Köpek saldırısında Ölen Sevda Özkaya İle İlgili Şanlıurfa valilik soruşturma başlattı
Şanlıurfa”da sahipsiz köpeklerden kaçarken bir otomobilin çarpması sonucu yaşamını yitiren Harran Üniversitesi öğrencisi Sevda Özkaya için Şanlıurfa Valiliği başsağlığı mesajı yayımladı. Valilik, olayla ilgili çok yönlü bir soruşturmanın başlatıldığını ve sürecin yakından takip edildiğini duyurdu. Valilik yaptığı açıklamada, 12 Nisan 2025 tarihinde meydana gelen trajik olayın tüm şehri derinden üzdüğü vurgulandı. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü öğrencisi Sevda Özkaya, sahipsiz köpeklerin saldırısından kaçmaya çalışırken bir aracın çarpması sonucu ağır yaralandı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen genç öğrenci kurtarılamadı. Açıklamada,”İlimizde sahipsiz hayvanların toplanması ve rehabilitasyonu konusunda sürdürülen çalışmaların, bu acı olayın ardından hızlandırılacağı” ifade edilirken, Valilik koordinasyonunda yürütülen süreçlerin titizlikle devam edeceği belirtildi. Valilik, “Hayatını kaybeden öğrencimize Allah”tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Yaşanan bu elim olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma, Valiliğimizce yakından takip edilmektedir” sözleriyle kamuoyuna bilgi verdi. ÖGRENCİLER ENDİŞELİ Aparta kalan örgenciler endişelerini dile getirerek, Biz sürekli başıboş köpeklerle karşılaşıyoruz özelikle karanlık çöktüğü zaman köpekler yolumuzu kesiyor okula giderken okuldan çıkarken başıboş köpekleri görünce yolumuzu değiştirmek zorunda kalıyoruz arkadaşımızı kaybettik çok üzgünüz. Yetkililer bir an önce başıboş köpeklerin toplatılmasını istiyoruz, yoksa bizimde sonumuz arkadaşımız gibi olur arkadaşımızın ölümü psikolojimizi bozdu, çok iyi bir insandı” diye konuştular. Sevda Özkaya”nın arkadaşı Berfin Reyhan Kırmızıgül de, “Biz akşam şehir merkezinden gelirken otobüsten indikten sonra köpeklerin saldırısına uğradıklarını söyledi , “Otobüsten inince köpekler bize saldırdı. Biz başka tarafa koştuk, o ana yola çıktı. Tekrar yanımıza gelmeye çalıştığında da araç çarptı. Çok üzgünüz başıboş köpeklerin toplatılmasını istiyoruz okula giderken gelirken sürekli korku içerisindeyiz hepimiz arkadaşımızın kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz ” dedi. KÖPEKLERİ SİZ YAKALAYIN BİZ GÖTÜRELİM Apart işletmecisi İsa Sezer, “Genç kızımızı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz çok iyi bir insandı. Biz işletme olarak sürekli başı boş köpeklerin toplatılmasını istedik, şikayet ettik bize söylenen siz köpekleri yakalayın biz gelip götürelim diyorlar biz nasıl köpekleri yakalayalım köpekler bizi parçalar. Öğrencilerimiz sürekli korku içerisindeler bir an önce başı boş köpeklerin toplatılmasını istiyoruz” dedi. AİLELERİ KORKU SARDI Şanlıurfalı vatandaşlar, “Başıboş köpeklerin halen şehir merkezinde sokaklarda dolaşmaya devam ediyor çocuklarımız sokağa çıkmaz oldular, bir genç kızımızı kaybettik. Çocuklarımızı okula gönderirken endişe ediyoruz bir an önce şehir merkezinde başıboş olan köpeklerin toplatılmasını istiyoruz” diye konuştular.
Source: Mehmet Yildirim
Türkiye Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu, lisanslı sporcu sayısındaki artıştan memnun
Başkan Toksöz, İstanbul Küçükçekmece”deki Ata Sporları Merkezi”nde gerçekleştirilen Minikler, Yıldızlar, Gençler ve Büyükler Salon Puta Bölge Elemeleri sırasında AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Aynı anda Erzurum, Mersin, İstanbul, Bursa, Konya ve Ankara”da düzenledikleri elemelere 3 binden fazla sporcu katıldığını aktaran Toksöz, “Altı ilimizde geleneksel Türk okçuluğu elemelerini gerçekleştiriyoruz. Binlerce kemankeş yaylarını gerip hem sportif faaliyeti gerçekleştiriyor hem de kültürel mirasımızı yaşatma adına ter döküyor.” diye konuştu.
Cengiz Toksöz, federasyonun 2019″da kurulduğunu hatırlatarak, “Kurulduğumuz günden bu yana hem sportif hem kültürel alanda çalışmalar yapılıyor. Tarihten gelen miras bize bu sorumluluğu da yüklüyor. Sadece bir spor federasyonu olmanın ötesinde kıyafetlerimiz, oklarımız, yaylarımız ve ritüellerimizle geleneksel Türk okçuluğunu yaşatmaya çalışıyoruz. Bu işin ne kültürel ne de sportif tarafını es geçebiliriz. İkisini bir arada sentezleyerek bu sporun yaşatılması ve kültürel anlamda atalarına layık gençlerin yetişmesi için mücadele ediyoruz. Türkiye Geleneksel Türk Okçuluğu Federasyonu sadece bir spor federasyonun ötesinde tarihin yüklediği bu mirasla ve sorumlulukla faaliyet gösteriyor.” ifadelerini kullandı.
Başkan Toksöz, lisanslı sporcu sayısının hızla arttığına değinerek, “Federasyonumuzun kurulduğu 2019″dan bu yana yaklaşık 25 binin üzerinde lisanslı sporcuya ulaştık. Bu çok ciddi bir rakam. Türkiye”nin en hızlı büyüyen federasyonlarından biriyiz. Gençlerimiz, genlerinde bulunan bu sporu yaşatmak için ilgi gösteriyor. Bine yakın kulübümüz ve antrenörümüzle Türk okçuluğu günden güne büyüyen, atalarına yakışır gençlerin yetiştiği bir branş olmaya devam edecek.” şeklinde görüş belirtti.
“Etnospor ile çok ciddi bir ivme kazandı”
Cengiz Toksöz, Dünya Etnospor Konfederasyonu tarafından düzenlenen Etnospor Kültür Festivali ile TRT”de yayımlanan dizilerin geleneksel Türk okçuluğuna ilgiyi artırdığını belirtti.
Etnospor Kültür Festivali”nin ilkinin 2016″da Ata Sporları Merkezi”nin yer aldığı Bezirganbahçe”de düzenlendiğini aktaran Toksöz, “İlk Etnospor”dan bugüne ilgi çok arttı. Etnospor ve Okçular Vakfının katkılarıyla geleneksel sporun ihya edilmesi adına çok ciddi adımlar atılıyor. 2012″de Okçular Vakfının ihyası, geleneksel okçuluğun büyümesinde ciddi katkılar sağladı. Etnospor ile hem geleneksel sporların hem de çocuk oyunlarının yaşatılması çok ciddi bir ivme kazandı. Bir parantezi de TRT”ye ve özel kanallara açmamız lazım. Tarihi konu alan diziler ve çizgi filmler, çocuklarda ilgi uyandırmaya devam ediyor. Sinema filmleri ve diziler, geleneksel Türk okçuluğunu çok ciddi bir şekilde ileriye taşınmasında bizlerin en büyük paydaşları. Başta TRT olmak üzere bu işe ilgi duyan, bu anlamda yapım üreten herkese çok teşekkür ediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
“Mete”nin başarısı Türk okçuluğunun, ülkemizin başarısı”
Türkiye Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu Başkanı Cengiz Toksöz, Mete Gazoz”un olimpiyat şampiyonluğunun geleneksel-modern ayrımı yapmadan Türk okçuluğunun bir başarısı olduğunu söyledi.
Milli okçu Mete Gazoz”yun 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları”nda altın madalya almasının da ilgiye katkı sağladığına değinen Toksöz, şunları kaydetti:
“Okçuluk, geleneksel ve modern olarak iki stile ayrılıyor. Ancak özünde okçuluk Türk”ün sporudur. Mete olimpiyat şampiyonu olduğunda bizi de arayıp tebrik edenler oldu. Modern okçuluk, geleneksel okçuluk ayrımımız yok. Mete”nin başarısı Türk okçuluğunun, ülkemizin başarısı. Atalarımızın bize yüklediği sorumluluğun gereği olan bir başarıydı. Mete ile gurur duyuyoruz. Geleneksel okçuluğun uluslararası federasyonlaşması için çalışmalarımıza başladık. Olimpik bir branş olarak bir çatı kurulduğunda biz de olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonlarını yetiştirmeyi hayal ediyoruz.”
“Okçuluk, insana bedensel, ahlaki ve manevi anlamda çok ciddi katkı sağlıyor”
Cengiz Toksöz, okçuluk sporunun çocukları fiziksek ve zihinsel gelişimi için çok önemli olduğunu belirtti.
Özellikle dikkat ve odaklanma sorunu yaşayan çocuklara doktorların okçulukla ilgilenmesini tavsiye ettiğini aktaran Toksöz, “Okçuluk, doktor tavsiyesiyle birlikte yapılabilen bir spor. Duruş ve omurga bozukluklarına, dikkat dağınıklığına, odaklanma sorunu yaşayan herkese okçuluğun faydası var. Okçuluk, insana hem bedensel hem ahlaki hem manevi anlamda çok ciddi katkı sağlıyor. Sınava hazırlanan çocuklar odaklanma sorunu ve dikkat dağınıklığı yaşıyorsa psikologlar tarafından okçuluk sporun tavsiye ediliyor.” şeklinde sözlerini tamamladı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Çocuklara ilişkin kararlar yetersiz bulundu
Instagram da Teen Accounts a (Genç Hesapları) ilişkin yeniliklerin duyurulmasının ardından sosyal medya platformlarının çocuklar üzerindeki etkisi yeniden tartışılmaya başlandı. Uzmanlar, birçok ülkede Meta ya kişisel verileri koruyamadığı için cezalar kesildiğine dikkati çekerek, bu kararın aslında çocuk ve gençleri tehlikelerden korumak yerine şirketin kendini cezalardan kurtarmak amacıyla gerçekleştirildiğine işaret etti. Birkaç ay içinde ilk olarak ABD, İngiltere, Kanada ve Avustralya da denenecek uygulamayı değerlendiren Marmara Üniversitesi (MÜ) İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, Meta nın geçmişte çok ciddi veri ihlalleri ve veri skandallarına imza attığını söyledi. habericireklam#300×250#210#right# Ali Murat Kırık, toplumsal ahlakın çökmesine neden olabilen bu mecralarda müstehcenliğin, şiddetin, yasa dışı bahis ve kumara teşvikin, pedofilinin, istismarın ve suç çetelerinin burada cirit attığının altını çizerek, şöyle devam etti: Meta nın bu çalışması tamamen yeterli değil. Burada gerçek anlamda çocukları koruyabilecek bir altyapı söz konusu değil. Çünkü çocuklar yine canlı yayın açmak istediklerinde kendilerini 18, 19 veya 20 yaş olarak gösterebilir. Tabii ki bu durum onların yine ebeveynleri olmadan bu yayını gerçekleştirmesine neden olur. Dijital oyunlarda yaş sınırı var ama çocuklar bunlara dikkat etmiyor. Özellikle anonim hesaplar üzerinden faaliyet gösterebildiklerinden ötürü Kiminle konuşuyorlar, karşısında bir pedofil mi var, bir istismarcı mı var ya da bir çete lideri mi var? , bunları bilmiyorlar. Oyunlar ve sosyal medya üzerinden çocukları kontrol etmek, onları yanlışa veya suça sevk etmek son derece kolay hale geliyor. Son dönemlerde okullarda akran zorbalığının kanayan yara haline geldiğini, özellikle videolardaki şiddet sahnelerini bire bir taklit edip, sosyal medyada paylaşan çocuk ve gençlerin olduğunu anlatan Kırık, Bizim bir bildiğimiz sosyal medya mecraları var, bir de tehlikenin çok yüksek boyutlarda olduğu mecralar var. Orada canlı yayınlar açılıyor, çocuklar dans ediyor, müstehcen görüntüler veriyorlar. Karşı tarafa görüntülerini ve fotoğraflarını attırıyorlar. Daha sonra burada yapay zekayla görüntüleri, fotoğrafları manipüle edilebiliyor. Çocukların gerçek isimlerini öğrendikten sonra kişisel verilerini ele geçirerek ailelerine tehdit ve şantaj yapıyorlar, para sızdırmaya çalışıyorlar. ifadelerini kullandı. SOSYAL MEDYA ŞİRKETLERİNİN SAHİPLERİ ARTIK SİYASET YAPMAYA BAŞLADI Prof. Dr. Kırık, toplumun genelinde sosyal medya bağımlılığı sorununun olduğunun altını çizerek, bunun artık milli güvenlik sorunu olmaya başladığını, fenomen ve influencer görünümlü kişilerin paylaşımlarla kitleleri manipüle edip kutuplaştırabildiğini kaydetti. Sosyal medya şirketlerinin sahiplerinin de artık siyaset yapmaya, buralardan kitleleri manipüle etmeye başladığına değinen Kırık, Türkiye de son yapılan ölçümlere göre 57 milyon sosyal medya kullanıcısı olduğunu, sosyal medyaya ayrılan ortalama günlük sürenin 2 saat 44 dakikaya çıktığını, bunun dünya ortalamasının 10 dakika üzerinde olduğunu söyledi. Bunun bile çok fazla olduğunu dile getiren Kırık, küresel ölçekli platformların sosyal medya mecralarının aileyi bozmak için hizmet vermeye başladığına dikkati çekerek, Bir etki ajanlığı gerçekleştiriliyor. Dezenformasyon, manipülasyon, algı yönetimleri özellikle yurt dışından gerçekleştirilmiş sahte hesaplar, bot hesaplar üzerinden yapılıyor. dedi. Elon Musk ın, satın aldıktan sonra ismini değiştirdiği X platformunda 44 milyar dolarlık önlemlerle bot hesaplarla mücadele edeceğini söylediğini fakat bunun gerçekleşmediğini vurgulayan Kırık, Bot hesaplar üzerinden Türkiye gündeminin oluşturulduğu, özellikle gençlerin, çocukların siyasi ikilemlere çekildiğini görüyoruz. Gençleri, çocukları, kitleleri manipüle ederek devlet aleyhine kullanabiliyor. İşte bu çok büyük bir tehlikedir. Çünkü günümüzün kitle imha silahı sosyal medya ve internet olmuştur. diye konuştu. Ali Murat Kırık, çocukların ve gençlerin sosyal medya platformları konusunda sorumluluklarını bilmesi için önce ailelerin bu dijital bilince sahip olması gerektiğini dile getirerek, Milli Eğitim Bakanlığının yeni müfredat çalışmalarına mutlaka dijital okuryazarlık ve yapay zeka okuryazarlığının eklenmesi gerektiğinin altını çizdi. Türkiye nin son dönemlerdeki atılımları nedeniyle ülkeyi dışarıdan manipüle etmek isteyen terör örgütlerinin ve düşmanların sosyal medyayı kullandığına işaret eden Kırık, şunları kaydetti: Son dönemlerde yaşanan sansürler hepimizin gördüğü bir durum olmuştur. Eski Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye nin vefatından sonra onunla fotoğraf paylaşan, taziye mesajları ileten bürokrat, siyasetçi, vatandaş herkesin hesabını askıya aldılar. Gazze ve Filistin deki katliamı görmezden geldiler. Bu tarz içerikler, fotoğraflar paylaşıldığı anda otomatik olarak yapay zeki algoritması devreye girdi, Bu bir terör eylemidir deyip içerikleri sansürledi. Ancak aynı durum İsrail paylaşımlarında olmadı. İşte bu sosyal medyanın özgürlük anlayışı. Özgürlük kendilerine göre özgürlük. ALINAN ÖNLEMLERİN GÖSTERMELİK OLMA İHTİMALİ ARTIYOR Global Bilişim Derneği (BİDER) Başkanı Şenol Vatansever ise Meta nın 16 yaş sınırı kararının teknik açıdan incelendiğinde ciddi yetersizlikler içerdiğini söyledi. Vatansever, kullanıcıların doğum tarihini yanlış girerek sistemi kolaylıkla aşabildiğini ifade ederek, Bugün Instagram gibi sosyal medya platformlarında yaş doğrulama hala büyük oranda kullanıcı beyanına dayanıyor. Bu kadar temel bir açığın hala sistemik olarak kapatılmamış olması alınan önlemlerin göstermelik olma ihtimalini artırıyor. dedi. Yaş doğrulama teknolojisinin son yıllarda ciddi ilerleme kaydettiğini dile getiren Vatansever, bunlardan birinin yapay zeka destekli yüz analiziyle yaş tahmini olduğunu anlattı. Vatansever, derin öğrenme modelleri, yüz hatları ve cilt yapısı gibi biyometrik özelliklerden yüksek doğruluk oranlarıyla yaş aralığının tespit edildiğine dikkati çekerek, Bu sistemlerin uygulanabilmesi için kullanıcıdan görüntü alınması ve bu görüntünün işlenmesi gerekiyor. Bir diğer etkili yöntem de çipli kimlik kartlarının mobil cihazlar üzerinden NFC aracılığıyla okunması. Kimlikteki doğum tarihi doğrulanabiliyor ve sahte beyan riski ortadan kalkıyor. diye konuştu. Bu yöntemde cihaz uyumluluğu, veri işleme izni ve her ülkenin kimlik altyapısına göre uyum problemlerinin gündeme geldiğine işaret eden Vatansever, Avrupa’daki bazı ülkelerde bunun kısıtlı biçimde uygulandığını, Türkiye gibi dijital altyapısı güçlü ülkelerde daha geniş bir potansiyelin söz konusu olduğunu kaydetti. BİDER Başkanı Şenol Vatansever, teknik açıdan güvenli diğer çözümün ise e-Devlet sistemleriyle yapılacak entegrasyonlar olduğunun altını çizdi. DOĞRUDAN YAŞ TESPİTİ İÇİN GÜVENİLİRLİK DÜZEYİ HENÜZ YETERLİ DEĞİL Kullanıcının sadece yaş bilgisini doğrulayan ama diğer kişisel bilgileri paylaşmayan, kriptografik ispat sistemleriyle desteklenen modeller, yaş doğrulama problemini önemli ölçüde çözebilir. diyen Vatansever, şunları kaydetti: Sıfır bilgi ispatı (Zero-knowledge proof) mantığıyla çalışan doğrulama protokolleri hem mahremiyeti korur hem de yüksek doğruluk sağlar. Buna ek olarak bazı firmalar, kullanıcının platform üzerindeki davranışsal izlerini analiz ederek yaş aralığı tahmin etmeye çalışıyor. Yazım biçimi, içerik tercihi, emojiler, etkileşim süreleri gibi sinyallerden elde edilen verilerle oluşturulan makine öğrenimi modelleri dolaylı yaş profili çıkarabiliyor. Bu sistemler destekleyici olabilir. Doğrudan yaş tespiti için güvenilirlik düzeyi henüz yeterli değil.
Source: Habertürk