“İlişkilerde Son Gelişmeler: Elon Musk’ın Aile İddiaları ve Ferhat Göçer’den Evlilik Açıklaması”

Elon Musk, bir süre X”ten uzak kalacağını duyurdu

Dünyaca ünlü milyarder Elon Musk”ın hayatında yeni bir iddia gündem yarattı. Amerikalı sosyal medya fenomeni Ashley St. Clair, Musk”tan bir çocuk dünyaya getirdiğini açıkladı.26 yaşındaki St. Clair, bebeğin varlığını gizli tutmak için baskı gördüğünü söyledi. “Beş aydır bebeğimi sokakta bile gezdiremiyorum. Görülmekten korkuyorum” dedi.İddiaya göre ilişki, sosyal medyada başladı. St. Clair, “X”te mesajlaşıyorduk. Elon çok zeki ve esprili biriydi. Önce platform üzerinden yazıştık, sonra özel mesajlaşmaya başladık” açıklamasını yaptı.Hamilelik sürecinde lüks bir dairede yaşadığını ve özel güvenlik ekibi tahsis edildiğini belirten genç kadın, “Ama kimseye bir şey söyleyemiyordum. Arkadaşlarıma bile yalan söylemek zorunda kaldım” diye konuştu.53 yaşındaki Musk ise iddialara sadece “Vay” yazarak yanıt verdi ve sosyal medyadan bir süre uzak kalacağını duyurdu.St. Clair”in temsilcisi yaptığı açıklamada, “Elon”un babalığını kabul etmesini bekliyoruz. Çocuğun iyiliği ve güvenliği için bir anlaşma yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.Olayın ortaya çıkmasının ardından St. Clair, “Bebeğimin güvenliği için sessiz kaldım. Ama basın bunu açıklayacaktı, ben de kendim açıklamak zorunda kaldım. Çocuğumun ismi ve cinsiyeti gizli kalacak” dedi.Tesla ve SpaceX”in sahibi Musk”ın, daha önce üç evlilikten ve farklı ilişkilerden toplam 12 çocuğu olduğu biliniyor. Bu iddia doğrulanırsa, Musk”ın çocuk sayısı 13″e yükselecek.

Source: Abdullah Teymur


18 yıldır Ömür Gedik ile birlikte olan Ferhat Göçer”den evlilik açıklaması

Ferhat Göçer, Sevgililer Günü”nde Kıbrıs”ta sevenleriyle bir araya geldi. Sahneye çıkmadan önce sevgilisi Ömür Gedik ile gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“18 YILI GERİDE BIRAKTIK”

Ferhat Göçer “Sevgililer Gün”ünde genelde sahne olduğum için küçük bir fırça yedim. Normalde çalışma günlerimiz olduğu için biz birbirimize anlayışlı davranıyoruz ama yine o küçük fırçaları yiyoruz. Bugün burada en azından acısını çıkarttık. Güzel bir akşam yemeği yedik ve otelin akşam manzarasıyla birlikte baş başa 18 yılımızı geride bıraktık. Bizim ilk birlikte olduğumuz arkadaşlarımız evlendiler çocuk sahibi oldular. Ayrıldılar tekrar evlendiler. Biz istikrarla hâlâ devam ediyoruz” diye konuştu.

“HER İLİŞKİNİN KENDİ DİNAMİĞİ VAR”

Ünlü şarkıcı “Neden evlenmiyorsunuz?” sorusuna da “Her ilişkinin kendi dinamiği var. Ben hayatımda üç defa evlenmiş, boşanmış bir insan olarak görüyorum ki çok sıkıntılı süreçler yaşadım. 18 yıl boyunca burada sevgi, saygı ve empati ile birlikte büyük bir huzur yakalandıysak o yakaladığımız huzuru hiç bozmama niyetindeyiz” yanıtını verdi.

“BİR SÜRÜ KEDİMİZ VAR”

Ömür Gedik ise “Biz evlenmiş olsaydık belki de ayrılmış olabilirdik diye düşünüyorum. Ortak bir çocuğumuz yok ama ortak bir sürü kedilerimiz var. Böyle çok mutluyuz” ifadelerini kullandı.

Source: Haber Merkezi


“Hikâyesine güveniyoruz”

Mustafa Kotan ın yönetmen koltuğunda oturduğu ve senaristliğini Aslı Zengin üstlendiği Aşk Sadece Bir An filmi 14 Şubat ta gösterime girdi. Filmde ilk kez oyuncu olarak izleyici karşısına çıkan rapçi Emirhan Çakal ile oyuncu Nilsu Berfu Aktaş ın yanı sıra oyuncu kadrosunda; Emre Kınay, Gonca Vuslateri, Burcu Kara, Diren Polatoğluları, Teoman, Tuba Ünsal, Gürgen Öz, Cihan Şimşek, Tuana Naz Tiryaki, Cihan Şimşek, Recep Usta, Atakan Hoşgören ve Mehmet Deniz Sarıkaş gibi isimler yer alıyor. Birbirine âşık olan ancak farklı hayatlar yaşayan Rüzgar ile Hayal karakterlerini canlandıran Emirhan Çakal ile Nilsu Berfin Aktaş, Habertürk e samimi açıklamalarda bulundu. resim#1223835# * Filmin çekimleri özellikle bu aylara mı denk getirildi?Nilsu Berfin Aktaş: Senaristimizin hayali yazın çekilmesi ve yazın yayınlanmasıydı ama tabii Ha deyince de çekimlere başlanmıyor. Mekânsal sorunlar oluyor. Ekibi toplamak zor oluyor. Hepsi ile tabii zaman aldı ve kışa atmak zorunda kaldık. Kışa atınca da dedik ki 14 Şubat çok tatlı bir güne denk geliyor ve yazı atlatınca o güne denk gelecek şekilde yaptık. Bir aylık bir çekim süreci oldu. Yaklaşık Emirhan ın dediği gibi 50 – 100 kişilik bir ekip vardı. Ben hem dizide hem de filmde çalışıyordum, Emirhan ile programlarımızı ayarlamamız gerekiyordu. Onun da konserleri vardı. İkimizin de hiç uymadığı bir çekim oldu. * İlk kez sinema filminde seni başrolde görüyoruz. Bu durum seni tedirgin etti mi, neler hissettin?Nilsu Berfin Aktaş: Hiç tedirgin hissetmedim. Filmin hikâyesine çok güveniyorum. Sonrasında yavaş yavaş oyuncular oturmaya başladı. Hepsini görmeye başladım. Bu süreç hayal ettiğimden daha güzel ilerledi. Tabii sorularım vardı ama tedirginliğim yoktu. Senaryoyu kabul ettikten sonra Nasıl olacak, nasıl yetiştireceğiz, 14 Şubat ta yayınlanabilecek mi, kimler oynayacak? gibi sorularım sonradan oldu. Hayalimden daha iyi oldu ve yönetmenimiz Mustafa Kotan çok başarılı ve çok sevdiğim birisi kendisi o konuda çok yardımcı oldu bize. Bizi hiç yormadan, yoğunluğumuzun olduğunu bilerek alacağını alıp, bizi rahat bıraktı. Yani çok inceliyip sık dokuduğumuz ama çok rahat ettiğimizde de sete ben koşarak geliyordum. Daha önce dizi başrollüğü yaptım ama Aşk Sadece Bir An ilk filmim ve ilk başrolüm. Onun bir sorumluluğu var üstümde ama partnerimle bu sorumluluğu paylaştım. Yarısını Emirhan a attım. * Emirhan senin ise ilk oyunculuk deneyimin… Aslında kameralara alışık birisin klip çekimlerinden dolayı diyorum. Sonuçta orada da bir senaryo var ama müzik olmadan kamera karşısına geçmek nasıl hissettirdi sana?Emirhan Çakal: Evet, güzel bir soru. Çünkü ben daha önce diyaloglu bir şey yapmamıştım ve en çok beni tedirgin eden kısım da buydu. Acaba diyaloglu bir oyunculukta duyguyu geçirebilir miyim? Çünkü bu gerçekten zor bir olay. Kliplerde kendi mimiklerimle, jestlerimle hareketlerimle bir şekilde geçirebiliyordum ama bu benim için büyük bir deneyim olacaktı. Aynı zamanda hayatımda iyi giden bir müzik kariyeri için de kumar gibi bir şeydi. * Risk aldın…Emirhan Çakal: Evet, büyük bir risk aldım. Çünkü direkt başrol olarak başlıyorsun. Yani 150 sayfalık bir işin neredeyse 120 – 130 sayfasında varım. Ve daha önce oyunculuk yapmamışım, herhangi bir eğitim görmemişim… Bu işe girip başarısız olmak beni ilerleyen dönemlerde çok da üzerdi. O yüzden ben tedirgin bir şekilde ama kendimden emin bir şekilde girdim. Sonucunda mutluyum. * Oyunculuğu sevdin mi bundan sonra film ya da dizi projelerinde ismini duyar mıyız?Emirhan Çakal: Görebileceğimizi düşünüyorum. Çünkü en az konser verirken aldığım zevk kadar set ortamında oyunculuk yaparken de o kadar zevk aldım. Yani bu işi ben açıkça sevdim. Ekran karşısında olmak da hoşuma gidiyor. İlerleyen dönemlerde de muhtemelen devam edeceğimi düşünüyorum. * Filmde Rüzgar ve Hayal i canlandırdınız. Karakterlerinizden biraz bahsedebilir misiniz?Nilsu Berfin Aktaş: Hayal , babasının isteğiyle hukuk fakültesi son sınıf öğrencisi, avukat olacak. Çünkü babası da avukat ve kızının da çok iyi bir meslekte olmasını istiyor. Kızının kendi seçtiği bir meslek değil bu ama yine de tabii ki Hayal , en iyi şekilde ailesine layık olmaya çalışıyor. Kendi ailesinin yarattığı fanusun dışında bir hayat görmemiş, bilmiyor. Zaten yaşı da çok küçük. Kendi karakterinde bir fanusun içinde Rüzgar ile çok zıtlar.Emirhan Çakal: Evet, Rüzgar da sevgi görmemiş. Geçmişi tamamen karanlık, karamsar bir çocuk. Dışarıya kapalı, çok fazla arkadaşı olmayan, tamamen günününü geçirmek adına hep çalışarak yaşayan, çok fazla hobisi olmayan, gülümsemeyen bile bir çocuk. Yani kendi içinde bir makarası var ama geçmiş kapkaranlık. Ondan dolayı da dışarıya biraz kapalı. * Peki canlandırdığınız karakterlerle gerçek hayatta benzer özellikleriniz var mı?Nilsu Berfin Aktaş: Disiplin. Gerçek hayatta da disiplini severim.Emirhan Çakal: Vurdum duymaz. * Filmde sizi en çok etkileyen sahne neydi?Emirhan Çakal: Çok büyük bir ipucu olur. Bunu söylememeliyiz, izlenmesi lâzım. (Gülüyor)Nilsu Berfin Aktaş: Rüzgar ın ailesiyle olan sahnesini okuduğumda ben o gün sette değildim ama okuduğumda bile çok heyecanlandım. Diren ağabey (Diren Polatoğulları) çok iyi bir oyuncudur ve karşılıklı döktüreceklerini biliyordum. Onun ailesiyle olan taraf beni çok etkiledi, benim ailemle olan taraf da beni çok etkiledi.Emirhan Çakal: Evet, babayla olan sahne… Ben orada büyük duygulanıyorum ki birçok kişinin de ağladığını gördüm. * Ailen despot mu?Nilsu Berfin Aktaş: Evet, Rus aristokratı gibi düşünün. Ben kendi özgürlüğümü alana kadar öylelerdi. Bilirim o duygunun nasıl olduğunu; aileden izin almak, çıkamamak, orada kalmak, her şeyin yasak olması… Tamamen senin iyiliğin için yaptıklarını zannediyorlar aslında. * Fragmanda motosikletli bir sahne var. Normalde motosiklet kullanıyor musun?Emirhan Çakal: Kullanıyorum. Bütün ekstrem dolu her şeyi yapıyorum. * Çekimlerde zorlandığınız oldu mu?Emirhan Çakal: Oldu… Çünkü aralık ayında denize girmek birazcık değil bizi en çok geren şeydi. Bütün sahneleri yapıyorduk işte ıslanmalar, yağmurlar, kavgalar, dövüşler, havuza girmeler ama aralık ayında Karadeniz gibi bir denize gireceğimizi ve büyük dalgaların olduğunu bilmek birazcık ürkütüyordu bizi. * Hastalandınız mı?Emirhan Çakal: Biz dalgıç kıyafeti giydik. Aslında korktuğumuz kadar da bir olay yokmuş.Nilsu Berfin Aktaş: Evet ama biz ateş başında hastalandık. Suya girme yok, bir şey yok. Ateş önümüzde… O sahneyi çektikten sonraki gün hastalandık.Emirhan Çakal: Çok yağmur yağmıştı ama. * Film 14 Şubat Sevgililer Günü nde gösterime girdi. Aslında pek çok konuya değinen bir film ama genel anlamıyla iki gencin birbirine olan aşkını anlatıyor. Peki gerçek hayatta siz aşkı nasıl yorumlarsınız, size göre aşk nedir?Emirhan Çakal: Ben ne demek olduğunu bilmiyorum. * Yani aşk yok mu?Nilsu Berfin Aktaş: Var, var tabii. Bence sevgi daha değerli. Eee aşk toksik bir yere götürüyor seni… Aşk her zaman fedakârlık yaptırmıyor insana. Yaptırdıktan sonra da kinleniyor karşı tarafa. Yani ben öyle gördüm. Öyle yaşatıldı, yansıtıldı bana en azından. Karşı taraf senin için yaptığı fedakarlık büyük olsun, küçük olsun hemen karşılığını almak istiyor. * Yani senin için sevgi önemli…Nilsu Berfin Aktaş: O ellerinin terlemesi, karnının kelebekleşmesi, karıncalanma, heyecanlanmaman lâzım bence. Huzur bulmak lâzım, hayat zaten kaos, o heyecanı bu titremeyi her yerde yaşıyoruz. Onun yanına gittiğim zaman sakin, huzurlu ve güvende hissetmeliyim. Benim için aşk budur.Emirhan Çakal: Ben de tam tersini düşünüyorum. Ben aşkı tanımlamak istesem birini gördüğümde heyecanlanmam lâzım. Kalbimin ritmini arttırıyorsa, heyecanlanıyorsam o kişiyi gördüğümde ve hep onunla beraber zaman geçirmek istiyorsam, hep onu görmek istiyorsam, hep onunla mesajlaşmak istiyorsam benim için onu ifade ediyor. * Peki senin için aşk bir defa yaşanan bir şey mi?Emirhan Çakal: Ben öyle olduğunu düşünmüyorum. Birkaç defa yaşanabilir. Bence aşk şöyle bir senelik falan bir şey gibi geliyor bana. Aşkın ömrü son kullanma tarihi olan bir şeymiş gibi.Nilsu Berfin Aktaş: Yaşına göre bence. Atıyorum 19 lu, 17 li, 20 ye kadar farklı bir aşk yaşarsın daha toksik, daha yeni öğrendiğin, daha böyle Ömrümün sonuna kadar onunla geçireceğim dediğin bir aşk… Bir 25 yaşlarına geldiği zaman kazık yemeğe alıştığın bir sevgi… Bu da tamam. Her şey çok güzel ama sonunda güzel olmayabilir. Hayatımdan gidebilir i kabullenmek. Sonrasında bilmiyorum. Daha gelmedim oralara. * Bir erkekte ya da bir kadında neye dikkat edersiniz? Sizi ne etkiler?Nilsu Berfin Aktaş: Öz güvenli olması. Ben onunla her ortama girdiğim zaman gözüm kapalı rahat etmeliyim. Orayı hemen endeksleyebilir kendine. Kimse kimseden üstün değildir ama başarımla mutlu oluyor olabilmesi beni çok mutlu eder. İşime saygı gösteriyor olması, bana saygı gösteriyor olması, saygı ve öz güvenli olması benim için gerçekten yeterli.Emirhan Çakal: Benim aksime benden daha farklı şey şeyler yapanlar ve bana daha fazla şey katabilecek insanlar beni etkiliyor. Hem zekâ hem de konuşma olarak. Bir kadınla bir konuşmayı 3 dakikada kesmek yerine 3 saate kadar devam ettirebiliyorsam o beni etkiliyor. * Kariyerlerinize dair hayallerinizden bahsedebilir misiniz? Klişe olacak biraz ama 10 sene sonra kendinizi nasıl görmek istersiniz?Emirhan Çakal: Ben Mars a gitmek istiyorum. Mars vlog yapacağım yani. (Gülüyor)Nilsu Berfin Aktaş: Gidersen beni de götürsene. *Bence hepimizi götürmen gerekiyor öyle bir şey olursa.Emirhan Çakal: İnşallah götürebilirim de. Mars vlog yani benim.Nilsu Berfin Aktaş: Tuhaf bir sektör… Aslında bugün varız yarın bir ihtimal… Sürekli çıkmanın da zor, çıktığın yerde kalmanın da zor olduğu bir sektör. Önümü bu açıdan göremiyorum ama kendime olan güvenimi söyleyecek olursam daha global işler yapmak isterim. Yani inşallah ama bunun için de yeterli değilim bence. Daha da geliştirmek istiyorum. Eğitimler ve farklı bakış açılarıyla beraber 10 yıl sonra tam anlamıyla gerçekten iyi bir oyuncu olup, geriye dönüp baktığım zaman 10 yıl içerisinde Ah ne kadar çok şey başarmışım dediğim seviyeye ulaşmak istiyorum. * Peki sektörde rol – model aldığın bir oyuncu var mı?Nilsu Berfin Aktaş: Saygınlığı olan oyuncu. İsim veremem ama çok var. Bir kişinin her yerini sevemezsin ya ben de herkesten farklı bir şey alıyorum. Kesem vardır, herkesten farklı bir özellik alır atarım oraya ki lâzım olur sonra karakterler için diye… Her karaktere girebilen oyuncular çok güzelken çok böyle absürt bir karakteri oynayabilen oyuncular benim için rol – modeldir. * Kadro çok iyi gerçekten; Diren Polatoğulları, Gonca Vuslateri, Emre Kınay, Burcu Kara, Tuba Ünsal, Teoman… bu isimlerle çalışmak nasıldı?Emirhan Çakal: Oyuncu kadrosu Polat Yağcı nın seçtiği isimlerden oluşuyor. Bizi bu usta isimlerle yan yana getirmesi de kolay olmadı diye düşünüyorum açıkçası. Çünkü benim ilk oyunculuk deneyimimde bana hep şey söylüyordu, Bak hani insanlarla konuşuyoruz fakat sen burada başrol oynuyorsun ve bütün neredeyse oynayacak insanlar usta oyuncular, profesyonel oyuncular diye… Aslında profesyonel bir oyuncuya daha önce oyunculuk yapmamış birini başrol olarak göstermek zordur. * Normalde tam tersi olur…Emirhan Çakal: Aynen, tam tersi olur ve bu biraz şey oluyor, Nasıl olacak ya bu iş, yapabilir mi o çocuk, kim ki acaba? diyerek ona getirtiliyor. Orada da Polat ağabey sağ olsun benim için İşte bak yapacak diyerek destek oldu. yönetmenimiz Mustafa Kotan hocamız sağ olsun; O bu çocuk yapar, eder, güvenin diyerek oyuncularımıza tanıtıp o güveni sağladı. * Peki böyle bir kadroyla çalışmak seni geliştirdi mi?Nilsu Berfin Aktaş: Tabii ki geliştirdi. Hepsi çok sevdiğim oyuncular var. Aralarında daha önce tanıdığım arkadaşlarım da var. Çok gurur verici. Emre ağabey (Emre Kınay) ile bir sahne çektik. Hüngür hüngür ağladık oynarken. Emre ağabeyin çok enteresan bir oyunculuk metodu var. Şey demiyor Bence şurada şunu dersen, böyle kolunu buraya koysan demiyor, bir tane ana metin bir şey söylüyor ve onu sen alıyorsun, kendi hayal gücünle değiştiriyorsun. Ben bu sette bunu öğrendim; mekanik bir oyunculuk değil, daha duyguya inen bir şey var. Tuba Ünsal, bana Sen benim küçüklüğümüsün dedi çok sevindim. Teoman la görüşemedik, tanışamadım. * Teoman ile sizin sahneniz denk gelmedi mi?Nilsu Berfin Aktaş: Gelmedi yoktu… Yani o bar sahibi Levent i oynadı. Daha çok Emirhan ile sahnesi vardı. Emirhan ı o konuda çok kıskanıyorum. Çok güzel ya çok gurur verici ve tabii ister istemez insanlarda ön yargı olsa da bilmiyorum iç yüzünü ama Emirhan ın o ön yargıyı çok çabuk ilk oynadığı dakikadan itibaren kırdığını biliyorum. * Son olarak Aşk Sadece Bir An filmi için izleyiciye ne söylemek istersiniz?Nilsu Berfin Aktaş: Biz de geleceğiz.Emirhan Çakal: Yanınıza mendil, selpak, peçete artık ne alıyorsanız alın. Oyunculu gösterimlerimiz olacak. Belki bir gün sinemada bizi izlerken arkanıza bir bakarsınız biz oradayız.

Source: Habertürk


Kobe Bryant”ın kızı âşık oldu

Helikopter kazasında hayatını kaybeden NBA in efsanevi ismi Kobe Bryant ın kızı Natalia Bryant, artık çocuk değil. 22 yaşında genç bir kadın olan Natali Bryant, Sevgililer Günü nde erkek arkadaşıyla görüntülendi. Kobe Bryant ile Vanessa Bryant çiftinin dört çocuğundan en büyüğü olan Natalia Bryant, Beverly Hills ye popüler bir İtalyan restoranından erkek arkadaşıyla çıkarken fotoğraflandı. Keyifli bir sohbet içinde oldukları görülen çift, zaman zaman kahkaha atarken ve birbirleriyle temas ederken objektiflere yansıdı. Natalia Bryant, babası Kobe Bryant ve kız kardeşi Gianna Bryant ı helikopter kazasında kaybettiğinde 17 yaşındaydı. L.A. Lakers takımı yıldızı olan Kobe Bryant, 26 Ocak 2020 de hayata veda ettiğinde 41 yaşındaydı, kızı Gianna ise henüz 13 yaşındaydı. 1999 da bir müzik klibinin çekimi sırasında tanışan Kobe Bryant ile Vanessa Bryant 2001 de evlenmiş ve dört kızları olmuştu.

Source: Habertürk


Burcu Kıratlı iddialı konuştu: Denenmişi denemem

Oyuncu, Sevgililer Günü’ne yalnız girdiğini belirtti. Kıratlı, eski eşi Sinan Akçıl ile üçüncü kez evleneceği yönündeki iddiaları yalanladı:“Barıştığımız yetmiyor, bir de evleniyoruz yani. Öyle bir şey mümkün değil.” Oyuncu, “Sinan Bey, ‘3 aydır görüşüyoruz. Yeni şarkı yaptığımda ilk Burcu’ya dinletirim’ dedi. İlişkinin yeniden başlar mı?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Artık kavgalı değiliz. Sanırım ikimizin hayatında kimse olmadığı için böyle şeyler söyleniyor. Bir daha denenmişi denemeye de gerek yok.”

Source: Hurriyet.com.tr


Sıla Türkoğlu ilk buluşma anısını anlattı: Ağzım kokuyordu

Üç sezondur reytinglerde zirvede yer alan Kızılcık Şerbeti dizisinde hayat verdiği “Doğa” karakteriyle büyük bir çıkış yapan ünlü oyuncu Sıla Türkoğlu, konuk olduğu programda ilk buluşma anısını anlattı. “OKAN YALABIK”A AŞIKTIM” Sıla Türkoğlu, İbrahim Selim”in YouTube programına konuk oldu. Kızılcık Şerbeti”nde Doğa karakterine hayat veren Türkoğlu, İbrahim Selim”in “Küçükken oyuncak bebeklerinden birine verdiğin en garip isim neydi?” sorusuna “Ömer. O zamanlar “Serseri” vardı biliyor musunuz? Okan Yalabık”a aşıktım, baya aşıktım ve orada ismi Ömer”di bende o yüzden Ömer koymuştum” diye yanıt verdi. İLK BULUŞMA ANISI GÜNDEM OLDU Uzun zamandır Ata Ayyıldız ile aşk yaşayan Sıla Türkoğlu, sevgilisi ile ilk buluşmasını şu sözlerle anlattı:”Ben bir detoks kampındaydım, 4 gün boyunca yemek yememişim. Bir gün sadece su ile besleniyorum. “AÇLIKTAN AĞZIM KOKUYOR” Ata arayıp ilk buluşmaya davet etti. Açlıktan ağzım kokuyor. O da bana “Benim de manikürüm yok” dedi. O zaman dedim ki “Tamam o zaman gel. Ne diyeyim şimdi benim ağzım kokuyor senin manikürün yok hadi ne oluyorsa oldu işte İkimizde de o gün tuhaf bir şey vardı. Buluşmaya asla giymeyeceği şeyleri giyip gelmiş. Transparan gömlek vardı üzerinde”Türkoğlu”nun sözleri sonrası hem seyirci hem de İbrahim Selim gülme krizine girdi.

Source: Haberler


İnsanları aldatmaya iten 3 özellik: Bu psikolojik ihtiyaçlar neden oluyor

Aldatma, ilişkilerde güveni zedeleyen ciddi bir sorun olarak öne çıkıyor. Yapılan araştırmalar, bazı bireylerin aldatmaya yönelmesinin altında yatan üç ana psikolojik özellik olduğunu gösteriyor.

Düşük öz saygı, duygusal yakınlıktan kaçınma korkusu ve narsistik eğilimler, sadakatsizliğe zemin hazırlayan en yaygın faktörler arasında yer alıyor. Bu davranışlar, yalnızca ilişkileri değil, kişisel gelişimi de olumsuz etkileyebilir.

Narsistik eğilimlere sahipse aldatır

Narsisistik eğilimlere sahip bireyler, sürekli hayranlık ve onay arayışında olup, partnerlerinden yeterli ilgiyi görmediklerini hissettiklerinde egolarını tatmin etmek için başka yerlerde ilgi arayabilirler.

Sex & Marital Therapy Dergisi”nde yayınlanan bir araştırmaya göre, “cinsel narsisizm” gösteren kişiler, geleneksel cinsiyet rollerini tercih eder, düşük öz saygı ile mücadele eder ve cinselliğe karşı benmerkezci tutumlar sergiler. Bu bireyler, cinsel fetihler yoluyla onay ararken, cinsel performanslarına yönelik eleştirileri yönetmekte zorlanır ve partnerlerini manipüle edebilir veya sömürebilirler.

Kendilerini daha iyi hissetmek için aldatırlar

Bazı bireyler, düşük öz saygı ve güvensizlik nedeniyle aldatmaya başvurur, dışarıdan onay arayarak veya arzu edilir hissetmeye çalışarak kendilerini daha iyi hissetmeyi amaçlar. Ancak, sadakatsizlik yoluyla öz değerlerini artırmaya çalışırken, genellikle başkalarına ve kendilerine zarar verirler.

Savunmasızlıktan ve duygusal yakınlıktan korktukları için aldatırlar

Bazı bireyler, partnerleriyle duygusal yakınlık kurmakta zorluk çeker ve bu, aldatma yoluyla duygusal savunmasızlıktan kaçınmalarına neden olabilir.

Kaygı ve reddedilme korkuları, bu kişileri birincil ilişkilerinin dışındaki başkalarından onay aramaya yönlendirirken, duygusal yatırım gerektirmeyen geçici bağlantılar kurmalarına sebep olabilir. Bu davranışlar, sağlıklı bir ilişki için gereken derin duygusal çalışmadan kaçarken, kısa vadeli bir kontrol hissi yaratabilir, ancak nihayetinde anlamlı ve sürdürülebilir ilişkiler kurma yeteneklerini engeller. Bu karmaşık psikolojik faktörleri anlamak, daha sağlıklı ilişkiler geliştirmede önemli bir adım olabilir.

Source: Haber Merkezi


Şans gezegeni Jüpiter bu 4 burca bolluk bereket getirecek…

Astrolog Evan Nathaniel Grimm”e göre, İkizler, Başak, Yay ve Balık burçları, bu dönemde Jüpiter”in olumlu etkilerinden faydalanarak büyük avantaj kazanacak.

İkizler takımyıldızındaki Jüpiter, bu burca olağanüstü bir iyimserlik kazandırıyor. Hayallerinizi gerçekleştirmek için tam zamanı. Grimm, 2025″in İkizler için umut verici bir yıl olacağına ve başarıya ulaşacaklarına inanıyor, ayrıca özgüvenlerinin de bu süreçte önemli bir rol oynayacağını belirtiyor.

İşyerindeki çabalarınız, aradığınız başarıyı getirecek. Kariyerinizde ilerleme kaydedebilir ve itibarınızı artırabilirsiniz. Başak burcu, daha önce fark etmediği yeni fırsatlarla karşılaşacak. Emeklerinizin karşılığını alırken, kendi yeteneklerinize olan güveniniz ve olumlu yaklaşımınız sayesinde mesleki anlamda büyük bir atılım yapmanız mümkün olacak.

Yay burcu, bu dönemde kişilerarası ilişkilerde şanslı olacak. Yeni birisiyle tanışabilir veya mevcut ilişkinizi daha da derinleştirebilirsiniz. Düşünce tarzınızı ve içsel enerjinizi değiştirmeniz bu süreçte size büyük fayda sağlayacaktır. Olumlu bir tutum sergileyin, çünkü beklenmedik kazançlar sizi bekliyor. Ancak, olumsuz bir yaklaşım ilişkiyi olumsuz yönde etkileyebilir.

Jüpiter, Balık burcuna ev hayatında bolluk ve bereket getirecek. Ancak, bu dönem duygusal dengeyi sağlamak açısından zorlayıcı olabilir. Negatif düşünceler ve öfke, kaos yaratabilir. Bu nedenle, huzur ve uyumlu bir ortam oluşturmak için odaklanmak önemli olacak.

Source: Haber Merkezi