Türkleri ülkesine davet etti: İş birliğini güçlendirmeliyiz
Şükri, İsmailağa Camii İlim ve Hizmet Vakfı öncülüğünde, İsmailağa cemaatinin merhum lideri Mahmud Ustaosmanoğlu”nun hatırasına İstanbul Fatih”teki Yavuz Sultan Selim Camisi”nde düzenlenen “Sahih-i Buhari Hadis Okumaları Meclisi” adlı etkinliğe katıldı.Programa, İslam dünyasından, çok sayıda ilim adamı, hadis alimi ve önemli müsnidler (hadis rivayet zinciri sahipleri) katıldı.- TÜRKİYE İLE AKADEMİK İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISISahih-i Buhari Hadis Okumaları Meclisi kapanış konuşmasını yapan Şükri, Türkiye ile Suriye arasındaki komşuluk ilişkilerine işaret ederek, bilimsel alandaki işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.Yakın zamanda Şam”da yaşanan siyasi değişimlere atıfta bulunan Şükri, bu yeni dönemde Şam”ın ilimle yeniden aydınlandığını belirterek, Türkiye”deki öğrencileri bu topraklarda eğitim almaya davet etti.Şam”daki Emevi Camisinde, Resulullah”ın hadislerinin okunduğu ilim halkalarına katılmalarını temenni ettiği öğrencileri, hadis ilimlerini öğrenmek üzere Suriye”ye çağıran Şükri, ilimle meşgul olan herkesi Şam”a davet ettiğini dile getirdi.Konuşmasında ayrıca, Kur”an ilimleri, hadis ve İslami ilimlerin Şam”da öğrenilebileceğini belirten Şükri, Sahih-i Buhari Hadis Okumaları Meclisi”ne katılan alim ve öğrencileri tebrik ederek, meclisin hayırlara vesile olmasını diledi.Sahih-i Buhârî Hadis Okumaları Meclisi”ne de değinen Şükri, okunan hadislerin İmam Buhari, İmam Müslim ve diğer büyük muhaddisler aracılığıyla günümüze ulaştığını söyledi.Gençlerin yalnızca hadis rivayet etmekle yetinmemesini, aynı zamanda bu hadisleri derinlemesine anlamaya yönelmelerini arzu ettiğini paylaşan Şükri, bu anlayışın Şam”daki önemli hadis alimlerinden Şeyh Bedreddin el-Haseni”nin de öğretilerinde öne çıktığını hatırlattı.Şükri, Haseni”nin Buhari”yi senediyle birlikte okuyarak aklî ve naklî ilimlerle şerh ettiğini, birçok ilim adamının da bu şerhlerden faydalandığını kaydetti.Şam”daki ilim silsilesinin, Bedreddin el-Haseni aracılığıyla doğrudan Hz. Muhammed”e ulaştığını vurgulayan Şükri, gençlerin hadisi okumaktan ezberlemeye, oradan da anlayış ve derin kavrayışa ulaşmaları için dua ettiğini ifade etti.Şükri, Hazreti Peygamberin hadislerini muhafaza etmenin en büyük şereflerden biri olduğunu dile getirdi.İstanbul”da 13 gün süren Sahih-i Buhari Okumaları Meclisi, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen çok sayıda hadis aliminin katılımıyla gerçekleştirildi.Program sonunda 1300 katılımcıya icazet verildi. Mecliste, sünnetin muhafazası, hadis ilminin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması konularında konuşmalar yapıldı.
Source: Www.star.com.tr
AGS sınav giriş belgesi açıklandı mı? AGS sınav giriş yerleri nasıl sorgulanır?
Bu yıl ilk kez uygulanacak AGS ile birlikte, öğretmen adayları KPSS yerine AGS’ye girecek ve atamalarda AGS puanının %50’si ile ÖABT puanının %50’si esas alınarak MEB-AGS puanı hesaplanacak. Peki, AGS sınav giriş belgesi açıklandı mı? AGS sınav giriş yerleri nasıl sorgulanır? AGS SINAV GİRİŞ YERLERİ AÇIKLANDI MI? Sınavın giriş belgesi ise sınava 10 gün kala kadar önce ÖSYM”den ilan edilecek. Buna göre; AGS sınav giriş yerlerinin 30 Haziran-4 Temmuz tarihleri arasında ÖSYM tarafından açıklanması bekleniyor. 2025 AGS NE ZAMAN? AGS sınavı 13 Temmuz”da ÖSYM tarafından uygulanacak. İlk oturum olan AGS 10.15″te başlayacak ve 110 dakika sürecek. İkinci oturum ÖABT ise 14.45″te başlayacak, süresi 90/70 dakika arasında değişecek.
