın iç çamaşırı (yüzde 28) öne çıktı. Kadın elbise fiyatları da yüzde 26,37 oranında yükselirken, konut harcamaları kapsamında değerlendirilen elektrik faturasında yüzde 25,36’lık artış yaşandı.

Erkek tişört (yüzde 25,29), kadın ayakkabı (yüzde 23,99), erkek gömlek (yüzde 21,78), kadın gömlek/bluz (yüzde 21,55) ve kadın pantolon (yüzde 18,17) da fiyat artışının öne çıktığı diğer ürünler arasında yer aldı. Haberleşme grubunda cep telefonu kontör ücreti yüzde 16,99 artarken, kız çocuk elbise (yüzde 13,99), simit (yüzde 13,37) ve sinema-tiyatro bileti (yüzde 12,93) gibi ürünlerde de dikkat çeken yükselişler görüldü.

Öte yandan, gıda grubunda yer alan patlıcan fiyatı yüzde 41,15 oranında düşerek ayın en fazla ucuzlayan ürünü oldu. Bu ürünü sırasıyla salatalık (yüzde 32,30), çilek (yüzde 25,19), taze fasulye (yüzde 25,05) ve şehirlerarası otobüs bileti (yüzde 22,94) izledi.

Sebze fiyatlarında yaşanan düşüş dikkat çekti. Yeşil soğan (yüzde 22,23), sivri biber (yüzde 21,41), çarliston biber (yüzde 20,38), dolmalık biber (yüzde 19,87) ve salkım domates (yüzde 14,62) de fiyatı gerileyen diğer ürünler arasında yer aldı.

Kabak fiyatı yüzde 13,69 azalırken, kıvırcık salata (yüzde 13,61), erkek bot (yüzde 9,09), set üstü ocak (yüzde 5,78), ıspanak (yüzde 3,46) ve kaymak (yüzde 1,18) da fiyatı düşen ürünler arasında sıralandı.

Source: Haber Merkezi


İki marketin fiyat rekabeti ekmeği 6 TL”ye kadar düşürdü!

Antalya”nın Alanya ilçesinde iki market arasında başlayan ekmek rekabeti vatandaşın cebine olumlu yönde yansıdı.

Alanya ilçesine bağlı Mahmutlar Mahallesi”nde iki market arasında yaşanan ekmek rekabeti vatandaşların yüzünü güldürdü.

EKMEM FİYATI 12.5 TL”DEN 6 TL”YE KADAR DÜŞTÜ

Alınan bilgiye göre, 210 gram ekmek fiyatı ortalama 12.5 TL”den satılırken, Mahmutlar Mahallesi”nde bir market aynı gramajdaki ekmeği 7.5 TL”ye, diğer bir zincir market ise 6 TL”ye satmaya başladı.

İki market arasında yaşanan fiyat yarışı, bölge halkı tarafından memnuniyetle karşılandı. Ekonomik sıkıntılarla mücadele eden vatandaşlar, ucuz ekmek sayesinde az da olsa rahat bir nefes aldı.

REKABETİN SADECE EKMEKLE SINIRLI KALINMAMASI İSTENİLDİ

Mahalle sakinleri, bu rekabetin yalnızca ekmekle sınırlı kalmamasını, temel gıda ve diğer ürünlerin de dahil edilmesini istediklerini dile getirdiler.

Fırıncılar ise rekabet eden marketlere ekmek yetiştirmeye çalıştığı öğrenildi.

“DİĞER MARKETLER DE BÖYLE OLSUN”

Marketteki ekmek fiyatlarından memnun kalan Orhan Özen, “Diğer marketlerin de aynı şekilde uygulamasına daha çok seviniriz. 3-4 gündür bu fiyatlar devam ediyor.” dedi.

Marketten 50 adet ekmek alıp köye götüreceğini ifade eden Mehmet Ertekin ise, “Markette ekmek 6 lira olduğundan dolayı gayet memnunuz. Bütün marketlerin böyle olmasını istiyoruz. Ekmek alamayan birçok insan var. Ben de burada ekmek aldım, köydeki akrabalara, dostlara götürüyorum.” şeklinde konuştu.

