“Zihinsel Sağlık Gündemi – Yoksulluk ve Psikolojik Etkileri”

Son dakika: Türkiye”deki yoksul sayısı belli oldu!

Toplumun genel düzeyine göre belirli bir sınırın altında gelire sahip olan bireyler göreli anlamda yoksul sayılmaktadır. Buna göre, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50″si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına ilişkin yoksulluk oranı 2024 yılında 0,1 puan artarak yüzde 13,6 oldu. Medyan gelirin yüzde 60″ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı ise son yılda 0,1 puan azalarak yüzde 21,2 olarak gerçekleşti.
2024″te yoksul sayısı arttı
Satınalma Gücü Paritesi (SGP) kullanılarak hesaplanan gelire dayalı göreli yoksulluk sınırına göre yoksul sayıları ise şöyle:
Meydan gelirin yüzde 50’sine göre 10 milyon 379 bin, medyan gelirin yüzde 60’ına göre ise 16 milyon 739 bin kişi.

En düşük yoksulluk oranı tek kişilik hanelerde
Hanehalkı tipine göre eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50″si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranlarına bakıldığında; tek kişilik hanehalklarında yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,8 puan azalarak yüzde 6,5, çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarında ise 3,1 puan artarak yüzde 10,8 olmuştur.
En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranı 0,9 puan artarak yüzde 17,9, tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranı ise 0,1 puan artarak yüzde 13,4 oldu.

En yüksek yoksulluk oranı bir okul bitirmeyenlerde
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50″si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; bir okul bitirmeyenlerin yüzde 24,7″si, lise altı eğitimlilerin yüzde 13,6″sı, lise ve dengi okul mezunlarının ise yüzde 7,4″ü yoksul olarak hesaplandı. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 2,7 ile en düşük yoksulluk oranına sahip grup oldu.
Maddi ve sosyal yoksunluk oranı yüzde 13,3
Maddi ve sosyal yoksunluk oranı hesabında hane düzeyinde sorgulanan değişkenler; otomobil sahipliği, ekonomik olarak beklenmedik harcamaları yapabilme, evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayabilme, kira, konut kredisi ve faizli borçları ödeyebilme, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek yiyebilme, evin ısınma ihtiyacını karşılayabilme ve mobilyaları eskidiğinde değiştirebilme durumudur.
Bu oran için fert düzeyinde toplanan değişkenler ise; eskimiş giysileri yerine yenisini alabilme, düzgün iki çift ayakkabıya sahip olabilme, ayda en az bir kez tanıdıkları ile toplanabilme, ücretli boş zaman faaliyetlerine katılabilme, kendini iyi hissetmek için bir miktar para harcayabilme ve kişisel amaçlı kullanım için internet sahipliği olarak belirlenmiştir.

Yukarıda belirtilen on üç maddenin en az yedisini karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan maddi ve sosyal yoksunluk oranı; 2023 yılında yüzde 14,4 iken 2024 yılı sonuçlarında 1,1 puan azalarak yüzde 13,3 olarak tahmin edildi.
Sürekli yoksulluk oranı yüzde 13,7
Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60″ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsamaktadır. Buna göre, 2024 yılı sonuçlarına göre sürekli yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,7 puan artarak yüzde 13,7 oldu.
Yoksulluk oranı en düşük Gaziantep, Adıyaman ve Kilis”de
İBBS 2. Düzey bölgelerinin her biri için eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50″sine göre hesaplanan yoksulluk sınırına göre, gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu şehirler; yüzde 14,6 ile Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir, yüzde 12,3 ile Kastamonu, Çankırı, Sinop oldu.
Göreli yoksulluk oranı en düşük olan şehirler ise yüzde 4,7 ile Gaziantep, Adıyaman, Kilis, yüzde 6,4 ile Şanlıurfa, Diyarbakır oldu.

Yoksulluk ve sosyal dışlanma riski altında olanların oranı yüzde 29,3
Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanlar; göreli yoksulluk, maddi ve sosyal yoksunluk ve düşük iş yoğunluğu göstergelerinin en az birinden yoksun olanları ifade etmektedir. Son yıl sonuçlarına göre fertlerin yüzde 29,3″ü yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında kaldı. Bu oran yaş gruplarına göre incelendiğinde; 0-17 yaş grubunda yüzde 38,9, 18-64 yaş grubunda yüzde 26,3, 65 ve üstü yaş grubunda ise yüzde 23,3 olarak tahmin edildi.
Nüfusun yüzde 4,3″ü dört yıl boyunca yoksulluktan çıkamadı
Dört yıllık panel veri kullanılarak medyan gelirin yüzde 50″sine göre hesaplanan yoksullukta kalma süresi incelendiğinde, fertlerin yüzde 10,1″i dört yıl içinde bir yıl, yüzde 6,5″i iki yıl, yüzde 4,3″ü üç yıl, yüzde 4,3″ü ise dört yıl boyunca (panel süresince) yoksullukta kaldı. Nüfusun yüzde 74,8″i ise dört yıl boyunca hiç yoksulluk sınırının altında kalmadı.
Nüfusun yüzde 31,3″ü sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürük pencere ile yaşadı
Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 31,3″ü sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. problemler yaşarken yüzde 30,2″si konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu, yüzde 21,7″si trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlarla karşılaştı.
Taksit ödemesi veya borcu olanların oranı yüzde 56,8
Geçen yıla göre konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödemesi olanların oranı 1,2 puan azalarak yüzde 56,8 oldu. Nüfusun yüzde 5,2″sine bu ödemeler yük getirmezken yüzde 39,1″ine biraz yük getirdi, yüzde 12,5″ine ise çok yük getirdi. Konut masraflarının çok yük getirdiği hanelerin oranı 3,9 puan azalarak yüzde 13,6 olurken, bu masrafların biraz yük getirdiği hanelerin oranı 4,7 puan artarak yüzde 71,2 oldu. Konut masraflarının yük getirmediğini belirten hanelerin oranı geçen yıla göre 0,7 puan azalış ile yüzde 15,2 olarak hesaplandı.
Fertlerin yüzde 57,5″i evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını, yüzde 39,3″ü iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını, yüzde 26,8″i beklenmedik harcamaları, yüzde 15,1″i evin ısınma ihtiyacını, yüzde 59,6″sı ise eskimiş mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamadığını beyan etti.
Kendilerine ait bir konutta yaşayanların oranı yüzde 56,1
Oturulan konuta sahip olanların oranı geçen yıla göre 0,1 puan azalarak 2024 yılında yüzde 56,1 olarak hesaplanırken, kirada oturanların oranı yüzde 28,0, lojmanda oturanların oranı yüzde 0,9, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 15,0 oldu.
Ayrıntılar geliyor…

Source: Dünya Gazetesi


İzmir”de “sağlık timi” engelli ve yaşlıların ayağına gidiyor

Halk Sağlık Hizmetleri Başkanlığı tarafından hayata geçirilen projeyle aile hekimleri, evden çıkmakta zorlanan hastaları belirleyerek sağlıklı hayat merkezlerine bildiriyor.

Bu kapsamda diş doktoru, diyetisyen, psikolog, hemşire, ebe, sosyal hizmet uzmanı, fizyoterapistten oluşan ekip, hastalara uygulanacak sağlık hizmeti konusunda karar veriyor.

Aile hekimiyle hastanın evine giden ekip, yaşlı ve engelli bireylerin ihtiyaç duyduğu tedaviyi evlerinde uyguluyor. Ekipler Hasta Takip Programı”na alınan hasta ve yakınlarını haftada bir ziyaret ediyor.

“Hastalarımız bu hizmetin ulaşmasından memnun”

İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Uzman Doktor Ali Emre Çetinkol, AA muhabirine, kent genelindeki 11 sağlıklı hayat merkezinden 6″sının yaşlı ve engelli vatandaşlar ile yakınlarına evde sağlık hizmeti verdiğini söyledi.

Kent genelinde 1200 hasta ve hasta yakınının bu hizmetten yararlandığını belirten Çetinkol, şunları kaydetti:

“Özellikle tam ve yarı yatağa bağımlı engelli bireyler için, aile hekimlerinin ev ziyareti saatlerinde evlerine giderek onlara dişleriyle alakalı sıkıntıları varsa diş tedavisi, evdeki ilaçları, tıbbi cihazlarla ilgili sıkıntıları varsa doktorumuz, hemşerimiz değerlendirme yapıyor. Sosyal çalışmacıyla beraber evdeki tüm durum değerlendirilerek kaymakamlıkların sosyal yardımlaşma vakıfları veya belediyelerle gerekli desteklerin yapılması sağlanıyor. Psikologlarımız hem bireyin kendisine hem onunla ilgilenen tükenmişlik yaşayan ailesine destek veriyor. Diyetisyenimiz ve sağlıklı beslenmesi yönünden nasıl yapacağı noktasında bilgi veriyor. Fizyoterapistlerimiz de evde yatak yaralarının oluşmaması için bu şekilde bir hizmet vermeye çalışıyoruz.”

Çetinkol, hizmetin İzmir”e özel bir çalışma olduğunu, gelecek günlerde tüm sağlıklı hayat merkezlerinde hayata geçirmeyi planladıklarını anlattı.

Amaçlarının hastaların yüzünü güldürmek olduğunu belirten Çetinkol, “Hastalarımız bu hizmetin kendilerine ulaşmasından memnun.” ifadesini kullandı.

Buca 1 No”lu Kozağaç Sağlıklı Yaşam Merkezi Sorumlu Hekimi Dr. Özge Aksoy da amaçlarının hastaların sıkıntılarını gidermek olduğunu ifade etti.

“Yunus Emre mutlu oldu”

Evde tedavi hizmeti alanlardan Leyla Yıldırım da 17 yaşındaki oğlu Yunus Emre Yıldırım”ın yüzde 70 engelli olduğunu söyledi.

Sağlık ekiplerinin bu hizmetinin memnuniyet verici olduğunu anlatan anne Yıldırım, “Yunus Emre mutlu oldu. Onunla ilgilenilmesi güzel bir şey. Psikoloğumuz görüştü, doktorlarımız muayene etti. Biz yalnız olmadığımızı hissettik. İlk defa böyle bir hizmet alıyoruz. Doktorlarımıza teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Gümrükçüoğlu 24 TV Arafta Sorular”da anlattı: Kadınların cinsiyetlerinden ötürü uğradıkları mobing, suistimal ve başka hikâyeleri var

KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu, 24 TV Arafta Sorular programında Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü”nün sorularını cevapladı. Gümrükçüoğlu kadınların toplum içindeki uğradığı mobinge dikkat çekti. “KADINLARIN CİNSİYETLERİNDEN ÖTÜRÜ UĞRADIKLARI MOBİNG, SUİSTİMAL VE BAŞKA HİKÂYELERİ VAR.”Suriye”deki kadınların yaşadığı zulme değinen Gümrükçüoğlu, “Kadın tabii ki daha fazla mobinge uğruyor. Bununla alakalı pek çok şikâyet ve dava konusu var. Şüphesiz hukukçulara da geliyor. Kadınların cinsiyetlerinden ötürü uğradıkları mobing, suistimal ve başka hikâyeleri var. Sadece mobbing ile alakalı bir çalışmamız olmuştu bizim. Gerçekten önemli bir konu. Her yerde olabilir ama iş dünyasında terfiinize varıncaya kadar etkiliyor. Şöyle düşünün, iki kişi düşünün ikisi de eğitimini onur derecesiyle bitirmiş ve belli kazanımları var, ikisi de belki yurt dışında eğitim almış. Ama bir iş yerine geldiği zaman ya da seçim esnasında eşit düzeyde bakılıyor mu? Kayıtlı bir şey yok. Ben size yazılı olmayan şeylerden bahsediyorum. Algıdan, önyargıdan bahsediyorum. Yazılı olarak hiçbir şirket bu haksızlığı yapmaz, yazılı olarak yapmaz. Ama içerideki o mobbingi pek çok şirkette görebiliyorsunuz. Kıyafeti yüzünden de bu böyle. 28 Şubat”ta yaşadığımız şimdi de hala gizli gizli, örtülü bir şekilde ifade ediliyor, bazen ifade edilmeden fiile yansıyan pek çok önyargı yine var. Yani yok diyemeyiz buna. Her yerde bu sorun kalktı diyebiliyor musunuz? Biz akademide rahatız çok şükür. Akademisyenlik ve hocalığa her gün bin şükürle gidiyorum. Öğrencilerimi de çok seviyorum. Her alan akademi kadar rahat değil onu da biliyorum. 10. Kadın Dayanışmaları Kongresi”nde kadının efsanelerdeki durumunu biraz konuşacağız. Antik dönemden bugüne kadınla alakalı imgeleri, kadının eski toplumlarda nerede durduğu, gravürlerde nerede, resimde nerede, sanatta nerede durduğunu konuşacağız. Çok güzel tebliğler geldi bu alanda. Şimdi arkadaşlarla bunları çalışıyoruz. 10 Nisan”da. Geçen Birleşmiş Milletlerde Gazze”yi konuştuk. Bu sene hem kadın iş gücünü konuşacağız, hem biraz da Suriye”yi konuşmak istiyoruz. Suriye”de yaşanan bu zulmü, kadınların yaşadıklarını, insan hakları bağlamında bakacağız. Yine kadının sesi olmaya devam edeceğiz.” dedi. “Kürtlerin en çok çektiği terör örgütü PKK”dır”Provokasyonlara geçit vermediBu şarkıma olumsuz tepki verenler içimizdeki İsraillilerdir

Source: Www.star.com.tr


Mike Tyson”dan Jake Paul maçıyla ilgili şaşırtan itiraf: Biraz depresifim

Mike Tyson ringlere döndüğü karşılaşmada Jake Paul”a maç puanıyla kaybetmişti. Uzun süre gündemde kalırken Tyson”dan çarpıcı bir itiraf geldi.Tarihin en çok izlenen spor organizasyonlarından birine sahne olan maçın ardından Tyson, aldığı sonuçla nasıl başa çıktığına dair konuştu.Fox Sports Radyo”ya konuşan Tyson, “Bu mücadele bizim için çok büyük bir yükselişti. Çok heyecanlıydık, çok mutluyduk.” dedi.Tyson mücadele sonrası boşluğa düştüğünü belirtirken, “Kavga bitti. Vay canına! Biraz depresifim.” ifadelerini kullandı.Yaşadığı deneyimin büyüklüğünden bahseden efsanevi boksör, “Çocuklarımın beni, yaşımın yarısı kadar yetenekli bir dövüşçüyle, tıklım tıklım dolu Dallas Cowboy stadyumunun önünde 8 raundu bitirirken görmeleri, hiçbir erkeğin istemeye hakkı olmayan bir deneyimdir. Teşekkür ederim.” şeklinde konuştu.

Source: Www.star.com.tr


Bennu Gerede”den çok konuşulacak sözler: Hayalim sevişirken ölmek

Mustafa Kemal Atatürk”ün yaveri Hüsrev Gerede”nin torunu ünlü fotoğraf sanatçısı Bennu Gerede, katıldığı bir YouTube programında özel hayatına ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. “HAYALİM SEVİŞİRKEN ÖLMEK” 4 çocuk annesi Gerede, “Mutsuz, gergin, sinirli bir kadın gördüğüm zaman, “Bunun sevişmesi gerekiyor” diye düşünüyorum. Hayalim sevişirken ölmek. Yanlış anlaşılmasın cinsellik bağımlısı değilim. Sarılmak ve cinsel birliktelik, şiddeti ortadan kaldırır. Benim her zaman cinsel hayatım çok iyi oldu ve oluyor” ifadelerini kullandı. “BABAMDAN VE İKİ SEVGİLİMDEN ŞİDDET GÖRDÜM” Zamanında babasından ve sevgililerinden şiddet gördüğünü ifade eden Gerede, “Babamdan ve iki eski sevgilimden fiziksel şiddet gördüm. Babamdan ilk dayağımı 14 yaşımda flörtümle telefonda konuşurken yedim. Birkaç kez dibe vurdum ama Anka kuşları gibi küllerimden doğdum. Hücrelerimle konuşuyorum. Her yeni ayda bir şeyler yazar, sonra onları toprağa gömerim. Dolunayda da çıkartıp yakarım” şeklinde konuştu. BİTKİSEL KARIŞIMLA HAYATI DEĞİŞTİ Peru”da kaldığı dönemde bitkisel bir içecek içtiğini ve hayatının değiştiğini aktaran Gerede, şöyle devam etti: “Peru”da bir hafta kaldım. Hayatımın en zor dönemiydi. Işık yok, sıcak su yok. Bitkisel bir iksir içtim; 6 saat boyunca başka bir dünyaya geçtim. Hayatım değişti. Psikiyatristlerin 30 yılda yapamadığını o Şaman içeceği bir günde yaptı.”

Source: Haberler