Canım hocam Oya Başak
Çünkü hayatın ta kendisiydi. Çılgındı, enerji topuydu. Zekiydi, bilgi deposuydu.Ve bir o kadar da asildi.Yaşam pınarımızdı, hocamızdı, idolümüzdü. Ah ama hem de ne ah! Oya Başak gitti. Prof. Dr. Oya Başak, Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu olan herkes gibi benim de mezun olduktan sonra görüşmeye devam ettiğim, yol göstericiliğine hep ihtiyaç duyduğum ve yolundan ayrılmadığım canım hocam. Bizlere sadece kendi dersini değil, bölümü sevdiren bölüm başkanımız.Tatlı dilliydi, o yaştaki gençler için sıkıcı olabilecek tüm İngiliz edebiyatı külliyatını öyle bir anlatırdı ki, hepimiz büyük keyifle ve ağzımız açık dinlerdik. Öyle neşeli, öyle hoş sohbetti ki, o anlatsın saatlerce dinleyelim isterdik. Enerjisi hiç düşmezdi, derslerde sınıfı dört döner, kahkahasıyla modumuzu yükseltirdi. İstanbul Film Festivali zamanı geldiğinde, tüm sınıfı takar arkasına Beyoğlu’na götürür, en baba filmleri birlikte izlememizi sağlardı. Mithat Alam Film Merkezi’yle tanışma ve sinemayı da sevme sebebimdir kendisi. Sağlam bir Atatürkçüydü, Cumhuriyet’in bekçilerindendi. İyi ki vardı, ondan daha çok olmalıydı. Oya Başak’ın öğrencisi olmanın ayrıcalığını hep hissedeceğim, gururunu ömür boyu taşıyacağım. Düşüncelerimde, hareketlerimde, seçimlerimde olmaya devam edecek.Louvre alarm veriyorYıllar sonra tekrar Paris’teydim. Olmazsa olmazım, ritüelim, bir günümü Louvre için ayırdım yine. Mona Lisa ile bu kaçıncı göz göze gelişim hatırlamıyorum bile. Koskoca müzede hâlâ en çok rağbet gören oda Mona Lisa’nınki. Ne tuhaf öyle değil mi!İnsanlar sıra olmuşlar, Mona Lise selfie’si çekmek için bekliyorlar. Louvre’un eskidiği, tadilat için beklediği haberlerini yerinde görünce daha da iyi anladım. Acil bir restorasyon şart.Akan tavanlar, içerideki ani ısı değişiklikleri paha biçilmez sanat eserleri için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Yıllık 4 milyon ziyaretçi kapasitesi olan Louvre’a bilet alan kişi sayısının geçtiğimiz yıllarda 10 milyonu geçtiği söyleniyor. Alarm veren bir başka konu da bu zaten.İçerisi gerçekten korkunç kalabalıktı. Bu kalabalığa oturacak, dinlenecek, bir şeyler atıştıracak yerler de yetersiz kalıyor.Tadilat için gereken paranın 500 milyon Euro olduğunu da yeri gelmişken yazayım. Mona Lisa’nın ayrı bir bölüme alınacağı da söylentiler arasında.1793 yılında müze olana kadar Fransız krallarının sarayı olarak kullanılan yapının tadilatı ne zaman başlar bilmiyorum. Ama sanırım benim bir sonraki Louvre günümde bir şeyler değişmiş olur.
Source: Ömür Gedi̇k