“BUNUN GENELE YAYILMASI LAZIM”

Rekabetin sadece ekmekle sınırlı kalmamasını ve diğer ürünlerde de marketlerin rekabet içerisinde daha uygun fiyata ürünler satması gerektiğini söyleyen Yaşar Yaman, “Ekmek olumlu ama bunun genele yayılması lazım. İnsanlar 2-3 firmadan alışveriş yaptıkları için maliyetler genel olarak çok artıyor. İnsanlar bundan çok rahatsız. Ekmek ise kısmen olumlu.”” ifadelerine yer verdi.

Ekmek rekabeti yapan marketlerin bu fiyatları ne zamana kadar sürdüreceği ise vatandaşlar tarafından merak konusu haline geldi.

Source:


İTO açıkladı: Nisanda fiyatı en çok artan ve azalan ürünler

İstanbul Ticaret Odası (İTO), nisan ayında perakende fiyatı en fazla artan ve azalan ürünler ile değişim oranlarını açıkladı. Bir önceki aya göre indekste yer alan 336 ana üründen 216 ürünün fiyatında artış izlenirken, 46 ürünün fiyatı azaldı. Nisanda bir önceki aya göre fiyatı en fazla artan ürün yüzde 43,97 ile limon olurken, onu yüzde 41,95 ile ücretli dijital abonelikler, yüzde 36,49 ile kadın çantası, yüzde 29,32 ile kadın pardösü, yüzde 28 ile kadın iç çamaşırı ve yüzde 26,37 ile kadın elbisesi izledi. Fiyatı en çok artan diğer ürünler ise yüzde 25,36 ile elektrik faturası, yüzde 25,29 ile erkek tişörtü, yüzde 23,99 ile kadın ayakkabısı, yüzde 21,78 ile erkek gömleği, yüzde 21,55 ile kadın gömlek/bluz oldu. Geçen ay kadın pantolonu yüzde 18,17, cep telefonu kontör ücreti yüzde 16,99, kız çocuk elbisesi yüzde 13,99, simit yüzde 13,37, sinema-tiyatro bilet ücreti yüzde 12,93 arttı. Fiyatı en çok düşen ürün patlıcan oldu Nisanda bir önceki aya göre fiyatı en çok azalan ürün yüzde 41,15 ile patlıcan olurken, onu yüzde 32,30 ile salatalık, yüzde 25,19 ile çilek, yüzde 25,05 ile taze fasulye, yüzde 22,94 ile şehirler arası otobüs bilet ücreti, yüzde 22,23 ile yeşil soğan takip etti. Fiyatı en çok azalan diğer ürünler ise yüzde 21,41 ile sivri biber, yüzde 20,38 ile çarliston biber, yüzde 19,87 ile dolmalık biber, yüzde 14,62 ile domates salkım, yüzde 13,69 ile kabak oldu. Geçen ay kıvırcık salata fiyatı yüzde 13,61, erkek bot yüzde 9,09, set üstü ocak yüzde 5,78, ıspanak yüzde 3,46, kaymak yüzde 1,18 azaldı.

Source: Internet Haber


Bakanlıktan yeni “taklit ve tağşiş” listesi: Sıvı yağda skandal!

Tarım ve Orman Bakanlığı, gıda güvenliğini sağlamak amacıyla taklit ve tağşiş yapılan ürünleri ifşa etmeye devam ediyor. Zaman zaman güncellenen ve yenileri eklenen uygunsuz ürünler listesine yeni markalar ve ürünler girdi.Sağlığı Tehlikeye Düşürecek Gıdalar listesine 28 Nisanda eklenen sıvı yağ şoke etti.Bir markanın yemeklik karışım sıvı yağında uygunsuzluk tespit edildi.

Source: Haber Merkezi