Bursa”da tekstil fabrikasında korkutan yangın
Yangın, merkez Osmangazi ilçesi Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi”nde bulunan bir tekstil fabrikasında meydana geldi. İddiaya göre makine patlaması sonucu çıkan yangını gören vatandaşlar durumu 112 Acil Servis Hattı”na bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi.Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Yangın, itfaiye ekiplerinin yoğun çabasıyla bitişiğinde bulunan fabrikaya sıçramadan kontrol altına alındı.Yangında can kaybı meydana gelmezken, tekstil fabrikasında maddi zarar oluştu.
Source: Hurriyet.com.tr
Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu kıyafet bağış kutularını kaldırttı
Türkiye”de ihtiyaç sahibi vatandaşlara destek olmak için belirli noktalara bırakılan Türk Kızılayı”na ait kıyafet dönüşüm kutuları projesi kritik bir bağış kanalı görevi görürken Ankara”da dikkat çeken bir gelişme yaşandı. BELEDİYEYE AİT İŞ MAKİNELERİNİ KULLANDILAR Sabah gazetesinin haberine göre CHP”li Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu, Türk Kızılayı”na ait kıyafet bağış kutularını belediyeye ait iş makineleriyle kaldırttı. ÖZEL FİRMANIN KUTUSUNA DOKUNMADILAR Kutuların iş makineleri vasıtasıyla kaldırıldığı ve taşındığı anlar kameralara saniye saniye yansırken, görüntülerde belediye ile anlaşması bulunan özel bir firmaya ait giysi toplama kutularına ise dokunulmadığı fark edildi. VATANDAŞLARI KIZDIRDI Beşikçioğlu”nun bu hamlesi büyük bir tartışmayı da beraberinde getirirken yaşanan gelişme yardıma muhtaç vatandaşları da bölge halkını da kızdırdı.
Source: Haberler
Baykar konutlarına hayran kaldı
Kahramanmaraş”ta 6 Şubat depremleri sonrası Baykar tarafından Önsen bölgesinde bin deprem konutu tamamlandı. Hak sahibi depremzede vatandaşlar Baykar konutlarına bir bir yerleşmeye başladı. Onikişubat ilçesi Tekerek Mahallesi”ndeki yaşadıkları ev ağır hasar alan Hatice Keten ve ailesi tamamlanan Baykar konutlarına yerleşti. Mutlu olduğunu ve yeni eve geçmesine inanamadığını ifade eden Keten, “Biz Onikişubat ilçesi Menekşe Sitesi”nde yaşıyorduk ve evimiz depremde ağır hasar aldı. Buradan evimiz çıktı. Cumhurbaşkanımıza ve Selçuk Bayraktar”a çok çok teşekkür ederiz bize bu imkanları tanıdıkları için. İki yıldır zor günler geçirdik. Burası bize inanılmaz gibi geldi. depremin olduğu gün ve sonrasında zor zamanlar geçirdik ve keşke hepimiz ölsek dedik. Ama devletimiz el attı ve önce çadır kentler, sonra konteyner kentler, şimdi de evlerimizi aldık; devletimize çok teşekkür ederiz” dedi.
Source: Www.star.com.tr
Afyon Otogar Nerede? Yol Tarifi ile Afyon Otogarı’na Nasıl Gidilir, Hangi İlçede?
Afyon, Ege Bölgesi”nin sınırları içerisinde bulunmasına rağmen karasal iklimin hâkim olduğu bir ilimizdir. Kültürel zenginlikleriyle bilinen şehir aynı zamanda tarihi yapıları, kaplıcaları ve gastronomisiyle de eşsizdir. Afyon Otogarı ise bu bölgeyi ziyaret eden turistlerin ve yerel halkın seyahat ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Afyon Otogar nerede ve yol tarifi ile Afyon Otogarı”na nasıl gidilir, merkeze yakın mı soruları sık sorulanlar arasındadır. Afyon Otogarı Nerede? Afyon Otogarı şehrin ulaşım ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla modern bir altyapıyla inşa edilmiştir. 2000″li yılların başında hizmete açılan otogar, Afyonkarahisar”ın artan yolcu trafiğine yanıt verebilmek için tasarlanmıştır. İlçe ve şehirlerarası otobüs seferlerine ev sahipliği yapan bu ulaşım merkezi hem konumu hem de sunduğu imkanlarla dikkat çekmektedir. Afyon Otogarı şehir merkezine yaklaşık 5 kilometre mesafede yer almakta olup Dinar, Sandıklı ve Bolvadin gibi ilçelerden kolayca ulaşılabilecek bir noktadadır. Modern bir tasarıma sahip olan otogar peron alanları, bekleme salonları ve yeme içme hizmetleriyle yolculara konforlu bir seyahat deneyimi sunmaktadır. Aynı zamanda otogar çevresinde marketler, otopark alanları ve dinlenme tesisleri bulunmaktadır. Afyon Otogarı”na Nasıl Gidilir? Afyon Otogarı”na gitmek için farklı ulaşım seçeneklerini değerlendirmek mümkündür. Afyon şehir merkezinden otogara gitmek isteyenler toplu taşıma araçlarını tercih edebilir. Belediyeye ait otobüsler ve minibüs hatları, düzenli aralıklarla otogar güzergahında hizmet vermektedir. Bu araçlarla yapılan yolculuk hem ekonomik hem de pratiktir. Şehir merkezinden otogara ulaşım genellikle 10 ila 15 dakika kadar sürmektedir. Özel araçla otogara gitmek isteyenler için ise Afyonkarahisar şehir içi yollarında yönlendirme tabelaları bulunmaktadır. Şehrin ana arterlerine yakın bir noktada yer alan otogar, özellikle şehir dışından gelen yolcular için kolayca bulunabilir bir konuma sahiptir. Ayrıca otogar çevresindeki otopark alanları, özel araçla seyahat edenler için büyük bir avantaj sunmaktadır.
Source: Sabah
Çorlu Otogar Nerede? Yol Tarifi ile Çorlu Otogarı’na Nasıl Gidilir, Hangi İlçede?
Tekirdağ”ın ilçesi Çorlu tarihi kale kalıntıları, parkları, Gölbaşı ve Atatürk Evi gibi görülmeye değer yerlerinin yanı sıra hem coğrafi konumu hem de lojistik avantajlarıyla Türkiye”nin önde gelen sanayi bölgelerinden biri olarak dikkat çeker. Özellikle ekonomik etkinlikler açısından kıymetli olan ilçeye ulaşım farklı yollarla gerçekleştirilir. Bu bağlamda en çok Çorlu Otogar nerede ve yol tarifi ile Çorlu Otogarı”na nasıl gidilir, merkeze yakın mı soruları sorulur. Çorlu Otogarı Nerede? Hem yerel halkın hem de ilçe dışından çeşitli nedenlerle buraya gelen yolcular için önemli bir ulaşım merkezi olarak hizmet veren Çorlu Otogarı ilçenin merkezine yakın bir konumda yer almaktadır. Yolculara rahat ve güvenli bir ulaşım imkânı sunmak amacıyla inşa edilmiş bu modern tesisin yapımı 2000″li yılların başlarında tamamlanmış ve terminal o tarihten bu yana aktif olarak hizmet vermektedir. Otogar bölgenin sanayi ve ticaret merkezi olması nedeniyle yoğun bir yolcu trafiğine sahiptir. Dolayısıyla içerisinde dinlenme alanları, kafe ve restoranlar, bekleme salonları, bilet satış noktaları gibi çeşitli imkanlar sunulmaktadır. Ayrıca tesis içerisinde bagaj taşıma hizmetleri, otopark, ATM”ler ve marketler bulunduğu gibi engelli bireylerin ihtiyaçları da düşünülmüş ve tesis rampalar ve asansörlerle donatılmıştır. Çorlu Otogarı”na Nasıl Gidilir? Çorlu Otogarı”na ulaşım ilçenin merkezinden minibüsler, taksiler ve şehir içi otobüsler gibi çeşitli ulaşım araçlarıyla gerçekleştirilebilir. Yol tarifi ile Çorlu Otogarı”na nasıl gidilir diye merak edenler için otogar, Çorlu”nun batısında, E5 Karayolu”na yakın bir bölgede yer almaktadır. Özel araçla gitmek isteyenler için ise Çorlu Otogarı ana arterlere oldukça yakın bir konumdadır. İlçenin merkezinden yaklaşık 10 dakikalık bir sürüşle otogara ulaşılabilir. Toplu taşıma araçlarıyla gitmek isteyenler için ise Çorlu Belediyesi tarafından sağlanan şehir içi otobüs hatları oldukça kullanışlıdır.
Source: Sabah
Doğu Anadolu”yu Akdeniz”e bağlayan Gölbaşı demir yolu hattı Mayıs sonunda açılıyor
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) 5. Bölge Müdürlüğü koordinesinde yürütülen çalışmalar kapsamında, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023″teki depremlerde zarar gören ve Doğu Anadolu Bölgesi ile Akdeniz”i birbirine bağlayan Gölbaşı”ndaki demir yolu hattının onarımında sona gelindi.
Çalışmaların yüzde 95″i tamamlandı
Depremde hasar gören ve tarihi öneme sahip Gölbaşı Tren İstasyonu ve eklentilerinde ise restorasyon çalışmaları sürürken, Gölbaşı ilçesindeki rayların onarımının yüzde 95″i tamamlandı.
Bölgenin özellikle maden ve yük taşımacılığı açısından büyük öneme sahip demiryolunun onarım çalışmaları hakkında bilgi veren Gölbaşı Kaymakamı Tarık Buğra Seyhan şöyle konuştu: “Burada şu an zarar gören Malatya ve İskenderun arasındaki rayların hummalı bir şekilde onarım çalışması yapılıyor. Şu an yüzde 95″lik bir fiziki tamamlama söz konusu. Aynı zamanda istasyon binamız ve 5 tane daha eklentisi mevcut. Onların da şu an restorasyon çalışmaları yapılıyor. Bu restorasyon çalışmalarımızı da inşallah nisan ayı sonu gibi bitirmeye hedefliyoruz. Rayların onarımının tamamlanmasıyla mayıs ayı sonu gibi burada tekrardan trenler yük taşımacılığı ve yolcu taşımacılığı hizmetine devam edecek.”
Source: Dünya Gazetesi
Yanan otelden 26 kişinin kurtulmasını sağladılar
Kartalkaya”da 10 yıldır kayak eğitmenliği yapan Mazlum Özgeç ve İrem Yıldız, yangın sırasında kayak eğitmenleriyle kaldıkları Grand Kartal Otel”in ikinci katından dışarı çıkmayı başardı.Otelin etrafındaki sundurmalara çıkarak otelde mahsur kalan 26 kişinin merdivenle kurtarılmasına yardım eden Özgeç ve Yıldız, yangın esnasında yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.- “OTELİN HER YERİNİ BİLİYORUZ”Uyandıklarında otelin her yerinin dumanla kaplandığını belirten Özgeç, şunları söyledi:”10 yıldır orada çalıştığımız için otelin her yerini biliyoruz. Buna rağmen kendimizi dışarıya zor attık. Otelde çalışan bir kadın personel bizi uyandırdı. Kaldığımız kat duman altındaydı. O personel sayesinde hayattayız. Uyandığımızda “Yardım edin, bizi kurtarın” diye insanlar bağırıyordu. Saat 04.30 gibi ilk itfaiye ekibi geldi. Bunlar yetersiz kaldı. Çünkü yetişmiyordu. Onlar muhtemelen söndürme amaçlı gelmişti, kurtarmaya değil. Onlar da böyle olduğunu bilmiyordu.”- “ORADAKİ ATMOSFER ANLATILACAK GİBİ DEĞİL”Yangından kurtulmak isteyen bazı kişilerin çarşaf sarkıtarak inmeye çalıştığını bazılarının da pencerelerden atladığını belirten Özgeç, şunları kaydetti:”Binanın girişindeki sundurmaya çıkarak bir odadan 12 kişiyi merdivenle indirdik. Ardından başka bir sundurmaya çıkarak oradan da 8 kişiyi indirdik. Sonra başka bir sundurmada 6 kişiyi indirdik. Binanın giriş kısmından bahsediyorum. Üst katlara hiçbir şekilde müdahale edemedik. AFAD, UMKE ve diğer ekipler oradaydı. Çalışma yürüten ekipler bizi tahliye etti. Çünkü patlama riski de vardı. Karşı otelde kaldık.”Kartalkaya”da uzun süredir çalıştıkları için otelin her tarafını bildiklerini vurgulayan Özgeç, şöyle devam etti:”Yangın restoranın bulunduğu dördüncü katta başlamıştı. Uyanıp kapıyı açtığımızda her tarafı duman kaplamıştı. Oteli bildiğimiz için bir alt kata inip kayak odasından dışarı çıktık. O şekilde kurtulduk. Müşteriler muhtemelen dumandan dolayı çıkışı bulamadı. Belki bu yüzden ölümler fazlaydı. Oradaki atmosfer anlatılacak gibi değil. Çünkü pencerelerde çocukların, kadınların sesleri geliyordu ve “İnemiyoruz, çıkamıyoruz, yardım edin” diye bağırıyorlardı. Üçüncü kattakileri kendi çabalarımızla indirdik ama yukarıdakilere hiçbir şekilde erişemedik. Onların bir kısmını itfaiye çıkardı”- “BÜYÜK BİR YARDIMLAŞMA OLDU”Grand Kartal Otel”de kayak eğitmeni olarak çalışan İrem Yıldız da çoğunluğu Bitlisli olan kayak eğitmenlerinin otelin ikinci katında konakladığını aktardı.Gece odalarının kapısını çalan otel çalışanının “Şiddetli yangın var” diyerek herkesi uyandırdığını ifade eden Yıldız, yaşadıklarını şöyle anlattı:”Odada iki kayak eğitmeni arkadaşım daha vardı. Odamız duman dolmuştu. Nefes almak için camı açtım. Olayın bilincinde değildim. “Ufak bir şeydir ve tekrar odaya döneriz.” diye düşünüp sadece telefonumu alıp çıktım. Odadan çıktığımızda koridoru duman kaplamıştı. Hocalarla bir kat aşağı inerek kayak odasından çıktık. Sonra otel personeliyle insanlara yardım etmeye çalıştık. Çok kötü bir geceydi. İkinci katta olmamız büyük bir avantajdı ve oteli ezbere biliyorduk. İçerideki beton yangın merdiveninden kayak odasına ve oradan da piste doğru çıktık. Ardından insanları kurtarma çabasına girdik. İtfaiye ve AFAD gelene kadar büyük bir yardımlaşma oldu.”
Source: Www.star.com.tr
İstanbul”un trafiği, hava kirliliğinin en büyük sebebi haline geldi
Dünyada ve Türkiye”de son dönemlerde hızla önlem alınması gereken konular arasında başı çeken hava kirliliği, son günlerde İstanbul”da sisli ve puslu bir havanın hakim olmasıyla tekrar gündeme geldi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Sürekli İzleme Merkezi bünyesindeki Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı (NEFES) ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı Çevre Koruma Müdürlüğünün Hava Kalitesi İzleme Merkezi”nden kentteki hava kirliliği anlık takip edilebiliyor.
Farklı noktalara kurulan hava kalitesi izleme istasyonlarından alınan verilerle ilçelerde bölgesel bazlı ölçüm yapılıyor.
Uygulamalarda, hava kalitesi endeksinde bir metreküp hava içindeki partikül maddeye göre tespit edilen değerler, “0 ile 50 arası: Temiz (yeşil), 51 ile 100 arası: Orta (sarı), 101 ile 150 arası: Hassas (turuncu), 151 ile 200 arası: Sağlıksız (kırmızı), 201 ile 300 arası: Kötü (mor), 301 ile 500 arası: Tehlikeli (bordo).” şeklinde sıralanıyor.
NEFES uygulamasındaki istasyon verileri ile Marmara Temiz Hava Merkezi Müdürlükleri (MTHM) verilerine göre, İstanbul”da hava kirliliği oranı yüksek ve düşük olan bölgeler saat 10.00″da şöyle belirtildi:
“Kadıköy-85 (Orta-Sarı), Göztepe D100-78 (Orta-Sarı), Tuzla-56 (Orta-Sarı), Esenyurt MTHM-55 (Orta-Sarı), Sultangazi 3-55 (Orta-Sarı), Sultangazi MTHM-55 (Orta-Sarı), Şirinevler-55 ((Orta-Sarı), Esenler-55 (Orta-Sarı), Kağıthane-55 (Orta-Sarı), Mecidiyeköy MTHM-55 (Orta-Sarı), Kumköy-55 (Orta-Sarı), Mecidiyeköy MTHM-55 (Orta-Sarı), Aksaray-55 (Orta-Sarı), Sancaktepe-55 (Orta-Sarı), Kartal-55 (Orta-Sarı), Üsküdar MTHM-54 (Orta-Sarı), Başakşehir-53 (Orta-Sarı), Yenibosna-53 (Orta-Sarı), Sultanbeyli MTHM-53 (Orta-Sarı), Üsküdar-51 (Orta-Sarı), Alibeyköy-49 (İyi-Yeşil), Kandilli MTHM-48 (İyi-Yeşil), Bağcılar-42 (İyi-Yeşil), Silivri MTHM-40 (İyi-Yeşil), Ümraniye-37 (İyi-Yeşil), Ümraniye MTHM-36 (İyi-Yeşil), Selimiye-35 (İyi-Yeşil), Kandilli-35 (İyi-Yeşil), Maslak-35 (İyi-Yeşil), Avcılar-32 (İyi-Yeşil), Sarıyer-27 (İyi-Yeşil), Çatladıkapı-26 (İyi-Yeşil), Şile MTHM-25 (İyi-Yeşil), Arnavutköy-24 (İyi-Yeşil), Büyükada-20 (İyi-Yeşil), Beylikdüzü-19 (İyi-Yeşil), Sultangazi 1-13 (İyi-Yeşil), Kağıthane MTHM-6 (İyi-Yeşil), Beşiktaş-6 (İyi-Yeşil).”
İBB”nin Hava Kalitesi İzleme Merkezi”ne göre, kentte hava kalitesinin takip edildiği istasyonlardaki veriler ise saat 10.00″da şu şekilde sıralandı:
“Kağıthane 1 (Kentsel Trafik)-102 (Hassas-Turuncu), D100 (Trafik)-92 (Orta-Sarı), Kadıköy (Kentsel)-85 (Orta-Sarı), Tuzla (Kentsel)-63 (Orta-Sarı), Mecidiyeköy (Trafik)-57 (Orta-Sarı), Aksaray (Trafik)-52 (Orta-Sarı), Şirinevler (Trafik)-52 (Orta-Sarı), Sancaktepe (Kentsel)-50 (İyi-Yeşil), Kartal (Kentsel)-49 (İyi-Yeşil), Sulgangazi 3 (Taş ocakları)-48 (İyi-Yeşil), Kumköy (Arka plan)-48 (İyi-Yeşil), Sultangazi 4 (Kentsel trafik)-47 (İyi-Yeşil), Esenler (Kentsel)-47 (İyi-Yeşil), Üsküdar 2 (Trafik)-46 (İyi-Yeşil), Esenyurt (Kentsel)-44 (İyi-Yeşil), Yenibosna (Kentsel)-44 (İyi-Yeşil), Üsküdar 1 (Kentsel trafik)-43 (İyi-Yeşil), Başakşehir (Sanayi kentsel)-42 (İyi-Yeşil), Alibeyköy (Kentsel)-41 (İyi-Yeşil), Sultanbeyli (Kentsel)-38 (İyi-Yeşil), Kandilli 2 (Deniz trafik)-37 (İyi-Yeşil), Sultangazi 2 (Kentsel trafik)-35 (İyi-Yeşil), Bağcılar (Kentsel)-35 (İyi-Yeşil), Kağıthane 2 (Kentsel)-35 (İyi-Yeşil), Beşiktaş (Trafik)-33 (İyi-Yeşil), Ümraniye 2 (Trafik)-32 (İyi-Yeşil), Ümraniye 1 (Şehir arka plan)-32 (İyi-Yeşil), Silivri-32 (İyi-Yeşil), Selimiye (Trafik)-30 (İyi-Yeşil), Maslak (Şehir arka plan)-30 (İyi-Yeşil), Kandilli 1 (Şehir arka plan)-29 (İyi-Yeşil), Avcılar (Şehir arka plan)-27 (İyi-Yeşil), Sarıyer (Kentsel)-27 (İyi-Yeşil), Arnavutköy (Kırsal)-26 (İyi-Yeşil), Çatladıkapı (Trafik)-22 (İyi-Yeşil), Şile (Arka plan)-21 (İyi-Yeşil), Büyükada (Arka plan)-17 (İyi-Yeşil), Beylikdüzü (Kentsel)-15 (İyi-Yeşil), Sultangazi 1 (Taş ocakları)-12 (İyi-Yeşil).”
“İstanbul”da bazı yıllar daha kirli, bazı yıllar daha açık geçebiliyor”
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul”da 90″lı yıllara göre 2020″lerde havanın daha temiz olduğunu belirtti.
Hava kirliliği oranlarında bu yıllarda üç haneli sayıları gördüklerini aktaran Toros, “Şimdi iki haneli sayılar görüyoruz. Hedef kirlilikte tek haneli sayıları görmek. Tabii ki İstanbul”da bazı yıllar daha kirli, bazı yıllar daha açık geçebiliyor.” dedi.
Prof. Dr. Toros, İstanbul”da bu yıl en çok araçlardan çıkan azot dioksit değerlerinde artış meydana geldiğini anlattı.
Hava kirliliğinin ana kaynağının fosil yakıtlar olduğuna dikkati çeken Toros, “Fosil yakıtları, şehirlerde bol miktarda araçlarda kullanıyoruz. Şehir dışında sanayi tesislerinde kullanıyoruz. Elektrik üretmek için enerji santrallerinde kullanıyoruz. Ürettiğimiz elektriği evlerimizde ve iş yerlerinde kullanıyoruz. Ne kadar çok elektrik kullanırsak o kadar enerji ihtiyacımız doğuyor. Bu enerjiyi de fosil yakıtlardan elde ediyorsak daha çok fosil yakıt yakmak zorunda kalıyoruz.” diye konuştu.
Toros, şehirlerdeki en önemli sorunlardan birisinin araçlar olduğunu vurgulayarak, “İstanbul”daki araç sayısı 6 milyona yaklaşmış durumda. Gün içinde sürekli hareketlilik var. Bazı yollarda gidiş ve geliş olarak, neredeyse 24 saat trafiğin yoğun olduğu yerler var. E-5 (D-100) güzergahını düşünün, Tuzla”dan Boğaz Köprüsü”ne kadar. Bu tarafta yine 15 Temmuz Şehitler Köprüsü”nden Silivri”ye kadar. O güzergahta, çoğu noktada ve günün belli saatlerinde yoğun trafiğin, dur-kalkların çok fazla olduğunu görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Trafiğin olduğu bölgelerde yeterli rüzgar bulunmaması ve kirleticilerin doğal taşınıma uğramaması halinde hava kirliliğinin artığını vurgulayan Toros, şöyle devam etti:
“Örneğin Göztepe bölgesi. Yine köprüyle Şişli arasındaki bölge çok yoğun. İlerlediğimizde Yenibosna-Atatürk Havalimanı bölgesinde, yoğun trafiğin olduğu yerlerde hava kirliliğinin de diğer yerlere oranla daha yüksek olduğunu görüyoruz. Bununla beraber şehirden biraz uzak Şile veya Sarıyer”in kuzey bölgeleri var. İstanbul daha çok kuzeyli rüzgara hakim olduğu için, kuzeyden gelen rüzgarlar Karadeniz”den hava getirdiği için şehirde oluşan kirletici buraya uğramıyor. Şehirde oluşan kirletici daha çok güneye doğru etkisini gösteriyor veya o anda hangi tarafa rüzgar esiyorsa oraya hareket ediyor.”
Prof. Dr. Toros, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile İBB”nin kent genelindeki 40 noktada hava ölçüm istasyonu olduğunu söyledi.
Sağlık için solunan havaya daha da dikkat etmek zorunda olduklarının altını çizen Toros, “Çünkü, havanın solunum yollarıyla ciğerlere, oradan kalp damar sistemlerine hatta beyne varan bir yolculuk serüveni var. Bu yolculuk esnasında havanın içeriğindeki maddeler son derece etkili oluyor. Dünyada 7 milyonun üzerindeki insanın ölümünden hava kirliliği sorumlu tutuluyor. Bugün 7 milyon sayısı son derece büyük.” dedi.
Bu konuda ev ile iş yerinin yakın olmasıyla hareketliliğin azaltılması, toplu taşıma tercih edilmesi ve evlerde yenilenebilir enerji kaynakları kullanılması gibi önlemler alınabileceğini dile getiren Toros, bu konuda en önemli kavramın tasarruf olduğunu anlattı.
Prof. Dr. Toros, zaman zaman İstanbul”da meteorolojik şartlara bağlı olarak sis veya pus oluştuğuna işaret ederek, “Aslında sis ve pus havada asılı vaziyette kalan küçük su damlacıklarıdır. Bunu hava kirliliğiyle karıştırmamak gerekiyor. Çünkü, hava kirliliği gözle görülmediği için bir diğer ismi de gizli katildir. Görünmüyor ama bizim sağlığımızla oynuyor. Onun için mutlaka ama mutlaka hava kalitesi ölçüm istasyonlarının verilerine bakıp ona göre hareket etmek gerekiyor. Bu da gün içinde ve günler içinde çok değişkenlik arz ediyor.” şeklinde konuştu.
“Şimdi trafik birinci planda”
Uluslararası Hava Kirliliğini Önleme ve Çevre Koruma Birliği Başkanı Prof. Dr. Selahattin İncecik ise kentteki hava kirliliği durumuyla ilgili emisyon kaynaklarına bakmak gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. İncecik, “Bundan çok uzun yıllar önce trafik üçüncü plandaydı. Şimdi trafik birinci planda. Daha doğrusu ulaşım birinci planda, İstanbul”daki havanın kalitesini etkilemeye devam ediyor ve bunun şiddeti de artıyor. Çünkü araç sayısı artıyor. Maalesef hala benzinli ve dizel araçların sayısının artışı bunu destekliyor.” dedi.
Dünya genelinde ve İstanbul”da elektrikli araçların sayısının henüz çok düşük olduğunu, 2024″ün sonunda sayının 40 milyona yaklaştığını belirten İncecik, ancak sayısı 1 milyarı aşan benzinli ve dizel araç sayısı ile kıyaslandığında bunun da ümit verdiğini anlattı.
Prof. Dr. İncecik, “İstanbul”daki kirliliğin temel sebebi ulaşım ama bunun yanı sıra bazı meteorolojik şartların olumsuz yönde gelişmesi, yüksek basıncın etkili olması ve bunun beraberinde rüzgarın çok düşük seviyelerde olması. Dolayısıyla bu gibi durumlarda kirlilik birikime uğrar.” diye konuştu.
“İnsanların nefes alacak yerlere ihtiyacı var”
Hava kirliliğinin önlenmesinde yeşil alanların önemine değinen İncecik, şu ifadeleri kullandı:
“İnsanların nefes alacak yerlere ihtiyacı var. Bizim örneklerimiz pek olumlu değil maalesef. Yani özellikle mega şehirler mertebesinde konuşuyorum. İstanbul, bu konuda çok iyi bir örnek teşkil etmiyor. Nüfusa 16 milyon deniliyor ama bunun çok daha yukarılarda olduğu tahmin ediliyor. Bunun için yeşil alanlar konusunda gerçekten çok özen göstermeliyiz. Yapılan girişimler var ama bunların yeterli olduğunu söylemek zor. Bunların daha da artması lazım. Bu kadar nüfusu toplu taşımayla bir yerden bir yere götüremiyorsunuz. Çok sınırlı bir toplu taşıma, toplu ulaşım var. Daha modern bir ulaşım sistemine erişmemiz lazım. Türkiye”nin buna ihtiyacı var. İstanbul”un buna daha çok ihtiyacı var.”
Prof. Dr. İncecik, trafiğin çok yoğun olduğu caddelerde özellikle yaşlılar, bebekler ve çocukların yürümemeleri, bu gibi alanlarda maske kullanılması gerektiğini aktardı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile İBB”nin hava kirliliğinin takibine ilişkin internet siteleri bulunduğuna işaret eden İncecik, “Birkaç gündür İstanbul”da sis çok hakim görüyorsunuz. Böyle bir hakimiyet, atmosfer ve şartların bu durumda olması kirliliğin çok içerisinde olunduğunu söylüyor. Yani emisyonların bulunduğu yerde bundan kaçınmamız gerektiğini söylüyor. Bu gibi durumlarda özellikle ana caddelerde maske takmak belki en iyi çözüm.” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
“Hayvanlara barınak” sözünü tutun!
Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (HAYKONFED) Başkanı ve DOHAYKO Genel Sekreteri Nesrin Çıtırık, Adana genelinde yerel yönetimlerin büyük çoğunluğunu alan CHP”nin belediye başkanlarının seçim meydanlarında verdikleri sözleri tutmadığını, sokak hayvanları için bakımevi ve kısırlaştırma konularında hiçbir çalışma yapılmadığını söyledi. BAŞI CEYHAN BELEDİYESİ ÇEKİYOR CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Burhanettin Bulut”a çağrıda bulunan Çıtırık, “Bütün ilçe belediyeleri sokak hayvanlarını toplayıp birbirlerinin sınırlarına attıklarının gözlemledik. Başkanların atanmasında söz sahibi olan Burhanettin Bulut ise, genel başkan yardımcısı olduktan sonra yerel sorunlardan uzaklaştı ve ulaşılmaz oldu. Özellikle başta Ceyhan belediyesi olmak üzere bu konuda çalışma yapmalarını bekliyoruz” diye konuştu. SÖZLERİNİ TUTSUNLAR Yerel seçimlerin üzerinden 10 ay geçtiğini, bu süre içerisinde hiçbir ilçe belediyenin bakımevi ve kısırlaştırma konularında çalışma başlatmadığını dile getiren Çıtırık, “Bu yüzden büyükşehir belediyesi barınağının kapasitesi doldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut”a çağrıda bulunuyorum. Özellikle Adana genelinde yerel yönetimlerin büyük çoğunluğunu alan CHP”nin belediye başkanlarının seçim meydanlarında verdikleri sözleri tutmasını istiyoruz” diye konuştu. İŞTE ADANA”DAKİ TABLO Nesrin Çıtırık, büyük çoğunluğu CHP”li belediye başkanları tarafından yönetilen belediyelerdeki sokak hayvanlarıyla ilgili son durum hakkında şu bilgileri verdi: “Çukurova Belediyesi, bir bakımevi olmasına rağmen, bu dönemde koşullar çok daha kötüleşti. Eleman yok, veteriner hekim yok. Başkan Emrah Kozay, verdiği sözleri tutmadı. Yüreğir Belediyesi yer arayışında ama hiç olmazsa kediler için şehirde kedi kısırlaştırma ünitesi kurabilirdi, hala daha yapılmadı. Seyhan Belediyesi Akif Akay zamanında kurulan Kedi Kısırlaştırma Merkezini daha da genişleterek başka yere taşıdı. Ama köpekler için bir çalışma yok. Ceyhan belediyesinin barınağında hayvanlar zulüm altında. Başkan asla hiç bir çalışma yapmıyor.
Source: Murat Karaman
Balık tutarken 107 bin TL”lik telefonunu denize düşürdü, ilginç yöntemle kurtardı
Antalya’de Setur Marina’dan denize açılan Yusuf Aydın, arkadaşıyla konuşurken 107 bin TL değerindeki cep telefonunu denize düşürdü. Aydın, telefonunu suya düşürdüğü konumu kaydederek su altı dronu çağırdı. Gece yarısı 4 saat arama yapıldı ancak telefon bulunamadı.
Sabahın erken saatlerinde bir kez daha arama yapıldı. Telefon 13 saatlik aramanın ardından dron yardımıyla bulundu. Telefonun ana kartı hasar gördüğü, değiştirildikten sonra kullanılabileceği öğrenildi.
Source: Dünya Gazetesi
Son dakika: Başkan Erdoğan”dan Bolu”daki faciaya ilişkin açıklama: Adalet mutlaka tecelli edecek! Gözaltı sayısı yükseldi
Son dakika haberleri: Başkan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı”nda açıklamalarda bulunuyor. AHaber CANLI YAYIN Erdoğan”ın konuşmasından öne çıkanlar: “YANGINDA HAYATINI KAYBEDENLERİN YARISININ ÇOCUK OLMASI YÜREK YANGINIMIZI DAHA DA ARTIRDI” Sizleri en kalbi duygularımla, hasretle muhabbetle selamlıyorum. Ekranları başında radyo kanallarında bizleri takip eden tüm vatandaşlarıma yol ve dava arkadaşlarımızın her birine buradan sevgilerimi ve saygılarımı gönderiyorum. Filistin”den Suriye”ye kadar gönül ve kültür coğrafyamızın dört bir yanında hayata tutunma mücadelesi veren kardeşlerimi selamlıyorum. Grup toplantısının ülkemiz, milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Grup Toplantımızı, Bolu Kartalkaya”daki otelde çıkan yangında hayatını kaybeden 78 kardeşimizin her birine Allah”tan rahmet niyaz ediyorum. Hayatını kaybedenlerin yarısının çocuk olması yürek yangınımızı daha da artırmıştır. Cenazelerimizi son yolculuklarına uğurladık. Rabbim hepsini cennetiyle müşerref eylesin diyoruz. 1 günlük milli yas ilan ettik. Daha önceki facialarda olduğu gibi Bolu”da yaşanan elim hadisede de milletimiz birbiriyle kenetlendi. Edepten, adaptan ve ahlaktan nasibini almayan kimi kendini bilmezler dışında 85 milyon her daim kardeş olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. “ANA MUHALEFET İFTİRALARA BAŞLADI” Meseleyi günlük siyasi tartışmalara dahil etmemeye özen gösterdik. Ana muhalefetin iftira boyutuna varan çığlıklarına ve çirkinliklerine kulaklarımızı tıkadık. Ancak biz sükut ettikçe ana muhalefet partisiyle kiralık kalemleri ve tetikçi ekran yüzleri seviyeyi her gün biraz daha aşağıya çekti. Ailelerimizin matemini umursamadan tam bir haftadır vicdansızlığın her çeşidini sergilediler. Son dakika: Başkan Erdoğan”dan Bolu”daki faciaya ilişkin açıklama: Adalet mutlaka tecelli edecek! “YANGINDA GÖZALTI SAYISI 28″E YÜKSELDİ” Vatandaşlarımıza bu zor günlerinde yalnız olmadıklarını hissettirmek için gereken her şeyi yaptık, yapıyoruz. Facianın her türlü araştırılması, kusuru olanların yargıya hesap vermesi için gerekli adli soruşturmaların başlatılmasını sağladık. 8 başmüfettişimiz çok titiz bir şekilde tahkikatlarını sürdürüyor. İlk etapta 9 kişi gözaltına alınmıştı. İfadeler verildikçe, soruşturmalar daha da genişletildi. Gözaltı sayısı 28″e yükseldi. Bunlardan aralarında otel sahibi ve işletme müdürünün de aralarında olduğu 19 kişi tutuklandı. 7 kişi hakkında da adli kontrol kararı verildi. Burada dikkati çeken husus şudur; müfettişlerin tespitleriyle otelin Aralık ayında belediye yetkilileri tarafından sümen altı edilen kusurlarına ilişkin rapor büyük ölçüde örtüşmektedir. Bu durum acımızın daha da katmerlenmesine neden olmuştur. “KİMSE SORUMLULUKTAN KAÇAMAZ” Sorumluların ortaya çıkarılmasını temin edeceğiz. Arkadaşlarımıza verdiğimiz talimat bu yöndedir. Laf cambazlığı ile kimse sorumluluktan kaçamaz, kaçamayacak da. Ekran ekran dolaşanlar ne yaparsa yapsın millete hesap vermekten kurtulamayacak. Adalet mutlaka tecelli edecektir. Yaralar ancak bu şekilde kabuk bağlayacak. Her şeyin farkındayız. Güle oynaya tatile giden evlatlarının soğuk tabutuna sarılan annelerin, babaların ve kardeşlerin beklentilerini gayet iyi biliyoruz. “BİZ BU FIRSATÇILIĞA PABUÇ BIRAKMAYIZ” Antalya”daki teleferik ayıbının sorumlularını bırakın eleştirmeyi demokrasi kahramanı ilan etmediğiniz kaldı. Şehrin ortasında belediye otobüsleri yanıyor… Bir sürü skandalın mücremi olduğunuz halde bir de utanmadan ahlaktan etikten ve sorumluluk almaktan bahsediyorsunuz. Kusura bakmayın biz bu fırsatçılığa pabuç bırakmayız. Sorumluların hepsinin adalete hesap vermesi için gereken neyse yaparken, hadsizlikler karşısında da boyun eğmeyiz. Henüz acılar tazeyken, bunları konuşmaktan son derece rahatsızız. Dedikoduyu muhalefet sanan bir muhalefete ülkemiz mahkum… Darbe girişimlerinden gezi kalkışmasına, çukur eylemlerinden kanlı terör saldırılarına, deprem felaketine kadar neredeyse kadar kendi ülkesine ve milletine karşı olanların yanında saf tutan muhalefet anlayışını reddediyoruz. Biz vakur davrandıkça muhalefetin bunu farklı yönlere çekmeye çalışması tam olarak vicdan fukaralığıdır. Bu süreçte sorumluluk duygusuyla hareket eden tüm siyasetçilere, aziz milletimizin her bir ferdine en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Telefonla arayarak veya mesajla taziyelerini ileten dost ve kardeş ülkelerin liderlerine bir kez daha teşekkür ediyorum. OLAĞAN KONGRE SÜRECİ Olağan kongre maratonunda finale doğru hızla yaklaşıyoruz. İlçe kongrelerimizi tamamladık. Hem ülkemizin hem de partimizin geleceğinin teminatı olarak gördüğümüz gençlerimizin önünü açmaya inşallah devam edeceğiz. Sokaklarımızı karıştırmaya, gezi olayları vari sokak terörünün yeniden devreye alınmak istediği bir dönemde dava ahlakına sahip bir gençlik olmanızı istiyorum. 7 il kongremizi daha bu hafta sonu tamamlayacağız. 8 Şubat”ta İstanbul İl Kongremiz ile bu safhayı tamamlayacağız. Ardından 23 Şubat”taki büyük kongremize hazırlanacağız. Kongre maratonumuzu neticelendirdikten sonra tüm vaktimizi milletimize verdiğimiz sözleri hayata geçirmek için harcayacağız. MUHALEFETE TEPKİ: SİYASİ KARİYERLERİ DIŞINDA HİÇBİR ŞEYİ GÖZLERİ GÖRMÜYOR Muhalefetin varsa yoksa işi kendi gelecekleri, kendi çıkarları. Cepleri, mideleri, siyasi kariyerleri dışında hiçbir şeyi gözleri görmüyor. Sayın Özel kırmızı kartla oyalanırken, ilk sarı kartı eski genel başkanı gösterdi bile… Ama ne yapsalar boş. Para kulelerinin, şişirilmiş konser faturalarının neye hizmet ettiğini herkes çok iyi biliyor. Vatandaşlarımızın bunlara bakıp farklı odaklara bel bağlamasına müsaade edemeyiz. Cumhur İttifakı olarak daha fazla çalışarak, daha fazla ter dökerek muhalefetin eksiğini de bizim kapatmamız gerekiyor. Bu yüzden her birinizden daha çok çaba bekliyorum. DEPREM BÖLGESİ Değişmeyen gündemimiz; deprem bölgesi. Deprem bölgemizi adeta dünyanın en büyük şantiye sahasına dönüştürdük. 1900 şantiyede 182 bin mimari mühendis ve işçi kardeşimiz milletimize yepyeni bir sayfa açmak için çalışıyor. Kahramanmaraş”ta 155 bininci yuvamızın anahtarlarını sahiplerine teslim ettik. Toplamda 201 bin 430 bağımsız birimi afetzede vatandaşlarımıza kazandırmış olduk. Hedefimiz 2025 sonunda 452 bin 983 bağımsız bölümü teslim etmektir.
Source: Sabah
Dervişoğlu”ndan siyasi soruşturmalara tepki
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, İYİ Parti, bölen değil, birleştiren olacak. Kavga eden değil, barıştıran olacak. Susan değil, konuşan olacak. Gören, bilen ve duyan olacak. Uyuyan değil, harekete geçen olacak. dedi. Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı ndaki konuşmasında, Bolu Kartalkaya daki otel yangınını hatırlatarak, 78 vatandaşın önlenebilir bir olayda hayatını kaybettiğini dile getirdi. Yangında hayatını kaybedenlerin 36 sının çocuk olduğunu belirten Dervişoğlu, Pazartesi günü sabah okula gideceklerdi, şimdi kara toprağın altına girdiler. Yöneticilerin ihmallerinden kaynaklanan hiçbir ölüm, toplumun hassas olduğu duyguları istismar edilerek geçiştirilemez. diye konuştu. Dervişoğlu, insanın en değerli varlık olduğunu, devlet yönetiminde önceliğin de yaşam hakkı olduğunu vurgulayarak, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi nin 3 üncü, Siyasi ve Medeni Haklar Uluslararası Sözleşmesi nin 6 ncı maddesinde yer alan yaşam hakkının korunamaması, devlet vasfının ortadan kalkması anlamına gelir. Ne yazık ki ülkemizde yaşanan durum tam da budur. ifadelerini kullandı. Türkiye de yaşamanın pahalı, canın ucuz, ölümün ise bedava olduğunu savunan Dervişoğlu, yaşanan faciaların daha dumanı tüterken bir yenisinin daha patlak vermesinin sebebinin de bu olduğunu öne sürdü. Dervişoğlu, yaşanan her facianın ardından iktidarın 9 maddelik bir kaçış planı nı devreye soktuğunu iddia ederek, şöyle devam etti: Bunlar, bir avuç oligark, başlarındaki kayyum, devleti şirket, memleketi de şirketlerine sermaye yapmışlardır. Bizim de bunun adına devlet dememizi bekliyorlar. Bizim buna dediğimiz ve diyeceğimiz bellidir, 22 senedir günahına girdiğiniz yüzbinlerce vatandaşın hesabını asla mahşere bırakmayacağız. Bu kayyum düzeninizi başınıza yıkacağız. Bu ülkenin tüm çocuklarından çaldığınız sevinçlerin, torunlarına mahcup ettiğiniz dedelerin, evlatlarını mezara koymak zorunda kalan anaların, babaların yerde bıraktığınız vebal yükünü de hep birlikte biz omuzlayacağız. İktidarın, Türk milletine karşı bir kalkışma içerisinde olduğunu ileri süren Dervişoğlu, bu kalkışmanın kişilerle değil, milletin bütünüyle ilgili olduğunu söyledi. KAOSU YARATANLAR, O KAOSUN ALTINDA KALMAYA MAHKUMDURLAR Dervişoğlu, Demokrasiyi, kendilerini onaylamak zanneden bu gözü dönmüşlük, maalesef artık gemiyi iyice azıya aldığı ifadesine yer verdi. Müsavat Dervişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: Şimdi çok tehlikeli bir oyun oynuyorlar. Milletimizi sokağa çıkarsanız yakarız diye tehdit ederken, sokağa çıksınlar diye de tahrik ediyorlar. Artık biliyoruz, kaos peşindeler. Buradan hatırlatıyorum, siyaset tarihi göstermiştir ki kaosu yaratanlar, o kaosun altında kalmaya mahkumdurlar. Öz milletine illet-zillet diyebilecek kadar gözü kararmış bir kibri buradan uyarıyorum, büyük Türk Milleti nin ferasetini unuttunuz. Bunun siyasi faturası sizin için çok ağır olacaktır. O feraset ki milleti, milletin değerlerini, devletin kurumlarını, demokrasiyi, adaleti yerle yeksan eden bu nobran iktidarı, tarihin çöplüğüne gönderecek kadar da güçlüdür. Sanat yaptığı için sanatçıya, haber yaptığı için gazeteciye, siyaset yaptığı için siyasetçiye reva gördükleri zulmün tek bir izahı vardır, gidiyorlar ve bu gerçeği gördüler. Geleceklerini kurtarmak adına siyasallaştırdıkları yargıyı, kendi ikbal ve istikballerinin kölesi haline getirenler, yaptıkları işin hangi sonuçları beraberinde getireceğini unutmasınlar. Kritarşi adı verilen yönetim biçimine dikkati çeken Dervişoğlu, bunun Jüristokrasi yani hakimler yönetimi olarak da tanımlandığını söyledi. Bu yönetim biçiminin demokrasi dışı ve ziyadesiyle oligarşik olduğunu dile getiren Dervişoğlu, adı tarihte kalmasına rağmen gelişmemiş demokrasilerde sıklıkla görüldüğünü belirtti. YA ÇARKA GİRİP YOK OLACAKSINIZ YA DA O ÇARKA ÇOMAK SOKACAKSINIZ Dervişoğlu, kritarşide, ülkenin hakimlerin yorumlarıyla şekillenen kanunlarla yönetildiğini aktararak, şu şekilde konuştu: Son dönemlerdeki yargılamaları ve tutuklamaları bu egemenlik zemininde yapanlar, Türkiye nin cumhuriyet ile yönetildiğini ve herkesin kanun önünde eşit olduğunu akıldan uzak tutmasınlar. Türkiye de siyasi köle yoktur, demokratik hak ve hürriyetlere sahip, onurlu insanlar vardır. Buradan yürütmenin ve yargının harabeye dönmüş yapısı içerisinde halen nefes alan, kıyıda köşede de olsa, halen görevlerine devam edenlere yahut susarak bu karabasanın geçmesini bekleyenlere, kısaca ehli namus ve ehli vatan çoğunluk Türk evlatlarına sesleniyorum, her neredeyseniz, yerinizden çıkınız. Kafalarınızı artık kaldırınız. Bugün, vicdanınızın almadığı bu vicdansızlık düzenine, bugün namusunuzun müsaade etmediği bu namussuzluk düzenine, bugün aklınızın kabul etmediği bu akıl dışı yağma düzenine susarak veya saklanarak daha fazla direnemezsiniz. Ya çarka girip yok olacaksınız ya da o çarka çomak sokacaksınız. Türk evlatlarına, kanunsuz emirleri reddetme çağrısında bulunan Dervişoğlu, bu durumda sonuna kadar arkalarında olacaklarını da vurguladı: Dervişoğlu, şunları kaydetti: Hukuksuz kararları artık vermeyin, kendi kardeşinizin kanına girmeyin. Kul hakkı yiyenlerin hanı yağma sofrasındaki kırıntılara tamah etmeyin. Şeref ve namusunuzu kirletmeyin. Hukukla, adaletle bağdaşmayan bu düzenin sopası olmayı, aracısı olmayı, eli olmayı, hınk deyicisi olmayı reddedin. Kısaca mesleğinizin namusuna sahip çıkıp, sizi yetiştiren bu büyük millete ve Cumhuriyet e olan borcunuzu ödeyin. Herkese buradan sesleniyorum, kanunsuz emirleri uygulayanlar, bilsinler ki bunun hesabını bu büyük millete vereceklerdir. MESELE ŞAHISLAR MESELESİ DEĞİL, TÜRK MİLLETİNİN ŞAHSİYETİ MESELESİDİR Dervişoğlu, İYİ Parti yi milletin avazı bir yer bulsun diye kendini feda edenlerin partisi, son ocağın sönmeyen ateşi ve vatanın son kalesi olarak tanımlayarak, şu ifadeleri kullandı: Bugün Ekrem İmamoğlu na iddianame, Hüseyin Baş a denetimli serbestlik, Ümit Özdağ a tutuklama kararı yazan, Müsavat Dervişoğlu na yazılmış tehdit mektuplarını okuyan bu düzen, dün Ergenekon da şerefli Türk subaylarına, ihtilallerde bu ülkenin aydınlarına, genç umutlarına yaptığı gibi eğer bu devrana dur demezsek, yarınlarda hepimizi ihanet senaryolarına kurban edecektir. Bu yüzden mesele şahıslar meselesi değil, Türk milletinin şahsiyeti meselesidir. İYİ Parti nin diktatöryal heveslerin panzehri, Cumhuriyet ve demokrasi geleneğinin yılmaz bekçisi olduğunu kaydeden Dervişoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: Buradan iddia ediyor ve hatırlatıyorum, güneş doğunca karanlığınız, karanlık gidince bataklığınız, bataklığınız kuruyunca zulmünüz bitecektir. Bu yüzden İYİ Parti, bölen değil, birleştiren olacak. Kavga eden değil, barıştıran olacak. Susan değil, konuşan olacak. Gören, bilen ve duyan olacak. Uyuyan değil, harekete geçen olacak. Marjinallikten uzak duran, dar bir alana sıkışmayan, merkezde buluşan olacak. Hak ettiğimiz hayatı yaşayabilmenin, Cumhuriyet nizamını, demokrasiyi, hukuk devletini yeniden tesis edebilmenin yolu da bellidir. Dilde bir olacağız, fikirde bir olacağız, işte bir olacağız. Dilimiz bellidir, adalet. Fikrimiz bellidir, hürriyet. İşimiz bellidir, Cumhuriyet. Bu kalkışmaya son vereceğiz, bu karanlığı dağıtacağız. Bu saltanatı mutlaka yıkacağız.
Source: Habertürk
Danylo Sikan: Trabzon bir futbol şehri
Trabzonspor'un yeni transferi Danylo Sikan, Trendyol Süper Lig'in 22. haftasında Trabzonspor'un Bellona Kayserispor ile deplasmanda karşılaşacağı maç öncesi, antrenmanda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İşte o sözler… (TS SPOR HABERİ)
Source: Fotomaç
İzBB”de “sendikal baskı ve mobbing” iddiası!
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile bağlı kuruluşları İZSU ve ESHOT Genel Müdürlüğünde çalışan memurların örgütlü olduğu Tüm Bel Sen İzmir 1 No”lu Şube, İZSU Genel Müdürlük binası önünde basın açıklaması düzenledi. SENDİKAL FAALİYETLERDE BULUNDUĞU İÇİN GÖREVDEN ALINDI Tüm-Bel-SEN İzmir 1 Nolu Şube Yürütme Kurulu Üyesi Deniz Salih Islakoğlu”nun Torbalı Atık Su Arıtma Tesisi ve Yazıbaşı Atık Su Arıtma Tesisindeki görevlerinden alınmasına tepki gösteren sendika, görevden almaların arkasında Islakoğlu”nun İzmir Büyükşehir Belediyesi ile memur sendikası arasındaki Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde yürüttüğü eylem liderliği olduğunu iddia etti. 7 KAMU EMEKÇİSİ AÇIĞA ALINDI Grup adına basın açıklamasını okuyan Tüm Bel-Sen İzmir 1 No”lu Şube Başkanı Turgut Angün, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yapılan toplu sözleşme sürecinde emekçilerin haklarının yok sayılmasına karşı ciddi bir mücadele yürütüldüğünü söyledi. Toplu sözleşme sürecinde, eylemlere destek veren kamu emekçilerine karşı belediye yönetimi tarafından soruşturmalar açıldığını belirten Angün, 7 kamu emekçisinin açığa alındığını, birçok çalışanın da görev yerlerinin değiştirildiğini söyledi. Yöneticilik pozisyonundaki bazı çalışanların eylemlere katıldıkları için görevlerinden alındığını belirten Angün bu uygulamaların sendikal hak ve özgürlükler çerçevesinde anayasaya aykırı olduğuna dikkat çekti. GÖREVDEN ALMALAR VERİLEN HİZMETİN ETKİNLİĞİNİ OLUMSUZ YÖNDE ETKİLİYOR İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZSU Genel Müdürlüğü ve ESHOT Genel Müdürlüğü”nün organizasyon şemalarında yapılan değişikliklerin kamu emekçilerinin çalışma koşullarını ve hizmetin etkinliğini olumsuz etkilediğine dikkat çeken Angün içlerinde sosyal hizmetler, ulaşım hizmetleri, kadın çalışmaları, itfaiye ve muhtarlıklar gibi birçok birimde kapanmalar ve hizmet kısıtlamaları yaşandığını öne sürdü. Özellikle İZSU Genel Müdürlüğü”nde, önceki dönemlerde yönetici pozisyonunda olan çalışanlara karşı açılan soruşturmaların iş barışını bozduğunu belirten Angün belediye yönetimi ile imzalanan toplu iş sözleşme hükümleri arasında açıkça belirtilmiş olmasına rağmen İZSU Genel Müdürlüğünün görevde yükselme sınavı açmadığını, 2025 yılı içinde yalnızca iki kadro için unvan değişikliği başvurusu ilan edildiğini söyledi. BU ANTİDEMOKRATİK UYGULAMAYI SENDİKAL FAALİYETLERE YÖNELİK BASKI OLARAK GÖRÜYORUZ Sosyal denge tazminatı eylemleri sırasında aktif rol alan sendika yöneticisi Deniz Salih Islakoğlu”nun İZSU tarafından Torbalı”da inşa edilen Atık Su Arıtma Tesisi 2. Etap inşaatında 3.5 yıl aktif olarak görev yaptığını belirten Angün, İZSU Genel Müdürlüğü yöneticilerinin, arıtma tesisinin açılış töreninde Deniz Salih Islakoğlu”na “Birazdan Cemil Tugay gelecek. Açılış sırasında ofiste otur, seni görmesin. Ortalarda gözükme” diyerek uyarıda bulunduklarını söyledi. Angün, bu durumu Islakoğlu”nun meslek onurunu zedeleyici bir uygulama olarak değerlendirdiklerini söyledi. Islakoğlu”nun hiçbir gerekçe gösterilmeden kontrol mühendisliği görevinden alınmasını da sert bir dille eleştiren Angün: “Bu anti demokratik uygulamayı, sendikal faaliyetlere yönelik bir baskı olarak görüyoruz.” dedi. BİRLİKTE MÜCADELE EDECEĞİZ Açıklamasında, sendikal mücadele yürüten kişilerin bu tür anti-demokratik uygulamalara maruz kaldığını belirten Angün: “Bu tür antidemokratik uygulamalara karşı hep birlikte mücadele edeceğiz” diye konuştu. İZSU YÖNETİMİNDEN ÖZÜR VE GÖREVE İADE BEKLİYORUZ İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay”ın açılışta yaptığı konuşmada tesisin yapımında emeği geçen herkese teşekkür ettiğini hatırlatan Angün: “Tüm bunlara rağmen İZSU yönetimi, arkadaşımızın görev yerini değiştirerek emeğini görmezden gelmiştir. Sendika olarak bu haksız uygulamanın bir an önce düzeltilmesini, İZSU yönetiminin arkadaşımızdan özür dileyip görevine iade etmesini beklerken tam tersi bir süreç işletilerek Islakoğlu hakkında basına demeç verdiği gerekçesiyle yeni bir soruşturma açılmıştır. CHP”li bir belediyeden gelen bu anti-demokratik uygulama kesinlikle kabul edilemez.” Diye konuştu. İşten çıkarılan işçilerin bir an önce işlerine iade edilmesi gerektiğini belirten Angün, CHP”li belediyenin emekçilere yönelik baskı uygulamasının düşündürücü olduğunu, her türlü baskı ve görevden almaya rağmen sendikal mücadeleden vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi. Basın açıklamasına Tüm Bel Sen”in yanı sıra KESK, SES 1 ve 2 No”lu Şube, Eğitim-Sen İzmir 1, 6 ve 4 No”lu Şubeler ile TEKSİF Sendikası İzmir Şubesi de destek verdi.
Source: Ertan Gürcaner
Bu nasıl restorasyon? 21 milyon lira para harcandı ama… AK Partili Atmaca’dan Tugay’a Kültürpark çağrısı!
İzmir Büyükşehir Belediyesi eski başkanlarından Tunç Soyer, kentin akciğeri olarak tanımlanan Kültürpark”a giriş ve çıkışı sağlayan tarihi kapıları bakım onarıma aldı. 2023 yılında başlayan ve 21 milyon liraya malolan restorasyon çalışmaları geçtiğimiz yıl tamamlandı. GÖRÜNTÜLERİ SOSYAL MEDYA HESABINDAN PAYLAŞTI AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Uğur İnan Atmaca”nın sosyal medya hesabından paylaştığı görüntüler izleyenlere “Bu nasıl restorasyon?” dedirtti. Görüntülerde restorasyon çalışmaları kısa süre önce tamamlanan 26 Ağustos kapısındaki çelik konstrüksiyonların çürüyüp korozyona uğradığı görüldü. TUGAY”A ÇAĞRIDA BULUNDU AK Parti İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Uğur İnan Atmaca, Kültürpark”taki tarihi kapıların her gün önünden geçen binlerce kişinin can ve mal güvenliğini tehdit ettiğini belirtip İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay”a çağrıda bulundu. 26 AĞUSTOS KAPISI YAYA GEÇİŞİNE KAPATILMALI İzmir Büyükşehir Belediyesi”nin web sitesinde 11 Temmuz 2023 tarihli yayınlanan haberde “9 Eylül ve Montrö kapılarının restorasyonu için 21 milyon lira harcanacak. Yapıların taşıyıcı sistem ve malzeme kalitesi bakımından gücünü yitiren kısımları yeniden yapılacak. Korunan kısımları da sağlamlaştırılacak ve niteliksiz eklerinden arındırılacak” ifadelerine yer verildiğini hatırlatan Atmaca: “Yerinde yaptığımız tespitte maalesef durum hiç de iç açıcı değil.” diye konuştu. Kültürpark 26 Ağustos Kapısının yaya girişine hemen kapatılması gerektiğini belirten AK Parti Meclis Üyesi Uğur İnan Atmaca, “Yapılacak işler arasında olduğu duyurulan, üstelik yurttaşlarımızın can ve mal güvenliğini tehlikeye atan mevcut durumu İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri görmüyor mu? İlla birileri ölecek ya da yaralanacak ondan sonra mı harekete geçeceksiniz? 26 Ağustos Kapısı derhal yaya girişine kapatılıp, ivedilikle bakım ve onarımı yapılmalıdır.” diyerek, sözlerini noktaladı.
Source: Ertan Gürcaner