Source: Haber Merkezi
Üniversitede skandal iddia: Sanat derslerine “fizikçi” giriyor!
Tunceli Munzur Üniversitesi”nde yaşanan liyakat tartışmaları büyüyor. Rektör Prof. Dr. Kenan Peker”in tarım mezunu olmasına rağmen hukuk dersi vermesinin ardından, şimdi de üniversitede fizikçilerin, inşaat ve sağlık profesörlerinin kültür ve sanat dersleri verdiği iddia edildi. 6 MEZUNU VAR… Munzur Üniversitesi Lisansüstü Enstitüsüne bağlı Kültür ve Sanat Yönetimi Anabilim Dalı, 2021-2022’de öğrenci almaya başladı. Dört yıldır öğrenci kabul eden ve bugüne kadar 6 mezun veren bu bölümde, görev yapan akademisyenlerin büyük kısmının uzmanlık alanlarının kültür ve sanat olmadığı belirlendi. EK DERS ÜCRETİ ALIYORLAR Nefes”ten Tarık Işık”ın haberine göre , bölümde ders veren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muzaffer Aşkın’ın alanı fizik, Prof. Murat Dal’ın alanı inşaat ve mimarlık, Prof. Dr. Sabit Menteşe’nin alanı siyaset bilimi ve kamu yönetimi, Dr. Öğretim Üyesi Bilgin Zengin’in alanı fizik, Dr. Öğretim Üyesi Gülsüm Hoş’un alanı sağlık, Dr. Öğretim Üyesi Demet Demiralp’in alanı eğitim, Dr. Öğretim Üyesi Şengül Şenol’ün alanı ise halkla ilişkiler. Uzmanlık alanları kültür ve sanat olmamasına rağmen söz konusu anabilim dalında yüksek lisans dersleri veren öğretim görevlileri ek ders ücreti alıyor.
Source: Haber Merkezi
Ne doktor ne mühendis: Bu bölümü bitirenleri ABD mumla arıyor
Türkiye”de bazı alanlardan uzmanlaşanlar yurt dışının yolunu tutuyor. Beyin göçünde ilk sıralarda yer alan bu meslekler son yılların en popüler meslekleri arasında yer alıyor.
Ülkemizde yetişmiş insan gücü yurt dışına akın etmeye devam ediyor. Geleceğini yurt dışında arayanlar bazı mesleklerde uzmanlaşarak yurt dışında yeni bir hayat kuruyorlar. Özellikle son dönemlerde sağlık çalışanları yurt dışında çalışmayı tercih eden meslekler arasında ilk sırada yer alıyor. Tıp uzmanları ilk tercihi ise Almanya oldu.
UZMANLAŞANLAR TÜRKİYE”Yİ TERK EDİYOR
Fakat sağlıkçıların yanı sıra son yılların en çok rağbet gören mesleklerinden biri de bilişim teknolojileri. Zirvede yer alan bu alanda uzmanlaşanlar soluğu yurt dışında alıyor. Üniversitelerin Bilgisayar Mühendisliği ve benzeri bölümlerinden mezun olanların tercih ettiği ülke ABD.
ABD”YE AKIN EDİYORLAR
Türkiye”de yüksek gelirle iş bulamayanlar Amerika Birleşik Devletleri”ne gidiyor. Ülkemizde değer görmeyen Bilişim teknolojileri ABD”de değer verilen bölümlerden.
Bölüm mezunları, uzmanlaştıktan sonra Silikon Vadisi olarak anılan bölgeye gidiyor. Son 3 yılda bilişim teknolojileri alanında uzmanlaşmış kişilerin sayısı diğer yıllara oranla yüzde 200 arttı.
Source: Haber Merkezi
Unutulmuş bilim mirasının izini süren bir alim: Fuat Sezgin
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, 24 Ekim 1924″te Bitlis”te dünyaya gelen Sezgin, ilkokulu Doğubayazıt”ta, ortaokul ve liseyi Erzurum”da okuduktan sonra 1943″te İstanbul”a geldi.
Çocukluğundan bu yana mühendis olmayı hayal eden Sezgin”in hayatı, İstanbul Üniversitesi Şarkiyat Araştırmaları Enstitüsünde tanıştığı Alman Doğu bilimci Hellmut Ritter”in semineriyle yön değiştirdi.
Sezgin, aynı enstitüde alanında önemli uzmanlardan olan Ritter”in öğrencisi olarak bilimlerin temelinin İslam bilimlerine dayandığını söyleyen hocasıyla beraber bu alana yoğunlaştı.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinden 1951″de mezun olan Sezgin, Arap dili ve edebiyatı alanında uzmanlaşarak 1954″te “Buhari”nin Kaynakları” adlı teziyle doktorasını tamamladı.
Sezgin, bu teziyle hadis kaynağı olarak İslam kültüründe önemli bir yere sahip olan Buhari”nin (810-870) yalnızca sözlü rivayete değil, yazılı kaynaklara dayandığı tezini ortaya attı. Söz konusu kaynakların İslam”ın erken dönemine hatta 7. yüzyıla kadar uzandığını ortaya koydu.
Sezgin, bu bulgularıyla özellikle Batı”daki oryantalist çevrelerde geniş yankı uyandırdı.
27 Mayıs”ın ardından Frankfurt”a uzanan yol
Sezgin, 27 Mayıs 1960 darbesi sonrası oluşturulan Milli Birlik Komitesi”nin (MBK) aldığı kararla üniversiteden uzaklaştırılan “147”likler” olarak bilinen akademisyenler arasında yer aldığını öğrendi.
O güne dek gelen yurt dışı tekliflerini ülkesine olan sevgisi ve bağlılığından dolayı reddeden Sezgin, gelişmeler üzerine Frankfurt Üniversitesine gitme kararı aldı.
Sezgin, iki ABD”li ve eski Frankfurt Üniversitesi rektörü olan dostlarına mektup yazarak yurt dışına gitmek istediğini dile getirdi. Üçünden de kendisini memnuniyetle kabul edeceklerine dair cevap alması sonucunda Sezgin, Frankfurt”u tercih etti.
Frankfurt Üniversitesinde misafir doçent olarak göreve başlayan Sezgin, 1966″da Cabir bin Hayyan üzerine yaptığı tezle profesörlük ünvanını aldı.
Sezgin, özellikle bilimsel çalışmalarını “Arap-İslam kültürünün tabii bilimler tarihi” alanına yöneltti.
Aynı yıl İslam uygarlık tarihçisi Ursula Sezgin ile evlenen Sezgin çiftinin kızları Hilal 1970″te dünyaya geldi.
Bilim tarihi müzesi ve Frankfurt yılları
Prof. Dr. Fuat Sezgin, 1982″de J.W. Goethe Üniversitesine bağlı Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsünü, bir yıl sonra da aynı isimle bir müze kurdu.
Sezgin direktörlüğünü yürüttüğü müzede Müslüman bilginlerin geliştirdiği aletleri, bilimsel araç ve gereçlerin numunelerini büyük bir özveriyle yaptırıp burada sergiledi.
“İnsanlık tarihinin başlangıcından bugüne kadar alanında yazılan en kapsamlı eser” olarak nitelendirilen Arap-İslam Bilim Tarihi”nin ilk cildini 1967″de tamamlayan Sezgin, bu eserle bilim tarihine katkı sunan en kapsamlı eserlerden birini yazmış oldu.
Sezgin eserini astronomi, matematik, tıp, kimya, zooloji, coğrafya, felsefe, meteoroloji, botanik, mühendislik ve haritacılık gibi pek çok alanı geniş biçimde ele alarak oluşturdu.
Fuat Sezgin, eserinin 18. cildini yazarken 30 Haziran 2018″de tedavi gördüğü hastanede 94 yaşında vefat etti.
Prof. Dr. Fuat Sezgin”in cenazesi, Fatih Camisi”nde kılınan namazın ardından Gülhane Parkı”nda toprağa verildi.
Müze ve vakıf
Sezgin hayattayken 2008 yılında İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi Gülhane Parkı”nda kuruldu.
Müzenin faaliyetlerini desteklemek amacıyla da Fuat Sezgin İslam Bilim ve Tarihi Araştırmaları Vakfı faaliyetlerine başladı.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi bünyesinde 2013 yılında ise Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Enstitüsü kuruldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın himayesinde 2019 yılı, “Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı” ilan edilerek, çeşitli paneller, konferanslar, sergiler, kısa film yarışmaları ile özel dergi sayılarının da olduğu birçok etkinlik ve çalışma yapıldı.
Arapça, Almanca, Latince, İbranice, Süryanice dahil birçok dili çok iyi derecede bilen Sezgin, çok sayıda önemli ödül, nişan ve madalyaya da layık görüldü.
Sezgin, eserleriyle ömrünün son günlerine kadar ilmi faaliyetlere devam etti. Akademik hayatı boyunca bilimin ve teknolojinin ilk defa Doğu toplumlarında ortaya çıktığını, İslam medeniyeti üzerinden dünyaya yayıldığını kanıtlamaya çalıştı.
Eserleri ve yaptığı çalışmalarla tüm dünyaya bilimsel ilerleme sürecinin tek bir milletin değil, bütün bir insanlığın eseri olduğunu ortaya koyan Sezgin, yaşamı boyunca Kahire Arap Dili Akademisi, Şam Arap Dili Akademisi, Fas Rabat Kraliyet Akademisi, Bağdat Arap Dili Akademisi, Türkiye Bilimler Akademisi şeref üyeliği de dahil olmak üzere çok sayıda önemli akademide yer aldı.
Prof. Dr. Fuat Sezgin, hayatı boyunca dünyanın her yerinden kendi imkanlarıyla aldığı 45 bin ciltlik kitap, 10 bin civarında mikrofilm arşivi ile bilimler tarihi sahasında dünyanın tek olma özelliğine sahip özel koleksiyon bir kütüphaneyi kurdu.
Geride çok büyük bir ilmi miras bırakan Sezgin”in en önemli eseri, ilk cildi 1967″de yayımlanan 17 ciltlik Arap-İslam Bilimler Tarihi oldu. Sezgin, bu eseri için yaklaşık 300 bin yazma eseri yerinde inceledi.
Prof. Dr. Sezgin eserinde, Kur”an bilimleri, hadis, fıkıh, kelam, felsefe, tarih, tasavvuf, edebiyat, şiir, tıp, farmakoloji, zooloji, veterinerlik, simya, kimya, botanik, ziraat, astronomi, astroloji, meteoroloji, matematiksel coğrafya ve haritacılık gibi birçok konuyu derinlemesine inceledi.
Sezgin”in “Arap-İslam Bilimleri Tarihi” adlı 17 ciltlik başeseri, Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfınca Almancadan Türkçeye çevrilirken, doğumunun 100″üncü yılı dolayısıyla şubat ayında düzenlenen vefa gecesiyle tanıtıldı.
Sezgin, ayrıca 1984″ten itibaren Arap İslam Bilimleri Tarihi dergisini yayımladı.
Prof. Dr. Sezgin”in coğrafya, Avrupalı seyyahların seyahatnameleri, matematik, astronomi, felsefe, tıp, müzik, nümizmatik, tarih yazıcılığı ile diğer konularda yazılmış orijinal eserlerin tıpkıbasımlarını ve bu konuda araştırma yapmış Batılı bilim insanlarının eserlerini içeren seriler halinde yaklaşık 1300 cilt yayını bulunuyor.
Fuat Sezgin”in, “Buhari”nin Kaynakları”, “İslam”da Bilim ve Teknik”, “İslam Uygarlığında Mimari, Geometri, Fizik, Kimya, Tıp Saatler, Optik, Mineraller, Savaş Tekniği, Antik Objeler”, “İslam Uygarlığında Astronomi Coğrafya ve Denizcilik”, “Bilim Tarihi Sohbetleri”, “Tanınmayan Büyük Çağ İslam Bilim ve Teknoloji Tarihinden”, “Amerika Kıtasının Müslüman Denizciler Tarafından Kolomb Öncesi Keşfi ve Piri Reis”, “İslam Bilim Tarihi Üzerine Konferanslar”, “İslam”da Bilim ve Teknik” ve “İslam Kültür Dünyasının Bilimler Tarihindeki Yeri” kitapları da Türkçe olarak basıldı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source: