Netanyahu, Trump”ın daveti üzerine Washington”da
İsrail in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Danny Danon, Netanyahu yu diğer yetkililerle birlikte Maryland deki Andrews Hava Kuvvetleri Üssü nde karşıladığı görüntüyü paylaştı. Danon, Başkan Trump la görüşmek için Washington a gelen Başbakan Netanyahu yu karşılamaktan heyecan duydum. Bu, iki ülke arasındaki derin ittifakı derinleştirecek ve işbirliğimizi artıracak önemli bir görüşme. ifadelerini kullandı. Netanyahu nun ABD Başkanı Donald Trump ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff la bir araya gelmesi, salı günü ise Beyaz Saray da Trump la görüşmesi öngörülüyor. AA nın haberine göre; Netanyahu ve Trump ın gündeminde, Gazze, esirler ve İran ın yer alması bekleniyor. Washington a hareket etmeden önce Netanyahu, Hamas ve Hizbullah a karşı saldırılarıyla Orta Doğu nun çehresini değiştirdiğini öne sürerek, bu kararlarla haritayı yeniden çizdiklerini savunmuştu. Netanyahu, Ancak Başkan Trump ile yakın çalışarak haritayı daha da iyi bir şekilde yeniden çizebileceğimize inanıyorum. ifadesini kullanmıştı. *Haberin fotoğrafı DHA tarafından servis edilmiştir.
Source: Habertürk
Hamas’tan direniş çağrısı
Siyonist İsrail rejiminin 15 ay soykırım yaptığı Gazze Şeridi”nde ateşkes ilan edilmesinin ardından saldırılarını artırdığı İşgal altındaki Batı Şeria”da gerilim tırmanıyor. Barbar İsrail güçleri bir yandan baskınlar düzenleyerek Filistinlileri göçe zorlarken diğer yandan düzenlediği saldırılarda sivilleri katlediyor. Batı Şeria”yı bombalayan İsrail”in, Filistin halkına yönelik saldırılarını artırarak sürdürdüğünü kaydeden Hamas, ulusal çabaların birleştirilmesi çağrısında bulundu. “Batı Şeria”daki vahşi saldırganlığın püskürtülmesi için daha fazla birlik ve kaynaşma” çağrısı yapılan açıklamada, “seferberliğin sürdürülmesi, işgal güçlerine ve yerleşimcilere karşı direniş eylemlerinin yoğunlaştırılması” istendi. HALKIN İRADESİNİ KIRAMAYACAK Açıklamada, “Batı Şeria”da direniş durmayacak. İşgal güçlerinin, Batı Şeria”da ilhak ve tehcir girişimleri başarısızlıkla sonuçlanacak. İsrail”in, Cenin ve Tulkerem kentlerine yönelik yoğun saldırıları, devam eden baskınları ve işlediği suikastlar Filistin halkının iradesini kıramayacak” ifadesine yer verildi. İsrail”in, Cenin kenti ve Cenin Mülteci Kampı”na yönelik saldırılarında 12 günde yaşamını yitirenlerin sayısı 24″e yükseldi. İSRAİL BİZİ YENEMEYECEK Hamas ile Tel Aviv yönetimi arasında 19 Ocak”ta yürürlüğe giren ateşkes anlaşması kapsamında serbest kalan Filistinliler, özgür kalmalarında Gazze Şeridi ve Batı Şeria”daki direniş gruplarının rolüne vurgu yaptı. Şadi Karan “Binlerce mahkum en kötü koşulları yaşıyor. Onların kurtarılması için harekete geçilmesi gerekiyor” derken Ali Hasan Bergusi ise “İşgale rağmen bizi özgürlüğümüze kavuşturan direnişe selam olsun. Bu işgal ortadan kalkacak, hapishaneler bizi yenemeyecek” ifadelerini kullandı.
Source: Sabah
Filistinlileri Tevrat”tan alıntı yaparak tehdit etti
İsrail”in istifa eden Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi”den 6 Mart”ta koltuğu devralacak yeni Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Tevrat”tan bir metne atıf yaparak Filistinlileri tehdit etti.İsrail Kanal 12 televizyonunun haberine göre Zamir, Tel Aviv”de İsrail Savunma Bakanlığının düzenlediği konferansta, 2025″in savaş dolu bir yıl olacağını ve Filistinlilere karşı savaşa devam edeceklerini söyledi.Zamir, Tevrat”ın Levililer kitabında geçen “Düşmanlarımı kovalayıp yok ettim; onları tüketmeden geri dönmedim.” ifadeleriyle Filistinlileri tehdit etti.Savaşın henüz bitmediğini öne süren Zamir, “Önümüzde hala zorluklar var.” dedi.Daha önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi”ne yönelik saldırılar sırasında Tevrat”a sıkça atıflar yapmıştı.İsrail”de Genelkurmay Başkanı Halevi, 7 Ekim”deki “feci başarısızlığın sorumluluğunu” üstlendiğini duyurarak istifa etmişti.Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz”ın 6 Mart itibarıyla Halevi”den boşalacak koltuğa Zamir”i atama kararı aldığı bildirilmişti.06:00 İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria”nın kuzeyine düzenlediği baskınlarda son 24 saatte aralarında eski tutukluların da bulunduğu 20 Filistinliyi gözaltına aldı.04:04 İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump”ın daveti üzerine Washington”a geldi.03:00 Hamas, serbest bırakılan Filistinli esirlerin ifadelerinin, bu kişilerin serbest bırakılmadan önceki günlerde ve hatta son anlarına kadar kötü muameleye ve işkenceye maruz kaldığını ortaya koyduğunu belirtti.01:53 İsrail”in istifa eden Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi”den 6 Mart”ta koltuğu devralacak yeni Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Tevrat”tan bir metne atıf yaparak Filistinlileri tehdit etti. İsrail Kanal 12 televizyonunun haberine göre Zamir, Tel Aviv”de İsrail Savunma Bakanlığının düzenlediği konferansta, 2025″in savaş dolu bir yıl olacağını ve Filistinlilere karşı savaşa devam edeceklerini söyledi. Zamir, Tevrat”ın Levililer kitabında geçen “Düşmanlarımı kovalayıp yok ettim; onları tüketmeden geri dönmedim.” ifadeleriyle Filistinlileri tehdit etti.00:01 Brezilya”nın Sao Paulo kentinde yüzlerce kişinin katılımıyla Gazze”ye destek protestosu düzenlendi.Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşması 19 Ocak Pazar günü TSİ 12.15″te yürürlüğe girmişti.Anlaşma kapsamında 27 Ocak Pazartesi günü, Netzarim Koridoru Gazze Şeridi”ndeki Filistinlilerin güneyden kuzeye geçişine açılmıştı.Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı, İsrail ordusunun 8 ay süren işgalinin ardından 1 Şubat”ta hasta ve yaralıların tahliyesi için açılmıştı.Esir takasının ilk dört turunda, İsrail hapishanelerindeki 583 Filistinli esir ile Gazze”deki 13 İsrailli ve 5 Taylandlı esir serbest bırakılmıştı.Üç aşamadan oluşacak ateşkes anlaşmasına göre, 42 günlük birinci aşamada 1900″ün üzerinde Filistinli esir ve 33 İsrailli esirin serbest bırakılması bekleniyor.
Source: Www.star.com.tr
İsrail Başbakanı Netanyahu, ABD Başkanı Trump”ın daveti üzerine Washington”a geldi
İsrail”in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Danny Danon, Netanyahu”yu diğer yetkililerle birlikte Maryland”deki Andrews Hava Kuvvetleri Üssü”nde karşıladığı görüntüyü paylaştı.
Danon, “Başkan Trump”la görüşmek için Washington”a gelen Başbakan Netanyahu”yu karşılamaktan heyecan duydum. Bu, iki ülke arasındaki derin ittifakı derinleştirecek ve işbirliğimizi artıracak önemli bir görüşme.” ifadelerini kullandı.
Netanyahu”nun yarın ABD Başkanı Donald Trump”ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff”la bir araya gelmesi, salı günü ise Beyaz Saray”da Trump”la görüşmesi öngörülüyor.
Netanyahu ve Trump”ın gündeminde, Gazze, esirler ve İran”ın yer alması bekleniyor.
Washington”a hareket etmeden önce Netanyahu, Hamas ve Hizbullah”a karşı saldırılarıyla Orta Doğu”nun çehresini değiştirdiğini öne sürerek, bu kararlarla haritayı yeniden çizdiklerini savunmuştu.
Netanyahu, “Ancak Başkan Trump ile yakın çalışarak haritayı daha da iyi bir şekilde yeniden çizebileceğimize inanıyorum.” ifadesini kullanmıştı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Trump: Panama Kanalı”nı ya geri alacağız ya da çok güçlü bir şey olacak
Trump, Andrews Ortak Üssü”nde gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Panama Devlet Başkanı Mulino: Panama Kanalı”nın egemenliği tartışmaya kapalı
Şu anda ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio”nun Panama”da bulunduğunu belirten Trump, Panama Kanalı”nın Çin”e verilmediğini ancak Çin tarafından kontrol edildiğini iddia etti.
Trump, “Anlaşmayı ihlal ettiler. Panama Kanalı”nı ya geri alacağız ya da çok güçlü bir şey olacak.” diye konuştu.
ABD Başkanı Trump, göreve başladıktan sonraki ilk konuşmasında, daha önce gündeme getirdiği “Panama Kanalı”nı geri alma” konusuna da değinerek, “Çin, Panama Kanalı”nı işletiyor. Biz onu Çin”e değil, Panama”ya vermiştik ve geri alıyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.
Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino ise 20 Ocak”ta X”te yayımladığı açıklamada, Trump”ın sözlerine “Panama Kanalı, Panama”nındır ve öyle kalacak.” ifadeleriyle tepki göstermişti.
Her ne kadar Trump”ın “Çin, Panama Kanalı”nı işletiyor” iddiasının somut bir temeli olmasa da Çin”in, Panama”da büyük çaplı yatırımları olduğu ve ülkenin, Tayvan ile diplomatik ilişkileri kestiği biliniyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Panama Devlet Başkanı Mulino: Panama Kanalı”nın egemenliği tartışmaya kapalı
Ulusal basında yer alan habere göre Mulino, başkent Panama City”de bir araya geldiği Rubio”ya, kanalın Panama tarafından işletilmeye devam edeceğini ve bu konuda herhangi bir müzakerenin söz konusu olmadığını belirtti.
Trump: Panama Kanalı”nı ya geri alacağız ya da çok güçlü bir şey olacak
“Panama Kanalı”nın egemenliği tartışmaya kapalı.” ifadesini kullanan Mulino, Panama”nın 2017″de Çin ile imzaladığı İpek Yolu Girişimi kapsamındaki mutabakat anlaşmasını yenilemeyeceğini de Rubio”ya iletti.
Rubio ile görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında konuşan Mulino, Venezuela, Kolombiya ve Ekvador”dan gelen göçmenlerin dönüş işlemlerinin Darien eyaletine bağlı Meteti kasabasında çözülmesi için ABD”ye teklif sunduğunu açıkladı.
Masrafların tamamen ABD tarafından karşılanması gerektiğini vurgulayan Mulino, “Sanırım böyle olacak. Panama”yı bir geçiş noktası olarak kullanacağız ve oradan transferler gerçekleştirilecek. Dürüst olmak gerekirse bu bizim için gayet uygun bir çözüm. ABD tüm masrafları karşılayarak süreci sorunsuz şekilde yönetebilir. Panama bu işe 1 dolar bile yatırmayacak.” ifadelerini kullandı.
Görüşmede göç ve güvenlik konuları ele alındı
Mulino ile Rubio”nun görüşmesinde, düzensiz göçle mücadele, uyuşturucu kaçakçılığı ve Panama Kanalı”na yönelik ABD”nin taleplerinin ele alındığı bildirildi.
Göçmen krizine dair bir öneride bulunan Mulino, ABD”nin Panama”yı, farklı ülkelerden gelen düzensiz göçmenleri sınır dışı etme sürecinde bir merkez olarak kullanmasını öngören göçmenlik anlaşmasının uzatılmasını teklif etti.
Panama makamlarına göre, 2024 yılında yaklaşık 300 bin düzensiz göçmen Darien Boşluğu”nu kullanarak ABD”ye ulaştı.
ABD Başkanı Donald Trump, en son yaptığı konuşmada, “Panama Kanalı”nı ya geri alacağız ya da çok güçlü bir şey olacak.” demişti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Kabine bugün toplanıyor! Masada 4 kritik başlık var
Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün Cumhurbaşkanlığı Kabinesi”ni Beştepe Külliyesi”nde toplayacak. Ana gündem maddesini Bolu Kartalkaya”da 78 vatandaşımızın hayatını kaybettiği yangın oluşturacak. ATEŞKES DE MASAYA YATIRILACAK Bölgesel gelişmelerin ve terörle mücadele operasyonlarının da konuşulacağı kabinede Hamas ile İsrail”in anlaştığı ateşkes de ele alınacak. Toplantıda, 6 Şubat depremlerinin ikinci yılı yaklaşırken bölgede atılan son adımlar ele alınacak. SON TERÖR OPERASYONLARI DEĞERLENDİRİLECEK “Terörsüz Türkiye” hedefinde atılan adımlar, Bolu”daki otel yangını, Suriye”nin yeni yönetimiyle iş birliğinin artırılması ve Gazze de ele alınacak başlıklar arasında olacak. Terörle mücadele ve Suriye ile ilişkiler Kabine”de görüşülecek başlıklar arasında Suriye ve Irak”ın kuzeyindeki son terör operasyonları yer alacak.Yeni Şam yönetimi ile PKK/YPG”nin Suriye”den arındırılması ile bölgenin yeniden inşası konusunda atılacak adımlar değerlendirilecek. Kabine”nin bir diğer gündem başlığının Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes olması bekleniyor. GAZZE”YE YAPILACAK YARDIMLAR KABİNE GÜNDEMİNDE Ateşkesin sürdürülebilmesi için Türkiye”nin vereceği destek de kabinede ele alınacak konular arasında. Gazze”ye yapılacak yardımlar da yine Kabine”nin gündeminde yer alacak. Öte yandan enflasyon ile mücadeledeki gelişmeler ve fiyat istikrarının sağlanmasına yönelik adımlar da değerlendirilecek.
Source: Erdem Aksoy
Selahaddin E. Çakırgil yazdı: Evet, “şehit”ler kazana-kazana ilerleyeceğiz!
İslamî Mukavemet Hareketi” HAMAS”ın, Gazze cephesindeki komutanı Muhammed ed-Dayf ve beraberindeki 6 komutanın daha, (inşallah) “şehit” oldukları haberi geldi.Elbette okuyucular biliyorlar, ama genç nesiller açısından, bazı İslâmî ıstılahların kelime mânası ötesindeki boyutuna değinmekte fayda var.”Şehit”, kelime mânası itibarıyla, bir konudaki “en mükemmel şahit” demek olup, İslam”ın kesin doğruluğuna olan inanç yolunda dünya hayatını feda eden müminler için kullanılan bir ıstılahtır.*Kıyamet”te, Hz. Peygamber (SAV)”in en yakınında haşr olacaklarından dolayı “şehit”lere imreniriz elbette… Ama bir o kadar da üzülürüz. Bu, zahiren bir çelişki gibi gelebilir.Ancak bu üzüntü, kendilerine imrendiğimiz bu “şehit”lerin dünya hayatındayken yaptıkları hizmetlerden mahrum kalacağımız içindir. Ama konuya bir hizmet kaybı açısından değil, “şehit” kazanmak açısından baktığımızda, görürüz ki, “şehitlik” bir kayıp değil, bir kazançtır. İşte bunun için “şehit verdik”ten çok daha etkili ve gerçekçi olan, “şehit kazandık” ibaresidir.Müslüman coğrafyalarının hemen her bir köşesinde, milyonlarca ziyaret olunan “mezar”lar mevcut olup, sorulduğunda, “Burada bir şehit yatar, burası mübarek bir makamdır.” cevabının alırız. Aslında o ziyaretlerde okunan dualarla, o “şehit”lerin temsil ettiği değerlere bağlılığımızı ve onlarla ahidleşmemizi yenilemiş oluyoruz.*Gazze bunun son bir halkası oldu… Kazandığımız on binlerce şehit ve diğer mazlumlarının “ahh”larıyla, emperyalistler ve onların Müslüman coğrafyalarına saldığı “fino”ları ise, daha bir ruhî perişanlık üzerindeler.*Buna rağmen, emperyalist medya organlarında yığınla aleyhte propagandalar yapıldığı ve “HAMAS”ın elindeki kadın esir veya rehinelerin çirkin davranışlara maruz kaldıkları” iddiası gündeme getiriliyor ve biz, “Bunlar asla olmamalıdır.” diyorduk ki, o günlerde Ebû Ubeyde”nin mesajı gelmiş ve bir sabah yeli gibi içimizi ferahlatmıştı.Çünkü Ebû Ubeyde, “Kardeşler, bizlerden Müslümanları utandıracak hiç bir yanlışın sâdır olmaması için azâmî dikkat gösterilmektedir.” diyordu.*Bu dikkati “esir ve rehine değişimi” sırasında da yaşadık.”Esir”, bir savaşta, düşman tarafın savaşçılarından canlı olarak ele geçirilip, hasma karşı pazarlık yapılmak üzere elde tutulan savaşçı unsurlar” demektir.”Rehine” ise, silahlı savaşın dışında olmasına rağmen, hasım tarafın savaş gücünü kırmak üzere, pazarlık konusu yapılmak için, ele geçirilen sivil kişiler” için kullanılır.Bu açıdan bakıldığında, Siyonist İsrail rejimi, fiilen her ne kadar bir “terör çetesi” ise de ve uluslararası hukuk kuralları da zorba güçlerin dayatması olsa da, “İsrail rejiminin silahlı savaşçıları”, hasımlarının eline düştüklerinde “esir asker” sayılırlar.Ama -Filistinlilerin bir devleti olmadığı için-, sokaktaki her sivil Filistinli, sadece protesto gösterisi yapmış olsalar bile Siyonist İsrail rejimi tarafından tutulup, zindanlara doldurulduklarında “esir” değil, “adi mahkum” muamelesi görürler. Nitekim kadın-erkek, hatta yaşlı ve çocuk demeden, on binlerce sivil ve silahsız insan, Siyonist İsrail zindanlarında on yıllar boyu çürütülüyor.*HAMAS”ın 7 Ekim 2023″deki o müthiş ve beklenmeyen ve de sadece İsrail rejimini değil, bütün dünyayı şaşkına çeviren başarılı “Tufan-ı Aksa” harekatından sonra, İsrail rejimi, Gazze”de (20 bini aşkın bir kısmı çocuklar olmak üzere) 70 bine yakın sivil insanı öldürdü, Gazze”yi yerle bir etti, ama bir netice alamadı ve sonunda HAMAS”la, “ateş-kes”i ve “rehine ve esir değişimi” yapmayı kabul etti.Şimdi, İsrail rejiminin zindanlarına çocuk yaşta bile girip, 50-60 yaşında çıkan ve deri-kemik kalmış on binlerce mazlum Filistinli Müslümanlardan binlercesi, son 2-3 haftadır, peyderpey “takas” ediliyorlar.*İsrail rejiminin HAMAS elindeki “rehine” veya “esir”leri ise, 15 aydır süren ve Gazze”de taş taş üstünde bırakmayan o ağır bombardımanlarından hiç etkilenmemiş gibi gözüken en sağlıklı ve bakımlı şekilde “takas” olundular.*Evet, bu ikisi arasındaki farktan bizim nasibimize düşen, bir Müslüman olarak iftihar payıdır.Evet, “şehit”lerimiz yolumuzu aydınlatıyor.*VE DAHA ÇETİN DAYATMALARA HAZIR OLMAK VAKTİVe amma… Emperyal güç odakları da boş durmuyorlar elbette… Nitekim Siyonist terör devletinin başındaki “zamane Neron”u” Netenyahu, dün, ABD Başkanı Trump ile görüşmek üzere, Washington”a giderken yaptığı açıklamada, “Savaşta aldığımız kararlar şimdiden Orta Doğu”nun çehresini değiştirdi. Kararlarımız haritayı yeniden çizdi. Başkan Trump ile çalışarak haritayı daha da iyi bir şekilde şekillendirebileceğimize inanıyorum.” diyordu. Trump”ın, “Gazze halkını başka coğrafyalara sürmek” fikri işte bu entrika ve zorbalığın bir işaretiydi.*Evet, Osmanlı”nın, 1918″de, 1. Dünya Savaşı”ndaki ağır yenilgisinden sonra Müslüman toprakları üzerinde diledikleri gibi oyun kuran emperyalistler, bugün artık, o zamanki haritaların yetmediğini düşünüp, şimdi, yeni oyunlar hazırlıyorlar.Daha çetin entrikalara hazırlıklı olmanın zamanı…Âl-i İmrân Sûresi, 54. âyette buyrulduğu üzere, (meâlen) “Onlar bir tuzak hazırlıyorlar; Allah da bir tuzak hazırlıyor ve Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.
Source: Selahaddin E. Çakirgi̇l
Halime Kökce yazdı: Trump”ın Gazze planı
İsrail ve Hamas arasındaki ateşkesin ilk etabında bir taraftan esir takasları sürerken diğer tarafta Gazze halkı bombalarla harabeye çevrilmiş yurtlarına dönmeye başladı. Evlerinin enkazını bulmaya, çadırda da olsa, evlerinin tam orada yaşamaya kararlılar. Vatanları için ölmeye, vatanları için nöbet tutmaya adanmış bir hayatı yaşıyorlar. Kadınlar o hayata çocuk doğuruyor; büyüdüklerinde Filistin mücadelesini devam ettirecek askerler olacak o çocuklar. Zafer kolay olmayacak, zaman alacak ama gerçek şu ki kaybeden İsrail olacak.*****16 aydır devam eden İsrail”in havadan ve karadan yürüttüğü bombalama ve saldırılar neticesinde resmi rakamlara göre 50 binin üzerinde tahminlere göre ise 100 bine yakın Filistinli hayatını kaybetti. Gazze”nin hali ise ortada. Taş üstünde taş kalmamış.Ateşkesin mimarı olduğu bilinen ABD Başkanı Donald Trump”ın Gazze için ilginç fikirleri var. Gazze”yi imara açık bir arsa olarak görüyor, “Gazze mi, orada hiçbir şey kalmadı, yıkık bir yer, güzel şeyler yapılabilir orayla” diyor. Mısır, Ürdün gibi göbekten ABD”ye bağlı ülkeleri tehdit ederim, Gazze halkını kabul etmelerini sağlarım diye düşünüyor. Mısır ve Ürdün”ün Filistinlileri istemeyeceği muhakkak, ki bu Filistin halkı için de yanlış bir karar olur. Fakat ABD”nin yaptırımlarından ve ABD tarafından terbiye edilmekten çok korktukları da bir gerçek.ABD destekli Gazze planı, Gazze halkını zorla göç ettirmekse bunu başarmaları mümkün gözükmüyor. Bunun için yeniden soykırıma başlamaları gerekecek.Başlarından aşağı bombalar yağarken, hastaneler, okullar, kamp alanları, BM binalarına kadar her şey, her yer bombalanırken sınırlara dayanmayanlar, Gazze”yi terk etmeyenler, Trump”ın imar planlarına kanıp mı göç edecekler komşu coğrafyalara.*****Trump demek ki bu konuda yeterince bilgilendirilmemiş. Demek ki Trump, Filistin direnişi hakkında hiçbir şey bilmiyor.Trump”ın 2 milyona yakın Filistin halkını yerinden etme planının geçici süreliğine yapılan bir imar çalışması için olmayacağını herkes tahmin edebilir. İsrail”in her gün tonlarca bomba atarak başaramadığını Trump, hafriyat kaldıracağım bahanesiyle yapabileceğini sanıyorsa büyük yanılıyor.Esir takası sırasında gördük ki dünyanın izlediği en asimetrik savaşa rağmen, İsrail 16 ayın sonunda ne el-Kassam Tugaylarını yenebildi ne Hamas”a geri adım attırabildi ne de Gazze halkının direnişini kırabildi. Bilakis Filistin mücadelesi parladı, Hamas milli bir direniş hareketi olarak, el-Kassam Filistin halkının haklı direnişinin adı olarak büyüdü.*****İsrail öyle iğrenç şeyler yaptı ki “Nazi Siyonizm”ini” kendi alnına bir bayrak gibi çaktı. Artık İsrail geçmişte yaşadığı acıları bile hiçbir yerde anlatamayacak kadar itibar kaybetti. İmajını yerle bir etti.Günün sonunda 100 bine yakın Filistinli katledildi, Gazze yerle bir edildi, Batı Şeria”daki zulüm düzeni iyice sıkılaştı ama tüm bu katliam ve soykırımdan asla bir İsrail zaferi çıkmadı. Çıkamaz da.*****1948 Nekbe”de evleri, toprakları, hayvanları, ağaçları, hayatları çalınan ve göçe zorlanan 750 bin Filistinlinin ülkelerine dönmesi engellendi. 1950″de çıkartılan bir “hırsızlık meşrudur” kanunuyla zorla göç ettirdikleri insanların mallarına el koydular. Filistin topraklarında, Filistinlilerin evlerinde yaşamaya başladılar.Yerinden edilen Filistinliler bir daha evlerine dönemediler. Dünya düzeni hırsızı haklı gördü, görmese de adaleti tesis edemedi.Filistin halkı canlarını ortaya koymaktan başka bir güce sahip değil. O yüzden ölüyorlar; ölerek direniyorlar!Gazze”yi boşaltmak istiyorsa şayet, Trump”ın da yapması gereken, başlattığı ateşkesi sona erdirmek ve Filistin halkını öldürmeye devam etmek.İsrail”e nihai zafer kazandırmanın tek yolu var, Filistinlileri tükeninceye kadar öldürmek!
Source: Halime Kökce
Filiz Katman yazdı: Mütekabiliyet
Tarihin en aptalca ticaret savaşı başladı”Wall Street JournalDevletlerarası ilişkilerde maruz kalınan davranışa aynı şekilde karşılık verme prensibiKelime anlamı tam olarak bu olan kavramın vücut bulmuş halini dünya şu günlerde bir kez daha yaşıyor.Adına “ticaret savaşları” denen gümrük vergilerinin artırılması yoluyla “yerli ve milli” ürünlere destek vermek yanında karşı ülkeye “gününü göstermek” amacıyla daha çok yapılıyor bu günlerde.Zaten kavramı gündemimize sokan da ilk Amerika Birleşik Devletleri başkanlık dönemindeki hamleleriyle gündeme oturan Donald J. Trump idi.Aradan geçen yıllarda unutulan gelişmelerin benzerlerini tekrar hayata geçirmekte gecikmedi Amerika Birleşik Devletleri 47. Başkanı Donald J. Trump.Wall Street Journal yukarıdaki başlığı atmakta çok da haksız değil aslında.Donald J. Trump”ın iktidarı eline almadan savurduğu tehditlerin altının boş olmadığını bir anlamda ispat eder gibi resmen göreve başlar başlamaz Kanada ve Meksika”ya uyguladığı yüzde 25 vergi artışına cevaben Kanada da Amerika Birleşik Devletleri yapımı içkileri raflardan çekerken oynanan buz hokeyi maçı öncesi Amerika Birleşik Devletleri milli marşının ıslıklanmasına başka bir başlık atılamazdı zaten.Bitti mi, bitmedi.Kanada ABD”den ithal edilen 155 milyar dolarlık ürüne yüzde 25 oranında ek gümrük vergisi uygulama kararı almış.Donald J. Trump ise el artırıyor: “Kanada, %25″lik gümrük vergilerimize misilleme yaparsa, bunları iki katına çıkaracağız”Amerika Birleşik Devletleri”nin ham petrol ithal ettiği ülkeler tablosu olaya ışık katıyor.Kanada”nın ABD”ye ihracatı yaklaşık 330 milyar dolar iken ABD”nin Kanada”ya ihracatı yaklaşık 293 milyar dolar olduğu belirtiliyor.Trump, ABD ile büyük ticaret fazlası olan her ülkeyi hedef alıyor.Donald J. Trump, Çin”e ilave yüzde 10 gümrük vergisi de getirdi.Çin durur mu, Ticaret Bakanlığı yüreklere ateş düşüren o meşum açıklamayı yapmış: “Amerika”nın bize yönelik gümrük vergilerine karşılık olarak gerekli karşılığı vereceğiz.”Hep işin uluslararası sistem boyutuna etkileri ele alınıyor.Aslında işin bir de Amerika içine etkisi var.”335 milyon Amerikalının her birinin cebinden 1200 dolar daha fazla para çıkması” anlamına geliyor deniyor. Nebraska”da sendikalar, meslek örgütleri Trump”a tepkili olduğu belirtiliyor.Dimyat, pirinç, bulgur sözü ister istemez akla geliyor.
Source: Filiz Katman
Savunma Sanayii Başkanı Görgün: Savunma sanayisi ataşeleri sektörle ülkeler arasında köprü olacak
Görgün, basın mensuplarına yaptığı değerlendirmede, savunma sanayisinin geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 29″luk büyümeyle ülkede en çok gelişmenin ve ilerlemenin sağlandığı alan olduğunu bildirdi.
Sektördeki şirketlerin başarılı bir yıl geçirdiğini aktaran Görgün, geçen yıl çok çalıştıklarını, sektörde 416 farklı görüşme ve toplantı yapıldığını söyledi.
Görgün, uluslararası alanda savunma sanayisi işbirliklerine, anlaşmalara ve fuarlara çok önem verdiklerini ve buna uygun planlamalar yaptıklarını anlattı.
Yaptıkları çalışmalardan önemli sonuçlar elde ettiklerine işaret eden Görgün, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Teslimatlarda, ihracatta yakaladığımız rakamlarda ve yeni imzaladığımız sözleşmelerde bunu gördük. 2 yılda 20 milyar dolarlık sözleşme imzaladık, bu, büyük bir rakam. Gelişmiş platformlarımızı, yeni devreye ve seri üretime girecek sistemlerimizi, yüksek teknoloji içeren kilogram başı ihracat değeri yüksek sistemleri düşündüğümüzde, önümüzde uluslararası işbirlikleri açısından daha iyi sonuçlar alacağımız günler olduğunu öngörebiliyorum. 2025″e çok hızlı başladık. İlk ay 1 milyar doların üzerinde yeni sözleşme imzaladık, aylık ortalamamız bu civarda olacak gibi görünüyor.”
En fazla teslimat ABD ve NATO”ya
Görgün, Türkiye”nin geçen yıl savunma sanayisi alanında en çok ABD ve NATO ile en çok sözleşme imzaladığını aktararak, 3,7 milyar dolarla en çok teslimat yapılan bölgenin de ABD ve NATO olduğunu söyledi.
Savunma sanayisi alanında farklı bölgelerle gelişen işlerin, işbirliklerinin ve fırsatların olduğuna dikkati çeken Görgün, “Her bölgeyi önemsiyoruz. Her bölge için farklı alternatif çözümlerimiz olan paketlerimiz var. Geliştirdiğimiz bu geniş yelpazedeki ürün çeşitliliğiyle spesifik alanlarda farklı ürünleri muhatap olduğumuz ülkelere sunabiliyoruz. Bunu yapabilen çok fazla ülke yok. Savunma sanayisi ihracatında da şu anda dünyada Türkiye”nin aldığı payın her yıl arttığını görüyoruz, şu anda 11″inci ihracatçı ülke konumundayız. İlk 10″a girmek için tüm sektörler gayretle çalışıyoruz.” diye konuştu.
Görgün, 87 ülkeyle savunma sanayisi işbirliği anlaşması yaptıklarını, Türkiye”nin bu sektörde teknolojik olarak kendini ispatladığını anlattı.
Milli Savunma Bakanlığı ve güvenlik güçlerinin ihtiyaç duyduğu farklı kategoride ekipman ve platformun seri üretilebilmesi için çalışmalar yürütüldüğünü belirten Görgün, “Savunma Sanayii Destekleme Fonu”nun genişletilmesiyle ilgili yeni bir çalışma var. Bu, yakın dönemde Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek”in yol göstermesiyle tekrar başlayacak.” dedi.
Görgün, Milli Muharip Uçak KAAN”da her şeyin zamanında hatta bazı süreçlerin biraz da önden gittiğini gözlemlediklerini aktararak, en iyisini en kısa zamanda yapıp KAAN”ın, Hava Kuvvetleri Komutanlığına teslim edileceği günler için gayretle çalıştıklarını bildirdi.
Bu fazda 6 uçak üreteceklerine işaret eden Görgün, “6 uçak bizim seri üretime giden yolda süreçlerimizi hızlandıracak. Her birinin fonksiyonu ve test faaliyetleri farklı olacak. Gerek ilk üretilen, gerekse ikinci, üçüncü ve devamında gelen uçaklar için uçuş faaliyetlerinin planlaması da 2025 yılı için yapılıyor. Bunları da zamanı geldiğinde paylaşacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Görgün, savunma sanayisi alanında yapılamayanı yaptıklarını ve sahadaki doktrinleri değiştiren teknolojiler sunduklarını belirterek, bu çalışmalar devam ederse kendileriyle çalışmak isteyen ülkeler ve firmaların sayısının da artacağını ifade etti.
Çelik Kubbe çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Görgün, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hava savunma konsepti, ülkede yıllar içinde katmanlı hava savunma yapısıyla kurgulandı. Bu katmanlı hava savunma yapısı, nokta savunmadan, bölgesel savunmaya varan, farklı silah ve sensör sistemleriyle yıllar içinde geliştirilen altyapıların birbiriyle koordineli çalışmasını mümkün kılacak Çelik Kubbe yapısıyla devam ediyor. Hava savunma sistemlerinde şu an üzerine çalıştığımız sistemlerin seri üretimleriyle ilgili sözleşmeleri imzaladık. Kara ve hava kuvvetlerimizin ihtiyaçları doğrultusunda şirketlerimiz Savunma Sanayii Başkanlığının imzaladığı projelerle devam ediyor. Uzun menzilde ve yüksek irtifada geliştirdiğimiz ürünlerin daha uzun mesafe ve daha yüksek irtifa için geliştirme faaliyetleri de sürüyor. SİPER 2 ürünümüz var. SİPER 2″nin bir taraftan üretim ve test faaliyetleri devam ederken, diğer taraftan da daha uzun menzilli ve yüksek irtifa çalışmaları da şirketlerimizce yapılıyor.”
“İlk görevlendirmemiz dost ve kardeş ülkemiz Azerbaycan”a”
Savunma sanayisi sektörü için ateşe görevlendirileceğini belirten Görgün, bu çalışmaya ilişkin şunları kaydetti:
“23 ülke için savunma sanayisi ataşesi faaliyetlerimiz devam ediyor. Bunların 22″sinin halihazırda onayları geldi ve kendi içimizdeki ilgili personelin görevlendirmesine devam edeceğiz. Bu ihtiyaç. Savunma sanayisi sektörünün kabiliyetlerinin açılım yapacağımız ülkelerde sürekli temas halinde son kullanıcılara aktarılması ve ülkenin nabzını tutup ona göre doğru alanlara sektörümüzü yönlendirmesi açısından kıymetli. Birkaç ülkeye arkadaşlarımızın görevlendirmelerini yaptık. İlk görevlendirmemiz dost ve kardeş ülkemiz Azerbaycan”dı. Azerbaycan”da şu anda bir savunma sanayisi müşavirimiz var. Pakistan”da bir müşavirimiz var. Stratejik gördüğümüz ülkelere ilana çıkacağız. Bunların süreçlerini tamamlayıp görevlendirmelerini yapacağız. Arkadaşlarımızı Türk savunma sanayisi şirketleriyle yabancı ülkelerin kullanıcıları arası bir köprü olarak düşünebilirsiniz. Her kıtada var. İhracat yaptığımız ülkeler ve ihracat potansiyeli yüksek ülkelerde olacaklar.”
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
BM Raportörü”ne göre Gazze”de eğitim sisteminin kasıtlı yok edilmesi soykırımın parçası
Anadolu Ajansının (AA) “İsrail”in Gazze”ye Soykırım Saldırısı” başlıklı dosyasının beşinci haberinde AA muhabiri, İsrail saldırılarının eğitim sistemi üzerindeki yıkıcı etkilerini, üniversitelerin ve okulların tahribatını ve gelecek nesillerin eğitim imkanlarının sistematik olarak yok edilmesini ele aldı.
Eğitim sisteminin sistematik imhası
BM Eğitim Hakkı Özel Raportörü Farida Shaheed, “scholasticide”nin eğitim sisteminin tamamen ve kasıtlı yok edilmesi anlamına geldiğini belirterek, “Gazze”de okulların yüzde 90″ından fazlası tamamen veya kısmen yok edildi, artık işlevsel değil.” dedi.
Shaheed, okullara siviller için sığınak haline geldikten sonra bile defalarca saldırılmasının ve tüm üniversitelerin yıkılmasının yanı sıra 13 kütüphanenin bombalandığına ve 150 yıllık Gazze tarihini barındıran merkezi arşivlerin tamamen yok edildiğine dikkati çekerek, “Bunlar, kasıtlı saldırılar. Bu durumu tanımlayacak başka bir kelime göremiyorum.” ifadelerini kullandı.
Eğitimin sadece beceri kazanmakla ilgili olmadığını vurgulayan Shaheed, “Eğitim, aynı zamanda kendinizle ilgili bir anlayış, kolektif kimlik, birbirinizle bağlantılar geliştirmek ve sosyal birlik içinde ilerlemekle ilgili. Gazze”de yok edilen şey bu ve bunun çok kasıtlı olduğunu düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Eğitimciler ve öğrenciler travmatize oldu
Hem öğretmenlerin hem de öğrencilerin büyük bir travma yaşadığına dikkati çeken Shaheed, “Bombardımanların ortasında derme çatma sınıflara devam eden Filistinli çocukların ve hiçbir altyapı olmadan her fırsatta eğitimi sürdürmeye çalışan öğretmenlerin direncini selamlamak istiyorum.” dedi.
Shaheed, Gazze”deki tüm üniversitelerin istisnasız şekilde yok edildiğini dile getirerek, “Sorunu çözmenin tek yolu, o yaştaki Filistinliler için büyük ölçekli burs programları oluşturmak. Ayrıca diasporadaki çok eğitimli Filistinlilerin bilgi ve uzmanlığından yararlanmalı, Gazzeli insanlarla, Filistinlilerle konuşup tam olarak neye ihtiyaç duyulduğunu, bunun onlar için en iyi nasıl işleyeceğini anlamalıyız. Bunu dışarıdan yapamayız.” dedi.
Gazze’deki eğitim sisteminin yeniden toparlanmasının öncelikle savaşın sonlandırılması ve işgalin sona ermesine bağlı olduğunu vurgulayan Shaheed, şunları kaydetti:
“Filistinliler, muazzam bir direnç gösterdi ve bir veya iki nesil alsa bile toparlanabilecekler ancak bu, barış içinde yaşamalarına ve hayatlarını istedikleri gibi yeniden inşa etmelerine izin verilirse mümkün olacak. Karar alma süreçlerine dahil edilmeleri ve tüm uluslararası toplumun onları desteklemesi ve bunu yapabilmeleri için gerekli araçları sağlaması gerekiyor.”
UNRWA yasağının yıkıcı etkileri
UNRWA”nın Filistin”deki faaliyetlerinin İsrail tarafından yasaklanmasının “kesinlikle felaket” olduğunu vurgulayan Shaheed, “UNRWA, sadece genç çocukların eğitiminin yüzde 50″den fazlasını sağlayan ana eğitim sağlayıcısı değil aynı zamanda yardım sağlama açısından da çok önemli.” dedi.
Shaheed, savaş süresince her gün 10 çocuğun uzuvlarını kaybettiğini ve çoğu zaman ampütasyonların anestezi olmadan yapıldığını belirterek, “Bir milyondan fazla çocuk ve tüm öğretmenler, psikososyal danışmanlığa ihtiyaç duyacak. 2020″de yapılan bir çalışma, bunların hiçbiri olmadan önce bile Filistin”deki çocukların yüzde 88″inden fazlasının travmatize olduğunu gösteriyordu. Şimdi bu oran yüzde 100 ve travma çok daha yoğun.” ifadelerini kullandı.
“Eğitime yönelik sistematik saldırılar benzeri görülmemiş boyutta”
Lübnan Amerikan Üniversitesi Sosyal ve Eğitim Bilimleri Bölümü”nden Dr. Jo Kelcey, İsrail”in Filistinlilerin eğitimine yönelik saldırılarının uzun bir geçmişinin bulunduğuna dikkati çekerek, “Ancak bunun ölçeği ve kapsamı gerçekten benzeri görülmemiş düzeyde.” dedi.
Kelcey, 12 üniversitenin tamamının hedef alındığını dile getirerek, “Okulların yüzde 80″inden fazlası ya doğrudan vuruldu ya da yapısal bütünlüğünü tehlikeye atacak şekilde hasar gördü. Sığınak olarak kullanılan okullardaki insanların ve eğitimcilerin hedef alındığını gördük.” ifadelerini kullandı.
“Eğitime saldırı, bir halkın geleceğine saldırıdır”
Eğitime yönelik saldırıların soykırım savaşının parçası olduğunu vurgulayan Kelcey, “Eğitime saldırmak, sadece çocukların ihtiyaç duyduğu hayat kurtaran ve yaşamı sürdüren bir hizmete saldırmak değil aynı zamanda geleceğe saldırmaktır. Geleceğe bu derecede saldırdığınızda aslında bütün bir halka saldırıyorsunuz.” değerlendirmesinde bulundu.
Kelcey, UNRWA”nın Gazze”deki en büyük eğitim sağlayıcısı olduğunun altını çizerek, “UNRWA, Gazze”de yüzlerce okul işletiyor, yaklaşık 300 bin çocuğa hizmet veriyor ve birkaç eğitim merkezi var. UNRWA”nın çalışmasını engelleyerek doğrudan bombardıman veya füze saldırıları yoluyla olmasa da eğitime saldırıyorsunuz. Bu, kesinlikle eğitime yönelik sistematik saldırının bir parçası.” dedi.
Batılı bağışçıların diğer bağlamlarda eğitime yönelik sistematik saldırılara karşı çıktığını ancak Gazze”deki saldırılara karşı aynı öfkeyi göstermediklerini belirten Kelcey, “UNRWA”ya yönelik saldırılar, eğitim kırımının bir parçası. Bunu mümkün kılan şeylerden biri de yıllar içinde UNRWA hakkında sunulan yanlış bilgiler.” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Gazze soykırımında 61 bin can kaybı, 14 Bin kişi enkaz altında
Gazze Şeridi’nde İsrail ile Hamas arasındaki ateşkesin ardından arama kurtarma çalışmaları sürerken, hayatını kaybedenlerin sayısı 61 bini geçti. Gazze hükümeti, 7 Ekim’den bu yana 47 bin 487 kişinin cenazesinin hastanelere ulaştırıldığını, 14 bin 222 kişinin ise enkaz altında kaybolduğunu açıkladı. Saldırılarda 17 bin 881 çocuk hayatını kaybetti, 2 milyondan fazla kişi yerinden edildi. Gazze hükümetinin Medya Ofisi, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının 47 bin 487’ye ulaştığını ve bu kişilerin cenazelerinin hastanelere ulaştırıldığını bildirdi.
Source: Internet Haber
Şam”a yönelik hazırlıktan rahatsız oldular! PKK/YPG, İsrail”den destek istedi
İsrail merkezli The Jerusalem Post gazetesine konuşan Ahmed, Suriye”deki birçok bölge ve kesimin kendi yönetimine sahip olduğunu öne sürerek, herkesin tek bir sistem altında toplanmasının “iç savaşa yol açacağını” iddia etti.Ahmed, Heyet Tahrir Şam ve Suriye yönetimine yönelik yaptırımların kaldırılma hazırlıklarından da rahatsız olduklarını belirterek, Suriye”de SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG”nin yeni Suriye ordusuna ancak özel statüyle katılabileceğini savundu.”İsrail ve Yahudi halkı rol almadığı takdirde” Orta Doğu”da demokratik bir çözümün gerçekleşmeyeceğini iddia eden Ahmed, Suriye”deki sınır bölgelerinin güvenliği için “İsrail”in sürece dahil olması gerektiğini” öne sürdü.
Source: Www.star.com.tr