Zihin Sağlığı Bülteni – Kadın Cinayetleri ve Gizemli Hikayeler

Hatay”da Ayşe Tokyaz cinayetine tepki: “Bu bir örgütlü suçtur”

Hatay’dan İstanbul’a üniversite eğitimi için gelen Ayşe Tokyaz’ın eski polis amiri Cemil Koç tarafından öldürülmesi, Antakya Kadın Platformu tarafından Köprübaşı’nda yapılan bir açıklamayla protesto edildi. Açıklamada, Ayşe Tokyaz’ın Cemil Koç tarafından sistematik tehdit, izolasyon ve şiddete maruz bırakıldığı, defalarca ikiz kardeşi aracılığıyla emniyete bildirildiği belirtildi. Ancak kolluk kuvvetlerinin faile yönelik hiçbir koruyucu ya da önleyici tedbir almadığı, Ayşe Tokyaz’ın can güvenliğinin devletin açık ihmaliyle hiçe sayıldığı ifade edildi. “İSTANBUL SÖZLEŞMESİ”NİN YAŞATACAĞI BİR KADIN DAHA ÖLDÜ Antakya Kadın Platformu, 6284 sayılı Kanun’un şiddete uğrayan ya da uğrama ihtimali olan kadınların korunmasını emretmesine rağmen, Ayşe Tokyaz örneğinde polislerin Reşit, bir şey yapamayız diyerek şiddeti normalleştirdiğini, ihbarları görmezden geldiğini ve faille kurumsal dayanışma içerisine girdiğini iddia etti. Açıklamada ayrıca, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesiyle kadınların korunma hakkının sistematik biçimde gasbedildiği, cezasızlık ve kurumsal ihmallerin daha da yaygınlaştığına dikkat çekildi. Karakolların Ayşe’nin şikayetlerine duyarsız kaldığı, ifade bilgilerinin faile sızdırılmasına göz yumduğu ve ölüm haberini geçiştiren kamu görevlilerinin erkek-devlet şiddetinin aktif failleri olduğu vurgulandı. Esra Tokyaz”ın tanıklığı: “Polisler Ayşe”yi korumadı, aksine ifadesini faile ulaştırdı Ayşe Tokyaz’ın ikiz kardeşi Esra Tokyaz’ın tanıklığının açık olduğu belirtilen açıklamada, polislerin Ayşe’yi korumadığı, aksine kardeşinin ifadesini faile ulaştırdığı, ihmali savunmakla kalmayıp kadına yönelik aşağılayıcı tutumlar sergilediği ifade edildi. Platform, Ayşe’nin yaşama hakkının erkek egemen devlet aklı tarafından gasbedildiğini ve bunun bir ihmal değil, örgütlü bir suç olduğunu yineledi. Cinayetin sorumlusunun sadece Cemil Koç değil, onu koruyan, kollayan, soruşturmaları örtbas eden ve kadınların adalet arayışını bastırmaya çalışan tüm kamu görevlileri olduğu dile getirildi. PLATFORMUN TALEPLERİ Antakya Kadın Platformu”nun talepleri: Platform, Ayşe Tokyaz için adaletin sağlanması adına şu talepleri sıraladı: Ayşe Tokyaz’ın ölümünde sorumluluğu bulunan tüm emniyet ve diğer kurumlara mensup kamu personelleri ile yardım ve yataklık eden siviller hakkında etkin soruşturma yürütülerek yargılanması. Cemil Koç’un derhal tutuklanması (haber tarihinde tutuklu olduğu varsayılıyor) ve kadın cinayetlerini meşrulaştıran cezasızlık politikalarına son verilmesi. 6284 sayılı Kanun’un tüm kurumlarda etkin, bütünlüklü ve cinsiyet eşitliği perspektifiyle uygulanması. Türkiye’nin kadınların yaşam hakkını garanti altına alan İstanbul Sözleşmesi’ne yeniden taraf olması ve yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmesi. Antakya Kadın Platformu, bu davanın takipçisi olacaklarını, erkek-devlet şiddetini teşhir etmekten, adalet taleplerini yükseltmekten ve kadınların güvende yaşayabildikleri bir dünya için mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceklerini belirterek, Ayşe Tokyaz için adalet yerini bulana kadar sokaklarda, mahkemelerde ve meydanlarda olacaklarını vurguladı.

Source: Anka


Hindistan”da mağarada bulunan Rus anne ve iki kızının gizemi

Hindistan polisi, iki küçük kızıyla birlikte ülkenin güneydeki Karnataka eyaletinde bir mağarada yaşarken bulunan Rus kadının gizemini çözmeye çalışıyor. Nina Kutina isimli kadın 9 Temmuz “da ülkenin turizm cenneti Goa yakınındaki bir ormanlık alanda şans eseri bulundu. Devriye gezen polis Gokarna ormanındaki bir tepelik alanda izlerine rastladı. 40 yaşındaki kadın ile birlikte beş ve altı yaşlarındaki iki kızı da kurtarıldı. Polis anne ve kızların Hindistan”da kalmaya devam edecek vizeleri olmadığını duyurdu. Karnataka eyaletinin başkenti Bengaluru yakınında bir gözaltı merkezine yerleştirilen anne ve kızları sınır dışı edilecek. Hint haber ajansı ANI “ye konuşan Nina Kutina ise yaşam tarzını savundu. Kendisinin ve çocuklarının mağarada yaşamaktan mutlu olduklarını ve doğanın sağlık kaynağı olduğunu söyledi. Ancak üzerinden geçen bir haftada, bulundukları yere nasıl ulaştıkları halen gizemini koruyor. Bölgenin yılan ve vahşi hayvanlarla dolu olduğu kaydediliyor. KÜÇÜK SARIŞIN BİR KIZ MAĞARADAN KOŞARAK ÇIKTI Öte yandan, anne ve kızlarının ne kadar süredir orada olduğu ve gerçekte kim oldukları konusunda da çok az bilgi var. BBC”ye konuşan bölgenin polis müdürü M Narayana, Bölge turistler, özellikle de yabancılar arasında popüler. Ancak çok sayıda yılan var ve özellikle yağmur mevsiminde toprak kaymalarına meyilli diyerek bölgenin tehlikelerine dikkat çekti. Narayana, turistlerin güvenliğini sağlamak için geçen yıl ormanlarda devriye gezmeye başladıklarını da söyledi. Kadını bulan ekipte yer alan diğer bir polis, önce kurumak için dışarıya asılmış parlak giysileri fark ettiklerini anlattı. Aynı mağaraya yaklaştıklarında, girişin parlak renkli sarilerle (yerel giysi) kapatıldığını gördüler. İsmini vermeyen bu polis, küçük sarışın bir kızın koşarak mağaradan dışarı çıkması ile şoke olduklarını da söyledi. Polis mağarada çok az eşya buldu. İçeriden hazır erişte paketleri ve az sayıda market malzemesi çıktı. BBC”ye izletilen mağara içi görüntülerinde, rengarenk Hint kıyafetleri giymiş iki çocuğun kameraya gülümsedikleri görülüyor. Polis müdürü Narayana, kadın ve çocukların oldukça rahat olduklarını söyledi ve Onu orada yaşamanın tehlikeli olduğuna ikna etmemiz biraz zaman aldı dedi. Nina Kutina”ya bölgenin tehlikeli olduğunu söylediklerinde, Hayvanlar ve yılanlar bizim dostlarımız. İnsanlar tehlikelidir yanıtı aldılar. Kutina ve kızlarına yapılan kontrolde sağlık durumlarının iyi olduğu anlaşıldı. BÜYÜK OĞLU GOA”DA ÖLMÜŞ BBC”ye konuşan yabancılar şubesinden bir yetkili, kadının Rus olduğunu ve ülkesine geri gönderileceğini söyledi. Hindistan”ın ANI ve PTI haber ajanslarıyla yaptığı video röportajlarda Kutina, Rusya”da doğduğunu ancak 15 yıldır orada yaşamadığını ve Kosta Rika, Malezya, Bali, Tayland, Nepal, Ukrayna gibi pek çok ülkeye seyahat ettiğini söyledi. Kutina her iki ajansla yaptığı röportajlarda yaşları 20 ile 5 arasında değişen dört çocuğu olduğunu da anlattı. Büyük oğlunun 2024″te Goa”da bir trafik kazasında öldüğünü söyledi. Hintli yetkililer, kadının Rusya”da 11 yaşında bir oğlu daha olduğu bilgisini Rus konsolosluk yetkilileriyle paylaştı. BABA DA HİNDİSTAN”DA ÇIKTI Yabancılar şube yetkilileri, kızların babasının Dror Goldstein isimli İsrailli bir iş adamı olduğunu da tespit etti. Hindistan”da olduğu tespit edilen İsrailli baba ile temasa geçildiği ve Kutina ile kızlarının dönüş masraflarını karşılaması için ikna etmeye çalışıldığı aktarıldı. Goldstein Çarşamba günü Hindistan”ın NDTV kanalına yaptığı açıklamada Kutina”nın Goa”dan kendisine haber vermeden ayrıldığını ve orada polise kayıp başvurusunda bulunduğunu söyledi. Goldstein, kızlarının ortak velayetini istediğini, Hint hükümetinin onları Rusya”ya göndermesini engellemek için her şeyi yapacağını söyledi. Kutina ve kızlarının Karnataka”daki ormana nasıl ve ne zaman ulaştıkları konusunda net bir bilgi yok. Polis, kadının kendilerine bir haftadır mağarada yaşadıklarını söylediğini aktardı. Kutina Goa”da da başka bir mağarada yaşadıklarını iddia etti. Hatta kızlarından birinin Goa”da bir mağarada doğduğunu da söyledi. GÖZALTI MERKEZİNİN KOŞULLARINDAN ŞİKAYET ETTİ PTI”ya Çarşamba günü verdiği röportajda, kızlarıyla birlikte kaldığı gözaltı merkezinin hapishane gibi olduğundan şikayet etti. Çok iyi bir yerde yaşıyorduk. Ama şimdi yalnız kalamıyoruz. Dışarı çıkamıyoruz. Burası çok kirli ve yeterli yiyecek yok dedi. Kutina”nın Hindistan”a ne zaman ve nasıl geldiği belli değil. Pasaportu olmadığını söylemesine karşın polis, eşyaları arasında süresi dolmuş eski bir pasaport buldu. Bu belgeye göre Rus kadın, Hindistan”a 18 Ekim 2016 ile 17 Nisan 2017 tarihleri arasında giriş izni almıştı. Kutina ANI”ye toplamda en az 20 ülkeye seyahat ettiğini iddia etti. Bazı haberlerde Şubat 2020″den bu yana Hindistan”da olduğu söylense de, ülkeye son kez ne zaman girdiği net değil. Kutina PTI”ya verdiği demeçte Hindistan”ı gerçekten sevdiği için geri döndüğünü savundu. Kutina vizesinin süresinin birkaç ay önce dolduğunu da itiraf etti. Vizemiz yok, geçerli vizemiz yok, vizemiz bitti diyen Kutina, bu durumun ölen oğlunun yasını tuttuğu, başka bir şey düşünemediği için yaşandığını da iddia etti. ÇOCUKLARIM ÇOK MUTLUYDULAR Öte yandan Mağarada Hint Budizmine ait bazı ikonlar bulundu. Kutina, verdiği röportajlardan birinde ruhani amaçla değil doğa sevgisiyle bölgede olduğunu savundu. Seçtiği mağaranın, bir köye yakın olması sayesinde, yiyecek ve diğer ihtiyaçları satın alabildiklerini söyledi: Biz ölmüyorduk ve ben çocuklarımı, kızlarımı ormanda ölmeleri için getirmedim. Çok mutluydular, şelalede yüzüyorlardı, uyumak için çok iyi bir yerleri vardı, sanat yapmak için bir sürü dersleri vardı, kilden yaptık, resim yaptık, iyi yedik, çok iyi ve lezzetli yemekler pişiriyordum. Kutina ayrıca ormanda yaşamanın çocuklarını tehlikeye maruz bıraktığı yönündeki iddiaları da reddetti. Orada yaşadığımız süre boyunca, evet birkaç yılan gördük diyen Kutina, bu durumun evlerinde yılan bulan insanlardan farkı olmadığını savundu.

Source: Bbc Türkçe