“İlişki Çatışmaları: Aldatılma ve Ayrılık Belirtileri”

Aldatıldığımı lohusalığım sırasında öğrendim

Merhaba Güzin Abla, ben 9 senedir evliyim. Çocuğumuz olmadığı için uzun süren bir tedaviyle çocuk sahibi olduk. İki ay önce bebeğimi kucağıma aldım. Ancak işin dramatik yanı, doğumdan 10 gün sonra eşimin telefonuna baktığımda aldatıldığımı öğrendim. Eşimle yüzleştim. Doğumum olmadan bir gün önce o kadınla iletişimini kesmiş ama aynı yerde çalışıyorlar.Tabii güvenim yıkıldığı için kendisine inanamıyorum. Şu an güvenimi tekrar kazanmak için çabalıyor, kendisini tamamen ailesine adadı ama benim için artık her şey boş geliyor. Eğer bebeğimi yeni kucağıma almış olmasaydım öğrendiğim gün boşanma davası açardım. Aldatıldığımı belirleyen mesajı gördüğüm an çocuğumun yüzüne baktım ve çaresizliğin en büyüğünü, en derinini hissettim.Fiziksel bir aldatma yaşandı mı bilmiyorum ama o “hayır” diyor. Konuştuğu kadın da evli. Eşime “sen de ayrılırsan biz evleniriz, biz denedik olmadı, bence sizin de yürümez, boşuna uğraşma” demiş.Ve tüm bunlar konuşulurken ben hamileliğimin son aylarındaydım. Hatta o kadın da eşinden hamile kalmış, kocasına söylemeden bebeği aldırmış. Benim kocam da bunu öğrenince işin ciddiyetinin farkına varıp konuşmayı kesmiş. Çünkü aynı işyerindeler, duyulursa mesleği biter.Bunca yıl sonra tedaviyle kavuştuğum bebeğimin ailesini dağıtmak istemezken, kendi içimde bir şeyleri aşamıyorum. O kadınla da yüzleşmek istiyorum ama bebeğimden dolayı çıkıp gidemedim. Kadını muhatap alıp konuşmam doğru mu, onu da bilemiyorum.Doğum sonrası bu lohusalık dönemimde yaşadıklarıma bir bakın… Duygularım karmakarışık. Ne yapacağım, bana bir yol gösterin lütfen…◊ Rumuz: Beklenmedik ihanetYANITSevgili kızım, uzmanlar evliliklerde 5-7-9’uncu yılların oldukça önemli olduğunu söylerler. Bu yıllarda eşler arasında sorunlar, kopmalar olabileceğine işaret ederler. İşte seninki de bu yıllara rastlamış. Eşin belki de aranızın biraz gergin olduğu bir dönemde, üstelik sen de sorunlu bir hamilelik geçirirken, haliyle ortaya çıkan ruhsal bunalımların sırasında belli ki bir çıkış yolu arayışına girmiş. Son derece yanlış bir harekette bulunmuş. İşyerindeki bir hanım arkadaşıyla yakınlık kurmaya kalkışmış. Ancak ben burada suçun sadece eşinde olmadığını düşünüyorum. O hanımın sözlerindeki anlama baktığımda, bunun belli bir program dahilinde tasarlanmış olduğuna inanıyorum. Bu hanım bir süreden beri kendi eşiyle problemler yaşadığı için, senin eşinin de belki bazı yakınmalarına şahit olmuşsa, ona göz dikmiş olabilir. Bu arada düşüncemi açıkça söylemeliyim, ama kadının eşinden sakladığı bu hamilelik, senin eşinden de olabilir. Çünkü bana bunu saklaması pek de mantıklı gelmedi. Üstelik yine eşine söylemeden bebeği aldırması da ilginç değil mi? Bütün bunları seni huzursuz etmek için söylemiyorum. Ancak karşındaki kadını iyi tanıman için söylüyorum. Umarım eşin de onun gerçek kişiliğini görmüş olmalı. Size zarar vermesine artık fırsat vermemeli.İşin en kötü yanı bu hanımın eşinle aynı yerde çalışıyor olması. Yine de o kadınla gidip görüşmeni asla tavsiye etmem. Onun karşısında ne duruma düşeceğini bilemezsin, belli ki kadın rahat ve fütursuz… Senin canını yakabilir, pek çok ikinci kadın gibi “Sen de kocana sahip çıksaydın” gibilerden kırıcı bir cümle sarf edebilir. Eşinin de işyerinde istenmeyen bir olay yaratabilmesi de mümkün.Sana eşin gerçekten pişman olmuşsa, bebeğinizin hatırına, ona son bir şans vermeni öneririm. En azından o kadının beklentisine fırsat vermemelisin kızım…

Source: Güzin Abla


Klinik Psikolog Esra Ezmeci açıkladı: “Bir ilişkinin bittiğini gösteren 4 işaret”

Yaşadığımız bu çağda hem ilişkilerde hem de evliliklerde beklentiler artık çok yüksek. Her insan bir ilişkiye yüksek umut ve beklentilerle başlıyor. Fakat zamanla sevilen insana karşı olan ilgi azalıyor, romantizm yerini rutin bir hayata bırakıyor. Bunlar da git gide ilişkinin tükenmesine neden olabiliyor. Peki bu süreç her ilişki için normal mi, yoksa ilişkiler zamanla bizim beklentilerimizi mi karşılayamamaya başlıyor? Aslında ilişkilerin tükenmesinin en önemli sebebi ilişkiye yüklenilen kişisel anlamlar. Özellikle aşkın, mutluluğun, tutkunun ve romantik zamanların sonsuza dek süreceğini umut eden birinin, hayatın somut gerçekliğiyle yüzleştiğinde hayal kırıklığına uğraması ilişkide günden güne tükenmesine neden oluyor. İlişkiniz eğer ki tükenmişlik döngüsüne girmeye başladıysa, ilk adımda kavgalarınızın sıklığı artmaya, normale dönme süreniz de uzamaya başlamış demektir. Çiftlerin artık zamanla birbiriyle olan iletişimlerinin zayıflaması, birlikte yaptıkları aktivitelerden keyif almamaya başlaması, birlikte olan zamanların genellikle çatışma ile sonlanması ve bu gibi durumlar ilişkinin tükenmeye başladığının en önemli kanıtı. 1- AYNAYI KENDİNİZE ÇEVİRİN Bazı zamanlarda kendimizi depresif, kaygılı vb. duygu durumunda hissetmemizin temel nedeni ilişkimiz olabiliyor. Bazense kendi ruh halimiz iyi olmadığı sağlıklı kararlar alamayıp, tepkilerimizi kontrol edemediğimiz için ilişkimiz olumsuz yönde etkilenebiliyor. Bir kişinin zihinsel ve ruhsal durumunun nasıl olduğu, genel durumuna da etki ederek ilişkinizin seyrini olumlu veya olumsuz yönde etkileyebiliyor. Elbette nazımızın en çok geçtiği kişiler de en yakınlarımız olunca tüm olumsuz duygularımızı partnerimizden çıkarma eğiliminde olabiliyoruz. Bunun için eğer ki ruh halinizin iyi olmadığını hissediyorsanız partnerinizle kurduğunuz ilişkide ekstra özenli ve dikkatli olmanız gerekiyor. BU SORULARI KENDİNİZE SORUN Yaşadığımız problemin gerçek kaynağı ne? İş yerimde her şey yolunda mı? Ailemle ilişkim nasıl? Son zamanlarda en çok hangi duyguları ön planda? 2- KABUL VE ÇABA İÇİN ÖZEN GÖSTERMEK ÖNEMLİ Görmezden gelmek, sorun yokmuş gibi davranmak sizi sadece belirli bir süre daha idare ettirir. Sizi ciddi anlamda rahatsız eden ve büyük bir problem olduğuna inandığınız tüm durumları fark ettiğiniz o anda partnerinizle paylaşmayı deneyin. Aslında en başta konuşulmuş olsa halledilecek bir problem zaman geçtikçe aynı bir kartopunun yuvarlanması gibi dev bir topa dönüşebiliyor. Ertelemek bundan ötürü hiçbir yararı olmayan aksine olan durumu daha da kötü hale getiren bir davranış olarak karşımıza çıkıyor. İLETİŞİM HER ŞEYDİR Partnerinizle iletişim kurarken kullandığınız kelimeler, sesinizin tonu, vücut dilinize dikkat ederek olabildiğince hoşgörülü bir tavrı sürdürmeye devam edin. İletişim kurup bir şeyler anlatmaya çalışırken verdiğiniz örneklerin partnerinizi eleştiren, aşağı çeken yorumlar olmamasına özen gösterin. Kendinizi ifade ettikten sonrasında ona kendini ifade etmesi için alan tanıyın. 3- HEMEN PES ETMEYİN Bir şeye başlamak kolay, zor olan sürdürmeye çalışmaktır. Çünkü bu nokta zor ve biraz çaba gösterilmesi gerekiyor. Bu durumda en önemli motivasyon kaynağınızsa birbirinize karşı çaba gösterme isteğiniz. Bu satırları okumaya çaba gösterdiğiniz sevgi duygunuz. Aranızdaki sevgi duygusuna güvenerek ilişkiniz için olabildiğince çaba göstermeye devam edin. Eğer ilişki içinde objektifliğinizi yitirdiğinize inanıyorsanız çok güvendiğiniz bir arkadaşınızdan yardım isteyin. Bu durum çevrenizin yardımıyla da düzelmeyecek bir haldeyse profesyonel bir yardım almaktan çekinmeyin. 4- DENEMEKTEN VAZGEÇMEYİN Birçok ilişki, kişilerin birbirinin sevgi dilini çözemeyişinden kaynaklı tükeniyor. Bundan dolayı ilişkinin tükenip tükenmediğini anlamanın yollarından biri de bir oyun anlaşması gibi partnerinizle belirli bir süre karşılıklı olarak birbirinizi onaylamak, takdir etmek, sevgi sözcükleri kullanmak gibi durumları karşılıklı olarak deneyimlemektir. Bunları birbirinize karşı uygularken de özellikle partnerinizin ne yapması sizin çok hoşunuza gitti, bunları not edin. Özellikle güçlü yönlerine, size uygun söylediği ve yaptığı şeylere odaklanın. Bunu yapıp ilişkinizi gözlemlediğinizde de olumlu duygularınızı mutlaka fark edin ve ilişkinizin hala tükenip tükenmediğini de bu yollarla anlayabilirsiniz. İLİŞKİNİZİN TÜKENDİĞİNİN GÖSTERGELERİ Yorgunluk artar İlişkiniz gün geçtikçe artık sizi hem fiziksel hem de duygusal olarak yormaya başlar. İlişkinizde karşı tarafın sizden belirli beklentileri olduğunu bildiğiniz ve sorumluluklarınızı gerçekleştirmeniz gerektiğini düşündüğünüz halde bunun için gerekli olan ne enerjiyi ne de motivasyonu kendinizde bulamazsınız. Partnerinizle hazırlanıp kahve içmek gibi basit bir eylem bile kendinizi tükenmiş hissetmenize neden olabilir. Uzaklaşma ve eleştirme çoğalır İlişkide güvende ve huzurlu hissettiğiniz anlar artık azalmış ve artık kendinizi ilişkinin herhangi bir parçası olarak görmemeye başlamış olabilirsiniz. Partnerinizin yaptıkları, söyledikleri normal şeyler olsa bile artık size hoş gelmemeye başlar. Yaptığı iyi-kötü her şeyi eleştirir, ufak yanlışlara bile büyük tepkiler verirsiniz. Zihninizin bir köşesinde hep hem ilişkinizi hem de partnerinizi sorgulamaya devam edersiniz. Ve zamanla git gide ilginiz diğer insanlara yönelmeye başlar. İlişki için eyleme geçilmez Artık ilişkiniz için yapacağınız her şey anlamını yitirmiş olacağından ötürü ilişkinizi iyi hale getirmek adına hiçbir adım atmamaya başlarsınız. Boş zamanlarınızı partnerinizle doldurmaya çalışmak yerine ya kendi sosyal çevrenizle ya da kendi istediğiniz şeylerle doldurmaya başlarsınız. Duygusal yakınlığınız azaldığı gibi fiziksel yakınlığınız da azalmaya başlamıştır. Ne yapacağınızı bilemez halde her şeyden kaçmak istersiniz. Gerçekleri görmekte fayda var İlişkinizde bu ve bu durum benzeri bir döngünün içine girmeye başladıysanız ilişkinizin tükenme noktasına doğru yola çıktığını söylemek mümkün. Olanları görmezden gelmek ve kadere bırakmak doğru bir yol değildir. Öncelikle ilişkideki ihtiyaçlarınızı, sorumluluklarınızı ve partnerinizle ilgili düşünce ve duygularınızın analiz edilmesi, öncelikle sizin sonra da ilişkinizin tükenmişliğinin incelenmesi ilişkideki tükenmişliğin düzelmesine yardımcı olabilir.

Source: Esra Ezmeci̇