“Yemek ve İçecek Gündemi – İthalat Artışları, Hamsi Akını ve Sağlıklı Beslenme İpuçları”

İçkide ithalat 5 yılda %283 arttı

Tüketicinin viski, votka gibi yüksek alkollü içki kategorisine doğru belirgin bir dönüş yaptığını gösteren verilere göre 2019 yılında 105.5 milyon dolar olan içki ithalatı 2024 yılında 357 milyon dolara yükselerek yüzde 283’lük artış gösterdi.

ZAMLAR %900’Ü AŞTI

2024’te viski ithalatı yüzde 45.8, votka ithalatı yüzde 20, bira ithalatı ise yüzde 7.8 oranında artış gösterdi.

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu tarafından derlenen dış ticaret verilerine göre, 2024’te 33 bin 163 ton viski ithalatına 211.4 milyon dolar ödenirken, bu rakam 2019 yılında 50 milyon dolar seviyesindeydi. 2019 yılında 50’lik cam şişe bir biranın fiyatı 9.75 TL, 70’lik viski 160 TL, 70’lik rakı 140 TL idi. 2025’e gelindiğinde bir şişe bira fiyatı yüzde 925 artarak 100 TL’ye çıkarken viski fiyatı yüzde 709’luk artışla 1.295 TL’ye, 70’lik rakı fiyatı ise yüzde 578’lik artışla 950 TL’ye ulaştı.

Şişede vergi dairesi

Yılda iki kez otomatik olarak artırılan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranları ile vergi dairesi gibi çalışan içki sektörü, bütçe gelirlerinde de önemli bir paya sahip. 2024 yılı Ocak-Aralık döneminde alkolden alınan ÖTV 104.9 milyar TL olurken geçen yıla göre tahsilatlar yüzde 52.1 artış gösterdi ve bütçedeki toplam vergi gelirleri içinde yüzde 1.44 pay aldı.

Source: Sayime Başçi


Hamsinin yeni şehri Adana oldu: Karadenizliler oraya akın etti

Adana”da Kurttepe Metro İstasyonu yakınlarında gerçekleştirilen festival, 11 Şubat’ta kapılarını açtı ve katılımcılara unutulmaz anlar yaşattı.

3 TON HAMSİ DAĞITILDI

Adana Trabzonlular Derneği tarafından düzenlenen festivalde, Adana’da pek de alışık olunmayan bir manzara yaşandı: Tam 3 ton hamsi, ekmek arası olarak misafirlere ücretsiz dağıtıldı! Karadeniz’in vazgeçilmez lezzeti hamsi, ızgarada pişirilerek festival alanındaki ziyaretçilere sunulurken, mis gibi kokular herkesi kendine çekti.

KONSERLER GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Festival, Karadeniz müziğinin güçlü isimleri İhsan Aydın, Hikmet Cüre, Sebihan Altunay ve Resul Dindar’ın sahne aldığı konserlerle coşku dolu anlara sahne oldu. Festival boyunca Karadeniz ezgileriyle horonlar çekildi, katılımcılar doyasıya eğlendi.

LEZZETLER İLGİ GÖRDÜ

Festival alanına kurulan stantlarda Karadeniz’e özgü birçok yöresel ürün satışa sunuldu. Katılımcılar, Trabzon ekmeğinden tereyağına, mısır unundan peynir çeşitlerine kadar birçok lezzeti tatma ve satın alma fırsatı yakaladı.

Festivalin kapanışında ise Karadeniz müziğinin sevilen sesi Hülya Polat, sahneye çıkarak izleyicilere unutulmaz bir konser verdi. Coşkulu kalabalık, müzik ve eğlenceyle dolu iki günün sonunda festivalden mutlu bir şekilde ayrıldı.

Source:


Diş hekimlerine göre ağızdaki bakterileri besleyen 8 yiyecek: Asla ısırmayın!

Diş hekimi Dr. Erin Fraundorf, Yahoo Life”a yaptığı açıklamada, bazı gıda ve içeceklerin diş sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini belirtti.

Dr. Fraundorf, “Beyaz bir tişörtü lekeleyebilecek bir şey, dişlerinizi de lekeleyebilir” diyor. Kahve, çay, kırmızı şarap, gazlı içecekler, spor içecekleri, domates, köri ve meyveler gibi gıdaların diş minesine yapışarak yüzey lekelerine neden olabileceğini vurguluyor. Dr. Amy Sliwa Lies ise pH”ı nötrün üstünde veya altında olan gıda ve içeceklerin diş minesine zarar verebileceğini belirtiyor.

