Türkiye'nin en zengin kadınları arasında olan İpek Kıraç evlilik kararı aldı
2.7 milyar dolarlık servetiyle Türkiye”nin en zengin 6. kişisi olan İpek Kıraç, bu kez özel hayatıyla gündeme geldi. Daha önce babası İnan Kıraç”ın evliliğinin iptali ve demans rahatsızlığı ile ilgili iddialarla konuşulan Kıraç”ın, yaklaşık iki yıldır birlikte olduğu sevgilisiyle evlenmeye karar verdiği iddia edildi. Sabah Gazetesi yazarı Bülent Cankurt”un haberine göre, İpek Kıraç, Bursalı DJ sevgilisi Sezer Uysal ile hayatını birleştirme kararı aldı. Çiftin Eylül ayında nikah masasına oturmayı planladığı öne sürülüyor.Kıraç, son olarak kendisini evlatlıktan reddeden babası İnan Kıraç”ın sağlık durumu ve özel hayatıyla ilgili gelişmelerle kamuoyunun gündemindeydi. Şimdi ise kendi ilişkisindeki gelişmeyle sosyete çevrelerinde konuşulmaya başlandı. Koç Ailesi”nden merhum Suna Kıraç ve İnan Kıraç tarafından evlat edinilen İpek Kıraç”ın evlilik hazırlığı içinde olması, cemiyet hayatında da geniş yankı uyandırdı.Öte yandan Sezer Uysal”ın, müzik dünyasının bilinen isimlerinden Mahmut Orhan ve Aytaç Kart ile çocukluk arkadaşı olduğu, üç ismin geçmişte bir dönem birlikte bekar evinde yaşadığı da iddialar arasında yer aldı.
Source: Haberler
“Ne olursa olsun vazgeçmem” dediğiniz şey karakterinizi ele veriyor!
Psikoloji uzmanları, bireyin vazgeçemediği şeylerin aslında karakter yapısının, değer sisteminin ve duygusal geçmişinin bir izdüşümü olduğunu söylüyor. Yani hayattaki “vazgeçmem” dediğiniz yer, sizin içsel haritanızın kırmızı çizgisi olabilir.
“HAYALLERİMDEN VAZGEÇMEM” DİYENLER
Bu insanlar çoğunlukla idealisttir. Geleceğe dair umut beslemekten asla vazgeçmezler. Onlar için hayal kurmak, bir kaçış değil aksine yaşamın temel yakıtıdır. Zorluklar karşısında yılmayan, ısrarla hayallerinin peşinden giden bu kişiler aynı zamanda güçlü bir iç disiplini ve yüksek hedef bilincine sahiptir. Genellikle lider ruhludurlar, vizyon sahibidirler.
“SEVDİKLERİMDEN VAZGEÇMEM” DİYENLER
İlişkilerle beslenen bu bireyler için duygusal bağlar son derece değerlidir. Aile, dostluk ve sadakat temaları onların hayatlarının merkezindedir. Duygusal zekaları gelişmiştir, empati kurma becerileri güçlüdür. Kimi zaman başkalarını kendilerinden önde tutma eğilimleri olsa da, bu onların fedakar ve içten doğasını gösterir.
“DOĞRUDAN VAZGEÇMEM” DİYENLER
İlke ve değer odaklı bir kişilik yapısına sahiptirler. Onlar için doğrular geçici değil, evrensel ve tartışılmazdır. Adalet, dürüstlük ve etik onlar için vazgeçilmezdir. Popüler olanı değil, inandığını savunurlar. Güvenilir, tutarlı ve dik duruşlu bireylerdir. Kimi zaman katı ve değişime dirençli gibi görünseler de, bu kararlılıkları çoğu zaman ilham vericidir.
“ÖZGÜRLÜĞÜMDEN VAZGEÇMEM” DİYENLER
Bu bireyler bağımsızlığa tutkuyla bağlıdır. Kendi kararlarını kendi almak, kendi yolunu çizmek onlar için temel ihtiyaç gibidir. Kurallar, sınırlar ya da baskılar onları boğar. Yaratıcı, girişimci ve özgün düşünmeye eğilimlidirler. Hayatta risk alabilirler ama asla kendilerini kısıtlayan bir düzene boyun eğmezler.
“KENDİM OLMAKTAN VAZGEÇMEM” DİYENLER
Otantiklik en güçlü yanlarıdır. Olduğu gibi görünmekten ve iç sesini dinlemekten ödün vermezler. Başkaları tarafından şekillendirilmek istemezler. Kendi doğrularıyla yaşamayı tercih ederler, bu da onları zaman zaman yalnızlaştırabilir. Ama bu yalnızlık bile kendi seçimleridir. İçsel bütünlük, onlar için dış onaydan daha değerlidir.
“İNANDIĞIM ŞEYDEN VAZGEÇMEM” DİYENLER
Bu kişiler derin bir anlam arayışı içindedir. Dini, felsefi ya da ideolojik değerleri onlar için hayatta kalmanın ötesinde yaşamanın anlamını oluşturur. İnançlarını sorgulamaktan çekinmezler ama sorguladıkça daha da güçlenirler. Cesur, inançlı ve karizmatik bir yapıları olabilir. Davaya dönüşen fikirlerin en sadık savunucularıdır.
“KARİYER HEDEFLERİMDEN VAZGEÇMEM” DİYENLER
Bu bireyler başarı odaklıdır. Onlar için mesleki ilerleme, sadece statü ya da para değil; aynı zamanda kendini gerçekleştirme yoludur. Zamanı verimli kullanırlar, plan yapmayı severler ve çoğu zaman mükemmeliyetçidirler. Disiplinli çalışmaları ve hedeflerine odaklı yapılarıyla çevrelerinde güven uyandırırlar.
“İTİBARIMDAN VAZGEÇEM” DİYENLER
Onur ve saygınlık bu kişiler için hayatın vazgeçilmezidir. Toplum içindeki yerleri, başkalarının gözündeki imajları onlar için çok kıymetlidir. Kimi zaman fazla gururlu ya da mesafeli görünebilirler ama bu aslında kendi sınırlarını ve değerlerini korumaya verdikleri önemden kaynaklanır. Onurlu bir yaşam, onlar için huzurun anahtarıdır.
“ADALETTEN VAZGEÇMEM” DİYENLER
Haksızlık karşısında susmayan, yüksek adalet duygusuna sahip bireylerdir. Sadece kendi hakları için değil, başkalarının hakları için de ses çıkarırlar. Sosyal konulara duyarlıdırlar, vicdanları güçlüdür. Aktivist ruhlu olabilir, toplumda fark yaratma arzusuyla hareket ederler.
PSİKOLOGLARA GÖRE “VAZGEÇMEMEK” BAZEN BİR TRAVMA OLABİLİR
Elbette her “vazgeçmem” kararlılığı sağlıklı değildir. Bazen bu tutum, geçmişte yaşanmış bir terk edilme, yoksunluk ya da değersizlik hissinin dışavurumu olabilir. Bu durumda inatçılığın kaynağı güç değil, bastırılmış korkular olabilir. Özellikle ilişkilerde ya da başarısızlık korkusuyla ilgili konularda bu direnç, duygusal bir savunma mekanizmasına dönüşebilir. Vazgeçemedikleriniz, sadece ısrar ettiğiniz şeyler değil, aynı zamanda sizin hayattaki duruşunuzu, değerlerinizi ve kırılganlıklarınızı da anlatır.
Source: Derleyen: Nesli Leyla Şenol
Okul servisinde cinsel istismar! Şoför tutuklandı!
Antalya nın Gazipaşa ilçesinde yaşayan F.Ç. (15) adlı kız çocuğu, 8 inci sınıfa okurken iddiaya göre okul servis şoförü A.K.’nin (51) cinsel istismarına uğradı. AİLE VE OKUL ŞİKAYETÇİ OLDU DHA daki habere göre F.Ç., bunu arkadaşlarına anlatınca okul yönetimi durumdan haberdar oldu. Aile ve okul yönetimi Gazipaşa Cumhuriyet Başsavcılığı na şikayetçi oldu. SERVİS ŞOFÖRÜ TUTUKLANDI Başlatılan soruşturma kapsamında A.K. tutuklandı. Çocuğun zincirleme şekilde nitelikli cinsel istismarı suçlamasıyla hakkında dava açılan A.K. nin yargılanmasına, Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde başlandı. OLAY 2 YIL ÖNCE YAŞANMIŞ Olay yaşandığında F.Ç. nin 13 yaşında olduğunu belirten ailenin avukatı Musa Baş, “Sanık, çocuğu yaklaşık 2 yıl boyunca okula götürüp getirmiştir. Onun küçük yaşta olduğunu, henüz akli ve duygusal gelişimini tamamlamadığını bilmektedir. Üstelik bu kişi, vatandaşların çocuklarını emanet ettiği bir konumdadır dedi. OKUL YÖNETİMİNİN İHBARIYLA ORTAYA ÇIKTI Olayın çocuğun arkadaşları ve okul yönetimi tarafından ortaya çıkarıldığını belirten Avukat Baş, “İhbar sonrası Gazipaşa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmış, sanık tutuklanmış ve hakkında Alanya daki 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştır. Bu süreçte en çok yıpranan elbette mağdur çocuktur. Şu anda arkadaşları tarafından dışlanmakta, okula devam edememektedir. Büyük ihtimalle önümüzdeki yıl okulunu değiştirmek zorunda kalacağız diye konuştu. ŞİKAYETTEN VAZGEÇMEM İÇİN ZORLANIYORUM Çocuğun intihar edebileceğinden endişe duyduklarını ifade eden Baş, “Ben, çocuğun vekili olarak sürekli farklı çevrelerden uzlaşma yönünde baskıya maruz kalıyorum. Şikayetten vazgeçmem için yoğun şekilde zorlanıyorum. Bu nedenle Antalya Barosu Başkanlığı na başvurarak davaya müdahil olma talebinde bulundum. Aile şu an son derece kötü bir durumda. Çocuk zaman zaman intihar edeceğini söylemektedir. Hem okul çevresinden hem de farklı kişilerden aileye baskılar yapılmakta, çocuk bu durumdan dolayı büyük sıkıntı yaşamaktadır dedi.
Source: Habertürk
Aydın”da evlilik hazırlığı yapan ambulans şoförü, trenin altında kalarak can verdi
Aydın”daki olay, İstiklal Mahallesi”nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, paramedik ambulans şoförü Mustafa Erke, Denizli-İzmir seferini yapan yolcu treninin altında kaldı. Yapılan ihbar üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri trenin altında kalan Erke”nin hayatını kaybettiğini tespit etti. Olay yeri incelemesinin ardından Erke”nin cansız bedeni hastane morguna kaldırıldı. NİŞANLISI VE ARKADAŞLARI GÖZYAŞLARINA BOĞULDU Ambulans şoförü Erke”nin yolcu treni gelirken raylara yatarak yaşamına son verdiği ileri sürüldü. Bu ay içinde düğün yapacağı öğrenilen Erke”nin kendisi gibi sağlık çalışanı olan nişanlısı ve çalışma arkadaşları olay yerinde gözyaşlarına boğuldu.
Source:
Marmaray'daki olayda 'Mavi gömlekli çocuk' ilk kez konuştu! Arayıp teşekkür etmişler
İstanbul Maltepe”de 30 Mayıs Cuma günü, 2 çocuğuyla birlikte Marmaray”a binen baba Deniz Eroğlu”nun tartıştığı E.D.(50) isimli yolcu tarafından yumruklu saldırıya uğraması ülkenin gündemine oturmuştu. Gözaltına alınan E.D. tutuklanırken, dün olay öncesinde tartıştığı ve hakaret ettiği 18 yaşındaki genç kız, baba Eroğlu”ndan şikayetçi oldu. “MAVİ GÖMLEKLİ” OLARAK TANINMIŞTI Tartışma sırasında olaya karışan ve “mavi gömlekli” olarak tanınan, gözaltına alınıp serbest bırakılan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi İbrahim Aktan da sosyal medya kullanıcılarının hedefine haline gelmişti. “GENÇ KIZ AĞLAYINCA MÜDAHİL OLDUM” CNN Türk”e konuşan Aktan, ölüm tehditleri aldığını belirterek, şunları söyledi: “Okuldan eve gitmek için Marmaray”a binmiştim. Bostancı”da o baba çocuklarıyla trene binmeye hazırlanıyordu. Kapı önünde 17-18 yaşlarında bir kız vardı. Adam girer girmez kıza yüksek sesle “Sen niye orada durup beni engelliyorsun?” diye yüklendi. Ama yan taraf bomboş, oradan kolayca geçilebilirdi. Kız “Affedersiniz abi” dedi. Buna rağmen adam devam etti, hakaretler savurdu. Kız ağladı. Kızın üzerine çok gidiyorlardı, müdahil oldum. “AYIRMAK İÇİN ARAYA GİRDİM” Kapı açılır açılmaz o adam döndü yumruk attı, diğer adamın burnu patladı. Ayırmak için araya ilk ben girdim, yumruk atanı da ittim. “Çocuklar var, ne yapıyorsunuz?” dedim. Sonra yumruk yiyen adam “Senin yüzünden böyle oldu” diyerek bütün okları benim üstüme çevirdi. Ailesi arayıp “Kızımızı yalnız bırakmadığın için teşekkür ederiz” dedi. Şiddet sadece fiili olmaz ki sözlü de şiddet olur. Olay üstüme patladı. Sosyal medyadaki eksik bilgiler ve görüntüler bu algıyı doğurdu. “ÖLÜM TEHDİTLERİ ALIYORUM” Sadece sözlü uyarı yaptım, o adamın vuracağını hiç düşünmemiştim. Olay üstüme patladı. Sosyal medyadaki eksik bilgiler ve görüntüler bu algıyı doğurdu. Ölüm tehditleri alıyorum, “Seni öldüreceğiz, kafanı keseceğiz” tarzında mesaj ve telefonlar alıyorum. Tüm kişisel bilgilerim ifşa edildi, ailem de zor durumda. GENÇ KIZ DA ŞİKAYETÇİ OLDU İstanbul”da Marmaray”da iki çocuğunun yanında darp edilen Deniz Eroğlu”nun kendisine hakaret ettiğini öne süren 18 yaşındaki Zehra A.”nın 1 Haziran”da polise giderek şikayetçi olduğu ortaya çıktı. Genç kızın şikayeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Deniz Eroğlu”nun şüpheli olarak ifadesi alındı.Zehra A. müşteki olarak verdiği ifadesinde olay günü yaşadıklarını şöyle anlattı: “İsmini olay sebebi ile sonradan öğrendiğim Deniz Eroğlu, yanında 2 çocukla beraber trene bindi. Bu şahsın trene bindiği kapının sol tarafında ayakta bekliyordum. Her 2 elinde de çocuklar olduğu için trene aynı anda 3 kişi yan yana olarak bindiler. Bu şahıs trene binerken bana “Çekil kapı önünden, neden burada duruyorsun? Geçemiyorum, çocuklar sıkışsa bunun sorumluluğunu kim alacak?” gibi şeyler söyledi. Kendisine “Abi özür dilerim. Tren zaten sıkışık, çekilebildiğim kadar çekildim” dedim. “HER YERDE AYAK ALTINDASINIZ” Hemen arkama, yakın mesafeme geçerek kendi kendine konuşmaya devam etti. Başörtümü kastederek “Sizden her yerde var, ayak altındasınız” diyerek aşağılayıcı kelimeler kullandı. Kendisi ile tartışma yaşamamak için “Ya sabır ya selamet” dedim. Şahıs bunu duyunca, “20 yaşındaki kız ya sabır ya selamet çekiyor” dedi. Kendisine tepki gösteremediğim için ağlamaya başladım.Bu esnada oradan uzaklaşıp ilerlemeye çalıştım fakat tren kalabalık olduğu için uzaklaşamadım. Ekrem Dur, inmek için kapıya yanaştı ve bana tepki gösteren Deniz Eroğlu”na, “Kızı ağlattın, yaptığını beğendin mi, neden uzatıyorsun? Senin çocukların varsa o da birisinin çocuğu” dedi. Deniz Eroğlu, “Seni ne ilgilendirir l.. sen kim oluyorsun?” diye bağırınca Ekrem Dur, ona vurup trenden indi.İbrahim Aktan ise sadece hem tren içinde hem tren dışında “Sen neden kıza bu kadar tepki gösteriyorsun, neden olayları bu kadar büyütüyorsun?” dedi. Daha sonra Deniz Eroğlu ile İbrahim Aktan, Süreyyapaşa durağında trenden indiler. Tren dışında iken Deniz Eroğlu, İbrahim Aktan”ın üzerine saldırdı, gömleğini yırttı.”
Source: Haberler
TBMM Dilekçe Komisyonu”na ilginç başvurular
Türkiye”nin dört bir yanında yaşayan vatandaşların TBMM”ye ilettiği dilek ve şikayetleri inceleyen Dilekçe Komisyonu, 28″inci Yasama Dönemi içerisinde yürüttüğü faaliyetler ile ilgili rapor hazırladı. Rapora göre; 28″inci Yasama Döneminde komisyona 19 bin 531 başvuru yapıldı. Başvuruların 9 bin 406″sı karara bağlandı. BAŞVURULARI YAPANLARIN YÜZDE 73″Ü ERKEK Başvuruların yüzde 85″i elektronik ortamda yapılırken, başvuru yapanların yüzde 73″ü erkek, yüzde 27″si kadınlardan oluştu. Komisyona en fazla başvuru İstanbul, Ankara ve İzmir”den yapıldı.Başvuruların yüzde 21″i çalışma ve sosyal güvenlik, yüzde 15″i adalet hizmetleri, 2 bin tanesi çevre yönetimi, yüzde 52″si ise diğer alanlardan oluştu. Komisyona gelen dilekçelere göre; “İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumlarında Akran Zorbalığının Araştırılması ve Alınabilecek Önlemlerin Belirlenmesi” ve “Türkiye”de Finansal Okuryazarlığın Yaygınlaştırılması ve Düzeyinin Artırılması Alt Komisyonu” kuruldu. Raporda ayrıca Isparta, Bafa Gölü, İstanbul ve Londra”da yapılan yerinde inceleme ziyaretlerine yer verildi. “NAKİT PARA KULLANIMINA SON VERİLSİN” Komisyona sunulan dilekçeler arasında ilginç talep ve şikayetler dikkat çekti. Bir vatandaş nakit para kullanımına son verilmesini talep ederken, bir başkası gürültü yapan apartman sakinlerinin mahkeme veya icra kanalıyla evlerinden tahliye edilmelerini talep etti. Dilekçeler arasında; falcı ve medyum reklamlarının yasaklanması, aralıklı oruç beslenme programının ülke geneline yaygınlaştırılması, trafik cezalarının aracın bedeli üzerinden belirlenmesi, bozkurt sembolünün ulusal sembol haline getirilmesi, 19 Kasım”ın Dünya Erkekler Günü olarak kutlanması, kamuda emekli olan kişilerin çalışmaya devam etmesinin yasaklanması, sokak düğünlerinin yasaklanması, suçluların aile soy ağaçlarından çıkarılması, orman yangınlarının önlenmesi amacıyla ülke genelinde piknik ve mangal yakılmasının 5 yıl süreyle yasaklanması, ruh sağlığı yasasının çıkarılması, “kediler şehri” ve “köpekler şehri” kurulması, teknik direktör olmaya yönelik şartların düzenlenmesi, hayvansever derneklerin kapatılması yerine insansever derneklerin açılması, KADES uygulamasını erkeklerin de kullanabilmesi gibi talepler yer aldı. Başvuranlar arasında kaybolan kedisinin bulunmasını isteyen de oğluna belediyede iş verilmesini isteyen de oldu. YARGILAMA TALEP EDİLDİ Bir vatandaş işlediği suçtan dolayı vicdan azabı çektiğini belirterek, yargılama talep ederken, başka birisi de vücuduna çipler takıldığını iddia ederek, çıkarılmasını istedi. KARARA BAĞLANAN BAŞVURULAR Faaliyet raporunda komisyonun karara bağladığı başvurulara da yer verildi. Bir vatandaş, 6 Şubat 2023″te meydana gelen Kahramanmaraş depremleri sırasında yardım ve kurtarma çalışmaları için ödünç verdiği derin dondurucunun bedeli, komisyonun yaptığı incelemeler sonucunda kendisine iade edildi. Yine Adana Garı”nda bilet alan başvurucuya olumsuz tutum ve davranışlarda bulunan görevliye komisyonun talebi doğrultusunda Devlet Demiryolları ve Taşımacılık A.Ş. Genel Müdürlüğü Yolcu Dairesi Başkanlığı tarafından ücret kesimi cezası verildi.
Source: Internet Haber
“Bu yıl LGS’ye girecek adaylar çok şanslı”
LGS maratonunda tansiyon her geçen gün yükseliyor! Hem öğrenciler hem de veliler için heyecan dorukta. 15 Haziran Pazar günü gerçekleşecek sınava artık sayılı günler kaldı. Uzmanlara göre bu süreci doğru yönetmek, sınav başarısını önemli ölçüde etkiliyor. Akademisyen ve eğitimci Dr. Can Uysal, 2025 yılının LGS’ye girecek adaylar açısından “en şanslı yıl” olduğuna dikkat çekti. Uysal, “Geçtiğimiz yıllara göre bu yıl LGS’ye girecek öğrenci sayısı daha az ancak okulların kontenjanı aynı. Bu nedenle sınava girecek öğrenciler çok daha şanslı olacaklar. Ancak bu şansa güvenip çalışmayı bırakmamak da oldukça önemli dedi. Sınav, 15 Haziran Pazar günü iki oturum halinde uygulanacak. İlk oturumda sözel alan derslerinden; Türkçe, T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile Yabancı Dil; İkinci oturumda ise sayısal alan derslerinden Matematik ve Fen Bilimleri soruları yer alacak. Dr. Can Uysal, bu süreçte iki tip öğrenci profili olduğunu belirtti. Buna göre; ilk grup henüz tüm konuları bitirememiş, yetiştirmeye çalışan öğrencilerden oluşuyor. Bu gruba, uzun ve yorucu 10 saatlik konu anlatımı videoları yerine, kısa özetleri izlemeleri ve ardından bol bol deneme çözmeleri öneriliyor. İkinci grup ise konuları bitirmiş ve denemelere ağırlık veren öğrenciler. Bu öğrenciler için Dr. Uysal, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu yıl yayımladığı 3 kitapçığın dikkatle incelenmesini ve geçmiş yıllarda çıkan soruların tekrar çözülerek pratik yapılmasını tavsiye etti. Dr. Uysal, Sınavda bilgi kadar heyecan ve stres yönetimi de başarıda belirleyici rol oynuyor. Sınav giriş belgeleri 4 Haziran itibariyle yayımlandı. Öğrenciler, sınava girecekleri okulu ve sınıfı mutlaka gidip görmeli. Hatta mümkünse sınav sırasında oturacakları sıraya oturup, sınavlarının çok iyi geçtiğini hayal etmeliler. Bu, zihni başarıya odaklamanın gizli formüllerinden biridir diye konuştu. SİYAH NOKTA VE NEFES EGZERSİZİ YÖNTEMİ Uysal, sınav kaygısıyla başa çıkmak ve odaklanmayı sağlamak için “siyah nokta yöntemi”ni öneriyor. Öğrencilere, sınav kitapçığında uygun bir yere küçük bir siyah nokta çizmelerini tavsiye ediyor. Öğrenciler, sınav anında ya da zorlandıkları sorular karşısında bu noktaya odaklanarak, derin bir nefes almalı ve aldıkları sürenin iki katı sürede nefeslerini vermeliler. Bu teknik, beynin yeniden odaklanmasına yardımcı oluyor. AİLELERE DÜŞEN BÜYÜK GÖREV Sınav sürecinde en az öğrenciler kadar heyecanlı olan aileler de önemli bir rol oynuyor. Uysal, son günlerde çocukların uyku düzeninin sınav sabahına göre ayarlanması gerektiğini vurguladı: Sınav sabahı saat 07.30 gibi kalkmaları gerekecek. Yaz mevsimi geldi, hava geç kararıyor diye geç saatlere kadar oturmak sınav performansını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle çocukların uyku saatleri mutlaka düzenlenmeli. Sınava dair yapılan konuşmaların da oldukça hassas bir şekilde yürütülmesi gerektiğini belirten Uysal, Şu kadar puan alırsan şu okula girersin’ gibi söylemler yerine, ‘Sen sadece sınavına odaklan, nasıl geçerse geçsin biz seni seviyoruz’ şeklinde konuşmak çocuğun psikolojisini olumlu etkiler. Unutmayalım ki bu, onların ne ilk ne de son sınavı olacak. Önemli olan stresle baş etmeyi öğrenmeleri ve bu deneyimi yaşamalarıdır. Tercih süreci sınavdan sonra başlayacak dedi.
Source: Habertürk
Marmaris depreminde gündeme geldi: Panik atak öldürür mü?
HABER7 ÖZELGeçtiğimiz günlerde Marmaris açıklarında meydana gelen deprem sonrası 14 yaşındaki bir kız çocuğunun hayatını kaybettiği haberleri kamuoyunda derin üzüntüye neden oldu. Bazı kaynaklarda ölüm nedeninin “panik atak” olduğu iddia edilince, konuyu Prof. Dr. Nevzat Tarhan’a sorduk.Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, söz konusu iddiayı bilimsel açıdan Haber7″ye değerlendirdi.PANİK ATAK ÖLÜMCÜL DEĞİLDİRProf. Dr. Tarhan’a göre, panik atak ruhsal bir rahatsızlık olup ölümcül bir hastalık sınıfında yer almamakta. Nevzat Tarhan konuya ilişkin şunları söyledi:• “Panik atak, beyindeki belirli bölgelerin aşırı duyarlılığıyla ilişkilidir.• Kişi atağın etkisiyle kalp krizi geçiriyor ya da aklını kaybediyor gibi hissedebilir.• Buna çarpıntı, baş dönmesi ve kontrol kaybı hissi eşlik eder.• Ancak sağlıklı bireylerde kalp üzerinde kalıcı ya da öldürücü bir etkisi yoktur.• Şu ana kadar tıbbi literatürde doğrudan panik ataktan ölüme dair bir olgu bildirilmemiştir.”DEPREM GİBİ OLAYLAR TETİKLEYİCİ OLABİLİRTarhan, travmatik olayların panik atağı tetikleyebileceğini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü;• “Aşırı stres altında kalan bireylerde ani tepkiler görülebilir.• Kalp ritim bozukluğu olan kişilerde etkiler daha yoğun olabilir.• Ancak bu durum kalıcı bir panik bozukluk değil, “akut stres tepkisi” olarak değerlendirilmelidir.”YANLIŞ BİLGİ TEDAVİ SÜRECİNİ ZORLAŞTIRABİLİRProf. Dr. Tarhan, kamuoyunda panik atakla ilgili yanlış bilgilendirmelerin ciddi sonuçlara yol açabileceğine şu sözlerle dikkat çekti:• Panik atak geçiren kişiler, ölümcül bir tehlike yaşıyor hissine kapılabilir.• Bu durum, korkunun kendisini besleyen bir döngü yaratabilir.• Doğru bilgilendirme, hem toplumun farkındalığı hem de bireylerin tedavi süreci açısından hayati öneme sahiptir.ÖLÜM NEDENİ DETAYLI OTOPSİ İLE NETLEŞİR14 yaşındaki genç kızın ölüm nedeni kamuoyunda tartışma konusu olurken, uzmanlar spekülasyondan kaçınılması gerektiği konusunda uyarıyor. Gerçek ölüm nedeni ancak detaylı adli tıp incelemesi ve otopsi sonucunda netlik kazanabilir.
Source: Sümeyye Palta
Konya’da dehşet anları: Boğazına bıçak dayayıp, evini ateşe verdi!
Olay, Konya”da bulunan bir apartmanda meydana geldi. İddiaya göre, eşinden boşanan ve kısa süre önce 8 yaşındaki kızı devlet korumasına alınan psikolojik sorunları olduğu belirtilen A.G., evinin içeresinde boğazına bıçak dayayarak yangın çıkardı. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri tarafından ilk temasta şahıs evden çıkmayı ret ederken itfaiye ekipleri tarafından pencereden müdahale edilerek yangın söndürüldü. Şahıs ara ara evinde yangın çıkarırken adrese gelen eski eşinin evden çıkarma çabası da sonuçsuz kaldı. İki saat sonunda Özel Hareket Polisleri adrese sevk edildi. Özel Hareket Polisleri tarafından düzenlenen operasyonla şahıs apartmanın çatısında ikna edilerek etkisiz hale getirildi. Dumandan etkilenen A.G. sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından ambulansla Konya Numune Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Olayla ilgili tahkikat başlatıldı.
Source:
Maltepe”de şüpheli olay: 24 yaşındaki kadın 3. kattan düştü!
Olay, dün akşam saat 22.30 sıralarında Bağlarbaşı Mahallesi Cemal Bey Caddesi üzerinde meydana geldi. Cadde üzerinde bulunan 3 katlı binanın en üst katındaki C.G. (24), bilinmeyen bir nedenle camdan atladı. Yaralanan C.G. olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Kartal Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi”ne kaldırıldı. Şahsın tedavisinin sürdüğü öğrenildi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ve olay yeri inceleme ekipleri tarafından güvenlik şeridi çekilerek önlem alındı. Ekipler olay yerindeki inceleme çalışmalarının ardından olay yerinden ayrıldı. Olayla ilgili çalışma başlatıldı.
Source: