“Yazılım Güncellemeleri – ‘Kendimi Şanslı Hissediyorum’ Butonunun Evrimi”

“Kendimi şanslı hissediyorum” butonu neden var?

İnternet kullanıcılarının çoğu farkında bile değil: Google ın ana sayfasındaki Kendimi şanslı hissediyorum butonu yıllardır orada. Ancak çok az kişi bu butonun ne işe yaradığını ya da neden hâlâ var olduğunu biliyor. Google ın geçmişine yapılan bu küçük ama anlamlı yolculuk, internet tarihine dair eğlenceli bir detayı gözler önüne seriyor.İLK GÜNLERİN SIRADIŞI DENEMESİ Google ın arama kutusunun hemen altında yıllardır duran ve çoğu kullanıcının göz ucuyla fark edip tıklamaya bile gerek duymadığı bir buton: Kendimi şanslı hissediyorum. Bu buton ilk bakışta eğlenceli bir detay gibi görünse de, aslında Google ın kuruluş felsefesini yansıtan ilginç bir özelliğe dayanıyor. Google ın kurucuları Larry Page ve Sergey Brin, kullanıcı deneyimini en üst düzeye taşımayı hedeflemişti. Bu buton, işte bu idealin bir parçasıydı.BUTONUN ASIL AMACI NE? Kendimi şanslı hissediyorum a tıkladığınızda, Google sizi aradığınız kelimeyle eşleşen ilk siteye doğrudan yönlendirir. Yani sonuçlar listesini görmeden doğrudan en iyi eşleşmeye ulaşırsınız.Arama motorlarının sıradan sonuç sıralamasına meydan okuyan bu özellik, zaman kazandırmak ve kullanıcıyı doğrudan amacına ulaştırmak üzere tasarlanmıştır. Ancak zamanla kullanıcı davranışlarının değişmesiyle bu buton daha çok nostaljik bir simgeye dönüştü.GOOGLE NEDEN BU BUTONU KALDIRMADI? Yapılan araştırmalara göre, kullanıcıların yalnızca çok küçük bir yüzdesi bu butonu aktif olarak kullanıyor. Hatta bazı yıllarda, butonun şirkete milyonlarca dolarlık reklam gelirine mal olduğu bile iddia edildi. Çünkü kullanıcı arama sonuçlarını görmeden doğrudan siteye gittiğinde, Google reklamları da görüntülenmemiş oluyor. Ancak Google, bu butonu kaldırmak yerine, kültürel bir miras gibi korumayı tercih etti.

Source: Habertürk


İnternetsiz mesajlaşma uygulaması!

Twitter’ın (şimdi X) kurucu ortaklarından ve Block’un CEO’su Jack Dorsey, 7 Temmuz 2025’te yeni bir projeyle teknoloji dünyasının gündemine oturdu: Bitchat. İnternet bağlantısına ihtiyaç duymadan Bluetooth mesh ağları üzerinden çalışan bu mesajlaşma uygulaması, merkeziyetsiz yapısı ve uçtan uca şifrelemesiyle öne çıkıyor. Dorsey’nin “hafta sonu projesi” olarak nitelendirdiği Bitchat, protestolar, doğal afetler veya internet erişiminin sınırlı olduğu bölgelerde iletişim kurmayı amaçlıyor. Peki, Bitchat nasıl bir uygulama ve neden bu kadar ilgi çekiyor? İşte tüm detaylar! BITCHAT NEDİR VE NASIL ÇALIŞIR? Bitchat, geleneksel mesajlaşma uygulamalarından farklı olarak Wi-Fi, mobil veri veya merkezi sunuculara ihtiyaç duymuyor. Bluetooth Low Energy (BLE) teknolojisiyle oluşturulan mesh ağ üzerinden cihazlar arasında doğrudan iletişim sağlıyor. Bu sistemde her cihaz, hem gönderici hem de aktarıcı olarak çalışarak mesajları yakındaki cihazlara iletiyor. Alıcı, göndericinin Bluetooth menzilinde değilse, mesajlar diğer cihazlar üzerinden “atlanarak” hedefe ulaşıyor. Öne çıkan özellikleri neler?: Merkeziyetsiz İletişim: Mesajlar sunucularda saklanmıyor, yalnızca cihazlarda geçici olarak tutuluyor ve varsayılan olarak siliniyor. Uçtan Uca Şifreleme: Mesajlar yalnızca gönderici ve alıcı tarafından okunabiliyor. Anonim Kullanım: Telefon numarası, e-posta veya kişisel bilgi gerektirmiyor. Acil Durum Özelliği: “Panic Mode” ile logo’ya üç kez dokunulduğunda tüm veriler anında siliniyor. Cover Traffic: Sahte mesajlarla gerçek trafiği gizleyerek ek güvenlik sağlıyor. Dorsey, Bitchat’i geliştirirken Block’un açık kaynaklı yapay zeka aracı Goose’u kullandı. Uygulamanın arayüzü, 90’ların IRC (Internet Relay Chat) sistemlerini anımsatıyor ve (/j #kanal, /m, @isim) gibi basit komutlarla çalışıyor. Şu anda Bluetooth menzili yaklaşık 300 metreyle sınırlı olsa da, gelecekte Wi-Fi Direct desteğiyle bu mesafe ve hız artırılacak. KULLANIM ALANLARI VE ETKİLERİ Bitchat, internet erişiminin kısıtlandığı veya kesintiye uğradığı durumlarda iletişim kurmak için tasarlandı. Uygulamanın öne çıkan kullanım alanları şunlar: Protestolar ve Sansür: 2019 Hong Kong protestolarında kullanılan Bridgefy gibi, Bitchat sansürlü ortamlarda iletişim imkanı sunuyor. Bu, ifade özgürlüğünün kısıtlandığı bölgelerde önemli bir araç olabilir. Doğal Afetler: Deprem, sel gibi durumlarda internet altyapısı çöktüğünde yerel iletişim ağları kurabilir. Özellikle Türkiye gibi deprem riski yüksek ülkelerde bu teknoloji hayat kurtarıcı olabilir. Kırsal Bölgeler: İnternetin zayıf olduğu veya hiç olmadığı alanlarda iletişim sağlıyor. Gizlilik Odaklı İletişim: Kişisel verilerin gizliliğini önemseyen kullanıcılar için güvenli bir alternatif sunuyor. Dorsey, Bitchat’i bir öğrenme deneyi olarak tanımlasa da, uygulamanın toplumsal etkileri büyük bir potansiyel taşıyor. MEVCUT DURUM VE ERİŞİM Bitchat şu anda beta test aşamasında. iOS kullanıcıları için TestFlight üzerinden sunuluyor, ancak 10.000 kullanıcı sınırına hızla ulaşıldı. Android sürümü geliştirme sürecinde ve Dorsey, X’te yaptığı paylaşımda Android beta sürümünün de yayınlandığını duyurdu. Uygulamanın kaynak kodu GitHub’ta açık kaynak olarak paylaşılmış durumda, bu da geliştiricilerin projeye katkıda bulunmasını sağlıyor. Ancak Dorsey, uygulamanın henüz harici bir güvenlik denetiminden geçmediğini ve tam anlamıyla güvenli olmadığını belirtiyor., GÜVENLİK TARTIŞMALARI Bitchat’in gizlilik ve güvenlik vaatleri dikkat çekse de, bazı uzmanlar uygulamanın mevcut durumunda riskler taşıyabileceğini söylüyor: Denetim Eksikliği: Uygulama henüz bağımsız bir güvenlik denetiminden geçmedi. Bu, özellikle baskıcı rejimlerde kullananlar için risk oluşturabilir. Kimlik Sahteciliği: Güvenlik araştırmacıları, kimlik doğrulama sisteminde olası zafiyetler nedeniyle bir kullanıcının başka birini taklit edebileceğini belirtiyor. İleri Gizlilik: Dorsey’nin iddia ettiği ileri gizlilik özelliği, bir şifreleme anahtarının çalınması durumunda geçmiş mesajların korunmasını sağlayıp sağlamadığı konusunda tartışmalar var. Dorsey, bu eleştirilere yanıt olarak Bitchat’in deneysel bir proje olduğunu ve topluluk geri bildirimleriyle geliştirileceğini vurguluyor. DORSEY’NİN VİZYONU Jack Dorsey, daha önce Bluesky ve Nostr gibi merkeziyetsiz platformları destekleyerek gizlilik ve sansüre dirençli teknolojilere olan ilgisini ortaya koymuştu. Bitchat, bu vizyonun bir devamı niteliğinde. Dorsey’nin amacı, bireylerin özgürce ve güvenli bir şekilde iletişim kurabileceği bir dijital alan yaratmak. Açık kaynaklı yapısıyla Bitchat, geliştirici topluluğunun desteğiyle daha da büyüyebilir. Jack Dorsey’nin Bitchat’i, internetsiz iletişim ve gizlilik odaklı yaklaşımıyla teknoloji dünyasında yeni bir tartışma başlattı. Protestolar, doğal afetler ve kırsal bölgeler için umut vadeden bu uygulama, güvenlik açıklarının giderilmesiyle daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşabilir. Bitchat, dijital iletişimde yeni bir çığır açar mı, yoksa sadece bir deney olarak mı kalır? Bunu zaman gösterecek.

Source: Habertürk