Dr. Lies, “Şeker içeren yiyecek ve içecekler, ağızdaki bakterileri besler. Bu bakteriler ise diş minesine zarar verebilecek asit üretir” diyor. İşte dikkat edilmesi gereken 8 yiyecek…

Yapışkan, şekerli atıştırmalıklar

Yapışkan, şekerli tatlılar, karameller, sakızlı ayıcıklar, Tootsie Rolls ve Sour Patch Kids gibi atıştırmalıklar hem lezzetli hem de diş sağlığı açısından tehlikelidir. Bu tatlılar, dişlere yapışarak bakterilere besin kaynağı sunar ve çürüklere yol açan asit üretir. Dr. Fraundorf, “Yapışkan şekerler, ulaşılması zor alanlara yapıştığı için özellikle zararlıdır ve diş fırçalamanın etkinliğini azaltabilir,” diyor.

Dr. Lies ise şeker içermeyen versiyonlarının daha iyi olduğunu belirtse de, yine de sorun yaratabileceğini ekliyor. Bu tür şekerlerin tüketimini sınırlamak ve yedikten sonra hemen dişleri çalkalamak veya fırçalamak, diş sağlığını korumada yardımcı olabilir.

Sert şekerler

Sert şekerler, çene kırıcı nane şekerleri ve benzeri çıtır şekerler, dişleri uzun süre şekere maruz bırakır ve ısırıldığında dişlerin kırılma riski oluşturur. Dr. Fraundorf, “Bu tür şekerleri sık sık tüketmeyin ve asla ısırmayın” diyor.

Tuzlu krakerler veya nişastalı atıştırmalıklar, bakterilerin şekere dönüştürülmesini kolaylaştırarak diş sağlığını tehdit eder. Diş hekimi Dr. Mark Burhenne, yakın zamanda Instagram”da yaptığı bir paylaşımda, “Japon balığı, dişlere yapışan yapışkan bir macun oluşturur ve çürük oluşturan bakterileri saatlerce besler,” şeklinde uyardı.

Sert cipsler

Diş teli takanlar, cipsi yemenin diş tedavilerine zarar verebileceği konusunda uyarılmıştır. Bunun dışında, sert ve çıtır cipslerin en büyük riski, diş etlerine veya damağa keskin darbeler alma olasılığıdır. Ayrıca, yanlış ısırıldığında kırılma riski taşıyan dişlere sahip kişilerin bu tür cipsleri dikkatli tüketmesi önemlidir. Diş hekimi Dr. Amy Sliwa Lies, “Dişte dolgu, çürük veya diş gıcırdatma gibi sorunlar nedeniyle mevcut olan çatlaklar yaygın olabilir,” diyor. “Kanal tedavisi görmüş dişler daha kırılgan olma eğilimindedir ve daha kolay kırılabilir.”

Turunçgiller

Limon, portakal ve greyfurt gibi turunçgiller, özellikle sık ve doğrudan tüketildiğinde diş minesini zayıflatan asitler içerir. Diş hekimi Dr. Erin Fraundorf, “Turunçgilleri ılımlı şekilde tüketin ve sonrasında ağzınızı sade suyla çalkalayarak asidin etkisini azaltın” şeklinde tavsiyede bulunuyor.

Kurutulmuş meyveler

Kurutulmuş meyveler, yapışkan özellikleriyle dişlere yapışarak çürük oluşturan bakteriler için besin kaynağı sağlar. Diş hekimi Dr. Erin Fraundorf, “Şeker doğal olsa da, kurutulmuş meyvelerin şeker oranı yüksektir ve bu durum çürük oluşturan bakterilere yakıt sağlar,” diyor. Fraundorf, kurutulmuş meyveler tükettikten sonra ağzı durulamayı veya dişleri fırçalamayı ya da su içeriği yüksek taze meyveleri tercih etmeyi öneriyor. WebMD”ye göre, elma, armut ve kavun bu amaca uygun taze meyveler arasında yer alıyor.

Buz çiğnemek, dişleri çatlatabilir, kırabilir veya zayıflatabilir, özellikle de diş minesi yaşla birlikte inceldikçe. Diş hekimi Dr. Amy Sliwa Lies, “Yaşlandıkça dişlerimize zarar veren yiyecek ve içecekler daha hızlı etki edebilir çünkü minemiz incelemiş olabilir veya bazen dentine – dişin iç tabakasına – kadar aşınmış ve pH/bakteri değişikliklerine karşı daha az dirençlidir,” diye açıklıyor. Lies, aksi takdirde sağlıklı olan dişlerin bile buza karşı savunmasız olduğunu belirtiyor ve “Buz çiğnemek, muhtemelen hiç tedavi görmemiş bir dişi kıracak bir numaralı faktördür,” diyor.

Patlamış mısır

Buz, sağlıklı dişler için en büyük tehditse, patlamış mısır çekirdekleri de ciddi bir risk oluşturuyor. Diş hekimi Dr. Amy Sliwa Lies, “İkinci sırada patlamış mısır çekirdekleri yer alır,” diyor. Colgate”in belirttiği gibi, patlamış mısırı riskli kılan sadece sert, patlamamış çekirdekler değil. Bu sert çekirdekler, dişi çatlatabilir veya diş implantlarına zarar verebilir. Ayrıca, mısır kabukları dişlerin arasına sıkışabilir ve diş etlerini tahriş ederek apse oluşumuna yol açabilir.

Dişlerinizi sağlıklı tutmak için neler yapılmalı?

Birçok yiyecek diş sağlığını olumsuz etkileyebilirken, Diş hekimi Dr. Amy Sliwa Lies, dişlerin aslında yemek yiyebilmemiz için var olduğunu hatırlatıyor. Dişlerinizi sağlıklı tutmak için Lies, aşağıdaki önerilerde bulunuyor:

Yiyecek ve içeceklerin tüketilme süresini 20 dakikalık bir pencerede sınırlayın ve atıştırmalıkları azaltın.

Tükürüğünüzü uyarmak ve ağzınızın pH seviyesini nötr hale getirmek için yemekten sonra su için veya şekersiz sakız çiğneyin.

Florürlü su tüketin ve diş minesinin yeniden mineralleşmesine yardımcı olmak için florürlü diş macunu kullanın.Dişlerinizi günde en az iki kez fırçalayın ve diş ipi ile plak ve yiyecek artıklarını temizleyin. Plaklar, dişlere asit salgılayabilen bakteriler içerir.

Ayrıca, Dr. Erin Fraundorf, beslenmenize diş dostu besinler eklemenin faydalı olduğunu belirtiyor.

“Çilek, elma ve karpuz gibi meyve ve sebzelerle lekelerle savaşın. Bunlar, malik asit içerikleriyle yüzey lekelerini giderir ve tükürüğü artırarak dişleri beyazlatır,” diyor. “Kereviz ve yapraklı yeşillikler tüketin çünkü bu besinler dişlerdeki plağı temizler. Koyu yapraklı yeşillikler, asitlerin etkilerini dengeleyen kalsiyum ve diş eti dokusu hücrelerinin büyümesi için gerekli folik asit içerir.”

Source: Haber Merkezi


Tüketici derneklerinden ramazan alışverişi uyarısı

Vatandaşlar, ramazan ayının yaklaşmasıyla iftar ve sahurda tüketilecek gıda ürünlerinin alışverişine odaklanırken, bu dönemde gıda ürünleri yanında, bu ürünlerin yer aldığı ramazan kolileri de talep görüyor.

Market ve e-ticaret platformları ramazan paketlerini çeşitli kampanyalarla satmaya başlarken, ürünlerin fiyatları da paket içeriğine göre değişiklik gösteriyor.

Bu paketlerde, meşrubat, makarna, bakliyat ürünleri, salça, sıvı yağ, çay ve şeker gibi temel gıda maddeleri yer alıyor. Kimi paketlerde sucuk, kaşar, kavurma, hurma, zeytin, helva ve reçel gibi iftarlıklar da bulunabiliyor.

“Fiyat araştırması yapılmalı”

Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Levent Küçük, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, ramazan ayının yaklaşması nedeniyle yiyecek ve içecek ürünlerine yönelik talepte artış yaşandığına işaret etti.

Ramazan ayının ilk haftasında bazı işletmelerin talep artışı beklentisiyle fiyat güncellemesine gidebileceğini belirten Küçük, bu doğrultuda, vatandaşların ramazan ayının ilk döneminde taleplerini artırmamasının önemine dikkati çekti.

Küçük, iftar ve sahur alışverişi için tavsiyede bulunarak, “İhtiyaç duyulan kadar iftarlık ve sahurluk ürünlerin satın alınması birinci kural olmalı, ikinci olarak da mutlaka piyasada fiyat araştırması yapılmalı.” dedi.

İftarda, restoran ve lokantalara gideceklerin de işletmelerin girişinde ve masalarda fiyat listesi olup olmadığına dikkat edilmesi konusunda hatırlatmada bulunan Küçük, fiyat listelerinde belirtilmeyen hizmet ücretlerinin ödenmemesi gerektiğini söyledi.

