Kanseri önlemede ilk hedef: Sağlıklı kilo
Kanser 21 inci yüzyılın en önemli hastalığıdır. Kanser, doku veya organlarda bulunan bir hücrenin kontrolsüz büyümesi ve bulunduğu yerden başka yere metastaz yapması yani yayılması demektir. Kanser oluşumunda bazı risk faktörleri vardır. Sağlıklı bir kiloyu korumak, fiziksel olarak aktif olmak ve sağlıklı beslenmek kansere yakalanma riskini oldukça azaltır. Ancak sağlıklı bir yaşam tarzı sadece yediğiniz yiyeceklerle ilgili değildir; aynı zamanda beslenme şekliniz, egzersiz ve alışkanlıklar gibi hayatınızın diğer bölümleriyle nasıl uyumlu çalıştığınızla da ilgilidir. Biliyoruz ki, kanseri önlemede bir numaralı hedef sağlıklı bir kiloyu korumaktır. Peki ama nasıl? Bol miktarda meyve ve sebze, tam tahıllar vücuttaki iltihabı azaltmaya ve bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye yardımcı olan fitokimyasal antioksidanlardır. Meyve ve sebzeler enfeksiyonlarla, kansere neden olan patojenlerle savaşmaya ve sindirim sağlığımızı iyileştirmeye yardımcı olan bol miktarda antioksidan ve fitokimyasallar içerirler. Yapılan çalışmalar obezitede özellikle bel etrafı yağlanmanın artışı ile birlikte meme, pankreas ve rahim kanserlerine yakalanma riskinin arttığını, yine karın bölgesi ve iç organlardaki artan yağlanmanın kalın bağırsak kanseri ile yüzde 70 ilişkili olduğunu ortaya koyuyor. Sağlıklı beslenme için yapılacaklar: – Günde en az 2-2.5 litre su içilmelidir. – Sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünlerinden uzak durulmalıdır. – Bakla, kuru fasulye, nohut, börülce, mercimek gibi bitkisel proteinler sofralardan eksik olmamalıdır. – Şeker tüketimi minimuma indirilmeli ve özellikle margarin gibi trans yağ tüketimine de dikkat edilmelidir. – Ispanak, kara lahana, brokoli, pazı, marul gibi koyu yeşil; domates, pancar, nar gibi koyu kırmızı; havuç, bal kabağı, kayısı gibi koyu sarı-turuncu; kırmızı lahana, patlıcan gibi mavi-mor; sarımsak, soğan gibi beyaz sebzeler meyveler ile beslenilmeli yani sofralar renkli olmalıdır. – Zeytinyağı: Akdeniz diyetinin en önemli ögesi olan zeytinyağı, antioksidan E vitamini açısından zengindir. Kolesterolü düşürür, kalp krizi, felç, kanser ve erken yaşlanmaya karşı koruyucu etkiye sahiptir. – Yağlı balıklar: Balıkla birlikte alınan Omega-3 yağ asitlerinin kanserli doku oluşumunu sağlayan enzimi baskıladığı ve bu sayede kanser riskini azalttığı düşünülmektedir. Haftada en az 2 kez somon, mezgit, sardalye, uskumru gibi derin su balıkları tüketimiyle bu etkilerden faydalanılabildiği belirtilmektedir. – Yağlı tohumlar: Kalp krizine karşı koruyucu olan E vitamini açısından zengin besinlerdir. Her gün yenilen bir avuç fındık kansere karşı koruyucu olduğu belirtilmiştir. – Sarımsak, soğan, üzüm, yeşil çay, zerdeçal, brokoli, kara lahana, baklagiller, omega 3, özellikle koyu yeşil yapraklı sebzeler sofralarda mutlaka bulunmalıdır. FİZİKSEL EGZERSİZ NASIL OLMALI? Yetişkinler için önerilen haftada 150 dakika orta şiddette aktivite olarak değerlendirilen tempolu yürüyüştür. Günlük en az 20-30 dk. aktif olunmalıdır. Egzersiz yapan kadınların yapmayan kadınlara göre meme kanserine yakalanma riski yüzde 25 daha düşük olduğu 75 fazla yapılan bilimsel çalışmada gösterilmiştir. Masa başı fazla zaman geçirmek, fazla televizyon seyretmek, bilgisayar oyunları gibi hareketsiz kılan sedanter aktiviteler azaltılmalıdır. ÇEVRESEL FAKTÖRLERİN KANSER ÜZERİNE ETKİSİ Sanayi ve tarımda zararlı haşerelere karşı kullanılan pestisit ve herbisitler yanlış veya yüksek doz kullanıldığında toksik etki gösterirler. Sebze ve meyvelerin yenilmeden önce iyice yıkanması bu riskleri azaltacaktır. Yine gıdaların korunmasında kullanılan sodyum nitratın kanserojen etkisi vardır. Bu nedenle sodyum nitratın kullanıldığı özellikle sosis, sucuk, salam gibi işlenmiş et ürünlerinin mide ve bağırsak kanseri ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. SİGARA TÜM DÜNYADA KANSERİN EN ÖNEMLİ ÖNLENEBİLİR NEDENİ Sigara tüm dünyada kanserin en önemli önlenebilir nedenidir. Sigara tüm ölümlerin yüzde 30 undan akciğer kanserinin yüzde 90 ından sorumludur. Beş akciğer kanseri vakasının dördünden daha fazlası sigaradan kaynaklanmaktadır. Sonuç olarak yaşam boyunca fiziksel olarak aktif olmak ve sağlıklı beslenmek özellikle kolorektal ve meme kanseri olmak üzere birçok kanser riskini azaltmaktadır ve tüm kanser hastaları yaşam süreleri boyunca düzenli fiziksel aktivite yapmaları konusunda teşvik edilmelidir.
Source: Habertürk