‘Evlat anne-babasına yaşattığını yaşar’
Şarkıcı İzzet Yıldızdan, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Ferdi Tayfur”un ardından “Ülke için çok güzel şarkılar yaptı. Çocukluğumuzdan beri dinledik. Ferdi Abi”nin hep karşılığını vardı” dedi. Yıldızhan, “Tayfur”un ölümü sonrası aile arasındaki miras kavgası çıktı. Sizin de geniş bir aileniz var. Ne düşünüyorsunuz?” sorusuna, şöyle yanıt verdi: “Dokuz çocuğum var. Onlarla ağladım, onlarla güldüm. Çok üzücü bir olay. Birbirlerine girmemeleri lazımdı. Miras haktır zaten! Birbirine girerlerse hepsi mağdur olur, babanın da kemikleri sızlar. Çocukların medeni olarak masaya oturup, kardeş gibi masadan kalkmaları gerekiyor. Babalar haklıdır. Bazı çocukların kırgınlıkları olabiliyor ama bu biraz evlatlarımızın şımarıklığının getirdiği özgüvenden kaynaklı. Ama evlatlar anne-babasına yaşattıklarını yaşar.
Source: Gökhan Gökduman
Mustafa Sabri Beşer yazdı: Siz de bizim Lebetleştiremediklerimizden misiniz?
Bugün bir kavimden bahsedeceğim…Hiç duymadığınız, ama yanı başımızda sessizce büyüyen bir kavimden…Lebetler.Evet, doğru duydunuz.Bu isimle ilk kez karşılaşıyorsunuz.Ama onlar, aramıza salınmış; kökleri, insanlık tarihinin derinliklerine kadar uzanıyor. Zaman zaman zayıflıyorlar, zaman zaman ise güçlerini katlayarak geri dönüyorlar.Ve en kuvvetli dönemlerinden birini yaşıyoruz.Şeytani süper güçler, şahsiyetlerini paraya satan sanatçılar, güya özgürlükçü ama aslında ahlakın temeline dinamit koyanlar, bazı bilim insanları… Hepsi, Lebetlerin ellerinden tutuyor, yollarına ışık tutuyor.Niyetleri açık: İnsanlığı Lebetleştirerek kutsal yapımız “aileyi” yok etmek. Ve bunun için her türlü argümanı, her türlü araç ve yöntemi kullanmaktan çekinmiyorlar.Perde arkasındaki amaçları: İnsanları köksüz, kimliksiz, aidiyetsiz bir boşluğa sürüklemek.Evet, LGBT”lilerden, hareketinden, lobilerden bahsediyorum…Ama onlar benim için Lebet.Bu ismi verdim; çünkü zihnimde onların bir laneti temsil ettiğini düşünüyorum.Yeni yayımlanan kitabım “7 Renkli Gezegen”de, işte bu kavmi ele aldım.Bir gazeteci, bir yazar ve bir kültür insanı olarak, kalbimin derinliklerinden gelen bir çağrıyla yazmaya başladım bu kitabı.Ortaokul ve lise öğrencilerimizin sessiz çığlıklarını duydum.Kaybolan kimliklerini, kararan dünyalarını izledim.Ve bir soru kafamı kurcaladı: “Neden?”Neden bu kadar yalnızlar?Neden böylesine karanlığa itildiler?Araştırdıkça tablo netleşti.Ve fakat bir o kadar korkutucu hale geldi.Batı”nın büyülü masalları, fantastik romanları, süslü hikâyeleri… Çocuklarımızın zihinlerine sinsice nüfuz ediyor. Harry Potter tarzı eserlerde gizlenmiş mesajlar, kimliksizliğin, yönsüzlüğün ve cinsiyetsizleşmenin tohumlarını ekiyor.Gözümüzün önünde bir nesil, hayal gücüyle beraber aidiyet hissini de kaybediyor.İşte bu gerçekle yüzleşmek, bende bir kıvılcım yaktı.Dedim ki: “Kendi çocuklarımız için kendi romanlarımızı yazalım. Değerlerimizi onlara kendi hikâyelerimizle anlatalım.”Ve böylece “7 Renkli Gezegen” doğdu.Bu kitap, LGBT lobilerinin bozuk mekanizmalarına karşı, onların kullandıkları silahla cevap verme arzusunun bir ürünüdür.Bir panzehir sevdasıdır.Onlar kültür yoluyla yozlaştırmaya çalışıyor; biz ise kültürü, değerlerin yeniden inşası için kullanıyoruzÇünkü kültür ve sanat, Lebetlerin savaş açtığı en güçlü cephedir. Bu meydanda at koşturuyor, her boşluğu dolduruyorlar.Ama artık o kadar rahat olamayacaklar.