Nevşehir”deki tuhaf gelenek: Herkes ağlatmak için elinden geleni yapıyor
Nevşehir ve Kapadokya bölgesinde düğün öncesinde yapılan “Gelin Ağlatma” töreni, genç kızın baba evinden ayrılışını simgeleyen en önemli geleneklerden biri.
Tören sırasında, gelinin yakınları ve arkadaşları onun etrafında toplanarak özel türküler ve ağıtlar söylüyor.
Geleneksel olarak bu türkülere kayınvalide, anne, baba, kardeşler ve yakın arkadaşlar da eşlik ediyor. Amaç, gelinin baba evini, ailesini ve geçmişini hatırlayarak gözyaşı dökmesini sağlamak. Bu tören, bir yandan eski hayatına veda eden geline destek olurken, diğer yandan evliliğin getirdiği sorumlulukları hatırlatıyor.
TÜRKÜLER VE AĞITLAR BİR BİR SIRALANIYOR
Gelin ağlatma töreninde en çok söylenen türkülerden biri “Yüksek Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar” adlı halk türküsü. Bu türkü, gelinin ailesinden uzaklaşmasını ve yeni hayatına alışma sürecini anlatan en duygusal ezgilerden biri olarak kabul ediliyor.
Bazı köylerde ise, gelinin çocukluk anılarının anlatıldığı özel ağıtlar yakılıyor. Örneğin:
“Anam beni büyüttü, kınalar yaktı””Babam bana bir kese altın taktı””Şimdi gidiyorum, el kapısına”
Bu sözler, hem gelini hem de ailesini derinden etkileyerek töreni gözyaşlarıyla dolduruyor.
Gelin Kınası ve “Eğdirme” Geleneği
Törenin en önemli bölümlerinden biri de gelin kınası yakılmasıdır. Gelinin avuç içine yakılan kına, onun yeni ailesine ve eşine olan bağlılığını temsil eder. Ancak kına yakılırken gelin avuçlarını açmazsa, bu baba evine veda etmeye hazır olmadığını gösteren bir işaret olarak kabul edilir.
Bazı köylerde, gelinin saçına kırmızı bir tül örtülerek “eğdirme” ritüeli yapılır. Bu, gelinin annesi tarafından son kez saçının okşanması anlamına gelir. “Eğdirme” sırasında anne, kızının alnından öper ve dualar ederek onu yeni hayatına uğurlar.
Gelin Ağlatma Geleneği Günümüzde de Yaşatılıyor!
Modern düğünlerde bile bu gelenek farklı şekillerde yaşatılmaya devam ediyor. Günümüzde, bazı gelinler sosyal medyada bu anları paylaşarak, duygusal veda törenini takipçileriyle buluşturuyor.
Source: Sonuç Sürmeli
Annesinin kabullenmediği kuzuyu esnaf evde besliyor
Gazi Caddesi”ndeki tezgahında annesi ile yörede yetişen ürünleri satarak geçimini sağlayan Doğan Öz, AA muhabirine, arkadaşının koyununun ikiz kuzu dünyaya getirdiğini ancak birini kabullenmediğini söyledi.
Annesinin önerisi üzerine kuzuyu arkadaşından alıp sahiplenmeye karar verdiğini belirten Öz, yaklaşık bir aydır evinde baktığı kuzuya “Hikmet” ismini verdiğini ifade etti.
Evde baktığı köpeğini ise kuzu dolayısıyla köye götürdüğünü dile getiren Öz, şöyle devam etti:
“İkiz doğurduğu için annesi kuzuyu terk etmiş. Bakımını üstlenmek için arkadaşımdan istedim ve bana verdi. Ben de evimde bakmaya başladım. Akşamları evde kalıyor. Gün içinde de benimle gezmeye çıkıyor. Bir kuzuyu sahiplenmek çok güzel bir duydu. Evimde köpeğim de vardı. Onu da alalı iki ay oldu ama köye bırakmak zorunda kaldım. Kuzuma evimde bakıyorum.”
“Canımın bir yarısı, aynen evlat gibi”
Doğan Öz, kuzusunun kendisi için çok önemli olduğunu dile getirerek, “Canımın bir yarısı, aynen evlat gibi. Beni her gördüğü yerde takip ediyor. Beni göremediğinde melemeye, aramaya başlıyor. Onu çok seviyorum, güzel bir duygu.” dedi.
Kuzuya çocuklar olmak üzere herkesin ilgi gösterdiğini anlatan Öz, şunları kaydetti:
“Caddelerde, çocuk parklarında, sokaklarda benimle beraber. Nereye gitsem benimle beraber geliyor. Özellikle çocuklar büyük ilgi gösteriyor. Biz çocukluğumuzda kuzuları görebiliyorduk. Şimdiki çocukların görme imkanı biraz zayıf. Dolayısıyla görenler kuzumu seviyor, ilgi gösteriyor.”
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source: