“Yükseköğretim Gündemi: Eğitimde Kriz ve Umut Işığı”

Oya Başak ya da yaşama sevinci

Geçen cumartesi akşamından beri ülkemde hayat biraz daha renksiz, daha gri, daha acımasız, daha zor, daha hoyrat. Bin yıllık dostum, arkadaşım, o efsanevi hoca, Boğaziçi Üniversitesi’nin emeritus profesörü Dr. Oya Başak sonsuzluğa göçtü. 70 yıllık dostum, can yoldaşım Oya, direnen Boğaziçi Üniversitesi’nin simgesi, 22 yıl boyunca bu eğitim yuvasında İngilizce dil ve edebiyat bölümünün başkanlığını seçimle başa gelerek sürdürmüştü. Üniversitesinin nitelikten, laiklikten, insani değerlerden, özerklikten ödün vermemesi için amansız bir mücadele sürdüren, binlerce öğrenciye burs sağlamak için didinen, öğrencilerinin koruyucu meleği olan, ömrünü bu üniversiteye adamış hocaların hocasıydı. Son güne kadar liyakatsiz atanan kayyum rektöre direnmişti. Elinde bastonu, sırtında cüppesiyle o ikonik fotoğrafı bizleri asla terk etmeyecek. 2024 PEN Yazarlar Derneği Duygu Asena Ödülü’nü “Direnen Boğaziçi Üniversitesi hocalarına, öğrencilerine, çalışanlarına” verdiğimizde, sağlık sorunlarına karşın ödül törenine katılmış, konuşmasında her yaştan herkesi tepki göstermeye davet etmiş, öğretirken ne çok şey öğrendiğini anlatmıştı. ÜNİVERSİTE İŞGAL ALTINDA Bildiğiniz gibi Boğaziçi Üniversitesi nicedir işgal altında. Gericiliğin, karanlığın işgali altında. Vatan ve Atatürk sevdalısı Oya Başak, gericiliğe, yozluğa, yobazlığa karşı direnenlerdi. Cumhuriyetin devrim ilkelerinin yok edilmesine karşı mücadeleden son ana dek vazgeçmedi. Ve sonunda bu ilim yuvasını işgal edenler, üniversiteyi en nitelikli hale getiren kurucu hocalarla birlikte Oya Başak’ın da üniversiteye girişini yasakladılar. İki gün önce Bebek Camisi’nden onu sonsuzluğa uğurlarken, ellerinde büyütülmüş o direnç fotoğrafıyla, direnenlerin cenazeye katılmaları; Bebek Camisi’nin bugüne dek gördüğü en geniş kalabalık öğrenci kitlesi tarafından alkışlarla karşılanması, adeta Oya Başak’a verilmiş bir sözdü. “Hocam rahat uyu. Mücadeleye devam edeceğiz” sözüydü. İNSANİ DEĞERLER Oya Başak, Shakespeare uzmanı, tiyatro uzmanı, İngiliz ve Amerikan edebiyatı uzmanıydı. Ancak onun asıl uzmanlık alanı, yaşam sanatıydı. İnsanı “insan” yapan değerlerdi. Tüm öğrencilerinden en çok duyduğum sözler şunlardı: “Bize yalnız edebiyatı, tiyatroyu, müziği değil, yaşamı sevdirdi!” … “Bize hayattan zevk almayı öğretti”… “Bize yaşama sevinci verdi!” O, sadece bir eğitim neferi değildi. Her alanda güzelliğe, heyecana, coşkuya, neşeye, bilgiye, birikime, dünya nimetlerine doymak istemeyen bir çocuktu da… Hayata merakla sarılırdı. Dinmeyen bir öğrenme tutkusu, paylaşma tutkusu vardı. Tüm sanatlarla içli dışlı, haşır neşirdi. Bunların birbirini tamamladığını bilirdi. Ve tüm sanatlar onun için yaşama sanatına hizmet ederdi. Profesörlerin en dalgınıydı. Tüm dostlarının neşe kaynağıydı. Kahkahaların ve düşüncenin derinliğini hepimize bulaştırandı. “VEDA”SI BİLE GELECEĞE DÖNÜKTÜ Sevgili Oya, Canım arkadaşım, yol arkadaşım, sanata doymazım, bilgi, birikim tutkunum, Türkiye’mizden vazgeçmeyenim, “neşedaşım”, “keyifdaşım” , en özenli eleştirmenim, çocuklarımı doğururken elimi tutan anaç dost, denizde, karada yolculuklarımızın dinamosu… Dokunduğun her insan gibi beni de zenginleştirdin, çoğalttın. Sana sonsuz teşekkürler. Canım Oya’cığım muhteşem bir tören kaçırdın! Birbirinden değerli üç kızın, torunların, harika kardeşlerin, tüm sevenlerin ve çocuklarım dediğin tüm öğrencilerin sana öyle bir tören hazırlamışlar ki olacak şey değildi! Bebek Camisi avlusu, bugüne dek böyle bir şey yaşamamıştır. Biz vedalaşmaya geldik sanıyorduk! Ne vedası, geleceğe yatırım yapma günüydü. Çağdaş Eğitim Vakfı ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, senin aracılığınla yüzlerce gence eğitim bursu kazandırdı. Hepimiz, “İşte Oya Başak mucizesi” dedik. Ve senin o meşhuuur kahkahalarını duyduk.

Source: Zeynep Oral


Diploma iptaline kesinlikle yürütmeyi durdurma çıkar!

İstanbul 5’nci İdare Mahkemesi, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diploması hakkında ara kararını verdi. Kararı SÖZCÜ Türkiye’ye duyurdu. Mahkeme, İstanbul Üniversitesi (İÜ), YÖK, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve Dışişleri Bakanlığı dahil olmak üzere değişik kurumlardan 36 ayrı belge istedi.

İÜ’den eksik ya da mevzuata aykırı hususların hangi açıdan yokluk ve açık hata hali oluşturduğunun ‘ayrıntılı olarak’ izah edilmesini, İşletme Fakültesi’nin Yönetim Kurulunca bir karar alınıp alınmadığının açıklanması da talep edildi. Diploma, üniversitenin yönetim kurulu kararı ile iptal edilmişti. Ayrıca CİMER başvurularında ‘diploma uygundur’ denilen raporları da talep edildi. Peki tüm bunlar ne anlama geliyor? Duayen idare hukukçusu Prof. Dr. Metin Günday yorumladı:

GEÇİŞ USULE UYGUN

“Yargılama açısından usulen alınan bir karar. Mahkemenin böyle bir ara karar alması gerekiyor zaten. Neden almış? İmamoğlu, diyor ki yapılan yatay geçiş tamamen usulüne uygundur. ‘Ben İÜ’deki bütün müfredatı tamamladım, bütün derslerden geçtim, bana diploma verdiler.’ ‘Hem yatay geçiş hem diploma hukuka uygundur’ diyor. Ve belgeleri sunuyor. Mahkeme de bunun neticesinde bazı belgeler talep ediyor. Nedir o belgeler?

Usul yönünden 35 yıl sonra bu işlemi hükümsüz hale getirdin ama bu ancak işlem başlangıçtaki o merci tarafında yapılabilir. Yani Fakülte Yönetim Kurulu. Fakülte Yönetim Kurulu’nun böyle bir kararı yok. Daha önce üniversiteye geliş İÜ İşletme Fakültesi tarafından kabul edilmiş. Dolayısıyla diplomayı iptal etme yetkisi de bunda.

YÖK’ÜN MEVZUATI

Mevzuat ortada. YÖK’e, yatay geçiş işlemleri karşılıyor mu diye soruyor? 1984’te bir yönetmelik var. 1990 yılındaki bazı düzenlemeler yapıldı. YÖK’e bu iki mevzuatın dışında başka bir mevzuatın var mı diyor. Mahkeme YÖK’e ‘Bu kararı bana gönder’ demiş. O dönemki mevzuata göre. O tarihteki mevzuat hükümlerine bakıldığında da yetki fakülte yönetim kuruluna verilmiş. Dönemin mevzuatına göre YÖK’ün dahli yok. YÖK bu eski iki mevzuatı değiştiremeyeceğine göre bir sorun yok geçişte.

BİZİ NE BEKLİYOR?

30 iş günü içinde evraklar mahkemeye tevdi edilecek. Akabinde mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vereceğini düşünüyorum. İdarenin önceliği iki şey var. Birincisi davacı için telafisi güç ya da imkansız bir zararın oluşması. İki bu yapılan işlem açıkça hukuka uygun mu değil mi ona bakılacak. İlk önce yürütmeyi durdurma kararı alınacak. Dolayısıyla diplomanın iptal edilmesi işlemi durdurulacak, uygulanmayacak. Ne zamana kadar davanın sonuna kadar. Mahkeme sonrasında nihai kararını verecek. Yürütmeyi durdurma istemini isterken, mahkeme davacı için telafisi güç bir şey oluşuyor mu ona bakacak. İki; hukuki belgeler var mı ona bakacak, hukuki mi değil mi ona bakacak. O yürütmeyi durdurma kararından sonra iptal işlemi uygulanamayacak. Sonunda da davayı karara bağlayacak.”

Üniversite yönetim kurulunun karar alması yetki sakatlığı

Prof. Günday, iptal kararını İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu’nun almasının açıkça yetki sakatlığı olduğunu da belirtti ve şöyle dedi:

“Burada yetki sakatlığı var. Mahkemede de dava tahsisi açısından bunu anlamak istiyor. İÜ yönetim kurulu kararına açıkça yetki yönünde ‘Hukuka aykırıdır’ diyor. ‘Açık, bariz ve yetersizlik söz konusu’ diyor dava dilekçesinde. Mahkeme de soruyor şimdi: ‘Böyle bir yetkili makam olan İÜ İşletme Fakültesi’nin bir kararı var mı? Öncelikle ona bakacağım’ diyor. ‘Varsa bu kararı örneğini bana gönder’ diyor. Böyle bir karar yok. Bunlar diyecekler ki böyle bir karar yok. Veya var deseler mesela o zaman mahkeme, tamam bunu yetkili merci almıştır. Yapılan işlem mevzuata uygun mu değil mi ona bakacak. Ama karar yoksa üniversite yönetim kurulu böyle bir karar alamaz, iptaline karar verecek. Böyle bir karar varsa mahkeme, üniversiteden isteyecek ama yok. Olmayan bir karara var mı diyecekler? Varsa o zaman yapılan işlem mevzuata uygun mu değil mi ona bakılacak.

KAFAYI KARIŞTIRAN ŞEY

Mahkemenin kafasını kurcalayan en önemli şey fakülte yönetim kurulu kararının olup olmaması. Yetki fakülte yönetim kurulunda olduğundan dolayı özellikle bu karar talep edildi. Bu kararı, fakülte yönetim kurulu almayacağından dolayı alel acele İÜ Yönetim Kurulu’na aldırdılar. Daha önce CİMER’e iki kere ihbar gelmiş. Fakülte, ‘Yatay geçiş usulüne uygundur’ demiş. Yani yetkili olan idare bunu söylüyor. Mahkeme bu kararları da talep etmiş.

Mahkeme neden yatay geçiş işlemi hukuka aykırıdır diyor? Neyi anlatacak bakalım. ‘Yokluk ve açık hata’ gerekçesinin anlatılması istenmiş; çünkü bu çok önemli iki iddia. Yokluk ve açık hata varsa fakülte yönetim kurulu bu gerçeklerle iptal edebilir. Mahkemede diyor ki açıkla bunu. Çünkü çok önemli iki kriter. Bunları sorması normal.

Raporu, onkolog, tiyatrocu hazırlamış, hukukçu olmalıydı

Prof. Günday, diploma iptalini sağlayan raporu imzaladığı ortaya çıkan ve hukukçu olmayan iki uzmanla ilgili de şunları söyledi:

“Fakülte yönetim kurulundan böyle bir karar çıkmayacağını anladıkları için onu devre dışı bıraktılar. Üniversite yönetim kuruluna götürdüler. Onkolog ne anlar bu işlerden? Üniversite yönetim kurulu kararı, onkolog, tiyatrocu ve işletme fakültesinde çalışan üç kişinin raporu doğrultusunda verdi. Bir idare hukukçusu olması lazım. Onkolog idare hukukunu nereden bilecek? Bu konuda hiç bir uzmanlığı olmayan heyetin raporu sunulmuş.”

Source: Ali Macit