Çünkü karşılarında artık Fuad ve sadık dostu Yuyo var.”7 Renkli Gezegen”, sıradan bir ortaokul öğrencisi olan Fuad”ın umut dolu, cesaret isteyen serüvenini anlatıyor. Ve ona sadık dostu Yuyo, yani sevimli yarasa yavrusu, yol arkadaşlığı yapıyor.Bu ikili, kötülüğün simgesi olan Kral Siyon”un karşısına çıkıyor.Kral Siyon, sadece fantastik bir düşman değil. O, günümüz dünyasında gençlerimizi kimliksizliğe, cinsiyetsizliğe, aidiyetsizliğe ve umutsuzluğa sürükleyen sistemlerin bir sembolü.Fuad ve Yuyo”nun mücadelesi, sadece kendi kaderlerini değil; bir neslin, hatta bir milletin geleceğini kurtarmak için verilen bir savaş.”7 Renkli Gezegen,” bir direniş çağrısıdır!Bu kitap, yalnızca bir hikâye değil. Ailemize, değerlerimize ve geleceğimize sıkı sıkıya sarılarak, bu karanlığa karşı bir ışık yakma gayretidir.İnsanlık tarihi boyunca aile ve kimlik hiç bu kadar tehdit edilmemişti.Aynı zamanda Lebetleri ailelerine kavuşturmak için de bir mücadeledir derdimiz.Çünkü inanıyoruz ki hiçbir insan, hiçbir birey aileden koparak, sevgiden ve şefkatten uzak bir şekilde sağlıklı bir hayat süremez. Onların ruhlarına işlemiş yalnızlığı, yeniden aile sıcaklığıyla iyileştirmek mümkün.2025 Aile Yılı, hepimiz için büyük bir sorumluluk doğuruyor.Bu yıl, sadece bir sembol değil; aynı zamanda bir seferberlik yılıdır.Her birimiz, Lebetleşen bireyleri aile sıcaklığına kavuşturmak ve kaybolan değerlerimizi yeniden canlandırmak için mücadele etmeliyiz.Bu, yalnızca bir neslin değil; bir milletin yeniden diriliş mücadelesidir.Ve fakat şuna inanıyorum; bu karanlığa karşı, vatanını seven, milletinin istikbalini düşünen, çocuklarının geleceğini küresel çetelerin eline bırakmayan herkes bir ses olabilir.Ben sesimi bu sefer bir kitapla duyurmaya çalıştım.Ve sizden bu sese kulak vermenizi, umut dolu bu maceraya eşlik etmenizi istiyorum.LGBT lobilerinin bulandırdığı zihinleri temizlemek için karşı mahalleden bir taş attım.Gayret bizden, himmet Allah”tan…
Source: Mustafa Sabri̇ Beşer
Tuğçe Tayfur Ferdi Tayfur”un servetinden pay alacak mı? Usta sanatçının avukatı son noktayı koydu!
79 yaşında hayatını kaybeden arabesk müziğinin efsane ismi Ferdi Tayfur”un vefatıyla milyonları yasa boğdu. Usta sanatçının ardından ise bir süredir küs olduğu kızı Tuğçe Tayfur cenazedeki küfürlü tartışmasının ardından gündemden düşmedi. Arabesk müziğin efsane ismi Ferdi Tayfur ölümüyle birlikte de serveti merak edilmişti. 80 daire, 6 villa ve Marmaris”te bir ada gibi değerli gayrimenkulleri bulunan Tayfur”un servetinin beş çocuğuna eşit olarak paylaştırıldığında ise her bir çocuğa 600 milyon TL düştüğü iddia edilmişti. Ferdi Tayfur”un servetinin ortaya çıkmasının ardından küs olduğu kızı Tuğçe Tayfur”un mirastan pay alıp almayacağı gündeme geldi. Geçtiğimiz günlerde Ferdi Tayfur”un avukatı Tayfur”un kızının kendisini üzdüğünü bir el oğlunu kendisine küfür ettirdiğini söylemişti. “Kendisi küfür ettiğinden dolayı evlatlıktan red kararı vermişti. Bende Tuğçe”nin babasına attığı küfürlü mesajlar var. İçeriğinden söz edemiyorum. Sebebi de şu; Mirasla ilgili konuda daha sonra açıklama yapacağım” demişti. Yeni açıklama: Mirastan pay alacak mı? “Söylemezsem Olmaz” programına konuşan Ferdi Tayfur”un avukatı, konuyla ilgili yeni bir açıklama yaptı. “Tuğçe Hanım mirastan men edilmedi, mirastan payını alacak. Vasiyet önümüzdeki haftalarda açıklanacak. Aile şu an acısını yaşıyor” dedi. Avukat, Tuğçe Tayfur”un eşi Muhammet Aydın ile ilgili de “Ferdi ağabeyin Tuğçe Hanım”dan 50 milyon istediğine yönelik dilekçe paylaştılar. O dilekçe sahte, bu sebeple taraflara dava açtım ve aklıma şu geldi. Muhammed Aydın”la ilgili hakkında açılmış çok sayıda dolandırıcılık davaları var. Bu konuda Tuğçe Hanım”a ve Necla Hanım”a yanlış bilgi verip, baba kızın arasını o mu bozdu diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Source: Internet Haber