Küçük, bu durumun tüketici hakem heyetlerine veya Ticaret Bakanlığına şikayet edilebileceğini bildirerek, şöyle devam etti:

“Fiyat etiketi bulunmadan satış yapan işletmeleri Ticaret il müdürlüklerine, Ticaret Bakanlığına, belediyelerin zabıta birimlerine şikayet edebiliriz. Maddi zarar söz konusu olursa, vatandaşlarımız tüketici hakem heyetlerine başvuruda bulunmalıdır. Ramazanda ihtiyacımız olan ürünleri alışverişe çıkmadan bir liste yaparak belirlemek ve ihtiyacımız kadar alışveriş yapmak, ani şekilde talebi artırarak fiyatların yükselmesine imkan vermemek açısından önem taşıyor.”

“Son kullanma tarihi gibi detaylara dikkat edilmeli”

Tüketiciyi Koruma Derneği Genel Başkanı Aziz Koçal da ramazan alışverişlerinde satın alınan ürünlerin son kullanma tarihinin geçip geçmediğine dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.

Ramazan nedeniyle artan taleple fırsatçıların ürünlere fahiş zamlar yapabileceğine işaret eden Koçal, “Ramazanda yapılacak alışverişlerde gıda ürünlerinin etiketleri ve içerikleri kontrol edilmeli. Özellikle paketli gıdalarda TSE damgası ile Tarım ve Orman Bakanlığı onayı olmasına dikkat edilmeli. Ürün fiyatlarının farklı işletmelerle kıyaslanması da önem taşıyor.” dedi.

Koçal, ürünlerde etiketin olmadığı durumlarda ayırt edici bilgileri içeren listelerin görülebilir bir yere asılması gerektiğini hatırlatarak, aldatıcı indirimlere karşı da dikkatli olunması uyarısında bulundu.

Hayır amaçlı ramazan kolisi hazırlatacak kişi ve kurumlara yönelik de Koçal, şunları kaydetti:

“Ramazan kolisi hazırlatacak hayırseverler, paketler hazırlanırken eşlik etmeli, pakete konulan ürünlerin son kullanma tarihi, tavsiye edilen tüketim tarihi gibi detaylarını kontrol etmeli. Markasız, taklit ve tağşiş ürünler ile nerede üretildiği belli olmayan merdiven altı gıdalar koliye konulmamalı. Aksi takdirde hayır yapmaya çalışırken tüketicinin sağlığı tehlikeye atılmış olur. Ayıplı mal veya haksız fiyat artışı gibi durumlarda Alo 175 Tüketici Danışma Hattı”na veya tüketici hakem heyetlerine başvurabilirsiniz.”

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Protein deposu omlet dürüm!

Sağlıklı beslenmek istiyor ancak kahvaltıda hep aynı şeyleri yemekten sıkıldınız mı? Omlet dürüm tarifi, hem besleyici içeriği hem de pratik yapımıyla sabahlarınıza farklı bir tat katacak. Tam buğday lavaş, sebzeler ve protein dolu yumurtayla hazırlanan bu tarif, güne enerjik başlamanın en lezzetli yollarından biri! MALZEMELER VE BESİN DEĞERLERİ Omlet dürüm tarifinde kullanılan malzemeler, hem lezzetli hem de besleyici içerikleriyle dikkat çeker. İşte ihtiyacınız olan malzemeler! 2 adet yumurta 1 yemek kaşığı süt (isteğe bağlı) Yarım çay kaşığı tuz ve karabiber 1 tatlı kaşığı zeytinyağı 1 tam buğday lavaş ekmeği 50 gram beyaz peynir veya lor peyniri 1 küçük avuç ıspanak 2-3 cherry domates 1 yemek kaşığı doğranmış yeşil biber 1 tatlı kaşığı çörek otu (isteğe bağlı) Bu malzemeler, yüksek protein ve sağlıklı yağ içeriği ile kas gelişimini desteklerken, tam buğday lavaş sayesinde lif bakımından da oldukça zengindir. OMLETİN HAZIRLANIŞI Yumurtaları bir kaba kırıp süt, tuz ve karabiber ekleyerek çırpın. Tavaya zeytinyağını ekleyip ısıtın ve karışımı dökün. Omletin üzerine doğranmış yeşil biberleri, cherry domatesleri ve ıspanakları ekleyin. Omleti pişirirken hafifçe karıştırarak iç malzemelerin eşit şekilde yayılmasını sağlayın. Omletin tamamen piştiğinden emin olduktan sonra lavaşın içine yerleştirin ve üzerine peynir serpiştirin. Lavaşı sıkıca sararak dürüm haline getirin ve ortadan ikiye kesin. Omlet dürümünüz servise hazır! Sıcak veya ılık olarak tüketebilirsiniz. Afiyet olsun!

Source: Habertürk