Osmanlı’ya da Atatürk’e de hayran bir cumhurbaşkanı
Türkiye’de bazılarının yıllardır başaramadığı bir barışı gerçekleştirdiğini kanıtladı.*Endonezya Cumhurbaşkanı’nın Osmanlı’ya bakışı şöyle:*“Benim ülkem Batılı emperyalistleri saldırısına uğradığı zaman Osmanlı, Endonezya’ya askeri alanda silah ve danışmanlık desteği verdi. Bizim için Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu’nun devamıdır.”*Endonezya Cumhurbaşkanı’nın Atatürk’e bakışı şöyle:*“Gençken benim kahramanım, benim ikonum Mustafa Kemal Atatürk’tü. Fatih Sultan Mehmet de idollerimden biriydi. Eğer Cakarta’da benim makamıma ve evime gelirseniz evimde de makamımda da Atatürk’ün büstünü görürsünüz.”*Bizim yıllardır çözemediğimiz sorunu çözmüş Endonezya Cumhurbaşkanı.- Osmanlı’ya da Atatürk’e de hayran.- Osmanlı’yı da Atatürk’ü de yüceltiyor.- Osmanlı ile Atatürk, onun kafasında kavgalı değil.*Tam bir Türkiye dostu olan Endonezya Cumhurbaşkanı, ayrıca çok da sempatik biri.Yani kendisiyle tatile çıkılır, kendisine bir şey emanet edilir, kendisine şaka yapılabilir biri gibi.İSRAİL’İN PALAVRASI TÜRKİYE’NİN GERÇEĞİ İsrail propaganda makinesi, bir palavra atıyor ortaya.Bizimkiler hemen atlıyorlar üstüne.*Neymiş efendim.Türkiye ile Katar, sürgün edilecek Gazzelileri Suriye’nin kuzeyindeki kamplara yerleştirecekmiş. İki ülke böyle bir plan yapıyormuş.*Kanıt? Yok. Doğruluğu araştırma? Yok. Sorgulama? Yok.Peki ne var:Palavranın üstünde tepinme var.*Katar’ı bilmem ama Türkiye’nin Gazze konusundaki tutumu belli.Onu da sabah akşam, gece gündüz başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzerine tüm yetkililer dile getiriyor:*Gazze’de sürgün kabul edilemez!*Palavranın üzerinde tepinenlerin yaklaşımını belirleyen ana tema galiba şu:Türkiye’nin gerçeği hoşumuza gitmezse İsrail’in palavrası ne güne duruyor. YUMRUK Yumruk, fiili saldırı falan…Asla tasvip edilemez, bunun zerre kadar savunulacak bir tarafı yok, tam bir rezilliktir.Ancak hakkaniyetli olacaksak sadece yumruğa odaklanıp kışkırtmayı görmezden gelemeyiz.*Hasan Arat’ın Beşiktaş Kongresi’nde yaptığı konuşma…- Tahrik ediciydi.- Ortalığı karıştırmaya odaklıydı.- Suçlamalara cevap vermekten uzaktı.- Kibirli bir üsluba sahipti.- Meselenin ciddiyetinden uzaktı.*Tevfik Yamantürk’ün yaptığını mazur göstermez bunların hiçbiri.Ama yine de işin bu kısmına işaret etmekte fayda var. AK PARTİ’DEN AKILLICA BİR HAMLE Hürriyet’ten Ebru Karatosun’un kulis haberine göre…AK Parti, mega projelerle gençleri buluşturmaya hazırlanıyormuş.*“Eser Buluşmaları” adı verilen programda şu projeler yer alıyormuş:*İstanbul Havalimanı, TOGG Gemlik fabrikası, Çanakkale Köprüsü, Marmaray, AKM, Akkuyu Nükleer Santralı, Millet Kütüphanesi…*Mega projeler, Türkiye’de çabuk unutuluyor, çabuk kanıksanıyor. Sanki kolayca yapılıvermiş gibi bir izlenime kurban gidiyor.Hem kanıksamanın önüne geçmek hem de “projesiz muhalefet” olgusunun altını çizmek açısından çok akıllıca bir hamle.*Muazzam bir mega proje olan Yusufeli Barajı’nı unutmasınlar ama.İKİ TARAF İÇİN DE SÖYLÜYORUM Türkiye’de iki taraf da…- Gitgide daha çok içe kapanmış durumda.- Gitgide daha çok farklı ses duymak istemiyor.- Gitgide daha çok eleştiriye düşmanlık muamelesi yapıyor.*Türkiye’de şu anda hangi taraf…Bu tutumdan hızla vazgeçerse…O taraf daha avantajlı duruma gelecek. ROMANI FİLMİNDEN GÜZEL Bir roman serisi var:- Ejderha Dövmeli Kız.- Ateşle Oynayan Kız.- Örümcek Ağındaki Kız.*Üçünü de su gibi içerek okudum.Olay şudur:Bu romanlardan yapılan filmler:Romanları yansıtmaktan kilometrelerce uzakta. Romandaki havayı kesinlikle veremiyor. Romanın anlatımının fersah fersah gerisinde. Romanların taş gibi sağlam yapısının yanında feci yüzeysel.*“Ben onun filmini seyrettim, okumama gerek yok” cümlesinin hiçbir şey ifade etmediği bir olguyla karşı karşıyayız yani.İKİSİ BİR ARAYA GELİRSE SIKINTI BÜYÜK İki şey var ki… İkisi de tehlikeli:*- BİR: Modern dans.*- İKİ: Doğaçlama.*Hele bir de bu ikisi bir araya gelirse…Tehlike Everest kadar büyür.NOT: Bilgi Üniversitesi öğrencilerinin İmamoğlu protestosu için yaptıkları “bahçede doğaçlama modern dans gösterisini” izledikten sonra yazdım bunu.
Source: Ahmet Hakan